Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi 2022

   Dünyada gün geçtikçe ülkemizin değeri artmaktadır. Bunu en son Rusya Ukrayna savaşı sonrasında oluşan atmosferden daha iyi anlamaktayız. Ülkemiz savaşın bitirilip, anlaşmanın olması için çok çalıştı. Ama bazı gizli eller, savaşın bitmemesini istediği için, henüz anlaşma olmadı.

Türkiye Rusya İran

   Rusya Ukrayna savaşından sonra doğalgaz ve petrol fiyatları aşırı şekilde arttı. Daha sonra ise Avrupa'nın Rusya'ya uyguladığı ambargolar nedeniyle (Rus iş insanlarının malvarlıklarına el koymalar, Rusya'nın parasına el koymalar) Rusya'da karşı misilleme yaptı ve dedi ki:

- Biz ülke olarak doğalgazı artık Euro ile değil, Rus Rublesi ile satacağız dedi. Bu karar Avrupa'da şok etkisi yarattı. Başta Avrupa bundan bir şey olmaz diye düşündü ama asıl olacak olanlar Avrupa'ya gelecekti. Çünkü Rusya Başkanı çok kararlı ve haklı idi. Neden mi?

   Ben sizlere Euro ile doğalgaz satacağım, sonra benim Euro'larıma el koyacaksınız, öylemi? Yani bir bakıma bedavadan doğalgaz alacaksınız! Putin doğalgaz almak isteyen devletlere Rusya'da hesap açıp, doğalgaz parasını Ruble ile öderseniz, sizlere doğalgaz satarım dedi. Her şey bu karardan sonra hızlıca değişti ve Ruble aşırı değer kazandı. 

   Daha da önemlisi kış mevsimi geliyor ve Avrupa'lılar doğalgaz almazsa varlık içinde yokluk çekerek, kışın adeta üşüyecekler. Yani bankanızda milyarlarca euro paranız var ama evinizde üşüyeceksiniz !! Bu duruma 5 ay önce yazdığımız bir yazımızda değinmiştik. Buradan o yazımızı tekrar okuyabilirsiniz.

   Sonra Avrupa marketlerin raflarında gıda kıtlığı gibi, ürünler bulunmamaya başladı. Olan ürünlerinde fiyatları aşırı şekilde arttı. Bunlar olurken en son Ukrayna limanlarında bulunan milyonlarca ton tahıl ve gıda maddelerinin dünyaya güvenli şekilde sevk edilme planları konuşulmaya başlandı. Tam bu noktada anahtar ülke, yine Türkiye oldu.

   13 Temmuz 2022 tarihinde İstanbul Kalender Kasrı'nda dörtlü bir toplantı yapıldı. Toplantıya Türkiye, Rusya ve Ukrayna Savunma Bakanlıkları askeri heyetleri ile Birleşmiş Milletler Heyeti katıldı. Toplantı sonucunda Milli Savunma Bakanımız şunları açıkladı:

- Liman çıkış ve varış noktalarında müşterek kontroller yapılması 

- İntikal rotalarında seyir emniyetinin sağlanması gibi teknik konularda mutabakata varılması

- İstanbul'da tüm tarafların temsilcilerinin bulunacağı bir koordinasyon merkezinin oluşturulması

- Önümüzdeki hafta Rus ve Ukrayna heyetlerinin yeniden Türkiye'de toplanması konusunda fikir birliği

- Haftaya olacak toplantıda detaylar gözden geçirilip, yapılan çalışmaların imza altına alınması işlemleri yapılacaktır

Tahıl Gıda

   Bu habere başta Avrupalılar olmak üzere tüm dünya çok sevindi. Eğer dünya ile ilgili bir işte arada Türkiye varsa, çoğu ülke bilir ki bu iş bir şekilde anlaşma ile olur ve Türkiye arada olduğu için herkes rahat, güvenli ve huzurlu olur.

   Bu önemli kararlardan sonra sırada Türkiye, Rusya ve İran Devlet Başkanlarının İran'da yapacağı görüşme var. Bu görüşmeye Türkiye'den  Cumhur Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Rusya'dan Sayın Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Devlet Başkanı, Sayın İbrahim Reisi katılacaktır.

   Bu görüşmenin şu an yapılması, komşu ülkelerimiz için çok önemli kararların alınmasına sebep olabilir. Dikkat ettiyseniz bir yerde masalar kurulup, toplantılar yapılıyorsa o masalarda artık Türkiye var, bunun en büyük sebebi ekonomisi ve savunma sanayisi ile büyüyen güçlü Türkiye'nin varlığıdır. Bizler ülke olarak ne kadar çok büyürsek, dostlara güven, düşmanlara korku oluruz. 

   19 Temmuz 2022 Salı günü Tahran'da yapılacak olan bu toplantıda neler konuşulabilir, ne kararlar alınabilir? Bununla ilgili gözlemlerimizi yazmak istiyoruz.

   TOPLANTIDA ALINABİLECEK KARARLAR

- Suriye üzerine etkileri olan Rusya ve İran'dan, Suriye için radikal kararlar almalarının vaktinin geçtiğinin iletilmesi ve adımlar atmalarının istenmesi.

- Türkiye artık güvenli bir Suriye istiyor. Suriye tarafından taciz ateşleri (bir mermi bile gelsin) istemediğini Rusya ve İran'a tekrar bildirecek.

- Suriye'ye yapılacak insani yardımlar

- Suriye'de planlanan 30 km derinlikli güvenli bölgenin eksik kalan kısımlarının bir an evvel bitirilmesi için, neler gerekiyorsa yapacağımızın, kararlı bir şekilde bildirilmesi.

- Bu tam oluşturulacak güvenli bölgelere, mültecilerin gönderilme çalışmaları

- İran'dan günlük petrol üretimini, artırması talebi

- Rusya'dan günlük doğalgaz üretimini, artırması talebi

- İran'dan günlük doğalgaz üretimini, artırması talebi

- Petrol ve doğalgazda dolar zincirini kırmak için, yerel paralarla ticaret yapılması talebi. Bu karar tam alınırsa dünyada çok etki yapacaktır. Bunun olacağını sabırla bekliyoruz.

- 3 ülke birbirine ne kadar yardımcı olursa, başka ülkelerin buralara kadar gelip, aramıza ayrılıklar sokamayacağının deklare edilmesi.

- Güney Kafkasya'nın kalıcı barış ve istikrarı için oluşturulan 3+3 = 6'lı platformu ile ilgili son gelişmeler ve olası yapılacak plan çalışmalarının değerlendirilmesi (Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan / Rusya-İran-Ermenistan).

