Türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Haziran 2022 Perşembe

Türkiye, Finlandiya, İsveç ve Nato

 Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında Madrid'de üçlü muhtıra imzalandı. Bu muhtıra ile Nato, Finlandiya ve İsveç'e resmi davet yaptı, Türkiye'ye ise teşekkür etti. Bundan sonra 7 aşamalı plan uygulanacak, muhtıra maddelerinin yapılıp yapılmadığı denetlenecek, eğer denetimler uygun olursa Nato'ya üye 30 ülkenin parlamentolarında bu 2 ülkenin katılım protokolleri onaylanacak. Türkiye'de bu onay Meclis'te yapılacaktır. Bu onaylama süreleri yaklaşık 6 ay ile 30 arası, ortalamada ise 1.5 yıl sürebilir. Bu 30 üye ülkenin hepsinin parlamentosu onaylarsa, tam üyelik gerçekleşmiş olur.

Bu anlaşma öncelikle ülkemiz için hayırlı olsun diyelim. Daha sonra ise akıllarımızda kalan bazı sorular var, onları yazalım. Çünkü yabancılar söz verir ama uygulamada ne kadar yaparlar, onlara bakmak lazım gelir.

Türkiye Finlandiya
Türkiye Finlandiya İsveç

   Buna en iyi örnek Amerika'dır. Bizlere bir yandan sizlerle iyi müttefik ülkeyiz diyor ama diğer taraftan Suriye ve Yunanistan'a binlerce tır askeri malzeme sevkiyatı yapıyor. Bunun yanında terör örgütleri için sizlerle işbirliği yaparız diyor ama bir taraftan da kendisinden istenen örgüt üyelerini yıllardır vermiyor. Irak ve Suriye'ye huzur getireceğim diyerek bu ülkelere asker çıkarttı, ama sonra tam tersi ülkelerde huzur bırakmadı, insanları göçlere zorladılar. Sonra ne oldu, milyonlarca göçmeni adeta ülkemize doğru yönlendirdi. Burada Amerika bizi ekonomik olarak zorlamaya çalıştı.

   Ayrıca F-35 uçakları için para ödedik hem vermedi,  hem de F-35 programından bizleri çıkardı. Bunlar gibi başka örnekler yazabiliriz. Yani yabancılar kolay söz verir ama uygulamaya gelince akıllarda hep soru işaretleri bırakırlar.

   Bu yüzden imzalanan üçlü muhtıra ile akıllarımızda kalan bazı sorular var. Şimdi onları yazacağız. Amacımız ülkemizin üzerinde eğer birilerinin planları varsa, onların bozulması için bizimde bir katkımızın olmasını sağlamaktır. Yani karınca misali, Vatan için üzerimize düşen görevi yapmaktır.

AKLIMIZDA KALAN SORULAR

1) Öncelikle onlarca ülkenin ülkemiz için büyük methiyeler düzmesi bizi işkillendiriyor, neden bu kadar bizlere methiyeler düzmeye başladılar? 

2) Bazı Avrupa ülkeleri yıllardır terör örgütlerinin yaptıklarına ses çıkarmıyor, ama sorsanız bizlere dostuz diyorlar. Bu çelişki neden?

3) Sözleşmede İsveç ve Finlandiya terör örgütlerine destek sağlamayacaktır, terörizmi reddeder ve kınar denilmektedir. Tam üyelik olana kadar destekler sağlamayıp, tam üye olurlarsa ve sonra destek yaparlarsa ne olacak, nasıl bir yaptırım olacak?

4) Veya tam üye olana kadar hiç destek vermeyip, sonra farklı yeni isimlerle terör örgütleri kurulup onlara destek verirlerse ne olacak? Kalkıp sonra onlar bize, bunlar o an yoktu. Bu oluşumlar iyi niyetli derneklerdir derseler, nasıl bir yaptırımı olacak?

5) Yine sözleşmede iki ülkenin pkk'nın yasaklanmış bir terör örgütü olduğunu teyit eder, buna ilaveten pkk ve tüm terör örgütleriyle bağlantılı şahısların faaliyetlerini engelleyeceklerini taahhüt eder denilmektedir. Tam üyelikten sonra ortaya yeni dernek isimleri, adı hiç duyulmamış örgüt isimleri ve şahısları ortaya çıkartılıp, destek verilirse aynı şekilde engelleme yapacaklar, değil mi ? Yoksa bunları bilmiyoruz, önce biraz araştırma yapalım, kimdirler, nedirler diye mi söyleyecekler, tam üyelik bittikten sonra?

6) Sözleşmede Türkiye tarafından sağlanan bilgi, delil ve istihbaratı dikkate alarak Türkiye'nin terör zanlılarına dair sınır dışı veya iade taleplerini ivedilikle ve bütün boyutlarıyla işleme koyacak denilmiştir. Bu maddeyi gören örgüt üyeleri hemen şimdi o ülkeyi terk edip, adı hiç kayıtlara girmeyen yeni üyeler bu iki ülkede dolanırsa, aynı işlem onlara da şu an yapılacak değil mi ? 

7) Bu örgütlerin elinde bu 2 ülkeye ait silahlar kesinlikle olmayacak değil mi ?

8) Yine sözleşmede terör örgütünün tüm uzantıları ve paravan örgütler, para toplama ve adam devşirme faaliyetlerine yönelik soruşturma başlatacak ve bunları yasaklayacaktır denilmektedir. Peki bu hemen kısa sürede olacak mı ? Yoksa 10-15 yıl mı sürecek? Bir örnek yazalım, Sabancı suikastı faili fehriye erdal'ı Belçika 26 yıldır vermiyor!

9) Amerika Suriye ve Yunanistan'a sevkiyat yapmayı bırakacak mı?

10) Amerika Suriye ve Yunanistan'a bugüne kadar gönderdiği silahları geri alacak mı?

11) Avrupa Birliği'nin bazı ülkeleri Türkiye'ye yaptığı silah ambargolarını kaldıracak mı? Madem bir Nato Birliği var 30 ülke, hepsi iyi niyetini göstermesi lazım, değil mi ?

12) Finlandiya ve İsveç'te bulunan örgüt üyeleri hemen yakındaki başka ülkelere giderse, onlarda teslim edecek mi?

13) Dünyada terörün bitmesi isteniyorsa, Amerika'nın bazı oluşumlara yaptığı destekleri önce kendisinin kesmesi lazım değil mi?

14) Türkiye'ye lazım olan silah ve uçakları engelleyen Amerika, bir anda niçin iyilik perisi kesildi?

15) Biden'ın başkan seçilmeden önce Türkiye için söylediklerini düşününce, aklında 2023 seçim sonrasına planlarımı var acaba diye sormadan geçemiyoruz? Yani şimdi Finlandiya ve İsveç'e siz terör örgütlerine desteği keseceğiz diye telkinde bulunup, Türkiye ile bir anlaşma yapalım. Daha sonra tam üyelik için benim aklımda  planlar var, 2023 seçimleri için demiş olabilir mi? Çünkü Biden seçilmeden önce şunları demişti;

- Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli !

- Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için daha fazla verim almalı ve güçlendirmeliyiz görüşündeyim. Bunlar darbe ile değil, seçim süreci ile olmalı !

16) Son kez yine soruyoruz tam üyelik bittikten sonra, desteklere devam edilirse, ne olacak? (farklı dernek isimleri adı altında örgüt isimleri ve şahıslar ortaya çıkartılıp) 

17) Nato niçin Rusya'yı kendine hep düşman gibi görmektedir?

18) Nato'nun bir amacı Rusya ile Türkiye arasında anlaşmazlıklar çıkartmak olabilir mi?

   Şimdilik bu kadar soru yeter diyelim. 2 hafta önce yazdığımız bir analiz yazımız vardı, sonbahara girerken planlar diye. Bu yazımızda kendilerinden çok emin şekilde konuşanlar var demiştik. Bu yazımızı tekrar bu linkten okuyunuz, sonra yukarıda yazdığımız 18 soruyu birlikte düşünün deriz.

   Çünkü Türkiye'miz dünyada çok önemli bir konumdadır, bu yüzden her zaman uyanık ve dikkatli olmalıyız. Yoksa bizlere karşı bir taraftan dostmuş gibi görünüp, diğer taraftan planlar yapabilirler. Bunların en basit örnekleri bugüne kadar yaşadığımız darbeler, darbe girişimleri ve terör örgütlerine verdikleri desteklerdir.

   Önemli bir analiz yazımızı, sizler için olabilecek en kısa şekilde yazmaya çalıştık. İstesek bu yazı 10-15 sayfa olabilirdi, ama kısa ve öz olmasını istedik. Yapılan anlaşmaya karşı ülkeler umarız sadık kalırlar ve ülkemiz için hayırlı olur İnşallah. Yazımızı okuduğunuz ve herkese gönderip bilgilerine ek bilgiler kattığınız için, hepinize teşekkür eder, Saygılar sunarız...



Kaynaklar; wwwgooglecom (resim), isveç

10 Haziran 2022 Cuma

Tüm Dünyaya Kurulan BÜYÜK PLAN

   Rusya ve Ukrayna savaşı başladığı zaman 2 tane analiz yazısı yazmıştık ve durumları değerlendirmiştik. Birinci yazımızda Rusya'nın niçin Nato'ya sıcak bakmadığını anlatmıştık. İkinci yazımızda ise dünyada çıkarılmaya çalışılan başka savaş olasılıklarını ve dünyaya verilmeye çalışılan hayali kıtlık korkusunu yazmıştık. O yazımızı okumak için bu linkimize bakabilirsiniz.

   Ukrayna'yı gaza getirip savaşa girdirenler, şimdi aynısını Yunanistan'a yapıyor. PEKİ bunlar bir TESADÜFMÜ, yoksa küreselcilerin dünyaya kurduğu büyük planın bir parçası mı? Ayrıca Rusya Ukrayna arasında anlaşma olma durumu varken, küreselciler niçin anlaşma olmaması için ellerinden geleni yapıyorlar. Hepsini birlikte düşününce dünya için kurdukları plan nedir? Bunu analiz ederek yazacağız şimdi.

Büyük Plan
Büyük Plan

DÜNYAYA KURULAN ADIM ADIM BÜYÜK PLAN

- Rusya Ukrayna savaşından sonra benzin ve dizel fiyatları arttı, peki kazanan hangi ülkenin petrol şirketleri oldu ?

- Rusya Ukrayna savaşından sonra tahıl fiyatları arttı, yani un, ekmek, makarna ..vs.. ürünlerin fiyatı arttı

- Dünyada yağ sıkıntısı başladı (aslında var ama savaştan dolayı depolarda), örnek Almanya'da litre ile satılıp, fiyatı 3-4 kat arttı

- Dünyaya hayali bir kıtlık korkusu verilmeye başlandı

- Millete gerekirse sizi aç bırakırız mesajı veriyorlar !

   Şimdi Yunanistan'ı kışkırtıp, Türkiye'ye savaş çıkartmak isteyenlerin asıl amacı, dünya ticaretini sekteye uğratmaktır. Yani ülkeler arası nakliyeler olmasın veya aşırı şekilde yavaşlasın. Bu olursa neler olabilir ey dünya insanları, biliyor musunuz?

NELER OLABİLİR

- Dünyada gıdaya ulaşım sıkıntıya girsin istiyorlar

- Dünyada her şey pahalı olsun istiyorlar

- Yani sadece parası olanlar yaşasın istiyorlar

- 5 litre yağ bulamayıp, yarım litre bulursan sevineceğin günleri istiyor bunlar !

- Dünyada yeni evler yapılmayıp, millet evsiz kalsın istiyorlar

- Kısaca dünyada iç kargaşa çıksın istiyorlar

   Hani yıllar önce bir sözleri vardı, dünya nüfusu 500 milyona inmeli, fazlasına gerek yok. Şimdi olanları düşünün ve 500 milyonu nasıl yapmak istiyorlar acaba, kararı sizlere bırakıyoruz, biraz düşünün. 

