Matematikten Hiç Korkulur mu ?

   Hepimiz çocukken farklı dersler gördük. Bu dersleri görürken bazen kendi kendimize, ne  işimize yarayacak bunlar diye çok sormuşuzdur. Zaman ilerleyince bu derslerin bize ne kadar çok faydası olduğunu yaşayarak görünce, iyi ki zamanında öğrenmişiz diyoruz. Çünkü hayat bu derslerin toplamından oluşmaktadır

   Bu derslerin içinde öyle bir ders var ki, nerdeyse hayatımızın yarısı onunla geçiyor. Bir işyerinde çalışırken ay sonu alacağımız para bu derse bağlı, bakkaldan bir şeyler alınca ödeyeceğimiz para bu derse bağlı, okulda sınavlar olunca ortalamamız kaç olacak bu derse bağlı, bir ev alırken ödenecek para bu derse bağlı, beğendiğimiz bir araba alırken vereceğimiz para bu derse bağlı, bir inşaat yaparken ne kadar beton ve demir gideceğini hesaplamak bu derse bağlı, bir yerden bir yere giderken kaç kilometre yol gideceğimizi hesaplamak bu derse bağlı, hastaneye gittiğimizde doktorların verdiği reçetedeki ilaçların nasıl yenileceği bu derse bağlı, bir pilotun uçarken yükseleceği hızı hesaplamak buna bağlı...vs... Sizde hayatımıza bakınca bu dersin hangisi olduğunu kolayca anlamışınızdır. Evet bildiniz, Matematik

   Kimilerinin öğrenci iken çok sevdiği, kimilerinin zor diye fazla sevmediği derstir Matematik. Öğrenciler okul bitince matematikten kurtulacaklarını zannederler. Halbuki matematik doğumdan ölümümüze kadar hep bizimle birlikte olacaktır.

   Doğarken sarılan kundağın kaç metre olacağı, büyürken giyeceğimiz elbiselerin boyunun ne kadar olacağı, öldüğümüzde defin için kaç metre kefenlik kumaş lazım olacağı hep Matematiksel hesaplarla olur.

   Peki bazılarımızın korktuğu Matematik gerçekten çok mu zor ? Bir kaç örnek yapalım

1+1 = 2
2*2  = 4
4/4  = 1
1-1  = 0

   Örneklere bakınca hiçte zor gelmiyor. Bu işlemler matematiğin temelini oluşturmaktadır. O zaman sorulması gereken soru şu olmalı. Temeli bu kadar basit olan matematiği biz niçin sevmiyoruz veya zorlanıyoruz ?

   Bize göre bunun en iyi cevabı şu olmalı. ''Eğer temel matematiği iyi öğrenirsek, sonra üstüne gelen diğer konuları da iyi öğreniriz''. Yani matematik bir inşaat yapmaya benzer. Temel ne kadar sağlam olursa, üstüne gelen katlarda o kadar sağlam olur. Her katta yapılan işlemler bitince binada bitmiş olur ve bizde Matematiği çok iyice öğrenmiş oluruz.

   Şunu unutmayalım matematik gerçekten çok kolaydır, yeter ki temeli iyi öğrenelim, sonra her aşamayı iyi analiz ederek öğrenelim. Sonuçta baktığımızda hepimiz birer matematik dehası olmuş oluruz.

   Kısaca Hayat 1 ile başlar 0 ile biter, ileride herkesin birer Matematik dehası olması dileklerimizle...

Matematik Kolay

   Kaynaklar ve etiketler; Matematik dehası, Kolay matematik, Zor matematik 

Renklerin Anlamları

   Renklerin dili olsa da konuşsa ne güzel olur değil mi ? Renkler insanların ruh halini en iyi anlatan, dış görünüş halidir bizce. Çünkü insanlar ne kadar mutlu olurlarsa giydikleri elbiselerin renkleri o kadar canlı olur, tam tersinde ise insanlar karalara bağlamış gibi, renkler giyerler. O zaman şimdi renklerin anlamlarından bahsedelim, ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılmış olur.

  BEYAZ RENK ; 

  Bu renk o kadar çok durumu temsil eder ki, kendi gibi ak olur her şey. Durumlar şöyledir;
- Saflık
- Temizlik
- Masumiyet
- Asalet
- Soğukkanlılık
- İstikrar
- Huzur
- Güven
- Hüzün
- Aydınlık
- İyi Düşünmek

   Çok durumu anlattığı için bu renk, çoğu yerde kullanılır. Gelinlikler, sağlıkçıların elbisesi ve ilaç kutuları bu renktir. Genç görünmek isteyenler bu renk elbiseler giyerler, evinin ferah olmasını isteyenler bu renkte boyatırlar. Kısaca hayata bakışınız geniş ise, beyaz renk en büyük tercihiniz olmalı.

