19 Ocak 2023 Perşembe

Dünyanın İlk Siha Gemisi, TCG Anadolu

   DÜNYADA İLK

   Bu yazımızda sizlere Türkiye'nin ilk askeri uçak gemisi ve dünyanın ise ilk SİHA gemisinden bahsedeceğiz. Evet karşınızda TCG Anadolu Gemisi. İlk duyduğumuzda bizlerde sizin gibi  çok duygulandık ve gururlandık. Düşünsenize dünyanın ilk Siha gemisini, Türkiye yapıyor. Buradaki TCG kısaltması, geminin Türkiye Cumhuriyeti'ne ait olduğunu göstermektedir. 

   Şimdi aklınızdan şu soru geçebilir, bu gemi niçin bu kadar önemli? O zaman detayları ile gemimizi yazmaya başlayalım.

TCG Anadolu
TCG Anadolu

TCG ANADOLU'NUN ÖNEMLİ DETAYLARI

- Dünyanın ilk Siha gemisi olacak

- Türkiye'de üretiliyor (Sedef Tersanesi'nde)

- Türkiye'nin ilk askeri uçak gemisi olacak

- Türkiye'nin en büyük savaş gemisi olacak

- Dünya'da bu ölçekte 12 devletin uçak gemisi var, bizimde olacak

- Dünya'da bu büyüklükte gemi üreten sadece 5-6 ülkeden biri oluyoruz

- Uzunluğu 231 metre, uçuş güvertesi 202 metre

- Eni 32 metre

- Maksimum sürat 20.5 knot

- Ekonomik sürat 16 knot

- Tam yük ve ekonomik süratle 9.000 deniz mili seyir siasına sahip olacak

- Geminin içindeki havuz ile çıkarma gemilerimiz, taşıt ve personelleri karaya intikal ettirecektir

- Yüksekliği 58 metre (yaklaşık 21 katlı bina boyu)

- Destek almadan yaklaşık 1 ay denizde kalma süresi var

- Çok maksatlı amfibi hücum gemisidir (LHD)

- Bayraktar TB3 Siha'lar gemiye, iniş ve kalkış yapacaktır

- Bu Siha'lar keşif, gözetleme ve istihbarat yapacaktır. 

- Siha'lar ayrıca taşıdığı akıllı mühimmatlarla operasyon icra edecektir

- Siha'lar katlanan kanatları ile uçak ve helikopter gemilerine rahatlıkla inebilecektir

- Siha'lar 14 mt kanat açıklığı, 8.35 mt uzunluk ve 2.60 mt yüksekliğindedir

Bayraktar TB3
Bayraktar TB3

- Bayraktar Kızılelma uçağımız inebilecek

- Hürjet uçaklarımız inebilecek

- Silahlı insansız deniz araçlarımız (Sida) gemiye yüklenebilecek

- Taarruz ve genel maksat helikopterleri gemiye inebilecek

- Tank palet ve zırhlı araçlar gemiye yüklenebilecek

- Çıkarma gemileri, Tcg Anadolu'ya yüklenebilecek

- Tam yüklü 27.436 ton ağırlığında olacak

- 1 tabur asker gemide olacak

- Asker ve çalışanlarla beraber toplamda yaklaşık 1.400 personel kapasiteli olacak

- Gemide radar ve elektronik harp sistemleri olacak

- Gemide aviyonik sistemler olacak

- Gemi gerektiğinde doğal afet görevlerinde kullanılacak

- Gemide tam teşekküllü hastane ve ameliyathane olacak

- Gemi gerektiğinde insani yardımlarda kullanılabilecek

- Gemi yaklaşık % 70 yerlilik oranında yapılmaktadır

- Gemi Mavi Vatan harici, gerektiğinde Hint ve Atlas okyanuslarında görev yapabilecek

- Kısmi bir uçak gemisidir, tam uçak gemisi değildir

- Yapımı sadece 6 yıl sürdü

Tcg Anadolu
Tcg Anadolu Siha Gemisi

   Ana hatları ile detayları yazdık. Çok ince detaylara fazla girmedik, çünkü teknik detayları baya çok. Böyle bir gemiyi dünyada üreten ülke 5-6 tane ve biz şu an üretiyoruz bu gemimizi. Halimize binlerce kere şükürler olsun. Yazıyı okuyunca hemen aklınıza ünlü Tük Denizcisi ve Devlet Adamı Barbaros Hayrettin Paşa'nın şu sözü gelmiştir:

   ''Denizlere Hâkim Olan, Cihana Hâkim Olur''

   Cihan huzur bekler, mutluluk bekler, düzen bekler. Dünyada bunu yapacak gücün fitilini ateşleyecek olan ise Türkiye'dir. Ülkemiz ne kadar büyürse bizlerle beraber olacak olan Mazlumlar, Türkler, Müslümanlar ve Dostlarımızla hep beraber el ele verip, bu dünyada birlikte güçlenerek ömür boyu büyüyerek yaşarız...

   Dünyaya huzurun gelmesi için şimdiden çok çalışmaya başlayıp, hedeflerimizi daima büyük tutmalıyız. Bu niyetlerle yazımızın sonuna gelmiş bulunurken hepinize Saygı ve Selamlarımızı sunarız...



   Kaynaklar ve etiketler; wwwssbgovtr, wwwbaykartechcom/tr, wwwtccbgovtr, wwwtrthabercom, L400, L 400, günümüzdeki gemiler, tcg anadolu açılımı, tcg anadolu ağırlığı, tcg anadolu boyu, tcg anadolu boyutları, tcg anadolu özellikleri, tcg anadolu özelliği, tcg anadolu amfibi, tcg anadolu büyüklüğü, tcg anadolu yükseklik, tcg anadolu yüksekliği, tcg anadolu tam yüklü ağırlığı, tcg anadolu personel sayısı, tcg anadolu detayları, denizlere hakim olan cihana hakim olur sözü kime ait, denizlere hakim olan dünyaya hakim olur sözü kimin, tcg anadolu kaç metre, tcg anadolu kaç ton, tcg anadolu kaç senede yapıldı, tcg anadolu kaç yılda yapıldı, tcg anadolu kaç kişilik, tcg anadolu hangi uçaklar iniyor 

4 Ocak 2023 Çarşamba

Osmanlı Padişahları

   PADİŞAHLARIMIZ

   600 yıldan fazla imparatorluk, dünyaya huzur ve mutluluğun geldiği yüzyıllar...Hemen hemen hepiniz hangi konuyu yazacağımızı anladı, evet bugünkü yazımız OSMANLI İMPARATORLUĞU ve Padişahları hakkında olacaktır. Bu konumuzu 5 dönem başlık altında sıralayarak yazacağız. Bu dönemler şunlardır:

DÖNEMLER;

- Kuruluş Dönemi 

- Yükselme Dönemi

- Duraklama Dönemi

- Gerileme Dönemi

- Dağılma Dönemi

   Bu dönemlere geçmeden önde şu önemli notu da yazalım. Osmanlı İmparatorluğunda 3 tane başkent vardır, bunlar sırası ile şöyledir;

1) Bursa 1326 ile 1365 yılları arası

2) Edirne 1365 ile 1453 yılları arası

3) İstanbul 1453 ile 1923 yılları arası

Şimdi sırasıyla dönemleri ve o dönemlerin padişahlarını yazmaya başlayalım.

Osmanlı Devleti
Osmanlı Devleti Arması

Osmanlı'da toplam padişah sayısı 36 tanedir. Sırasıyla bunları yazmaya başlayalım...

KURULUŞ DÖNEMİ ve PADİŞAHLARI (1299 ile 1453 arası)

Osmanlı Devleti'nin kurulduğu dönemi kapsamaktadır. Bu dönemin padişahları sırayla şunlardır:

OSMAN GAZİ (1299 ile 1326 arası) 1. PADİŞAH

   Osmanlı Devleti'nin kurucusu olup 1258 yılında Söğüt'te doğmuştur. Babası Ertuğrul Gazi, annesi ise Halime Hatun'dur. Osman Gazi uzun boylu olup, omuzlar arası geniş birisidir. Kendisi cesur, dürüst, cömert, tedbirli ve adaletli olup fakirleri çok gözetirdi. Kayı Boyu'nun yönetimine 23 yaşında (1281) geçip ata binmede, kılıç kullanmada ve savaşmada çok yetenekliydi. 1326 yılında Bursa'da vefat eden Osman Bey'in toplam 8 tane çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız, Orhan Bey ve Alaeddin Ali Bey'dir. Kabri, Bursa'daki Osman Gazi Türbesi'ndedir.

ORHAN GAZİ (1326 ile 1359 arası) 2. PADİŞAH

   Osman Bey'den sonra yerine geçen oğlu Orhan Gazi 1281 tarihinde doğup, annesi Malhun Hatun'dur. Kendisi uzun boylu, mavi gözlü ve sarı sakallıydı. Merhametli, fakiri gözeten, sakin, sabırlı ve hürmetli olup boş zamanlarında halkın arasına katılırdı. Babasının 1326'da vefatı üzerine beyliğin başına geçti. Orhan Gazi son yıllarında devletin idaresini oğluna bırakıp, hayatının kalanını Bursa'da geçirdi. 1362 yılında vefat eden Orhan Gazi'nin toplam 6 tane çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız; Murad Hüdavendigâr ve Süleyman Paşa'dır. Kabri, Bursa Osman Gazi Türbesi'ndedir.

I. MURAD (1359 ile 1389 arası) 3. PADİŞAH

   Orhan Bey'den sonra yerine geçen oğlu Sultan Birinci Murad 1326 yılında Bursa'da doğup, annesi Nilüfer Hatun'dur. Kendisi uzun boylu, iri burunlu, kaslı bir vücuda sahip olup sade giyinirdi. Nazik, hürmetli, şefkatli, zekalı bir asker ve devlet adamı olup, daima planlı idi. Fethettiği yerlerdeki Hristiyan halka iyi davranırdı. 1382 yılından sonra ''Murad Hüdavendigâr'' olarak anılmaya başlandı. Birinci Kosova Savaşı'ndan sonra 1389 yılında Sırp Kralının damadı tarafından hançerlenerek şehit düşen I. Murat'ın toplam 6 tane çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız, Yıldırım Bayezid ve Yakub Çelebi'dir. Kabri, Bursa 1. Murad Hüdavendigar Türbesi'ndedir.

I. BAYEZİD (1389 ile 1402 arası, Yıldırım Bayezid) 4. PADİŞAH

   I. Murad'dan  sonra yerine geçen oğlu Birinci Bayezid 1360 tarihinde Edirne'de doğup, annesi Gülçiçek Hatun'dur. Kendisi kumral saçlı, sık sakallı, beyaz tenli ve geniş omuzluydu. Savaşlarda gösterdiği cesaret ve hızlı hareket etmesinden dolayı, Yıldırım lakabını almıştır. Devrin en büyük âlimlerinden dersler alıp, Kütahya sancağında Valilik yaptı. Murad Hüdavendigar'ın vasiyeti üzerine 29 yaşındayken 1389 yılında padişahlığa getirildi. Timur'la yaptığı Ankara Savaşı'nda esir düşüp, bunu hazmedemeyince, zehir içerek intihar etmiştir. Yıldırım Bayezid'in toplam 8 tane çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız, Mehmed Çelebi ve Musa Çelebi'dir. Kabri, Bursa Yıldırım Beyazıt Türbesi'ndedir. 

FETRET DEVRİ (1402 ile 1413 arası)

   Ankara Savaşı sonrası Anadolu'da Türk Birliği bozuldu ve Osmanlı Devleti dağılma tehlikesi ile baş başa kaldı. Yıldırım Bayezid'in ölümünden sonra oğulları arasında taht mücadelesi başladı, bu döneme Fetret Devri denilmektedir. Bu devre 1413 tarihinde Mehmed Çelebi son vermiştir.

I. MEHMED (1413 ile 1421 arası) 5. PADİŞAH

   I. Bayezid'den sonra Fetret Devri olmuş olup sonra yerine 1389 yılında Edirne'de doğan, oğlu Sultan Çelebi Mehmed geçti. Annesinin adı Devlet Hatun olup kendisi beyaz tenli, orta boylu, geniş göğüslü ve kuvvetli bir vücuda sahipti. Cesur olan Çelebi Mehmet, bizzat 24 savaşa katılmıştır. Adaletli olan Mehmed Çelebi, bunu Hristiyan topluluklara karşıda yapmıştır. İyi bir politikacı ve yönetici olan Birinci Mehmet Çelebi, zamanında Amasya sancak beyliği de yapmıştır. Fetret Devri'nden sonra Anadolu'daki beylikleri tekrar topladığı için, kendisine Osmanlı Devleti'nin ikinci kurucusu olarak ta bakılmaktadır. 1421 yılında vefat eden Çelebi Mehmed'in ölüm haberi gizlenmiştir, bu durum Osmanlı Padişahları arasında ölümü gizlenen ilk padişah olmuştur. I. Mehmet'in toplam 7 çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız, II. Murad ve Mustafa Çelebi'dir. Kabri, Bursa Yeşil Türbe' dedir.