BUNLARIN OLMAMASI İÇİN ÇÖZÜMLER

- Herkes kendi Devletine, Vatanına sahip çıksın

- Yoksa yaşayacağınız bir toprak parçası bile bulamayabilirsiniz

- Dünyada insanları göçlere niçin mecbur bırakıyorlar, biraz düşünün bunlarla beraber

- Çünkü dünyanın önemli noktalarında bulunan ülkelerin arasında savaş çıkartmak istiyorlar

- Böylece dünya ticaretini kilitleyebilirler

- Yani cebinizde milyonlarca dolar paranız olsa bile işe yaramayabilir ileride. Çünkü dünyayı ele geçirenler, dolar iptal, yerine başka paraya geçiyoruz diyebilirler. Elinizdeki dolarları da 1/10 ile (%10) geri alırız derlerse ne olacak?

- Bu yüzden dolar bizleri esir almadan, biz doları esir alalım

- Tüm dünyayı dolarla esir almaya çalışmalarına izin vermeyelim

- Bizler dolar almazsak, bunların planları biter. Var mısınız?

- Yoksa her sene bir planla dünya insanlarının üzerine gelmeye devam ederler

- Her şey bizlerin elinde, bunu asla unutmayalım

- Vücudumuzdaki kanın her damlasında ÖNCE VATAN, BAYRAK gelir şuurunu hissetmeliyiz

   Yazdıklarımız bazılarına hayal gelebilir ama biraz düşününce hayal olmadığını sizlerde göreceksiniz. Eğer yine de hayal diyorsanız o zaman sizlere şu soruyu soralım:

   Dünya nüfusu 7 milyar civarlarında iken 500 milyona inmeli sözünü neye dayanarak dediler ve nasıl yapacaklar? Bu kadar insanı öldürmediğiniz sürece nüfus nasıl inecek, bunu bir sorgulayın deriz.

   Birlikten kuvvet doğar, tüm dünya insanları önce kendi ülke ve vatandaşları ile birlik olsunlar, sonra komşu ülkelerle. Yoksa herkesi iç karışıklıkla, birbirlerine düşürebilirler.

   Bu arada ilginç bir not yazacağız sizlere. Dünyayı dolar ile esir almaya çalışan başta Amerika'nın ne kadar kamu borcu var biliyor musunuz ? Tam 30 Trilyon dolar. Çok şaşırdınız değil mi ? Bu kadar borcu olan bir paraya talep nasıl oluyor da artıyor ? Herhangi bir sabah doların değeri çok ani düşerse, şaşırmayınız.

   Bizler dünya gündemini izliyoruz, gerek gördüğümüz anlarda başka yazılar yazmaya devam edeceğiz. Sizlerde yazılarımızı başkalarına okuttuğunuz için, teşekkür ederiz. Başka yazılarda yine görüşmek üzere herkese Saygılar sunarız...



Kaynaklar; trcooltextcom (resim)

18 Mayıs 2022 Çarşamba

Nato ve Amerika, Neyin Peşinde?

   3 ay önceki Rusya Ukrayna analiz yazımızda Nato'yu kısa detaylarıyla anlatmıştık. Detayları ile o yazımızı tekrar okumak isterseniz bu linke bakabilirsiniz. Bu yazımızı yazarken, önceki yazımızdan Nato ile ilgili şu bilgileri alarak, yeni analiz yazımızı yazacağız. Nato son olarak 30 ülkeden oluşmakta ve kararlar oy birliği ile alınmaktadır. 

   Nato'ya üye olan 30 ülkeye ilave olarak Bosna Hersek, Ukrayna ve Gürcistan yıllar öncesinden üye olmak istedi ama henüz şu ana kadar üye olamadı. Son olarak bugünlerde Finlandiya (5,6 milyon nüfuslu) ve İsveç (10,7 milyon nüfuslu) ülkelerinin Nato'ya katılması gündeme geldi. Burada Finlandiya'nın durumu Rusya için çok önemlidir, çünkü yaklaşık 1.400 kilometre kara sınırı vardır. 

   Nato'nun başka bir prosedürü de eğer bir ülke Nato'ya katılmak isterse, 7 aşamalı bir süreçten geçmesi gerekmektedir. Yani Finlandiya ve İsveç için, böyle bir süreç başlayacak demektir.

   Ayrıca dün medyaya bir haber geçildi. 19 Mayıs 2022 günü Amerika Başkanı Biden, İsveç ve Finlandiya liderlerini Beyaz Saray'da ağırlayacak. Bunu şimdilik bir not edelim, gelelim Türkiye'nin tavrına.

Nato Amerika
Nato Finlandiya İsveç

   Türkiye Devlet olarak bu 2 ülkenin Nato'ya üyeliğini pkk'ya verdikleri desteklerden dolayı onaylamayacağını açıkladı. Ayrıca 2 ülkenin bazı örgüt üyelerini, teslim etmeyeceklerine dair açıklamaları var.

   O zaman normal şartlarda bu üyelikler olmayacağına göre Nato, Amerika, İngiltere neler planlıyor acaba? Bizler bunun cevabını  aklımıza takılan deli soruları analiz olarak yazarak, sizlerle beraber bulmaya çalışacağız.

                                                    AKILDAKİ DELİ SORULAR

- Nato 30 ülkeden oluşuyor deniliyor. Ama Amerika Nato'nun Başkanı gibi davranıyor, niçin?

- Niçin çoğu ülke önce Amerika ile görüşüp, sonra Nato ile konuşuyor?

- Amerika Finlandiya ve İsveç'in onayı için, ülkemizle pazarlık mı yapmayı planlıyor?

- Türkiye onay vermezse bu ülkeler, üye olamaz. O zaman Nato neler planlıyor olabilir ?

- İngiltere bu olayların neresinde, gizli özne gibi duruyor?

- Nato Amerika önderliğinde ülkemize bazı ambargolar mı planlıyor?

- Bu ambargolarla bizi yıldırıp, bizim evet dememizi mi düşünüyor?

- Yoksa Nato'da bir kural çıkartma planımı yapıyor? Örneğin oybirliği gerekir yerine, % 90 üyenin onayı olursa, yeni üye alınabilir gibi.

- Yada Nato'nun ilk kurulduğundaki 12 üyenin hepsi onay verirse, yeni üye alınabilir diye bir kural mı ortaya çıkartacaklar?

- Kısaca Türkiye'siz nasıl üyelik yapacaklar? Çünkü 2 ülkeyi üye yapmak için Amerika ve İngiltere çok istekli. O zaman nasıl yapacaklar bunu?

- Nato ve Amerika bizi çözümsüz devlet gibi gösterip, bizi bir savaşın içine mi çekmek istiyor?

- Amerika Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın uzamasını isteyip, dünyada KITLIK HAVASIMI estirmeye çalışıyor?

- Amerika Başkanı seçilmeden önce Türkiye için bedel ödemeli demişti !  Acaba kıtlık senaryosunu uygulamaya alıp, 2023 seçimleri öncesi bir rüzgar mı estirmeye çalışıyor?

- Türkiye'de gıda ve döviz üzerinden olan kıpırdanmaların altında, bu Nato üyeliğine ret kararının etkisi nedir, Amerika nezdinde?

- Türklerin hiç bir baskıya boyun eğmeyeceğini, Amerika ve İngiltere ne zaman öğrenecek?

- Türk askerlerinin Çanakkale'de bir tas üzüm hoşafı ile mücadele ederek, savaşı kazandığını unutmuş olmalılar. Ama onlar buna dayanabilir mi? 

- Yoksa Amerika Finlandiya ve İsveç'i Nato'ya aldırmaya çalışarak Rusya'yı iyice kızdırıp, Avrupa ülkelerine aba altından sopamı gösterecek.

- Rusya başından beri Nato'yu yanında istemediğini bildirdi, o zaman Nato, Amerika ve İngiltere'nin asıl niyeti nedir?

- Amerika bir tarafta savaş çıkmasını destekler gibi, ama kendi binlerce kilometre ötede duracak. Bu durumu Amerika ve diğerleri ile plan yapmak isteyenler 5 kez düşünmeli, değil mi?

- Bu arada Yunanistan bazı uzaktaki ülkelere fazla güvenip, ortalarda esip gürlemesin. Yoksa onu da ortada bırakabilirler, değil mi ?

   Aklımızda daha çok sorular var ama anlamak isteyenlere bu kadar sorular yeter. Bazen az sormak, sayfalarca yazı yazmaya bedeldir. Gündemle alakalı önemli bir analiz yazımızın sonuna daha geldik. Yazıyı okumaya başlayınca konu çok önemli değil diye düşünmüş olabilirsiniz, ama sorularımızı okuyunca konunun ne kadar önemli olduğunu sizler ve yazıyı göndereceğiniz arkadaşlar daha iyi anlamış olacaktır. 

   Bazen küçük durumlar, büyük durumlara sebep olabilir. Bu yüzden karşı tarafların ne niyetle yaptığını anlamak için, iyi bir istihbarata ve etrafı iyi gözlemlemeye ihtiyaç vardır.

   Birilerinin farklı planları olabilir. Bizim ülke insanların kendi ülkelerinde, huzurlu ve mutlu yaşamasını istemektedir. Tersini düşünenlere de karşı, her zaman uyanık olmalıyız. Bunu sadece Devletimizi yöneten büyüklerimiz değil, hepimiz yapmalıyız. Başka bir yazımızda daha görüşmek üzere, hepinize Saygılar sunarız...



Kaynaklar; wwwnatoint, amerika, ingiltere, wwwgooglecom

12 Nisan 2022 Salı

Pakistan'da Neler Oldu ve Oluyor?

   Nüfus bakımından dünyadaki en büyük 2. Müslüman ülke, ülkemizin dost ve kardeş ülkesi, nükleer güce sahip tek müslüman ülke..vs..Evet bugünkü yazımızın konusu Pakistan.

   Yıl 2017, aylardan Temmuz, günlerden 28 idi. Bu tarih Pakistan siyaseti için önemlidir. Çünkü Pakistan Başbakanı Sayın Navaz Şerif'i (Nawaz Sharif) Anayasa Mahkemesi, verdiği bir karar ile görevden almıştı. Partisinin ismi PML-N, PML(N), PMLN, Pakistan Muslim League N, Pakistan Muslim League Nawaz, Pakistan Müslüman Birliği veya Pakistan Müslüman Ligi'dir.

   Mahkemenin verdiği karar için o zamanlar, yargı darbesi deniyordu. Sonra Pakistan halkı gösteriler yapmıştı bu alınan karar için. Daha sonra 13 Nisan 2018 yılında ise Anayasa Mahkemesi Sayın Navaz Şerif'e ömür boyu siyasetten men cezası vermişti.

Pakistan Map
Pakistan

   Bir ülkenin seçilmiş başbakanı mahkeme tarafından hem görevinden alınmıştı, hem de ömür boyu seçimlere girme yasağı verilmişti. Bu ve buna benzer durumlar ne hikmetse! dünyada müslüman ülkelerde ve mazlum halkların olduğu coğrafyalarda olmaktadır. Öncelikle bizlerin bu durumu iyice oturup düşünmesi lazım, değil mi ? Peki Pakistan niçin bu kadar önemli bizler için ?

   PAKİSTAN NEDEN ÖNEMLİ ?

- Bizim en büyük dost ve kardeş ülkemizdir

- Yıllardır kimin başı dara düşse, diğeri ona yardıma gider

- İslam dünyasında nükleer güce sahip tek ülke

- Askeri gücünün büyüklüğü

- Ülkenin bulunduğu konum

- Büyüme stratejileri Türkiye ile benzer

   Peki Pakistan Ulusal Meclisi nasıl oluşuyor, onun hakkında kısa bilgi verelim, sonra analizimize devam edeceğiz.

   PAKİSTAN ULUSAL MECLİSİ NASIL SEÇİLİR

   Pakistan Ulusal Meclisi toplamda (NA) 342 sandalye vardır. 272 tanesi seçimle kazanılır, 70 tanesi ise kadınlar ve azınlıklara ayrılan rezervlerden (seçim olmadan) oluşup, bunlar seçimde vekil çıkartan partilere oranları doğrultusunda, dağıtılmaktadır. 172 tane güvenoyu alan parti veya koalisyonlar, iktidar olmaktadır.

