su etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
su etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Kasım 2023 Cuma

Sularımıza Neler Oluyor?

   Bugünkü yazımız insan hayatında çok önemli yere sahip noktalardan biri olan su üzerine olacaktır. Su deyip geçmeyelim önemi büyüktür, nasıl mı?

   SUSUZ HAYAT OLUR MU?

   İnsan hayatında şu önemli 3 nokta vardır...

  1) İnsan hiç nefes almadan 4-5 dakika

  2) Hiç su içmeden 7 gün susuzluğa

  3) Hiç bir şey yemeden ise 21 gün açlığa dayanabilir

   Birde bu 3 noktaya ilave olarak hayatta çok kullandığımız olan 4. noktamız enerji oldu. Artık hayatımızın her gününde mutlaka enerjiye ihtiyacımız olmaktadır. (Telefonda, bilgisayarda, beyaz eşyalarda..vs..) Enerjiden kısa bahsettikten sonra şimdi gelelim analiz yazımıza.

   Yaklaşık 30 yıl önce musluklardan içilen sularımız şimdi nerede? 

   Teknoloji gelişti, suları taşıyan boruların kalitesi arttı ama sularımız içilemiyor. Bu durum sizlere de garip gelmiyor mu? 

   Bir anda tüm Türkiye'nin sularımı kirlendi de, bizim mi haberimiz olmadı?

İçme Suyu
İçme Suyu

   ANLAYAMADIĞIMIZ NOKTA...

   Topraktan çıkıp, gerekli işlemlerden geçtikten sonra damacana veya pet şişelere doldurulup son kullanıcıya gelene kadar (satılana kadar) günlerce, bazen 1-2 hafta bekleyen sular temiz oluyor ama belediyelerin depolarına gelip orada büyük tesislerde arıtılıp, (bu tesislerin maliyeti yaklaşık 250 milyon TL şu an) temizlenip, klorlanıp sonra musluklara bir kaç günde gelen sular temiz olmuyor? 

   Biz bunu anlamakta zorluk çekiyoruz artık. Nasıl oluyor bu?

   Yoksa bu damacana ve paket su satan firmaların bir dijital algısı mı? Yani musluktan akan sular içilmez ama damacana ve paket suları çok temizdir !

   Sayın büyüklerimiz, sizlerden ricamız var...

   Lütfen bu su işi iyice incelensin, evlerin musluklarından içilebilir sular aksın. Bu konuda gerekirse belediyeler arası en iyi olanlara destekler verilsin. Hangi belediyelerin suları musluklardan içiliyorsa, onlar reklam edilsin ve onlara vergide % 5-10 avantajlar verilsin.

   PEKİ NİÇİN BUNU TALEP EDİYORUZ...

   Çünkü pandemi zamanında gıda ürünlerinin ne kadar önemli olduğunu herkes gördü. İleride su üzerinden savaşlar çıkabileceği konuşuluyor. Şu an Gazze'de insanlar bırak damacanayı, musluklardan içecek su bulamıyor. Yağmur yağınca buldukları suları toplayıp içmeye çalışıyorlar. O yüzden ileride su savaşları çıkmadan, bizler bu su işini mutlaka halletmeliyiz.

   Yoksa şu an fiyatları aşırı uçan damacana sular, ileride su savaşları çıkarsa 2-3 kat artabilir.

   Bu 2 durum çok önemli, acilen tüm Türkiye'deki musluklardan içilebilen sular akmalı...

   Ayrıca damacana suların belli kısmı arıtma sulardır. Bu sular arıtılırken içindeki faydalı minerallerin bazıları gitmektedir. Fark ettiniz mi son zamanlarda insanlar çok hastalanıyor. Acaba bunun sebebi mineralleri alınmış damacana sular olmasın? Yani damacana sularla farkında olmadan sağlığımızda mı gidiyor?

  SORUYORUZ;

- Damacana ve pet şişedeki sular ne kadar sağlıklı?

  Bu sorumuza bir örnek yazalım, gerisini sizler düşünün. Bazen dükkanlara girdiğinizde pet şişelerdeki suların üst kısmının sıcaktan terlediğini görmüşsünüzdür. Peki bu su sizce, ne kadar sağlıklı? O pet şişe kaç gündür sıcakta terliyor?

   SLOGANIMIZ

   O zaman sloganımızı yazarak yazımızın sonuna yaklaşalım. Haydi Türkiye, hep beraber bunu bağlı olduğumuz belediyelerden talep edelim...

   ''Musluklardan İçilebilen Sularımız Aksın''

   ''Musluklardan İçilebilen Sularımız Aksın''

   ''Musluklardan İçilebilen Sularımız Aksın''

   Gördüğünüz gibi susuz hayat olmuyor maalesef, o yüzden sularımızın kıymetini bilelim ve israf etmeyelim. Birde şunu iyice düşünelim, niçin insanlarımız damacana suları içmeye mecbur gibi bir algıyla karşı karşıya kalıyor, niçin?