- Demir ticaret yollarının artırılması

- Olası göçler ile göçmenlerin durumu

- Türkiye'nin yaptığı barajlara karşı İran'ın farklı tavırlar takınmasının sebebinin sorulup, konuşulması (su krizi mi var? )

- Irak ile olan gelişmeler

- Ortadoğu'da atılan adımlar

- Ukrayna ile savaşın bitirilip, anlaşmanın yapılması talebi

- Rusya ile yapılan nükleer santral birlikteliği 

- Tüm dünyayı ilgilendiren, gıda durumları

   Sizlerin de gördüğü gibi üçlü zirve çok yoğun geçebilir. Bizler kısaca şunu diyoruz. Dünyaya huzur ve mutluluğun gelmesi ancak birbirine komşu ülkelerin birbirleri ile sıkı ve sağlam işbirlikleri kurup, çok uzaktan başkalarını araya almayarak olur. 

   Çünkü unutulmamalıdır ki, birileri binlerce kilometre uzaktan sizlere demokrasi getireceğiz diye geliyorsa, sizdeki petrol ve doğalgaz gibi değerli madenlerde gözü vardır demektir. En basit örneği Irak. Orada olanları düşünün, gerisi sizlerin kararı olacaktır.

   Önemli bir yazımızın daha sonuna sizlerle beraber gelmiş bulunmaktayız. Yazılarımızı okuyup, tanıdıklarınıza da gönderip paylaştığınız için hepinize Teşekkür eder, başka yazılarda yine görüşmek üzere herkese Saygılar sunarız...

Kaynaklar; wwwtccbgovtr, wwwiletisimgovtr, wwwtwittercom/tcsavunma, 

Çamlıca Kulesi ile Eyfel Kulesi

   Dünya'da 19. yüzyılın ortalarından sonra (yaklaşık 170 yıldır), Dünya Fuarları olarak bilinen EXPO'lar başlatılmıştır. Exposition kelimesinin kısaltılmışı olan Expo, kelime anlamı ile sergi demektir. Bu fuarların ilki 1851 yılında Londra'da düzenlenmiştir. Böyle sergiler çok büyük alanlarda olmaktadır, yaklaşık 1.5 milyon metrekarelik. Expo fuarları 5-6 yılda bir olmakta olup 6 çeşidi vardır. Bunlar; Kültür, tarih, eğitim, sanat, eğlence ve ticarettir.

   Expo hakkında biraz bilgi verdik. Şimdi diyebilirsiniz bu kulelerle Expo'nun ne bağlantısı var. O zaman bağlantıları yazmaya başlayalım.

   1789 Fransız İhtilali'nin 100. yılında yani 1889'da Fransa'da Paris Expo'su yapılacaktı, bunun giriş kapısı olarak Eyfel Kulesi inşa edildi. Bu kule fuara gelenlerin dikkatini çektiği için yıllardır, turizmde kullanılmaktadır. Böylece hem maddi olarak kazançlar sağlamıştır (turistler gelerek), hem de Fransa'nın adının akıllarda kalması için bir reklam olmuştur.

   Kimi zaman bizler de kendi kendimize demişizdir. 

''Şuna bakın, adamlar demirden bir kule yapmışlar, bir sürü yabancı turist sırf bunu görmek, resim çektirmek için buraya gidiyor. Ne kadar ilginç  bir durum'' 

   Bu durum çoğumuzun dikkatini çekmeye başlamıştı, yıllar önce. Daha sonra ülkemizde buna benzer bir eser niçin olmasın gibi sorular sorulmaya başlandı. Sadece çelikten bir kule değil, ayrıca başka işler içinde kullanılsın, estetik olarak ta dünyada ses getirsin. Bu sorular yıllarca düşünüldü, ortada olan sorunlar yazıldı, çizildi. Bu sorunlardan en yakını olan İstanbul Üsküdar Çamlıca'daki Radyo ve Tv vericilerinin olduğuna kanaat getirildi. Kısaca hem bu görüntü kirliliği ortadan kaldırılmalı, hem de Eyfel Kulesi'ne rakip olacakmış gibi bir yapıtın ortaya çıkması düşünüldü. En sonunda ortak noktalar alınıp, çok özellikleri olan Çamlıca Kulesi inşaatına karar verildi.

Çamlıca Kulesi Eyfel Kulesi

   Yani Fransa'nın Eyfel Kulesi (Eiffel Tower) vardı, bizimde Çamlıca kulemiz yapılacak ve günün birinde rakip olabilirdi Eyfel'e. Büyük çalışmalar sonunda Çamlıca Kulesi inşaatına başlandı ve 2021 yılında açıldı. Bu Kulemize şimdilik yılda 560.000 ziyaretçi gelmektedir, Eyfel Kulesi'ne ise yılda yaklaşık 6 milyon ziyaretçi gitmektedir (133 yıllık tarihi olan bir yapıt). Önümüzdeki 15-20 sene içinde Çamlıca Kulesi'nin ziyaretçi sayısı Eyfel Kulesi'ne çok yaklaşabilir, bu bir hayal değil bizlere göre.

   Şimdi kısaca Eyfel Kulesi'nin detaylarını, daha sonra Çamlıca Kulesi'nin geniş detaylarını yazacağız. 

EYFEL KULESİ'NİN YAKLAŞIK DETAYLARI

- 324 metre

- 10.000 ton civarı ağırlığı var

- 7.000 tondan fazla çelik kullanılmış

- 18.000 parçadan oluşmuştur

- Zirveye 1.600'den fazla basamakla ulaşılıyor

- Zamanında dünyanın en yüksek binasıydı

- Yapıldığı zamanlarda her yerden görünüyor, çoğu kimse istemiyordu, kaldırılsın demişti

- Çok turist çekmeye başlayınca, kalıcı olmuş (normalde 20 yıl kullanılır diye yapmışlar)

- Paris'in simge sembolüdür

Eyfel Kulesi 

ÇAMLICA KULESİ'NİN DETAYLARI (Çamlıca Televizyon-Radyo Kulesi)

- 30.150 metrekare alana kuruldu

- Denizden 587 metre yüksekliktedir

- Yapıldığı zamanda Avrupa'nın en yüksek kulesidir

- Zemin kotu üzeri yükseklik, 369 metre

- Çelik anten yüksekliği, 168 metre

- Betonarme yapısal yükseklik 221,5 metre (zemin altı katlar dahil)

- Toplam 49 kattan oluşmaktadır, 4 tanesi zemin atındadır

- 100 radyo kanalı aynı anda frekansları birbirine karışmadan ve güçlerini kesmeden, yayın yapmaktadır

- Seyir katları 33 ve 34. kattadır (yaklaşık 150. metreler)