   YIL 2018 ve SEÇİMLER

   Navaz Şerif hakkında alınan kararlardan sonra 25 temmuz 2018 tarihinde seçimler oldu ve Sayın İmran Han (Imran Khan) başkanlığındaki Pakistan Adalet Hareketi, PTI (Pakistan Tehreek-e-Insaf) seçimleri kazandı. 

   Seçimlerde toplam 272 sandalye için yarış oldu. Bunun sonucunda PTI 116 vekil alırken, PML-N ise 64 vekil, Pakistan Halk Partisi (PPP), Butto ailesinin partisi, ise 43 vekil kazanmıştı. Kalan 92 sandalyeyi ise diğer 9 parti ve bağımsız adaylar kazanmıştı. 70 tane ayrılan rezervlerde paylaşıldıktan sonra, tek başına iktidar olacak çoğunluk sağlanamamıştı ve Pti, koalisyon kurarak iktidara gelmişti.

   2018'den 2022 Şubat ayına  kadar yaklaşık 3.5 sene geçti. Sonra 23-24 şubatta Sayın Imran Khan Rusya'ya ziyaret düzenledi. Bu durum Amerika'nın hoşuna gitmedi ve Pakistan'ın Amerika Büyükelçisi ile Amerika Dışişleri Bakan yardımcısı Donald Lu arasında 7 Mart 2022'de geçen bir görüşmede, Imran Khan iktidarda olduğu sürece, ilişkilerimizde ilerleme olması mümkün değil diye bir cümle konuşulmuş. Bundan 1 gün sonra Meclis'te gensoru veriliyor, daha sonra ise koalisyondaki bazı vekiller muhalefet tarafına oy kullanacağını bildirdi. En sonunda güvensizlik oylaması ile 9 nisan 2022'de İmran Khan iktidardan indirildi. Bu yöntemle görevden alınan ilk başbakan oldu, Sayın İmran Khan.

   Bu yazdıklarımız işin teknik kısmı, bizlerin asıl yazmak istediği durum var. 5 Nisan'da twitter adresimizden şöyle bir mesaj yazmıştık;

''Şu sorunun cevabını bulursak ?

Navaz Şerif'i 2017 yılında Anayasa Mahkemesi kararı ile indirdiler.

Ama 2 gün önce İmran Han'ı indirmek için mecliste, Navaz Şerif'in kardeşi destek verdi.

Bu noktayı çözemedik.

Şu an kim, kiminle ?

Yoksa bir perdeleme mi var İmran'a karşı? ''

   Bu tweeti attıktan sonra gözlemler yaptık, ama bir türlü istediğimiz cevabı bulamadık. Sonra 11 nisanda başka bir tweet daha attık, oda şöyledir;

''Pakistan ile ilgili analiz yazısı olmayacak mı diye düşünenler var. Planımızda var, ama ''aklımıza yatmayan noktalar''da var,  yüzden gözlemliyoruz şu an. 

Biz medyatik konuları değil, arka planları keşfederek yazmak istiyoruz''

   Bu tweeti attıktan sonra Pakistan'da yeni hükümet için güven oylaması yapıldı ve 174 oy alan Şahbaz Şerif (Shahbaz Sharif ) yeni Başbakan oldu. Şahbaz Şerif, eski Başbakan Navaz Şerif'in kardeşidir.

   Biz yukarıdaki sorumuza tam cevap bulamadık, bazı cevaplar bizleri aşabiliyor. O yüzden en iyisi bekleyip göreceğiz, neler olacak? Hem Pakistan hem de Türkiye için hayırlısı neyse, onlar olur İnşaAllah.

Pakistan
Pakistan Haritası

   Pakistan'daki hükümet durumu netleşince bizde yazımızı yazmaya karar verdik. Ve şimdi aklımıza takılan bazı sorularımızı yazarak, analiz yazımızı bitireceğiz. Soruların cevabını herkes kendince bulursa, yazımız amacına ulaşmış olur.

   AKILDAKİ SORULARIMIZ

- 2017 yılında yargı darbesi ile indirilen Şerif'in partisi, şimdi nasıl oldu da benzer durumla kendi iktidara geldi ?

- Sebebi ne olursa olsun, iktidarları seçen halkın oylarına neler oluyor?

- Parlamenter Sistemde 5-10 vekil diğer tarafa giderse neler oluyor, canlı olarak tüm dünya gördü mü?

- Neden Türkiye ile arası iyi olan veya iyi olması için adım atan ülkelerde, niçin bu tarz darbe durumları oluyor?

- Pakistan'ın Çin'le olan diyaloglarının artması, niçin Amerika'yı sinirlendiriyor?

- Niçin dünyadaki büyük devletler Parlamenter sistem ile yönetilmiyor da, Başkanlık sistemi ile yönetiliyor?

- Eğer Parlamenter sistem çok iyi ise, dünyanın büyük devletleri, niçin uygulamaya almıyor?

- Büyük devletler niçin Müslüman ve mazlum coğrafyadaki devletler üzerine ha bire darbeler ile hükümetleri değiştirmeye çalışır?

- Büyük devletler niçin dünyadaki ticaret yolları üzerinde yer alan devletleri neden hep kendi kontrollerinde tutmak isterler?

- Sırada başka hangi ülkeler var?

- Önceki konularımızda yazdığımız ''dijital algı'' durumu, Pakistan'da ne kadar yapıldı?

- Dünyayı dijital algı ile yönetmekten, büyük devletler ne zaman vazgeçecek?

- Her gördüğümüze, her duyduğumuza hemen inanmamalıyız değil mi? 

   Derinlemesine bir analiz yazımızın daha sonuna yaklaştık. Bu yazıdan çıkaracağımız kısa özet şudur. Dünyada mazlum coğrafya halkları ve müslümanlar birlik olup ortak hareket etmezse, daha çok darbe tarzı veya farklı versiyon durumları olabilir. 

   Bu yüzden bir yazımızda da söylediğimiz gibi İnşaAllah en kısa sürede Kızılelma Birliği'nin dünyada kurulması gerekir. Bununla ilgili detayları bu linkten okuyabilirsiniz. Yazımızı okuyup, tüm tanıdıklarınıza göndereceğiniz için şimdiden hepinize teşekkür eder, başka bir yazımızda tekrar görüşmek üzere herkese Saygılar sunarız...



   Kaynaklar ve etiketler; wwwpmlnorg, wwwinsafpk, wwwgooglecom, wwwaacomtr, imran khan neden indirildi

2 Nisan 2022 Cumartesi

Rusya ve Ukrayna arasında Olabilecek Antlaşmanın İsmi

   Antalya mutabakatı adlı yazımızın sonunda belirttiğimiz gibi anlaşma liderler arasında ve Türkiye'de olabilir demiştik. Yazımızı tekrar okuyabilirseniz, son kısımlarında aynen şunlar yazılıdır:

- '' Bir ihtimal Rusya ve Ukrayna Başkanları biz Ankara'da antlaşma istiyoruz da diyebilirler ''

   Antalya'daki görüşmelerden ve bizim yazımızdan sonra 3 hafta geçti. Aradan geçen bu zaman zarfında barış için, bir çok görüşmeler oldu ve en son İstanbul'da şu an olan gelişmelere göre anlaşma yakın gibi İnşaAllah. Bu antlaşma olduğu an tüm dünya halkı rahat bir nefes alacaktır. En basitinden doğalgaz ve akaryakıtta olan aşırı zamlar, herkesi derinden etkilemeye başladı. Bunun yanında göç dalgaları ve buğday durumları da vardır.

   Bu antlaşmayı Rusya Devlet Başkanı Putin ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'i bir araya getirecek olan Türkiye Devleti'nin yapabileceğini demiştik önceden, öylede olacak gibi görünüyor gelişmeler. Çünkü iki devlet başkanının dünyada her anlamda güvendiği tek lider, C. Başkanımız Sayın Erdoğan'dır. 

   Ülkemiz antlaşma olması için her konuda diplomatik girişimlerini yapmaktadır. Bunu gören Rusya ve Ukrayna Devlet Başkanları, önce dışişleri bakanlarını Antalya'ya gönderdiler, şimdi ise heyetlerini İstanbul'a gönderdiler. Yakında da başkanların kendileri gelecek İnşâAllah ülkemize, antlaşmanın imzalanması için.

Rusya Türkiye Ukrayna
Rusya Türkiye Ukrayna Antlaşma
   Burada şunu da unutmamak gerekir. Bu iki ülkenin antlaşma yapmamasını isteyenler var (gizliden istemeyenler, açıktan ister gibi görünenler). O yüzden şu zamanlar provokasyonlara çok dikkat etmek gerekir. Mesela ummadık bir anda Rusya'dan veya Ukrayna'dan karşı tarafa bomba atılabilir, suikast düzenlenebilir. Yani ortamı gerecek bir hareket her an olabilir, buna her iki taraf şu zamanlarda aşırı dikkat etmelidir. 
   
   Eğer bir aksilik olmazsa beklenen antlaşma olacak Türkiye'de. Burada ülkemizin de çok dikkatli olması gerekir. Çünkü bu sıradan bir antlaşma olmayacak, dünyanın gözünün ve kulağının hep takipte kalacağı bir antlaşma olacak. O yüzden ülkemizi de provokasyonlara çekmek isteyenler olabilir. 

   Nasıl mı? 2016 yılındaki Rus Büyükelçi Karlov'a yapılan suikast benzeri bir planı, bu antlaşmanın olacağı zamanda, birileri akılların da planlamış olabilir. O yüzden Ülke olarak çok titiz ve hassas olmalıyız. Bir Atasözümüz ne der;

   -''Su Uyur Düşman Uyumaz''. Bu yüzden dikkatli olmakta fayda vardır.
 
  Peki bu anlaşma olursa adı ne olabilir. Bize göre 2 alternatif isim var, bunlar;

a) İSRUK Antlaşması  veya  b) ANRUK Antlaşması 

   Peki nedir bu isimlerin açılımı diye sorabilirsiniz. Bunlar kısaltmalardır, nasıl mı? Şöyle kısaca;

İstanbul   =   İs

Rusya      =   Ru

Ukrayna  =   Uk

Ankara    =   An   

   Bu kısaltmaların birleşimi ve kesişiminden ortaya, bu isimlerden biri çıkabilir.

isruk
İsruk   Anruk

   Antlaşma bir an önce olup, dünyaya huzur gelir İnş. Bunun olmasını herkes dört gözle bekliyor, özellikle küçük çocuklar. Bu savaşla dünyadaki herkeste iyi bir empati yapmıştır umarız. Çünkü dünyada sadece buradaki çocuklar değil, farklı coğrafyalardaki yüzbinlerce çocuk silahların altında büyümektedirler. Kimileri anne ve babasız kalıp, hayata zar zor tutunmaya çalışmaktadırlar. Bunları asla unutmayalım.

   Dünyada herkesin mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamasını diler, başka bir yazımızda daha görüşmek üzere herkese Saygılar sunarız...



Kaynaklar; wwwgooglecom, wwwtccbgovtr, isruk, anruk

9 Mart 2022 Çarşamba

Antalya Mutabakatı, Yunanistan ve Almanya

   Rusya ve Ukrayna savaşı ile ilgili 2 tane analiz yazısı yazmıştık. Bu yazılarda dünyada çözüm adresinin sadece Türkiye'nin öncülüğünde kurulacak masada olacağını belirtmiştik. Daha sonra Devletimizin yoğun çabaları sonucu 10 Mart 2022 Perşembe günü Antalya'da (Antalya Diplomacy Forum) Dışişleri Bakanlarının toplantı yapacağı kararını, Sayın Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu 7 Mart 2022 tarihinde twitter adresinden duyurdu. 