   Herkese teşekkür eder, başka analiz yazılarında tekrar görüşmek dileğiyle hepinize Saygı ve Selamlarımızı sunarız...


Kaynaklar; wwwpngwingcom (resim), içme suyu, içme suları, musluk suyu, şişe su

5 Haziran 2022 Pazar

Büyük Barajlarımız

   Ev ve işyerlerinde kullandığımız elektrik ve topraklarımızdan verimli ürünler almak için kullandığımız su. Bu ikisi günümüzde çok önemli hâle gelmiştir. Bunları bir araya getiren ve bize hizmet olarak sunan ise barajlardır. 

Barajlar
Büyük Barajlar

   Barajları anlatmadan önce, barajlara su sağlayan akarsu havzalarımızdan kısaca bahsedelim. Ülkemizde toplam 25 tane akarsu havzası bulunmaktadır. Bunları doğduğu  ve döküldüğü yerlere gruplamalar yapıp, en önemlilerini yazalım.

Türkiye içinde doğup, Türkiye sınırlarında denize dökülen nehirler

Kızılırmak Nehri: 1.151 km

Sakarya Nehri: 824 km

Büyük Menderes Nehri: 584 km

Seyhan Nehri: 560 km

Yeşilırmak Nehri: 519 km

Ceyhan Nehri: 509 km

Gediz Nehri: 275 km

Küçük Menderes Nehri: 129 km

Türkiye içinde doğup, başka ülkelerin sınırlarında denize dökülen nehirler

Fırat Nehri: 1.263 km, Türkiye içindeki uzunluğu

Aras Nehri: 548 km, Türkiye içindeki uzunluğu

Dicle Nehri: 512 km, Türkiye içindeki uzunluğu

Çoruh Nehri: 354 km, Türkiye içindeki uzunluğu

Kura Nehri: 189 km, Türkiye içindeki uzunluğu

Başka ülkelerin topraklarında doğup, ülkemizin kıyılarında denize dökülen nehirler

Meriç Nehri: 187 km, Türkiye içindeki uzunluğu, Bulgaristan'dan doğar

Asi Nehri: 88 km, Türkiye içindeki uzunluğu, Lübnan'dan doğar

Nehirler
Büyük Nehirlerimiz

   Ayrıca Ülkemizde yaklaşık irili ufaklı 320 adet göl bulunmaktadır. Bunların bazıları yazın kurumaktadır. Bu göllerden büyük olan 4 tanesi ise şöyledir:

Büyük Göllerin İsimleri

Van Gölü: 3.713 km2

Tuz Gölü: 1.300 km2

Beyşehir Gölü: 656 km2

Eğirdir Gölü: 482 km2

   Türkiye'de 20 yıl öncesine kadar toplam 276 tane baraj varken, şu an bu sayı 861 adete yükselmiştir, daha da yükselmeye devam edecektir. Hedef 1.000 sonra 1.500 adet civarıdır. Yapılan yeni barajlarla beraber enerjideki toplam kurulu güç, 100.000 MW sınırına gelmiştir. Bu barajlarımızdan bazıları sulama amaçlı, bazıları içme suyu amaçlı, bazıları ise HES'tir. Kısaca Hes nedir, onunda tarifini yazalım.

   HES: Hidroelektrik Enerji Santrali, hızlıca akan suyun enerjisini elektrik enerjisine çeviren tesislerdir.

İÇME SUYU ALANINDAKİ BÜYÜK PROJELERDEN BAZILARI

Melen İçme Suyu Projesi: İstanbul, Türkiye'nin en büyüğü.

Düzbağ İçme Suyu Projesi: Gaziantep, Türkiye'nin ikinci büyüğü

Gerede Tüneli:  Ankara, Türkiye'nin en uzun içme suyu tüneli

Mavi Tünel: Konya

   Ayrıca ülkemizde yeraltı barajları ve göletlerde inşa edilmektedir. Yeraltı barajı için şimdilik hedef rakam 200 tanedir. Bu barajlar ile suların buharlaşıp, kaybolması engellenmektedir. Buda kuraklık anlarında çok işe yaramaktadır. Ayrıca mevcut büyük su kanallarının üzerlerinin örtülme projesi de vardır, bu olunca suların buharlaşıp kaybolması önlenecektir.