II. MURAD (1421 ile 1451 arası) 6. PADİŞAH

   I. Mehmet'ten sonra yerine geçen oğlu Sultan II. Murad (İkinci Murad) 1402 yılında Amasya'da doğup, annesinin adı Emine Hatun'dur. Kendisi beyaz tenli, uzun boylu ve çok güzel konuşurdu. İkinci Murat yeri geldiğinde çok hareketli, cesur ve pes etmez, yeri geldiğinde de çok sakin ve huzurlu bir hayatı yaşamayı seven biriydi. 30 yıl boyunca olan yöneticiliğinde âdil, dindar ve hoşgörülü idi. Devleti büyük bir şan ve şerefle idare ederek, herkesin sevgisini kazanmıştır. Tahta geçtiğinde henüz 19 yaşındaydı. 1451 yılında vefat eden Sultan II. Murad'ın toplam 8 çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız Fatih Sultan Mehmet ve Büyük Ahmet'tir. Kabri, Bursa Muradiye'dedir. 

YÜKSELME DÖNEMİ ve PADİŞAHLARI (1453 ile 1579 arası)

FATİH SULTAN MEHMET (1451 ile 1481 arası) 7. PADİŞAH

   II. Murat'tan sonra yerine geçen oğlu Fatih Sultan Mehmed 1432 tarihinde Edirne'de doğup, annesinin adı Hümâ Hatun'dur. Kendisi kuvvetli, uzun boylu ve kas yapılı idi. 7 yabancı dil bildiği söylenen Sultan İkinci Mehmet, büyük âlimlerden dersler almıştı. Âlim, şâir ve sanatkarlarla bir araya gelip, sohbet yapmayı çok sever, bilmediği konuları tartışırdı. Akşemseddin en değerli hocalarından birisidir. Fatih soğukkanlı, cesur ve iyi bir idareci olup, yapacağı işleri çok gizli tutardı. Okumayı çok sevip, bilginleri koruyup, onlara eserler yazdırırdı. Yabancı ülkelerdeki büyük bilginleri İstanbul'a getirtti; astronomi bilgini Ali Kuşçu ve ünlü ressam Bellini gibi. Bellini'ye daha sonra kendi resmini yaptırmıştır. Padişahlığı boyunca 25 savaşa katılıp çok cesur, yönetimde ise sert ve kararlarından taviz vermezdi. Savaşlarda bozgunu önlemek için, ileri atılıp askerleri motive ederdi. Sultan İkinci Mehmed, İstanbul'u fethederek 1100 yıllık Doğu Roma İmparatorluğu'nu ortadan kaldırdığı için, Fatih unvanını almıştır. Böylece Peygamber Efendimizin Hadis-i Şerifinde müjdelediği büyük komutan olmuştur. Ortaçağ'ı kapatıp, Yeniçağ'ı açan Fatih Sultan Mehmet, 1481 günü vefat etmiştir. Bazı kaynaklarda onun Roma'yı fethedeceği düşünülerek zehirlendiği söylenmektedir. Fatih'in toplam 5 çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız II. Bayezid ve Şehzade Mustafa'dır. Kabri, İstanbul Fatih Camii yanındaki Fatih Türbesi'ndedir.

II. BAYEZİD (1481 ile 1512 arası) 8. PADİŞAH

   Fatih Sultan Mehmet'ten sonra yerine geçen oğlu Sultan İkinci Bayezid 1448 yılında Dimetoka'da doğup, annesinin adı Mükrime Hatun'dur. Kendisi kuvvetli, cesur, uzun boylu ve atılgandı. Çok uysal, dindar ve hoşgörülü bir padişahtı. Babası ona en iyi alimlerden ders okutturdu. Yedi yaşında iken Hadim Ali Paşa nezaretinde Amasya'ya vali tayin edildi. Amasya şehzadeler için çok önemli bir şehirdi. Çünkü burada Selçuklular devrinden beri önemli ilim ve kültür merkezi idi, dolayısıyla bütün imkanlar vardı. Şairleri sık sık saraya toplayıp onlarla sohbet ederdi. Sık sık fakirlere sadaka dağıtırdı. İslâm ilimlerinin yanında matematik ve felsefe tahsili de yapan İkinci Bayezid 1512 tarihinde vefat etmiştir. Bayezid'in toplam 14 çocuğu vardır. Çocuklardan ismini en çok duyduklarımız Yavuz Sultan Selim ve Mahmud'dur. Kabri, İstanbul Bayezid Camii'ndedir. 

YAVUZ SULTAN SELİM (1512 ile 1520 arası) 9. PADİŞAH

   İkinci Bayezid'den sonra yerine geçen oğlu oğlu Yavuz Sultan Selim 1470 tarihinde Amasya'da doğup, annesinin ismi Gülbahar Hatun'dur. Kendisi uzun bıyıklı, yiğit, uzun boylu, kalın kemikli, geniş omuzlu, cesur ve sert biri idi. İyi bir eğitim gördü. Babası padişah olduktan sonra Şehzade Selim Trabzon sancağına vali olarak tayin edildi. Burada hem devlet işleri ile hem de ilimle uğraştı. Trabzon halkını rahat bırakmayan Gürcüler üzerine seferler yapıp Kars, Erzurum ve Artvin'i fethederek Osmanlı'ya kattı 1508 yılında, bunun üzerine burada yaşayan Gürcüler Müslüman oldu. Çok güzel ata biner, kılıç kullanırdı. Ok atmada, yay çekmede, güreşte ustaydı. Gösterişten hoşlanmaz, devlet malını israf etmezdi. Babasından devraldığı hazineyi, ağzına kadar doldurdu. Yavuz Sultan, atalarının aksine hep sakalını keserdi. Tarihçiler Sultan Selim için 8 yıla 80 yıllık iş sığdırmış büyük bir padişahtır demiştir. 1520 yılında Aslan Pençesi adı verilen bir çıban yüzünden vefat etmiştir. Yavuz Sultan Selim'in toplam 5 çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduğumuz Kanuni Sultan Süleyman'dır. Kabri, İstanbul Sultan Selim Camii avlusundaki türbededir.  

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN (1520/1566 arası) 10. PADİŞAH

   Yavuz Sultan Selim'den sonra yerine geçen oğlu Kanûni Sultan Süleyman 1495 yılında Trabzon'da doğup, annesinin ismi Hafsa Hatun'dur. Kendisi uzun boylu, geniş alınlı ve seyrek sakallıydı. Sultan Süleyman tahta çıktığında Osmanlı Devleti, dünyanın en zengin en güçlü konumunda idi. Babası ona büyük ilim tahsili ve terbiye öğretti. 7 yaşında İstanbul'daki dedesinin yanına gönderilip ilim ve din dersleri aldı, savaş teknikleri öğrendi. 15 yaşına kadar babasının yanında kalan Şehzade Süleyman önce Şarki Karahisar'da, sonra Bolu, daha sonrada Kefe sancak beyliğine tayin edildi. Yavuz Sultan Selim'in tahta geçmesiyle (1512) İstanbul'a çağrıldı. Babasının vefatı ile tahta geçtiğinde (kendisinden başka erkek kardeşi yoktu) 25 yaşındaydı. Sultan Selim azimli, iradeli, aceleci olmayan, geniş düşünen, verdiği kararlardan dönmeyen ve adamlarına kabiliyet derecelerine göre görev veren biriydi. 1566 tarihinde Zigetvar (Sigetvar) Seferinde beyin kanaması geçirerek vefat etmiştir. Kendisine ''Kanuni'' denmesinin nedeni mevcut kanunları yazdırtıp, çok sıkı şekilde tatbik etmesinden dolayıdır. Kanuni adaleti çok seven ve ayrıca ünlü bir şair olan padişahtı. Kanuni Sultan Süleyman'ın toplam 10 çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız İkinci Selim ve Bayezid'dir. Kabri, İstanbul Süleymaniye Camii'ndeki türbesindedir. 

II. SELİM (1566 ile 1574 arası) 11. PADİŞAH

   Kanuni Sultan Süleyman'dan sonra yerine geçen oğlu Şehzade İkinci Selim 1524 tarihinde İstanbul'da doğup, annesinin adı Hürrem Sultan'dır. Kendisi sarışın, orta boylu ve açık alınlı idi. Şehzade Selim iyi bir eğitim ve terbiye almıştır. Kütahya'da Sancak Beyliği yaparken babasının vefatı üzerine tahta geçti, kendisine Sarı Selim'de denilmektedir. Daha önceki padişahlara göre zayıf ve silik olarak bilinmektedir. O zamanki büyük devlet adamları sayesinde Osmanlı Devleti ihtişamını sürdürmüştür. Sokullu Mehmed Paşa gibi dirayetli ve tecrübeli vezirler, hükümeti ayakta tutmuştur. Sultan 2. Selim padişahken, hiç sefere çıkmamış ve liyakatlı olmayan Ali Paşa'nın Kaptan-ı Deryalığında İnebahtı faciası yaşanmıştır. 1574 yılında İstanbul'da vefat etmiştir (İstanbul'da ölen ilk Osmanlı Padişahıdır). Sultan Selim tahta çıktığında bazı iç çekişmelerle karşı karşıya kalmıştır. Sokullu Mehmed Paşa bu çekişmelerden galip olarak ayrılıp, 15 yıl sadrazamlık yapıp, Devlet yönetiminde ağırlığını koymuştur. Babasından 15 milyon km2'ye yakın toprak olan İkinci Selim, oğlu Sultan 3. Murad'a 15 milyon km2'den biraz fazlasıyla bırakmıştır. Sultan 2. Selim'in toplam 11 çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız Üçüncü Murat ve Osman'dır. Kabri, İstanbul Ayasofya Camii'ndeki türbededir.

                                                  Sırasıyla 36 Osmanlı Padişahları Resimli

Osmanlı Padişahları
Osmanlı Padişahları

DURAKLAMA DÖNEMİ ve PADİŞAHLARI (1579 ile 1699 arası)

III.MURAD (1574 ile 1595 arası) 12. PADİŞAH

   İkinci Selim'den sonra yerine geçen oğlu Sultan 3. Murat 1546 yılında Manisa'nın Bozdağ Yaylası'nda doğup, annesinin adı Afife Nur Banu Sultan'dır. Kendisi kumral sakallı, beyaz tenli, orta boylu, cömert ve insanlara yardım etmeyi seven bir padişahtı. Arapça ve Farsçayı çok iyi şekilde öğrenmişti. Alaşehir Sancak Beyliği ve  Manisa Sancak Beyliği yapmıştır. Şehzadeliği sırasında Manisa'da o dönemin en değerli ulemâsından dersler aldı. Osmanlı padişahları içinde en âlimlerden birisidir. Babasının vefatı üzerine İstanbul'a gelerek tahta geçti. Ama oda babası gibi devlet işlerine fazla karışmadı. Hükümet ve bürokrasi daha çok Sokullu Mehmed Paşa tarafından yönetilirdi. Saltanatı sırasında İstanbul'dan hiç çıkmadı ve  sarayda bulunan kadınların tesirinde kaldı. 1595 yılında felç geçirip vefat etmiştir. Sokullu Mehmet Paşa'nın ağırlığının hissedildiği bu dönemde Osmanlı Devleti en geniş sınırlarına ulaştı. 15 milyon km2'den biraz fazla aldığı toprağı, yaklaşık 20 milyon km2'ye çıkarmıştır. İngilizlerle dostâne ilişkiler geliştirdi. Devlet işlerini Sokullu'ya devreden Üçüncü Murat zamanında kadınlar, devlet işlerine çokça karışmaya başladı ve bu durum Sokullu'nun vefatından sonra daha da hızlanmıştır. III. Murad'ın toplam 23 çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız Üçüncü Mehmet ve Selim Bayezid'dir. Kabri, İstanbul Ayasofya Camii'ndeki türbededir. 

III. MEHMED (1595 ile 1603 arası) 13. PADİŞAH 

   Üçüncü Murad'dan sonra yerine geçen oğlu 3. Mehmet 1566 tarihinde Manisa'da doğup, annesinin adı Safiye Sultan'dır. İsmini Fatih Sultan Mehmet'e benzesin diye, büyük dedesi Kanuni Sultan Süleyman koymuştur. Kendisi kumral saçlı orta boylu olup, iyi bir tahsil yapmıştır. 1583 tarihinde Manisa Sancak Beyliği'ne tayin edildi. Babasının vefat haberi üzerine İstanbul'a gelerek, tahta geçmiştir. Sultan annesini çok sever, sayar ve dinlerdi. Bundan istifade eden annesi, sarayda hakimiyet kurmuştur. Bazı konularda Padişahı zorlayıp, istediğini yaptırıyordu, buda devlet işlerinde karışıklığa sebep oluyordu. Dindar olup, tasavvufa da çok meraklıydı. Kolayca üzüntüye kapılır, yeme ve içmeden kesilirdi. Celâli isyanları ve İran savaşlarının çok uzun sürmesi, onu büyük üzüntü içinde kalmasına sebep oldu. İçkiyi yasaklatıp, tüm gizli meyhaneleri kapattırdı. 1603 yılında vefat eden Üçüncü Mehmet'in toplam 4 çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız I. Ahmed ve Birinci Mustafa'dır. Kabri, İstanbul Ayasofya Camii'ndeki türbededir.

