Usa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Usa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Haziran 2022 Çarşamba

Amerika ve diğerlerinin Büyük Planları

   Amerika Başkanı Biden seçilmeden önce neler demişti, önce dediklerinden bazılarını tekrar yazalım, sonra analizimize adım adım başlayalım. Biden aynen şunları demişti bir konuşmasında;

- Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli !!!

- Onlarla direkt temasa geçip Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için, daha fazla verim almalı ve güçlendirmeliyiz görüşündeyim. Bunlar darbe ile değil, seçim süreci ile olmalı !!!

- Şu ana kadar onlara davrandığımız şekilde davranmaya devam etmeyeceğimizi anlamak zorundalar !

- Doğu Akdeniz'le ilgili endişeliyim !

   Bunları diyen Biden ve bağlantıları bir hayal mi görüyor, yoksa yapmak istedikleri planlar mı var? Bunu anlamak için önce 113 yıl, daha sonra ise 6 yıl geriye gidelim. O gün olan durumları yazalım, sonra kararı sizler veriniz.

113 YIL ÖNCE NELER OLDU?

   Yıl 1909 idi ve Sultan Abdülhamid Han tahttan indirildi. O zamanlar Osmanlı'nın 7 milyon km2 toprağı vardı. Peki aradan 10-12 sene geçince neler oldu?

- Yaklaşık % 89 toprak gitti ve şu anki Türkiye'nin toprakları kaldı sadece % 11

- Bu % 89 toprağa onlarca Devlet kuruldu

- Bu kurulan ülkelerin çoğunu, medeni dediğimiz ülkeler sömürmeye başladı. Medeni ülkeler 1.000 birim para kazanırken, buradaki insanlar 50 birim para ancak kazandı !

6 YIL ÖNCE NE OLDU, 2016 YILINDA

   Amerika'nın meşhur New York Times gazetesi aşağıdaki  haritayı yayınladı. Haritada Türkiye'yi 4 parçaya bölünmüş gösterdiler. Şimdi haritaya iyice bakınız, sonra analizimize başlayacağız.

Türkiye Haritası
Harita

   Evet haritayı görüp incelediniz, Biden'ın seçimden önceki dediklerini okudunuz ve 1909'da yaşananları tekrar gözden geçirdiniz. Şimdi hepsini düşünerek akıldaki deli sorularımızı yazmaya başlayalım. Bazen çok yazmak yerine bir kaç soru sormak, onlarca sayfa yazmanın yerine geçer.

AKILDAKİ DELİ SORULAR

- Amerika ve bağlantılı olduğu ülkelerin asıl amacı nedir?

- Bu Türkiye'yi 4'de bölme sevdanızın ardındaki asıl amacınız nedir?

- Bu haritanın uygulanabilir olmayacağını sizlerde iyi biliyorsunuz, o zaman amacınız bölemesek te 1980 darbesi öncesi gibi iç karışıklık çıkartmak mıdır?

- Bu iç karışıklıktan faydalanarak Türkiye'nin 20-30 yıl geride kalmasını mı istiyorsunuz?

- Bu sayede Karadeniz'de çıkan doğalgaza el koyma planlarınız mı var?

- Zamanında Vecihi Hürkuş, Şakir Zümre, Nuri Demirağ ve Devrim arabamızın başına gelen durumları, şu anki Savunma Sanayimizin başına getirme planlarınız var mı? 

- Mesela Bayraktar Siha, Anka,  Aksungur ve Vestel İha gibi fabrikalarımızın kapısına kilit vurma gibi planlarınız var mı?

- Yada Hisar ve Siper gibi savunma sistemlerimizin kapısına kilit vurma planlarınız var mı?

- Ya da Roketsan ve diğer tüm savunma fabrikalarımızın kapısına kilit vurma planınız var mı?

- Karadeniz'de tespit edilen değerli gaz hidratlara mı el koyma niyetiniz var?

- Akdeniz'deki doğalgazlara el koyma niyetinizden hiç mi vazgeçmeyeceksiniz?

- Yunanistan'ı kışkırtarak, Türkiye ile Yunanistan arası savaş mı çıkartmak istiyorsunuz? Aynı Rusya Ukrayna arasında olan savaş gibi.

- Seçimden önce dediğiniz planlarınızdan birisi, dolar üzerinden saldırmak mı?

- Türkiye halkı elindeki dolarları bir anda bozdurursa sizin para ve planlara neler olur, hiç düşündünüz mü?

- Türkiye insanı önce Vatanım der, gerekirse soğan ekmek peynir yer ama sizlerin planlarına boyun eğmez, bunu ne zaman öğreneceksiniz?

- Dolar operasyonu ile ülkemizde yeni uygulanan Kur Korumalı Mevduat üzerine, ne planınız var?

- Rusya Ukrayna savaşında yükselen petrol ve doğalgaz fiyatlarından dolayı asıl kazanan sizin Amerikan şirketlerimi?

- Buradan fazladan kazandığınız yüzlerce milyar doları, başka ülkeleri dizayn etmek için mi kullanıyorsunuz?

- Yani cebinizden 1 $ bile harcamadan, milletlerin parası ile milletlerin kendi ülkelerine operasyonlar mı yapıyorsunuz?

- Dünyadaki emtia fiyatlarını yükselten büyük para baronları sizin ülkede mi?

- Dünyada hammadde fiyatlarını artırıp, milleti aç kalma korkusu ile bırakma sevdanızdan ne zaman vazgeçeceksiniz?

- Ülkemizde gizliden stokçuluk yapanlara! bir desteğiniz var mı?

- Ülkemizde fiyatları bir anda artan soğan, patates, domates, salatalık, biber gibi ürünlerin perde arkasıyla, sizin (Biden) Amerika seçimlerinden önce yaptığınız konuşma arasında bağlantı var mı?

