Neler Oluyor etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Neler Oluyor etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Şubat 2024 Cuma

Ortadoğu'da Neler Oluyor?

   Dünyadaki petrol ve doğalgazların önemli bir bölümünün bulunduğu ve 3 semavi dini ağırlamış olan Kudüs'ü içinde bulunduran tarihi bölge, kısaca Ortadoğu...

   Evet bu analiz yazımızda sizlere Ortadoğu'dan bahsedeceğiz...

   Önce Ortadoğu Ülkeleri hangileridir, onları yazalım:

Türkiye
Filistin
Suriye
İran
Irak
Suudi Arabistan
Katar
Birleşik Arap Emirlikleri (B.A.E.)
Mısır
Ürdün
Kıbrıs
Lübnan
Yemen
Umman
Kuveyt
Bahreyn
Fas
Pakistan
Tunus
Afganistan
Cezayir
Libya 
Tunus
İsrail
Ortadoğu
Ortadoğu

   Bu kadar ülkelerin bulunduğu bölge neden çok değerli? Şimdi bunlardan kısaca bahsedelim, sonra neler olduğunu yazalım.

  ORTADOĞU NEDEN ÇOK DEĞERLİ?

- Dünya'daki petrollerin yaklaşık % 40-50 arası bu bölgededir

- Dünya'daki doğalgazların yaklaşık % 40'ı bu bölgededir

- Deniz taşımacılığında önemli kanallar bu bölgelerde bulunmaktadır

- Amerika ve İngiltere'nin en çok karşı karşıya geldiği bölgedir

- Dünyanın çok önemli enerji merkezlerinden biri bu bölgedir

- Petrol ve doğalgazın pazarlamasından kazanılan devasa (yüzlerce milyar dolar) paralar

- Petrolün fiyatını dolarla belirleyerek, dolar hegemonyası kurmak istemeleri

- Ortadoğu ülkelerinin kazandıkları dolarları, Amerika'nın kendi bankalarında tutma isteği

- Petrol pazarlaması yaparak, kendi istihbaratlarını buralarda konumlandırmaları

- Amerika'nın petrol ve doğalgazla, Avrupa'yı kontrol altında tutmak istemesi

- Amerika'nın Çin'e karşı gizli savaşını bu bölge üzerinden, güç gösterisiyle yapması

- Amerika'nın Ortadoğu'daki ülke yöneticileri ile olan gizli koruma kalkanları

- Amerika'nın Ortadoğu'ya yüzlerce milyar dolar silah satması

  NELER OLUYOR?

  Yaklaşık 8-10 yıldır Amerika'ya karşı Ortadoğu ülkeleri tedirgin idi, güven konusunda. Son Rusya Ukrayna savaşından sonra ise Ortadoğu ülkelerinin çoğu Amerika'nın ne olduğunu, ona çok güvenilmeyeceğini, ileride kendi ülkelerinin başlarına çoraplar örebileceğini gördü ve Ortadoğu'daki Devlet yöneticileri epeyce gözlem yapmaya başladı. En basitinden bir örnek verelim. Pandemi zamanında Amerika 1 kargo dolusu maskeye havaalanında el koymuştu.

   Daha sonra buradaki Devlet yöneticileri Türkiye'nin hem büyüyen gücünü, hem güçlü yükselişini hem de savunma sanayisindeki yaptığı yatırımları görünce, dünyada en güvenilecek ülkenin Türkiye olduğuna karar verdiler. 

   Bu kararlardan sonra dikkat ettiyseniz Ortadoğu'da bizle sorunlu olan ülkeler birer birer Türkiye ile olan ilişkilerini hem düzeltmek, hem de daha ileriye götürmek için görüşme talepleri yapmaya başladı. Mesela Katar'a baskı yapmaya kalkan ülkelerin başında Suudi Arabistan, BAE, Mısır vardı. Sonra bu ülkeler sırasıyla adımlar atmaya başladı. 

   Şimdi hepsi ile aramız baya iyi, son 3 yılda yazdığımız yazılarda önemli iki konuya çok temas ediyorduk, neydi o konular, birlik ve kardeşlik. Evet bizler ne kadar bir olursak, kardeş olursak başta Amerika olmak üzere küresel tüm güçlere karşı daha güçlü oluruz.

   Şimdi bazıları şunu sormaya başladı, Mısır ile ne oldu da bu kadar ilişkilerimiz arttı. Buna verebileceğimiz en kısa cevap şöyle olur:

   Mısır yıllardır bizle arayı düzeltmenin peşinde idi, bunu son 2 yılda hepiniz haberlerden iyice görmüşsünüzdür. Mısır'ın bu adımlarına karşı Devletimiz yavaş yavaş adımlar atıyordu. Gazze'de yapılan soykırım ve zulümlerden sonra Devletimizin adımları daha hızlandı. Çünkü Gazze'deki mazlumlara ulaşmanın onlara yardımlar götürmenin yolu, Mısır'dan geçmektedir. O mazlumlara yapılacak yardımlar, şu an bizim için diğer meselelerden önemli değildir. Yoksa Mısır Devlet Başkanı olan Sayın Sisi'nin darbe ile geldiğini bizler unutmadık, hep aklımızda kalacaktır.

   Ayrıca Mısır'ı şu an yalnız bırakırsak, Gazze'den sonraki hedef olacak. Mısır'da hedefe girdikten sonra Amerika'nın 8 yıllık rüyası olan haritaya yaklaşması uzakta değildir. Bu harita ile ilgili 2 yıl önceki bu analiz yazımızı okuyalım, sonra tüm taşların nasıl yerine oturduğunu birlikte görmüş oluruz. 

   Bu yazdıklarımızı hep birlikte düşününce Ortadoğu'daki diğer devletler şunu artık çok iyi anladı. Türkiyesiz hiç bir denklem, Ortadoğu'ya huzur getirmez. Getirse idi özellikle son 30 yılda getirirdi ama getirmedi, neler oldu peki? 

- Amerika ve diğerleri petrolden pasta almaya geldi

- Irak ve İran'ı birbiriyle savaştırdı

- Irak'ı bölmenin eşiğine getirdiler

- Suriye'yi bölmenin eşiğine getirdiler

- Kaddafi'den sonra Libya halkının huzuru kaçtı

- Tunus'ta darbe girişimi oldu 

- Birbirine yakın ülkelerin arasını açarak, bölgeye huzursuzluk verdiler

- Kardeşi kardeşe kırdırmaya çalıştılar

- Kardeş ülkeleri birbirleriyle korkutup, bol bol silahlar sattılar

- İsrail'i güçlendirip, Gazze'de soykırım yapmasına izin veriyorlar

AMERİKA NEYDEN KORKUYOR?

   Amerika son 10 yıldır dolar hegemonyasının azalmasından çok korkuyor. 2 yıl önce bununla ilgili detaylı bir yazı hazırlamıştık. Bu yazımızı şimdi okursanız, her şey daha çok netleşir.

ORTADOĞU'DA BEKLEDİKLERİMİZ

- Türkiye ve Libya arasında 2019 yılında imzalanan deniz yetki anlaşması, münhasır ekonomik bölge, gibi anlaşmaları diğer kardeş ülkelerle yapmak. Bu konuda biz Mısır ile böyle bir anlaşma yaparsak, Akdeniz'de tüm denklemler değişir. Özellikle doğalgaz açısından, Amerika neye uğradığını anlayamaz.

   Sonuç olarak Ortadoğu her yönden çok kıymetli, yoksa 10.000 kilometreden Amerika niçin gelsin bu bölgeye değil mi? Çünkü Amerika işin içinde para kazanmak yoksa, bir adım bile atmaz. Bunu son 5 yılda tüm dünya çok iyi gördü.

   Bizlere düşen Amerika, Avrupa ve Çin'den bu bölgeyi olabildiğince korumak. Onların derdi hep para, bizlerin derdi önce kardeş olma, birlik olma sonra ticaretlerimizle % 50-50 kazan kazan politikasıdır. Bu niyetlerle herkese Saygı ve Selamlarımızı sunar, yazılarımızı tüm dostlarınızla paylaştığınız için hepinize ayrıca çok teşekkür ederiz...

   Birlikten kuvvet, ayrılıktan felaketler doğabilir, kalın sağlıcakla...


   Kaynaklar ve etiketler; wwwgooglecom, wwwdiyanetgovtr, google earth, Orta Doğu, MISIR, BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ, Dubai, SUUDİ ARABİSTAN, Ortadoğudaki ülkeler, Ortadoğu'daki ülkeler, Ortadoğudaki ülkeler hangisi, Ortadoğu'daki ülkeler hangileri, ortadoğuda neler oluyor, ortadoğu ülkeleri isimleri, petrol hangi ülkelerde var, doğalgaz hangi ülkelerde var, türkiye mısır deniz yetki anlaşması, amerika'nın ortadoğu projesi, amerika'nın ortadoğu planları, amerika'nın ortadoğu planı, amerika orta doğudan ne istiyor, türkiye ortadoğu ülkesimi, türkiye ortadoğu'da mı, türkiye ortadoğu ilişkileri, mısır amerika ilişkileri

25 Eylül 2022 Pazar

İran'da neler oluyor?

   Bu yazımızı 1 hafta önce yazacaktık ama bazı sağlık sorunlarımızdan dolayı, zamanımız olmadı, ancak şimdi yazabildik. O yüzden kusura bakmayınız, sağlık olmayınca insanın eli kolu adeta bağlanıyor. Yazmak istesek te yazamıyor insan, şimdi başlayalım önemli konumuza...

