dolar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dolar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Kasım 2021 Salı

Dolar, Stokçuluk ve Arka Perdedeki Planlar

   Bu yazımızı 10 gün önceden yazacaktık ama beklemeyi tercih ettik. Çünkü geçen hafta birilerinin dolara yaptığı manipülasyon karşısında, Devletimizin adım atmasını bekledik. 27 Kasım cumartesi günü Devlet Denetleme Kuruluna manipülasyonu araştırmak için talimat verildi, bizde yazımızı yazmaya karar verdik ve başlıyoruz yazımıza.

   Ülkemizin dünyadaki konum ve önemini iyi bilen küreselci dış güçler, art arda planlar yapıp, sahneye sürmektedir. Bunun en son örneğini geçen hafta gördük, döviz operasyonu ile. Hepinizin de yaşadığı gibi bir anda döviz artmaya başladı, garip bir şekilde. Peki bu döviz operasyonu basit bir para kazanma olayı mıydı ? İlk bakışta öyle görülebilir ama detaya inince durumun hiç öyle olmadığı anlaşılmaktadır. Para kazanmaları ikinci, üçüncü hatta dördüncü amaçları. Asıl amaçları çok farklı, bu analizimizde derinlere ineceğiz. Unutmasınlar takip ediliyorsunuz, eskisi gibi bizler artık uyumuyoruz, dünyayı takip ediyor, hamleleri izliyoruz.

Dolar
Dolar Stokçuluk

   Bildiğiniz gibi bizler önce dünyada olanlara bakarız, sonra onun yansımaları ülkemizde nasıl oluyor onlara bakıp, ona göre analizler yazarız. Bu yüzden şimdi neler olmuştu, neler oluyor, neler planlanıyor onları maddeler halinde sizler için yazmaya başlayıp, sonrada kesin çözüm önerimizi yazacağız.

NELER OLMUŞTU...

İlk önce Amerika Başkanı Joe Biden, seçim zamanında ne demişti onları yazalım;

- Hemen Erdoğan'a çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız

- Muhalif liderleri açıkça desteklediğimizi, göstermemiz lazım

- Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli !!!

Joe Biden
Joe Biden

- Onlarla direkt temasa geçip Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için, daha fazla verim almalı ve güçlendirmeliyiz görüşündeyim. Bunlar darbe ile değil, seçim süreci ile olmalı !!!

- Şu ana kadar onlara davrandığımız şekilde davranmaya devam etmeyeceğimizi anlamak zorundalar !

- Hava üslerimiz konusunda da endişeliyim. Bence bölgedeki müttefiklerimizle bir araya gelerek onun bölgedeki faaliyetlerini nasıl izole edeceğimizle ilgilenmek, bizim için son derece fazla iş olacak

- Doğu Akdeniz'le ilgili endişeliyim !

Amerika
Amerika Biden

   Özeti bu şekilde olan konuşmada, her şeyi  aslında açıkça söylemiş. Ülkemize neler yapabileceği hakkında, gerisini sizlere bırakıyoruz.

   Konuşmanın videosunu internette kolayca bulabilirsiniz, biz videodan bazı resimleri ekledik yukarıya.

NELER OLUYOR...

Şimdi neler oluyor, bölüm bölüm yazmaya başlayacağız.

1) DOLAR OPERASYONUYLA GELEN ZAMLAR

   Son 11 gün içinde çok garip şekilde döviz fiyatları arttı. Bunun hemen peşinden doları bahane ederek zam yağmurları yapılmaya başlandı. Öyle garip zamlar var ki, mesela su ve yumurta. Sanki doğadan çıkan sular, dolardan güneş enerjisini alıyor, tavuklar ise yem olarak doları yiyorlar. Dolar yeter ki biraz artsın da, zam yapalım diyenler var. İşin daha garibi dolar tersine inmeye başladığı zamanlarda ise, ne hikmetse zamlar geri gelmiyor !

   Sıvı yağ fiyatları kısa sürede 2 kata yanaştı. Daha ayçiçeği hasadı yapılalı 2 ay oldu. O zaman soruyoruz, birileri stoklar mı yapıyor ?

   Şeker ürünü bazı marketlerde çok az, fazla olan marketlerde ise fiyatlar % 20 ile % 30 arası artmış bir anda. Birileri stok mu yapıyor, yoksa neler oluyor ?

   Bunlar gibi diğer gıda ürünleri de zamlandı. Bu zam sevdası nedir ? Yarın işler kötüye gidince, devletten yardım istemeyi bilenler, eline fırsat geçti mi hemen zam yağmuruna niçin başlar, nerede sizlerde insaf ?

   Çözüm Yolları: 

   Firmaların alış faturaları belli, onlara sıkı denetim yapılıp ani zam yapanlara gerekli cezai müeyyideler uygulanmalı. Gerekirse yıllık cirosu kadar, para cezaları kesilmelidir.

   Ayrıca gerekirse Türkiye'ye ancak yeten gıda ürünleri ve buna benzer ürünlerin ihracatı belli süre durdurulmalı. 

   Sebze halleri de sıkı denetim altına alınmalıdır, aşırı zamlara karşı. Yoksa bunlar seçim zamanı koz olarak kullanılacak, dolayısı ile ters teper...Aynen belediye başkanlığı seçimlerinde soğan, patates operasyonları gibi. O zamanda soğan ve patates içinde uyarılar yapmıştık, ama olan oldu. 

   Ayrıca poşet yasası ile ilgili zamanlama hatası vardı demiştik, ama oda oldu, ters tepti.

2) STOKÇULUK HORTLATILMAYA ÇALIŞILIYOR

   İhracatın ve istihdamın artması için, üretimin artması lazım. Üretimin artması içinse, hammadde tedarikinde sorun olmamalı, fiyatlar uygun olmalıdır. Son zamanlarda duyduğumuz bazı durumlar var. Dolar operasyonundan sonra bu durumlar, daha da artmış piyasada. Nedir onlar, sırayla yazalım.

   Cam tedarikinde sıkıntılar ve fiyatları aşırı artırılmış. Soruyoruz, kimler stok yapıp, para üstünden para kazanmaya çalışıyor ?