  GRİ RENK ;  

   Bu renk orta bir renk olduğu için, kül gibi durağandır, şunları anlatır ; 
- Alçakgönüllülük
- Ciddiyet
- Hareketsizlik
- Kuralcılık
- Tutucu
- Karamsarlık, içe kapanıklık
- Uzlaştırıcı
- Denge unsuru

   Bu renk genelde diplomatik ortamlarda kullanılır. Bu ortamlar genelde stresli olduğu için, bu renk elbiseler de giyildiği zaman, sonuç bunaltıcı bir ortam oluşturabilir.

  TURUNCU RENK ; 

  Bu renk canlılığı seven insanlar için biçilmiş bir kaftan gibi olup, şunları anlatır ;
- Mutluluk
- Heyecan
- Dinamik
- İç açıcı
- Çarpıcı
- Dikkat çekici
- Gösteriş, şatafat
- Üstün gelme
- Cesaret
- Güven
- Canlılık

   Bu renk genelde ortama canlılık ve neşe verir. Bu yüzden yemek, oturma ve çocuk odalarında tercih edilmektedir.

  PEMBE RENK; 

  Bu renk insana sakinlik verir, anlattıkları ise şöyledir ;
- Mutluluk
- Neşe
- Sevimlilik
- Sakinleştirici
- Vücudu rahatlatır
- Duygusal
- Sorumluluk bilinci
- Çekingen
- Hayal

    Bu rengi genelde kız çocukları çok sever, kız çocukları odalarını bu renk isterler. Bayanların giysiler de en çok tercih ettiği renklerden biridir pembe.

Renklerin Anlamları

  SARI RENK ; 

  Bu renk insana hem neşe de verebilir, hem hüzün de. Anlatımları ise şöyledir ;
- Üretim
- Verimlilik
- Neşe
- Sevinç
- Coşku
- İlham
- Bilgi
- Bilgelik
- Hüzün
- Geçicilik
- Zihin
- Dikkat
- Cesaret
- Kıskançlık

   Bu rengi çevremizde en fazla taksiler de ve metro gibi yerlerde ikaz çizgilerinde görmekteyiz, dikkatten dolayı. Yönetici insanların çok sevdiği renklerden biridir, özellikle son 2 maddeyi bir arada bulunduran yöneticiler, çok sever bu rengi.

   KAHVERENGİ ; 

   Toprağın rengi olan kahverengi, doğallığı simgeler en başta. Diğer detayları şöyledir ;
- Doğallık
- Sadelik
- Metanet
- Dostluk
- Dayanıklılık
- Ciddiyet
- Rahatlık
- Sosyal denge
- Resmiyetten uzak
- Duygusal
- Güvende olmak isterler
- Sakinlik
- Yalnızlığı sevmezler
- Hızlandırıcı etkisi verir
- Yardımseverlik
- Sağlam iş

   Topraktan geldik ve sonunda toprağa gidecek olan bizlerin belki de hayatı en iyi bize anlatan rengi bu olsa gerek. Detaylar bize hayatın özeti gibi olmuş. Hayatta ne kadar rahat ve sakin olursak, (stressiz) hayat o kadar kolay geçer bizlere. Örnek; zemin parkelerinde bu renk kullanılır, resmi olmayan ve rahat bir ortam oluşturmak isteyenler tarafından.

  YEŞİL RENK ;  

  Tabiatın rengi olan yeşil, huzur verir insana. Diğer detayları şöyledir;
- Rahatlatma
- Huzur
- Güven
- İç açıcı
- Umut
- Yenilik
- Gençleşmek
- Yeniden canlanmak
- Cömertlik
- Paylaşım
- Uyumlu
- Üretim
- İçten
- Dengeli
- Düzenli
- Göz dinlendirir
- Umursamazlık, aşırı kullanıldığında
- Yorgunluk, aşırı kullanıldığında
- Tembellik, aşırı kullanıldığında

   Doğanın bize sunduğu bitki, sebze ve meyve ağaçlarının çoğunda bu renk vardır. Doğada huzuru nasıl arıyorsak, aşırı kullanmadığımızda bizi rahatlatır. Aşırı kullanıldığında ise son 3 maddedeki etkiler görülebilir.