- Ülkemizde bazı temel gıdalarda artan anormal fiyatlar ve kıtlık havası varmış gibi hava estirip ürün yok denilerek, aşırı zamların yapılmasının arkasında da sizin konuşmanızın bir etkisi var mı?

   Şimdilik bu kadar soru yeter değil mi? Soruların cevaplarını düşününce, aslında her şey apaçık ortadadır. Zaten Biden seçim öncesi ne yapacağını bizzat söylemiş, fazla düşünmeye gerek varmı?

   Peki bizlere düşen nedir? 

   Onların ekonomik ve psikolojik baskılarına boyun eğmek mi ? 

   Yoksa aynı Çanakkale'de olduğu gibi onlarla mücadele etmek mi ? Şunu asla unutmayalım, bu Vatan bizlere şehitlerimizden emanettir. İstiklal Marşımızda ne diyor;

...Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı:

   Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

   Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:

   Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı...

   Buraya kadar yazdıklarımızla analiz yazımızın içeriği iyice anlaşıldı sanırım. Birlikten kuvvet doğar, birilerinin gözü eğer ülkemizin üzerinde ise bize düşen onları, kendi planları ile ters köşe yapmaktır. Önce birlik olalım, sonra onların döviz silahını, onlara zarar edecek şekilde iade edelim. Aksi halde Vatan onların eline geçtikten sonra, bankada milyon dolarlarımız olsa ne olacak? 

   Vatanı ele geçirenler, yarın bankadaki paralarımızı ele geçirmez mi? Paralarınıza 2 yıl el koyduk veya şu an isteyenler % 40 değeri ile bozdurabilir derlerse ne olacak? O yüzden Vatan her şeyden kıymetlidir.

   Ayrıca Devletimize döviz üzerinden bir önerimiz olacak. Bu olursa herkesin dövize olan talebi de sıfırlanma noktasına gelebilir, böylece dövizi sadece ticaret yapanlar kullanır.

DEVLETİMİZE DÖVİZ ÖNERİMİZ

- Elinde parası olan birisi iş kurup, personel çalıştırıp kâr yapmaya başlayana kadar en az 4-5 ay geçer. Ve kâr durumuna geçince gelir vergisi öder devlete. Ama döviz alıp kısa sürede al sat yapanlar, devlete ticaret yapanlar kadar vergi ödemiyor. Ayrıca hiç zahmete girmeden kâr yapıyorlar. O yüzden faturalı ihracat ve ithalat yapanlar harici, ülkemizde döviz kullanılmasın. Yoksa kimse iş yapmaz, kısa sürede döviz alıp satarak, para kazanır değil mi?

- Yada döviz alıp satanlarda, normal ticaret yapanlar kadar gelir vergisi ödesin, hatta daha fazlasını ödesin.

- Ayrıca hem halkımız, hem de devletimizin kazan-kazan politikası ile birlikte kazanacağı bir önerimiz vardı, 1 yıl önce yazmıştık. Eğer bu önerimiz uygulanırsa kimse ne dövizle, ne faizle, nede sanal paralarla uğraşır. Herkesin gözü kulağı sadece üretimde olur. O önerimizi bu linkten okuyabilirsiniz.

   Analiz yazımızın son kısmında yakın zamanda sokaklarda görülen ve aileleri rahatsız eden görüntüler ile Kur'an-ı Kerim'e yapılan saygısızlık üzerine yazacağız.

NELER OLUYOR BİZLERE

   Allah C.C. tüm âlemin tek sahibidir. Bizler bu dünyaya yiyip, içip, sefa içinde yaşamak için gelmedik. Burası bir imtihan dünyası. Bu yüzden Allah'a bol ibadet yapmalıyız, bol tövbe istiğfar yapmalıyız. Durum böyleyken sokaklarda yapılan uygunsuz davranışlar ve Kuran'ı Kerim'e yapılan saygısız davranışlar nereden çıktı?

Hiç kıyamet alametlerini okuduk mu ?

Küçük ve büyük kıyamet alametlerinden neler olmuş, hiç baktık mı?

Yarına çıkacağımızın garantisi yokken, bizlere neler oluyor?

Etrafımızda olanlardan dersler alıyor muyuz?

Aileler olarak çocuklarımızı takip ediyor muyuz?

Çocukların kimlerle arkadaşlık ettiğini biliyor muyuz?

Lût Kavminin başına gelenleri hiç okudunuz mu?

Nuh Tufanında neler olmuş, niçin olmuş hiç okudunuz mu?

Bu dünyada çantalar dolusu paramız olsa bile, öldüğümüz zaman onları burada bırakacağımızın farkında mıyız?

Bir Devleti dışarıdan yıkamayanlar, içeriden aileleri yıkarak işe başladıklarını ne zaman unuttuk?

Geçmiş tarihimizde benzer durumların olduğunu, hiç okudunuz mu?

Bu sokak olayları ve yapılan saygısız davranışın arkasında birilerinin planlarımı var?

Birileri gençliğimizi sanal heyecan ve sanal paralarla kontrol altına almaya başladı da bizlerin haberimi yok ?

Gençlerimiz incinmesin diyerek her yaptıklarına evet dersek, bir gün gençlerimizin elimizden kayıp gidebileceğini unuttuk mu?

Günümüz gençleri para konusunda çok sıkıntı çekmiyor, aileleri destekleyerek. Acaba gençlerimize bu şekil kötülük mü yapıyoruz?

Yani gençler para kazanmanın çok kolay olduğunu mu hep zannediyor?

Gençler para kazanma konusunda biraz zorlansalar, ileride daha rahat etmez mi?

Gençleri özellikle sanal paralar, sanal oyunlar üzerinden hiç takip ediyor muyuz?