   Amerika Demokrasiyi ülkenize getireceğiz demişti Iraklılara, sonuçta ne oldu 30 yıldır? Demokrasinin d'sini bırakın, Irak dağıldı nerdeyse. Peki ne oldu, Irak'taki petrollere Amerika bir güzel kuş gibi kondu.

   Daha sonra Suriye'de neler oldu, herkes daha dün gibi hatırlıyor. Yüzbinlerce insan öldürüldü, milyonlarca insan ise ülkeden girmek zorunda kaldı.

   Şimdi görünen sıra kimde? Tabii ki İran'da !

Neler oluyor
Neler Oluyor Komşuda

   Amerika ve benzeri güçler her ülkede farklı bir konu üzerinden planlarını yapıyorlar. Türkiye'de 3-5 ağaç yüzünden Gezi Parkı olaylarını planlayanlar, Irak'ta Saddam'a diktatör demişlerdi, Suriye Esed'in halkın normal hayat standardı taleplerine karşı güç kullanması ve sonrasında olanlar. 

   Şimdi ise İran'da bir bayanın saçı göründü diye gözaltına alınıp, bu süre içinde yaşamını yitirmesi üzerine çıkan karışıklıklar (perde arkasında çıkan görüntüler, olayın bam başka olduğunu, kalp krizi geçirdiği ve sonrası ambulans görüntülerini İran Devleti yayınladı). Ama bu arada ne oldu dünyada, hemen büyük bazı haber siteleri bayanın şiddet görerek öldürüldüğünü yazdı. Bu senaryo gezi olaylarından bize hiç yabancı değil. 

   Hepsine bakınca ülkeden ülkeye, değişik senaryolar uygulandığını çok basitçe göreceksiniz. Hangi ülkede ne hassas konu var ise onun üzerinden provokasyonları uzun zamanlar öncesinden planlıyorlar, daha sonra ise o ülkelerde ortalığı karıştıracak elemanlar ayarlanıp (kimileri gönüllü, kimileri ise farkında olmadan), özel yetiştiriliyorlar. En sonunda ise zamanı geldi dediklerinde ise, küçük bir durumla büyük olayların ateşini fitilliyorlar. O elemanların bir kaçı belki de bu olaylarda ölebiliyor, yani bir bakıma kurban ediliyor. Olayları planlayanlar yeter ki o ülkenin içi karışsın da ne olursa olsun modundalar. Yani elemanın bir kaçının ölmesi, onların hiç umurunda olmaz !

   Şimdi size Amerika'da Kasım 2015 yılında yayınlanan bir derginin kapağındaki resmi paylaşmak istiyoruz, analiz ve yorum yapmak için. Bu dergide 2025 yılı ve İran yazmaktadır. Yani 2015 yılından 2025 yılına bir atıf var ve ne tesadüf ki kapağın resmi, şu an İran'da olan karışıklığın ana teması. Sizce buna tesadüf demek mümkün mü?

   Birde resimde büyük bir halka yüzük ve iplik var. Bununla ilgili ne mesajlar verilmek isteniyor acaba? Üstteki yazdıklarımızla beraber bu sorumuzu değerli İran halkı iyice düşünmelidir...

2015 Time Dergisi
Time 2015 Dergi Kapağı

   Kısa detayları yazdıktan sonra, komşu ülkelerle ilgili analizimize başlayabiliriz. Burada yazacaklarımız sadece İran'ı değil, tüm komşularımızı ilgilendirmektedir. Eğer olaylara küçük çapta bakarsak, oynanmak istenen büyük senaryoyu kaçırır ve kaybeden bizler oluruz. Eğer geniş çapta bakarsak hem ülkemiz, hem de komşularımız kazanır.

KOMŞU ÜLKELERİMİZE ÖNERİLERİMİZ

- Tüm komşu ülkeler birbirleri ile çok yakın ilişkiler içinde olmalıdır. Yoksa komşu ülkelerin arasına binlerce kilometre uzaklıktan birileri gelip, kara kediler sokar. Sonra sizleri işin içinden çıkılmayacak yollara sevk edebilir.

- İki komşu ülke arasında bir gerginlik oluyorsa, hemen soğukkanlı olup, provokasyonlara odaklanılmalıdır. Kimler ne amaçla, neler planlıyor, onlar iyice araştırılmalıdır.

- Komşu ülkeler ne kadar birlik olursa, o kadar bağlar güçlü olur, kimseler kolay kolay bir şey yapamaz. Sizin zor bir anınızda yanınıza ilk gelecek olanda, komşunuz olacaktır. Binlerce kilometreden eğer birileri gelecekse bilin ki, sizin ülkeden bir menfaati olabilir.

- Eğer komşu ülkeler birbirleri ile iyi geçinmeyip, tam tersi durumlara girerse sonları Irak ve Suriye'de olanlar gibi olabilir. Yani ya bölünmeye gidebilir, yada ülkenin içinde başka 3-4 ülkenin askerleri dolanabilir. Bu yüzden bir elin nesi var, iki elin sesi var misali birlikte GÜÇLÜ olmalıyız. Birlik içinde güçlü olanlar, her zaman kazanır. Geçmiş tarihte örnekleri çoktur.

- Dünya çok değişiyor. Şu an 200 civarı ülke var dünyada. Ama piyasada dolanan bazı söylem ve haritalar var, bunlara göre birileri dünyayı 400-500 ülkeye bölmek istiyor. Buda ancak nasıl olur? Kimi ülkeleri ikiye, kimini üçe, kimini de dörde bölmekle olur. Burada kuvvetli bağları olan ülkeleri kimse bölemez. Bunu her zaman aklımızda tutalım.

- Bir ülke komşusu olan diğer ülkenin huzurunu bozacak, dışarıdan bağlantılı terör örgütlerine asla destek vermemelidir. Yoksa dışarıdaki bağlantılar istediklerini alırlar, sonra döner o ülkeyi de karıştırırlar. En sonunda olan, o ülkeye olur. Komşunun komşusuna güveni biterse neler olur, sizler düşünün deriz. Bir Atasözümüz ne diyor; Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Bu Atasözü ile verilen mesaj, gayet çok açıktır.

- Her ülkedeki halkın çoğunluğu belli hayat standartlarını talep ediyorsa, yöneticileri de bu talepleri dinleyip değerlendirmelidir. Ayrıca kimse insanlara zorla bir yaşam standardını, kabul ettirmemeli. Yani şunu giyeceksin veya giymeyeceksin. Bunlar eskilerde kaldı (28 şubat zamanı ülkemizde olanları hatırlayalım). Herkesin inandığı kendi dininin kuralları vardır, herkes dinine göre giyinir, kimse kimseye zorla bir şey yaptıramaz. Önemli olan insanın içinden gelerek yapmasıdır, gerisi Allah C.C. ile kullar arasındadır. İslamiyet'e göre bunun hesabı ahirette olacaktır, onu da sadece Allah C.C. bilir.

- Eğer birileri binlerce kilometre öteden sizlere huzur, mutluluk, demokrasi, özgürlük..vs.. getireceğiz diyorlar ve sizin ülkede de madenler varsa, sakın inanmayın! Onlar sizin ülkenize göz koymuş, hedefte sizler varsınız demektir.

- Son olarak şunu soralım. Amerika ve bağlantılı güçler bugüne kadar hangi ülkeye, huzur ve mutluluk getirdi? Bunu iyice düşünüp kendi kendinize cevap verirseniz, her şey kolayca açığa kavuşmuş olur.

   Önemli bir yazımızın daha sonuna zamanın nasıl geçtiğini anlamadan gelmiş bulunmaktayız. Amacımız komşularımızla beraber kuvvetli bağlarla birlik olup, mutlu ve huzurlu yaşayarak, birlikte daha güçlü olmaktır. 

   Yazılarımıza gösterdiğiniz ilgiler için teşekkür eder, başka bir yazımızda daha görüşmek üzere herkese Saygı ve Selamlarımızı sunarız...



   Kaynaklar ve etiketler; wwwpresidentir, wwwtimecom, wwwpngwingcom, Time dergisi, iran, Mahsa Amani, Mahsa Amini, iran'da neler olmakta, iran'da ne oldu, iran'da ne oluyor, iranda neler oluyor, iranda ne oluyor, iranda neler oldu, iranda ne oldu, iran mahsa amini neden öldü, iran mahsa amani neden öldü, iran new york times, new york times iran, komşu ülkeler türkiye, türkiye iran, iran türkiye, komşu ülke iran, mahsa amini olayı, mahsa amini ölümü, iran mahsa amani neden öldü, iran olayları, iran'da olaylar, iran'da yaşanan olaylar

27 Şubat 2022 Pazar

Rusya ve Ukrayna'da Neler Oluyor?

   Gündem çok yoğun ve hiç istemediğimiz, üzücü görüntüler dolu medyada. Evet hepinizin de yakından takip ettiği Rusya ve Ukrayna Savaşı'ndan bahsedeceğiz bu yazımızda. 

   Neler oluyor, Rusya niçin savaş başlattı? Ne zaman bitecek? Mazlum Ukrayna Halkı neler yapıyor? Arka planda ne oyunlar planlanıyor olabilir?...vs...Kısaca sorular çok. Biz en iyisi adım adım gidelim, hiçbir şey bilmiyormuş gibi sırayla gelişmeleri paragraflar halinde yazalım, sonra analizimizi yazmaya başlarız.