  MAVİ RENK ; 

  Bu rengin geniş ufuk anlamı vardır, en başta. Ufku geniş olanlar sever, detayları şöyledir ;
- Sonsuzluk
- Özgürlük
- Huzur
- Rahatlık
- Dinlendirici
- Sakinleştirici
- Güvenli
- Sadakat
- Barışçıl
- Sıkıntı verebilir, çok kullanılırsa
- Yalnızlık hissi
- Tembellik
- Güvensizlik
- Aşırı duygusallık
- Karamsarlık

   Olumlu özellikleri ile beraber olumsuz özellikleri de olan bir renktir. Yani yerinde, zamanında ve ölçülü kullanıldığında pozitif etkisi olur, aşırıya kaçılırsa negatif etkileri olabilir. Örnek verecek olursak, gökyüzü ve denizler mavidir. Bunlara çok açılırsak bize zararı olabilir, ama ölçülü açılırsak faydası olur. Bunun yanında okullar da, dinlenme mekanların da tercih edilebilir.

Renklerin Anlamları

  LACİVERT RENK; 

  Bu renk kısaca karizma teriminin rengidir. Diğer detaylar ise şöyledir ;
- Düşünce
- Güçlü sezgiler
- Kolay karar verme
- Sonsuzluk
- Otorite
- Verimlilik
- Başarılı
- Güçlü
- İnandırıcı
- Karizmatik
- Göze batmaz
- Hafıza güçlendirme

   Karizmayı en iyi anlatan renktir. Bu yüzden bir çok büyük şirketlerin logoların da bu renk vardır. İş adamlarının takım elbiselerinin çoğu bu renktir, karizmatik izlenimi verdiği için. Bu renk elbise giyen iş adamları, kolay karar verebilirler.

   MOR RENK ;

   Bu renk asaletin rengi olup, diğer detaylar şöyledir ; 
- Zenginlik
- Asalet
- İhtişam
- Lüks
- İlham
- Konsantrasyon
- Ağır başlı
- Asil ruhlu 
- Duyarlılık
- Sanatsal düşünce
- Beyinsel faaliyetler
- İlham
- Güven verici
- Küstahlık, aşırı olursa
- Kabalık, aşırı olursa
- Kavgacı, aşırı olursa
- Hüzün
- Depresyon
- Üzüntü

   Asaletin rengi olan mor aşırı kullanılmadığında iyidir. Ama bünyesi zayıf kişilerde fazla asalet, son 6 maddeye neden olabilir, bu yüzden dikkatli olunması gereken bir renktir, aşırıya kaçılmaması gerekir. Çalışma odaların da kullanılır, özellikle sanatçılar.

   KIRMIZI RENK ; 

  Bu renk insanlarda mutluluğun rengi olarak bilinir. Diğer detayları şöyledir ;
- Azim
- Güç
- Hareketlilik
- Dinamizm
- Gençlik
- Mutluluk
- Kararlılık
- Tedirgin
- Kabalık
- Kızgınlık

   Bu renk 2 taraflıdır, başta kendine çeker, sonra ise kendinden uzaklaştırır. Dolayısı ile dikkat edilmesi gereken bir renktir, son 3 madde için. En çok kalp, sevgi ve aşk için kullanılır, kalp çok mutlu da olabilir, çok üzülebilir de. Kalbin üzülmemesi adına hem dünya, hem de ahiret için Manevi Aşkı (İlâhi aşk) bulmak için çalışmak gerekir. Allah C.C'nun  dediklerini yaparsak, hayat boyu mutlu olabiliriz.

  SİYAH RENK ; 

  Bu renk gücü anımsatan bir renktir en başta. Diğer detayları şöyledir;

- Güç
- Soyluluk
- Ağırbaşlılık
- Özgüven
- Azim
- Kararlılık
- Sıkıntı
- Endişe
- Karamsarlık
- Matem
- Hırs
- Tutku
- Konsantrasyon
- Gizem
- Kendi karar vermek
- İnatçı
- Depresyon

   Detaylardan da anlaşıldığı gibi iyi yanları da var, negatif yanları da. Kısaca iyi bir denge kurulması gerekir. Gücü temsil ettiği için makam arabaları bu renktir. 

    Tüm renklerin özelliklerini detaylıca ve maddeler halinde yazdık. Şimdi özeleştiri zamanı, hangi renkler sizleri temsil ediyor ? Özeleştiri yapmak iyidir, böylece kendinizi denetim altında tutarsınız, Dünya'ya fazla bağlanmazsınız. Hayatta tüm renkleri bir arada bulundurup, sımsıkı kardeşlik bağı ile bağlanmanız dileğiyle...