- Kablosuz telekomünikasyon operatörlerine de alt yapı hizmeti sağlamaktadır

- İçinde mağaza ve kafeteryaları vardır

- İstanbul'un simge sembollerinden birine adaydır

Çamlıca Tower

ÇAMLICA KULESİ'NİN FAYDALARI

- Tüm radyo ve tv vericileri bir yerde toplandı

- Görüntü kirliliği ortadan kalktı (tüm eski anten vericileri kaldırıldı)

- Yayınlardaki kalite arttı

- Seyir terası turistlerin gözde mekanı oldu

- Muhteşem dizaynı ile ileride milyonlarca turist çekecektir, dolayısı ile milyarlarca dolar demektir bu

- Ülke tanıtımına önemli katkısı olacaktır

Çamlıca Kule Faydaları

   Muhteşem dizaynı ve çok özellikli kullanım amaçları olan Çamlıca Radyo-Televizyon Kulesi'ni sizlere anlatmaya çalıştık. Bu tarz yapıtlar ülkemizin çok büyük reklamını yapmaktadır. Dünyada üretim yapılmadan en çok para, turistlerin gezmesinden kazanılmaktadır. Buda ülke tanıtımının iyi yapılması ile olmaktadır. Bundan sonra ülkemizin her yerine yüzlerce milyon turistin gelmesi dileklerimizle, hepinize teşekkür eder, Saygılar sunarız...

   Kaynaklar ve etiketler; wwwtbmmgovtr/tutanaklar, wwwcamlicakuleistanbul, wwwaygmuabgovtr, wwwgooglecom, çamlıca kulesi resimleri, çamlıca kulesi kaç metre, çamlıca kulesi öncesi sonrası, Çamlıca Tv-Radyo Kulesi, Çamlıca Kulesi nerede, çamlıca kulesi ne işe yarar, çamlıca kulesi ne için, çamlıca kulesi kaç katlı, çamlıca kulesi özellikleri nedir, çamlıca kulesi faydaları nelerdir, eyfel kulesi kaç metre, eyfel kulesi kaç mt, eyfel kulesi hikayesi 

Adana Kebabı, Turkish Kebab

    Büyük ve güzel ülkemizin yemekleri adıyla yurt dışında meşhurdur. Bugün bu yemeklerimizden Adana Kebabını yazacağız. Yazımızı önce Türkçe yazacağız, sonra yabancı ziyaretçilerimizin de okuması için, kısa İngilizce tanıtımda ekleyeceğiz. Gayemiz ülkemizi yabancılara tanıtmak, bizlere de ilave bilgiler kazandırmaktır.

   Şimdi gelelim Türkiye'nin meşhur Adana Kebabını tanıtmaya. Herkese şimdiden afiyetler olsun, kolay gelsin.

Adana Kebap

  ADANA KEBAP

  Adana ilimizin meşhur Adana Kebabının, tadı mükemmeldir...Özellikleri şöyledir:

- Kebapta kullanılan et, doğal ortamda ve kendine has bir floraya sahip bölge yaylalarında yetiştirilmiş erkek koyunlarından elde edilmektedir.

- Üretim tekniği ve ustalıkta ürüne önemli ölçüde farklılıklar katmaktadır

- Pişirme esnasında vantilatör kullanılmaz

- Kebabın servisi tamamlayıcı unsurları olan, yeşillik ve salata ile eksiksiz olarak yapılır

  MALZEMELERİ

- 1 kilo erkek koyun eti

- 300 gram kuyruk yağı

- Tuz

- Kırmızı toz biber

- Kırmızı kök biber

  YAPILIŞI

- Ette bulunan iç yağ, sinir, damar ve zarların ayıklanması yapılır

- Ayıklanan et parçalar halinde 1 gün dinlendirilir

- İhtiyaç hali olursa koyundan elde edilen kuyruk yağıda aynı şekilde ayıklanıp, dinlendirilir

- Dinlendirilen et ''zırh'' diye tabir edilen, iki elle kullanılan, keskin bir bıçakla kıyılır

- Kıyılmış et miktarının % 15'i kadar dinlenmiş kuyruk yağı, eğer ihtiyaç olursa zırh ile ayrıca kıyılır

-Kıyılmış et ile kuyruk yağı, ideali binde 5 olan toz kırmızı biber ve tuz ilave edilerek yoğrulur

- Yukarıdaki karışıma kırmızı taze biber doğranarak katılır

- Hazırlanan karışım tekrar yoğrularak, homojenlik sağlanır

- Yoğrulan karışım zırh ile tekrar kıyılır, kıyma tekrar yoğrulur

- Homojen yapılan karışım, 0.5 cm kalınlığında, 3 cm eninde ve 90-120 cm uzunluğunda demir şişlere sıvanır gibi yapıştırılır, buna eti şişe saplama adı verilir. 

- Saplanan et şiş yüzeyine dengeli bir şekilde yayılır, dengeli sıvama pişmenin önemli koşuludur.

- Saplama sırasında el suya batırılıp, şiş üzerindeki et sıvazlanır, bu işlem etin şişten dökülmemesi için çok önemlidir.

- Şişe saplanan etin miktarı 120 gramdır

  PİŞİRİLME YÖNTEMİ

- Hazırlanan şişler odun kömürü ateşinde alevsiz, durgun, korlu, kimyasal katkı içermeyecek şekilde yeterli miktarda pişirilir.

- Pişirme seviyesi, etin renginin kırmızıdan koyu kahverengiye dönme noktasıdır

- Pişirme esnasında şişler sık sık çevrilir

- Pişirme sırasında oluşan yağlar, pide ekmeklerle alınır

- Yağlanan pide ekmekler, pişmekte olan kebabın üzerinde tutularak, ekmeklerin soğumaması sağlanır

  SERVİS EDİLMESİ

- Pişen kebap (eli yakmayacak şekilde) kuru, geniş ve yayvan porselen veya metal tabakta, sunumu yapılır.

-  Pide ekmek ise usullere uygun şekilde bıçakla parçalanır, büyük parça tabağın altına serilir

- Pişen kebap ekmek parçası yardımı ile şişten parçalanmadan, tabaktaki ekmeğin üzerine sıyrılır

- Geniş tabağın boş yerlerine kebapla aynı anda pişen domates parçaları, yeşil sivri biber (acı/tatlı) ile süs biberi ilave edilir.

- İlave küçük tabaklarda ise soğan salata, ezme domates salata, çoban salata, ayrıca istenirse maydanoz, tere, yeşil sivri biber, süs biberi, turp, süs biberi turşusu, kesilmiş turunç/limon parçaları hazırlanarak, meşhur Adana Kebabı ile birlikte sunulur.