   Öncelikle gerek Rusya, gerekse de Ukrayna ne Avrupa Birliği'ne, nede Nato'ya üye değildir. Bunu yazımıza başlarken yazdık ki, yazacaklarımız daha iyi anlaşılsın.

   RUSYA NİÇİN Savaş Başlattı UKRAYNA'YA ?

   En kısa anlatımla Rusya Ukrayna'nın NATO'ya girmesini istemiyor, bunu açık açık söyledi. Sebep olarak ta Nato'nun üye ülkeler vasıtasıyla, Rusya'yı çepeçevre sarmasından endişe duyuyor. Putin şunun olacağını düşünüyor. Eğer çevrem Nato ülkeleri ile dolarsa, yarın birleşip Nato, Rusya'ya saldırabilir. Bu yüzden kuşatılmayı istemiyor, Nato'ya güvenmiyor. Dolayısıyla Ukrayna'nın Nato'ya girmesine sıcak bakmadı. Ukrayna'da girebilirim deyince olanlar oldu, Rusya Ukrayna'ya savaş açtı. Daha sonra kendisine yakın diğer 2 ülkenin de girmesini istemiyoruz dedi. Bunlar Finlandiya ve İsveç'ti. Haritaya bakılırsa, Putin'in ne demek istediği daha iyi anlaşılmaktadır.

Rusya
Rusya Ukrayna Harita

   RUSYA'NIN UKRAYNA'YA Savaş Açmasının Arkasında Neler Olabilir?

   Bizim gördüğümüz kadarıyla Rusya aslında Ukrayna'ya akıl verip, gaza getiren başta Amerika ve İngiltere'ye karşı sinirli. Bu yüzden Ukrayna'nın Nato'ya girmesini istemiyor. Ayrıca Avrupa Birliği ile de takıntısı var. Bu durumların hepsi birleşince, Putin savaşı başlattı. Peki Putin'in güvenmediği Nato nedir, hangi ülkelerden oluşur, kısaca onu yazalım.

   NATO Nedir?

   İngilizce adı ''North Atlantic Treaty Organization'' Türkçe adı ise ''Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'' olan uluslararası askeri bir ittifaktır. Görünen amacı siyasi ve askeri yollarla üyelerini korumayı taahhüt edip, anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesini taahhüt eder. Ukrayna olayında gördüğümüz gibi gerçekte bunları yapabiliyor mu, kocaman ???

   NATO 1949 yılında Belçika'nın başkenti Brüksel'de 12 devlet ile kurulmuş olup, şu an 30 üyesi vardır. Bu ülkeler şunlardır:

Birleşik Devletleri-1949     Norveç-1949         Estonya-2004

Belçika-1949                        Portekiz-1949        Letonya-2004

Birleşik Krallık-1949         Türkiye-1952        Litvanya-2004

Danimarka-1949                  Yunanistan-1952    Romanya-2004

Fransa-1949                         Almanya-1955       Slovakya-2004

Hollanda-1949                      İspanya-1982          Slovenya-2004

İtalya-1949                           Çek Cumh.-1999     Arnavutluk-2009

İzlanda-1949                       Macaristan-1999     Hırvatistan-2009

Kanada-1949                        Polonya-1999          Karadağ-2017

Lüksemburg-1949                Bulgaristan-2004    K. Makedonya

Nato
Nato

   Nato komitelerinde kararlar ''oybirliği'' ile alınır. Bu yüzden bir Nato Kararı, tüm ülkelerin ortak iradesini ifade etmektedir. Nato'nun günlük faaliyetleri ortak bütçelerden finanse edilmektedir. 

AMERİKA'NIN Amacı Neler Olabilir?

   Gördüğümüz kadarı ile Amerika'nın asıl amacı, Türkiye'yi Rusya veya Ukrayna'dan birine taraf aldırıp, savaşa dahil ettirmek. Çünkü Türkiye'nin hem Rusya ile, hem de Ukrayna ile ilişkileri yüksek düzeyde. Bunu bilen Amerika, bizi savaşa sokmak için, bir tarafta olmamızı istiyor. Bunu İngiltere'de istiyor ama o biraz bunu çaktırmadan yapıyor. 

   Eğer Amerika bunu başarırsa aklında şu var. Bir bahane ile Karadeniz'e gelip, uzun zaman gitmemek. Yani Karadeniz'deki doğalgaz ve önemli madenlere el koymaya çalışacak. Aynen Irak'a huzur getireceği deyip, yıllarca petrollerine nasıl el koydu ise. Bunun benzerini Karadeniz'de yapmayı aklından geçiriyor. Boşuna savaş çıksın diye diller dökmedi, Ukrayna'ya gaz verip, ortada bıraktı.

   Ayrıca Türkiye'ye Rusya ve Ukrayna'dan çok sayıda turistler geliyor. Savaş ile bu turistlerin gelmesini engelleyip Türkiye'nin turizmini Amerika baltalamak istiyor. Kısaca Türkiye'nin ekonomik krize girmesini istiyor. Bununla ilgili demeçleri vardı zaten Biden'ın, Amerika Başkanı olmadan önce. Sayın C. Başkanımız için, bedel ödemeli diyordu. Bunu da bir yazımızda yazmıştık, tekrar okumak isteyenler bu linke bakabilir. 

   Amerika gerekirse 3. dünya savaşı yaparız Rusya ile diyerek, aslında Rusya'ya gözdağı vermiyor. Çünkü Rusya her şeyi hesaba alarak başlattı savaşı. Biden burada diğer devletlere ima ile gözdağı veriyor. Ya benimle hareket edersiniz, yada Ukrayna gibi yem olabilirsiniz demek istiyor. Yani kelime oyunları ile taktikler peşinde.

   AB Ne Yapıyor?

   Avrupa Birliği gördüğümüz kadarıyla ancak ''....cağız, ....ceğiz'' cümleleri kurar. Başka bir şey yapabilir mi, zor. Çünkü Avrupa'nın doğalgazının % 40'ını Rusya karşılıyor. Dün AB Komisyonu Başkanı, Rusya'nın uluslararası para transfer sistemi olan Swift'ten çıkarılacağını duyurdu. Peki bu işe yarar mı ? Bize göre zor. Çünkü Rusya'dan aldıkları gazın parasını nasıl ödeyecekler. Ödeyemeyecekleri için, kışın ortasında kendileri doğalgazsız kalıp, donarlar. Bu hamleyi Putin hesap etmemiş midir ? Fazlası ile yapmıştır. 

   Mesela ödemelerini Çin ile alabilir (Cips sistemi ile) veya kendi yaptığı ve yaygınlaştırmayı düşündüğü Spfs sistemi var. (Dünyadaki diğer bu ödeme sistemlerini önceden bir yazımızda ayrıca yazmıştık, buradan isterseniz okuyabilirsiniz.) Kısaca Rusya planını önceden hazırlamıştır. Bu sistemler çalışırsa, Dolar ve Euro'nun dünyadaki tahtı da yıkılmaya başlar. Yani olan Amerika ve Avrupa'ya olur. Rusya bize göre çok etkilenmez.

   UKRAYNA DEVLET Başkanı Zelenskiy, Ne Yapmak İstiyor ?

   Önce Rusya ve Ukrayna hakkında yaklaşık bazı kısa bilgilere bakalım, sonra cevabı analiz yaparak yazalım.

                                      RUSYA                                    UKRAYNA

Nüfusları:                    145 milyon                               41 milyon

Yüzölçümleri:             17 milyon km2                        600.000 km2

Asker Sayısı:               950.000                                     260.000 

Tank:                           12.500                                        2.500

Savaş uçağı:                770                                               70

Bayraktar Tb-2:             0                                                12

Deniz Filo:                   600                                                35

Denizaltı:                       70                                                  0

Ticari Filo:                 2.800                                            400

Roketatar:                  3.400                                            500

Zırhlı araç:                 30.000                                          12.000

Savunma Harc.:         42 milyar $                                 10 milyar $

   Gördüğünüz üzere Rusya Ukrayna'dan yaklaşık 4 kat büyük her yönden. Bunun yanında Rusya'nın elinde yaklaşık 4.000 tane nükleer başlık bulunmaktadır. Ama bunları kullanacağını zannetmiyoruz. Eğer kullanmaya kalkarsa o zaman ortalık toz duman olur.

   Zelenskiy başta Amerika ve Avrupa Birliği'ne çok güvenerek Nato'ya girmek istedi. Sonra Rusya'nın sinirlenmesi ile savaş başladı. Daha sonra Zelenskiy'i gerek Amerika, gerek se Avrupa yalnız bıraktı. Daha sonra neyle baş başa kaldığını anlayan Zelenskiy, dünyadan yardım istemeye başladı. Etrafındaki çoğu ülke sadece laflar söyledi.

   Daha sonra Zelenskiy'in ordusunda bulunan Bayraktar Tb-2'ler aktif kullanılmaya başlanınca Ruslar'a zarar vermeye başladı. Kendi de meydanlara çıkıp, sonuna kadar savaşacağım dedi. 