Renklerin Önemi

   Kaynaklar ve etiketler;  wwwgooglecom, wwwtekstildershanesicomtr, wwwmanagerbg, wwwall-free-downloadcom, Renklerin Dili, beyaz renk anlamı, gri renk anlamı, turuncu renk anlamı, pembe renk anlamı, pempe renk anlamı, sarı renk anlamı, kahve renk anlamı, kahverengi anlamı, kahverengi renk anlamı, yeşil renk anlamı, mavi renk anlamı, lacivert anlamı, lacivert renk anlamı, mor renk anlamı, kırmızı renk anlamı, siyah renk anlamı, beyaz rengin anlamı, gri rengin anlamı, turuncu rengin anlamı, pembe rengin anlamı, sarı rengin anlamı, kahverengi rengin anlamı, yeşil rengin anlamı, mavi rengin anlamı, lacivert rengin anlamı, mo rengin anlamı, kırmızı rengin anlamı, siyah rengin anlamı

Dünya'nın Sonu

  

   O gün hava çok sıcaktı. Sanki ateşin içindeydim.. Bu arada adım İlker. Yatağımdan çıkar çıkmaz televizyonu açtım, birde ne göreyim ! Sıcaklık 60 derece olmuş, kum fırtınası çıkmıştı.

   Bu demek oluyordu ki, tüm Dünya çöle dönüşüyordu. Buna bir çözüm bulmak için arkadaşım Ümit ile buluşmam gerekiyordu.

   Ümitlere gidince bir de ne göreyim ! Ümitler eve fıskiye kurmuşlardı. Ümit'in ailesi zaten hep garip şeyler yapıyor.

   Mesela kışın üşüyoruz diye evde ateş yakmışlardı. Daha doğrusu evi yakmışlardı. Neyse biz asıl konuya dönelim.

   Ümit'e akşam erken yatmasını, çünkü sabah erken kalkmamız gerektiğini söyledim.

   Sabah olunca Ümit'i evin önünde beklemeye başladım. Yarım saat sonra Ümit altı damacana su ile gelmişti. Yola çıkmadan önce Ümit'e ''niye altı damacana su getirdin'' ? diye sordum. Ümit bu su bile az gelir dedi.

   Neyse biz yine Ümit'in gariplikleri ile uğraşmayalım...Yolculuğumuza yeni başlamıştık ama iki damacana su çoktan bitmişti.

   Ümit'le yürürken bazı yerlerde bir iki metrelik çukurlar gördük. Bu çukurlar ağzına kadar çöp doluydu. Bu manzara beni çok üzdü. Bu yüzden ormana doğru gitmeye karar verdik.

   Ormanda az önceki yerden farklı değildi. Hiç ağaç kalmamış, kalanlar ise alev alev yanıyordu. Koca gölde ise bir damla su kalmamıştı. Suyumuzda bitti bitecekti. Su almak için ormanın yakınında ki bir çeşmeye gittik. Maalesef orada da su yoktu.

   Aklıma su bulabileceğimiz tek bir yer geliyordu. Orası da Karadeniz'di. Ormanın olduğu yer Karadeniz'e yakın olduğu için, çok şanslıydık. Yine diğer yerlerde olduğu gibi, orada da hiç su kalmamıştı. Kalan tek şey balık kılçıklarından ibaretti. Bu yüzden Karadeniz'den ayrılıp başka bir yöne giderken bir kaç insanın iskeletini gördük. Çoğunun elinde çakmak gibi yakıcı aletler vardı. Bazı yanıcı aletler ise patlamıştı. Ümit ile bu gördüğümüz manzara karşısında çok şaşırmış ve Dünya'yı çöle, insanların dönüştürdüğünü öğrenmiştik.

   Gökyüzüne bakınca ozon tabakasının yok olduğunu fark ettik. Bu tam bir felaketti.

   Tüm Dünya yok olacaktı ! Bu yüzden hızlı adımlarla eve doğru koşmaya başladık. Evimizin önüne geldiğimizde evimizin kül olduğunu gördük. Ozon tabakası ben ve Ümit'i yok edecekti. Erimemize saniyeler kalmıştı. Ve şimdi bizi eritecekti ki, annemin kalk deyişini duydum ve uyandım...

Dünya Son

Dünya Hikaye

   E.B.K

   Bu Hikayeyi 11 yaşında, geleceğin belkide bir yazarı olabilecek genç bir arkadaş yazmıştır.

   Kaynaklar ve etiketler; Dünyanın sonu, orjinal yazı, DÜNYA 

Sigaranın Faydaları Nelerdir

   Günümüzde nüfusumuzun yaklaşık % 30'u sigara içmektedir. Orana bakıldığında çok büyük bir rakam görünmektedir. Bizde merak ettik, acaba bu sigara niçin içilir diye bir analiz yapalım dedik. Sigara içenlerin başlıca sebepleri şöyledir.

Niçin Sigara İçiyorsunuz ?