   Bu haber tüm dünyada çok olumlu karşılandı. Çünkü şu an itibari ile bu savaşı ne Amerika, ne 
Avrupa Birliği, ne Nato, nede İngiltere durdurabilir. Durdursa durdursa sadece Türkiye durdurabilir, bunu tüm dünya devletleri biliyor. Çünkü Türkiye başka ülkeler gibi menfaat işlerine bakmaz. Önce insanların mutluluğu ve huzuru, daha  sonra ise devletlerin kazan kazan politikası ile birlikte çalışmasına bakar. Perşembe günü için dünyaya güneş farklı bir doğacak İnşaAllah. Çünkü arada Türkiye varsa, dünyada çözülemeyecek sorun yok demektir.

Antalya Mutabakatı
Antalya Mutabakatı

   Peki Perşembe günü yapılacak toplantıda ne kararlar çıkabilir. Öncelikle buradan bazı kararlar çıkacağını bekliyoruz, bu yüzden biz bu toplantının adına Antalya Mutabakat'ı demek istiyoruz. Bunlarla ilgili analizlerimizi yazmaya başlayalım o zaman. 

ANTALYA MUTABAKATI için olası KONUŞULACAKLAR ve ÇIKABİLECEK KARARLAR

- Rusya tarafı niçin savaşı başlattığını anlatacak, kendi geçerli sebepleri ile

- Ukrayna tarafı niçin Nato'ya girmek istediğini anlatacak

- Rusya Ukrayna'ya, Nato'yu istemediğini kaç kere size bildirdim diyecek

- Ukrayna bizimkisi masumane bir istekti, bazı ülkelerde bize destek veriyordu diyecek

- Sonra Rusya, sizi destekleyenler şu an ortada yok diyecek

- Ukrayna evet maalesef, haklısınız. Birden ortadan kayboldular diyecek. Şu an her anlamda yanımızda Türkiye var diyecek.

- Rusya, iyi ki Türkiye gibi bir ülke var. Biz yıllardır Türkiye ile iyi ilişkiler içindeyiz diyecek. Türkiye olmasaydı biz, bir araya zor gelirdik diyecek.

- Ukrayna, olanları kıyıya bırakalım. Şimdi ne yapacağız onu konuşalım diyecek. İkimizin de dostu olan Türkiye'de masada diyecek.

- Rusya önerilerini sunacak, başta Nato ve Ab'ye girmeyeceksin. Sonra Kırım, Donbas ve Luhansk için taleplerini bildirecek

- Ukrayna Nato ve Ab'den bizde soğuduk. Diğer konular için orta yol konuşabiliriz diyecek

- Sonra Türkiye söz alarak, biz iki ülke halklarının savaş içinde kalmasını istemeyiz. Ortak bir yolda buluşun, sonra beraber karar alın diyecek. Ayrıca savaşlardan kimsenin bir şey kazanmadığını bildirip iki tarafı ikna için çalışacak.

- Toplantı sonuna yaklaşırken iki bakan kendi ülkelerinin Başkanlarına bilgi verecekler. En sonunda bir ortak notada buluşup, anlaşma imzalanacak.

- Bir ihtimal Rusya ve Ukrayna Başkanları biz Ankara'da anlaşma istiyoruz da diyebilirler.

- Anlaşma Putin'in baştan beri istediği şartları kazanacağı için, ona avantajlar sağlayacak. Ama bunun olmasında Türkiye'nin çok büyük katkısı olduğunu bildiği için, zafer naraları atmayacak, Türkiye'ye teşekkür edecek. 

- Ukrayna'da burada kazananlardan biri olacak. Çünkü uzaklardaki devletlere fazla güvenilmemesi gerektiğini yaşayarak görmüş olacak. Ayrıca yanı başında Türkiye gibi bir dostu olmasının kıymetini daha iyi anlayacak.

- Böylece Rusya ve Ukrayna yan yana huzurlu yaşamanın yollarını bulmuş olacak. Çocuklar ve bayanlar mağdur olmayacak, babalar ise savaşmayacak. Birlik ve kardeşlik bölgeye tekrar gelecek.

- Sonuçta en büyük kazanan, iki ülkenin halkları ve Türkiye ile olan dostlukları olacaktır

   Bu anlaşmanın imzalanması başta Amerika ve İngiltere olmak üzere bazı ülkelerde biraz şok etkisi yaratacak. Dünyaya huzuru getirmek için baştan beri çalışan Türkiye'nin değeri ise dünyada daha çok artacak. Bunun ilk meyveleri daha şimdiden gelmeye başladı, Yunanistan ve Almanya'dan gelen görüşme talepleri ile. Bunlarla ilgilide kısa notlar yazıp, analiz yazımızı bitireceğiz.

YUNANİSTAN BAŞBAKANI GELİYOR, 13 MARTTA

   6 ay önce bir yazı yazmıştık, komşu ülkelerimiz için. Yazımızın başlığı ''Neden Acaba'' idi. Bu yazımızı tekrar okumak isteyenler için linkimiz şöyledir. Bu yazımızı dikkatlice okursanız, Türkiye ile hangi ülke iyi geçinmek isterse onların kazanacağını, uzaklardan medet beklememeleri gerektiğini yazmıştık. Rusya ve Ukrayna Savaşında olanlardan sonra Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, C.Başkanımız Erdoğan'dan randevu istedi ve 13 Mart 2022 Pazar günü görüşme yapılacağı açıklandı. Bu görüşme Yunanistan için büyük bir fırsat olacaktır, çünkü Türkiye kimseyle kavgalı yaşamak istemez. Birlik için de yaşamak isterse, başka ülkelerin dolduruşuna gelmeden konuşmak isterse, kazanan Yunanistan olur. Bu fırsat ayağına gelmişken, Yunanistan'ın iyi değerlendireceğini düşünüyoruz.

Kiryakos Miçotakis
Kiryakos Miçotakis

ALMANYA BAŞBAKANIDA GELİYOR 14 MARTTA

   Son dakika haberi olarak Almanya Başbakanı Sayın Olaf Scholz'ünde Türkiye'ye geleceği bildirildi. Rusya Ukrayna savaşı dünyada dengeleri değiştiriyor. Dünya yeniden güç dengesine göre şekillenmeye başlıyor artık.

   Sayın Başbakan bazı konuları görüşmeye gelecek. Bizim gözlemlediğimiz konular şunlardır:

- Ortadoğu'daki doğalgazın Türkiye üzerinden Almanya'ya ulaştırılması için istekler

- Akdeniz'de işbirliği artıralım diyecek

Bayraktar TB 2 almak istediklerini bildirmek isteyebilirler. Bu olursa Avrupa'ya biz teknoloji satmaya başlayacağız.

- Türkiye ile her zaman iyi ilişkiler içinde olmak istediğini sunacak

- Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesi için çalışacağını bildirecek

- Türkiye'ye daha çok Alman Turistin gönderileceğinin bildirilmesi 

- Hazır giyim ithalatı için yeni işbirlikleri istediğini söyleyecek

   Şimdiden Sayın Başbakan'a hoş geldiniz deriz. Düşünülen işbirliği temennileri iki ülkeye hayırlar getirir İnşaAllah. 

Olaf Scholz
Olaf Scholz

   Türkiye ve Dünya için önemli değere sahip olan bir analiz yazımızın daha sonuna geldik. Yazılarımızı tanıdıklarınıza gönderip, onlarında bilgilenmesini sağladığınız için hepinize teşekkür ederiz. Başka bir yazıda daha görüşmek üzere herkese Saygılar sunarız...



Kaynaklar; wwwmfagovtr, wwwtwittercom/mevlutcavusoglu, wwwantalyagovtr, wwwtcbbgovtr 

7 Mart 2022 Pazartesi

Rusya ve Ukrayna'dan sonraki SAVAŞ Planı ve KITLIK Senaryosu

   27 Şubatta yazdığımız Rusya Ukrayna savaşına göstermiş olduğunuz ilgiye teşekkür etmek için, bir sonraki hamleyle ilgili bir yazı daha yazmaya karar verdik. Bildiğiniz gibi önceki yazımızda Rusya'da birileri Putin'i saf dışı bırakmak için senaryolar yapmış olabileceğinden bahsetmiştik. Bu olursa Rusya'ya küreselci biri gelebilir ve sonraki hedefin Türkiye olacağını yazmıştık, o yazımızı tekrar okumak isteyenler bu linke bakabilir.  Bildiğiniz gibi Putin 15 Temmuz gecesi sabaha kadar Türkiye'yi takip etmişti. Çünkü oda yanı başında Amerika destekçilerini görmek istemiyordu. 

   Bazıları bu nasıl olacak, öyle kolay mı gibi soruları içinden geçirdi. Bizde bu konuyu biraz detaylı irdelemek istedik ve analiz yaparak yazımıza başlayacağız İnşaAllah. Yazmak bizden, okumak ve başkalarına okutmak ise sizlerden olacaktır. O zaman başlıyoruz.

   Rusya Ukrayna arasındaki savaşın nasıl durdurulacağına dair analizimizi 27 Şubat'ta detaylıca yazmıştık. Burada Türkiye'nin arabulucuğunda bu savaş ancak bitebilir, şu an görünen odur. Rusya ve Ukrayna heyetleri Türkiye'de yapılacak toplantıda barışırlarsa barışırlar. Yoksa savaş bitmez. Eğer Ukrayna barışmak istemezse durum Abd'nin işine gelir. Eğer Rusya barışmak istemezse, buda Rus halkı için zor sürecin başlaması demektir. Yani her şey Türkiye'de orta yolun bulunması ile ancak olur, olmazsa da ak koyun kim, kara koyun kim ortaya çıkar. Türkiye'nin amacı bölgede herkesin huzurlu yaşamasıdır. Ama başkaları oyun üstüne oyunlar kurmaktadır.

   Rusya Ukrayna savaşına bakınca, aklımıza acaba diye soru geldi? Birileri Rusya'yı ele geçirme planı yaptıysa bu savaşın benzer planını Balkanlar ve Yunanistan üzerinden provokasyonla bize de yapmış olabilirler mi? Yani Yunanistan ile Türkiye'yi bir bahane ile (Adalar, Balkanlar, Kıbrıs, Akdeniz'deki gazdan dolayı...?) savaşa çekmek, Türkiye Yunanistan arasında savaş çıkartmak olabilir mi? Dikkat diyelim !!! 

Türkiye
Türkiye Yunanistan

   Bunu destekleyen en büyük neden, Yunanistan'a Amerika'nın ha bire silah yığmasıdır. Neden Dedeağaç'a tanklar, helikopterler, silahlar yığıyor? Şimdilik Rusya Ukrayna arasındaki durumu gözlemliyorlar. Ayrıca 3 ay önce Kosova ile Sırbistan arasında gerginlik çıkmıştı, bunu da bununla bağlantılı olarak iyi düşünün.

   Bunun yanı sıra Kıbrıs konusunda hem Amerika'nın hem de İngiltere'nin tutumları ve yapmak istedikleri ortadadır. Kıbrıs üzerinden de bizleri tahrik edip, Yunanistan'la bizi savaşa çekme planları var gibi görünüyor, dikkat diyelim! Akdeniz'deki doğalgaz meselesi ise herkesin malumu, her an bir provokasyon yapma derdindeler.

   Akdeniz'e yakın bizim nükleer santralimiz var yapılmakta olan, bunu  Ruslar yapıyor. Rusya Ukrayna savaşına bakarken bunu da göz ardı etmeyelim. Yani Rusya ile aramızı açma girişimlerinden biride bu. Hiç bir şey tesadüf değildir, yeter ki aradaki bağları iyi analiz edelim. Sonra gerisi çorap söküğü gibi gelir.

   Sonuç olarak eğer Amerika Rusya'yı devre dışı bırakıp, oraya kendilerinden birilerini getirirse, ülkemizin 360 derece çevresi Amerika üsleri ile dolmuş olacak. Daha sonra Yunanistan ile bizim aramızda bir provokasyonla, savaşa çekmek isteyecekler. Türkiye bu numarayı yer mi, yemez ! Amerika'da bunu bildiği için önce Rusya'yı ekarte etmenin peşinde, daha sonra ise Türkiye'yi ele geçiremesem bile ne kadar zarar versem o iyidir mantığı ile bakıyor olaylara. 