BARAJLARIN KATEGORİ OLARAK İSİMLENDİRİLMESİ

   Yeni barajlarımızın yapımı süratle devam etmektedir. Bu barajlar kendi içinde bazı kategorilere ayrılmaktadır, bu kategori isimleri şunlardır:

- En geniş göl alanına göre (yüzey alanı) km2
- En yüksek, mt
- En çok su depolayan, hm3
- En büyük kurulu güç, MW
- En büyük gövde hacmi, 1.000 m3
- En geniş sulama sahası, ha
- Taşkından koruduğu alana göre, ha
Baraj
Barajlar
Şimdi bu barajlardan büyük olanlarının bazılarının isimlerini yazacağız. 

Yüzey Alanına Göre BARAJ İsimleri

Atatürk Barajı: 817 km2, Şanlıurfa

Keban Barajı: 675 km2, Elazığ

Ilısu Barajı: 313 km2, Mardin 

Karakaya Barajı: 268 km2, Diyarbakır

Hirfanlı Barajı: 263 km2, Kırşehir

Not: Ilısu Barajı, sınıfında dünyanın en uzun ve en büyük gövdelisidir

Kurulu Güç Kapasitelerine Göre BARAJ İsimleri

Atatürk Barajı: 2.400 MW gücünde, Şanlıurfa (Türkiye'nin en büyük kapasitelisi)

Karakaya Barajı: 1.800 MW gücünde, Diyarbakır

Keban Barajı: 1.330 MW gücünde, Elazığ

Ilısu Barajı: 1.200 MW gücünde, Mardin

Altınkaya Barajı: 702 MW gücünde, Samsun

Birecik Barajı: 672 MW gücünde, Şanlıurfa

Deriner Barajı: 670 MW gücünde, Artvin

Yukarı Kaleköy Barajı: 626 MW gücünde, Bingöl

Beyhan Barajı: 582 MW gücünde, Elazığ

Yusufeli Barajı: 558 MW gücünde, Artvin

Oymapınar Barajı: 540 MW gücünde, Antalya

Boyabat Barajı: 513 MW gücünde, Sinop

Berke Barajı: 510 MW gücünde, Osmaniye

Aşağı Kaleköy Barajı: 501 MW gücünde, Bingöl

Hasan Uğurlu Barajı: 500 MW gücünde, Samsun

Çetin Barajı: 420 MW gücünde, Siirt

Pervari Barajı: 409 MW gücünde, Siirt

Artvin Barajı: 332 MW gücünde, Artvin

Keskin Barajı: 318 MW gücünde, Siirt

Doğanlı 3 Barajı: 314 MW gücünde, Hakkari

Yedigöze Sanibey Barajı: 310 MW gücünde, Adana

Ermenek Barajı: 302 MW gücünde, Karaman

Borçka Barajı: 301 MW gücünde, Artvin

Çukurca Barajı: 288 MW gücünde, Hakkari

Sır Barajı: 284 MW gücünde, Kahramanmaraş

Eriç Barajı: 283 MW gücünde, Erzincan

Kayraktepe Barajı: 282 MW gücünde, Mersin

Alpaslan 2 Barajı: 280 MW gücünde, Muş

Gökçekaya Barajı: 278 MW gücünde, Eskişehir

Göktaş Barajı: 276 MW gücünde, Adana

Alkumru Barajı: 275 MW gücünde, Siirt

Arkun Barajı: 244 MW gücünde, Erzurum

Hakkari Barajı: 242  MW gücünde, Hakkari

Cizre Barajı: 240 MW gücünde, Şırnak

Akköy 2 Barajı: 230 MW gücünde, Gümüşhane

Beyhan 2 Barajı: 225 MW gücünde, Elazığ

Palu Barajı: 217 MW gücünde, Elazığ

Obruk Barajı: 210 MW gücünde, Çorum

Kandil Barajı: 208 MW gücünde, Kahramanmaraş 

Konaktepe Barajı: 201 MW gücünde, Tunceli

Not: Buradaki liste 2.400 MW ile 200 MW arası olanlardır

Barajlar
Barajlar

Gövde Yüksekliğine Göre BARAJ İsimleri

Yusufeli Barajı: 275 mt yüksekliğinde Artvin (Türkiye'nin en büyük yükseği)

Deriner Barajı: 249 mt yüksekliğinde Artvin

Ermenek Barajı: 218 mt yüksekliğinde Karaman

Keban Barajı: 210 mt yüksekliğinde Elazığ

Berke Barajı: 201 mt yüksekliğinde Osmaniye

Altınkaya Barajı: 195 mt yüksekliğinde Samsun

Boyabat Barajı: 195 mt yüksekliğinde Sinop

Oymapınar Barajı: 185 mt yüksekliğinde Antalya

Artvin Barajı: 180 mt yüksekliğinde Artvin

Hasan Uğurlu Barajı: 175 mt yüksekliğinde Samsun

Karakaya Barajı: 173 mt yüksekliğinde Diyarbakır

Yusufeli Barajı'nın Özellikleri

- Bittiğinde Türkiye'nin en yüksek barajı olacak

- Bittiğinde Dünya'nın 3. yüksek barajı olacak

- Gövde yüksekliği 275  mt

- Çift eğrilikli beton kemer kategorisindedir

- Gövdesinde 4 milyon m3 betona ulaşıldı (Yaklaşık 200.000 kamyon)