- Sigara stresimi alıyor
- Sigara içmezsem şişmanlıyorum
- Sigara bütün dertlerimi unutturuyor bana

   Bu maddeler sigara içenlerin büyük kısmının ortak özellikleridir. Peki bu sebeplerle içilen sigaranın faydaları nedir diye analiz yapınca, şu sonuçlar ortaya çıkıyor

Sigara İçmenin Faydaları ! ;

- Cebinizde bulunan fazla paraların bitmesini sağlayıp, cebinizdeki yükü hafifletiyor
- Parfüm, kolonya esans sürmenize gerek kalmaz, çünkü 24 saat sigara kokusu üzerinizde olur
- Sigara sizin sağlıklı yaşamanızı zorlaştırdığı için, çok gezemezsiniz, dolayısıyla gezmeye harcayacağınız vakit ve paradan tasarruf yapmış olursunuz
- Dişlerinizi beyazlatmak için zaman harcamazsınız, çünkü sarı olur zaten
- Erkekler bıyıklarını siyaha boyatmak için çalışmaz, çünkü sarı renk olur
- Bayır yolları yürümekten kurtulursunuz, çünkü çıkmakta zorlanacağınız için, mecbur arabaya binersiniz
- Sağlıklı bir insan öksürünce hastalandım deyip, hastaneye gider. Sigara içenler ise nerdeyse ömür boyu öksürecekleri için alışkanlık yapar, hastaneye gitmenize gerek kalmaz

   Evet niçin sigara içilir ve sigara içmenin faydalarını yazdıktan sonra, asıl sorumuza gelelim. Sigaranın Zararları Nelerdir ?

Sigara İçmenin Zararları;

- Solunum hastalıklarına yol açar
- Kanser olmayı hızlandırır
- 4000 ten fazla madde vücudumuza  girer
- Sebze ve Meye tüketimimizi azaltır, dolayısıyla sağlıklı beslenemeyiz
- Dengesiz beslenmeye sebep olur
- Cebimizdeki paranın en az % 8 ini alır, götürür

   Kısaca bize faydası olmayan sigarayı bırakalım. En iyi bırakmak, hiç başlamamaktır. Başlayanlar ise hemen bırakırsa, daha sağlıklı yaşama kavuşabilir.

Sigarayı bırakmak için şunlar yapılabilir;

- Doktora gidip psikolojik destek alınır
- Sigaraya vereceğiniz parayla 1 ay boyunca sakız ve çerez alıp, sigara aklınıza gelince onları yiyin ve çiğneyin
- Sigaraya vereceğiniz para ile başka ürünler alın, onlarla zaman geçirin

   Şunu asla unutmayın, sigarayı sırakmak tamamen size bağlı,  beyninizde bitirdiyseniz, gerisi kolay. Sigarasız bir hayat dileklerimizle

Sigaranın Faydaları, Sigaranın Zararları

   Kaynaklar ve etiketler; wwwgooglecom, SİGARA, SİGARA FAYDA, No Cigarette, sigara faydaları, birinci sigara, sigaranın yararları nedir, sigaranın zararları kısaca, sigaranın faydaları nedir

Dünya'nın Tadı Burada, Baklava

   Bir iş insanı düşünün, yurt dışından büyük bir müşterisi gelecek ve düşünüyor. Acaba ona ne hediye alsam da güzel Türkiye'yi hiç unutmasa. Belki de maddi olarak çok büyük bir hediye almayı düşünürken birden aklına meşhur Baklavamız gelir ve gelince misafirine yedirir. Misafiri baklavayı yiyince, tadı damağında kalır. Bu onun için belki de hayatındaki aldığı en önemli tat olacaktır. Daha sonra misafir kendi ülkesine gidip, bu tadı tüm arkadaşlarına anlatır, seneye 1 misafir gelecekken, belki de 10 misafir gelecektir. Buna benzer pek çok durumu sizlerde çevrenizden duymuş olabilirsiniz.

   Yabancı misafirler için en önemli hediye yöresel ürünler, yiyecek ve giyeceklerdir. Çünkü bunları istedikleri zaman her yerde bulamazlar, sadece o yörelerde çok bulunur. Bu yüzden çok değerlidir onlar için. Baklavamızın ününü Dünya'da duymayan kalmamıştır. Peki baklavamızı bu kadar ünlü yapan etkenler sırasıyla nelerdir ? Bu yazımızda onları kısa ve öz olarak inceleyeceğiz.

   İyi bir baklava yapabilmek için öncelikle, kaliteli ve sert buğdaydan yapılmış un ile işe başlanır. Bu unluk buğday ise Harran Ovasında yetişmektedir. Baklavasıyla meşhur olan ilimiz ise Gaziantep'tir. Un alındıktan sonra yapılması gereken en önemli detay ise kağıt inceliğinde yufkaların açılmasıdır. Bu yufkaların birbirine yapışmaması içinde nişasta serpilmelidir, bunun ayarı da iyi yapılmalıdır. 