Yazımız bitmeye yakınken şunu da diyelim,

Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim:

- Her zaman yükseklerde tutulur.

- Ona karşı ayak uzatılmaz

- Duvarlarda asılmak için değil, azda olsa mümkünse her gün okumak içindir

- Her gün olmasa da haftada 3-4 kez okunmalıdır

- Kur'an-ı Kerim'i okuyunca Allah'ın bizlere şifa verebileceğini unutmayalım. Yeter ki Allah ol desin

- Kur'an-ı Kerim'i abdestli olarak tutarız

- Ve abdest bizleri korur. Eğer çok sinirli isek hemen abdest alıp, manen ferahlayalım. Aksi halde o sinirle birine bir şey yapıp, hapse bile girebiliriz.

   Hayatımızdan şunu hiç çıkarmayalım. Allah ne derse o olur. Bizler;

- Çalışalım, 

- Sabredelim,

- Dua edelim,

- Tevekkül edelim, 

- Hakkımızda hayırlısını isteyelim. 

   Bizler Allah'a karşı samimi dualar edersek ve davranışlarımızla ona karşı iyi bir kul olursak, kimse kolay kolay bizleri yıkamaz. Ama dua etmezsek, şükür etmezsek, sabretmezsek o zaman başımıza her durum gelebilir. Etrafımıza bir bakalım Irak ve Suriye'de neler oldu? Bizler birlik olmazsak, benzeri durumlar bir anda bizlerinde  başına gelebilir, Allah Korusun.

   Detaylı bir analiz yazımızın daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Şunu asla unutmayalım, Dünyadaki mazlum insanların gözü ve kulağı hep Türkiye'dedir. Ülkemiz ne kadar büyürse onlarda o kadar mutlu ve huzurlu olur. Başka yazılarımızda görüşmek üzere hepinize teşekkür eder, Saygılar sunarız...



Kaynaklar; wwwgooglecom, wwwnytimescom

27 Şubat 2022 Pazar

Rusya ve Ukrayna'da Neler Oluyor?

   Gündem çok yoğun ve hiç istemediğimiz, üzücü görüntüler dolu medyada. Evet hepinizin de yakından takip ettiği Rusya ve Ukrayna Savaşı'ndan bahsedeceğiz bu yazımızda. 

   Neler oluyor, Rusya niçin savaş başlattı? Ne zaman bitecek? Mazlum Ukrayna Halkı neler yapıyor? Arka planda ne oyunlar planlanıyor olabilir?...vs...Kısaca sorular çok. Biz en iyisi adım adım gidelim, hiçbir şey bilmiyormuş gibi sırayla gelişmeleri paragraflar halinde yazalım, sonra analizimizi yazmaya başlarız.

   Öncelikle gerek Rusya, gerekse de Ukrayna ne Avrupa Birliği'ne, nede Nato'ya üye değildir. Bunu yazımıza başlarken yazdık ki, yazacaklarımız daha iyi anlaşılsın.

   RUSYA NİÇİN Savaş Başlattı UKRAYNA'YA ?

   En kısa anlatımla Rusya Ukrayna'nın NATO'ya girmesini istemiyor, bunu açık açık söyledi. Sebep olarak ta Nato'nun üye ülkeler vasıtasıyla, Rusya'yı çepeçevre sarmasından endişe duyuyor. Putin şunun olacağını düşünüyor. Eğer çevrem Nato ülkeleri ile dolarsa, yarın birleşip Nato, Rusya'ya saldırabilir. Bu yüzden kuşatılmayı istemiyor, Nato'ya güvenmiyor. Dolayısıyla Ukrayna'nın Nato'ya girmesine sıcak bakmadı. Ukrayna'da girebilirim deyince olanlar oldu, Rusya Ukrayna'ya savaş açtı. Daha sonra kendisine yakın diğer 2 ülkenin de girmesini istemiyoruz dedi. Bunlar Finlandiya ve İsveç'ti. Haritaya bakılırsa, Putin'in ne demek istediği daha iyi anlaşılmaktadır.

Rusya
Rusya Ukrayna Harita

   RUSYA'NIN UKRAYNA'YA Savaş Açmasının Arkasında Neler Olabilir?

   Bizim gördüğümüz kadarıyla Rusya aslında Ukrayna'ya akıl verip, gaza getiren başta Amerika ve İngiltere'ye karşı sinirli. Bu yüzden Ukrayna'nın Nato'ya girmesini istemiyor. Ayrıca Avrupa Birliği ile de takıntısı var. Bu durumların hepsi birleşince, Putin savaşı başlattı. Peki Putin'in güvenmediği Nato nedir, hangi ülkelerden oluşur, kısaca onu yazalım.

   NATO Nedir?

   İngilizce adı ''North Atlantic Treaty Organization'' Türkçe adı ise ''Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'' olan uluslararası askeri bir ittifaktır. Görünen amacı siyasi ve askeri yollarla üyelerini korumayı taahhüt edip, anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesini taahhüt eder. Ukrayna olayında gördüğümüz gibi gerçekte bunları yapabiliyor mu, kocaman ???

   NATO 1949 yılında Belçika'nın başkenti Brüksel'de 12 devlet ile kurulmuş olup, şu an 30 üyesi vardır. Bu ülkeler şunlardır:

Birleşik Devletleri-1949     Norveç-1949         Estonya-2004

Belçika-1949                        Portekiz-1949        Letonya-2004

Birleşik Krallık-1949         Türkiye-1952        Litvanya-2004

Danimarka-1949                  Yunanistan-1952    Romanya-2004

Fransa-1949                         Almanya-1955       Slovakya-2004

Hollanda-1949                      İspanya-1982          Slovenya-2004

İtalya-1949                           Çek Cumh.-1999     Arnavutluk-2009

İzlanda-1949                       Macaristan-1999     Hırvatistan-2009

Kanada-1949                        Polonya-1999          Karadağ-2017

Lüksemburg-1949                Bulgaristan-2004    K. Makedonya

Nato
Nato

   Nato komitelerinde kararlar ''oybirliği'' ile alınır. Bu yüzden bir Nato Kararı, tüm ülkelerin ortak iradesini ifade etmektedir. Nato'nun günlük faaliyetleri ortak bütçelerden finanse edilmektedir. 