Adana Kebabı

 Adana yöremizde ayrıca Beyti Kebap'ta yapılmaktadır. 

Adana'nın tescilli Boru Kebabı'da vardır

Bu kebabımızın haricinde başka yörelere ait kebaplarımızda vardır. Bunların isimlerini ve yörelerini başka yazılarımızda yazmaya zamanla devam edeceğiz İnşallah. Yazımızı okuyup, tüm tanıdıklarınıza gönderirseniz, onların Adana Kebabına olan ilgisini artırabilirsiniz.

   Yazımızın sonuna yaklaşırken hepiniz bu kebaptan yemek istemiş olabilirsiniz. Bizim sizlere tavsiyemiz her kebap, kendi ilinde en güzel tadıyla olur. Bu yüzden yolunuz Adana'ya düşerse, mutlaka yemeye çalışın. Herkese şimdiden afiyet olsun der, başka yazılarımızda daha görüşmek dileğiyle hepinize Saygılar sunarız...

  ENGLISH PUBLICITY for ADANA KEBAB

  Of Adana City, it is the famous kebab. The city of Adana is in Türkiye

  The kebab features are as follows:

- Fat and meat used in kebab, it is obtained from male sheeps grown in natural environments 

- It has its own cooking technique

- The service for food is unique to Adana 

  To eat this kebab, which tastes great we are waiting for you in the city of Adana, Türkiye

  Being produced in Adana, so Made in Türkiye with Brand 

   Kaynaklar ve etiketler; wwwkulturportaligovtr, turkpatentgovtr , Beyti Kebabı, adana kebap isimleri, adana kebap tarifi resimli, adana kebap resimli

Muhteşem Deniz Altı Tünellerimiz

   Denizler dünyadaki dengenin en önemli merkezlerinden biridir. Dünya'daki suyun % 97'si denizlerdedir, dünyadaki taşıma sektörünün % 90'nı denizlerle yapılmaktadır. Ayrıca şunu da bilgi olarak fazladan yazalım, Dünyada bulunan suyun sadece % 2.5'u tatlı sudur (içilebilir), o yüzden içme sularının kıymetini bilelim, israf yapmayalım. Bu tatlı sularında % 30'u yeraltı suları, % 68 i ise buzullardadır. Bu notları da yazdıktan sonra konumuza devam edelim.

   Önceki yazılarımızın birinde ülkemizde bulunan büyük tünellerimizi yazmıştık bazı kısa detayları ile. Yazımızı tekrar okumak isteyenler bu linkimize bakabilir. Bu tünellerimizin haricinde deniz altında yapılan tünellerimizde (deniz altından raylı sistemle geçiş ve otoyollar) vardır. Bunlar dünya çaplı büyük işler olduğu için, ayrı bir yazı olarak yazmaya karar verdik ve şimdi yazmaya başlayacağız İnşallah.

   Ülkemizde yapılan 2 tane büyük deniz altı tünellerimiz vardır.

1) Marmaray

2) Avrasya Tüneli

   Ayrıca 1 tanede yapımı planlanan tünelimiz vardır, oda 3 katlı Büyük İstanbul Tüneli Projesi'dir.

Marmaray Avrasya 3 Katlı Tünel

   Şimdi bunları detayları ile yazmaya başlayalım. Böylece detayları ile bilgilerimize bilgiler katmış oluruz.

   MARMARAY 

   Yaklaşık 150 yıllık bir hayaldi Marmaray, ilk olarak 1860 yılında Sultan Abdülmecid tarafından dile getirilmişti, ama nasip olmadı. Sonra 1892 yılında Sultan Abdülhamid Han Fransızlara proje çizdirmiştir. Daha sonra 1902 yılında benzer tasarım geliştirilmiştir, ama o günkü teknolojilerle bunu yapmak zordu.

   Marmaray; Haydarpaşa / Gebze ve  Sirkeci / Halkalı banliyo hatlarının iyileştirilmesi ve Marmaray Tüneli ile birbirine bağlanarak hayata geçirilmiştir. Bazı detayları şöyledir.

   TEKNİK DETAY ÖZELLİKLERİ

- 29 Ekim 2013 yılında ilk etap tamamlanmıştır

- 12 Mart 2019 yılında ikinci etap tamamlanmıştır 

- 60,46 metre derinliği ile raylı sistemler tarafından kullanılan, dünyanın en derin batırma tüp tüneline sahiptir.

- 76,6 km uzunluğunda hat

- 43 tane istasyonla hizmet vermektedir

- Batırma tüp tüneller

- Delme tüneller

- Aç-kapa tüneller

- Yeraltı istasyonları

- Yer üstü istasyonları

- İşletim kontrol merkezi

- Sahalar, atölyeler, bakım tesisleri

- Yeni elektrikli ve mekanik sistemler

  Marmaray Yapılırken ki Proje Aşamaları :

- BC1 Tüp Geçit İnşaatı

- CR1 Tünel ve CR3 İstasyonlarının Modernizasyonu İnşaatı

- CR2 Demiryolu Araç Temini

  43 tane durak ile ilgili detaylar

- Yenikapı, Sirkeci ve Üsküdar durakları yer altında, diğerleri yer üstündedir

- Sirkeci ile Üsküdar arası deniz altından Marmaray tüp geçit ile bağlantılıdır

- 38 istasyon İstanbul'da, 5 istasyon ise Kocaeli'nde yer almaktadır

- 14 istasyon İstanbul Avrupa tarafında, 24 istasyon İstanbul Anadolu tarafında bulunmaktadır

- Sırasıyla Marmaray durak isimleri şöyledir;

   Halkalı, Mustafa Kemal, Küçükçekmece, Florya, Akvaryum, Yeşilköy, Yeşilyurt, Ataköy, Bakırköy, Yenimahalle, Zeytinburnu, Kazlıçeşme, Yenikapı, Sirkeci, Üsküdar, Ayrılık Çeşmesi, Söğütlüçeşme, Feneryolu, Göztepe, Erenköy, Suadiye, Bostancı, Küçükyalı, İdealtepe, Süreyya Plajı, Maltepe, Cevizli, Atalar, Başak, Kartal, Yunus, Pendik, Kaynarca, Tersane, Güzelyalı, Aydıntepe, İçmeler, Tuzla, Çayırova, Fatih, Osmangazi, Darıca, Gebze

Marmaray

   AVRASYA TÜNELİ PROJESİ

   Kıtaları birbirine bağlayan, yapıldığı tarihte dünyanın ilk 2 katlı karayolu tünelidir. Diğer adı, İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi Projesi olup 2016 yılında hizmete açılmıştır. Bu proje ile Asya ve Avrupa yakaları deniz tabanının altından geçen bir karayolu ile bağlanmaktadır. Araç trafiğinin yoğun olduğu İstanbul'daki Kazlıçeşme ile Göztepe arasında hizmet vermektedir. Bazı detaylı özellikleri şunlardır.