   Bu arada Zelenskiy geçenlerde Türkiye'ye boğazları gemilere kapatın dedi. Bunu duyunca aklımıza 3 neden geldi, bunlardan dolayı demiş olabilir diye. Bu nedenler şunlardır;

1) Amerika ve Avrupa'dan yalnız kalınca, halkını düşünerek yardım anlamında istedi Türkiye'den.

2) Art niyetli olarak Türkiye'yi taraf aldırıp, savaşa mı sokmak istiyor acaba ? Bu ihtimal her zaman olabilir ama biz şimdilik temkinli giderek, bunu düşünmediğini varsayıyoruz.

3) Birde ha bire Bayraktar Tb-2 şöyle yaptı, şunu vurdu demesi, bizi biraz huylandırıyor. Not olarak kalsın burada. Çünkü işin içinde üst akıl varsa, bir tuzak planda var demektir. Eğer üst akıl boğazı kapatın deyip TB-2'leri ha bire diline doluyorsa, boğazda bir Rus gemisine Tb-2'den roket mi atacaklar sorusu aklımıza geliyor. Böylece bizi savaşa çekmeye çalışabilirler, ama biz bu oyunu yemeyiz.

   Bu arada Suriye'nin kendine çaresi yokken, kalkıp direkt Rusya'ya taraf olması gözlerimizden kaçmadı. Esad'ın Suriye'de döktüğü mazlumların ahı, bir gün çıkar kendisinden. Ama ne zaman, Allah bilir.

   Türkiye Nato'ya ve Avrupa Birliği'ne bir şey yapmadığı için biraz kızgın. Çünkü insanlar ölürken bir şey yapmayacaksanız, ne zaman yapacaksınız ? Türkiye o yüzden biraz bekledi, baktı ki bunların bir şey yapacağı yok ve Devletimiz kolları sıvadı, arabuluculuk için.

   Hem Putin  hem de Zelenskiy ile arası iyi olan C. Başkanımız Erdoğan bir an önce savaşın bitmesi için gece gündüz çalışmaya başladı. Çünkü savaşın kimseye faydası olmaz, olan mazlum insanlara olur. Türk Devleti için önce insanlık gelir, menfaat gözetmez. Çünkü bizler Osmanlı'nın torunlarıyız, 600 yıl iyilikle dünyaya hükmetmiş bir neslin devamıyız. Bize zorda olana yardım etmek düşer. İyilik bizim her zaman şiarımızdır.

   SAVAŞ NASIL DURDURULABİLİR ???

   Gördüğümüz kadarı ile bu savaşı ancak 3 durum durdurabilir. Gerisi ....ceğiz, ...cağız'dan başka bir şey yapamaz. Nedir bu 3 durum?

1) Rus Halkının Putin'e karşı tavır alması, savaşı durdur diye, vicdanen.

2) Ayrıca ölen Rus askerlerinin sayısı çok olursa, bunların aileleri de Putin'e karşı tavır alabilir.

3) Sayın C. Başkanımız Erdoğan'ın iki liderle arası iyidir. İkisi ile önce ayrı ayrı anlaşıp, sonra Türkiye'de bir masada buluşarak anlaşma imzalanabilir. Çünkü ikisi de şu an Dünya'da sadece Erdoğan'a güvenmektedir. Bunun yakında olacağına yürekten inanıyoruz.

   SON BİR NOT: 

   Birde aklımıza şu geldi, yukarıda üst akıldan bahsettik ya. 2024 yılında Rusya'da seçimler var. Eğer birileri Putin'in ayağını kaydırmak için, Ukrayna'yı kışkırtıp üzerine mi çekti acaba? Böylece Putin'in savaşı başlatıp itibar kaybetmesini, daha sonra ise 2024 yılındaki seçimde tekrar Başkan seçilmemesini istemiş olabilirler. % 10 dahi olsa bu ihtimalide unutmayalım deriz. Bu ihtimal doğru çıkarsa, o zaman hedef direkt Türkiye demektir. Çünkü Yunanistan'a asker yığıldı, Ermenistan'a yığıldı, Irak ve Suriye'ye yığıldı, Güney Kıbrıs'ta zaten var. O yüzden çok dikkatli olalım !!!

   Birde Rusya'nın Ukrayna Başkanını değiştirmek için savaş başlattı deniliyor. Bize göre olasılığı düşük, neden mi ? Çünkü yerine gelende Nato'ya girmek isterse, benzer durumlar olabilir. Kısaca Putin NATO'yu çevresinde görmek istemiyor. Putin bu konuda haklımı diye içinizden hemen soru geçmiş olabilir. Nato'nun bugüne kadar ''NELERİ YAPMADIĞINA'' bakarsanız, cevap ortaya kendiliğinden çıkmış olur.

   Uzun bir yazımızın sonuna geldik. Biliyoruz hepiniz yazıyı okurken ne uzunluğu fark ettiniz, nede zamanın nasıl geçtiğini. Biz yazılarımızda öz analizlere yer vermeye çalışırız. Amacımız sizlerle beraber dikkat çekici güzel bilgileri yazmaktır. 

   İnşâAllah Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş en kısa sürede biter ve mazlum insanlar, bebekler, çocuklar, kadınlar rahata erer. Babalarda ailelerine kavuşur.

   Yazımızı binler, on binler , belki de yüzbinlerin okuyacağını ümit ediyor, başka bir yazımızda daha görüşmek üzere hepinize Saygılarımızı sunuyoruz...



Kaynaklar; wwwharitagovtr (ücretsiz), www.natoint 

12 Kasım 2021 Cuma

Dünyada Benzin ve Marketlerde Neler Oluyor ?

   Bu konu ile ilgili analizimizi yazmak için biraz bekledik, çünkü dünyada neler oluyor detaylıca gözlemlemek istedik. Ne kadar iyi gözlem yaparsak, analizlerimiz o kadar sağlam olur.

   Önce son zamanlarda dünyada neler oldu, onları yazalım. Sonra bunlarla bağlantılı analizlerimizi yazmaya başlayacağız.

Dünya
Dünya

DÜNYADA SON ZAMANLARDA OLAN DURUMLAR

- İngiltere'de benzin kuyrukları (sebep olarak, tanker şoförlerinin eksikliği söylendi)

- Fransa'da öğrencilerin gıda kuyruğu

- İngiltere'de gıda krizi

- Almanya'da emlak ve inşaat sektöründeki aşırı fiyat dalgalanmaları

- Çin'de enerji sıkıntısı

- Amerika'da market raflarının boşluğu

- Avrupa'da gaz fiyatlarındaki aşırı artışlar

- Çin'de çip ve magnezyum sıkıntısı nedeniyle, dünyadaki araba firmalarının üretimi yavaşlatması

- Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin münhasır ekonomik bölgesi ilan ettiği parsellerde 7 ülkenin tatbikat yapması (Abd, Fransa, İngiltere, İtalya, Mısır, Yunanistan, İsrail) 

- Çin'in kendi vatandaşlarına kış için, gıda stoğu yapın açıklaması

Benzin kuyrukları
Benzin

Raflar
Raflar

Gıda kuyrukları
Gıda kuyrukları

   Bu olan durumlardan sonra, analizimize 3 boyutlu sorular sorarak devam edeceğiz. Bu soruları düşünerek, dünyada benzin ve marketler de neler oluyor sorusunun asıl cevaplarını, birlikte bulabiliriz.

AKLIMIZDAKİ DELİ SORULARDAN BAZILARI

   Buradaki sorularımız genel olarak tüm dünya, tüm insanlık içindir. Soruları düşünüp, dünyayı gözlemleyerek kendinizce cevaplar verirseniz, olaylar daha netleşir, aradaki bağlar daha iyi anlaşılır. Çünkü bize göre bu yazıda anlatılan farklı konular, birbirine bir zincirin halkaları gibi bağlıdır. Şimdi sorularımızı yazmaya başlayalım.

1) Dünyada kıtlık havası var denilip, birileri robotik insanlığa geçiş planlarımı hazırlıyor ?

2) Dünyada iklim çok farklılaşacak denilip, otokontrol sisteme mi geçmeye çalışıyorlar ? 

3) Çin'deki çip ve magnezyum sıkıntısı nedeniyle sıfır arabalarda üretim durabilir denilip, nasıl bir korku havası dünyada millete estirilmeye çalışılıyor ?

4) Çin'de elektrik kesintileri, neyin habercisi ?

5) Birleşmiş Milletler covidden sonra ''eski normale'' dönüş olmayacağını açıkladı. Bunu derken şunlar daha olmayacak mı ?

 - Büyüklerin elleri öpülmeyecek

 - Misafir ziyaretleri azalacak

 - Camilerde omuz omuza saf tutulmayacak 

-  Kabe'de hac farizasını yapanların sayısı, kısıtlamalarla azaltılacak

   Aklımıza şu soruda gelmiyor değil, eğer bu virüs yapaysa birileri özellikle müslümanların önemli değer ve kutsalları ile arasını, bu virüsle açmak istemiş ve buna göre planlar yapmış olamaz mı ? İyice düşünün, dünyadaki olanlara bakarak.

6) Birileri dünyada sağlam aile yapılarının arasını açmayı planlamış olamaz mı ?

7) Birileri ilerisi için devasa mRNA aşı fabrikaları yapmak lazım deyince, (sanki hastalık onlarca yıl sürecek) dünyadan kimse buna niçin itiraz etmedi, bu kadar aşıyı yıllar boyu kimlere satacaksınız diye.