   Verilecek zararla Türkiye 20 yıl geride kalsa, onlara yeter. Çünkü Amerika Türkiye'yi engelleyemezse, Afrika, Ortadoğu ve Asya'daki tüm planları sekteye uğrayacak. Burada bulunan ülkeler, Türkiye'den güç almaya başladı. Kısaca Türkiye durdurulamazsa, kendi planları yan yatacak. Ana AMACI budur. Post modern darbe denemeleri, Gezi Olayları, Mit Krizi, 17/25 yargısal darbe teşebbüsleri..vs.. buna örnektir. Hepsinde Türkiye zayıflatılıp, geri bırakılmak istendi. Amerika savaşlarla veya darbelerle bizleri deviremeyeceğini bizden çok iyi biliyor. Bu yüzden büyümemizin yavaşlaması için elinden geleni yapacaktır, bunu asla unutmayınız !

KITLIK SENARYOLARI

   İnsanlığın korktuğu durumların belki de en büyüğüdür, kıtlıkla baş başa kalmak. Bunu dünyanın para baronları yıllar önce iyi çözdü. Bu yüzden özellikle son 3 yıldır dünyanın baronları, piyasadan çok büyük miktarlarda ham maddeleri topluyor. 100 bin, 500 bin, 1 milyon ton veya adetlerde. Bunu toplamalarındaki amaçlarını sırasıyla yazalım, buna göre gerisini sizler düşünün.

AMAÇLARI;

1) Dünyada KITLIK VARMIŞ havası estirmek

2) Bu kıtlık havası ile insanları tedirgin etmek

3) Tedirgin olan insanların daha çok ürün satın almasını sağlamak, 2 yılda alacağını 1 yılda almak gibi

4) Böylece piyasada aşırı talep olacağı için, fiyatlar aşırı zamlanacak

5) Dolayısıyla maldan kat kat paralar kazanacaklar

6) Fiyatları aşırı artan ürünlere karşı millette tepki oluşturmak

7) Bu oluşan tepkileri, kendi amaçlarında kullanmak için planlar yapmak

8) Eğer ülkelerin liderleri, kendi dediklerine karşı hareket ediyorsa milletin bu tepkisini daha da ileri durumlara yükseltmek için, piyasaya az mal verip fiyatları çıkabildiği kadar yukarılara çıkartmak.

9) Böylece oluşan tepkiler artınca, bunları seçim zamanı kullanmak için algı operasyonları hazırlamak

10) Seçim zamanı ise milletin kararlarının değişmesine sebep olmak, kendi düşündükleri siyasetçileri önemli yerlere getirmek

11) Millete kıtlık havası oluşturup, milletin aklında şu bilginin oluşmasını sağlayacaklar. ''Acaba bu dünya nüfusu fazla, gıda yetmeyecek o yüzden nüfusun azalması gerekir''. Gerekirse fazlalık nüfus yaşamasa da olur !

12) Hatırlarsanız yıllar önce dünya nüfusu 500 milyona inmeli diyenler vardı. Bu aradaki bağlantıyı siz düşünün. Burada bizi ilgilendiren konu, Allah C.C.'nün yarattığı bu dünyayı, sadece kendilerinin yönetebileceği hissini insanlara vermeye çalışmalarıdır. Buda çok tehlikeli bir durumdur, Allah'a şirk koşuyorlar bir bakıma. Aman Dikkat !!! diyoruz.

Kıtlık Senaryoları
Kıtlık Senaryoları

   Bu yazdıklarımız bazılarınıza çok ütopik gelebilir, ama dünyadaki stok piyasasını biraz takip ederseniz veya bu işleri bilen birilerine sorarsanız ne demek istediğimizi daha iyi anlarsınız. Son zamanlarda stok işiyle stokçuluk birbirine karıştırıldı. Stok fazla üretilen veya sipariş iptali olan ürünleri satmaktır, stokçuluk ise karaborsacılık yapmaktır (olan ürünleri saklayıp fiyatların zamlanmasını beklemektir).

   Daha önceki bir yazımızda dünyayı ''dijital algı'' ile yönetiyorlar demiştik. Bu yazımızda algının detaylarını anlatmıştık, o detayları tekrar okumak için linkimize buradan bakabilirsiniz. 

Şunu unutmayalım dünyada kolay kolay kıtlık olmaz, eğer bizler iyi şekilde üretim yaparsak. Çünkü Allah C.C. her insanın rızkını verir. Şimdi diyebilirsiniz, Afrika'da onlarca insan var, açlıktan ölme riskiyle yaşıyor. Onlar açlık içinde yaşamaya sevk ediliyorlar. Çünkü Afrika'da aç yaşayan insanlar var, ama başka yerlerde obezite yaşayan insanlarda var, yani ''açgözlülük'' var. Bir tarafta yemekleri ve ekmekleri çöpe atanlar, bir tarafta ise yemek ve ekmek bulamayanlar. Dünya insanlığı bu açgözlülüğünden kurtulursa, herkes rahat doyar değil mi? Ayrıca Afrika'yı yüzyıllardır sömürenler kimler, onlara iyi bakın deriz.

Allah C.C. bu nizam-ı âlemi, kusursuz bir şekilde yaratmıştır. İçinde ister 50 milyon insan yaşayabilir, isterse 50 milyar insan. Bunu Allah C.C. bilir ve her insanın rızkını da verir. O yüzden Allah'ın işlerine birileri sakın karışmasın. Bizler kendi işimize bakalım. Bizler doğayı kirletmezsek ve etrafı aşırı şekilde ısıtmazsak dünya kendi dengesinde gider. Böylece ne kıtlık olur nede insanların kalması. En basit bu sene o kadar kar yağdı ki topraklar üretim için çok bereketli hâle geldi. Her şeyi bilen, gören ve duyan Allah C.C.' dür, ona bol dua ve tevekkül edip, durumlara karşı sabretmeliyiz.

   Sonuç olarak yukarıda anlattığımız 2 konuyu (savaş ve kıtlık), dijital algı ile birlikte düşünürseniz, dünyada olan her şeyin arasındaki bağlantıları çok rahat sizlerde görebilirsiniz. Bu bağlantıları gördükçe, hiç bir şeyin tesadüf olmadığını, olaylar arasındaki organik bağların nasıl kuvvetli olduğunu görmüş olursunuz.

   Ayrıca şimdiden önemli bir bilgiyi de yazalım. Algı operasyonları ile kıtlık ve savaş planları yapanların bir sonraki hedefleri şu 2 konu olacaktır. Biz şimdiden tüm dünyayı uyaralım. Şimdiden kimse algı oyunlarına gelmesin.

YENİ HEDEFLERİ, ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA

1) Enerji; Kesintiler filan olacak denilip, insanları korkuya sevk etmek.

2) Su; İçecek su bitecek diye, algı operasyonları yapmak.

   Önemli bir yazımızın daha sonuna geldik. Sizlerle beraber büyüyen sitemizi, sizler gibi binlerce kişinin okuması için tanıdıklarınıza gönderebilirsiniz. Şimdiden herkese teşekkür eder, başka bir yazımızda daha görüşmek üzere Saygılarımızı sunarız...


Kaynaklar; wwwharitagovtr, stok, stokçuluk 

27 Şubat 2022 Pazar

Rusya ve Ukrayna'da Neler Oluyor?

   Gündem çok yoğun ve hiç istemediğimiz, üzücü görüntüler dolu medyada. Evet hepinizin de yakından takip ettiği Rusya ve Ukrayna Savaşı'ndan bahsedeceğiz bu yazımızda. 

   Neler oluyor, Rusya niçin savaş başlattı? Ne zaman bitecek? Mazlum Ukrayna Halkı neler yapıyor? Arka planda ne oyunlar planlanıyor olabilir?...vs...Kısaca sorular çok. Biz en iyisi adım adım gidelim, hiçbir şey bilmiyormuş gibi sırayla gelişmeleri paragraflar halinde yazalım, sonra analizimizi yazmaya başlarız.

   Öncelikle gerek Rusya, gerekse de Ukrayna ne Avrupa Birliği'ne, nede Nato'ya üye değildir. Bunu yazımıza başlarken yazdık ki, yazacaklarımız daha iyi anlaşılsın.

   RUSYA NİÇİN Savaş Başlattı UKRAYNA'YA ?

   En kısa anlatımla Rusya Ukrayna'nın NATO'ya girmesini istemiyor, bunu açık açık söyledi. Sebep olarak ta Nato'nun üye ülkeler vasıtasıyla, Rusya'yı çepeçevre sarmasından endişe duyuyor. Putin şunun olacağını düşünüyor. Eğer çevrem Nato ülkeleri ile dolarsa, yarın birleşip Nato, Rusya'ya saldırabilir. Bu yüzden kuşatılmayı istemiyor, Nato'ya güvenmiyor. Dolayısıyla Ukrayna'nın Nato'ya girmesine sıcak bakmadı. Ukrayna'da girebilirim deyince olanlar oldu, Rusya Ukrayna'ya savaş açtı. Daha sonra kendisine yakın diğer 2 ülkenin de girmesini istemiyoruz dedi. Bunlar Finlandiya ve İsveç'ti. Haritaya bakılırsa, Putin'in ne demek istediği daha iyi anlaşılmaktadır.

Rusya
Rusya Ukrayna Harita

   RUSYA'NIN UKRAYNA'YA Savaş Açmasının Arkasında Neler Olabilir?

   Bizim gördüğümüz kadarıyla Rusya aslında Ukrayna'ya akıl verip, gaza getiren başta Amerika ve İngiltere'ye karşı sinirli. Bu yüzden Ukrayna'nın Nato'ya girmesini istemiyor. Ayrıca Avrupa Birliği ile de takıntısı var. Bu durumların hepsi birleşince, Putin savaşı başlattı. Peki Putin'in güvenmediği Nato nedir, hangi ülkelerden oluşur, kısaca onu yazalım.

   NATO Nedir?

   İngilizce adı ''North Atlantic Treaty Organization'' Türkçe adı ise ''Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'' olan uluslararası askeri bir ittifaktır. Görünen amacı siyasi ve askeri yollarla üyelerini korumayı taahhüt edip, anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesini taahhüt eder. Ukrayna olayında gördüğümüz gibi gerçekte bunları yapabiliyor mu, kocaman ???

   NATO 1949 yılında Belçika'nın başkenti Brüksel'de 12 devlet ile kurulmuş olup, şu an 30 üyesi vardır. Bu ülkeler şunlardır:

Birleşik Devletleri-1949     Norveç-1949         Estonya-2004

Belçika-1949                        Portekiz-1949        Letonya-2004

Birleşik Krallık-1949         Türkiye-1952        Litvanya-2004

Danimarka-1949                  Yunanistan-1952    Romanya-2004

Fransa-1949                         Almanya-1955       Slovakya-2004

Hollanda-1949                      İspanya-1982          Slovenya-2004

İtalya-1949                           Çek Cumh.-1999     Arnavutluk-2009

İzlanda-1949                       Macaristan-1999     Hırvatistan-2009

Kanada-1949                        Polonya-1999          Karadağ-2017

Lüksemburg-1949                Bulgaristan-2004    K. Makedonya

Nato
Nato

   Nato komitelerinde kararlar ''oybirliği'' ile alınır. Bu yüzden bir Nato Kararı, tüm ülkelerin ortak iradesini ifade etmektedir. Nato'nun günlük faaliyetleri ortak bütçelerden finanse edilmektedir. 

AMERİKA'NIN Amacı Neler Olabilir?

   Gördüğümüz kadarı ile Amerika'nın asıl amacı, Türkiye'yi Rusya veya Ukrayna'dan birine taraf aldırıp, savaşa dahil ettirmek. Çünkü Türkiye'nin hem Rusya ile, hem de Ukrayna ile ilişkileri yüksek düzeyde. Bunu bilen Amerika, bizi savaşa sokmak için, bir tarafta olmamızı istiyor. Bunu İngiltere'de istiyor ama o biraz bunu çaktırmadan yapıyor. 