  TEKNİK DETAY ÖZELLİKLERİ

- Toplam 14,6 kilometrelik güzergahı vardır

- Toplam ulaşım 100 dakikadan 15 dakikaya inmiştir

- Trafiğin en çok yoğun olduğu Koşuyolu Kumkapı arası yolculuk sadece 5 dakika oldu

- Her iki katta 2 şeritten tek yönlü geçiş yapılmaktadır

- Bu güzergahın 5,4 kilometresi deniz tabanı altına özel bir teknoloji ile inşa edilmiştir

- Güvenli ve konforludur

- Kış şartlarında kesintisiz yolculuk

- Mevcut havaalanları arasında en hızlı ulaşım olanağı

- Boğaziçi, Galata ve Unkapanı köprülerinde trafik olarak rahatlama oldu

- Karbon emisyonlarında düşüş 

- Çevre ve gürültü kirliliğinin azalmasına yardımcı olmuştur

- İşletme süresi bitince, kamuya devredilecektir

- Çok büyük depremlere dayanıklı olacak şekilde inşa edilmiştir

- Sadece araba ve minibüsler için yapılmıştı, şimdi motosikletli sürücülerde geçebilmektedir

- 5.000 kg ağırlık sınırı vardır

- TBM kazı çapı 13,7 metredir (genişlik)

Avrasya Resimler

   3 KATLI BÜYÜK İSTANBUL TÜNELİ

   Karayolu ve metro ulaşımının birlikte kullanılacağı, Dünya'nın ilk 3 katlı tüneli olma özelliğini taşıyacaktır. Proje ile boğaz tek seferde geçilecektir. İstanbul'da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü aksının ihtiyacı olan metro tüneli ile, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü aksının ihtiyacı olan karayolu tüneli birleştirilip, tek tünel ile geçilecektir. Tünel bu iki köprü arasında yapılacak olup, Yap İşlet Devret (YİD) modeli ile ihale edilmesi planlanmaktadır. Tünelle ilgili düşünülen bazı detaylar şöyle olacaktır.

  TEKNİK DETAY ÖZELLİKLERİ

- Toplam 3 katlı olacak, 2 ayrı katta 2 şeritli karayolu + 1 kat metro sistemi çift hatlı

- 16,8 metre tünel çapı

- 4,5 km uzunluğunda tünel olacaktır, boğazın altında 

- Hattan günde 1,2 milyon yolcu yararlanacaktır

- Toplam 30 km metro hattı uzunluğu olacaktır

- Toplam 16 km uzunluğunda karayolu olacaktır

- Metro hattının 350 metre uzunluğundaki Haliç geçişinde yer alan istasyon, batırma tüp yöntemiyle su altında yapılacaktır.

- Karayolu hattı, Çamlık ile Hasdal Kavşakları arasında olacaktır, 14 dakikada

- Metro hattı, Söğütlüçeşme ile İncirli arasında olacaktır, 45 dakikada

3 katlı büyük istanbul tüneli

   Bu 3 katlı Büyük İstanbul Tüneli'de biterse Asya ve Avrupa'nın İstanbul'daki bağlantı sayısı 6'ya çıkmış olacak. Nedir bunlar;

- Fatih Sultan Mehmet Köprüsü

- 15 Temmuz Şehitler Köprüsü

- Marmaray

- Avrasya Tüneli

- Yavuz Sultan Selim Köprüsü

- 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli

   Buradaki Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli'nden ilerleyen zamanlarda hem araçlar, hem de demiryolu geçişleri olacaktır.

   Bunlar haricinde denizlerimiz üzerinde 2 tane yapılan, dünyaca ünlü muhteşem asma köprülerimizde vardır, isimleri:

- Osmangazi Köprüsü

- Yavuz Sultan Selim Köprüsü

   Sizlere önemli özellikleri olan muhteşem deniz altı tünellerimizi, en kısa şekliyle yazmaya çalıştık. Bu tünellerimiz dünyada çok ses getiren projelerdir. Projelerimiz ne kadar çok konuşulursa dünyada, o kadar ülkemizin reklam ve tanıtımı yapılmış olmaktadır. Yazımızın sonuna gelirken hepinize teşekkür eder, başka bir yazımızda yine sizlerle görüşmek dileğiyle herkese Saygılar sunarız...

   Kaynaklar ve etiketler; wwwuabgovtr, wwwmarmaraygovtr, wwwnurolinsaatcomtr, wwwavrasyatunelicom, wwwyapimerkezicomtr, wwwyukselprojecomtr, avrasya tüneli deniz altı görüntüsü, Tunnel, marmaray deniz altı görüntüleri, marmaray denizin altında mı, marmaray denizin kaç mt altında, marmaray denizin kaç metre altında, istanbul yeraltı tünelleri haritası, marmaray denizin altından mı gidiyor, avrasya tüneli kaç km, marmaray tüneli resimleri, avrasya tüneli denizin kaç metre altında, marmaray deniz altı durakları, marmaray durakları, marmaray durakları listesi, marmaray durakları harita, deniz altından geçen tüneller istanbul, marmaray deniz altında kaç km, marmaray denizin altından mı geçiyor, avrasya tüneli denizden görünüşü, marmaray ile avrasya tüneli aynı mı, marmaray deniz altında mı, marmaray tüneli kaç km, marmaray denizin altından geçiyor mu, avrasya tüneli derinliği, marmaray suyun içinde mi altında mı, marmaray metro hattı, marmaray deniz altından mı geçiyor, avrasya tüneli iki katlı mı, deniz altından giden metro, deniz altından geçen metro, marmaray suyun kaç metre altında, avrasya tüneli denizin altında mı, marmaray denizin ne kadar altında, marmaray avrasya tüneli, marmaray nereye kadar gidiyor 

Türkiye, Finlandiya, İsveç ve Nato

 Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında Madrid'de üçlü muhtıra imzalandı. Bu muhtıra ile Nato, Finlandiya ve İsveç'e resmi davet yaptı, Türkiye'ye ise teşekkür etti. Bundan sonra 7 aşamalı plan uygulanacak, muhtıra maddelerinin yapılıp yapılmadığı denetlenecek, eğer denetimler uygun olursa Nato'ya üye 30 ülkenin parlamentolarında bu 2 ülkenin katılım protokolleri onaylanacak. Türkiye'de bu onay Meclis'te yapılacaktır. Bu onaylama süreleri yaklaşık 6 ay ile 30 arası, ortalamada ise 1.5 yıl sürebilir. Bu 30 üye ülkenin hepsinin parlamentosu onaylarsa, tam üyelik gerçekleşmiş olur.