I. AHMED  (1603 ile 1617 arası) 14. PADİŞAH

   Üçüncü Mehmet'ten sonra yerine geçen oğlu 1. Ahmet 1590 yılında Manisa'da doğup, annesi Handan Sultan'dır. İyi bir tahsil gördü, ayrıca Arapça ve Farsçayı mükemmel derecede öğrenmişti. Savaş ve askerlik alanlarında çok usta olan Birinci Ahmet ata binmek, ok atmak ve kılıç kullanmakta ise çok hünerliydi. Çok sade giyinen Şehzade Birinci Ahmet, babasının 1603 yılında vefatı üzerine Eyüb Sultan'da kılıç kuşanarak tahta geçmiştir. Kanuni'den sonra devlet işleri ile yoğun şekilde ilgilenen ilk padişahtı. Çocuk yaşlarda bile mükemmel kararlar alan Sultan, ilim ve irfan sahibi kişilerle bir araya gelip, onlara akıl danışırdı. Sultanın hayatında 14 rakamının ayrı bir önemi vardı. 14 yaşında padişah olmuş, 14 yıl saltanatı sürmüş ve Osmanlı'nın 14. padişahıdır. Dindar olan Sultan I. Ahmet, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e çok bağlıydı. Çok genç yaşta (27) hastalanıp 1617 yılında vefat eden Sultan I. Ahmet'in toplam 15 çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız Genç Osman, IV. Murad ve İbrahim'dir. Kabri, İstanbul Sultan Ahmed Camii'ndeki türbededir. 

I. MUSTAFA (1617 / 1618 ve 1622 / 1623 arası) 15.PADİŞAH

   Sultan I. Ahmet'in erken yaşta (27) vefat etmesinden dolayı yerine çocuğu değil de, kardeşi Sultan Birinci Mustafa tahta geçti. I. Mustafa 1592 yılında Manisa'da doğup babası Sultan Üçüncü Mehmet, annesi ise Handan Sultan'dır. Kendisi seyrek sakallı, iri gözlü ve sarı benizli padişahtır. Farklı zamanda 2 defa padişahlık yapıp, sinirli bir yapıya sahipti. Sultan Birinci Mustafa ağabeyinin padişahlığı süresince 14 yıl sarayın bir odasında hapis hayatı yaşadı, o zamanda bu gerekli görülüyordu. Çünkü şehzadeler Devlet yönetimine karışıyordu. Sultan I. Ahmed tahta geçtiğinde kardeşini öldürtmemiş, ancak sarayda mahpus tutmuştur. Bu mahpusluk sonunda Sultan Birinci Mustafa, Osmanlı hanedanının en büyük erkek evladı olması sebebiyle tahta çıkarılmış, fakat dengesiz hareketlerinden dolayı tahtan indirilmiştir. Sonra Genç Osman tahta çıkarılmış, oda Yeniçerilerin ayaklanması sonucu tahttan indirilip, Yedikule Zindanların da boğularak öldürülmesinden sonra yine tahta Sultan I. Mustafa çıkarılmıştır. Ama akli dengesizliği nedeniyle tekrar tahttan indirilmiştir. Sultan Birinci Mustafa ile birlikte kardeş katli, nadiren görülmüştür. I. Mustafa dindar ve sadakayı vermeyi çok seven insandı. Sultan saraydaki hayatını ibadet ederek ve dini eserler okuyarak geçirirdi. İkinci tahta geçmesinden kısa süre sonra 1623 tarihinde tekrar tahttan indirildi. 1639 yılında sinir hastalığından dolayı Topkapı sarayında vefat etmiştir. Sultan I. Mustafa'nın hiç çocuğu yoktur. Kabri, İstanbul Ayasofya Camii'ndeki türbededir.

GENÇ OSMAN (1618 ile 1622 arası, II. Osman) 16. PADİŞAH

   Sultan I. Mustafa'nın tahttan indirilmesinden sonra yerine Sultan Birinci Ahmet'in oğlu Sultan Genç Osman, 14 yaşında geçti. Genç Osman 1604 tarihinde İstanbul'da doğup, annesi Mahfirûz Haseki Sultan'dır. Kendisi iyi tahsil ve terbiye görüp cesur, enerjik, zeki, atılgan ve gözü pek biriydi. Sultan Genç Osman, Fatih Sultan Mehmet devrine kadar geleneğe uyup, saray dışından evlendi. Yavuz Sultan Selim'den sonra padişahlar saray dışından evlenmediği için, bu karar önemli bir değişiklik yapmıştır. Sultan İkinci Osman kendisine planlarını uygulayacak bir sadrazam bulamadı. Tarihte eşine pek az rastlanacak şekilde tahttan indirilerek, Yedikule zindanlarında boğularak şehit edilmiştir. Sultan Genç Osman yenilikçi biriydi. Tahta çıkar çıkmaz devlet erkanı içindeki üst düzey yetkilileri değiştirip, kadı ve müderrislerin atanma yetkilerini ise şeyhülislamdan aldı. 1622 yılında şehit edilen Genç Osman'ın toplam 4 çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız Ömer ve Mustafa'dır. Kabri, Sultan Ahmed Camii yanındaki türbesindedir.

IV. MURAD (1623 ile 1640 arası) 17. PADİŞAH

   Sultan Genç Osman'ın şehit edilmesinden sonra yerine Sultan I. Ahmet'in oğlu Sultan Dördüncü Murat, 11 yaşında tahta geçti. IV. Murat 1612 yılında İstanbul'da doğup, annesi Mahpeyker Kösem Sultan'dır. Kendisi heybetli, uzun boylu, iri cüsseli, zeki, cesur, kuvvetli ve enerjik biri olup tarihe; Osmanlı Sultanlarının en güçlülerinden biri olarak geçmiştir. Dördüncü Murad çok iyi ok ve cirit atardı. Din büyüklerine hürmetli olup, iyi derecede ilim tahsili yapmıştı. İçki ile tütünü yasaklayıp, gece sokağa çıkma yasağı koymuştur. Bunun dönemindeki en önemli olay Hezarfen Ahmed Çelebi'nin kanat takarak, Galata Kulesi'nden Üsküdar'a uçmasıydı. Sultan dördüncü Murat etrafını dikkatle takip edip, inisiyatifini kullanmakta tereddüt etmezdi. Küçük yaşta tahta çıkmasından dolayı hükümdarlığının ilk yıllarında annesinin etkisinde kalmış olsa da, daha sonra kadınların saltanatına son verip, hain ve hilekâr sadrazamları cezalandırdı. Memleket meselelerini takip edip, çözümler bulmak için çalıştı. Sultan Murat memlekette asayiş ve huzuru bozan tüm zorbalara karşı biraz şiddet kullanarak, onları sindirip devlet hâkimiyetini tekrar kurmuştur. 17 yıl hükümdarlık yaptıktan sonra 28 yaşında bir hastalıktan dolayı 1640 vefat eden Sultan 4. Murat'ın toplam 10 çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız, Şehzade Süleyman ve Ahmet'tir. Kabri, İstanbul Sultan Ahmet Camii yanındaki türbesindedir.

İBRAHİM (1640 ile 1648 arası) 18. PADİŞAH

   Sultan Dördüncü Murat'ın vefatından sonra yerine Sultan I. Ahmet'in oğlu, Sultan Birinci İbrahim geçti. Sultan İbrahim 1615 tarihinde İstanbul'da doğup, annesi Mahpeyker Kösem Sultan'dır. Kendisi kumral sakallı, uzun boylu ve kuvvetli idi. Annesi onun yetiştirilmesi için çok çalıştı. Sultan İbrahim, ağabeyi Sultan Dördüncü Murat'ın vefatı üzerine sarsıldı ve padişah olduğuna inanmak istemedi. Annesinin ve devlet erkânının ısrarları üzerine tahta oturdu. Tahta çıktığı ilk yıllarda sinir hastalığı yüzünden krizler geçiriyordu. Sonraki yıllarda devlet işleri ile bizzat ilgilenmeye başladı. Tahta çıktığı zaman soyundan sadece o kalmıştı, bundan dolayı ilk oğlu doğduğunda çok sevinmişti. Sultan I. İbrahim çok cömert, fakirlere ve kimsesizlere yardım ederdi. O zamanlarda olabilecek açlık ve kıtlığın önüne geçmek için çalışmalar yaptı. Padişahlığı süresinde annesinin etkisinde çok kaldı. 8 yıl padişahlık yaptıktan sonra boğularak öldürüldü. Sultan İbrahim'in sinirli olduğu yıllarda sadrazamı Kemankeş Kara Mustafa Paşa, devlet işlerini en iyi şekilde yürütmüştür. Paşa, Safevilerle Kasr-ı Şirin Antlaşmasını imzalayıp İstanbul'a dönünce Ocaklı sayısını azaltıp, maaşların düzenli olarak ödenmesini sağladı. Böylece Devlet bütçesi denkleşmiş oldu. Ayrıca Paşa Donanmaya da her yıl belli sayıda Kadırgalar yapılmasını sağladı. 1648 yılında öldürülen Sultan Birinci İbrahim'in toplam 13 çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız IV. Mehmed, II. Süleyman ve II. Ahmet'tir. Kabri, İstanbul Ayasofya Camii yanındaki türbesindedir.

IV. MEHMED (1648 ile 1687 arası) 19. PADİŞAH

   Sultan Birinci İbrahim'in öldürülmesinden sonra yerine geçen oğlu Sultan Dördüncü Mehmet 1642 yılında İstanbul'da doğup, annesi Turhan Hatice Sultan'dır. Kendisi beyaz tenli, orta boylu, yanık çehreli olup ata çok bindiği içinde vücudu öne eğikti. İyi bir tahsil görüp, annesi onu çok iyi yetiştirdi. Henüz tahta geçtiğinde 6 yaşında idi, bu yüzden hayatının büyük kısmı saray entrikaları ile geçti. Edebiyat ve ava çok meraklı idi, o yüzden Avcı Mehmed olarak ta anılmaktadır. İçkiyi yasaklayıp, üretim yerlerini kapattırdı. Sadrazamlığı Köprülü ailesine vermişti, bu karar o zamanlar çok isabetli olmuştu. İkinci Viyana bozgunundan sonra 1687 tarihinde tahttan indirilip, saraydaki bir odada hapis hayatı yaşadı. 1693 yılında vefat eden Sultan Dördüncü Mehmed'in toplam 7 çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız İkinci Mustafa ve Üçüncü Ahmet'tir. Kabri, İstanbul Yeni Camii'ndeki türbesindedir, annesi de buradadır.

II. SÜLEYMAN (1687 ile 1691 arası) 20. PADİŞAH

   Sultan Dördüncü Mehmet'in tahttan indirilmesinden sonra yerine Sultan Birinci İbrahim'in oğlu, Sultan İkinci Süleyman geçti. II. Süleyman 1642 tarihinde İstanbul'da doğup, annesi Saliha Dilaşub Sultan'dır. Kendisi kır sakallı, orta boylu ve şişmandır. Dürüst, akıllı ve dindar bir insan olan annesi, onu iyi yetiştirdi. Hayatının 40 yılını bir dairede hapis geçiren Sultan İkinci Süleyman; vatansever, dindar, merhametli ve nazik biriydi. Rüşvet ve sefahata aşırı derecede düşmandı. Padişah olduğu sırada ortalığı karıştıran askeri zorbalarla mücadele etti ve kısmen de olsa asayişi sağladı. 4 yıllık padişahlığı sürecinin 2 yılını yatak hastası olarak geçirdi. Gün geçtikçe zayıflayan Sultan İkinci Süleyman 1691 yılında Edirne'de vefat etti. Sultan II. Süleyman'ın hiç çocuğu yoktur. Kabri İstanbul Süleymaniye Camii yanındaki Kanuni Sultan Süleyman türbesinin içindedir.

II. AHMED (1691 ile 1695 arası) 21. PADİŞAH

   Sultan İkinci Süleyman'ın vefatından sonra yerine Sultan Birinci İbrahim'in oğlu, Sultan İkinci Ahmet geçti. Sultan II. Ahmet 1643 yılında İstanbul'da doğup, annesi Hatice Muazzez Sultan'dır. Kendisi çalışkan, gayretli, merhametli ve alçak gönüllü idi. Terbiyesi ve tahsili ile annesi yakından ilgilendi. Tahsili orta derecedeydi. Devlet işlerini sıkı takip eder, hasta olsa bile divan toplantılarına katılırdı. Sultan II. Ahmed hat sanatında çok usta olup bir çok Kuran-ı Kerim yazdı. Şiir ve şairlere çok düşkün olan Sultan İkinci Ahmed hastalanarak 1695 yılında Edirne'de vefat etti. Sultan II. Ahmed'in toplam 5 çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız İbrahim ve Selim'dir. Kabri, İstanbul Süleymaniye Camii yanındaki Kanuni Sultan Süleyman türbesi içindedir.

II. MUSTAFA (1695 ile 1703 arası) 22. PADİŞAH

   Sultan II. Ahmet'in vefatından sonra yerine Sultan Dördüncü Mehmet'in oğlu, Sultan İkinci Mustafa geçti. Sultan II. Mustafa 1664 tarihinde İstanbul'da doğup, annesi Emetullah Rabia Gülnuş Sultan'dır. Çok kuvvetli bir ilim tahsili yaptı. Tahta çıktıktan sonraki günlerde hatt-ı hümâyûn yayınladı. Burada zevk, sefa ve rahatı kendimize haram eylemişizdir diyordu. Sultan İkinci Mustafa gözü hazinede olmayan, din için her türlü sıkıntıya girmeye hazır ve millete hizmetkâr biri idi. 1703 tarihinde çıkan isyanla tahttan indirilen Sultan II. Mustafa, aynı yılın sonlarına doğru İstanbul'da hastalıktan vefat etti. Sultan İkinci Mustafa'nın toplam 19 çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız Birinci Mahmud ve Üçüncü Osman'dır. Kabri, İstanbul Yeni Camii'ndeki türbededir.