   Eğer gevrek ve daha lezzetli olmasını istiyorsanız sert hamur kullanmalısınız, biraz zahmetli olur ama tadı mükemmel olur. Baklavada kullanılacak yağ, tereyağı olmalıdır. Baklavanın son aşaması olan pişirmeden sonra ise şerbetin iyi bir ayarda verilmesi gerekir. 

   Sizlere baklava için gereken kısa ve öz bilgileri anlattık, bundan sonrası baklavayı yapacak olanların ustalığı ve tecrübelerine kalmıştır.

  Tadı Dünya'ya yayılan baklavamızın şimdilerde çok çeşitleri yapılmaktadır. Bazı çeşitleri şöyledir;

- Cevizli Baklava
- Fıstıklı Baklava
- Çikolatalı Baklava
- Kaymaklı Baklava
- Ev Baklavası
- Sarma Baklava

Cevizli Baklava

Çikolatalı Baklava

Ev Yapımı Baklava

Fıstıklı Baklava

Kaymaklı Baklava

Sarma Baklava

   Bu resimleri görünce sizlerde baklava yapmak istemiş olabilirsiniz. Detayları yazdık, sizde hemen yapmaya başlayabilirsiniz. Başlarda tam tadını tutturamayabilirsiniz ama ilerleyen zamanlarda sizde çok harika baklavalar yapabilirsiniz...

Cevizli Baklava

Çikolatalı Baklava

Ev Yapımı Baklava

Fıstıklı Baklava

Kaymaklı Baklava

Sarma Baklava

   Şimdiden hepinize afiyet olsun dileklerimizle

   Kaynaklar ve etiketler; Haberler, Kültür Bakanlığı, Baklavası meşhur olan ilimiz, Gaziantep, ün, şöhret, baklava çeşitleri, Gaziantep Baklavası, Gaziantep Baklavaları, Ev baklavası tarifi, baklava püf noktaları, baklava püf nokta, baklava çeşitleri isimleri, baklava çeşidi, baklava çeşitleri nelerdir, baklavanın püf noktaları, baklavanın hamuru nasıl yapılır, baklava unu nasıl olmalı, baklava unu özellikleri, baklava unu nasıl olmalı, baklavada kullanılan yağ, baklavada hangi yağ kullanılır, baklavada nişastanın önemi, baklavada hangi nişasta, baklava hamuru sert mi olmalı, baklava hamuru sert mi olur yumuşak mı, baklava şerbeti, baklava kaç çeşittir, kaç çeşit baklava vardır

Fatih Sultan Mehmet ve Ayasofya

   Dünya'nın en önemli mimari eserlerinden olan Ayasofya, büyüklüğü ve ihtişamıyla İstanbul'un parlayan yıldızlarından biridir.

   Ayasofya Doğu Roma İmparatorluğu tarafından 3 defa aynı yerde inşa edilmiştir. İlk olarak 360 yılında yapılmıştır, ikincisi 415 yılında yapılmıştır. Üçüncüsü ise 537 yılında bitirilmiştir. Doğu Roma Döneminde, İmparatorluk kilisesi olarak kullanılmıştır.

   1453 yılında Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesiyle Ayasofya, Camiye çevrilmiştir. Fetihten sonra Camii güçlendirilerek en iyi şekilde korunmuştur. Mimar Sinan tarafından ise minareler yapılmıştır.

   Osmanlı zamanında Ayasofya'nın içerisine 16. ve 17. yüzyıllarda minber, mihraplar, vaaz kürsüsü, müezzin mahfilleri ve maksureler eklenmiştir. Camide bulunan bronz kandiller Kanuni Sultan Süleyman tarafından, Helenistik döneme ait 2 mermer küp ise, Sultan 3. Murad tarafından hediye edilmiştir.

   Sultan Abdülmecit Zamanında Ayasofya'ya 1847 de 2 yıl süren büyük bir onarım yapılmıştır. Bu onarım zamanında mihrabın solunda Hünkâr Mahfili'de yapılmıştır. Aynı zamanlarda caminin içerisine 8 adet büyük hat levhası yerleştirilmiştir, Hattat Kadıasker Mustafa İzzet Efendi tarafından. Bu hat levhalarına ''Allah C.C., Hz. Muhammed, Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in  isimleri yazılmıştır. Ayrıca kubbenin ortasına ise Nur Suresi'nin 35. ayeti kerimesi yazılmıştır.

Ayasofya İstanbul

Ayasofya Turkey

Ayasofya İstanbul

Ayasofya Turkey

   Ayasofya 1935 yılında müzeye çevrilmiştir. 1936 yılı tapu kayıtlarına göre Ayasofya, Fatih Sultan Mehmet Vakfı adına Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi olarak tapuludur.