Bu anlaşma öncelikle ülkemiz için hayırlı olsun diyelim. Daha sonra ise akıllarımızda kalan bazı sorular var, onları yazalım. Çünkü yabancılar söz verir ama uygulamada ne kadar yaparlar, onlara bakmak lazım gelir.

Türkiye Finlandiya İsveç

   Buna en iyi örnek Amerika'dır. Bizlere bir yandan sizlerle iyi müttefik ülkeyiz diyor ama diğer taraftan Suriye ve Yunanistan'a binlerce tır askeri malzeme sevkiyatı yapıyor. Bunun yanında terör örgütleri için sizlerle işbirliği yaparız diyor ama bir taraftan da kendisinden istenen örgüt üyelerini yıllardır vermiyor. Irak ve Suriye'ye huzur getireceğim diyerek bu ülkelere asker çıkarttı, ama sonra tam tersi ülkelerde huzur bırakmadı, insanları göçlere zorladılar. Sonra ne oldu, milyonlarca göçmeni adeta ülkemize doğru yönlendirdi. Burada Amerika bizi ekonomik olarak zorlamaya çalıştı.

   Ayrıca F-35 uçakları için para ödedik hem vermedi,  hem de F-35 programından bizleri çıkardı. Bunlar gibi başka örnekler yazabiliriz. Yani yabancılar kolay söz verir ama uygulamaya gelince akıllarda hep soru işaretleri bırakırlar.

   Bu yüzden imzalanan üçlü muhtıra ile akıllarımızda kalan bazı sorular var. Şimdi onları yazacağız. Amacımız ülkemizin üzerinde eğer birilerinin planları varsa, onların bozulması için bizimde bir katkımızın olmasını sağlamaktır. Yani karınca misali, Vatan için üzerimize düşen görevi yapmaktır.

AKLIMIZDA KALAN SORULAR

1) Öncelikle onlarca ülkenin ülkemiz için büyük methiyeler düzmesi bizi işkillendiriyor, neden bu kadar bizlere methiyeler düzmeye başladılar? 

2) Bazı Avrupa ülkeleri yıllardır terör örgütlerinin yaptıklarına ses çıkarmıyor, ama sorsanız bizlere dostuz diyorlar. Bu çelişki neden?

3) Sözleşmede İsveç ve Finlandiya terör örgütlerine destek sağlamayacaktır, terörizmi reddeder ve kınar denilmektedir. Tam üyelik olana kadar destekler sağlamayıp, tam üye olurlarsa ve sonra destek yaparlarsa ne olacak, nasıl bir yaptırım olacak?

4) Veya tam üye olana kadar hiç destek vermeyip, sonra farklı yeni isimlerle terör örgütleri kurulup onlara destek verirlerse ne olacak? Kalkıp sonra onlar bize, bunlar o an yoktu. Bu oluşumlar iyi niyetli derneklerdir derseler, nasıl bir yaptırımı olacak?

5) Yine sözleşmede iki ülkenin pkk'nın yasaklanmış bir terör örgütü olduğunu teyit eder, buna ilaveten pkk ve tüm terör örgütleriyle bağlantılı şahısların faaliyetlerini engelleyeceklerini taahhüt eder denilmektedir. Tam üyelikten sonra ortaya yeni dernek isimleri, adı hiç duyulmamış örgüt isimleri ve şahısları ortaya çıkartılıp, destek verilirse aynı şekilde engelleme yapacaklar, değil mi ? Yoksa bunları bilmiyoruz, önce biraz araştırma yapalım, kimdirler, nedirler diye mi söyleyecekler, tam üyelik bittikten sonra?

6) Sözleşmede Türkiye tarafından sağlanan bilgi, delil ve istihbaratı dikkate alarak Türkiye'nin terör zanlılarına dair sınır dışı veya iade taleplerini ivedilikle ve bütün boyutlarıyla işleme koyacak denilmiştir. Bu maddeyi gören örgüt üyeleri hemen şimdi o ülkeyi terk edip, adı hiç kayıtlara girmeyen yeni üyeler bu iki ülkede dolanırsa, aynı işlem onlara da şu an yapılacak değil mi ? 

7) Bu örgütlerin elinde bu 2 ülkeye ait silahlar kesinlikle olmayacak değil mi ?

8) Yine sözleşmede terör örgütünün tüm uzantıları ve paravan örgütler, para toplama ve adam devşirme faaliyetlerine yönelik soruşturma başlatacak ve bunları yasaklayacaktır denilmektedir. Peki bu hemen kısa sürede olacak mı ? Yoksa 10-15 yıl mı sürecek? Bir örnek yazalım, Sabancı suikastı faili fehriye erdal'ı Belçika 26 yıldır vermiyor!

9) Amerika Suriye ve Yunanistan'a sevkiyat yapmayı bırakacak mı?

10) Amerika Suriye ve Yunanistan'a bugüne kadar gönderdiği silahları geri alacak mı?

11) Avrupa Birliği'nin bazı ülkeleri Türkiye'ye yaptığı silah ambargolarını kaldıracak mı? Madem bir Nato Birliği var 30 ülke, hepsi iyi niyetini göstermesi lazım, değil mi ?

12) Finlandiya ve İsveç'te bulunan örgüt üyeleri hemen yakındaki başka ülkelere giderse, onlarda teslim edecek mi?

13) Dünyada terörün bitmesi isteniyorsa, Amerika'nın bazı oluşumlara yaptığı destekleri önce kendisinin kesmesi lazım değil mi?

14) Türkiye'ye lazım olan silah ve uçakları engelleyen Amerika, bir anda niçin iyilik perisi kesildi?

15) Biden'ın başkan seçilmeden önce Türkiye için söylediklerini düşününce, aklında 2023 seçim sonrasına planlarımı var acaba diye sormadan geçemiyoruz? Yani şimdi Finlandiya ve İsveç'e siz terör örgütlerine desteği keseceğiz diye telkinde bulunup, Türkiye ile bir anlaşma yapalım. Daha sonra tam üyelik için benim aklımda  planlar var, 2023 seçimleri için demiş olabilir mi? Çünkü Biden seçilmeden önce şunları demişti;

- Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli !

- Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için daha fazla verim almalı ve güçlendirmeliyiz görüşündeyim. Bunlar darbe ile değil, seçim süreci ile olmalı !