- Toplam 2.13 milyar m3 su depolama hacmi olacak (yaklaşık 100 milyon adet kamyon)

- Kurulu gücü 558 MW olacak

- Yıllık yaklaşık 1.9 milyar kilowatt saat enerji üretilecek

Yusufeli Barajı
Hes Barajı

BARAJLARIN FAYDALARI

- Topraklar sulanır

- Üretim artar

- Elektrik üretilir

- Taşkınlardan korur

- Nehirlerde suyun kontrolünü sağlar

- Göletlerinde balık üretilir

- Kuru toprakların yeşillenmesi sağlanır

- Doğa daha güzelleşir

- Yeşillenen ağaçlarla oksijen artar

- Su sporları yapılır

- Sanayiye su sağlar

- Kuraklığı önler

- İstihdam artar

- İhracat artar

   Barajlar için yapılacak en iyi analiz şu soruya verilecek cevap ile olur. Bu kadar baraj yapılmasaydı neler olurdu? Biraz empati yapıp düşünelim. Düşündükçe beynimizden bir bilgisayardaki bilgi akışı gibi analizler, hızla akmaya başlayacaktır.

   Ülkemize büyük faydaları olan barajları bugüne kadar kimler yaptıysa Allah onlardan Razı olsun. Barajlarımızın kıymetini yağmurlar azalınca veya artınca daha iyi anlamaktayız. Su demek, kısaca hayat demektir.

   Baraj ve sularımız hakkında sizlere detaylı bir analiz yazısı hazırlayarak bilgiler vermeye çalıştık. Sizlerde tanıdıklarınıza gönderip, onlarında bilgilerinin artmasını sağlayabilirsiniz. Şimdiden teşekkür eder, başka bir yazımızda daha görüşmek üzere herkese Saygılar sunarız...



Kaynaklar: wwwdsigovtr, wwwtarimormangovtr, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Animasyon videosu 2016, DSİ Su Dünyası, Baraj yapan firmaların siteleri, wwwktbgovtr 

17 Nisan 2022 Pazar

Dünyada Et Fiyatlarının Artması, Neyin Habercisi

   Son haftalarda dünyada et fiyatları garip şekilde artmaya başladı. Ne oldu birden, dünyada herkes et yemeye başladı da, talep mi yetişmiyor? Yoksa yağ ve şekerde olduğu gibi birileri dünyada KITLIK senaryosunu mu kızıştırmaya çalışıyor ?

   Burası derin biraz, çünkü dünyanın para baronları kolay para kazanmanın yolunu çözdüler, nasıl mı? Dünyadaki gerek hammadde, gerekse de gıdaları stoklayıp, sonra azar azar piyasaya vererek sanki bir kıtlık havası oluşturmaya çalışıyorlar. Böylece hem stokçuluktan devasa paralar kazanıyorlar, hem az çalışıyorlar, hem de dünya halkına mesaj veriyorlar (biz gerekirse sizleri paranız olsa bile, aç bırakabiliriz). Bu bizlerin gördüklerine dayanarak yorumumuz. Buna benzer başka yazıları daha önceden yazmıştık. Sitemizdeki tüm ''analiz yazılarını'' baştan başlayıp okursanız, her şey daha net anlaşılmış olur.

   Biz bu yazımız da dünyadaki etin birden pahalılaşmasının arka perdesinde nelerin olabileceğini yazacağız. Bizlere göre bunun arkasında YAPAY ET üretmeyi planlayan büyük firmalar var. Nasıl mı ? Bunlar epeydir yapay et için hazırlık yapıyordu, şimdi piyasaya sürme zamanları geldi gibi. Ama gerçek et varken millet yapay eti niçin alsın, bu sorun vardı önlerinde. 

   O yüzden milleti bir şekil yapay ete yönlendirme planları yapılması gerekirdi. Bunun için düşünülünce akla ilk gelen, normal etin pahalı yapılması. Fiyatlar baya bir artınca, sonra piyasaya ''ucuz yapay'' etleri sürmeye başlayacaklar. Bu şekilde insanları ikilemde bıraktırıp, yavaş yavaş yapay etin satışlarını artırmayı düşünüyorlar.

Et Kurban Bayramı
Et

   İlk planları bunun üzerine. Daha sonra asıl planlarına ulaşmak için çalışacaklar. Bu planları ise bizim Kurban Bayramı ile ilgili olacak. Bu durumu 15 ay önceden (ocak 2021) dünyada ilk yazan bizim sitedir, bizden önce yazanı duymadık. Yapay etin Kurban Bayramı ile olan bağlantısını bu linkimizden tekrar sizlerde okuyabilirsiniz. 