GERİLEME DÖNEMİ ve PADİŞAHLARI (1699 ile 1792 arası)

III. AHMED (1703 ile 1730 arası) 23. PADİŞAH

   Sultan İkinci Mustafa'nın tahttan indirilmesi ile yerine Sultan Dördüncü Mehmet'in oğlu, Sultan Üçüncü Ahmet geçti. Sultan III. Ahmet 1673 yılında Bulgaristan'da doğup, annesi Emetullah Rabia Gülnuş Sultan'dır. Sultan İkinci Mustafa'nın öz kardeşidir. Kendisi buğday tenli, uzun boylu, kara gözlü, zeki ve zarif biriydi. Sultan Üçüncü Ahmed iyi bir terbiye ve tahsil görmüş olup, ağabeyinin vefatı üzerine 30 yaşında Edirne'de tahta geçti. Osmanlı Devleti'nde önemli yere sahip olan Lale Devri döneminde padişahlık yapan Sultan III. Ahmet ayrıca hattat ve şâir olup, musiki ile de ilgilenmiştir. Gençliği diğer Osmanlı şehzadelerine göre daha serbest geçmiştir. Şehzadelerin öldürülmesi geleneği kalktığı için hayatı çok rahattı. Avrupa'daki gelişmeleri takip edip, matbaanın Osmanlı'ya (İbrahim Müteferrika) gelmesi için çok çaba sarf etmiştir. Pasarofça Antlaşması Sultan Üçüncü Ahmet zamanında 1718'de imzalanmıştır. Padişahlığa geldiği günlerde tamamen disiplinden çıkan yeniçerileri yatıştırmaya çalıştı ama fazla etkili olamadı. Sadrazamlığa getirdiği Çorlulu Ali Paşa ona idari, mali ve rakipleriyle mücadele çok yardımcı olmuştur. Rusya ile olan ilişkilerinde gerginlikler yaşamıştır. 1730 yılında Patrona Halil İsyanı ile tahttan çekilmiştir. 1736 yılında vefat eden Sultan III. Ahmed'in toplam 37 çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız Sultan III. Mustafa, Sultan I. Abdülhamid ve Sultan III. Selim'dir. Kabri, İstanbul Yeni Camii'ndeki türbededir. 

I. MAHMUD (1730 ile 1754 arası) 24.PADİŞAH

   Sultan Üçüncü Ahmet'in tahttan indirilmesi ile yerine Sultan İkinci Mustafa'nın oğlu, Sultan I. Mahmud geçmiştir. Sultan Birinci Mahmut 1696 tarihinde İstanbul'da doğup, annesi Saliha Valide Sultan'dır. Kendisi kuvvetli karakterli, merhametli, dikkatli, sabırlı ve azimli idi. 8 yaşından beri kafes hayatı yaşamıştır. Buna rağmen iyi niyeti hiç azalmamıştır. Küçüklüğünden beri dersler alıp; tarih, edebiyat ve şiirle meşgul olup, ayrıca musiki ile de ilgilenmiştir. Padişah olup tahtta geçtiğinde zamanın en değerli kimselerini, görevlerin başına getirdi. Milletin huzur ve refahını düşünerek hareket etti. Böylece babası ve amcasının yaptığı hatalara düşmedi. Sultan Birinci Mahmut yaşamının son 2 senesinde hastalanıp, 1754 yılında vefat etti. Sultan I. Mahmut'un hiç çocuğu yoktur. Kabri, İstanbul Yeni Camii yanındaki türbesindedir (Babası II. Mustafa'nın yanında defnedilmiştir). 

III. OSMAN (1754 ile 1757 arası) 25. PADİŞAH

   Sultan I. Mahmud'un vefatından sonra yerine Sultan İkinci Mustafa'nın oğlu, Sultan Üçüncü Osman geçmiştir. Sultan III. Osman 1699 tarihinde İstanbul'da doğup, annesi Şehsuvar Valide Sultan'dır. Tahta çıkana kadarki süre içinde hapis hayatı yaşadığı için sinirli yapıya sahipti, buna rağmen şefkatli ve merhametli idi. Yalan ve rüşveti sevmezdi. Sultan Üçüncü Osman musikiden nefret eder ve sarayda cariyelerle karşılaşmak istemezdi. Bu yüzden ayakkabılarına demir ökçeler yaptırmıştı, sesini duyan cariyeler yollarda karşısına çıkmasın diye. Padişahlığı boyunca 7 tane veziri adam değiştirmiş olup, içte ve dışta barış ve huzuru sağlamıştır. Zaman zaman tebdil-i kıyafet giyerek, halkın arasına karışırdı. Sultan III. Osman 1757 yılında vücudunda çıkan çıbandan dolayı hastalanıp vefat etmiştir. Sultan Üçüncü Osman'ın hiç çocuğu yoktur. Kabri, İstanbul Yeni Camii yanındaki türbesindedir. (Sultan I. Mahmud'un yanında)

III. MUSTAFA (1757 ile 1774 arası) 26. PADİŞAH

   Sultan III. Osman'ın vefatından sonra yerine Sultan Üçüncü Ahmed'in oğlu, Sultan Üçüncü Mustafa geçmiştir. Sultan III. Mustafa 1717 yılında İstanbul'da doğup, annesi Mihrişah Sultan'dır. Kendisi siyah sakallı, orta boylu, iri gözlü, heybetli ve kuvvetli bir vücuda sahiptir. Çok iyi tahsil yapıp, astroloji ile meşgul olup, Osmanlı ve İslâm tarihlerini incelemiştir. Sultan III. Mustafa çalışkan, cömert, dindar ve tutumlu idi. 1766 büyük İstanbul depreminde evlerini ve yakınlarını kaybeden halka kendi cebinden yardım etmiştir. Haksızlıklara göz yummaz, riyadan, yalandan ve rüşvetten nefret ederdi. Büyüklük taslamaz, gurura kapılmaz ve yapamayacağı işlere söz vermezdi. Sultan Üçüncü Mustafa yenileşmenin lazım olduğu fikrindeydi ve ıslahat yapmak istiyordu. Bu konuda hareketler yapan Prusya Kralı (Almanya'da eski bir devlet) İkinci Federik'ten 3 altın öğüt aldı. Bu öğütler şunlardır; 1) Bol tarih okuyup, eski tecrübelerden yararlanın 2) Güçlü orduya sahip olmaya çalışın ve barış zamanı askerlerinizi eğitin 3) Hazineniz daima parayla dolu olsun, ekonomiye önem verin. Memleketine en büyük savaşın Rusya'dan geleceğini düşünerek, bu öğütler doğrultusunda çalışmalar yaptı. Süveyş Kanalı'nı bile açtırmayı düşünüyordu ama işin başına getireceği yetenekli devlet adamlarının olmamasına üzülüyordu. Askerlere eğitim kuralları getirdi, tüfeklere süngü taktırdı, güçlü toplar döktürdü. Bahriye, istihkâm ve topçu okulları açtırıp, yaşlı subaylara bile eğitim verdirdi. Askerlerine Macar uyruklu Fransız Baron de Tott'dan, Avrupa usulü eğitimler aldırdı. Rus Savaşı'nda üzüntüden hastalandı ve kalp yetmezliğinden 1774 yılında vefat etti. Sultan III. Mustafa ayrıca şair olup, toplam 7 çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız Üçüncü Selim ve Mehmed'dir. Kabri, İstanbul Laleli'deki külliyededir. 

I.ABDÜLHAMİD (1774 ile 1789 arası) 27. PADİŞAH

   Sultan III. Mustafa'nın vefatından sonra yerine Sultan Üçüncü Ahmed'in oğlu, Sultan Birinci Abdülhamid geçmiştir. Sultan I. Abdülhamid 1725 tarihinde İstanbul'da doğup, annesi Rabia Şermi Sultan'dır. Annesi ona iyi bir tahsil yaptırdı, tarihi olayları gözden geçirtti. Hat sanatı ile uğraşan Sultan I. Abdülhamit nazik, saf ve merhametli biri idi. Padişahlığı boyunca bir çok ıslahat ve imar hareketlerinde bulunup, devlet işleri ile yakından ilgilendi. Vezirleri ile görüş ve fikirlerini paylaşır, halka karşı daima şefkatli ve ılımlı davranırdı. Tahta ilk çıktığı zaman kendisinden cülus bahşişi isteyen askerlere, bundan sonra bu olmayacaktır demiştir. Sultan I. Abdülhamid Avrupai tarzda mektepler açtı, yeniçeri ocağına ve donanmaya yeni bir yüz kazandırmaya çalıştı. Sonra sürat topçuları ocağını kurdurdu, yeniçerilerin sayımını yaptırdı ve gereksiz yere fazla para alanları tespit ettirdi. Sultan I. Abdülhamit tüm başarısızlıklarına rağmen Osmanlı Padişahları arasında gayreti ve iyi niyeti ile anıldı. Dindarlığı ve yaptığı iyilikler sebebi ile halk onu veli olarak görmekte idi. 1789 yılında vefat eden Sultan Birinci Abdülhamid'in toplam 17 çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız Dördüncü Mustafa ve İkinci Mahmud'dur. Kabri, İstanbul Bahçekapı'daki kendi yaptırdığı türbesindedir.

DAĞILMA DÖNEMİ ve PADİŞAHLARI (1792 ile 1922 arası)

III. SELİM (1789 ile 1807 arası) 28. PADİŞAH

   Sultan I. Abdülhamid'in vefatından sonra yerine Sultan Üçüncü Mustafa'nın oğlu, Sultan Üçüncü Selim geçmiştir. Sultan III. Selim 1761 yılında İstanbul'da doğup, annesi Mihrişah Sultan'dır. Sultan III. Selim sarayda çok güzel yetiştirildi, edebiyat ve güzel yazı yazmaya fazlaca meraklıydı. Arapça ve Farsçayı iyi konuşuyordu. Merhametli biri olan Sultan Üçüncü Selim ayrıca iyi bir şair, bestekar ve neyzen idi. Güzel sanatlara düşkün ve açık fikirli olan III. Selim, zaafa varacak kadarda yumuşak karakterliydi. Halk ona Osmanlı'nın eski günlerini geri getireceğine çok inanmıştı. 1807 yılında tahtı Şehzade IV. Mustafa'ya bırakmasından sonraki senede (1808), Alemdar Mustafa Paşa olayı sırasında yeni padişahın adamları tarafından (Kabakçı Mustafa İsyanı), öldürüldü. Sultan III. Selim'in hiç çocuğu yoktur. Kabri, İstanbul Laleli Camii avlusundaki babası Sultan III. Mustafa'nın yanındadır.

IV. MUSTAFA (1807 ile 1808 arası) 29. PADİŞAH

   Sultan III. Selim'in tahtı bırakmasından sonra yerine Sultan Birinci Abdülhamid'in oğlu, Sultan IV. Mustafa geçmiştir. Sultan Dördüncü Mustafa 1779 tarihinde İstanbul'da doğup, annesi Nüketseza Kadın Sultan'dır. Annesi IV. Mustafa'nın iyi bir tahsil yapması için çok çalıştı. Ancak hırslı, asabi ve kurnaz olan Sultan IV. Mustafa, eğitim ve öğrenimden çok hayatını zevk ve sefa içinde yaşamaya önem verdi. Şehzadeliği boyunca kendisine çok iyi davranan Sultan III. Selim aleyhinde isyancılarla iş birliği yapması ve onun öldürülmesi için emir vermesi, kendisinin kişiliği hakkında bizlere önemli fikir vermektedir. Tahta çıktığında devletin merkezi otoritesi ve hakimiyeti oldukça zayıflıyor, Sultan III. Selim ve Nizam-ı Cedid taraftarları yakalandıkları yerde öldürülüyordu. Sultan IV. Mustafa'nın tahta çıkmasını sağlayan Kabakçı Mustafa ve adamları devlet yönetiminde önemli rol oynuyor, önemli mevkilere getiriliyordu. Devlet bu isyandan sonra yeniçerilere çok büyük tavizler verdi ve bu tavizlerin ardı arkası kesilmedi. Sultan Dördüncü Mustafa hat sanatı ile de uğraşmıştır. 1808 yılında Sultan II. Mahmud'un emriyle (isyan haberi ile) boğularak öldürülen Sultan Dördüncü Mustafa'nın, 1 kız çocuğu vardı. Kabri, İstanbul Eminönü'ndeki Sultan I. Abdülhamid Han'ın türbesinin yanındadır.