   Tekstilde konfeksiyonun hammaddesi kumaş, kumaşınki iplik, ipliğin ise pamuktur. Piyasada pamuk ve iplik fiyatları garip şekilde artmış. Kimler pamuk ve iplik stoku yapıyor diye sormak istiyoruz ?

   Reklamcılıkta kullanılan hammadde ürünlerin, stoku yapılıyor diye duyuyoruz, piyasaya vermiyorlarmış. Kimler ve niçin stok yapma gereği duyarlar ?

   Un fiyatlarında % 30-50 arası garip şekilde yapılan zamlar. Buğdaylar daha tarladan toplanalı kaç ay oldu ? Birileri mi stokluyor, çaktırmadan ?

   Gübrede dünyada artan fiyatlara ilaveten, yapılan zamların arkasında stok yapanlar mı  var?

   Arabalar ile ilgili stokçuluk haberleri duyuyoruz. Zaten pahalanan araba fiyatlarını, birde stok yaparak kimler daha da yükseltmeye çalışıyor ?

   Yem fiyatları niçin ilaveten artıyor, stokçulukla bir bağlantısı var mı ?

   Kuru bakliyat ürünlerindeki aşırı fiyatların arkasında stokçular mı var ?

   Yukarıda bazı örnekleri verdiğimiz hammadde ürünleri garip şekilde pahalandı ve bazılarını almak isteseniz de yok deniyor piyasada, birileri stoklama yapıyor. Amaç milleti yıldırıp, hükümete karşı kışkırtmak. Bunu 2023 seçimlerine kadar çok uygulayacaklar. 

   Çözüm Yolları: 

   1) Devlet bu stokçuluk yapanlara en ağır ceza yaptırımını uygulamalı (5 yıl kendi ve tüm ailesi ticaretten men edilmeli, bu durum düşünülebilir). Firma ve fabrikaları gerekirse 5 yıl devlet yönetebilir. 

   2) Kimsenin Devletten ve Milletten büyük olmadığını, herkes iyi anlamalıdır. Yoksa bizleri 1 kuru ekmeğe bile acımadan, muhtaç etmeye çalışırlar (Firma sahipleri ve genel müdürlerine hapis cezası olmalı ki, kimse bir daha stokçuluğu aklının ucundan geçiremesin)

   3) Ürünlere fabrikadan çıkarken sabit etiket vurulmalı, satışı bitene kadar değiştirilmemeli

   4) Bir veya 2 hafta dükkan kapatma cezası

   5) Gerekirse halka büyük zamlara sebep olacak tüm market ürünlerinin ihracatı % 50 azaltılmalı

   Ayrıca karaborsacılık dinimizde haramdır. Toplumun ihtiyacı varken, piyasaya mal satmazsa bu kazanç haram olur. Bu haramı yapanların kazandığı paralarda, onları mutlu etmez. Bir Hadis-i Şerif'te Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur. 

   ''Bir kimse müslümanların yiyeceğini depolar, ve onları piyasaya sürmezse, Allâh-u Teala onu cüzzam hastalığı ve iflasla karşı karşıya getirir''. 

   Bu Hadis-i Şerifi gördükten sonra stokçuluk yapıp, her şeyi pahalı satmak isteyen varsa, olacaklara hazır olsun.

3) İLGİNÇ SOKAK RÖPORTAJLARI

   Son zamanlardaki sokak röportajlarına dikkat. Geçen bir röportajda direkt şu soru soruluyor millete. Ekonomi nasıl düzelir ? Soru çok profesyonel, direkt nokta atışı soruluyor. Sanki 20 yıl önce ekonomi çok çok iyiydi, şimdi kötü! Bu soruyu birileri direkt sorduruyorsa millete, demek ki bazı ajanslar şimdiden ''Pr çalışmalarına'' erken başlamışlar.

   Başka bir sokak röportajında ise birisi diyor ki, Ben  Avrupa'ya gidip bir kaç ay çalışarak altıma evde alabilirim, arabada. Burada ise bir kaç ay çalışarak ancak ailemle yemeğe gidebilirim.(Bu sözleri doğru sayarsak Almanya ve Fransa'da yaşayan gurbetçi vatandaşlarımızın her birinin 100'er tane dairesi olması lazım. Sorar mısınız tanıdıklarınıza, kaç tanesinin bırak 100 tane dairesi, 2 tane daireleri var mı ?) Bu sözler çok profesyonelce söylenmiştir. Hiç yurt dışını bilmeyen 1000 kişiden 1-2 kişi inansa yeter onlar için. Çünkü bu tür pr çalışmalarının amacı, her çalışmada bir kaç kişiyi ikna etmektir. Bunu her ilde, her ilçede ve her gün yaptıklarını düşünün. Böylece 1 yılda 1-2 milyon kişiyi ikna edebilirler, belki de daha fazla kişiyi.

Stokçuluk
Stokçuluk

ARKA PERDELERDE NELER PLANLANIYOR...

   Piyasada görülmeye başlanan PR çalışmalarına basit bir durummuş gibi bakmayalım, çok profesyonel durum bunlar. Çünkü zamanında Abdülhamid'e de benzer pr çalışmalarını yapmıştılar. Sonunda ne oldu? Yaklaşık 7 milyon km2 Osmanlı toprağından o gittikten sonraki 10 sene içinde, sadece 780.000 km2 kaldı elimizde, yani % 89 toprağımız gitti. Küreselci akıl, basit işlerle, büyük planların alt yapısını hazırlar, bunu hiç bir zaman unutmayalım. 

    Kısacası olanla ölmüş, bitmiştir. Biz geçmişte olanları unutmadan, geleceğe odaklanalım. 2023 Türkiye için çok önemli yıldır. Bizden ziyade dünyadaki mazlum insanlar ve müslüman ülkelerin çoğu Türkiye'nin 2023 virajında ne yapacağını merakla bekliyor. Bu virajdan ülkemiz emin adımlarla çıkarsa, buna en çok üzülecek olan küreselcilerdir. Çünkü güçlü Türkiye'nin daha da güçlenmesi, onların zayıf ülkelerde yapacakları operasyonlara engeldir. Türkiye'yi büyük engel olarak görmektedirler ve 2023 için şimdiden, her türlü pr çalışmalarına başlamışlardır.