   4 ay önceki başka bir analiz konumuzun içinde yine bu yapay etten bahsetmiştik. Bizler yapay olan her şeyden uzak durmaya çalışın diyoruz. Nedenlerini bu linkimizden detaylıca okuyabilirsiniz. Çünkü hayat doğaldır, doğal yaşam ve yemek, her zaman bizlere faydalıdır. Dikkatinizi ne kadar çekmiştir bilmiyoruz, yapay ürünler dünyada arttıkça hastalıklarda arttı. Bunun yanında doğal etten uzaklaşırsak, dünyada bu işle uğraşan milyonlarca insanda işsiz kalır. 

   Yüce Allah insanları dünyaya yaratırken, rızıkları ile göndermektedir. Yani rızkı veren Allah C.C. dür, bu yüzden kimse kıtlık havası oluşturmaya çalışmasın. Bunun yerine doğaya saygılı olalım, doğayı temiz tutalım. Allah nerde, ne zaman, ne yapacağını en iyi bilendir. Onun işine yapay senaryolarınızla sakın karışmaya çalışmayın ve şunu da asla unutmayın. Dünyanın en zengini de olsanız, hepsini burada bırakacaksınız. Gideceğiniz yer sadece ve sadece 2 m2 bir toprak parçası olup, yanınızda ise sadece amelleriniz olacaktır.

   Dünyaya çok bağlanmayalım, yoksa kaybedenlerden olabiliriz. Şimdi rızık ile ilgili bazı Ayet-i Kerimelerin meallerini yazacağız, lütfen herkes dikkatlice okusun ve ona göre planlarına tekrar göz atsın.

   RIZIK İLE İLGİLİ AYET-İ KERİMELER 

- Şüphesiz rızkı veren, sarsılmaz gücün sahibi olan yalnızca Allah'tır (Zâriyât Suresi 58. ayet)

- Gökleri ve yeri yaratan, gökten su indirip onunla size rızık olarak türlü türlü ürünler çıkaran Allah'tır; izni ile denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize veren, nehirleri sizin için faydalı olacak şekilde yaratan O'dur. (İbrahim Suresi 32. ayet)

- Görmezler mi ki Allah rızkı dilediğine bol veriyor, dilediğininkini de kısıyor? Kuşkusuz bunda iman eden kimseler için ibretler vardır. (Rûm Suresi 37. ayet)

- Ve ona hiç beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah'a dayanıp güvenirse Allah ona yeter. Şüphesiz Allah dilediği şeyi sonuca ulaştırır. Allah her şey için bir ölçü koymuştur. (Talâk Suresi 3. ayet)

- De ki: ''Rabbim kullarından dilediğine rızkı bol verir, dilediğine de kısar. Başkaları için ne harcarsanız Allah onun yerine yenisini verir. O rızık verenlerin en hayırlısıdır.'' (Sebe' Suresi 39. ayet)

   Bu Ayet-i Kerimelerden de görüldüğü üzere rızkı veren Allah'tır. Bu yüzden bazı konularda planlar yapmak Allah'ın işine karışmak gibi olur, buda dini yönden sakıncalı olabilir. Bu yüzden bir şeyler planlayıp, insanlar üzerine kimse oyunlar kurmasın. Rızkı veren Allah olduğuna göre, doğanın en iyi planını sadece o yapar. Hava soğuyacak mı, ısınacak mı, yağmur yağacak mı, kar yağacak mı...vs...Hepsini bir denge içinde yapan Allah C.C.'dür, La Galibe İllallah...

   Ayrıca yağ, şeker, yapay et üzerine plan yapan dünyanın para baronları bunlarda başarılı olurlarsa (İnşaAllah olamazlar) sırada su üzerine kıtlık senaryolarını vizyona eklemeye başlayabilirler. Yani su kıtlığı gibi haberleri, ileride duyarsak bilin ki senaryolarının çoğunu başarmışlardır. O yüzden uyanık olalım, araştıralım. 

   Su demişken aklımızda olan bazı soruları da yazmak isteriz. Evlerde içilen sular, bir anda nasıl oldu da içilemez denilip, milleti damacana sulara yönelttiler? Buda biz ticari pazarlama taktiği miydi yoksa? Evlerinizdeki suları hiç test yapmayı düşündünüz mü ? Şimdilik bu kadar soru yeter, su ile ilgili olarak.

   Önemli bir analiz yazımızın daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Yazılarımızı okuyan ve okuması için tanıdıklarına gönderen herkese teşekkür eder, başka yazılarda görüşmek üzere hepinize Saygılar sunarız...