II. MAHMUD (1808 ile 1839 arası) 30. PADİŞAH

   Sultan IV. Mustafa'nın öldürülmesinden sonra yerine Sultan I. Abdülhamid'in oğlu, Sultan İkinci Mahmud geçmiştir. Sultan II. Mahmud 1785 tarihinde İstanbul'da doğup, annesinin adı Nakşidil Valide Sultan'dır. Kendisi zarif, beyaz sakallı, orta boylu ve geniş omuzludur. İyi bir tahsil gören Sultan İkinci Mahmut'un öğrenimi ile ilgili padişahlığı zamanında, bizzat Sultan III. Selim ilgilenmişti. Sabırlı, azimli, cesur, zeki ve bilgili insan olan Sultan II. Mahmut, Avrupa'daki yenileşme hareketlerini benimsemişti. Adalet işlerine önem veren Sultan İkinci Mahmut, yeni kanun ve tüzükler hazırlattı. Bu nedenle kendisine Adli ünvanı verilmiştir. Bilim, şiir ve edebiyatı seven Sultan, halkın arasında dolaşıp onların derdini dinlerdi. Sultan II. Mahmud'un amacı gerek uygarlık, gerekse de sosyal bakımdan Osmanlı'yı ileriye götürmekti. 1839 yılında yakalandığı verem hastalığından vefat eden Sultan İkinci Mahmut'un toplam 27 çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız Abdülmecid ve Abdülaziz'dir. Kabri, İstanbul Çemberlitaş Divan Yolu'ndaki, II. Mahmud türbesindedir.

ABDÜLMECİD (1839 ile 1861 arası) 31. PADİŞAH

   Sultan II. Mahmud'un vefat etmesinden sonra yerine geçen oğlu Sultan Abdülmecid 1823 yılında İstanbul'da doğup, annesi Bezm-i Âlem Valide Sultan'dır. Babasının istediği yönde eğitim ve terbiye gördüğü için, ıslahatçı düşüncelere sahipti, batıya hayranlık duyuyordu. 17 yaşında tahta oturan Sultan Abdülmecid, Avrupai yaşam şeklinin ülkede yaygınlaşmasını istedi. Saltanatının henüz başlarında ilan ettiği Hatt-ı Hümayunu nedeniyle Tanzimat Dönemi padişahı olarak anılıp yenilikçi, merhametli ve âdil bir padişah idi. Sultan II. Mahmut vefat etmeden önce Osmanlı Devleti'ne karşı ayaklanan Kavalalı Mehmed Ali Paşa, Osmanlı Kuvvetlerini Nizip'te yenilgiye uğratmış ve böylece Mısır sorunu ortaya çıkmıştı. Mısır Sorunu, Rus donanmasının Hünkâr İskelesi Antlaşmasına uyarak İstanbul'a gelmesiyle bir Avrupa sorunu haline geldi. Bunun üzerine bu sorunu çözmek için Rusya, Avusturya, Prusya ve İngiltere bir konferans düzenlediler (Mısır'ı destekleyen Fransa dışarıda bırakıldı). Konferans sonucunda 1840 yılında Londra Sözleşmesi imzalandı. Bu antlaşmaya göre Mısır Osmanlı Devleti'ne bağlı kalacak ama yönetimi Mehmed Ali Paşa ve oğullarına bırakılacaktı. Hünkâr İskelesi Antlaşmasının süresi bitince Londra'da tekrar bir konferans düzenlendi ve 1841 tarihinde Boğazlar Sözleşmesi imzalandı. Bu antlaşmaya göre de boğazlarda egemenlik hakkı Osmanlı'ya ait olacak ama barış döneminde hiç bir savaş gemisi boğazlardan geçmeyecekti. 1861 yılında yakalandığı verem hastalığından dolayı vefat eden Sultan Abdülmecid'in toplam 36 çocuğu vardır. Çocuklarından ismini en çok duyduklarımız V. Murad, II. Abdülhamid, Mehmed Reşad ve Mehmet Vahdeddin'dir. Kabri, İstanbul Yavuz Sultan Selim Camii'ndeki türbesindedir.

ABDÜLAZİZ (1861 ile 1876 arası) 32. PADİŞAH

   Sultan Abdülmecid'in vefat etmesinden sonra yerine Sultan II. Mahmud'un oğlu, Sultan Abdülaziz geçmiştir. Sultan Abdülmecid 1830 tarihinde İstanbul'da doğup, annesi Pertevniyal Valide Sultan'dır. Kendisi sert bakışlı, kumral tenli, güçlü, kuvvetli ve pehlivan yapılı idi. Müsrif bir padişah olarak tanınmasına rağmen, çok sade giyinirdi. Şehzadeliği sırasında rahat bir hayat sürdü. Ağabeyi Sultan Abdülmecid onun eğitimine dikkat etti. İyi derecede Fransızca konuşmakta olup, şiir ve müziğe de ilgisi vardı. Resim yapma kabiliyeti de olan Sultan Abdülaziz, Osmanlı donanmasına ısmarlayacağı gemilerin planını bizzat kendi çizmiştir. Yaptığı yatırım ve harcamalarla Devlet baya borçlanmıştır. Sultan Abdülaziz bir darbe ile tahttan indirilmiş olup, bir kaç gün sonra bileklerini keserek intihar ettiği veya bileklerini birileri keserek öldürüldüğü söylenmektedir. Sultan Abdülaziz'in toplam 14 çocuğu vardır. Kabri, İstanbul Çemberlitaş Divan Yolundaki, II. Mahmud türbesindedir.

V. MURAD (1876 ile 1876 arası) 33. PADİŞAH

   Sultan Abdülaziz'in tahttan indirilmesinden sonra yerine Sultan Abdülmecid'in oğlu, Sultan Beşinci Murad geçmiştir. Sultan V. Murad 1840 yılında İstanbul'da doğup, annesi Şevk-Efza Kadın Efendi'dir. Sultan Beşinci Murat iyi bir eğitim görüp, Fransızca öğrendi. Yabancı kültürlerin etkisinde kalan Sultan V. Murat edebiyata meraklı olup, piyano çalardı. Bir Avrupa gezisinde tanıştığı Gal Prensi (sonrasında İngiltere Kralı olan VII. Edward) ile yakın dostluk kurup, etkisinde kalarak mason olmuştur. Sultan V. Murad, müsrif ve ihtiras sahibi bir insandı. Tahtta sadece 93 gün kaldıktan sonra tahttan indirildi. 1904 yılında vefat eden Sultan V. Murad'ın toplam 4 çocuğu vardır. Kabri, İstanbul Yeni Camii'de bulunan annesinin türbesinin yanındadır.

II. ABDÜLHAMİD (1876 ile 1909 arası) 34. PADİŞAH

   Sultan V. Murad'ın tahttan indirilmesinden sonra yerine Sultan Abdülmecid'in oğlu Sultan İkinci Abdülhamid geçmiştir. Sultan II. Abdülhamid 1842 tarihinde İstanbul'da doğup, annesi Tir-i Müjgan Kadın Efendi'dir. Annesini küçük yaşta kaybettiği için öksüz büyüdü, onu üvey annesi Piristu Kadın yetiştirmiştir. Çocukluğunda bünyesi zayıf olduğu için çok sık hastalanırdı. Bu yüzden babasının Padişahlığı döneminde özel ilgi gördü, çok hoş görülü bir ortamda büyüdü. Kültür derslerinin yanında musiki dersleri alıp, piyano çalmayı öğrendi. Boş zamanları olduğunda ailesi ve çocukları ile vakit geçirirdi. Sultan İkinci Abdülhamit yıkılmakta olan Osmanlı İmparatorluğu'nu 33 sene ayakta tutmayı başarmış bir padişahtır. Cömert ve hayırsever bir padişah olan Sultan II. Abdülhamit, devlet için bazı harcamaları kendi şahsi hesabından yapmıştır. Sıradan bir vatandaş gibi hayatını süren II. Abdülhamid boş vakitlerini marangozhanede geçirir, çok harika ürünler yapıp, bunları sattırarak parasını fakirlere dağıttırırdı. Kendini öldürmek isteyenleri bağışlaması, dünya siyaset tarihinde nadir rastlanan bir durumdu. Sultan İkinci Abdülhamid kültüre çok önem verip, eğitim konusunda ise hizmet verecek bir çok mekan yaptırmıştır. Bunlardan bazıları: Güzel sanatlar akademisi, Ticaret ve Ziraat okulları, ilk ve orta dereceli okullar, dilsiz ve kör okulları, kız meslek okulları, vilayetlere liseler, kazalara ortaokullar ve köylere ilkokullardır. İstanbul'daki Dârülaceze'yi kendi şahsi parasıyla yaptırmıştır. Hamidiye suyunu borularla İstanbul'a getirtip, karayollarını Anadolu'ya kadar uzatmıştır. Sultan İkinci Abdülhamid Bağdat ve Medine'ye kadar, demiryolları döşetmiştir. Yaptığı onca hizmete rağmen 1909 yılındaki 31 Mart Vakası (isyanı, kalkışması, ayaklanması) ile tahttan indirilip, 3 yıl Selanik'te ev hapsinde tutulmuştur. Sonra İstanbul Beylerbeyi Sarayı'na getirtilmiştir. Sultan II. Abdülhamid tahttan indirilmeden önce Osmanlı'nın yaklaşık 7 milyon km2 toprağı vardı. 1918 yılında vefat eden Sultan II. Abdülhamid'in toplam 16 çocuğu vardır. Kabri, İstanbul Çemberlitaş Divan Yolundaki, II. Mahmud türbesindedir.

MEHMED REŞAD (1909 ile 1918 arası) 35. PADİŞAH

   Sultan II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesinden sonra yerine Sultan Abdülmecid'in oğlu, Sultan Mehmed Reşad geçmiştir. Sultan Mehmed Reşad 1844 yılında İstanbul'da doğup, annesi Gülcemal Kadın Efendi'dir. Çocukluğu babasının yanında geçip, eğitim ve öğrenimine önem verildi. Sultan Abdülaziz zamanında rahat bir şehzadelik yapmasına rağmen, ağabeyi Sultan II. Abdülhamid zamanında sarayda hapis hayatı yaşadı. Veliaht olduğu için devamlı kontrol altında idi. Boş vakitlerinde şiir ve kitaplar okurdu. İttihat ve Terakki Partisi'nin desteğiyle 65 yaşında tahta çıkan Sultan Mehmet Reşat, önceden devlet işleri ile hiç ilgilenmediği için padişahlığı sırasında yönetim kontrolünde değildi. Yönetim daha çok İttihat ve Terakki partisinin önde gelenlerinden olan Enver Paşa, Talat Paşa ve Cemal Paşa'nın elinde idi. Birinci Dünya Savaşı, Sultan Mehmed Reşad zamanında olmuştur. 1918 tarihinde vefat eden Sultan Mehmed Reşad'ın toplam 3 çocuğu vardır. Kabri, İstanbul Eyüpsultan ilçesindeki, Sultan Reşad Türbesindedir.

MEHMED VAHDEDDİN (1918 ile 1922 arası) 36. PADİŞAH

   Sultan Mehmed Reşad'ın vefat etmesinden sonra yerine Sultan Abdülmecid'in oğlu, Sultan Mehmed Vahdeddin geçmiştir. Sultan Mehmet Vahdettin 1861 tarihinde İstanbul'da doğup, annesi Gülistu Kadın Efendi'dir. Çocuk yaşlarında hem babasını, hem de annesini kaybetmişti. Yani hem yetim, hem de öksüz kalmıştı. Sultan Abdülaziz'in saltanatı sırasında Mehmet Vahdettin, çocuk olduğu için serbest yetişti. Eğitim ve öğrenimi ile hem padişah olmadan önce, hem de padişah olduktan sonra ağabeyi Sultan II. Abdülhamid Han ilgilenmiştir. Sultan Vahdettin okumayı çok severdi, özellikle fıkha ait eserleri çok okurdu. Kendisi zeki bir insandı, kitabeti ve imlâsı düzgündü, nazikti ve fikirlerini kolayca kağıda dökerdi. Az konuşur, daha çok dinlemeyi severdi. Birini dinlerken pür dikkat kesilirdi. Birinci Dünya Savaşı sırasında veliaht olarak Almanya'ya resmi bir gezi yapmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 1 Kasım 1922 tarihinde Saltanat kaldırıldı. 1926 yılında vefat eden Mehmed Vahdettin'in toplam 4 çocuğu vardır. Kabri, Suriye Şam'da bulunan Sultan Selim Camii'ndedir. 

Padişahların Görev Süreleri

Osman Gazi 27 yıl

Orhan Gazi 33 yıl

I. Murad 30 yıl

Yıldırım Bayezid 13 yıl

I. Mehmed 8 yıl

II. Murad 30 yıl

Fatih Sultan Mehmet 30 yıl

II. Bayezid 31 yıl

Yavuz Sultan Selim 8 yıl

Kanuni Sultan Süleyman 46 yıl

II. Selim 8 yıl

III. Murad 21 yıl

III. Mehmed 8 yıl

I. Ahmed 14 yıl

I. Mustafa 2 yıl (toplam 2 seferde)

Genç Osman 4 yıl

IV. Murad 17 yıl

İbrahim 8 yıl

IV. Mehmed 39 yıl

II. Süleyman 4 yıl

II. Ahmed 4 yıl

II. Mustafa 8 yıl

III. Ahmed 27 yıl

I. Mahmud 24 yıl

III. Osman 3 yıl

III. Mustafa 17 yıl

I. Abdülhamid 15 yıl

III. Selim 18 yıl

IV. Mustafa 1 yıl

II. Mahmud 31 yıl

Abdülmecid 22 yıl

Abdülaziz  15 yıl

V. Murad 1 yıl (sadece 3 ay)

II. Abdülhamid 33 yıl

Mehmed Reşat 9 yıl 

Mehmed Vahdettin 4 yıl

Kabri Bursa'da olan Padişahlar

Osman Gazi, Orhan Gazi, I. Murad, I. Bayezid, I. Mehmed, II. Murad

Kabri İstanbul'da olan Padişahlar

   Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezid, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim, III. Murad, III. Mehmed, I. Ahmed, I. Mustafa, Genç Osman, IV. Murad, İbrahim, IV. Mehmed, II. Süleyman, II. Ahmed, II. Mustafa, III. Ahmed, I. Mahmud, III. Osman, III. Mustafa, I. Abdülhamid, III. Selim, IV. Mustafa, II. Mahmud, Abdülmecid, Abdülaziz, V. Murad, II. Abdülhamid, Mehmed Reşad

Kabri Suriye'de olan Padişah

Mehmed Vahdettin

   Detaylarını hazırladığımız önemli bir bilgi yazımızın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bu yazımızda en dikkat çekici noktalardan biri, padişahların en başarılı olduğu dönemler, genelde en uzun süre padişahlıkta kaldığı dönemlerdir (farklı nedenlerle istisnalar olabilir). Buna göre tecrübe, başarı için büyük bir anahtar demektir. Yazımızı okuduktan sonra, herkese gönderip, onlarında bilgilerine ek bilgiler katmasına yardımcı olabilirsiniz. Başka yazılarımızda görüşmek üzere hepinize Saygı ve Selamlarımızı sunarız...