8) Hastalık doğal ise bunun ne zaman biteceğini Allah C.C.'u bilir. Bakarsın bir sabah tüm dünyada bitebilir, ama birileri ısrarla bunun bitmeyeceğini imalar yaparak söylüyor. O zaman soruyoruz, nereden biliyorsunuz bitmeyeceğini ?

9) Birçok ülke karantina uygulamalarını yavaşlattığı bir anda, DSÖ şu açıklamayı yaparak, millete korkumu vermeye çalışıyor ? ''Salgın bitme noktasından çok uzak, çocuklar için endişeliyiz''

10) Eskiden bir ağrı kesici bile alacağımız zaman dikkatli olunuz derken, şimdi çocuklara bile neyi var, neyi yok demeden, onlarda aşılanmalı niçin deniyor dünyada ? Neden, neden , neden ?

11) Geleceği karamsar göstermeye çalışanların asıl amacı, dünyayı korkutup, biz ne dersek onu sizler yapacaksınız diye milleti, tek merkezden mi yönetmek istiyorlar ?

12) Bu doğal virüs ise herkes kendini hesaba çekip, sonra gerekli tedbirleri alıp Allah'a bol dua etmelidir. Ama dünyada ne hikmetse bunun bitmemesi için (bitirilmeyecek edasıyla) medya adeta seferber olmuş gibi. Soruyoruz neden, neden ? Bir bildiğiniz durum mu var, bitmeyeceğine dair ?

13) Birileri dünyayı tek merkezden yönetme planları yapmış ise o zaman yapay salgınlarla ülkelerin yönetimlerini zor durumda bırakıp, ülkelerin yönetimlerini değiştirme planlarınız mı var ? Bunu yapmak için, şöyle bir plan yaptınız mı ? 

   - İnsanların serbestçe taşıtlarla dolaşmasını kısıtlarsak, kendi devletlerine karşı küstürüp, seçimlerde yöneticilere karşı cephe almasını sağlamak.

14) Madem aşı bu kadar çözüm olacak, o zaman aşının reçetesini verip, teknolojisi olan her ülke hemen üretsin, kendi vatandaşlarına yapsın. Ayrıca diğer komşu ülkelere de göndersinler, sizlerde insanlık için cüzi bir ücret alın. Bunu neden yapmıyorsunuz, dünyanın milyar dolarlık büyük firmaları ? 

15) Hemen her hastalıkta kan veya idrar tahlilleri istenirken, niçin korona için burundan örnekler alınıyor ? 

16) Burundan sürüntü çubukları ile test yapmak, beyin bariyerine baskı yapmıyor mu ?

17) Aşı insanlara adeta dünyada ölümden kurtaran ilaç gibi sunuluyor medyada, niçin böyle yapılıyor ? Yoksa korkutma planlarının bir parçası mı ? Çünkü canı verende, alanda sadece Allah'tır. Böyle korkutma yapılarak adeta aşıyı bir kutsama planlarımı var dünyada?

18) Her gün aşıyı konuşmak niçin olur ? Hayat devam ediyor, madden ve manen. Her gün aşıyla insanları korkutmak, insanların manevi yönlerini zayıflatmak için bir plan mı var dünyada ?

19) İnsanlar korkarsa iyileşecek hastalar bile, iyileşemez. Bununla ilgili geniş bir yazımızı yazmıştık önceden, tekrar okumak isteyenler için link adresimiz şöyledir. Bu yüzden dünyada niçin korku haberlerinden vazgeçilmiyor, neden ?

20) Bugünlerde Çin'de bir video gördük, anaokulundaki çocukların boynunda QR Kodu basılı a4 kağıtları vardı. Acaba yakın bir zamanda her insana bu QR Code'lardan basılı bir yaka kartı verilip, yollarda bu kartlardan denetim mi olacak dünyada ?

QR Code
QR Code

21) Dünyada devletler aşısız olup hiç hasta olmayan insanlara bizce teşekkür etmeli. Bugüne kadar kendinizi iyi korumuşsunuz, ayrıca hastalanıp devlete yük olmamışsınız diye, ya sizce ?

22) Dünyadaki aşılama ile ilgili bir eleştirimiz var. Aşılama dünyada ilk başladığı zaman bazı doktorlar şöyle demişti, eğer aşılama % 60 oranı geçerse, doğal bağışıklık olur, insanlar korunur. Ama şimdi bazı ülkelerde % 70-80-90 oranlarda aşılama oldu ama tam iyileşme? Bunun peşinden 3. doz, gerekirse  4.dozlar olabilir deniyor. Peki bu aşılama kaçıncı dozlarda bitecek? diye sormak istiyoruz. Aklımıza Bill Gates'in sözü gelince, hiç bitmeyeceği anlaşılıyor. Ne demişti kısaca  Bill Gates;

 - Dünya koronavirüsten sonraki yeni bir salgına hazır değil. Tek çözüm, tüm dünyaya yetecek kadar aşıyı 100 günde üretecek devasa büyüklükte mRNA aşı fabrikaları kurmak. Bu sözü duyduktan sonra dünya insanlığına kaç doz aşı vurulacak ??? Bununla ilgili detaylı yazımızı tekrar okumak isteyenler için linkimiz şöyledir. 

   Ayrıca Devletimizin virüs zamanında neler yapabileceğini tam 11 ay önceki derin analiz yazımızda detayları ile yazmıştık. Bugün gelinen noktada yazdıklarımızın ne denli tutarlı olduğunu daha iyi görüyoruz. Zamanınız varsa o yazıyı şimdi mutlaka okuyun, (11 ay öncesini düşünerek, bugünkü olanlarla beraber) linki şöyledir.

23) Dünyadaki tüm hammadde ve enerji fiyatları acaba birileri tarafından bilerek mi yükseltiliyor ? Milletleri zor durumda bırakıp, insanları kendi devletlerine karşı  soğutmak için.

24) Bir anda dünyanın değişik yerlerinde elektrik kesintilerinin olması, şoför eksikliğinden dolayı benzin sıkıntılarının baş göstermesi, gıda kuyruk haberleri, savaş çığırtkanlıkları, aşırı zamların olması..vs.. bunların hepsinin kısa sürede bir anda başlaması, bizce danışıklı dövüşün ürünüdür. Kimler dünyada ne danıştı, ne dövüştü ? Bize göre bunlar % 99 birbiriyle bağlantılı, ayrı düşünmeyelim.

   Şimdilik bu 24 soru yeter diyelim, çok fazla derin analizlere girip, çok soru sormak hem insanları yorar, hem de bıktırabilir. 

Sonuçlar
Sonuçlar

   Yukarıdaki yazdığımız sorulardan 4-5 tane farklı durum sonuçları ortaya çıkmaktadır. En önemlilerinden birisi şudur. Birileri dünyayı tek noktadan, robotik insanlıkla yönetmek istiyor. Biraz açacak olursak, dünyada ister 200, ister 300, isterse 400 devlet olsun. Ülkelerin sayısı onlar için önemli değil. Onlar için önemli olan, o devletlerin başkanlarının bu ''birileri'' dediğimiz, kendilerini adeta ölümsüz zanneden, parası çok olan kişilere karşı, boyun eğmelerini istemeleridir. 

   Eğer boyun eğmeyip, her istediklerini yapmayan yöneticiler olursa ya kalp krizinden öldü haberleri duyabiliriz, ya asker darbe yaptı haberleri duyabiliriz, yada itibar suikastı gibi yalan yanlış haberler yaptırılarak gözden düşürülüp, görevlerinden istifa ettirilebilirler. Bizim gördüğümüz dünyadaki durum budur.

   Birileri dediklerimiz, devletlerin yöneticilerini kendilerinden seçerlerse tüm dünyada, asıl ondan sonra kıyamet kopacak gibi, insanlık için. Çünkü değişik korkular ile insanları demoralize edip, ne deniyorsa yapmak zorunda bırakabilirler. Asıl tehlike budur dünyada, herkesi tek noktadan, korku ile yönetmek.

   Ayrıca teknoloji dünyada çok aşırı ilerliyor. Çoğu insan teknoloji bağımlısı olmuş durumda, bazıları gündüzleri 2 saat bile uzak kalamıyor. Bunun dışında her ülke silahlanma yarışında, herkes diğerine bakıp, benim ülkem niçin geri kalsın, bende alayımın derdine düşmüş gibi şu an. Veya sıkça kullanılan bir taktik yapılıyor dünyada, büyük devletler tarafından, oda kısaca şöyledir:

   Büyük devletler bir ülkeyle husumetleri varmış gibi açıktan tartışmaya giriyor, adeta savaş çıkacakmış gibi. Bunu göre o ülkenin komşuları, savaş çıkarsa bize sıçramasın diye çok aşırı miktarda silahlanmaya para harcıyor. Örneğin Amerika-Kuzey Kore tartışmasında, Güney Kore ve Japonya aşırı miktarda silahlanma için para harcadı.

 Peki gerek kullandığımız teknolojik aletler, gerekse silahlar üzerinden küreselcilerin ilerisi için, ne büyük planları var acaba ?

   Yaptığımız gözlemlere göre eğer küreselciler, yukarıda yazdığımız gibi tüm dünya insanlığını korku ile tek noktadan yönetip, devlet başkanlarını bir bakıma pasif bırakmak istiyorsa ileride bunu ENERJİ SAVAŞLARI adı altında, GÜÇ SAVAŞLARI olarak yapacaktır. Ama bu savaşlar bildiğimiz savaş türleri gibi olmayacaktır. Nasıl mı olacak ?