   Diyebilirsiniz, Türkiye için şimdiki planları nedir ? Eğer Türkiye'yi dize getirirlerse ülkemizi 3 parçaya bölme planları var. Yani Suriye'den daha kötü duruma düşürme planları var ajandalarında. Bununla ilgili haritalarda önceden internete düşmüştü. Biraz araştırırsanız bu haritaları sizlerde bulup, görüp, bakabilirsiniz. Ayrıca Amerika'nın Yunanistan'da, Irak'ta, Suriye'de dizdiği askeri mühimmatlar neyin habercisi, biraz düşünelim. Keyfine bu kadar masraf yapıp, bunları buraya getirmiyor, değil mi ?

Yunanistan
Yunanistan Amerika Üsleri

   Ayrıca küreselci üst akıl, dünyayı robotik insanlıkla yönetmek için, her türlü planları yapmış durumda. Dünyada ortak kullanılan tüm ham maddelerdeki fiyatları (gıda, benzin, doğalgaz, gübre...vs...) bilerek bu güçler yükseltiyor. Adeta dünyayı insanlara dar edecekler. Yani bir bakıma ''ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek'' istiyorlar bizlere, hayatı pahalı yaparak. 

   Kısaca bizlere demek istedikleri şöyledir; 

   Ya bizim dediğimiz kurallarla bu dünyada yaşarsınız, yada hastalıklar ve hayat pahalılığı ile bu dünyada cebelleşip durursunuz. O yüzden tüm dünya insanlığı uyanık olmalı, yoksa yaşam özgürlüğümüz adım adım elimizden alınacak ! Aldığımız nefesin bile hesabı sorulmaya başlanabilir belki de ileride, sen çok nefes aldın, öteki az aldı diye. Dolayısı ile bunun bir vergisi olmalı, ödeyin diyebilirler. Bu yazdığımıza çoğunuz gülmüş olabilirsiniz, ama birileri bizleri tek noktadan korkuyla kontrol etme planları yapıyorsa, halimize hiç gülmeyelim. Sonra bunlar başımıza gelirse, önceden hiç duymamıştık diyemezsiniz.

   Bizlere düşen görevler, tüketmek için büyük miktarlar da  üretmeliyiz. Allah'a çok ibadet edip, bol dua etmeliyiz. Bunları hiç bir zaman unutmayalım. Ayrıca şu Ayet-i Kerimenin mealini hep hatırlayalım.

'' Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman idiniz de Allah gönüllerinizi birleştirdi ve O'nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi Allah kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklıyor ki doğru yolu bulasınız''

   Ayrıca bir taraftan da din konusunda bilmedikleri konular üzerinden bizleri adeta sabırla sınıyorlar. Bunun en son örneği Diyanet İşleri Başkanımızın söylediği Hadis-i Şerif üzerine oldu. Ebû Hüreyre'nin naklettiği Hadis-i Şerif'e Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur;

'' Her doğan fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi yahut Hristiyan veya Mecûsi yapar...''

   Daha bunun Hadis-i Şerif olduğunu bilmeyen yüksek rütbeli kişiler ! kalkıp ta ithamlarda bulunuyorlar. Toplum olarak bizi nereye götürmek istiyorlar, farkında mıyız ?? Bizi her yönden ablukaya mı almaya çalışıyorlar ?

KESİN ÇÖZÜM ÖNERİMİZ ve DEVLETE ÖNERİLERİMİZ

   Analiz yazımızın sonuna gelirken asıl konumuz olan dolarla ilgili neler yapılmalı, buna bakmak lazım. Bankalarda firmalar ve milletimizin yaklaşık 235 milyar dolar parası var, bir bakıma atıl olarak duruyor. Ve bu para önümüze sert bir kaya gibi hep engel olarak çıkıyor. Bununla ilgili kesin çözüm önerimizi, 5 ay öncesinden bir analiz yazımızda yazmıştık. Bu yazımızı tekrar okumak için şu linkimize bakabilirsiniz. Bu önerimizin yanında şunları da Devletimiz ilaveten yapabilir, eğer birileri manipülasyona devam ederse.

a) Ticaretle uğraşanlar hariç, dolar kullanılmasın.

b) Dolar belli bir fiyatta sabitlensin ve her ay enflasyon oranında artsın.

c) Dolar operasyonunu yapan kim olursa olsun (banka, holding, firmalar) hepsini Masak incelemeye almalı, Ddk denetleme yapmalı. Dolayısı ile kimse manipülasyon yapmaya cesaret edememeli.

   Yazımızın sonuna gelirken, sizler için hazırladığımız bu analiz yazımızı devletimizin üst kademelerinin de okuması dileklerimizle hepinize Saygılar sunarız. Başka bir yazıda görüşmek dileğiyle herkese sağlıklı ve mutlu günler dileriz...



Kaynaklar; wwwdiyanetgovtr, wwwyoutubecom, wwwtwittercom, 


22 Mart 2021 Pazartesi

Doları Ne Zaman Dilimizden Düşüreceğiz ?

   Yıllardır sorulan sorulardan biridir, doları ne zaman dilimizden düşüreceğiz? Görünüşte çok kolay gelen bir cevap zannedilir, ama geri planında çok derinlik vardır. Bu derinlikleri iyi analiz etmeden, sorunun cevabına ulaşmakta kolay olmaz. Şimdi analizlerimize başlayalım.

Dolar
Dolar 


DOLAR ANALİZİ

- Önce doların dünya ticaretinde ne kadar kullanıldığına bakmak lazım, çünkü bir para birimi dünyada ne kadar çok kullanılıyorsa, o kadar gücü var demektir. Dünyadaki para rezervlerinin yaklaşık % 60'ı dolar, % 20'si euro, % 20'si ise diğer ülkelerin para birimleridir. Dünyada fiziksel olarak yaklaşık 38 trilyon dolar para vardır. 

- Doların dünyada dilimizden düşmesi için, kullanımının azalması gerekir.

- Her ülke kendi yerel paraları ile aralarında alışveriş yapmalı.

- Ülkelerin merkez bankaları rezervlerinde doları değil, başta kendi paralarını, sonra değerli metalleri tutmalı.