AMERİKA'NIN Amacı Neler Olabilir?

   Gördüğümüz kadarı ile Amerika'nın asıl amacı, Türkiye'yi Rusya veya Ukrayna'dan birine taraf aldırıp, savaşa dahil ettirmek. Çünkü Türkiye'nin hem Rusya ile, hem de Ukrayna ile ilişkileri yüksek düzeyde. Bunu bilen Amerika, bizi savaşa sokmak için, bir tarafta olmamızı istiyor. Bunu İngiltere'de istiyor ama o biraz bunu çaktırmadan yapıyor. 

   Eğer Amerika bunu başarırsa aklında şu var. Bir bahane ile Karadeniz'e gelip, uzun zaman gitmemek. Yani Karadeniz'deki doğalgaz ve önemli madenlere el koymaya çalışacak. Aynen Irak'a huzur getireceği deyip, yıllarca petrollerine nasıl el koydu ise. Bunun benzerini Karadeniz'de yapmayı aklından geçiriyor. Boşuna savaş çıksın diye diller dökmedi, Ukrayna'ya gaz verip, ortada bıraktı.

   Ayrıca Türkiye'ye Rusya ve Ukrayna'dan çok sayıda turistler geliyor. Savaş ile bu turistlerin gelmesini engelleyip Türkiye'nin turizmini Amerika baltalamak istiyor. Kısaca Türkiye'nin ekonomik krize girmesini istiyor. Bununla ilgili demeçleri vardı zaten Biden'ın, Amerika Başkanı olmadan önce. Sayın C. Başkanımız için, bedel ödemeli diyordu. Bunu da bir yazımızda yazmıştık, tekrar okumak isteyenler bu linke bakabilir. 

   Amerika gerekirse 3. dünya savaşı yaparız Rusya ile diyerek, aslında Rusya'ya gözdağı vermiyor. Çünkü Rusya her şeyi hesaba alarak başlattı savaşı. Biden burada diğer devletlere ima ile gözdağı veriyor. Ya benimle hareket edersiniz, yada Ukrayna gibi yem olabilirsiniz demek istiyor. Yani kelime oyunları ile taktikler peşinde.

   AB Ne Yapıyor?

   Avrupa Birliği gördüğümüz kadarıyla ancak ''....cağız, ....ceğiz'' cümleleri kurar. Başka bir şey yapabilir mi, zor. Çünkü Avrupa'nın doğalgazının % 40'ını Rusya karşılıyor. Dün AB Komisyonu Başkanı, Rusya'nın uluslararası para transfer sistemi olan Swift'ten çıkarılacağını duyurdu. Peki bu işe yarar mı ? Bize göre zor. Çünkü Rusya'dan aldıkları gazın parasını nasıl ödeyecekler. Ödeyemeyecekleri için, kışın ortasında kendileri doğalgazsız kalıp, donarlar. Bu hamleyi Putin hesap etmemiş midir ? Fazlası ile yapmıştır. 

   Mesela ödemelerini Çin ile alabilir (Cips sistemi ile) veya kendi yaptığı ve yaygınlaştırmayı düşündüğü Spfs sistemi var. (Dünyadaki diğer bu ödeme sistemlerini önceden bir yazımızda ayrıca yazmıştık, buradan isterseniz okuyabilirsiniz. ) Kısaca Rusya planını önceden hazırlamıştır. Bu sistemler çalışırsa, Dolar ve Euro'nun dünyadaki tahtı da yıkılmaya başlar. Yani olan Amerika ve Avrupa'ya olur. Rusya bize göre çok etkilenmez.

   UKRAYNA DEVLET Başkanı Zelenskiy, Ne Yapmak İstiyor ?

   Önce Rusya ve Ukrayna hakkında yaklaşık bazı kısa bilgilere bakalım, sonra cevabı analiz yaparak yazalım.

                                      RUSYA                                    UKRAYNA

Nüfusları:                    145 milyon                               41 milyon

Yüzölçümleri:             17 milyon km2                        600.000 km2

Asker Sayısı:               950.000                                     260.000 

Tank:                           12.500                                        2.500

Savaş uçağı:                770                                               70

Bayraktar Tb-2:             0                                                12

Deniz Filo:                   600                                                35

Denizaltı:                       70                                                  0

Ticari Filo:                 2.800                                            400

Roketatar:                  3.400                                            500

Zırhlı araç:                 30.000                                          12.000

Savunma Harc.:         42 milyar $                                 10 milyar $

   Gördüğünüz üzere Rusya Ukrayna'dan yaklaşık 4 kat büyük her yönden. Bunun yanında Rusya'nın elinde yaklaşık 4.000 tane nükleer başlık bulunmaktadır. Ama bunları kullanacağını zannetmiyoruz. Eğer kullanmaya kalkarsa o zaman ortalık toz duman olur.

   Zelenskiy başta Amerika ve Avrupa Birliği'ne çok güvenerek Nato'ya girmek istedi. Sonra Rusya'nın sinirlenmesi ile savaş başladı. Daha sonra Zelenskiy'i gerek Amerika, gerek se Avrupa yalnız bıraktı. Daha sonra neyle baş başa kaldığını anlayan Zelenskiy, dünyadan yardım istemeye başladı. Etrafındaki çoğu ülke sadece laflar söyledi.