Elektrik
Enerji Elektrik

   Büyük ülkeler, küçük ülkelerin enerji santrallerine çeşit çeşit, sessizce operasyonlar yapıp, o ülkeleri 1-2 gün, 1 hafta belki de aylarca elektriksiz bırakacaklar. O zaman neler mi olabilir? Küçük ülke halklarının sesine dayanamayan yöneticileri, büyük ülkelere boyun eğebilir. Dolayısı ile büyük ülke, 1 mermi bile atmadan, savaşı kazanabilir. Bu yazdığımız şimdi sizlere hayal gelebilir, ama analizlerimize göre ileride bunların olma ihtimali çok yüksek. Şimdi sizlere basit bir soru soralım.      

   Sizlere deseler ki, 3 gün elektrikler olmayacak, ne yaparsınız? Biz basit bazı durumları yazalım, gerisini sizler düşünün.

Elektrikler 3 gün giderse Neler Olur Hayatımızda ?

- Evde karanlıkta oturacaksınız

- Telefonunuzun şarjı bitecek, konuşup, yazışamayacaksınız

- Bilgisayarınızın şarjı bitecek, iş yapamayacaksınız

- Buzdolabınızdaki buzluk eriyecek, gıdalar bozulmaya başlayacak

- Evinize elektrik motorundan aldığı güçle çıkan sular çıkmayacak, bidonlarla su bulmaya çalışacaksınız

- Kombi çalışmayacak

- Elektrikli arabalar çalışmayacak

- Çamaşır ve Bulaşık makineleri çalışmayacak

- Televizyon seyredemeyeceksiniz

- Asansöre binemeyeceksiniz, 20 katlı binada oturuyorsanız, yürüyeceksiniz

- Hastanelerdeki aletler çalışmayacak, sağlık hizmetleri zayıflayacak

- Hızlı üretim olmayacak, dolayısı ile yavaş yavaş kıtlık başlayacak, belki de iç kargaşalar

- Elektrikle çalışan tüm savaş aletleri kullanılamaz hale gelecek

- Uçaklarla bağlantılar olamayacağı için, savaş veya tehdit anında uçaklar uçamayabilir

   Elektriğin önemini bu maddeler iyi anlatıyor. İleride sessiz savaşlar, bu enerji üzerine olacaktır. Bize göre planlar bunun üzerine yapılıyor. Şimdi büyük ülkeler küçük ülkelere bolca silah, uçaklar, helikopterler satıyor. Daha sonra ise tüm dünyayı kontrol etmek için, dünyanın elektriğini keserek, insanlığı korku ile tek merkezden yönetmek isteyebilirler. Şimdiden uyanık olalım.

   Önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi küreselci üst akıl dünyada, ''Tavşan kaç, Tazı tut'' oyununu iyi oynamaktadır. Bizlere düşen görev, bu oyuna asla gelmeyelim. Dünya'daki müslüman ve mazlum tüm insanlarla birlik olmaya çalışalım. Unutmayalım ki, birlikten her zaman kuvvet doğar, ayrılıktan ise yıkımlar. Ayrıca bir atasözümüz derki; Bir elin nesi var, iki elin sesi var.

   Bu önemli analiz yazımızı okuduğunuz için, teşekkür eder, yazımızı tanıdığınız herkese okutursanız onlarında bilgilerine ek bilgiler kazandırmış olabilirsiniz. Bir başka yazımızda görüşmek üzere herkese Saygılar...



Kaynaklar; wwwtrthabercom, wwwaacomtr, wwwenerjigovtr, wwwgooglecom, trcooltextcom, wwwpixabaycom, KITLIK


11 Aralık 2020 Cuma

Dünya'da Neler Oluyor

   Herkese merhaba, yeni bir köşe yazımızla sizlerleyiz. Epey bir zamandır gündemi yorumlamadık çünkü, izleyip olaylar arasında nasıl bağlantılar olabileceğini gözlemledik. Bunu hem ulusal, hem de uluslararası gelişmelere bağlı olarak yaptık.

   Son 6 ayda Türkiye'de ve Dünya'da neler oldu diye bir soru sorarsak, cevapları onlarca sayfa tutar. Ama bizler bunların en önemlilerini öz başlıklar altında, derinlemesine analiz yaparak yazacağız. Ayrıca bazı çözüm önerilerimiz de olacaktır, gelişmeler doğrultusunda. Konu başlıklarımız sırasıyla şöyledir, iyi okumalar.

Türkiye'nin bulduğu ve bulmaya yakın olduğu denizlerdeki doğalgaz ve petroller

   Bildiğiniz üzere şu ana kadar Karadeniz'de 2 ayrı yerde 320+85 = 405 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfedildi ve bunu çıkartmak için çalışmalara start verildi. Şimdi hemen hemen herkesin aklına şu geldi, bugüne kadar niçin tespit edilemedi ve çıkarmak için çalışmalara başlanılmadı ? Bu konu çok teknik detayları olan bir durum. Biz sadece şu an herkesin aklında kolay kalsın diye bir öz bilgi vereceğiz. 

   Petrol aramak, bulmak ve bulduğunda ise çıkartmak çok teknolojik yatırım gerektiren bir durumdu. Eskiden bizde bu yatırımlar yoktu. Şükür son 5 senedir bunun üzerine çok yoğun çalışıldı ve yapıldı. Eskiden 3.000 metrelerde doğalgaz arar ama bulamazdık. Çünkü doğalgaz yaklaşık 5.000 metrelerde idi. Yani eskiden inilemeyen 3.000 metrelerden sonrasına yapılan teknoloji yatırımları ile inildi, bulundu ve nasipse de 3 yıl sonra çıkarılmaya başlanılacak. Dışarıdan çok kolay gibi gelebilir ama çok zor bir iştir. Şöyle kendinizi hayal edin. 3-5 metrelik bir göle girdiğinizde alta kolay inebiliyor musunuz ? Aynı bunun gibi 5.000 metrelere inildiğini düşünün.

   Bulunan bu doğalgazın değeri ise yaklaşık 80 milyar dolardır. Rakam olarak baya büyüktür. Karadeniz'de başka aramalara devam edilmektedir. Nasipse daha çok bulunulacaktır.

   Şimdi gelelim herkesin gözünün üzerinde olduğu Akdeniz'e. Burası öyle bir hazine ki trilyonlarca metreküp doğalgaz, milyarlarca metreküp petrol vardır. En son sayın C. Başkanımızın açıkladığı rakamlara göre 3,5 ile 10 trilyon metreküp arası doğalgaz, 1,5 ile 3,5 milyar varil arası ise petrol. Biz doğalgazın ortalamasını alırsak yaklaşık 7 trilyon metreküp var olup, bunun da piyasa değeri yaklaşık 1,4 trilyon $.  Evet yanlış okumadınız, devasa bir rakam.

   Şimdi bu rakamları görünce, Akdeniz'de niçin ülkemize karşı başka ülkelerin hamle yaptıklarını çok iyi anlamışsınızdır. Ayrıca ne kadar dikkatinizi çekti, bilmiyoruz. Buraya komşuluğu olmayan ülkeler, burada söz sahibi olmak için çalışıyor. Niçin acaba ? Her şey para için. Burada doğalgaz ve petrol olmasaydı, onları bu denizler de görebilir miydik ?

   Bu kadar önemi olan denizlerimizle ilgili bizim bir önerimiz var. En kısa sürede ''Deniz Bakanlığı'' kurulsa çok iyi olur, sayın büyüklerimizden beklentimiz budur.

Doğalgaz
Doğalgaz Petrol

 Korona Virüs ve Aşı Çalışmaları

   Neredeyse Dünya'da 1 yıl oldu virüsün ortaya çıkması. O günden bugüne kadar milyonlarca kişi etkilendi. Devletimiz gerek hastane sayısı, gerek yatak sayısı,  gerekse de yoğun bakımlar konusunda her türlü desteğini Milletimize sunmuştur, sunmaya da devam edecektir, virüs bitene kadar. Devletimizin bugüne kadar korona virüs için harcadığı para yaklaşık 5 milyar TL dir. Virüs konusunda yazılacak o kadar derin analizler var ki, hangisini yazsak diye kararsız kaldığımız anlarda oldu. Bazılarını sırayla yazalım.

- Uluslararası gelişmelere bakarak bu virüs doğal bir virüs mü, yoksa yapay virüs mü ?

- Çin'de ortaya çıkmıştı, nüfusu yaklaşık 1,4 milyar. Şu an neredeyse her yerde var ama Çin'de parmakla sayılacak kadar azdır. Bu nasıl oluyor ?

- Eğer virüs yapay ise, hangi yollarla millete bulaştırılıyor ? Yoksa işin içinde yabancı istihbaratlar mı var ?

- Virüs de tüm dünya medyası niçin ballandıra ballandıra anlatıyor. Bir bakıma o kadar çok anlatıyorlar ki millete faydası olacağına, insanlara korku pompalıyorlar. Buda insanlarda ters tepki yapıyor. Çünkü psikolojinin iyi olması, insana doğal bir ilaçtır. Bu şekilde millete korku verilmesi, negatif etki yapar.