Kaynaklar; wwwkurandiyanetgovtr, wwweskgovtr, wwwgooglecom 

8 Eylül 2019 Pazar

Fazla Kilo, Obezite ve Zayıflama

   Yollar yürüyerek bitermiş derler, bunu günümüzde ''yollar arabayla giderek biter'' diye söylersek, çokta abartmış olmayız galiba. İşleyen demir ışıldar pas tutmaz misali vücudumuz da ne kadar hareket ederse o kadar sağlıklı ve zinde olur. İnsanlar hareketin en büyüğünü yürüyerek yapmaktadırlar.

   Sağlıklı olmak için vücudumuzun belli kilolarda olması gerekir, ne çok fazla, ne çok eksik. Çok fazla olursa üzerimizde bir ağırlık olup, bacaklarımıza yük biner. Bunu şöyle anlatırsak, akıllarda daha kolay kalır. Her gün evden dışarı çıkarken belimize fazladan ağırlıklar bağladığımızı ve yürüdüğümüz tüm yollar boyunca bu ağırlıkları taşıdığımızı düşünün. Hem bedenen yoruluruz, hemde zihnen değil mi ?

   Eğer kilomuz çok az olursa vücut gerekli gıdaları almamış olacağından, her türlü hastalıklara adeta davetiye çıkarılmış olur. İnsan vücudunun ideal kilosunun hesaplanması için değişik hesaplamalar vardır. Biz sizlere kolayca akılda kalacak bir formül söyleyeceğiz, eğer bu formüle göre kilonuzu korursanız, hayatta sağlıklı olabilirsiniz. Tam sağlıklı olmanın yollarını, her zaman doktorlar söyler, bizimkiler sadece bir öneridir.

   İdeal Kilo Hesabının Yaklaşık Hesaplanması;

Erkekler için ; Boyunuzun son iki hanesinin   5 eksiği ile 10 fazlası arası
Bayanlar için ; Boyunuzun son iki hanesinin 10 eksiği ile   5 fazlası arasıdır.

   Bir örnek verecek olursak;   1,75 boyundaki Ali Bey  76 kilo geliyorsa, kilosunun durumuna bakalım. Hesap yapılınca;

75-5 = 70     ile    75+10 = 85   arası rakamlar çıkıyor. Yani 70 ile 85 arası rakam olursa, kilomuz iyi olur. Bunun ortalaması alınırsa en ideal kiloyu bize verir. Yani 70+85 / 2 = 77,5 kilo. Bu rakama bakınca Ali Bey'in 76 kilo ile en ideal kiloya çok yakın olduğu görülmektedir.

   Eğer Ali Bey'in kilosu 76 değilde 96 gibi bir rakam olsaydı, o zaman durum baya ciddi olacaktı. Çünkü günümüzün en önemli sağlık durumlarından olan obezite ile karşı karşıya gelmiş olabilirdi. Önce obezitenin tanımını yapalım, sonra konuya devam edelim.

Obezite; Vücudumuz her gün yediğimiz yiyeceklerle enerji almaktadır. Eğer bu aldığımız enerji günlük harcadığımız enerjiden fazla olursa, bu durumda vücudun harcayamadığı enerji, vücutta yağ oluşumuna sebep olur, böylece de obezite oluşur.

   Ali Bey'in kilosu en ideal kiloya yakın olduğu için sağlığıda iyidir genelde. Eğer yüksek çıksaydı tarifteki gibi obezite ile karşı karşıya kalınabilirdi. Obezite ile artan kilolar vücutta başka hastalıklara da sebep olabilir. Bunlar kas ve iskelet sistemi hastalıkları,kalp ve damar, diyabet, hipertansiyon, solunum sistemi ve bazı kanser türlerinin alt yapısını oluşturabilir. Türkiye'de kadınların yaklaşık % 20,9'u, erkeklerin ise % 13,7 si, ortalama da ise % 17'si obezdir. Bunun tedavisin de bir ekip çalışması gerekir hekim, diyetisyen, psikolog ve fizyoterapistten oluşan.

   Başka hastalıklara sebep olan kiloları sağlık ekibinin çalışması ile zayıflayarak verebiliriz. Bunun yanında kendimizde sağlığımıza dikkat edip, bazı noktalarda hassas olursak, kilo almayı önleyebiliriz. Şimdi önerilerimizi yazmaya başlayalım.

   SAĞLIK İÇİN ÖNERİLERİMİZ

- Her yere araba ile gitmeyelim, yakın yerlere yürüyerek gidelim, böylece vücudumuz hareket ederek, enerji harcamış oluruz. Günde en az 1 saat yürüyebilirsek, çok faydasını görebiliriz.

- Bisiklet sürmeye çalışalım ama elektrikli olanı değil. Böylece hem vücudumuz hareket eder, hem de yağları yakarız.