   Daha sonra Zelenskiy'in ordusunda bulunan Bayraktar Tb-2'ler aktif kullanılmaya başlanınca Ruslar'a zarar vermeye başladı. Kendi de meydanlara çıkıp, sonuna kadar savaşacağım dedi. 

   Bu arada Zelenskiy geçenlerde Türkiye'ye boğazları gemilere kapatın dedi. Bunu duyunca aklımıza 3 neden geldi, bunlardan dolayı demiş olabilir diye. Bu nedenler şunlardır;

1) Amerika ve Avrupa'dan yalnız kalınca, halkını düşünerek yardım anlamında istedi Türkiye'den.

2) Art niyetli olarak Türkiye'yi taraf aldırıp, savaşa mı sokmak istiyor acaba ? Bu ihtimal her zaman olabilir ama biz şimdilik temkinli giderek, bunu düşünmediğini varsayıyoruz.

3) Birde ha bire Bayraktar Tb-2 şöyle yaptı, şunu vurdu demesi, bizi biraz huylandırıyor. Not olarak kalsın burada. Çünkü işin içinde üst akıl varsa, bir tuzak planda var demektir. Eğer üst akıl boğazı kapatın deyip TB-2'leri ha bire diline doluyorsa, boğazda bir Rus gemisine Tb-2'den roket mi atacaklar sorusu aklımıza geliyor. Böylece bizi savaşa çekmeye çalışabilirler, ama biz bu oyunu yemeyiz.

   Bu arada Suriye'nin kendine çaresi yokken, kalkıp direkt Rusya'ya taraf olması gözlerimizden kaçmadı. Esad'ın Suriye'de döktüğü mazlumların ahı, bir gün çıkar kendisinden. Ama ne zaman, Allah bilir.

   Türkiye Nato'ya ve Avrupa Birliği'ne bir şey yapmadığı için biraz kızgın. Çünkü insanlar ölürken bir şey yapmayacaksanız, ne zaman yapacaksınız ? Türkiye o yüzden biraz bekledi, baktı ki bunların bir şey yapacağı yok ve Devletimiz kolları sıvadı, arabuluculuk için.

   Hem Putin  hem de Zelenskiy ile arası iyi olan C. Başkanımız Erdoğan bir an önce savaşın bitmesi için gece gündüz çalışmaya başladı. Çünkü savaşın kimseye faydası olmaz, olan mazlum insanlara olur. Türk Devleti için önce insanlık gelir, menfaat gözetmez. Çünkü bizler Osmanlı'nın torunlarıyız, 600 yıl iyilikle dünyaya hükmetmiş bir neslin devamıyız. Bize zorda olana yardım etmek düşer. İyilik bizim her zaman şiarımızdır.

   SAVAŞ NASIL DURDURULABİLİR ???

   Gördüğümüz kadarı ile bu savaşı ancak 3 durum durdurabilir. Gerisi ....ceğiz, ...cağız'dan başka bir şey yapamaz. Nedir bu 3 durum?

1) Rus Halkının Putin'e karşı tavır alması, savaşı durdur diye, vicdanen.

2) Ayrıca ölen Rus askerlerinin sayısı çok olursa, bunların aileleri de Putin'e karşı tavır alabilir.

3) Sayın C. Başkanımız Erdoğan'ın iki liderle arası iyidir. İkisi ile önce ayrı ayrı anlaşıp, sonra Türkiye'de bir masada buluşarak anlaşma imzalanabilir. Çünkü ikisi de şu an Dünya'da sadece Erdoğan'a güvenmektedir. Bunun yakında olacağına yürekten inanıyoruz.

   SON BİR NOT: 

   Birde aklımıza şu geldi, yukarıda üst akıldan bahsettik ya. 2024 yılında Rusya'da seçimler var. Eğer birileri Putin'in ayağını kaydırmak için, Ukrayna'yı kışkırtıp üzerine mi çekti acaba? Böylece Putin'in savaşı başlatıp itibar kaybetmesini, daha sonra ise 2024 yılındaki seçimde tekrar Başkan seçilmemesini istemiş olabilirler. % 10 dahi olsa bu ihtimalide unutmayalım deriz. Bu ihtimal doğru çıkarsa, o zaman hedef direkt Türkiye demektir. Çünkü Yunanistan'a asker yığıldı, Ermenistan'a yığıldı, Irak ve Suriye'ye yığıldı, Güney Kıbrıs'ta zaten var. O yüzden çok dikkatli olalım !!!

   Birde Rusya'nın Ukrayna Başkanını değiştirmek için savaş başlattı deniliyor. Bize göre olasılığı düşük, neden mi ? Çünkü yerine gelende Nato'ya girmek isterse, benzer durumlar olabilir. Kısaca Putin NATO'yu çevresinde görmek istemiyor. Putin bu konuda haklımı diye içinizden hemen soru geçmiş olabilir. Nato'nun bugüne kadar ''NELERİ YAPMADIĞINA'' bakarsanız, cevap ortaya kendiliğinden çıkmış olur.

   Uzun bir yazımızın sonuna geldik. Biliyoruz hepiniz yazıyı okurken ne uzunluğu fark ettiniz, nede zamanın nasıl geçtiğini. Biz yazılarımızda öz analizlere yer vermeye çalışırız. Amacımız sizlerle beraber dikkat çekici güzel bilgileri yazmaktır. 

   İnşâAllah Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş en kısa sürede biter ve mazlum insanlar, bebekler, çocuklar, kadınlar rahata erer. Babalarda ailelerine kavuşur.

   Yazımızı binler, on binler , belki de yüzbinlerin okuyacağını ümit ediyor, başka bir yazımızda daha görüşmek üzere hepinize Saygılarımızı sunuyoruz...