- Bilim Kurulu üyeleri niçin çok televizyonlara çıkıyor. Aynı gün bakıyorsunuz, bir bilim kurulu üyesi bir şey diyor bir tv kanalında, başka bir üye ise başka kanalda tam tersi konudan bahsedebiliyor. Buda millette güvensizliğe sebep oluyor. Bunun yerine 2 tane sözcü olsa, bilim kurulunun daha iyi olmaz mı, sadece bunlar televizyonlara çıksa. Aynı Bakanlar Kurulu sözcüsü gibi

- İnsanlara o kadar korku pompalandı ki, grip bile olan hastanelere koşmaya başladı. Bunun yerine önce Aile Hekimliklerine gidip görünsek, daha iyi olmaz mı? Belki de basit bir grip olmuşuzdur, doktorun vereceği ilaçları alıp, 10 gün evde ayrı bir odada dinlensek daha iyi olabilir. Eğer bu işe yaramazsa sonra hastaneye gideriz. Çünkü bir anda herkesin hastanelere gitmesi, hastanede ki yoğunlukları artırıp, vaka sayısını patlatabilir. 

- Aşı konusunda Dünyadaki yaklaşık 13 ülke çalışmalar yapmakta, bazıları bunun satışına başlayacak yakında. Bu aşılar konusunda da bazı spekülatif haberler her gün internette dolanıyor. Tüm dünya insanları aşı vurulma konusunda % 100 kararlı değildir. O yüzden sakince olanı biteni gözlemlemek vardır. Ülke olarak aşı çalışmalarımız önemli yerlere gelmiştir. Nasipse Nisan ayında Milletimizin kullanımına sunulacaktır. Yani çiçeklerin açmaya başladığı, yaprakların yeşermeye başladığı bahar ayları insanların moralini yükseltip, korona virüsünün de sona geldiğini görebiliriz umarım.

Korona Virüs
Korona Virüs Aşı

  Amerika Seçimleri ve Yanıltmalar

   Evet tüm Dünya'nın beklediği seçimler nihayet bitti. Seçimde 2 aday vardı. Bir tarafta Cumhuriyetçilerin adayı Trump, bir tarafta ise Demokratların adayı Biden. Görünür de bu 2 aday vardı ama arka planda Ulusalcılar ile Küreselcilerin seçimi gibiydi. Şimdilik Biden kazandı görünüyor ama itirazlar hala devam ediyor. Bu itirazlar ise 14 aralık 2020 seçiciler kurulu oylaması ve 6 ocak 2021'de Kongre kararı tescilleyecek. Yani son karara daha var. Bu konular Amerikalıları ilgilendiren durumlar. Dünya'yı ilgilendiren durumlar ise çok farklıdır. Her ülke kim başa gelirse, nasıl çalışacağının planlarını yapmaya başladı. 

   Bizim burada asıl değinmek istediğimiz konu anket şirketleri olacak. Seçimden önce iki aday arasında nerdeyse % 9 lara varan farklar var diye tahmin sonuçları yayınlanıyordu. Seçim gecesi bunun tamamen bir algı operasyonu olduğu anlaşıldı. O zaman şu soruyu sormak lazım, bunu kimler niçin yaptı ? Bundan ne avantaj sağladılar. Küreselciler mi, Ulusalcılar mı, kim ne kazandı? Benzer algı operasyonlarını Türkiye'de de görüyoruz. O zaman bizlere düşen nedir ?

   Ayrıca başka bir durum ise seçimlerde baya hileler yapıldı denmesi ve Trump'un bunu itirazlara ve mahkemelere taşıyacağım demesi. Medeniyetin beşiği denilen Amerika'da bu algı operasyonları, seçim hileleri oluyorsa, o zaman medeniyet lafı, diğer ülkelere göz boyamak için yapılmış bir durum mu ?

   Demek ki her şey göründüğü gibi değilmiş. Reklam ve algı operasyonları ile içeride başka, dışarıda başka bir Amerika görüyoruz. Bunu da herkes fark etmiştir umarım. Ayrıca Amerika ne hikmetse bugüne kadar başka ülkelerde askeri üslerini hep petrolün, altının, değerli madenlerin olduğu yerlere kurdu ? Niçin acaba, niçin parasal hiç bir şeyleri olmayan ülkelere gidip, yardım amaçlı bir askeri birlik kurmadı. Bunu derinden düşünmek lazım. 

   Zamanında Osmanlı 600 yıl Dünya'ya hükmetmişti. Ama arada büyük fark var. Biri hep mazlumları korudu, diğeri ise hep zenginlerin yanında yer aldı. Biri maneviyata önem verdi, diğeri maddiyata. Karar gençlerin. Gelecek sizin gençler, kendinizi ne kadar geliştirirseniz, gelecek sizlerindir. Önce mazlumun ve haklının yanında olun, sonra Dünya büyüklerini iyi analiz ederek, akıl oyunları ile onlarla mücadele edin. Sizler çalışın, çalıştıkça makamlar da size gelir. Makam konusun da hiç bir zaman isteyen olmayın, istenilen olun. 

Amerika Seçim
Amerika Seçim

  Denizlerdeki nakliye gemilerimize yapılmaya çalışılan baskınlar

   Haberlerde görmüşsünüzdür, Yunanistan'dan bir komutan bizim nakliye gemimize operasyon yapmaya kalktı, sonra benzerini Libya'da yapılması. Eğer bu baskın yapılma haberlerini basit bir olay gibi düşünürsek, çok yanılırız. Bunlar bir üst akıl tarafından planlanan ve hislerimize göre başka yerlerde de yapılabilecek durumlardır. Bu üst akıl ne yapmaya çalışıyor diyebilirsiniz ? En basitinden yazmaya çalışırsak, bizlere şu mesajı vermek istiyorlar. Akdeniz'de çok doğalgaz ve petrol var, size bunları biz yedirmek istemiyoruz, siz kıyıda az bir yerle yetinin, fazla derinlere dalmayın. Bundan sonrasını siz 3 boyutlu düşünürseniz, başka anlamlarını da kendiniz bulabilirsiniz çok rahatlıkla.

Gemi
Gemi Nakliye

  Forbes 2.000'de yayınlanan zenginler listesi

   Belki de çoğumuzun yeni duyacağı, bazılarımızın ise bildiği bir liste vardır. Forbes 2000 diye. Burada Dünya'daki en zengin 2.000 firmasının isimleri yazmaktadır. Bu listede Türkiye'den firmalarda var. Bu listede bizim asıl dikkatimizi çeken şu oldu. İlk sıradaki firmanın pazar değerinin, Ülkemizin yıllık ihracat rakamından fazladır. Peki bu ne anlama geliyor diyebilirsiniz ? Demek ki bizlerin yapacağı çok çalışmalar var. 20 yıl önce 36 milyar dolar olan ihracat rakamlarımız şu an yaklaşık 180 milyar $ civarı. Bu yeter mi, yetmez tabi ki. Bunu 280, 380, 480 derken trilyon dolarlara çıkarmamız lazım 7-8 yıl içinde. Bunun için hepimize görev düşüyor. Var mısınız birlikte bunu başarmaya, özellikle gençlere soruyoruz ?

Forbes
Forbes

  Azerbaycan'ın Karabağ'ı Alması ve İha-Siha'ların Güçleri

   1991 yılında Ermeniler başlattıkları saldırılarla Azerbaycan'ın % 20 toprağını işgal etmişti. Yaklaşık 1 milyon Azerbaycanlı topraklarını terk etmek zorunda kaldı. Yıllardır işgal bitmedi. 27 Eylül günü Ermenistan ordusu sınırda Azerbaycan'a saldırı düzenledi. Bunun üzerine Azerbaycan Karabağ'ı kurtarmak için karşı harekat başlattı. Ermenistan burada Dünya'daki müttefiklerine çok güvenmişti. Azerbaycan ise kardeş ülke Türkiye'ye güveniyordu. Türkiye kardeş ülke Azerbaycan için can feda dedi ve onlara ünü dünyaya yayılan İha ve Siha'ları verdi. Bu İha ve Siha'lar sıradan araç değildir, bunlar insansız hava aracıdır ve şu an yerlilik oranı % 93 tür. Bu rakam çok büyüktür ve dünyada bu yerlilik oranın da başka iha'lar yoktur. O yüzden nasıl bir teknolojiye sahip olduğumuzun farkında olalım. 

   Zamanında heronlar vardı İsrail'den alınan. Bir keresinde bozulmuştu, tamir için İsrail'e gitti idi, ve aylarca geri gelmemişti. Şimdi tamamen yerli ve milli olan İha ve Siha'lar ile adeta destan yazıyoruz Dünya'da. Bunun en son örneği Azerbaycan'da oldu. Ermenistan ordusu Siha'lar karşısında ne yapacağını şaşırdı ve sonunda 10 Kasım 2020'de yenilgiyi kabul edip, anlaşma istedi. Bunda İha ve Siha'ların rolü gerçekten çok büyük ve tüm Dünya şu an bizim İha ve Siha'ları inceliyor. Bazı ülkeler sipariş vermek için sıraya girdi desek, yalan olmaz. Çünkü yaptıkları ortadadır. Ayrıca İha ve Siha'lar Türkiye'deki terör operasyonlarında da destan yazmaktadır. 20 yıl öncesinde heronlar görüntüyü çeker nerdeyse 1 gün sonra bizlere gönderir idi, yani canlı görüntü vermezlerdi. Dolayısı ile başarıda fazla olmuyordu. Ama şimdi İha ve Siha'lar canlı görüntü verip, anında operasyon yaparak, teröristlere göz açtırmıyor.