- Sabah kahvaltımızı mümkün mertebe yapmaya çalışalım. Öğle yemeklerinde fast food denilen hazır yiyeceklerden uzak durmaya çalışalım. Özellikle bazı çalışanlarımız nerdeyse her gün fast food yemektedir. Bunun yerine 5 iş günün en az 3 ünde yemek yemeye çalışalım. İlla fast food da yemek istiyorsanız, tadımlık niyetine arasıra yersiniz. Akşam yemeklerinde mümkün mertebe çorba yiyelim. Çünkü sıvı olan çorba vücudumuzun bağırsaklarına iyi gelir, kabızlığı önler. Bir örnek verecek olursak devamlı fast food tarzı katı yiyecek yiyen birisi, 10 gün sonra kabız olup, karnında ağrılar hissetmeye başlayabilir.

- Günde bol su tüketilmelidir, en az 2 litre civarı. Özellikle sabah kalktığımız da aç karna 1 bardak içelim, vücut organlarının çalışmasına sebep olur. Şunu unutmayalım ki su, bulunmaz bir doğal ilaçtır vücudumuza. Suyun faydaları o kadar çokki...Mesela; Böbreklere, Kalp hastalıklarına, Bulaşıcı hastalıklara, Cilde iyi gelmektedir. Eğer yeterli su içmessek, şu sorunlar baş gösterebilir; Unutkanlık, Konsantrasyon, Kabızlık, Baş ağrısı, Saç dökülmesi, Kepeklenme, Bebekli annelerde süt eksikliği, Kas krampları.

- Şekerden uzak durmaya çalışalım.

- Gazlı içecek, kafein içecekler ve hazır içeceklerden uzak durmaya çalışalım. Bunun yerine evde yapacağımız doğal içecekleri kullanmaya çalışalım.

- Tuzu dengeli kullanalım, aşırı kullanmayalım.

- Ekmeği yeterli oranda yiyelim, aşırı yemeyelim.

- Tatlı, hamur işi ve kızartmaları az yiyelim (tadında yiyelim, hiç yememezlik yapmayalım), aşırı yemeyelim. Çikolata'yı tadında yiyelim, aşırı yemeyelim.

- Yazın kavun, karpuz yiyelim.

- Yemeklerde mümkünse doğal olan, tereyağı ve zeytinyağı kullanalım.

- Mümkün mertebe yemeklerimizde salata yiyelim, burada dikkat edilmesi gereken, hangi mevsimde isek o mevsimin salatasını yapalım.

- Yoğurdu bol yiyelim, özellikle evde yapalım

- Yemekleri yavaş yiyelim, çokta yemeyelim. Karnımızı 3 parça düşünürsek, 1 parçasını yemek için, 1 parçasını içecekler için, 1 parçasını da boşluk için bırakalım, buna göre yiyip içelim.

- Her şeyin hazırı var diye, mutfağımızı unutmayalım. Mutfaktan ne kadar uzaklaşırsak, doğal yemekten uzaklaşmış oluruz. Bu yüzden mümkün mertebe hazır yiyecekler yerine, ev yapımı yemekler yiyelim.

- Doğal çay içelim, çok karışık çaylara dikkat edelim. Bazılarının içindeki maddeler, bazı kimselere küçükte olsa bir yan etki yapabilir.

- Stresi hayatınızdan uzak tutun

- Sigarayı hiç yazmaya gerek bile yok, çünkü bir çok hastalığa sebep olmaktadır. Sigarasız hayat demek, sağlıklı yaşama açılan ilk kapı demektir.

   Eğer bu doğal çözümleri düzenli yaparsanız ve genetik bir  hastalığınızda yoksa, mümkün mertebe kilo almayacaksınızdır. Dolayısıyla kilo vermek için, yani zayıflama içinde, çok düşünmeyeceksiniz.

   Şunu asla unutmayalım insanın en iyi doktoru, kendisidir. İnsan ne yediğini, ne içtiğini, nasıl hareket ettiğini en iyi kendisi bilir. Eğer biz kendi sağlığımıza çok dikkat edersek, olabilecek hastalıkları başlamadan önlemiş olabiliriz.

   Sabah doğan her güneşin, sizlere hayat boyu sağlık ve mutluluk vermesi dileklerimizle...


Zayıflama
Fazla Kilo Obezite

Zayıflama Obezite
Fazla Kilo Zayıflama İdeal Kilo


Kaynaklar;   saglikgovtr, wwwgooglecom, OBEZİTE 

17 Ağustos 2019 Cumartesi

Su İçmenin Zararları

   Vücudumuzun % 60 ile 70 arasını oluşturup, hayatımızdaki en önemli nimetlerden biri olan su, doğada bulunan en iyi doğal ilaçtır. Suyun o kadar faydası varki, anlatmakla bitmez. Bu faydalardan bazısını şimdi yazacağız.Başlığa bakınca su içmenin zararları nedir diye kendi kendinize sormuş olabilirsiniz, onu yazımızın ilerleyen bölümlerinde anlatacağız, ne için zarar ?