Kaynaklar; wwwharitagovtr (ücretsiz), www.natoint 

30 Kasım 2021 Salı

Dolar, Stokçuluk ve Arka Perdedeki Planlar

   Bu yazımızı 10 gün önceden yazacaktık ama beklemeyi tercih ettik. Çünkü geçen hafta birilerinin dolara yaptığı manipülasyon karşısında, Devletimizin adım atmasını bekledik. 27 Kasım cumartesi günü Devlet Denetleme Kuruluna manipülasyonu araştırmak için talimat verildi, bizde yazımızı yazmaya karar verdik ve başlıyoruz yazımıza.

   Ülkemizin dünyadaki konum ve önemini iyi bilen küreselci dış güçler, art arda planlar yapıp, sahneye sürmektedir. Bunun en son örneğini geçen hafta gördük, döviz operasyonu ile. Hepinizin de yaşadığı gibi bir anda döviz artmaya başladı, garip bir şekilde. Peki bu döviz operasyonu basit bir para kazanma olayı mıydı ? İlk bakışta öyle görülebilir ama detaya inince durumun hiç öyle olmadığı anlaşılmaktadır. Para kazanmaları ikinci, üçüncü hatta dördüncü amaçları. Asıl amaçları çok farklı, bu analizimizde derinlere ineceğiz. Unutmasınlar takip ediliyorsunuz, eskisi gibi bizler artık uyumuyoruz, dünyayı takip ediyor, hamleleri izliyoruz.

Dolar
Dolar Stokçuluk

   Bildiğiniz gibi bizler önce dünyada olanlara bakarız, sonra onun yansımaları ülkemizde nasıl oluyor onlara bakıp, ona göre analizler yazarız. Bu yüzden şimdi neler olmuştu, neler oluyor, neler planlanıyor onları maddeler halinde sizler için yazmaya başlayıp, sonrada kesin çözüm önerimizi yazacağız.

NELER OLMUŞTU...

İlk önce Amerika Başkanı Joe Biden, seçim zamanında ne demişti onları yazalım;

- Hemen Erdoğan'a çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız

- Muhalif liderleri açıkça desteklediğimizi, göstermemiz lazım

- Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli !!!

Joe Biden
Joe Biden

- Onlarla direkt temasa geçip Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için, daha fazla verim almalı ve güçlendirmeliyiz görüşündeyim. Bunlar darbe ile değil, seçim süreci ile olmalı !!!

- Şu ana kadar onlara davrandığımız şekilde davranmaya devam etmeyeceğimizi anlamak zorundalar !

- Hava üslerimiz konusunda da endişeliyim. Bence bölgedeki müttefiklerimizle bir araya gelerek onun bölgedeki faaliyetlerini nasıl izole edeceğimizle ilgilenmek, bizim için son derece fazla iş olacak

- Doğu Akdeniz'le ilgili endişeliyim !

Amerika
Amerika Biden

   Özeti bu şekilde olan konuşmada, her şeyi  aslında açıkça söylemiş. Ülkemize neler yapabileceği hakkında, gerisini sizlere bırakıyoruz.

   Konuşmanın videosunu internette kolayca bulabilirsiniz, biz videodan bazı resimleri ekledik yukarıya.

NELER OLUYOR...

Şimdi neler oluyor, bölüm bölüm yazmaya başlayacağız.

1) DOLAR OPERASYONUYLA GELEN ZAMLAR

   Son 11 gün içinde çok garip şekilde döviz fiyatları arttı. Bunun hemen peşinden doları bahane ederek zam yağmurları yapılmaya başlandı. Öyle garip zamlar var ki, mesela su ve yumurta. Sanki doğadan çıkan sular, dolardan güneş enerjisini alıyor, tavuklar ise yem olarak doları yiyorlar. Dolar yeter ki biraz artsın da, zam yapalım diyenler var. İşin daha garibi dolar tersine inmeye başladığı zamanlarda ise, ne hikmetse zamlar geri gelmiyor !

   Sıvı yağ fiyatları kısa sürede 2 kata yanaştı. Daha ayçiçeği hasadı yapılalı 2 ay oldu. O zaman soruyoruz, birileri stoklar mı yapıyor ?

   Şeker ürünü bazı marketlerde çok az, fazla olan marketlerde ise fiyatlar % 20 ile % 30 arası artmış bir anda. Birileri stok mu yapıyor, yoksa neler oluyor ?

   Bunlar gibi diğer gıda ürünleri de zamlandı. Bu zam sevdası nedir ? Yarın işler kötüye gidince, devletten yardım istemeyi bilenler, eline fırsat geçti mi hemen zam yağmuruna niçin başlar, nerede sizlerde insaf ?

   Çözüm Yolları: 

   Firmaların alış faturaları belli, onlara sıkı denetim yapılıp ani zam yapanlara gerekli cezai müeyyideler uygulanmalı. Gerekirse yıllık cirosu kadar, para cezaları kesilmelidir.

   Ayrıca gerekirse Türkiye'ye ancak yeten gıda ürünleri ve buna benzer ürünlerin ihracatı belli süre durdurulmalı. 

   Sebze halleri de sıkı denetim altına alınmalıdır, aşırı zamlara karşı. Yoksa bunlar seçim zamanı koz olarak kullanılacak, dolayısı ile ters teper...Aynen belediye başkanlığı seçimlerinde soğan, patates operasyonları gibi. O zamanda soğan ve patates içinde uyarılar yapmıştık, ama olan oldu. 

   Ayrıca poşet yasası ile ilgili zamanlama hatası vardı demiştik, ama oda oldu, ters tepti.

2) STOKÇULUK HORTLATILMAYA ÇALIŞILIYOR

   İhracatın ve istihdamın artması için, üretimin artması lazım. Üretimin artması içinse, hammadde tedarikinde sorun olmamalı, fiyatlar uygun olmalıdır. Son zamanlarda duyduğumuz bazı durumlar var. Dolar operasyonundan sonra bu durumlar, daha da artmış piyasada. Nedir onlar, sırayla yazalım.