- Dünyadaki metal (altın, bakır..vs..) alışverişlerinde dolardan vazgeçilmeli, yerel paralarla yapılmalı.

- Petrol ve doğalgaz satışları yerel paralarla olmalı.

- Madenlerin satışında dolar yerine, yerel paralar kullanılmalıdır.

- Doları manipülasyon eden kişi veya firmalar yakın takibe alınıp, gereken cezalar uygulanmalı.

- Ülkeler arası para transferlerinde kullanılan Swift yönteminin benzeri uygulamaları, yerel paralarla dünyada artmalı, yani dolar tekelleşmesi olmamalıdır. Bazı benzer ödeme yöntemlerinin isimleri şunlardır.

   Rusya'da Spfs, Webmoney ödeme sistemleri

   Çin'de Cips ödeme sistemi

   İngiltere'de TransferWise, Transfergo, Payza ödeme sistemleri (Türkiye'de kullanılıyor)

   Pep ödeme sistemi (Türkiye'de kullanılıyor)

   Troy Kart, Türkiye Markası, kartların sağ alt köşesinde logosu vardır

   Amerika'da Western Union ödeme sistemi

   Paypal Ödeme Sistemi

   Payoneer Ödeme Sistemi

   Skrill Ödeme Sistemi

   Neteller Ödeme Sistemi

   Moneygram Ödeme Sistemi

   Epay Ödeme Sistemi

   Payeer Ödeme Sistemi

   Stripe Ödeme Sistemi

Troy Ödeme
Troy Ödeme


   Dolar Analizini yaptıktan sonra dünyada en çok kullanılan para birimleri hakkında bilgide verelim.

DÜNYADA EN ÇOK KULLANILAN PARA BİRİMLERİNİN İSİMLERİ:

Kuveyt:                                         Kuveyt Dinarı 

Bahreyn:                                       Bahreyn Dinarı 

Umman:                                        Umman Riyali 

Ürdün:                                           Ürdün Dinarı 

Büyük Britanya Birleşik Krallığı:   İngiliz Sterlini 

Cayman Adaları:                           Cayman Adaları Doları 

Avrupa Birliği:                               Euro 

Amerika :                                      Amerikan Doları 

Küba:                                            Küba Pezosu 

İsviçre:                                          İsviçre Frangı 

Türkiye:                                        Türk Lirası

Çin:                                               Çin Yuanı Renminbi

Rusya:                                           Rus Rublesi

Katar:                                            Katar Riyali

Hindistan:                                     Hindistan Rupisi

Pakistan:                                       Pakistan Rupisi

Bangladeş:                                    Taka

İran:                                               İran Riyali

Avustralya:                                     Avustralya Doları

Azerbaycan:                                   Azerbaycan Manatı

Belarus:                                          Belarus Rublesi

Birleşik Arap Emirlikleri:                   BAE Dirhemi

Bosna-Hersek:                                 Bosna-Hersek Markı

Brezilya:                                          Brezilya Reali

Brunei Darussalam:                         Brunei Doları

Bulgaristan:                                      Bulgar Levası

Cezayir:                                            Cezayir Dinarı

Çek Cumhuriyeti (Çekya):               Çek Korunası

Danimarka:                                       Danimarka Kronu

Endonezya:                                       Endonezya Rupisi

Fas:                                                   Fas Dirhemi

Filipinler:                                           Filipin Pezosu

Güney Afrika:                                    Güney Afrika Randı

Gürcistan:                                          Lari

Haiti:                                                 Haiti Gourde

Hong Kong:                                      Hong Kong Doları

Hırvatistan:                                      Kuna

Irak:                                                 Irak Dinarı

İsrail:                                               Yeni İsrail Şekeli

İsveç:                                               İsveç Kronu

Japonya:                                          Japon Yeni

Kanada:                                           Kanada Doları

Kazakistan:                                     Tenge

Kore Güney:                                    Güney Kore Wonu

Kırgızistan:                                      Som

Libya:                                               Libya Dinarı

Lübnan:                                            Lübnan Poundu

Macaristan:                                       Forint

Makedonya:                                      Makedonya Dinarı

Maldivler:                                         Maldivler Rufiyası

Malezya:                                           Malezya Ringgiti

Man Adası:                                       İngiliz Sterlini

Meksika:                                           Meksika Pezosu

Moldova                                           Moldova Leyi

Mısır:                                                Mısır Poundu veya Mısır Lirası 

Nepal:                                               Nepal Rupisi

Nijerya:                                             Naira

Norveç:                                             Norveç Kronu

Özbekistan:                                       Özbekistan Somu

Panama:                                            Balboa

Polonya:                                            Zloti

Porto Riko:                                       Amerikan Doları

Romanya:                                         Romen Leyi

Seyşeller:                                          Seyşeller Rupisi

Singapur:                                          Singapur Doları

Somali:                                             Somali Şilini

Sri Lanka:                                         Sri Lanka Rupisi

Sudan:                                               Sudan Lirası

Suriye:                                               Suriye Lirası

Suudi Arabistan:                                Suudi Riyali

Sırbistan:                                            Sırp Dinarı

Şili:                                                     Şili Pezosu

Tacikistan:                                          Somoni

Tayland:                                              Baht

Tunus:                                                 Tunus Diyarı

Türkmenistan:                                     Türkmenistan Yeni Manat

Ukrayna:                                              Grivna

Imf:                                                      Sdr

Venezuella:                                          Bolivar

Vietnam:                                              Dong

Yemen:                                                Yemen Riyali

Dünya
Dünya Paraları

Not: Avrupa Birliği'nde toplam 27 ülke vardır. Bu ülkeler şunlardır:

Almanya

Avusturya

Belçika

Bulgaristan

Çekya

Danimarka

Estonya

Finlandiya

Fransa

GKRY

Hırvatistan

Hollanda

İrlanda

İspanya

İsveç

İtalya

Letonya

Litvanya

Lüksemburg

Macaristan

Malta

Polonya

Portekiz

Romanya

Slovakya

Slovenya

Yunanistan

Avrupa Birliği
Avrupa Birliği


   Bu ülkelerin hepsinde €uro para birimi kullanılmamaktadır. Bazıları ekonomik kriterleri karşılamıyor, bazıları ise siyasi duruşları nedeniyle kullanmıyor. Bu ülkeler şunlardır:

Ekonomik Kriterler: Bulgaristan, Hırvatistan, Polonya, Romanya

Siyasi Duruş: Çek Cumhuriyeti, Danimarka, İsveç

   Ekonomi ile ilgili olan bu analiz yazımızın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Başka bir yazımızda görüşmek dileğiyle, herkese Saygılar...