   Eğer Amerika bunu başarırsa aklında şu var. Bir bahane ile Karadeniz'e gelip, uzun zaman gitmemek. Yani Karadeniz'deki doğalgaz ve önemli madenlere el koymaya çalışacak. Aynen Irak'a huzur getireceği deyip, yıllarca petrollerine nasıl el koydu ise. Bunun benzerini Karadeniz'de yapmayı aklından geçiriyor. Boşuna savaş çıksın diye diller dökmedi, Ukrayna'ya gaz verip, ortada bıraktı.

   Ayrıca Türkiye'ye Rusya ve Ukrayna'dan çok sayıda turistler geliyor. Savaş ile bu turistlerin gelmesini engelleyip Türkiye'nin turizmini Amerika baltalamak istiyor. Kısaca Türkiye'nin ekonomik krize girmesini istiyor. Bununla ilgili demeçleri vardı zaten Biden'ın, Amerika Başkanı olmadan önce. Sayın C. Başkanımız için, bedel ödemeli diyordu. Bunu da bir yazımızda yazmıştık, tekrar okumak isteyenler bu linke bakabilir. 

   Amerika gerekirse 3. dünya savaşı yaparız Rusya ile diyerek, aslında Rusya'ya gözdağı vermiyor. Çünkü Rusya her şeyi hesaba alarak başlattı savaşı. Biden burada diğer devletlere ima ile gözdağı veriyor. Ya benimle hareket edersiniz, yada Ukrayna gibi yem olabilirsiniz demek istiyor. Yani kelime oyunları ile taktikler peşinde.

   AB Ne Yapıyor?

   Avrupa Birliği gördüğümüz kadarıyla ancak ''....cağız, ....ceğiz'' cümleleri kurar. Başka bir şey yapabilir mi, zor. Çünkü Avrupa'nın doğalgazının % 40'ını Rusya karşılıyor. Dün AB Komisyonu Başkanı, Rusya'nın uluslararası para transfer sistemi olan Swift'ten çıkarılacağını duyurdu. Peki bu işe yarar mı ? Bize göre zor. Çünkü Rusya'dan aldıkları gazın parasını nasıl ödeyecekler. Ödeyemeyecekleri için, kışın ortasında kendileri doğalgazsız kalıp, donarlar. Bu hamleyi Putin hesap etmemiş midir ? Fazlası ile yapmıştır. 

   Mesela ödemelerini Çin ile alabilir (Cips sistemi ile) veya kendi yaptığı ve yaygınlaştırmayı düşündüğü Spfs sistemi var. (Dünyadaki diğer bu ödeme sistemlerini önceden bir yazımızda ayrıca yazmıştık, buradan isterseniz okuyabilirsiniz.) Kısaca Rusya planını önceden hazırlamıştır. Bu sistemler çalışırsa, Dolar ve Euro'nun dünyadaki tahtı da yıkılmaya başlar. Yani olan Amerika ve Avrupa'ya olur. Rusya bize göre çok etkilenmez.

   UKRAYNA DEVLET Başkanı Zelenskiy, Ne Yapmak İstiyor ?

   Önce Rusya ve Ukrayna hakkında yaklaşık bazı kısa bilgilere bakalım, sonra cevabı analiz yaparak yazalım.

                                      RUSYA                                    UKRAYNA

Nüfusları:                    145 milyon                               41 milyon

Yüzölçümleri:             17 milyon km2                        600.000 km2

Asker Sayısı:               950.000                                     260.000 

Tank:                           12.500                                        2.500

Savaş uçağı:                770                                               70

Bayraktar Tb-2:             0                                                12

Deniz Filo:                   600                                                35

Denizaltı:                       70                                                  0

Ticari Filo:                 2.800                                            400

Roketatar:                  3.400                                            500

Zırhlı araç:                 30.000                                          12.000

Savunma Harc.:         42 milyar $                                 10 milyar $

   Gördüğünüz üzere Rusya Ukrayna'dan yaklaşık 4 kat büyük her yönden. Bunun yanında Rusya'nın elinde yaklaşık 4.000 tane nükleer başlık bulunmaktadır. Ama bunları kullanacağını zannetmiyoruz. Eğer kullanmaya kalkarsa o zaman ortalık toz duman olur.

   Zelenskiy başta Amerika ve Avrupa Birliği'ne çok güvenerek Nato'ya girmek istedi. Sonra Rusya'nın sinirlenmesi ile savaş başladı. Daha sonra Zelenskiy'i gerek Amerika, gerek se Avrupa yalnız bıraktı. Daha sonra neyle baş başa kaldığını anlayan Zelenskiy, dünyadan yardım istemeye başladı. Etrafındaki çoğu ülke sadece laflar söyledi.

   Daha sonra Zelenskiy'in ordusunda bulunan Bayraktar Tb-2'ler aktif kullanılmaya başlanınca Ruslar'a zarar vermeye başladı. Kendi de meydanlara çıkıp, sonuna kadar savaşacağım dedi. 

   Bu arada Zelenskiy geçenlerde Türkiye'ye boğazları gemilere kapatın dedi. Bunu duyunca aklımıza 3 neden geldi, bunlardan dolayı demiş olabilir diye. Bu nedenler şunlardır;

1) Amerika ve Avrupa'dan yalnız kalınca, halkını düşünerek yardım anlamında istedi Türkiye'den.

2) Art niyetli olarak Türkiye'yi taraf aldırıp, savaşa mı sokmak istiyor acaba ? Bu ihtimal her zaman olabilir ama biz şimdilik temkinli giderek, bunu düşünmediğini varsayıyoruz.

3) Birde ha bire Bayraktar Tb-2 şöyle yaptı, şunu vurdu demesi, bizi biraz huylandırıyor. Not olarak kalsın burada. Çünkü işin içinde üst akıl varsa, bir tuzak planda var demektir. Eğer üst akıl boğazı kapatın deyip TB-2'leri ha bire diline doluyorsa, boğazda bir Rus gemisine Tb-2'den roket mi atacaklar sorusu aklımıza geliyor. Böylece bizi savaşa çekmeye çalışabilirler, ama biz bu oyunu yemeyiz.

   Bu arada Suriye'nin kendine çaresi yokken, kalkıp direkt Rusya'ya taraf olması gözlerimizden kaçmadı. Esad'ın Suriye'de döktüğü mazlumların ahı, bir gün çıkar kendisinden. Ama ne zaman, Allah bilir.

   Türkiye Nato'ya ve Avrupa Birliği'ne bir şey yapmadığı için biraz kızgın. Çünkü insanlar ölürken bir şey yapmayacaksanız, ne zaman yapacaksınız ? Türkiye o yüzden biraz bekledi, baktı ki bunların bir şey yapacağı yok ve Devletimiz kolları sıvadı, arabuluculuk için.

   Hem Putin  hem de Zelenskiy ile arası iyi olan C. Başkanımız Erdoğan bir an önce savaşın bitmesi için gece gündüz çalışmaya başladı. Çünkü savaşın kimseye faydası olmaz, olan mazlum insanlara olur. Türk Devleti için önce insanlık gelir, menfaat gözetmez. Çünkü bizler Osmanlı'nın torunlarıyız, 600 yıl iyilikle dünyaya hükmetmiş bir neslin devamıyız. Bize zorda olana yardım etmek düşer. İyilik bizim her zaman şiarımızdır.

   SAVAŞ NASIL DURDURULABİLİR ???

   Gördüğümüz kadarı ile bu savaşı ancak 3 durum durdurabilir. Gerisi ....ceğiz, ...cağız'dan başka bir şey yapamaz. Nedir bu 3 durum?

1) Rus Halkının Putin'e karşı tavır alması, savaşı durdur diye, vicdanen.

2) Ayrıca ölen Rus askerlerinin sayısı çok olursa, bunların aileleri de Putin'e karşı tavır alabilir.

3) Sayın C. Başkanımız Erdoğan'ın iki liderle arası iyidir. İkisi ile önce ayrı ayrı anlaşıp, sonra Türkiye'de bir masada buluşarak anlaşma imzalanabilir. Çünkü ikisi de şu an Dünya'da sadece Erdoğan'a güvenmektedir. Bunun yakında olacağına yürekten inanıyoruz.

   SON BİR NOT: 

   Birde aklımıza şu geldi, yukarıda üst akıldan bahsettik ya. 2024 yılında Rusya'da seçimler var. Eğer birileri Putin'in ayağını kaydırmak için, Ukrayna'yı kışkırtıp üzerine mi çekti acaba? Böylece Putin'in savaşı başlatıp itibar kaybetmesini, daha sonra ise 2024 yılındaki seçimde tekrar Başkan seçilmemesini istemiş olabilirler. % 10 dahi olsa bu ihtimalide unutmayalım deriz. Bu ihtimal doğru çıkarsa, o zaman hedef direkt Türkiye demektir. Çünkü Yunanistan'a asker yığıldı, Ermenistan'a yığıldı, Irak ve Suriye'ye yığıldı, Güney Kıbrıs'ta zaten var. O yüzden çok dikkatli olalım !!!

   Birde Rusya'nın Ukrayna Başkanını değiştirmek için savaş başlattı deniliyor. Bize göre olasılığı düşük, neden mi ? Çünkü yerine gelende Nato'ya girmek isterse, benzer durumlar olabilir. Kısaca Putin NATO'yu çevresinde görmek istemiyor. Putin bu konuda haklımı diye içinizden hemen soru geçmiş olabilir. Nato'nun bugüne kadar ''NELERİ YAPMADIĞINA'' bakarsanız, cevap ortaya kendiliğinden çıkmış olur.

   Uzun bir yazımızın sonuna geldik. Biliyoruz hepiniz yazıyı okurken ne uzunluğu fark ettiniz, nede zamanın nasıl geçtiğini. Biz yazılarımızda öz analizlere yer vermeye çalışırız. Amacımız sizlerle beraber dikkat çekici güzel bilgileri yazmaktır. 

   İnşâAllah Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş en kısa sürede biter ve mazlum insanlar, bebekler, çocuklar, kadınlar rahata erer. Babalarda ailelerine kavuşur.

   Yazımızı binler, on binler , belki de yüzbinlerin okuyacağını ümit ediyor, başka bir yazımızda daha görüşmek üzere hepinize Saygılarımızı sunuyoruz...



Kaynaklar; wwwharitagovtr (ücretsiz), www.natoint 

15 Ocak 2022 Cumartesi

Hello Türkiye

   Marka Nedir ? Bu sorunun cevabı, ülkelerin geleceği demektir. Çünkü ne kadar Marka bir ülke olursanız, o kadar çok tanınırsınız. Şimdi markanın kısa bir tarifine bakalım, sonra kısa analizimizi yazmaya başlarız...

   Marka: Bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlayan, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen işaretlerdir.

hello Türkiye
hello Türkiye

   Uzun teknik tanımını yazmadık, kısaca özet hali ile bu olan Marka, uluslararası anlamda değeri büyüktür. O yüzden ülkemiz için ''Türkiye Markasını'' hep birlikte ne kadar çok güçlendirirsek, dünyada ülkemizin değeri o kadar çok artar. Dolayısı ile daha çok turist merak edip, ülkemizi ziyaret eder. Şunu da bilmekte fayda vardır. En iyi tanıtım, doğallığı olan reklamlar ile olur.

   Bizde Birinci Adres olarak, üzerimize düşen görev ne ise onu yapmaya çalışıp, ülkemizi daha çok tanıtacağız. Bu yüzden ticari sitemiz olan ''Birinci Kalite'' ile birlikte yurt dışına tanıtımı yapmak için, çok çalışacağız. 1 kişiden ne olur demeyin. Birler toplanıp onlara, onlar toplanıp yüzlere, yüzler toplanıp binlere, binler toplanıp on binlere, on binler toplanıp yüzbinlere, yüzbinler toplanıp milyonlara ve milyonlar toplanıp milyarlara ulaşabilir, reklam ve tanıtımlarla.

hello Türkiye
hello Türkiye

   İletişim Başkanlığı'nın hazırladığı güzel videoyu sitemize ekleyip, yurt dışına reklam edeceğiz. Biz elimizden geleni karınca kararınca yapalım, gerisi bir şekil gelir diyelim.