   Cam tedarikinde sıkıntılar ve fiyatları aşırı artırılmış. Soruyoruz, kimler stok yapıp, para üstünden para kazanmaya çalışıyor ?

   Tekstilde konfeksiyonun hammaddesi kumaş, kumaşınki iplik, ipliğin ise pamuktur. Piyasada pamuk ve iplik fiyatları garip şekilde artmış. Kimler pamuk ve iplik stoku yapıyor diye sormak istiyoruz ?

   Reklamcılıkta kullanılan hammadde ürünlerin, stoku yapılıyor diye duyuyoruz, piyasaya vermiyorlarmış. Kimler ve niçin stok yapma gereği duyarlar ?

   Un fiyatlarında % 30-50 arası garip şekilde yapılan zamlar. Buğdaylar daha tarladan toplanalı kaç ay oldu ? Birileri mi stokluyor, çaktırmadan ?

   Gübrede dünyada artan fiyatlara ilaveten, yapılan zamların arkasında stok yapanlar mı  var?

   Arabalar ile ilgili stokçuluk haberleri duyuyoruz. Zaten pahalanan araba fiyatlarını, birde stok yaparak kimler daha da yükseltmeye çalışıyor ?

   Yem fiyatları niçin ilaveten artıyor, stokçulukla bir bağlantısı var mı ?

   Kuru bakliyat ürünlerindeki aşırı fiyatların arkasında stokçular mı var ?

   Yukarıda bazı örnekleri verdiğimiz hammadde ürünleri garip şekilde pahalandı ve bazılarını almak isteseniz de yok deniyor piyasada, birileri stoklama yapıyor. Amaç milleti yıldırıp, hükümete karşı kışkırtmak. Bunu 2023 seçimlerine kadar çok uygulayacaklar. 

   Çözüm Yolları: 

   1) Devlet bu stokçuluk yapanlara en ağır ceza yaptırımını uygulamalı (5 yıl kendi ve tüm ailesi ticaretten men edilmeli, bu durum düşünülebilir). Firma ve fabrikaları gerekirse 5 yıl devlet yönetebilir. 

   2) Kimsenin Devletten ve Milletten büyük olmadığını, herkes iyi anlamalıdır. Yoksa bizleri 1 kuru ekmeğe bile acımadan, muhtaç etmeye çalışırlar (Firma sahipleri ve genel müdürlerine hapis cezası olmalı ki, kimse bir daha stokçuluğu aklının ucundan geçiremesin)

   3) Ürünlere fabrikadan çıkarken sabit etiket vurulmalı, satışı bitene kadar değiştirilmemeli

   4) Bir veya 2 hafta dükkan kapatma cezası

   5) Gerekirse halka büyük zamlara sebep olacak tüm market ürünlerinin ihracatı % 50 azaltılmalı

   Ayrıca karaborsacılık dinimizde haramdır. Toplumun ihtiyacı varken, piyasaya mal satmazsa bu kazanç haram olur. Bu haramı yapanların kazandığı paralarda, onları mutlu etmez. Bir Hadis-i Şerif'te Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur. 

   ''Bir kimse müslümanların yiyeceğini depolar, ve onları piyasaya sürmezse, Allâh-u Teala onu cüzzam hastalığı ve iflasla karşı karşıya getirir''. 

   Bu Hadis-i Şerifi gördükten sonra stokçuluk yapıp, her şeyi pahalı satmak isteyen varsa, olacaklara hazır olsun.

3) İLGİNÇ SOKAK RÖPORTAJLARI

   Son zamanlardaki sokak röportajlarına dikkat. Geçen bir röportajda direkt şu soru soruluyor millete. Ekonomi nasıl düzelir ? Soru çok profesyonel, direkt nokta atışı soruluyor. Sanki 20 yıl önce ekonomi çok çok iyiydi, şimdi kötü! Bu soruyu birileri direkt sorduruyorsa millete, demek ki bazı ajanslar şimdiden ''Pr çalışmalarına'' erken başlamışlar.

   Başka bir sokak röportajında ise birisi diyor ki, Ben  Avrupa'ya gidip bir kaç ay çalışarak altıma evde alabilirim, arabada. Burada ise bir kaç ay çalışarak ancak ailemle yemeğe gidebilirim.(Bu sözleri doğru sayarsak Almanya ve Fransa'da yaşayan gurbetçi vatandaşlarımızın her birinin 100'er tane dairesi olması lazım. Sorar mısınız tanıdıklarınıza, kaç tanesinin bırak 100 tane dairesi, 2 tane daireleri var mı ?) Bu sözler çok profesyonelce söylenmiştir. Hiç yurt dışını bilmeyen 1000 kişiden 1-2 kişi inansa yeter onlar için. Çünkü bu tür pr çalışmalarının amacı, her çalışmada bir kaç kişiyi ikna etmektir. Bunu her ilde, her ilçede ve her gün yaptıklarını düşünün. Böylece 1 yılda 1-2 milyon kişiyi ikna edebilirler, belki de daha fazla kişiyi.

Stokçuluk
Stokçuluk

ARKA PERDELERDE NELER PLANLANIYOR...

   Piyasada görülmeye başlanan PR çalışmalarına basit bir durummuş gibi bakmayalım, çok profesyonel durum bunlar. Çünkü zamanında Abdülhamid'e de benzer pr çalışmalarını yapmıştılar. Sonunda ne oldu? Yaklaşık 7 milyon km2 Osmanlı toprağından o gittikten sonraki 10 sene içinde, sadece 780.000 km2 kaldı elimizde, yani % 89 toprağımız gitti. Küreselci akıl, basit işlerle, büyük planların alt yapısını hazırlar, bunu hiç bir zaman unutmayalım. 