Kaynaklar; wwwgooglecom, wwwabgovtr, wwwtroyodemecom, wwweuropa.eu, wwwtrthabercomtr 








11 Aralık 2020 Cuma

Dünya'da Neler Oluyor

   Herkese merhaba, yeni bir köşe yazımızla sizlerleyiz. Epey bir zamandır gündemi yorumlamadık çünkü, izleyip olaylar arasında nasıl bağlantılar olabileceğini gözlemledik. Bunu hem ulusal, hem de uluslararası gelişmelere bağlı olarak yaptık.

   Son 6 ayda Türkiye'de ve Dünya'da neler oldu diye bir soru sorarsak, cevapları onlarca sayfa tutar. Ama bizler bunların en önemlilerini öz başlıklar altında, derinlemesine analiz yaparak yazacağız. Ayrıca bazı çözüm önerilerimiz de olacaktır, gelişmeler doğrultusunda. Konu başlıklarımız sırasıyla şöyledir, iyi okumalar.

Türkiye'nin bulduğu ve bulmaya yakın olduğu denizlerdeki doğalgaz ve petroller

   Bildiğiniz üzere şu ana kadar Karadeniz'de 2 ayrı yerde 320+85 = 405 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfedildi ve bunu çıkartmak için çalışmalara start verildi. Şimdi hemen hemen herkesin aklına şu geldi, bugüne kadar niçin tespit edilemedi ve çıkarmak için çalışmalara başlanılmadı ? Bu konu çok teknik detayları olan bir durum. Biz sadece şu an herkesin aklında kolay kalsın diye bir öz bilgi vereceğiz. 

   Petrol aramak, bulmak ve bulduğunda ise çıkartmak çok teknolojik yatırım gerektiren bir durumdu. Eskiden bizde bu yatırımlar yoktu. Şükür son 5 senedir bunun üzerine çok yoğun çalışıldı ve yapıldı. Eskiden 3.000 metrelerde doğalgaz arar ama bulamazdık. Çünkü doğalgaz yaklaşık 5.000 metrelerde idi. Yani eskiden inilemeyen 3.000 metrelerden sonrasına yapılan teknoloji yatırımları ile inildi, bulundu ve nasipse de 3 yıl sonra çıkarılmaya başlanılacak. Dışarıdan çok kolay gibi gelebilir ama çok zor bir iştir. Şöyle kendinizi hayal edin. 3-5 metrelik bir göle girdiğinizde alta kolay inebiliyor musunuz ? Aynı bunun gibi 5.000 metrelere inildiğini düşünün.

   Bulunan bu doğalgazın değeri ise yaklaşık 80 milyar dolardır. Rakam olarak baya büyüktür. Karadeniz'de başka aramalara devam edilmektedir. Nasipse daha çok bulunulacaktır.

   Şimdi gelelim herkesin gözünün üzerinde olduğu Akdeniz'e. Burası öyle bir hazine ki trilyonlarca metreküp doğalgaz, milyarlarca metreküp petrol vardır. En son sayın C. Başkanımız'ın açıkladığı rakamlara göre 3,5 ile 10 trilyon metreküp arası doğalgaz, 1,5 ile 3,5 milyar varil arası ise petrol. Biz doğalgazın ortalamasını alırsak yaklaşık 7 trilyon metreküp var olup, bunun da piyasa değeri yaklaşık 1,4 trilyon $.  Evet yanlış okumadınız, devasa bir rakam.

   Şimdi bu rakamları görünce, Akdeniz'de niçin ülkemize karşı başka ülkelerin hamle yaptıklarını çok iyi anlamışsınızdır. Ayrıca ne kadar dikkatinizi çekti, bilmiyoruz. Buraya komşuluğu olmayan ülkeler, burada söz sahibi olmak için çalışıyor. Niçin acaba ? Her şey para için. Burada doğalgaz ve petrol olmasaydı, onları bu denizler de görebilir miydik ?

   Bu kadar önemi olan denizlerimizle ilgili bizim bir önerimiz var. En kısa sürede ''Deniz Bakanlığı'' kurulsa çok iyi olur, sayın büyüklerimizden beklentimiz budur.

Doğalgaz
Doğalgaz Petrol

 Korona Virüs ve Aşı Çalışmaları

   Neredeyse Dünya'da 1 yıl oldu virüsün ortaya çıkması.O günden bugüne kadar milyonlarca kişi etkilendi. Devletimiz gerek hastane sayısı, gerek yatak sayısı,  gerekse de yoğun bakımlar konusunda her türlü desteğini Milletimize sunmuştur, sunmaya da devam edecektir, virüs bitene kadar. Devletimizin bugüne kadar korona virüs için harcadığı para yaklaşık 5 milyar TL dir. Virüs konusunda yazılacak o kadar derin analizler var ki, hangisini yazsak diye kararsız kaldığımız anlarda oldu. Bazılarını sırayla yazalım.

- Uluslararası gelişmelere bakarak bu virüs doğal bir virüs mü, yoksa yapay virüs mü ?

- Çin'de ortaya çıkmıştı, nüfusu yaklaşık 1,4 milyar. Şu an neredeyse her yerde var ama Çin'de parmakla sayılacak kadar azdır. Bu nasıl oluyor ?

- Eğer virüs yapay ise, hangi yollarla millete bulaştırılıyor ? Yoksa işin içinde yabancı istihbaratlar mı var ?

- Virüs de tüm dünya medyası niçin ballandıra ballandıra anlatıyor. Bir bakıma o kadar çok anlatıyorlar ki millete faydası olacağına, insanlara korku pompalıyorlar. Buda insanlarda ters tepki yapıyor. Çünkü psikolojinin iyi olması, insana doğal bir ilaçtır. Bu şekilde millete korku verilmesi, negatif etki yapar.