16) Son kez yine soruyoruz tam üyelik bittikten sonra, desteklere devam edilirse, ne olacak? (farklı dernek isimleri adı altında örgüt isimleri ve şahıslar ortaya çıkartılıp) 

17) Nato niçin Rusya'yı kendine hep düşman gibi görmektedir?

18) Nato'nun bir amacı Rusya ile Türkiye arasında anlaşmazlıklar çıkartmak olabilir mi?

   Şimdilik bu kadar soru yeter diyelim. 2 hafta önce yazdığımız bir analiz yazımız vardı, sonbahara girerken planlar diye. Bu yazımızda kendilerinden çok emin şekilde konuşanlar var demiştik. Bu yazımızı tekrar bu linkten okuyunuz, sonra yukarıda yazdığımız 18 soruyu birlikte düşünün deriz.

   Çünkü Türkiye'miz dünyada çok önemli bir konumdadır, bu yüzden her zaman uyanık ve dikkatli olmalıyız. Yoksa bizlere karşı bir taraftan dostmuş gibi görünüp, diğer taraftan planlar yapabilirler. Bunların en basit örnekleri bugüne kadar yaşadığımız darbeler, darbe girişimleri ve terör örgütlerine verdikleri desteklerdir.

   Önemli bir analiz yazımızı, sizler için olabilecek en kısa şekilde yazmaya çalıştık. İstesek bu yazı 10-15 sayfa olabilirdi, ama kısa ve öz olmasını istedik. Yapılan anlaşmaya karşı ülkeler umarız sadık kalırlar ve ülkemiz için hayırlı olur İnşallah. Yazımızı okuduğunuz ve herkese gönderip bilgilerine ek bilgiler kattığınız için, hepinize teşekkür eder, Saygılar sunarız...

Kaynaklar; wwwgooglecom (resim), isveç

Amerika'nın Dünyadaki Korkusu

   Büyük güç dediğimiz Amerika'yı bu aralar korkular sarmaya başladı. Neden mi? Bunu anlamak için dünyadaki küresel döviz rezervlerine bakmak lazım. Yaklaşık 25 yıl önce dünya rezervlerinde % 70 gibi dolar hakimiyeti vardı. Şu an bu oran % 59'lara kadar geldi. Bu oran düştükçe Amerika'yı tedirgin haller alıp durmaktadır.

   Ayrıca dünyadaki ülkelerin aralarındaki ticaretlerini, kendi yerel paraları ile yapmak istemesi bu oranı daha aşağılara düşürecektir. Bunun için Türkiye, Rusya ve Çin baya bir çalışmalar yapmaktadır, diğer Asya ülkeleri ile beraber. 

   Bu % 59 olan oran % 50'nin altına inmeye başlarsa, (belki de 3-5 sene sonra) o zaman Amerika için zor günler başlayacak demektir, en basitinden Amerika'nın şu an ki borcu yaklaşık 30 trilyon dolardır, yanlış okumadınız 30 trilyon dolar! Şu an parası dünyada geçerli diye çoğu ülke sesini çıkaramıyor. Ama % 50'nin altına indiği anda, her şey çok farklı olacaktır diye düşünüyoruz.

                                                                      Amerika Dolar

   Ayrıca Amerika ile Çin arasında müthiş bir kızışma var, bir yandan da Amerika'dan dolarlar Çin'e doğru gitmektedir. Çin'in kasasında 3 trilyondan fazla miktarda dolar bulunduruyor. Düşünsenize Çin bir sabah tüm dolarları bozduracağım derse, neler olur Amerika dolarında?

   Bu arada Amerika'da bu oranın düşmemesi için gizliden çok çalışmaktadır. Nasıl mı ? 

GİZLİ ÇALIŞMALARI

- Yerel paralarla ticaret yapmak isteyen ülkelerin yöneticilerine karşı hamleler yaparak, onların görevden gitmesini istemektedir.

- Bu ülkelere karşı farklı tarzda yaptırımlar yaparak, onları zor durumda bırakmak istemektedir. Böylece yerel paralarla ticaretten vazgeçerler diye düşünmektedir.

- Karşı ülkelerde dolarla operasyon yaparak, ekonomilerinin bozulmalarını istemektedir, böylece pes ederler diye düşünmektedir.

- Karşı ülkeleri savaşla korkutarak, eğer benim dediklerimi yaparsan, seni hayali savaşa karşı koruyabilirim. Yoksa koruyamam diyerek, gözdağı ile yerel para ticaretinden uzak tutmaya çalışmaktadır.

- Bu ülkelere karşı ticari kısıtlama veya engellemeler getirerek, ülkeleri pes ettirmeyi düşünmektedir.

   Dünyada Amerika'nın durumu böyle şu an. Son zamanlarda dünya gündeminde olanları bu yazdıklarımızla beraber düşününce, sizler daha fazla sonuçlar ortaya çıkarabilirsiniz.

   Ayrıca ülkemizde bazıları ha bire dolar alarak, yükselsin de paralar kazanayım diye çalışmaktadır. Bu düşünce bir gün çoğu kimseyi  büyük zararlara uğratabilir. Son zamanlarda bitcoin parayı düşünün. Birileri ha bire fiyat yükseltti, sonra birden düştü ve birileri çok kazandı, birileri ise zarar üstüne zarar etti. İleride dolarda buna benzeyebilir dolar oranı % 50'nin altına düşerse, bu yüzden dikkatli olunuz. 

   Çoğunuz o zaman neye yatırım yapılabilir diye sorabilirsiniz içinizden. Bu konuda sizlere diyebileceğimiz en iyi yatırım, kendi ülkemizde yapacağınız üretim odaklı bir fabrika veya işletme olabilir. Böylece ihracat yaparak hem yeni personeller çalıştırmış olursunuz, hem ülkemize paralar getirmiş olursunuz, hem de ilerisi için belki de büyük bir markanın temellerini atmış olabilirsiniz. 

   Bu son yazdığımız cümle çok önemlidir, ''markanın temelleri''. Çünkü dünyada büyük para kazanan firmaların hepsi, kendi oluşturduğu markalar ile bu paraları kazanmaktadır. Eğer sizlerde şimdiden bir marka oluşturmaya başlarsanız belki de 10-15 sene sonra çok büyük paralar kazanabilirsiniz. Buna küçük bir örnek verelim. Tekstilde bir tişörtü marka olan firmalar 6-9 dolar/euro arasına fabrikalara ürettiriyorlar, ama kendileri Avrupa'da veya Amerika'da bunu minimum 50-90 dolar/euro'dan ilk satışa çıkartıyorlar. Son kalan ürünleri bile 20-40 dolar/euro arası satıyorlar. Bu örnek her şeyi anlatıyor değil mi ?