    Kısacası olanla ölmüş, bitmiştir. Biz geçmişte olanları unutmadan, geleceğe odaklanalım. 2023 Türkiye için çok önemli yıldır. Bizden ziyade dünyadaki mazlum insanlar ve müslüman ülkelerin çoğu Türkiye'nin 2023 virajında ne yapacağını merakla bekliyor. Bu virajdan ülkemiz emin adımlarla çıkarsa, buna en çok üzülecek olan küreselcilerdir. Çünkü güçlü Türkiye'nin daha da güçlenmesi, onların zayıf ülkelerde yapacakları operasyonlara engeldir. Türkiye'yi büyük engel olarak görmektedirler ve 2023 için şimdiden, her türlü pr çalışmalarına başlamışlardır.

   Diyebilirsiniz, Türkiye için şimdiki planları nedir ? Eğer Türkiye'yi dize getirirlerse ülkemizi 3 parçaya bölme planları var. Yani Suriye'den daha kötü duruma düşürme planları var ajandalarında. Bununla ilgili haritalarda önceden internete düşmüştü. Biraz araştırırsanız bu haritaları sizlerde bulup, görüp, bakabilirsiniz. Ayrıca Amerika'nın Yunanistan'da, Irak'ta, Suriye'de dizdiği askeri mühimmatlar neyin habercisi, biraz düşünelim. Keyfine bu kadar masraf yapıp, bunları buraya getirmiyor, değil mi ?

Yunanistan
Yunanistan Amerika Üsleri

   Ayrıca küreselci üst akıl, dünyayı robotik insanlıkla yönetmek için, her türlü planları yapmış durumda. Dünyada ortak kullanılan tüm ham maddelerdeki fiyatları (gıda, benzin, doğalgaz, gübre...vs...) bilerek bu güçler yükseltiyor. Adeta dünyayı insanlara dar edecekler. Yani bir bakıma ''ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek'' istiyorlar bizlere, hayatı pahalı yaparak. 

   Kısaca bizlere demek istedikleri şöyledir; 

   Ya bizim dediğimiz kurallarla bu dünyada yaşarsınız, yada hastalıklar ve hayat pahalılığı ile bu dünyada cebelleşip durursunuz. O yüzden tüm dünya insanlığı uyanık olmalı, yoksa yaşam özgürlüğümüz adım adım elimizden alınacak ! Aldığımız nefesin bile hesabı sorulmaya başlanabilir belki de ileride, sen çok nefes aldın, öteki az aldı diye. Dolayısı ile bunun bir vergisi olmalı, ödeyin diyebilirler. Bu yazdığımıza çoğunuz gülmüş olabilirsiniz, ama birileri bizleri tek noktadan korkuyla kontrol etme planları yapıyorsa, halimize hiç gülmeyelim. Sonra bunlar başımıza gelirse, önceden hiç duymamıştık diyemezsiniz.

   Bizlere düşen görevler, tüketmek için büyük miktarlar da  üretmeliyiz. Allah'a çok ibadet edip, bol dua etmeliyiz. Bunları hiç bir zaman unutmayalım. Ayrıca şu Ayet-i Kerimenin mealini hep hatırlayalım.

'' Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman idiniz de Allah gönüllerinizi birleştirdi ve O'nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi Allah kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklıyor ki doğru yolu bulasınız''

   Ayrıca bir taraftan da din konusunda bilmedikleri konular üzerinden bizleri adeta sabırla sınıyorlar. Bunun en son örneği Diyanet İşleri Başkanımızın söylediği Hadis-i Şerif üzerine oldu. Ebû Hüreyre'nin naklettiği Hadis-i Şerif'e Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur;

'' Her doğan fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi yahut Hristiyan veya Mecûsi yapar...''

   Daha bunun Hadis-i Şerif olduğunu bilmeyen yüksek rütbeli kişiler ! kalkıp ta ithamlarda bulunuyorlar. Toplum olarak bizi nereye götürmek istiyorlar, farkında mıyız ?? Bizi her yönden ablukaya mı almaya çalışıyorlar ?

KESİN ÇÖZÜM ÖNERİMİZ ve DEVLETE ÖNERİLERİMİZ

   Analiz yazımızın sonuna gelirken asıl konumuz olan dolarla ilgili neler yapılmalı, buna bakmak lazım. Bankalarda firmalar ve milletimizin yaklaşık 235 milyar dolar parası var, bir bakıma atıl olarak duruyor. Ve bu para önümüze sert bir kaya gibi hep engel olarak çıkıyor. Bununla ilgili kesin çözüm önerimizi, 5 ay öncesinden bir analiz yazımızda yazmıştık. Bu yazımızı tekrar okumak için şu linkimize bakabilirsiniz. Bu önerimizin yanında şunları da Devletimiz ilaveten yapabilir, eğer birileri manipülasyona devam ederse.

a) Ticaretle uğraşanlar hariç, dolar kullanılmasın.

b) Dolar belli bir fiyatta sabitlensin ve her ay enflasyon oranında artsın.

c) Dolar operasyonunu yapan kim olursa olsun (banka, holding, firmalar) hepsini Masak incelemeye almalı, Ddk denetleme yapmalı. Dolayısı ile kimse manipülasyon yapmaya cesaret edememeli.

   Yazımızın sonuna gelirken, sizler için hazırladığımız bu analiz yazımızı devletimizin üst kademelerinin de okuması dileklerimizle hepinize Saygılar sunarız. Başka bir yazıda görüşmek dileğiyle herkese sağlıklı ve mutlu günler dileriz...



Kaynaklar; wwwdiyanetgovtr, wwwyoutubecom, wwwtwittercom, 


Öne Çıkan Yayın

Elon Musk Neler Yapabilir?