- Bilim Kurulu üyeleri niçin çok televizyonlara çıkıyor. Aynı gün bakıyorsunuz, bir bilim kurulu üyesi bir şey diyor bir tv kanalında, başka bir üye ise başka kanalda tam tersi konudan bahsedebiliyor. Buda millette güvensizliğe sebep oluyor. Bunun yerine 2 tane sözcü olsa, bilim kurulunun daha iyi olmaz mı, sadece bunlar televizyonlara çıksa. Aynı Bakanlar Kurulu sözcüsü gibi

- İnsanlara o kadar korku pompalandı ki, grip bile olan hastanelere koşmaya başladı. Bunun yerine önce Aile Hekimlikleri'ne gidip görünsek, daha iyi olmaz mı? Belki de basit bir grip olmuşuzdur, doktorun vereceği ilaçları alıp, 10 gün evde ayrı bir odada dinlensek daha iyi olabilir. Eğer bu işe yaramazsa sonra hastaneye gideriz. Çünkü bir anda herkesin hastanelere gitmesi, hastanede ki yoğunlukları artırıp, vaka sayısını patlatabilir. 

- Aşı konusunda Dünyada'ki yaklaşık 13 ülke çalışmalar yapmakta, bazıları bunun satışına başlayacak yakında. Bu aşılar konusunda da bazı spekülatif haberler her gün internette dolanıyor. Tüm dünya insanları aşı vurulma konusunda % 100 kararlı değildir. O yüzden sakince olanı biteni gözlemlemek vardır. Ülke olarak aşı çalışmalarımız önemli yerlere gelmiştir. Nasipse Nisan ayında Milletimizin kullanımına sunulacaktır. Yani çiçeklerin açmaya başladığı, yaprakların yeşermeye başladığı bahar ayları insanların moralini yükseltip, korona virüsünün de sona geldiğini görebiliriz umarım.

Korona Virüs
Korona Virüs Aşı


  Amerika Seçimleri ve Yanıltmalar

   Evet tüm Dünya'nın beklediği seçimler nihayet bitti. Seçimde 2 aday vardı. Bir tarafta Cumhuriyetçiler'in adayı Trump, bir tarafta ise Demokratlar'ın adayı Biden. Görünür de bu 2 aday vardı ama arka planda Ulusalcılar ile Küreselcilerin seçimi gibiydi. Şimdilik Biden kazandı görünüyor ama itirazlar hala devam ediyor. Bu itirazlar ise 14 aralık 2020 seçiciler kurulu oylaması ve 6 ocak 2021'de Kongre kararı tescilleyecek. Yani son karara daha var. Bu konular Amerikalılar'ı ilgilendiren durumlar. Dünya'yı ilgilendiren durumlar ise çok farklıdır. Her ülke kim başa gelirse, nasıl çalışacağının planlarını yapmaya başladı. 

   Bizim burada asıl değinmek istediğimiz konu anket şirketleri olacak. Seçimden önce iki aday arasında nerdeyse % 9 lara varan farklar var diye tahmin sonuçları yayınlanıyordu. Seçim gecesi bunun tamamen bir algı operasyonu olduğu anlaşıldı. O zaman şu soruyu sormak lazım, bunu kimler niçin yaptı ? Bundan ne avantaj sağladılar. Küreselciler mi, Ulusalcılar mı, kim ne kazandı? Benzer algı operasyonlarını Türkiye'de de görüyoruz. O zaman bizlere düşen nedir ?

   Ayrıca başka bir durum ise seçimlerde baya hile yapıldı denmesi ve Trump'ın bunu itirazlara ve mahkemelere taşıyacağım demesi. Medeniyetin beşiği denilen Amerika'da bu algı operasyonları, seçim hileleri oluyorsa, o zaman medeniyet lafı, diğer ülkelere göz boyamak için yapılmış bir durum mu ?

   Demek ki her şey göründüğü gibi değilmiş. Reklam ve algı operasyonları ile içeride başka, dışarıda başka bir Amerika görüyoruz. Bunu da herkes fark etmiştir umarım. Ayrıca Amerika ne hikmetse bugüne kadar başka ülkelerde askeri üslerini hep petrolün, altının, değerli madenlerin olduğu yerlere kurdu ? Niçin acaba, niçin parasal hiç bir şeyleri olmayan ülkelere gidip, yardım amaçlı bir askeri birlik kurmadı. Bunu derinden düşünmek lazım. 

   Zamanında Osmanlı 600 yıl Dünya'ya hükmetmişti. Ama arada büyük fark var. Biri hep mazlumları korudu, diğeri ise hep zenginlerin yanında yer aldı. Biri maneviyata önem verdi, diğeri maddiyata. Karar gençlerin. Gelecek sizin gençler, kendinizi ne kadar geliştirirseniz, gelecek sizlerindir. Önce mazlumun ve haklının yanında olun, sonra Dünya büyüklerini iyi analiz ederek, akıl oyunları ile onlarla mücadele edin. Sizler çalışın, çalıştıkça makamlar da size gelir. Makam konusun da hiç bir zaman isteyen olmayın, istenilen olun. 

Amerika Seçim
Amerika Seçim

  Denizlerdeki nakliye gemilerimize yapılmaya çalışılan baskınlar

   Haberlerde görmüşsünüzdür, Yunanistan'dan bir komutan bizim nakliye gemimize operasyon yapmaya kalktı, sonra benzerini Libya'da yapılması. Eğer bu baskın yapılma haberlerini basit bir olay gibi düşünürsek, çok yanılırız. Bunlar bir üst akıl tarafından planlanan ve hislerimize göre başka yerlerde de yapılabilecek durumlardır. Bu üst akıl ne yapmaya çalışıyor diyebilirsiniz ? En basitinden yazmaya çalışırsak, bizlere şu mesajı vermek istiyorlar. Akdeniz'de çok doğalgaz ve petrol var, size bunları biz yedirmek istemiyoruz, siz kıyıda az bir yerle yetinin, fazla derinlere dalmayın. Bundan sonrasını siz 3 boyutlu düşünürseniz, başka anlamlarını da kendiniz bulabilirsiniz çok rahatlıkla.