Su İçmenin Faydaları;

- Vücut sıcaklığını dengeler
- Toksinlerin temizlenmesi için gerekir
- Derimizin nemlenmesi için gerekir
- Sindirim ve dolaşım sistemimiz için gerekir
- Böbreklerin çalışması için gerekir
- Mineral ve vitaminlerin çözülmesi için gerekir
- Metabolizmanın düzenli çalışması için gerekir
- Cildi güzelleştirir
- Yeni bebekleri olan anneler de süt üretimini artırır
- Bağışıklık sisteminin görevini yapmasına yardımcı olur, böylece dinç ve zinde kalırız
- Eklemlerin kayganlığı artar
- Böbrek taşları, idrar yolu enfeksiyonları ve kabızlık gibi hastalıklardan korur
- Su tüketimi azalırsa, vücutta biriken yağ oranı artar, kilo alımı başlar

Sağlık
Su İçmenin Yararları

   Yetişkin insanlar günde yaklaşık 2 litre civarı su içmelidir. Vücudumuza gerekli olan suyun 2/3 ü içme yoluyla, kalan 1/3 ü ise yediğimiz besinler sayesinde alınır. Aklınıza şu gelebilir, ben çok su içmiyorum ama kahve ve çay çok tüketiyorum, böylece su içmiş gibi oluyorum diyebilirsiniz. Bu tez yanlıştır, çünkü kahve ve çayda, suda bulunan mineraller yoktur, ayrıca bunlar vücuttaki sıvı atılımını artırır.

   Birde şu önemli durum vardır, özellikle kalp ve böbrek  hastaları için. Gereğinden fazla su tüketilirse, vücutta sıvı elektrolit denge bozukluğuna neden olabilir, bu yüzden bu tarz hastalar doktorlarına başvurarak, günde ne kadar su tüketmeleri gerektiğini öğrenebilirler.

Temiz
Doğal Su Kaynakları

   Size önemli bir tüyo verelim. Sabah kalkınca ve gece yatmadan önce 1 bardak su içmeye çalışın, vücut için faydalıdır.

   Şimdi gelelim asıl konumuza, Su İçmenin Zararları ? Burdaki asıl konumuz şudur, Ayakta Su İçmenin Zararları. Bu konumuzu detayları ile anlatmaya çalışalım.

   Ayakta su içme konusunda değişik hadisler vardır. Bu hadislere bakarak şu denebilir; Ayakta su içmek caiz olmakla birlikte, oturarak içmek daha makbuldur. Yani mecbur kalmadığımız sürece, ayaktayken su içmeyelim, oturarak su içelim, bu vücuda daha faydalıdır. Şimdi bilimsel olarak ayakta su içmenin niçin vücuda zarar verdiğini anlatalım. Burada ayakta ve otururken midenin durumuna bakmak lazım.

Zararlar
Ayakta Su İçmenin Zararları

   Otururken içtiğimiz su midede bir süre bekler, böylece su midedeki asitler tarafından temizlenir. Dolayısıyla bir çok organımız su ihtiyacını bu temizlenmiş su ile giderir. Eğer ayakta iken su içersek, direkt Oniki parmak bağırsağına gider. Dolayısıyla su içindeki mikroplar temizlenmemiş olup, bağırsaklara mikroplar yerleşir. Böylece hastalıklar başlayabilir.

   Ayrıca suyu yavaş yavaş içelim, ağzımızda birden yutmayalım. Çünkü ağzımız da bulunan tükürük bezlerinin de suyla çok teması lazımki, tükürük bezleri daha çok tükürük üretsin. Tükürük çok olunca mikrop öldürme özelliği ağzımızda artmış olur. Böylece hem ağzımız, hemde dişlerimiz sağlıklı olur. Peygamber Efendimiz su içme konusunda bir hadiste şöyle buyurmuştur. ''Suyu deve gibi bir solukta içmeyin, iki üç solukta (dinlene dinlene) için. Su içerken Besmele çekin. Bitirince de Allah'a hamd edin. (Tirmizi)

   Su hayat demektir, su olmadan hayatın bir anlamı çok olamaz. Hayatımız olan suyu vücudumuza en yararlı şekilde içmeniz dileklerimizle...


Sağlık
Su hayat demektir


Kaynaklar:  wwwmemorialcomtr, wwwislamveihsancom, wwwebagovtr, wwwtrthabercomtr, wwwislamiyasamcom

Öne Çıkan Yayın

Elon Musk Neler Yapabilir?