TÜRKİYE TANITIM VİDEOSU (Türkiye Publicity Video)     #helloTürkiye 

   Sitemizi takip edenler bu yazımıza çok şaşırmış olabilir. Çünkü bizler genelde uzun analiz yazıları yazarız, bu yazımız ise çok kısa oldu. Sebebi ise bu yazımızın ulaşacağı dünyadaki insan sayısı düşünülünce, TANITIM ETKİSİ çok BÜYÜK olacak olup bizleri mutlu edecektir. Sizlerde bu yazının linkini tüm tanıdıklarınıza gönderebilirseniz, onlarda okuyup videoyu seyredebilirler. 

Türkiye
Türkiye
   Eğer yurt dışında yaşayan tanıdıklarınıza gönderirseniz, onlarda kendi tanıdığı yabancılara gönderip, ülkemizi reklam edebilirler. Şimdiden hepinize teşekkür eder, başka yazılarda görüşmek üzere Saygılar sunarız...



   Kaynaklar ve etiketler; wwwiletisimgovtr, hello turkiye, merhaba türkiye, merhaba turkiye, turkiye, gücünü ve potansiyelini keşfet, hello Türkiye kampanyası, hello Türkiye tanıtım, hello Türkiye tanıtımı

13 Ocak 2021 Çarşamba

Darbelerin Türkiye'ye Kaybettirdiği Trilyonlar

   62 yıl önce yani 1959 yılında Türk Dil Kurumu Sözlüğü'ne fiili anlamı ile giren bir kelime, Darbe ! Teknik olarak ne anlama geliyor önce ona bakalım, sonra derin analizlerimizi yazmaya başlarız.

   Türk Dil Kurumu'nun 2011 yılında yayınladığı sözlükteki anlamı aynen şudur; Bir ülkede baskı kurarak, zor kullanarak veya demokratik yollardan yararlanarak hükümeti istifa ettirme veya rejimi değiştirecek biçimde yönetimi devirme işi.

Darbe
Darbelerin Kaybettirdikleri

   Şimdi kendi kendinize  diyebilirsiniz bu haftaki konuyu niçin darbe seçtiniz ? Bizce bu konu çok irdelenmeli, her şey açığa çıkmalı. Böylece bugüne kadar şikayet ettiğimiz başka konuların ana sebeplerinden birinin, darbeler veya benzer anlamı ifade eden muhtıra, ayaklanma, girişimler olduğunu daha iyi anlarız. 

   Öncelikle darbeler  ile Ülkemiz yıllar boyunca neler kaybetti, onlardan bazılarını sırasıyla yazalım. Daha sonra ise analizlerimize devam edelim. İlk darbe 27 Mayıs 1960 yılında yapılmıştır ve yazacaklarımız darbeden sonraki 61 yılın genel toplamlarıdır.

   68 YILDA KAYBETTİKLERİMİZ:

- 1924 yılında Vecihi Hürkuş, projesini hazırladığı ilk Türk uçağı ''Vecihi K-VI''yı tasarladı ve üretti. Uçağı için uçuş müsaadesi istedi ama sertifikayı verebilmek için toplanan teknik heyette tayyareyi kontrol edecek personel bulunamadığından uçuşta gecikmeler oldu. Sonunda teknik heyetten bir kişi biz bu lisansı sana veremeyiz, eğer kendi yaptığın uçağa güveniyorsan atla, uç, bizi de bu yükten kurtar dedi. Bunun üzerine 28 Ocak 1925'te ilk uçuşunu yaptı. Ama nemi oldu, izinsiz gerçekleştirdin denilip, cezalandırıldı !

- Şakir Zümre Kurtuluş savaşı yıllarında Türkiye'ye yurt dışından silah ve cephane gönderdi. Bundan dolayı TBMM tarafından İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi. Daha sonra 1925 yılında Türkiye'nin ilk savunma sanayi fabrikasını kurdu. Burada tayyare bombaları, havan topları, denizaltı imha topları, mayın, el bombaları üretmeye başladı. İkinci Dünya Savaşından sonra Marshall Planı ile yapılan yardımlardan dolayı (1948-1951) fabrikaya mühimmat ürettirilmedi. Çünkü dediler ki;

- ''Yerli imalata gerek yok, Amerikalılar bunu zaten bedavaya veriyorlar'' 

   Fabrika daha sonra soba üretmeye başladı. Düşünün askeriyemize bomba ve top üreten fabrika, bildiğimiz sobaları üretmeye başladı. Şakir Zümre 1966 yılında vefat ettikten 4 yıl sonra 1970 yılında soba fabrikası da kapandı. Şimdi düşünün, yaklaşık 68 senede aldığımız silahların ve yapamadığımız ihracatın boyutunu. Yaklaşık 1 trilyon doları geçmiştir.

Şakir Zümre
Şakir Zümre

- 1944 yılında Nuri Demirağ ilk yolcu uçağımızı (Dünya Havacılık Otoritesi tarafından ''A sınıfı yolcu uçağı'' kategorisine alındı) İstanbul'dan Ankara'ya uçurdu. Ama sonraları bir şekilde engellenip rafa kaldırıldı. Sonra neler mi oldu, bol bol yolcu ve savaş uçakları alındı yıllar boyunca. Bu uçaklara ödenen para ve yapamadığımız ihracat kayıplarının toplamı 1,5 trilyon doları geçmiştir.

Nuri Demirağ
Nuri Demirağ


- Ülkemizin yerli ve milli silah sanayimizin temellerini atan Nuri Killigil Paşa fabrika kurarak top, havan, uçak bombaları imal etmeye başlayarak ülkemizin savunmasına katkılar sağlamaya başlamıştır. Ama 1949'da yaşanan patlama da (sabotaj ihtimali çok çok yüksek) Nuri Killigil Paşa işletmeye girmiş, ama sonra kendisinden haber alınamamış ! Dolayısı ile fabrika kapanıyor. Bundan sonra neler mi oldu, tabi ki yurt dışından ithalatlar. Peki bunların bugüne kadar ki ülkemize maliyeti ve yapamadığımız ihracat kayıplarının toplamı sizce ne kadardır ? Yaklaşık 1 trilyon dolar

Nuri Killigil Paşa
Nuri Killigil Paşa


- 1961 de yapılan Devrim Arabası çeşitli sebeplerle rafa kaldırılıyor. (Arabaya benzin konulması unutulduğu için, yolda benzin ilavesi yapılmıştı. Ama sonra gazeteler ne manşet attı, biliyor musunuz ? 100 metre gitti, bozuldu! Gerisine sizler karar verin). Halbuki 2 araba vardı ve biriyle Cemal Paşa Anıtkabir'e gitmişti ama bu konuşulmadı hiç. Daha sonra ne mi oluyor. Tabi ki ithalat, ithalat, baya bir ithalat. Yaklaşık 60 yılda ödenen para ve yapamadığımız ihracat kayıplarının toplamı 1,5 trilyon doları geçmiştir.

Devrim Araba
Devrim Araba


- Sağlık alanında gerek alet, gerekse ilaçlara ödenen paralar, yapamadığımız ihracat kayıpları ile beraber toplam yaklaşık 1 trilyon dolar.

- Petrol, doğalgaz ve türevleri olan hammaddeler için ödediğimiz paraların toplamı ve yapamadığımız ihracat kayıpları ile beraber toplam para yaklaşık 2,5 trilyon dolar.

- Teknolojik aletler bilgisayar, telefon, beyaz eşya vs. için ödediğimiz paraların toplamı ve yapamadığımız ihracat kayıpları yaklaşık 0,5 trilyon dolar

   Daha başka ürünleri de ince detaylarına kadar incelersek darbelerin ülkemize verdiği ithalat zararı ve  yapamadığımız ihracat rakamlarının toplamı, 61 yıl için yaklaşık, 9 ile 12 trilyon dolar arasıdır. Rakamı duyunca çoğunuz şok oldunuz, çünkü darbeler ile ülkemizin ilerlemesi engellendi. Eğer darbeler olmayıp, günümüzdeki gibi büyümeye 61 yıl önce başlasaydık, ülkemiz bugün çok farklı konumda olurdu Dünya'da. Burada ki toplam rakama 10 trilyon dolar dersek, rakamın büyüklüğünü anlamak için şu örneği verebiliriz ayrıca. Toplam 8.000 kişinin çalıştığı bir tekstil fabrikasının yıllık cirosu 1 milyar dolardır. Buna göre 10 trilyon dolar, bu 8.000 kişilik fabrikanın tam 10.000 katı yapmaktadır. Bu örnekle konumuz, daha iyi anlaşılmıştır.

Darbelerin
Darbelerin Kaybettirdikleri


   Sonuç olarak darbeler ile ülkemize ve bizlere neler yapıldı. Bunları maddeler halinde yazalım:

- Bizleri ha bire hazırcılığa alıştırıp, ellerimizdeki paraları aldılar

- Üretimden bizi uzaklaştırıp, ithalatımız arttı, işsizlik arttı, ihracatımız azaldı

- İthalatın artıp, ihracatın azalmasından dolayı cari açık arttı, enflasyon arttı. 

ithalat
2019 ithalat ilk 20 kalem listesi


   Peki bu durumlar ülkemizde nelere sebep oldu ? Tabi ki ekonomik krizlere, piyasa dalgalanmalarına, faizlerin yükselmesine. Çünkü bir ülkenin büyümesi, o ülkenin yaptığı ihracatla doğru orantılıdır. İhracatınız ne kadar artarsa, Gayrisafi Millî Hasıla'nızda (Gsmh) artar demektir. Peki bazıları ne yaptı bu kriz zamanları. Hemen hazıra konmak için Imf'e başvurdu. Bizim bu kurumla ilk tanışmamız ise hemen darbe sonrası yani 1961'de oldu. Bu yılda  Imf'nin kapısı çalınarak, kredi alınmaya başlandı. 

   Imf borç verirken, devletlere bir çok emirler de veriyordu. Kısaca borç alan, emir alır sözü oldu. Yani Imf size borç verir gibi yapıyor ama devletleri emri altına alıyordu. Şükür ki bu imf defterini 2013 yılında Devletimiz kapattı. Bu imf'den dolayı ödenen milyarlarca sdr para var. Bunlar milletten alınan vergilerle ödendi. 

   Darbeleri anlatırken önemli bir konuya da değinelim. Dünya'daki küreselciler yıllarca büyüdüler. Neden mi, çünkü her sektörde en büyük durumdalar. Dolayısı ile ne iş olursa olsun, büyük paralar bunların kontrolünde olmaktadır. Buda onlara güç katmaktadır. Güç ise onlara hırs ve ölümsüzlük duygusu vermektedir. Böylece tüm dünyayı kontrol edecekmiş gibi davranıyorlar. Peki bizler neler yapmalıyız bunlara karşı?

   Her ülke üretebildiği kadar her türlü ürünleri kendileri üretirse, bu küreselcilere gidecek paraların muslukları sıkılmış olur. Musluklar sıkılınca önce para , sonra güç, sonra da hırslarını kaybedecekler. Böylece dünya rahat bir nefes almaya başlayacaktır. Yoksa küreselciler asıl amaçlarına ulaşmak için hiç boş durmayacaklar. Oda robotik insanlardan oluşan ve kontrol altında tutulan bir Dünya !

   Bu ne demek oluyor diyebilirsiniz. En basitinden bir örnek verelim. Herhangi bir ülkede seçim olacağını düşünelim. Bu küreselciler kimin seçilmesini istiyorsa, bir şekilde robotik insanlara emir verecek (hipnoz gibi). Böylece seçimde istedikleri aday, seçimi kazanacak. Kazandıktan sonra da o ülke onların kontrolüne otomatikman girmiş olacak. Bunlar olmaz olmaz demeyin, büyük amaçların da buna benzer çok planlar var.

   Ayrıca son 40 gün içinde bazıları şu konuşmaları yaptı. Önce bu konuşmaları yazalım, konuşmaların normal mi, anormal mi olduğuna sizler karar verin. Daha sonra ise yazımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz.