Ayasofya Türkiye

Ayasofya İstanbul

Ayasofya Turkey

Ayasofya Türkiye

   Yolu İstanbul'a düşenlerin Ayasofya'yı ziyaret etmesi dileklerimizle...

   Kaynaklar ve etiketler; Ayasofya, Ayasofya Camii, İSTANBUL, Türkiye, Ayasofya ilk ne zaman yapıldı, Ayasofya hangi yıl yapıldı, Ayasofya hangi yılda yapıldı, Ayasofya ne zaman müze oldu, Ayasofya ne zaman müze haline getirildi, Ayasofya ne zaman camiye çevrildi, Ayasofya ne zaman camiye dönüştürüldü, Ayasofya tapusu kimde, Ayasofya Cami tapusu 

Uçaklar Havada Durur mu ?

   Günümüzde ulaşımı kolaylaştıran uçaklar hakkında derinden hiç düşündünüz mü ? Bu kadar ağırlığı olan uçaklar havada nasıl gidiyor. Biraz düşünmeye başladığımızda uçakların aslında kuşlardan esinlenilerek yapıldığını fark edeceksiniz. Allah C.C. kuşlara öyle özellikler vermiş ki, havada istediği yerden, istediği yere süzülerek gidebiliyorlar.

Uçaklar Havada Durur mu

   Şimdi biraz düşünmeye başladığınızda uçaklar hakkında aklınıza acayip sorular gelmeye başlamıştır. Mesela bazı sorular şöyle olabilir;

- Uçaklar havada sabit durur mu ?
- Uçakların geri vitesi var mı ?
- Uçaklarda korna var mı ?
- Uçaklar havada geri gider mi ?
- Uçaklar yerde geri gider mi ?
- Uçağın motorları durur mu, durursa ne olur ?
- Uçaklar gökyüzünde yaklaşık kaç hızla giderler ?

Şimdi bu soruların cevaplarına bakalım;

- Uçaklar havada sabit durur mu ?

Cevap: Durmaz, en düşük hızıyla süzülebilir, buda hızlı giden başka bir uçağa göre duruyormuş gibi görülebilir.

- Uçakların geri vitesi var mı ?

Cevap: Uçaklarda ne ileri, nede geri vites yoktur. Uçaklar motor ve kanatları sayesinde uçarlar. Motorlar uçağın ileriye gitmesini, kanatlar ise yükselmesini sağlar.

- Uçaklarda korna var mı ?

Cevap: Uçaklarda arabalarda bildiğimiz gibi kullanılan korna yoktur. Bazı büyük uçaklarda yerde bulunan görevlileri uyarmak için, kornaya benzer ikaz sirenleri vardır.

- Uçaklar havada geri gider mi ?

Cevap: Gidemez

- Uçaklar yerde geri gider mi ?

 Cevap: Uçakların çoğunda geri gitmesini sağlayan bir özellik vardır ama pekte kullanılmaz, sebebi ise bu özellik kullanılınca bir ihtimal motorlara zarar verebilir, çünkü güçlü bir akım oluşturur. Bunun yerine uçaklar, çoğunlukla özel araçlarla itilerek, istenen park yerine götürülür. 

- Uçağın motorları durur mu, durursa ne olur ?

Cevap: Bu durum çok nadir olabilecek bir olaydır. Eğer böyle bir durum olursa pilotlar motorlardan birini çalıştırmak için uğraşır. Bu arada uçak süzülerek gider. Bu süzülme mesafesi uçağın o anda bulunan yüksekliğine ve rüzgara göre değişir. Eğer uçak yere yakın mesafede ise 1500 metre kadar, yüksek mesafelerde ise 100 km ye kadar havada süzülebilir. Bu süre zarfında da pilot inebileceği güvenli bir yer arar ve planını yapar. Sonra da bulduğu yere (deniz, göl, kara gibi) güvenli şekilde inmek için çalışır.

- Uçaklar gökyüzünde yaklaşık kaç hızla giderler ?

Cevap: Normal yolcu uçakları büyüklüğüne ve hava şartlarına göre 750 ile 980 km hızları arasında uçabilir.

 Hayatımızda ulaşımı çok kısa sürelere indiren uçaklarla, kazasız yolculuklar dileriz...




  Kaynaklar ve etiketler;  wwwbilimgenctubitakgovtr, wwwturkishairlinescom, UÇAK, uçak havada durur mu, uçak havada dururmu 

Su İçmenin Zararları

   Vücudumuzun % 60 ile 70 arasını oluşturup, hayatımızdaki en önemli nimetlerden biri olan su, doğada bulunan en iyi doğal ilaçtır. Suyun o kadar faydası var ki, anlatmakla bitmez. Bu faydalardan bazısını şimdi yazacağız. Başlığa bakınca su içmenin zararları nedir diye kendi kendinize sormuş olabilirsiniz, onu yazımızın ilerleyen bölümlerinde anlatacağız, ne için zarar ?