   Kaynaklar ve etiketler; www.sogutgovtr, wwwbilecikgovtr, wwwttkgovtr, wwwsehzadelergovtr, wwwpngwingcom, wwwgooglecom, wwwmebgovtr, Ottoman, Ottoman Empire, sırasıyla osmanlı padişahları, osmanlı padişahları sırasıyla, padişah sıralaması, osmanlı padişah sıralaması, osmanlı padişahları listesi sırayla, osmanlı padişahları sırası, sırasıyla 36 osmanlı padişahları, sırayla padişahlar, osmanlı padişahları listesi sırasıyla resimli, sırayla osmanlı padişahları, osmanlı padişahları sırayla, osmanlı padişahları sıralaması, 36 osmanlı padişahı sırasıyla, osmanlı padişah sırası, padişahların sıralaması, osmanlı hükümdarları, padişahlar sıralaması, osmanlı imparatorluğu padişahı, osmanlı taht sırası, osmanlı imparatorluğu padişahları, abdülhamid den sonra gelen padişahlar, sırasıyla 36 osmanlı padişahları resimli, osmanlı padişahları isimleri, osmanlı sultanları sıralaması, osmanlı sultanları siralamasi, osmanlı padişahlarının sıralaması, osmanlı padişahları fotoğrafları sırasıyla, padişah sıralamaları, osmanlı padişah listesi, osmanlı padişahları sırasıyla kim, bütün osmanlı padişahları, osmanlı padişahları siralamasi, padişahların sırası, osmanlı imparatorluğu padişah sıralaması, padişahların siralamasi, osmanlı padişahlarının sırası, bütün padişahlar, osmanli padisahlari, sultanların sıralaması, padisahlari siralamasi, 1. mehmetten sonra tahta kim geçti, osmanlı imparatorları, osmanlı sultan sıralaması, padisah sirasi, osmanlı devleti padişahları, osmanlı toplam padişah sayısı, osmanlı taht sıralaması, osmanlı son padişah sıralaması, osmanli padisahlari siralama, osmanlı padişahları kaç tane, osmanlı padişahları resimleri, osmanli siralamasi, osmanlı padişahların sıralaması, osmanlı padişah sıraları, osmanlının padişahları sırasıyla, padişahlık sırası, osmanlı sultanları sırasıyla, 36 padişah sırasıyla, tüm padişahlar, osmanlı padişahları dönemleri, osmanlı padişah dönemleri, osmanlı dönemi padişah sıralaması, osmanlı padişah sıralamaları, osmanlı kuruluş dönemi padişahları, osmanlı fetret devri nedeni, osmanlı'da fetret dönemi, osmanlı'da fetret devri, osmanlı'da fetret dönemi, osmanlı yükselme dönemi padişahları, osmanlı duraklama dönemi, osmanlı duraklama padişahları, osmanlı gerileme dönemi padişahları, osmanlı dağılma dönemi padişahları, osmanlı padişahları görev süresi, osmanlı padişahları kabirleri, padişah siralamasi

29 Aralık 2022 Perşembe

1999 sonrası Eyt veya Eyt2

   Aralık 2021 tarihinde emeklilikte yaşa takılanlar, kısa adıyla eyt ile ilgili bir dünya analiz yazısı yazmıştık. Bu yazımızda dünyada en erken emekliliğin hangi yaşlarda olduğundan bahsetmiştik. Yazımızı tekrar okumak için, bu linkimize bakabilirsiniz.

   28 Aralık 2022 tarihinde yapılan açıklamalara göre 8 Eylül 1999 öncesi işe girenler yaş şartı olmadan emekli olacak. Yani o günlerde işe giren bir erkek 43 yaşında emekliliği kazanacak. Avrupa'da emeklilik 64 yaşlar civarında iken, ülkemizde 43 yaşında emekli olmak çok farklı bir durum. Bu Devletimize de çok yük getirecektir, yaklaşık yıllık maliyeti 150-200 milyar TL arası.

   Bu yükün yanında bizlere ilginç gelen asıl durumu sizlere yazacağız. Eylül 1999'da işe giren bir erkek şu an 43 yaşında emekli olabilecek ama Ekim 1999'da işe giren bir erkek ise 60 yaşında emekli olacak, yani 1 ay fark ile 17 yıl sonra emeklilik. Bu kadar çok yaş farkı olmamalıydı, durum sizce de çok garip değil mi ? Bu durum sizin başınıza da gelebilirdi, yazıyı okurken böyle bir empati yaparak okumanızı tavsiye ederiz. 

Eyt2
Eyt Eyt2

   EYT NASIL OLABİLİRDİ?

   Bizlere göre kademeli olarak yaştan emekli olunmalıydı. Yani ne 60'ında emekli olacaktı, nede 43 yaşında. Ortasında bir karar (47-49-51-53 kademeli yaşlarda) olabilirdi, böylece herkese eşit davranılmış olunacaktı. 

   Veya kesintili emeklilik (Avrupa'da uygulanıyor) olabilirdi, bu yaştakilere. Yani erken emekli olmak isteyenler 5 yıl öncesinden başvurarak, maaşından % 18-20 oranlarında kesilerek, emekliliğe hak kazanabilirdi.

   Şu anki şekli ile bize göre eyt bitti ama eyt2 durumu başlayabilir. Yani 1999 sonrasında işe girenler, bizlerde eyt2 isteriz demeye başlayabilirler. Dolayısı ile eyt konusu en az 5 sene daha ülkemizin gündeminde olabilir.

   BASİT BİR ÖRNEK VERELİM

   Bir babanın 2 oğlu var, birisi 1999 girişli, birisi ise 2000 yıl girişli. Bunlardan 1999 olan 43 yaşında emekli olup, maaş alacak. Ama 2000 olan 60 yaşında emekli olup, maaş almaya başlayacak. Sizce bu kardeşler ne düşünür ?

   Biz bu yazıyı durumun ilginçliğini gördüğümüz için yazıyoruz. Bizim eyt beklentimiz yoktur. Sadece aradaki yaş farkı çok çok fazla, orta yol olması gerekirdi. Bunu gördüğümüz için bu yazıyı yazmaya karar verdik.

   Dolayısı ile yakında, 1999 sonrası için EYT İSTİYORUZ diyenler olursa, kimse şaşırmasın. İsterlerse de doğal olarak haklarıdır, bu kadar yaş farkı olmasından dolayı.

NOT: Birde Bağkur'lu olanların durumu var. Yani şu an 1999 öncesi sigortalı olanlar 5000 günde emekli olurken, bağkurlu olan bir erkek 9000 günde emekli oluyor. Buna da acil bir çözüm bulunmalıdır. Yoksa Bağkur'lu olanlar, sürelerinin son zamanlarında sigortalılığa geçer ve emekli olur.

   BU SAATTEN SONRA İHRACAT ÇOK ARTMALI

   Eğer bu saatten sonra ihracat çok artmazsa, ileride emekli maaşlarını ödemekte sorunlar çıkabilir. Bazı parti başkanları yabancılar ülkemize yatırım yapmasın gibi imalı sözler demişlerdi. Eğer onlar iktidara gelip yabancılarda yatırım yapmaz ve ihracat azalırsa, bu emekli maaşları nasıl ödenecek? Yoksa hemen IMF'den borç mu alacaklar? Eğer böyle bir durum olursa, o zaman çok sıkıntılar başlayabilir. Bu durumu hayal bile etmek istemiyoruz, bir dilim ekmeğe bile muhtaç bırakabilirler.

   BU SORUNUN CEVABINI MERAKLA BEKLİYORUZ

   Yazımızın sonuna gelirken şu soruyu sorup, cevabını seçim gecesi merakla takip edeceğiz. 

   SORUMUZ:

   5 yıldır eyt çıkmazsa, Reise oy yok diyenlerin hepsi seçimde Başkan Erdoğan'a oy verirse, (5 milyon oyumuz var diyorlardı) Sayın Erdoğan'ın en az % 60 oy alması gerekir. Bundan dolayı seçim gecesi bakalım, % 60 oy olacak mı? 

   Ülkemiz ve sizler için yazmaya devam edeceğiz, amacımız dünyadaki mazlumların güvendiği Türkiye'nin büyümesi için çalışmaktır. Bizlere onların yapacağı dualar yeter. Bu dileklerimizle herkese Saygı ve Selamlarımızı Sunarız...



   Kaynaklar ve etiketler; wwwtrcooltextcom (resim), BAĞ-KUR, bağ-kur, BAĞKUR, eyt2 nedir, kademeli emeklilik ne demek, 1999 sonrası emeklilik, 1999 sonrası kademeli emeklilik, 43 yaş emeklilik, eyt nasıl olabilir, emeklilikte yaşa takılanlar nedir

21 Aralık 2022 Çarşamba

Tarihimizdeki Değerli Bilim İnsanları

   Bu yazımızı hazırlarken hem heyecanlıyız, hem de mutluyuz. Çünkü tarihimizdeki değerli Türk bilim insanları ile Müslüman bilim insanlarından bahsedeceğiz. Zamanında bir çok icat ve projeleri bu bilim insanları bulmuştur ama ne yazık ki yabancılar, iyi algı operasyonları ile bizlere bunu unutturmuşlardır. Bazıları da çok önemli görevlerde bulunmuştur. Şimdi bizlere düşen görev, bugünün çocukları ve gençlerine (geleceğin büyükleri), bunları iyi şekilde anlatabilmektir.

   Bizler bu bilim insanları konusunu yaklaşık 1 yıldır yazmayı düşünüyorduk. Ama gerek gündemin yoğun olmasından dolayı diğer analiz yazılarımızın yazılması, gerek ülkemizi yabancılara resimlerle tanıtacak tarihi yerlerin yazılması, bu konuyu yazmamızı biraz geciktirdi. 

   Aslında bir yönde de iyi oldu. Çünkü Teknofest Yönetim Kuruluda buna benzer bir çalışmayı geçtiğimiz aylarda yaptı. Bizlerde onların yayınladığı bilim insanlarından bazılarını yazımızda kullanıp, diğer bilim insanları ile birlikte çok geniş bir yazı hazırladık. Böylece çocuklar ve gençler, tüm bilim insanlarına bir yerden daha kolay ulaşacaklar. Teknofest'in başlattığı ve bilime yaptığı hizmetler için, kendilerine ayrıca teşekkür ederiz.

   Değerli bilim insanlarımız zamanında sağlıkta, mimaride, teknolojide, fizikte, kimyada, matematikte büyük başarılara imza atmışlardır. Onların attığı imzaların neler olduğunu tekrar hatırlamak, çok iyi olacak İnşallah.

   Geleceğin büyükleri olacak çocuklar ve gençler, Hz. Mevlana'nın şu sözünü asla unutmayınız, hayatınızda rehberiniz olsun.

- ''Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini şaşırmayasın''

Şimdi tarihimizdeki değerli ''Bilim İnsanlarımızı'' en önemli detaylarıyla yazmaya başlayalım...

Bilim İnsanları
Bilim İnsanları

Ahi Evran kimdir: Anadolu'da büyük fedakâr ve cefakarlıklarla kurduğu ahilik teşkilatı ile sosyal, iktisadi ve siyasi hayatı etkilemiştir. Anadolu'nun vatan olmasında ve Osmanlı Devleti'nin kuruluşunda büyük rol oynamıştır. Kendisi tefsir, hadis, fıkıh, kelâm ve tıp alanında büyük âlim, tasavvuf yolunda yüksek makam sahibi bir velîdir. 1171 yılında doğup, 1261 yılında vefat etmiştir. 

Akşemseddin kimdir: Fatih Sultan Mehmet'in hocalarından olup, Hacı Bayram Veli'nin talebelerindendir. İstanbul'un manevi Fatihi olarak ta bilinir. Tıp ilminde de kendini yetiştirip, bulaşıcı hastalıklar üzerine çalıştı. Hastalıkların insandan insana geçtiğini söyleyerek, mikrobun tarifini o zamandan yapmıştır. Pasteur ise mikrobu yaklaşık 400 yıl sonra söylemiştir. 2. Murat'ın kazaskeri Çandarlıoğlu Süleyman Çelebi'yi ve Fatih Sultan Mehmet'in kızlarından birini tedavi ederek iyileştirmiştir. Fatih'in İstanbul'u fethederken, yanında yer aldı. 1390 yılında doğan Akşemseddin, 1459 yılında Göynük'te vefat etmiştir.