Gemi
Gemi Nakliye


  Forbes 2.000'de yayınlanan zenginler listesi

   Belki de çoğumuzun yeni duyacağı, bazılarımızın ise bildiği bir liste vardır. Forbes 2000 diye. Burada Dünya'daki en zengin 2.000 firmasının isimleri yazmaktadır. Bu listede Türkiye'den firmalarda var. Bu listede bizim asıl dikkatimizi çeken şu oldu. İlk sıradaki firmanın pazar değerinin, Ülkemizin yıllık ihracat rakamından fazladır. Peki bu ne anlama geliyor diyebilirsiniz ? Demek ki bizlerin yapacağı çok çalışmalar var. 20 yıl önce 36 milyar dolar olan ihracat rakamlarımız şu an yaklaşık 180 milyar $ civarı. Bu yeter mi, yetmez tabi ki. Bunu 280, 380, 480 derken trilyon dolarlara çıkarmamız lazım 7-8 yıl içinde. Bunun için hepimize görev düşüyor. Var mısınız birlikte bunu başarmaya, özellikle gençlere soruyoruz ?

Forbes
Forbes


  Azerbaycan'ın Karabağ'ı Alması ve İha-Siha'ların Güçleri

   1991 yılında Ermeniler başlattıkları saldırılarla Azerbaycan'ın % 20 toprağını işgal etmişti. Yaklaşık 1 milyon Azerbaycan'lı topraklarını terk etmek zorunda kaldı. Yıllardır işgal bitmedi. 27 Eylül günü Ermenistan ordusu sınırda Azerbaycan'a saldırı düzenledi. Bunun üzerine Azerbaycan Karabağ'ı kurtarmak için karşı harekat başlattı. Ermenistan burada Dünya'daki müttefiklerine çok güvenmişti. Azerbaycan ise kardeş ülke Türkiye'ye güveniyordu. Türkiye kardeş ülke Azerbaycan için can feda dedi ve onlara ünü dünyaya yayılan İha ve Siha'ları verdi. Bu İha ve Siha'lar sıradan araç değildir, bunlar insansız hava aracıdır ve şu an yerlilik oranı % 93 tür. Bu rakam çok büyüktür ve dünyada bu yerlilik oranın da başka iha'lar yoktur. O yüzden nasıl bir teknolojiye sahip olduğumuzun farkında olalım. 

   Zamanında heronlar vardı İsrail'den alınan. Bir keresinde bozulmuştu, tamir için İsrail'e gitti idi, ve aylarca geri gelmemişti. Şimdi tamamen yerli ve milli olan İha ve Siha'lar ile adeta destan yazıyoruz Dünya'da. Bunun en son örneği Azerbaycan'da oldu. Ermenistan ordusu Siha'lar karşısında ne yapacağını şaşırdı ve sonunda 10 Kasım 2020'de yenilgiyi kabul edip, anlaşma istedi. Bunda İha ve Siha'ların rolü gerçekten çok büyük ve tüm Dünya şu an bizim İha ve Siha'ları inceliyor. Bazı ülkeler sipariş vermek için sıraya girdi desek, yalan olmaz. Çünkü yaptıkları ortadadır. Ayrıca İha ve Siha'lar Türkiye'deki terör operasyonlarında da destan yazmaktadır. 20 yıl öncesinde heronlar görüntüyü çeker nerdeyse 1 gün sonra bizlere gönderir idi, yani canlı görüntü vermezlerdi. Dolayısı ile başarıda fazla olmuyordu. Ama şimdi İha ve Siha'lar canlı görüntü verip, anında operasyon yaparak, teröristlere göz açtırmıyor.

   Bu hızla giderse 5 yıl içinde Dünya'nın en iyi 3 markasından biri olabilir bizim İha ve Siha'lar. Bunlar tamamen sizlerin desteği ile oldu bugüne kadar. Desteğiniz ve dualarınız sürdüğü sürece daha da büyüyecektir Allah'ın izniyle. Zamanında Kâbe'yi yıkmak üzere büyük bir orduyla gelen Yemen Valisi Ebrehe'nin ordusuna ebabil kuşları gaga ve pençelerinde taşıdıkları taşları bırakarak onları bozguna uğratmıştı. Aynen ebabil kuşları gibi şu an İha ve Siha'lar var, düşmana göz açtırmıyor, destan üzerine destanlar yazıyor. Bu İha ve Siha'ların en önemli özelliği yazılımlarının yerli ve milli olmasıdır. Türkiye'nin genç beyinleri görevlerini en iyisiyle yapmaktadır. 

   Bunun gibi savunmamızda yapılan silahlar, ülkemizin ve kardeş ülkelerin güvenliği için çok önemlidir. Birlikten kuvvet doğar, daha büyük kuvvetler için hep beraber çalışmaya var mısınız gençler ?

Ayrıca bizlerin desteği bu tür gelişmelere her zaman devam etmelidir. Çünkü destek vermezsek zamanında Nuri Killigil'in (Enver Paşa'nın kardeşi) başına gelenler, şu an İha-Siha ve benzer ürünleri üreten tüm fabrikaların başına gelebilir. Bu yüzden geçmiş tarihimizi de iyi okuyalım. Nuri Paşa'ya ne olduğunu kısaca yazalım, sizler daha iyi anlarsınız. Sütlüce'deki mühimmat ve silah fabrikasının sabotajla infilak edilmesiyle şehit olmuş, yanındaki 20-30 çalışanıyla. Sonra naaşı bile bulunamadan sembolik bir definle toprağa verilmiştir. O yüzden gençler 1939 ile 1947 arası tarihi çok iyi okuyun.

Azerbaycan
Azerbaycan İha Siha


  Bankalarda bulunan firma ve millete ait yaklaşık 200 milyar dolar para

   Televizyonlarda duyarız, dolar yükseliyor, işsizlik şöyle, ithalat artıyor, cari açık böyle diye haberler. Hepimiz işsizliğin azalmasını, doların fazla yükselmesini istemiyoruz. O zaman buradan basit bir önerimiz olacak değerli insanlarına ve milletimize. Bankalar da şu an iş insanlarının ve milletin yaklaşık 200 milyar $ parası var. Eğer bu 200 milyar dolar paranın en azından yarısı olan 100 milyar dolarını ülkemize yatırım yaparsanız ne kaybedersiniz ? Biz kazanacaklarınızı yazalım, son karar sizin olsun.