Su İçmenin Faydaları;

- Vücut sıcaklığını dengeler
- Toksinlerin temizlenmesi için gerekir
- Derimizin nemlenmesi için gerekir
- Sindirim ve dolaşım sistemimiz için gerekir
- Böbreklerin çalışması için gerekir
- Mineral ve vitaminlerin çözülmesi için gerekir
- Metabolizmanın düzenli çalışması için gerekir
- Cildi güzelleştirir
- Yeni bebekleri olan anneler de süt üretimini artırır
- Bağışıklık sisteminin görevini yapmasına yardımcı olur, böylece dinç ve zinde kalırız
- Eklemlerin kayganlığı artar
- Böbrek taşları, idrar yolu enfeksiyonları ve kabızlık gibi hastalıklardan korur
- Su tüketimi azalırsa, vücutta biriken yağ oranı artar, kilo alımı başlar

Su İçmenin Yararları

   Yetişkin insanlar günde yaklaşık 2 litre civarı su içmelidir. Vücudumuza gerekli olan suyun 2/3 ü içme yoluyla, kalan 1/3 ü ise yediğimiz besinler sayesinde alınır. Aklınıza şu gelebilir, ben çok su içmiyorum ama kahve ve çay çok tüketiyorum, böylece su içmiş gibi oluyorum diyebilirsiniz. Bu tez yanlıştır, çünkü kahve ve çayda, suda bulunan mineraller yoktur, ayrıca bunlar vücuttaki sıvı atılımını artırır.

   Birde şu önemli durum vardır, özellikle kalp ve böbrek  hastaları için. Gereğinden fazla su tüketilirse, vücutta sıvı elektrolit denge bozukluğuna neden olabilir, bu yüzden bu tarz hastalar doktorlarına başvurarak, günde ne kadar su tüketmeleri gerektiğini öğrenebilirler.

Doğal Su Kaynakları

   Size önemli bir tüyo verelim. Sabah kalkınca ve gece yatmadan önce 1 bardak su içmeye çalışın, vücut için faydalıdır.

   Şimdi gelelim asıl konumuza, Su İçmenin Zararları ? Buradaki asıl konumuz şudur, Ayakta Su İçmenin Zararları. Bu konumuzu detayları ile anlatmaya çalışalım.

   Ayakta su içme konusunda değişik hadisler vardır. Bu hadislere bakarak şu denebilir; Ayakta su içmek caiz olmakla birlikte, oturarak içmek daha makbuldur. Yani mecbur kalmadığımız sürece, ayaktayken su içmeyelim, oturarak su içelim, bu vücuda daha faydalıdır. Şimdi bilimsel olarak ayakta su içmenin niçin vücuda zarar verdiğini anlatalım. Burada ayakta ve otururken midenin durumuna bakmak lazım.

Ayakta Su İçmenin Zararları

   Otururken içtiğimiz su midede bir süre bekler, böylece su midedeki asitler tarafından temizlenir. Dolayısıyla bir çok organımız su ihtiyacını bu temizlenmiş su ile giderir. Eğer ayakta iken su içersek, direkt On iki parmak bağırsağına gider. Dolayısıyla su içindeki mikroplar temizlenmemiş olup, bağırsaklara mikroplar yerleşir. Böylece hastalıklar başlayabilir.

   Ayrıca suyu yavaş yavaş içelim, ağzımızda birden yutmayalım. Çünkü ağzımız da bulunan tükürük bezlerinin de suyla çok teması lazım ki, tükürük bezleri daha çok tükürük üretsin. Tükürük çok olunca mikrop öldürme özelliği ağzımızda artmış olur. Böylece hem ağzımız, hem de dişlerimiz sağlıklı olur. Peygamber Efendimiz su içme konusunda bir hadiste şöyle buyurmuştur. ''Suyu deve gibi bir solukta içmeyin, iki üç solukta (dinlene dinlene) için. Su içerken Besmele çekin. Bitirince de Allah'a hamd edin. (Tirmizi)

   Su hayat demektir, su olmadan hayatın bir anlamı çok olamaz. Hayatımız olan suyu vücudumuza en yararlı şekilde içmeniz dileklerimizle...

Su hayat demektir

Kaynaklar ve etiketler;  wwwmemorialcomtr, wwwislamveihsancom, wwwebagovtr, wwwtrthabercomtr, wwwislamiyasamcom, su içmenin yararları