Ali Kuşçu kimdir: Astronom, matematikçi ve kelâm alimidir. Fatih külliyesi yıllarında güneş saati tasarlamış ve İstanbul'un enlem ve boylam derecesini belirlemiştir. Dünya'da Ay'ın haritasını ilk çıkaran kişi olması nedeni ile Ay'ın bir bölümüne ismi verilmiştir. Dünyanın yüz ölçümü ve meridyenini hesaplamıştır. Fatih Sultan Mehmet tarafından Ayasofya'ya müderris olarak tayin edildi. En bilinen eseri, Astronomi Risalesi'dir. 1403 yılında doğan Ali Kuşçu 1474 yılında vefat etmiştir.

Ammar Bin Ali El-Mavsili kimdir: İslam âleminin en büyük göz doktoru olarak bilinir. Dünyada bilinen ilk katarakt ameliyatını yapmış olup, batı dünyasında Canamusalı olarak bilinir. 950 yılında doğup, 1010 yılında vefat etmiştir. 

Barbaros Hayrettin Paşa kimdir: Gerçek adı Hızır Reis olup, abileri Oruç Reis ve İshâk Reis'tir. Abilerinin ölümünden sonra Yavuz Sultan Selim Hân adına para bastırıp, ona bağlılığını bildirdi. Yavuz Sultan Selim'de ona Hayreddin ismini verip, Osmanlı'da Kaptân-ı Deryâ (donanma komutanı) makamını oluşturdu. Muharebe başarılarının yanında, tersanelerin gelişmesi içinde çalıştı. Oruç Reis için kullanılan Barba Rossa ismi, Hızır Reis içinde batıda kullanıldı. Haçlılara karşı 1538 yılında Preveze Deniz Zaferi'ni kazanmıştır. 1478 yılında doğup, 1546 yılında vefat etmiş olup, türbesi İstanbul Beşiktaş'tadır.

Bettâni kimdir: Güneş yılını 365 gün, 5 saat, 46 dakika ve 24 saniye olarak ölçmüştür. Ekinoksların devinme hareketlerinin değerlerini ve ekliptik (dünyanın yörüngesinden geçtiği varsayılan düzlem) eğilimlerini çok yakın bir oran bularak hesaplamıştır. En önemli eseri Kitâbü'z-Zic, Avrupa astronomisinde büyük bir etki bırakmış ve 3 kez Latince'ye çevrilmiştir. Ay'daki Albategnius Krateri'nin adı, onun ismine ithafen verilmiştir. 858 yılında doğduğu söylenen Battani'nin, 929 tarihinde vefat ettiği söylenmektedir.

Beyruni kimdir: Matematik, gökbilim, coğrafya, tarih ve doğa bilimleri alanındaki çalışmalarla tanınmaktadır. Farklı dallarda 100'den fazla kitap yazmıştır. Ayrıca fizik, jeoloji, tıp, eczacılık ve botanikle de ilgilendi. Olayların deney ve tecrübelerle ispat edilmesi gerektiğini öne sürmüştür. 973 yılında doğan Beyruni, 1048 yılında vefat etmiştir. 

Birûni kimdir: Matematik, doğa bilimleri, astronomi, coğrafya ve tarih alanındaki çalışmaları ile tanınmaktadır. Eserlerinin sayısı 190 civarındadır. Güneş'in hareketlerinden, mevsimlerin ne zaman başladığını belirledi. Dünya'nın çapını, bugünkü değere çok yakın olarak bulup jeodezi biliminin (yeryüzünün ölçümleri ile ilgilenen bilim dalı) kurucusudur. Biruni'nin geliştirdiği mekanik usturlap günümüze kadar ulaşmıştır. Newton ve Galileo gibi bilim insanlarına ilham kaynağı olmuştur. Galileo'dan 6 asır önce Dünya'nın döndüğünü söylemiştir. 973 yılında doğan Birûni, 1049 yılında vefat etmiştir.

Câbir bin Hayyân kimdir: Modern kimyanın kurucusu kabul edilmektedir. Ayrıca eczacı, hekim, gökbilimci, matematikçi, astronom ve filozoftur. Cabir bin Hayyan eski kimyanın temel amaçlarına ulaşmayı, birincil hedef olarak belirlemiştir. Bunun için 4 unsur (toprak, su, hava, ateş) 4 nitelik (kuru, ıslak, soğuk, sıcak) denge ve civa-kükürt kuramından oluşan kuramsal bir çerçeve geliştirmiştir. Hayyan atom bombasının üretilmesinden bin yıl önce atomun parçalanabileceğini ve sonucunda büyük bir güç meydana gelebileceğini ilk söyleyen bilim insanıdır. 721 yılında doğup, 815 yılında vefat etmiştir. 

Ebü'l Vefâ kimdir: İyi bir matematikçi ve astronomdur. Mühendis lakabı ile tanınır. Yıldızların eğilimlerinin kesin ve doğru bir şekilde ölçülebilmesi için bir duvar oktantı (yıldızlarla ilgili ölçümleri gözlemlemeye yarayan aygıt) geliştirdi. Trigonometri teoremlerinin ilk ispatlarını vermiş ve trigonometri ilminin kurucusu olmuştur. Ay üzerindeki bir kratere ona itfahen, Abul Wafa ismi verilmiştir. 940 yılında doğan Ebü'l Vefa, 998 yılında vefat etmiştir. 

El-Cezeri kimdir: Dünya bilim tarihinde bugünkü sibernetik (karmaşık sistemlerin denetlenmesi ve yönetilmesi) ve robot biliminde çalışmalar yapan, ilk bilim insanıdır. İsmini yaşadığı şehir olan Cizre'den almış olup fizikçi, robot ve matris ustası bir bilim insanıdır. 1136 yılında doğan Cezeri, 1206 yılında Cizre'de vefat etmiştir. 

El-Hârezmi (Hârizmi) kimdir: Cebir ve algoritmayı keşfeden, sıfır rakamını ilk olarak açıklayan çok önemli matematikçidir. Birinci ve ikinci dereceden denklemleri analitik metotlarla çözme yolları bulmuştur. Cebrin kurucusu sayılmakta olup, astronomi ve coğrafya alanlarında da çalışmaları vardır. 780 ile 850 yılları arasında yaşamıştır.

Evliya Çelebi kimdir: Türk ve Dünya tarihinin en büyük gezgini ve seyahat kitabının yazarıdır. Evliya Çelebi'nin ailesi zengin olup, hiç evlenmemiştir. 51 yıl gezip, gördüklerini (nerelere gitti, kimlerle görüştü, neler yaptı) seyahatnameye yazmıştır. Toplam 10 cilt, özgün metni 4.000 sayfa tutan seyahatnamesi bugün Topkapı Sarayı'ndadır. 1610 yılında doğan Evliya Çelebi'nin 1685 yılından sonra öldüğü tahmin edilmektedir.

Fârâbi kimdir: Dünyaya felsefede yaptığı çalışmalar ile nam salmış ünlü Türk filozofudur. Arapça, Yunanca ve Farsça bilmektedir. Yunan düşünürlerini yorumlayıp, bunların görüşlerine kendi görüşlerini de kattı, özellikle Aristoteles'i (Aristo) inceledi. Sesin fiziki yönden ilk mantıklı izahını açıkladı. 870 yılında doğan Farabi, 950 yılında vefat etmiştir.

Fergâni kimdir: Güneşin kendine özgü hareketi olduğunu ilk keşfeden Türk ve Müslüman astronomdur. Ekliptik (tutulma) meyli ilk kez saptayan büyük astronomi (gök bilimi) ve matematik bilgini Fergâni'yi İslam dünyasından çok Batı dünyasında üne kavuşturan eseri ''Cevâmi'u ilmi'n-nücum'' ve ''Usûlü'l-harekâti's-semâviyye'' adlı çalışmasıdır. Bu eserin yazma nüshaları Oxford, Paris, Kahire ve Amerika'da Pirinceton Üniversitesi kütüphanelerinde mevcuttur. Kısaca Fergâni deyince aklımıza uzay gelir. Fergâni'nin ismi Ay'da ise bir kratere verilmiştir. Doğum tarihi tam bilinmemekte olup, 861 yıl civarında vefat etmiştir.

Hacı Bayrâm-ı Velî kimdir: Büyük Türk mutasavvıf ve şairdir. Ömrü boyunca İslamiyet'in yayılması için çalışmıştır. Bilim ve tasavvufu birleştirip, herkese toprağa bağlı çalışma tavsiyesinde bulunmuştur. Böylece göçerlerin, yerleşik hayata geçmesini sağlamıştır. Tekkesinde sürekli kazanlar kaynatmıştır. Hacı Bayram-ı Veli Camisinin alt katında Çilehane (40 gün bir odaya çekilip Allah'ı düşünmek, ibadet etmek, isimlerini anmak) vardır. 1352 yılında doğup, 1430 yılında vefat etmiştir.

Hezârfen Ahmed Çelebi kimdir: Dünyada ilk kez uçmayı başaran Türk bilginidir. Bir sabah Galata Kulesi'nden kendisini boşluğa bırakarak, kanatlarını hareket ettirerek boğazı aşmış ve Üsküdar semtine inmiştir. Bunun gören 4. Murad şüpheye düşerek, bu bilgi ve becerikli insanı Cezayir'e sürgün etmiştir.

Hoca Ahmet Yesevi kimdir: Türklerin manevi hayatına yüzyıllardır hükmeden, Türk halk sûfilik geleneğinin kurucusudur. Türk diliyle yazdığı hikmetleriyle dilimizin gelişmesi ve zenginleşmesine büyük katkısı olan Pir-i Türkistan büyük Veli, öncü şairdir. 1093 yılında doğduğu ve 1166 yılında vefat ettiği söylenmektedir.

İbn Cessar kimdir: Dünyada cüzzam hastalığını keşfederek tedavisini geliştiren ünlü Müslüman bilim insanı, İbn Cessar bilgindir. 920 yılında doğup, 1005 yılında vefat etmiştir.

İbn Haldun kimdir: Modern historiyografinin (tarih yazımı), sosyolojinin ve iktisadın öncülerindendir. Coğrafya bilimini yakından ilgilendiren çevresel determinizm (belirlenimcilik), yedi iklim bölgesi, yerleşme ve iktisat gibi konularda önemli tespitlerde bulunmuştur. Tarih, iktisat, sosyoloji ve siyaset gibi bir çok sosyal bilim için temel teşkil eden, görüşleri içinde barındıran, Mukaddime kitabını yazmıştır. 1332 yılında doğan İbn Haldun, 1406 yılında vefat etmiştir.

İbn-i Heysem kimdir: Matematikçi, astronom ve İslam'ın Altın Çağının önemli fizikçilerinden biri olup modern optiğin kurucusu olarak bilinir. Işığın bir nesneden yansıdığı, sonra gözlere geldiğini ve böylece görüntünün gerçekleştiğini ilk açıklayan kişidir. Bu alanda en bilinen çalışması ise karanlık oda deneyidir, böylece tarihte ilk ''camera obscura'' yani karanlık oda adı verilen fotoğraf makinelerinin temel çalışma prensibini oluşturan sistem oluşmuştur. 965 yılında doğan İbn-i Heysem, 1039 yılında vefat etti.

İbn Rüşd kimdir: Doktor, felsefeci, matematikçi, tıpçı ve fıkıhçıdır. Aristo'yu Avrupa'ya yeniden tanıtmıştır. İslam felsefesinde meşşailik Aristocu akımdır, bu akımın öncüsü ve temsilcisi İbn Rüşd bilgindir. 1126 yılında doğup, 1198 yılında vefat etmiştir. 

İbn-i Sina kimdir: Hekimlik yönünden batıda, Büyük Üstat olarak görülüp, Avicenna olarak bilinir. Sadece tıp alanında değil; matematik, fizik, kimya, felsefe, jeoloji, müzik, astronomi gibi alanlarda da kendini kanıtlamıştır. 19 yaşında doktor olmuştur. ''El-Kanun fi't-Tıb'' adlı eseri 17. yüzyılın ortalarına kadar Avrupa üniversitelerinde tıp biliminin temel eseri olarak okutulmuştur. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp olarak ele alınan hacamat tedavisi, kupa tedavisi ve akupunktur onun eserlerinden ele alınarak günümüzde de uygulanmaktadır. Mikroskobun icadından yüzyıllar önce pek çok hastalığın oluşumunda mikropların rol oynadığını keşfetmiştir, ayrıca kanseri tanımlamıştır. 980 yılında doğan İbn-i Sina, 1037 yılında vefat etmiştir.

İbnü'n Nefis kimdir: Tıp eğitimini tamamladıktan sonra tarihteki ikinci İbni Sina olarak bilinir. Tıp tarihindeki en büyük başarısı küçük kan dolaşımını bulmasıdır. İyi bir cerrahta olup, kitabında ameliyat tekniği üzerine bilgiler vermiştir. Ayrıca ameliyat sonrası hastanın, cerrahın ve hasta bakıcının nelere dikkat etmesi gerektiğine de kitabında yer vermiştir. 1210 yılında doğup, 1288 yılında vefat etmiştir.