   Başka ülkenin parası belli anlarda sizlere kazandırabilir ama bu dediğimiz iş, sizlere uzun vadede hem çok büyük paralar kazandırabilir, hem de sizlere büyük imaj verebilir. İmkanı olanlar, bunu iyi düşünsün deriz. 

  Sizlere önemli bir konu üzerinde kısa bir analiz yazısı yazdık. Umarım herkese faydalı olmuştur. Başka bir yazımızda yine görüşmek üzere hepinize teşekkür eder, Saygılar sunarız...

   Kaynaklar ve etiketler; wwwgooglecom, wwwpngwingcom, amerikanın korkusu, Dolar/TL

Yurt Dışı ve İşsizlik

   Bu yazımızın çoğunu yurt dışında yaşam için ayıracağız, kalan kısmında ise yurt içindeki işsizlik ile personel bulamama üzerine olacaktır.

   YURT DIŞINDA YAŞAMAK

   Bazı kişiler şunu demektedir, başka ülkelerdeki emekli maaşları ülkemize göre düşününce çok iyi paralar yapıyor. İlk bakışta öyle görünüyor ama işin yüzdelik dilimine bakınca öyle olmadığı anlaşılmaktadır. Şöyle bir örnek verelim, Almanya'da normal emekli  maaşları 900 ile 1200 euro arası değişmektedir. Bu Türkiye'ye bakınca büyük bir paradır ama orada ev kirası yaklaşık 2+1 için 600 ile 900 euro arasıdır, yani maaşın % 50 sinden fazlası ev kirasına gidiyor. Fatura ve gıda harcamaları ile bu para belki de yetmiyor, Almanya'da yaşayanlar için. 

Yurt Dışı

   Türkiye'de de emeklilerin aldığı maaş, kira + fatura + gıda harcamalarına yetmeyebiliyor. Yani demek istediğimiz Almanya'da kazanıp, Almanya'da harcarsanız, o paranın bir anlamı yok. Çünkü orada her şey pahalı. Türkiye'de 1500-2000 TL'ye kiraya tuttuğunuz ev Almanya'da 600-900 euro arası. Yani Almanya'nın parası oraya göre değil, buraya göre değerli gibi. Sonuçta bir yerde kazanıp, başka ülkeyle kıyas yapmak yanlış gibi olur. Kazandığınız yerde, maaşınız çok kenara artıyorsa o maaş çok iyi demektir.

   Yurt dışı bazı ülkelerdeki asgari ücretleri yazalım, bunlar zamanla değişebilmektedir. Bizim rakamları yazmamızın nedeni, harcamalarla maaş arasındaki oranları yaklaşık olarak söyleyebilmektir. Mesela Almanya'da asgari ücret brüt 1.621 euro. Oradaki yaşam standartlarına göre az, ama başka ülkelere kıyaslarsanız çok. Yani kıyaslamayı her zaman nerde kazanıyorsak, orada harcayacakmışız gibi düşünürsek, daha sağlıklı sonuçlara varırız. Buna benzer bazı Avrupa ülkelerindeki asgari ücretlerde euro cinsinden şöyledir:

Hollanda:  1.725 euro

Belçika:     1.658 euro

İngiltere:    1.583 euro

Fransa:      1.603 euro

İspanya:     1.126 euro

Portekiz:      823 euro

   Mesela İngiltere'den örnek verelim. Burada ise normal ev kiraları 600 ile 1400 pound arasında değişiyor (700 ile 1500 euro gibi, yani % 50 civarı maaşın). Yani görüldüğü üzere bu ülkelerdeki yaşam standartlarına göre bu asgari ücretler, insanlara ancak yetiyor. Yani parayı kazandığınız yerde, harcarsanız fazla bir anlamı olmuyor. Parayı oradan kazanıp, başka ülkelerde harcayabilirseniz (online işler yaparak) o zaman anlamı çok olur. Sanırım bu örneklerle konumuz biraz daha iyi anlaşıldı gibi. 

KIDEM TAZMİNATI HAKKINDA

   Dünya analizlerine baktığımızda karşılaştığımız başka ilginç bir durumda kıdem tazminatı konusudur. Burada dikkatimizi çeken durum gelişmiş dediğimiz ülkelerde kıdem tazminatı ya yok, yada çok azdır. 

Örnek; Amerika, Belçika ve Almanya'da kıdem tazminatı hiç yok. 

Diğer bazı ülkelerde ise 20 yıl için yaklaşık toplam kıdem tazminatları şöyledir:

Kanada'da  1.30 maaş, Fransa'da 5.60 maaş, İspanya'da 12 maaş, Türkiye'de 20 maaş ve Çin'de 20 maaştır.

Kıdem

   PERSONEL BULAMAMA ve İŞSİZLİK

   Bu arada dikkatimizi çeken bir durumda Türkiye'de fabrikaların personel arıyoruz diye her tarafa ilanlar vermeleri, ama personel bulamamaları. Bir tarafta işsizlik var deniliyor, ama diğer tarafta fabrikalar personel bulamıyor. O zaman burada işsizlik maaşına bir göz atılması lazım diye düşünüyoruz. Yani bir kişi işten çıkarılıp 10 aya kadar maaşa bağlanıp, fabrikalar personel bulamıyorsa, burada sıkıntı var demektir. 

   Yetkililer ve fabrikalar bunu ortak değerlendirip, bir kanun hazırlanmalıdır. Mesela Almanya'da işsiz kalan kişi, iş bulma kurumuna başvuru yapıyor. Son 24 ayda eğer en az 12 ay sigortalı çalışmışsa, 6 ay maaş bağlanır. Sigortalı olarak çalışılan süre fazlaysa alacağı maaşın süreside artar. Sonra maaşı bağlanan kişi, iş aradığını kuruma ispatlaması gerekiyor. Ayrıca iş bulma kurumu kişiye, işler öneriyor. 

   Eğer önerilen işi kabul etmezse maaşı kesilebilir veya miktarı düşürülebilir, Almanya'da durum böyle şu an. Ülkemizde ise fabrikalar personel bulamıyoruz derken, on binlerce kişinin ise işsizlik maaşı alması (işe girmediği için) biraz ilginç değil mi sizce de ?

Personel İşsizlik

   İş hayatı ile ilgili bir yazımızın sonuna geldik. Bu yazımızda yurt dışından örnekler vererek, orada yaşamın nasıl olduğunu anlatmak istedik. Başka bir yazımızda daha görüşmek üzere, hepinize Teşekkür eder, Saygılar sunarız...

 Kaynaklar; trcooltextcom (resimler), wwwgooglecom, YURT DIŞI