- İşsizlik hızlı azalır

- İhracat artar

- İthalat azalır

- Cari açık azalır

- Dolardaki aşırı dalgalanmalar ortadan kaybolur

- Bence en önemlisi milletin hayr duasını alırsınız. Birilerine ekmek kapısı açmak, onların yapacağı duaları artırır. Öyle insanlar görüyoruz ki çok zengin ama mutsuz veya hasta. O yüzden hayr duası almak, her zaman iyidir diye düşünüyoruz.

dolar
Dolar


  Dünya'da Nakliye Taşıma Fiyatlarındaki Garip Yükselme

   Bu konu bir çoğumuzun bilmediği, farkında olmadığı bir durumdur. Çünkü ticaretle uğraşmayanlar bilemez. Yada televizyonlarda bahsedilmediği için, çoğumuz farkında bile değiliz. 

   Son 6 ayda uluslararası nakliye taşımacılığında % 90 lara varan fiyat artışları oldu. Bu garip durum, ilk defa oluyor desek, yalan olmaz. O zaman akla şu sorular geliyor. Nakliye fiyatlarının artması için 2 sebep olmalı.

1) Yük taşıyan gemilerin sayısı yarıya inmeli, böyle bir durum yok bildiğimiz. 

2) Toplam 2 kata yakın aşırı bir sipariş olmalı dünyada. Pandemi zamanın da işler azaldı deniliyor ama siparişlere konteynırlar yetişmiyor. O zaman Dünya'da kimler ne ürün alıyor da bu kadar fiyatlar yükseliyor. Yoksa birileri stok yaparak dünyada, karaborsaya mı oynuyor ? Çok garip bir durum. Ayrıca bu kadar ürün için, çok para lazım. Bu paraları kimler veriyor. Bu kadar paraları yoksa küreselciler mi veriyor. Çünkü normalde günde yüz binlerce konteynır taşınıyor, şu an taşınan rakamın 2 katı siparişler varsa, buralara ödenen trilyonlarca dolar rakamı sizler bir düşünün.

Gemi
Gemi Nakliye


  Dünya'da Korona Virüsten Sonra Kıtlık Senaryoları

   Evet şimdilerde bu konuşulmaya başlandı. Eğer korona virüs yapay ise, bundan sonraki hamle ise dünyada kıtlık çıkmasını sağlayıp, milleti açlığa kadar götürmek istemeleri. Bunu konteynır taşıma fiyatlarının çok artması destekliyor olabilir, eğer birileri dünyada aşırı stok yapıyor ise. Bu yüzden çok dikkatli olmalıyız. Topraklarımıza iyi sahip çıkmalıyız. Yoksa varlık içinde, aç kalabiliriz. Örneğin bankanızda milyonlarca paranız var ama yiyecek gıda, içecek temiz su bulamıyorsunuz. O zaman ne anlamı kaldı bankadaki paranın? O para sadece bankanın işine yarar, kullanarak. Siz ise sıkıntılar çekebilirsiniz. İleride buna ilaveten su krizleri de çıkabilir. Çünkü dünyada tasarruf etmezsek, gün gelecek içecek temiz suya da muhtaç kalabiliriz. Unutmayalım su ve gıda olmadan, yaşamak zor. Enerjimizi gıdalardan, su ihtiyacımızı ise doğal kaynaklardan sağlıyoruz. Eğer birileri kıtlık üzerine planlar yaptıysa, bizde karşı hamleler yapıp, toprak ve suyumuza sahip çıkmalıyız. 

Kıtlık
Kıtlık

  Türkiye ve Kardeş Ülkelerin Mutluluğunu İstemeyenler

   Dikkatinizi ne kadar çekti bilmiyoruz ama çok önemli gördüğümüz bir detay analizini yazacağız. Gerek Türkiye'de, gerek Azerbaycan'da, gerek Kıbrıs'ta, gerek Pakistan'da gerek Katar'da gerekse de diğer dost ve kardeş ülkelerde bizlere mutluluk verici durumlar olduğu zamanın gecesinde % 90 hain saldırı girişimleri olmaktadır. Bu hain girişimler ya terör, ya canlı bomba, ya sınır hatlarımız da, yada dost ve kardeş ülkelerde bombalı suikastler gibi. Örneğin dün Azerbaycan'ın Zafer Günü Kutlaması vardı, akşam üstü ise bizim jandarma askerlere Barış Pınarı Harekat bölgesinde bombalı araçla saldırı oldu. Kısaca bizim mutluluğumuzu çekemeyen üst akıllar, bizlere ve dost kardeş ülkelere o gece senaryolar yazıyor, birileri ise bu senaryoları oynuyor. Ama unuttukları bir şey var, La Galibe İllallah.



 
  Burada anlattığımız olaylar uluslararası gelişmeler takip edilerek Türkiye'ye olan yansımaları anlatılmıştır. Yani hiç bir konu bağımsız değildir, birbirleri ile alakaları vardır. Birileri bir plan yapıyorsa, onun alt kolları vardır. O yüzden uyumamalıyız, gözlerimiz ve beynimiz her zaman açık olmalıdır. Bir Atasözümüz ne der, ''Su Uyur, Düşman Uyumaz''

   Analizimiz biraz uzun oldu ama sürükleyici olduğu için, zamanın nasıl geçtiğini anlamamışsınızdır. Bu özel analizimizi siz değerli tüm Vatandaşlarımız için özel olarak hazırladık. Okuduğunuz için Teşekkür eder, tüm tanıdıklarınıza yazımızı paylaşmanızı dileriz. 

   Başka yazılarda görüşmek üzere, hepinize Saygılar

 


Kaynaklar; wwwaacomtr, wwwiletisimgovtr, wwwtrt1comtr, wwwforbescom, ruhiersoyvideo izlenimi, KITLIK, Forbes 2000, Forbes 2000 rich

Öne Çıkan Yayın

Elon Musk Neler Yapabilir?