Kadızâde-i Rûmî kimdir: Osmanlı ilim muhitinde yetişen, gerçek anlamda ilk özgün astronom ve matematikçidir. Fizik kurallarını astronomiye uygulamıştır. 1364 yılında doğup, 1436 yılında vefat etmiştir.

Kâtip Çelebi, (Kâtib) kimdir: Hayatı boyunca coğrafyadan tarihe, tıptan tasavvufa farklı alanlarda çok sayıda eser kaleme almıştır. Eserlerinin birçoğu  yabancı dillere de çevrilmiş olup günümüz coğrafya biliminin temelini atmıştır. Cihannümâ eseri, Türk coğrafyası tarihinde yeni bir çağ açmış olup eserde, genel coğrafi bilgilere ve belirli ülkelerin coğrafi özelliklerine yer verilmiştir. Cihannüma adlı eseri iki defa yazmıştır. Osmanlı Devleti'nin denizcilik tarihini anlatan ''Tuhfetü'l-Kibar Fi Esfari'l-Bihar'ı'' yazmıştır. Ayrıca Osmanlı tarihini anlatan ''Türkçe Fezleke'' adlı eseri de yazmıştır. 1608 yılında doğan Kâtip Çelebi, 1658 yılında vefat etmiştir. 

Kâşgarlı Mahmud kimdir: Türklük biliminin (Türkoloji) kurucusu olan Kaşgarlı Mahmud, Türk dili tarihinin yeniden yazılmasını sağlayan ve Türkçenin karanlıktaki pek çok konusunu aydınlatan Dîvânu Lugâti't-Türk'ü bizlere kazandırmıştır. 1008 yıllarında doğduğu varsayılıp, 1105 yılında vefat ettiği belirtilmiştir.

Lagâri Hasan Çelebi kimdir: İçinde barut dolu haznesi bulunan bir hava roketi ile ilk dikey uçuşu yapmıştır, bir bakıma bugünkü füzelerin kâşifidir. Sultan 4. Murad zamanında yaşamış olup (17. yüzyıl), başlarda Sultan tarafından desteklenmiştir. Ama daha sonra bazı bilginlerin baskısı ile yargılanıp, Kırım'a sürgüne gönderilmiştir.

Mimar Sinan kimdir: Osmanlı Padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman, 2. Selim ve 3. Murad zamanlarında baş mimar olarak görev yapan, ününü yaptığı eserlerle (gemi, köprü, camii, müze, han, kale..vs..)  dünyaya duyuran büyük mimardır. Toplamda 375 adet eser yapan Mimar Sinan, 1490 yılında doğup 1588 yılında vefat etmiştir. Mimar Sinan'ın tüm eserleri ile ilgili, ileride başka bir yazı yazacağız.

Mirim Çelebi kimdir: Osmanlı zamanında Kadızâde-i Rûmi ve Ali Kuşçu'dan sonra yetişen en önemli matematikçi ve astronomlardan biridir. 2. Beyazıt'a matematik ve astronom dersleri de vermiştir. Optik alanında eserde yazmıştır. 1450 yılında doğup, 1525 yılında vefat etmiştir. 

Mollâ Fenârî kimdir: Osmanlı Devleti'nin kuruluş döneminde yaşamış bir âlim, müderris ve devlet adamıdır. Tasavvufi düşüncelerinin şekillenmesinde İbnü'l Arabi'nin tesiri vardır. 1350 yılında doğan Molla Fenari, 1431 yılında vefat etmiştir. 

Muhyiddin İbn'ül Arabî kimdir: Ünlü İslam düşünürü ve mutasavvıf'tır. Osmanlı Devleti'nin ismi henüz ortada bile yokken, onun geleceğini müjdelemiştir. 1165 yılında doğan İbnül Arabi, 1240 yılında vefat etmiştir. 

Piri Reis kimdir: Türk denizci ve kartograftır (haritacı). Denizcilerin elinden düşürmediği, Ege ve Akdeniz kıyılarını tasvir eden rehber kitap, Kitâb-ı Bahriye'yi yazmıştır. 1513 yılında çizdiği, Amerika'nın doğu kıyılarını da gösteren, Dünya haritaları ile tanınmıştır. Amcası Kemal Reis olup, Piri Reis'in iki tane dünya haritası vardır. 1465-1470 yılları arasında doğduğu bilinen Piri Reis, bir görev esnasındaki davranışından dolayı Kanuni Sultan Süleyman'a şikayet edilip, 1554 yılında idam edilmiştir.

Râzi kimdir: Simyacı, kimyager, hekim ve ayrıca filozoftur. Tıp alanında yazdığı Hâvî adlı ansiklopedi, 17. asıra kadar alanında en önemli başvuru kaynağı olarak kullanılmıştır. Gliserin, soda, sirke asidi, alkol, kükürt asit, nitrik asit, ve gaz yağı gibi kimyasal maddeleri bulmuş olması nedeniyle kimyayı teoriden pratiğe geçirdiği için bu ilmin kurucularından kabul edilmiştir. Râzi 865 yılında doğup, 925 yılında vefat etmiştir. 

Seydi Ali Reis kimdir: Osmanlı Devleti'nin büyük okyanuslara açılma rüyasını gerçekleştirmek için görevlendirilen denizci ve amiraldir. Barbaros Hayreddin Paşa'nın emrinde bir çok sefere çıkmıştır. Ayrıca coğrafya, deniz astronomisi ve matematik bilginidir. Son zamanlarında şiirlerde (divan) yazmıştır, yani şairdir. 1498 yılında doğup, 1562 yılında vefat etmiştir. 

Şeyh Edebalî kimdir: Büyük bir mutasavvıf (kendisini Allah'ın yoluna ve hizmetlerine adayan) olmasının yanında Osmanlı'nın ilk kadısı ve müftüsüdür. İkincisi ise Dursun Fakıh'tır.  Selçukluların Şeyh'ül İslam'ı Şeyh Sadrettin Konevi ve Mevlana Celaleddini Rumi'nin çağdaşıdır. Osman Gazi ile Bilecik'te tanışmıştır. Osman Gazi mübarek günlerde Edebâli'nin zaviyesine giderek, dini ve idari konularda görüşlerini almaktaydı. Osman Gazi'nin gördüğü bir rüya üzerine Edebâli Osman Bey'e, soyuna hükümranlık verildiğini söylemiştir. Çok sayıda talebe yetiştiren Edebâli, 1206 yılında doğup 1326 yılında vefat etmiştir. 

Takiyüddin kimdir: Matematikte sinüs, kosinüs, tanjant ve kotanjantın tariflerini yaparak cetvellerini hazırlamıştır. Ondalık kesirleri kullanarak, bunlarla dört işlemin nasıl yapılacağını örnekleri ile gösterdi. Cebir ile de ilgilenip ikinci derece denklemlerin çözümünde aritmetiksel yolu izlemiştir. Dönemin en büyük astronomlarından olup, rasathane kurmuştur. Takiyüddin'in rasathânesi bombalanmıştır, şimdi Amerika Washington'da bir müzede sergilenmektedir! 1526 yılında doğan Takiyüddin, 1585 yılında vefat etmiştir.

Uluğ Bey kimdir: Türk matematikçi, astronom ve devlet adamıdır. Semerkant'ta bir rasathane yaptırmıştır. Onun zamanında yeni astronomik aletler yapılmış olup, eski aletler geliştirilmiştir. Gökyüzünün haritasını yapmayı başarmıştır, ayrıca dönemin en kapsamlı yıldız kataloğunu yazmıştır. Uluğ Bey 1394 yılında doğmuş olup, 1449 yılında öldürülmüştür.

Yunus Emre kimdir: Anadolu'da Türkçe şiirin öncüsü kabul edilen, tasavvuf ve halk şairidir. Bir şiirinde ''Söz ola götüre başı, söz ola bitire savaşı'' demiştir. 1238 yılında doğduğu ve 1321 yılında vefat ettiği zannedilmektedir. 

Yûsuf Hâs Hâcib kimdir: Müslüman Türklerin edebiyatının bilinen ilk şairi ve mütefekkiridir. Günümüze ulaşan tek eseri, hem Türk dili ve edebiyatı hem de Türk kültürü için çok önemli bir yere sahip olan, Türk siyâsetnamesi konumundaki Kutadgu Bilig (devlet olma)'dir. 1018 yılında doğduğu, 1077 yılında öldüğü zannedilmektedir.

Zekeriyya El-Kazvini kimdir: Coğrafya alanında önemli çalışmalar yapmış bir bilim insanıdır. Dünya'nın ekvator ile 2 yarım küreye ayrıldığını ortaya koyup bunların iklim özellikleri hakkında bilgiler ortaya koymuştur. Dünyayı 7 bölgeye ayırıp bunların coğrafi dağılımlarını, saat farklarını ve enlem ile boylam açısından konumlarını açıklamıştır. 1202 yılında doğup 1283 yılında vefat etmiştir.

Türk
Bilim İnsanları

İLAVE NOTLAR;

- Andromeda Gökadası'nı ilk kez gözlemleyen kişi, El-Sufi'dir

- Genç doktor olarak tıp dilini Türkçeleştirmeye yönelik çalışmalar yapan Kırımlı Aziz Bey, Türk Kızılay'ın amblemini (kırmızı ay) dünyaya kabul ettiren kişidir (hac sembolü müslümanlara yakışmaz diyerek).

- Avrupa'ya matematiği öğreten, Ebu Kamil Şü'ca bilgindir

- Günümüzden 9 asır önce ilk torna tezgahını, İbn Karaka yapmıştır

- Dünyada gel-git (gelgit) olayını ilk bulan, Ebû Ma'şer bilgindir

- Hastalıklardan vebanın bulaşıcı olduğunu, ilmi bir şekilde ispat etmeyi başaran, İbnü'l Hatib bilgindir (İbn Hatip).

- İlk astronomi cetvelini düzenleyen, Zerkâle bilgindir (Zerkâli)

- Avrupalılardan önce verem mikrobunu bulan Abbas Vesim Efendi (Kambur Vesim) bilgindir

- 1456 yılında çizdiği Akdeniz haritasında (bugünkü ölçülere uygun)  karaların ve denizlerin sınırlarını belirleyen, Mürsiyeli İbrahim bilgindir.

- Dünyanın gerçeğe yakın ilk haritasını çizen (1150 yıl civarı), İdrîsî âlimdir

İslâm matematikçisi ve cebir ilminin kurucularından biri kabul edilen, İbn Türk bilgindir. 

   Tarihimizdeki Müslüman Bilim İnsanlarından akla hemen gelecekleri sizler için hazırladık. Allah C.C. onlardan razı olsun, zamanında yaptıklarından dolayı. Zamanında doğal bitkilerden yapılan ilaçlar, günümüzde kimyasallara döndü. Bu kimyasal ilaçlar, bazen hastalara yan etkiler yapabiliyor. O yüzden önceki bilim insanlarımızın yaptığı şifa ilaçları, günümüzdeki ilaçları düşünerek ortak bir üretimle tekrardan yapabiliriz. Böylece İbn-i Sina gibi dünyaya tekrardan yön verebiliriz.

   Her konuda önceki bilim insanlarımızın bıraktığı meşaleyi şimdiki gençler daha ileriye götürecek İnşallah. Tüm gençlere şimdiden başarılar diler, başka bir yazımızda daha görüşmek üzere herkese Saygılar sunarız...



   Kaynaklar ve etiketler; Teknofest, wwwgooglecom, wwwcizregovtr, wwwtubitakgovtr, wwwktbgovtr, Selçuk Bayraktar seminerinden notlar, wwwgoynukkaymakamligigovtr, bilim insanı, bilim insanları, wwwedirnegovtr, İbn Arabi, wwwmgmgovtr, wwwttkgovtr, wwwtdkgovtr, wwwkulturportaligovtr, wwwislamansiklopedisiorgtr okuma notları,İdrisi, wwwkirsehirgovtr, wwwbilecikktbgovtr, İbni Sina, BİLİM İNSANLARI, en önemli bilim insanları, en onemli bilim insanlari, matematiğe katkısı olan bilim adamları, matematiğe katkısı olan bilim insanları, harizmi kimdir, hacı bayram veli kimdir, hezarfen ahmet çelebi kimdir, ibn heysem kimdir, ibni sina kimdir, kadızade rumi kimdir, katib çelebi kimdir, katip çelebi kimdir, mimar sinan eserleri, mimar sinan toplam eserleri, ibn arabi kimdir, el sufi kimdir, kırımlı aziz bey kimdir, ebu kamil şüca kimdir, ibn karaka kimdir, ebu maşer kimdir, ibn hatib kimdir, ibn hatip kimdir, zerkale kimdir, zerkali kimdir, abbas vesim efendi kimdir, mürsiyeli ibrahim kimdir, idrisi kimdir, ibn türk kimdir, el kazvini kimdir, ibn nefs kimdir, ebul vefa kimdir, el cezeri kimdir, el harezmi kimdir, el harizmi kimdir, ibni haldun kimdir, ibni heysem kimdir, ibnü'l arabi kimdir, tarihteki bilim insanları kimdir, türk bilim adamları, türk bilim insanı, osmanlı'da bilim adamları kimlerdir, müslüman bilim adamları, müslüman bilim insanları, tarihte bilim adamları, tarihte bilim insanları 

Öne Çıkan Yayın

Türk Savunma Sanayii Ürünleri 2