   Bu hızla giderse 5 yıl içinde Dünya'nın en iyi 3 markasından biri olabilir bizim İha ve Siha'lar. Bunlar tamamen sizlerin desteği ile oldu bugüne kadar. Desteğiniz ve dualarınız sürdüğü sürece daha da büyüyecektir Allah'ın izniyle. Zamanında Kâbe'yi yıkmak üzere büyük bir orduyla gelen Yemen Valisi Ebrehe'nin ordusuna ebabil kuşları gaga ve pençelerinde taşıdıkları taşları bırakarak onları bozguna uğratmıştı. Aynen ebabil kuşları gibi şu an İha ve Siha'lar var, düşmana göz açtırmıyor, destan üzerine destanlar yazıyor. Bu İha ve Siha'ların en önemli özelliği yazılımlarının yerli ve milli olmasıdır. Türkiye'nin genç beyinleri görevlerini en iyisiyle yapmaktadır. 

   Bunun gibi savunmamızda yapılan silahlar, ülkemizin ve kardeş ülkelerin güvenliği için çok önemlidir. Birlikten kuvvet doğar, daha büyük kuvvetler için hep beraber çalışmaya var mısınız?

Ayrıca bizlerin desteği bu tür gelişmelere her zaman devam etmelidir. Çünkü destek vermezsek zamanında Nuri Killigil'in (Enver Paşa'nın kardeşi) başına gelenler, şu an İha-Siha ve benzer ürünleri üreten tüm fabrikaların başına gelebilir. Bu yüzden geçmiş tarihimizi de iyi okuyalım. Nuri Paşa'ya ne olduğunu kısaca yazalım, sizler daha iyi anlarsınız. Sütlüce'deki mühimmat ve silah fabrikasının sabotajla infilak edilmesiyle şehit olmuş, yanındaki 20-30 çalışanıyla. Sonra naaşı bile bulunamadan sembolik bir definle toprağa verilmiştir. O yüzden gençler 1939 ile 1947 arası tarihi çok iyi okuyun.

Azerbaycan
Azerbaycan İha Siha

  Bankalarda bulunan firma ve millete ait yaklaşık 200 milyar dolar para

   Televizyonlarda duyarız, dolar yükseliyor, işsizlik şöyle, ithalat artıyor, cari açık böyle diye haberler. Hepimiz işsizliğin azalmasını, doların fazla yükselmesini istemiyoruz. O zaman buradan basit bir önerimiz olacak değerli insanlarına ve milletimize. Bankalar da şu an iş insanlarının ve milletin yaklaşık 200 milyar $ parası var. Eğer bu 200 milyar dolar paranın en azından yarısı olan 100 milyar dolarını ülkemize yatırım yaparsanız ne kaybedersiniz ? Biz kazanacaklarınızı yazalım, son karar sizin olsun.

- İşsizlik hızlı azalır

- İhracat artar

- İthalat azalır

- Cari açık azalır

- Dolardaki aşırı dalgalanmalar ortadan kaybolur

- Bence en önemlisi milletin hayr duasını alırsınız. Birilerine ekmek kapısı açmak, onların yapacağı duaları artırır. Öyle insanlar görüyoruz ki çok zengin ama mutsuz veya hasta. O yüzden hayr duası almak, her zaman iyidir diye düşünüyoruz.

dolar
Dolar

  Dünya'da Nakliye Taşıma Fiyatlarındaki Garip Yükselme

   Bu konu bir çoğumuzun bilmediği, farkında olmadığı bir durumdur. Çünkü ticaretle uğraşmayanlar bilemez. Yada televizyonlarda bahsedilmediği için, çoğumuz farkında bile değiliz. 

   Son 6 ayda uluslararası nakliye taşımacılığında % 90 lara varan fiyat artışları oldu. Bu garip durum, ilk defa oluyor desek, yalan olmaz. O zaman akla şu sorular geliyor. Nakliye fiyatlarının artması için 2 sebep olmalı.

1) Yük taşıyan gemilerin sayısı yarıya inmeli, böyle bir durum yok bildiğimiz. 

2) Toplam 2 kata yakın aşırı bir sipariş olmalı dünyada. Pandemi zamanın da işler azaldı deniliyor ama siparişlere konteynırlar yetişmiyor. O zaman Dünya'da kimler ne ürün alıyor da bu kadar fiyatlar yükseliyor. Yoksa birileri stok yaparak dünyada, karaborsaya mı oynuyor ? Çok garip bir durum. Ayrıca bu kadar ürün için, çok para lazım. Bu paraları kimler veriyor. Bu kadar paraları yoksa küreselciler mi veriyor. Çünkü normalde günde yüz binlerce konteynır taşınıyor, şu an taşınan rakamın 2 katı siparişler varsa, buralara ödenen trilyonlarca dolar rakamı sizler bir düşünün.

Gemi
Gemi Nakliye

  Dünya'da Korona Virüsten Sonra Kıtlık Senaryoları

   Evet şimdilerde bu konuşulmaya başlandı. Eğer korona virüs yapay ise, bundan sonraki hamle ise dünyada kıtlık çıkmasını sağlayıp, milleti açlığa kadar götürmek istemeleri. Bunu konteynır taşıma fiyatlarının çok artması destekliyor olabilir, eğer birileri dünyada aşırı stok yapıyor ise. Bu yüzden çok dikkatli olmalıyız. Topraklarımıza iyi sahip çıkmalıyız. Yoksa varlık içinde, aç kalabiliriz. Örneğin bankanızda milyonlarca paranız var ama yiyecek gıda, içecek temiz su bulamıyorsunuz. O zaman ne anlamı kaldı bankadaki paranın? O para sadece bankanın işine yarar, kullanarak. Siz ise sıkıntılar çekebilirsiniz. İleride buna ilaveten su krizleri de çıkabilir. Çünkü dünyada tasarruf etmezsek, gün gelecek içecek temiz suya da muhtaç kalabiliriz. Unutmayalım su ve gıda olmadan, yaşamak zor. Enerjimizi gıdalardan, su ihtiyacımızı ise doğal kaynaklardan sağlıyoruz. Eğer birileri kıtlık üzerine planlar yaptıysa, bizde karşı hamleler yapıp, toprak ve suyumuza sahip çıkmalıyız. 

Kıtlık
Kıtlık

  Türkiye ve Kardeş Ülkelerin Mutluluğunu İstemeyenler

   Dikkatinizi ne kadar çekti bilmiyoruz ama çok önemli gördüğümüz bir detay analizini yazacağız. Gerek Türkiye'de, gerek Azerbaycan'da, gerek Kıbrıs'ta, gerek Pakistan'da gerek Katar'da gerekse de diğer dost ve kardeş ülkelerde bizlere mutluluk verici durumlar olduğu zamanın gecesinde % 90 hain saldırı girişimleri olmaktadır. Bu hain girişimler ya terör, ya canlı bomba, ya sınır hatlarımız da, yada dost ve kardeş ülkelerde bombalı suikastlar gibi. Örneğin dün Azerbaycan'ın Zafer Günü Kutlaması vardı, akşam üstü ise bizim jandarma askerlere Barış Pınarı Harekat bölgesinde bombalı araçla saldırı oldu. Kısaca bizim mutluluğumuzu çekemeyen üst akıllar, bizlere ve dost kardeş ülkelere o gece senaryolar yazıyor, birileri ise bu senaryoları oynuyor. Ama unuttukları bir şey var, La Galibe İllallah.



 
  Burada anlattığımız olaylar uluslararası gelişmeler takip edilerek Türkiye'ye olan yansımaları anlatılmıştır. Yani hiç bir konu bağımsız değildir, birbirleri ile alakaları vardır. Birileri bir plan yapıyorsa, onun alt kolları vardır. O yüzden uyumamalıyız, gözlerimiz ve beynimiz her zaman açık olmalıdır. Bir Atasözümüz ne der, ''Su Uyur, Düşman Uyumaz''

   Analizimiz biraz uzun oldu ama sürükleyici olduğu için, zamanın nasıl geçtiğini anlamamışsınızdır. Bu analizimizi siz değerli tüm vatandaşlarımız için özel olarak hazırladık. Okuduğunuz için teşekkür eder, tüm tanıdıklarınıza yazımızı paylaşmanızı dileriz. 

   Başka yazılarda görüşmek üzere, hepinize Saygılar

 


   Kaynaklar ve etiketler; wwwaacomtr, wwwiletisimgovtr, wwwtrt1comtr, wwwforbescom, ruhiersoyvideo izlenimi, KITLIK, rich, dünyada neler oluyor, senaryo, suikast, suikastler, türkiye doğalgaz rezervi, türkiye deniz bakanlığı, koronavirüs, koronavirüs aşı, aşı çalışmaları, amerika seçimleri ne zaman, forbes 2000 rich list, forbes global 2000 listesi, dünyanın en zenginleri listesi, forbes zenginler listesi, dünyanın en zenginleri listesi, azerbaycan karabağ, cari açık nasıl azalır, ihracat nasıl artar, ithalat nasıl azalır, işsizlik nasıl azalır, dolar nasıl düşer, koronavirüs ve kıtlık senaryoları, birlik olmalıyız

Öne Çıkan Yayın

Almanya, Japonya ve Güney Kore özgür mü?