- Bu son bütçe oylamanız olacak, 2020 bütçesi için denildi

- Erken seçim olmalı

- Bugünün koşullarında darbe yapabilecek kabiliyet yok

- Zamanında Adnan Menderes seçime gitseydi, darbe olmazdı 

   Biraz oturup düşündüğümüz de seçimlere 2.5 sene varken, birilerinin bunları demesini eğer  normal bir durum olarak algılarsak, hata yapmış oluruz. Çünkü 15 temmuzdan önceki son 6 ayda bu tarza benzer, konuşmalar olmuştu. Sonra ise 15 temmuz darbe girişimi ! O yüzden Dünya'da ülkemizin değeri her geçen gün artarken, bir taraftan da üst akıl sessizce hamleler planlıyor.

   Bundan dolayı bizler her zaman çok uyanık olmalıyız. Niçin uyanık olmalıyız, çünkü üst akılın planlarına karşı engel olarak gördükleri Dünya'da 7-8 ülke var. Eğer üst akıl bu ülkeleri dize getirirse, tüm Dünya kontrol altına kolayca gelecektir. Bu ülkelerden 4 tanesi şöyledir; Türkiye, Pakistan, Katar ve Azerbaycan.

   3 gün önce Pakistan'ın çoğu yerinde elektrikler kesildi. Benzer durum hatırlarsanız 15 temmuzdan 3-4 ay önce bizim ülkemizde de olmuştu. Yani buradan şu sonuç çıkabilir, birileri Pakistan'da darbe benzeri bir şeyler planlıyor olabilir. Niçin Pakistan'da bunu yapmak istiyor olabilirler. Eğer Pakistan'ı güçsüz duruma düşürürlerse, Türkiye'nin bir kolunu zayıflatmış olacaklar. 

   Türkiye ve Pakistan her zaman birbirlerine kardeş gibidir. Kardeşlerden birinin zayıf olması, diğerine de zarar verir. O yüzden kendimiz için değil, tüm dünyadaki Müslüman kardeşlerimiz için, bizlerin çok uyanık olması lazım. 

   Allah dünyayı bizlere yiyin, için, eğlenin diye yaratmadı. Bizler burada bir sınavdayız. Bu sınav hayatında başarılı olmak için, tüm dünyadaki Müslüman kardeşlerimize sahip çıkmalıyız. Onları yalnız bırakırsak, bizleri bir gün parçalara ayırırlar. Unutmayalım ki bir elin nesi var, iki elin sesi var

Türkiye
Türkiye Pakistan Bayraklar

   ÜST AKILIN PLANLARI ve ZAMANLAMASI

   Bu kadar anlatımlarımıza göre hepinizin aklında şu soru oluşmuştur. Acaba birileri neler yapmak istiyorlar, üst akılla beraber? Yapmak istedikleri şeyler tek başlarına cesaret edecek durumlar değildir. Kendimizi onların yerine koyalım ve biraz empati yapalım. Acaba bunlar neler yapmayı düşünüyorlar. Bizler gerek ulusal, gerekse de uluslar arası olaylara bakarak, şu 3 seçeneği yapabilecekleri kanaatine vardık. Bu 3 seçeneği şimdi yazacağız, eğer bizler bunları iyi analiz edersek, onlardan her zaman bir adım önde oluruz. Seçenekler sırasıyla şöyledir;

1) İç karışıklık yapacak, sokak hareketleri 

2) Darbe girişimi yapmak

3) Devlet büyüklerine suikast planları

   Bu seçeneklerle beraber şu soruyu da beraber işleyelim. Acaba küresel güçler ve üst akıl bunlardan birini yapmayı düşünüyorsa, bunun tahmini bir zamanlaması var mı, varsa o zaman aralığı nedir ?

   Eğer yurt dışı bağlantılı üst akıl, ülkemizde iç karışıklık veya darbe türü bir durumu aklından geçiriyorsa, burada şuna dikkat etmeliyiz. Önümüzdeki aylarda ülkemizde önemli neler olacak. Eğer bunu iyi analiz edersek, onların yapacağı hamleleri de önceden görmüş oluruz. 

   Önümüzdeki aylarda duran en önemli konu şu an için HSK üye seçimleridir. Çünkü Hsk demek, tüm hakim ve savcıların atamasını yapan kurum demektir. O zaman Mayıs'ta Hsk üyeliklerinin Meclis'te seçimi olacaktır. Bu bilgiler ışığında bu seçimden 30 ila 45 öncesi zaman çok önemlidir. Yani Nisan ayı! Bu aya çok iyi dikkat edilmelidir. Birileri darbe yapamayacağını iyi biliyor artık, ama darbe yapamazlarsa bile girişimde bulunabilirler. Amaç ülkeyi demoralize etmek olacaktır.. Eğer böyle bir darbe girişimine kalkışırlarsa, üst akıl bu sefer farklı 4-5 tane örgütleri, bir araya toplayabilir. Buna karşı çok dikkatli olmalıyız.

   Darbe yapamayacaklarını bilen üst akılın asıl amacı,  karışıklık çıkartmak olacaktır. Böylece ülkeyi 3-5 senede olsa yerinde saydırmak istiyorlar. Vatanımız da iç karışıklık isteyenlerin en büyük hayallerinden biride, ne tesadüftür ki 2013 yılında kapattığımız Imf defterinin, borç krediler alarak tekrar açılmasını sağlamaktır. Teknoloji o kadar gelişiyor ki, ülkemizin 3-5 sene yerinde sayması demek, eskinin 20 yılına bedel demektir, yani 20 yıl geride kalsın istemektedirler. 

Türkiye
Türkiye


   Böyle iç karışıklık gibi bir durum yapılmaya çalışılırsa eğer, küreselciler büyük iletişim araçlarını hemen kapatabilir veya bazı önemli Devlet Büyüklerine bloklamalar yapabilirler. En son Amerika Başkanı Trump'un tüm sosyal hesaplarına bloke koydular ! Demek ki istedikleri an yapabiliyorlarmış. Ayrıca seçim olmadan önce de Trump'un bazı yazılarına bloklamalar yapıp, anketlerde ise manipülasyonlar yaptılar. Bu da demek oluyor ki bunların basın özgürlüğü, sadece lafta, sadece işlerine gelince var, gelmeyince hepsi birden rafa kaldırılıyor.

   Amerika'da bu kadar yapılan manipülasyon ve sosyal medya kısıtlamalarının benzerlerini ülkemizdeki 2023 seçimlerinde, üst akıl % 99 yapacaktır. Şimdiden bunlara çok iyi hazırlıklı olmalıyız.

   Devlet büyüklerine suikast planları olabilir mi, bu her zaman olabilecek bir ihtimaldir. Bu yüzden korumalar öncesine göre, her zamankinden daha dikkatli olmalıdır. Rus Büyükelçi Karlov suikastı, hiç bir zaman unutulmamalıdır. Dolayısı ile Devletlerin arasını açmak isteyenler, bu tarz taktikleri her zaman yapabilir. 

   Özellikle başka ülke ziyaretlerinde dikkatli olunmalı veya keskin nişancı gibi durumlara. Ayrıca halkın içinde gezerken ikram edilen yiyeceklere fazladan dikkat edilmeli. Çünkü düşman sizin en samimi duygularınızı, sizden daha iyi bilir. O yüzden sizi en zayıf olduğunuz anda, samimi duygularınızdan vurmaya çalışabilir. Bu durumu korumalar bizden daha iyi bilir ama biz yine de yazalım.

   Bu yazılanların toplamında herkese düşen bazı görevler vardır, özellikle gençlerimize. Bunları sırasıyla yazalım.

   BİZLERE DÜŞEN GÖREVLER

- Dünya'yı iyi takip etmeliyiz. Nerede neler oluyor, bunun yansıması Ülkemize nasıl olabilir ?

- Dünya'daki olayları iyi analiz etmeliyiz. Yani neden-sonuç durumlarını iyi çözersek, Ülkemizde olabilecek durumları kolayca bulabiliriz

- Yerel, ve Ulusal gelişmeleri takip edip, neyin yalan, neyin doğru haber olduğunu iyi gözlemleyip, ülkemiz üzerinde emelleri olanların YALAN HABERLERDEN ! oluşan algı operasyonlarına yenik düşmemeliyiz.

- İletişim ve Elektriklere dikkat. Darbe veya karışıklık anlarında ilk olarak bunların irtibatını kesmeye çalışırlar. O yüzden böyle bir durum olursa, çevremizdeki enerji merkezlerinin etrafını koruma altına almalıyız. Ayrıca yabancı menşeili iletişim programların yanında, mutlaka Türk menşeili programlar da telefonlarınızda kurulu olsun. Acil bir durumda, yabancı kaynaklar iletişim araçlarını kullanıma kapatabilir, bu yüzden bizler yerli kaynaklarla kontaklar kurabiliriz.

- Küreselcilerin en büyük özelliği çoğu zaman farkında olmadan, bizleri testlerin içine katabilirler. Bunlara karşı uyanık olmalıyız. Mesela 19 milyar dolar para ödenerek satın alınan Whatsapp'ın son aldığı kararın arkasında ne var? Bunu biraz detaylı analiz yaptığımız da vardığımız sonuç şudur: 

   Bu kadar para ödenen bir yatırımda normalde böyle bir karar alınmaz, resmen ayağına kurşun sıkmak gibi bir durumdur. Eğer alınıyorsa burada % 99 bir DENEME TEST KONTROLÜ vardır demektir. Yani küreselcilerin asıl amacı olan robotik insanlık için, bizce bir test yaptılar. İnsanlar ne kadar bizim dediklerimize uyacak, ne kadarı uymayacak. Böylece robotik insanlığa yavaş yavaş geçmeyi planlamaya başladılar. Ama hiçte ummadıkları tepkiyle karşılaştılar. Biz böyle birlik olursak, Dünya'da küreselciler fazla adım atamaz, bunu unutmayalım.

Türkiye
Türkiye


   Evet sayın değerli okurlarımız, yazdıklarımızdan sonra 5 harfli bir kelime olan ''DARBE'' nin aslında özgül ağırlığının ne kadar büyük olduğunu daha iyi anladınız. Çoğu zaman şikayet ettiğimiz durumların asıl kaynağını gördünüz. Eğer 61 yıl içinde hiç darbeler, muhtıralar olmasa idi, ülkemiz her yönden şu andakinden 2 kat iyi yerde olacaktı. 

   Bu yüzden geçmiş tarihimizi iyi araştırıp, günümüzün teknolojini de iyi kullanarak, geleceğe daha sağlam adımlarla yürüyelim. Ve şunu da asla unutmayalım, düşmanlar asla uyumaz, uyur derseniz, bir gün farkında olmadan kuyumuzu kazarlar. Bu yüzden her zaman çok çalışmalıyız, Ülkemizi büyütmeliyiz. Onların ''üst akıllarına'' karşı bizim ''YERLİ ve MİLLİ AKLIMIZ'' her zaman üstün gelmeli. Buda siz gençlerin, hem maddi , hem de manevi çalışma azimlerinize bağlıdır. Birlikte BÜYÜK TÜRKİYE için çalışmaya...

   Yazımızı sonlandırmadan önce, bu analizimizi herkesin okuması için tüm tanıdıklarınıza paylaşabilirsiniz. Unutmayalım ki birlikten, kuvvet doğar.

   Bir sonraki yazımızda tekrar görüşmek üzere, herkese Saygılar



   Kaynaklar ve etiketler; wwwtdkgovtr, wwwaacomtr, wwwticaretgovtr, wwwtrthabercom, wwwtrcooltextcom, wwwgooglecom, wwweskisehirgovtrdevrim-arabasi, wwwtwittercom/paylasim, ŞAKİR ZÜMRE, NURİ KİLLİGİL, VECİHİ HÜRKUŞ, DEVRİM ARABASI, NURİ DEMİRAĞ, Darbeler Tarihi, darbelerin verdiği zararlar

Öne Çıkan Yayın

Kalkınma Yolu Projesi Niçin Önemli