13 Ağustos 2019 Salı

Türkiye'nin Vize Uyguladığı Ülkeler

  
   Gezmek ve İş seyahatleri yapmak. Kimimiz dinlenmek için, kimimiz ise fabrikasının ürettiği ürünlere müşteriler bulmak için başka ülkelere ziyaretler yapmak isteriz. Bu ziyaretleri yapmak için pasaportla beraber ''Vize'' lere ihtiyaçlarımız olabilir. 

   Peki vize nedir, prosedürleri nelerdir kısaca. Bu önemli konuyu sizlerle paylaşmak istedik. Vize için başvuracakken, resmi kurumlardan detaylı tüm bilgileri isteyiniz.

Visa İş Seyahati
Türkiye'nin Vize Uyguladığı Ülkeler
        Vize (Visa) ; Bir devletin dış temsilcilikleri veya sınır makamları aracılığıyla, ülkesine seyahat         edecek bir yabancının pasaportuna koyduğu ve bu yabancının ülkesinin sınır kapısına kadar               giderek   sınır makamlarına giriş için başvuru yapabileceğini, girebileceğini gösteren bir kayıttır.

Vize Nerelerden Alınır ?

         Vizeler, seyahat edilecek ülkenin  

       - Büyükelçiliğinin Konsolosluk Bölümünden; 
       - Başkonsolosluğundan veya 
        - Konsolosluğundan alınır. 
        - Bazı ülkeler, Fahri Başkonsoloslukları veya Fahri Konsoloslukları aracılığıyla da vize                     verebilmektedirler.

          Vize Alınırken Hangi Belgeler İstenir ?

   Vize başvurusunda istenilen belgeler ülkeden ülkeye, seyahat amacına veya başvuranın pasaportunun türüne (diplomatik, hizmet, hususi, umuma mahsus pasaport veya seyahat belgesi)  ve hatta zamandan zamana büyük değişiklikler gösterebilmektedir. İlgili temsilcilikten bilgi alınması gerekmektedir.

   Vize Başvurusunda Dikkat Edilecek Hususlar Nelerdir ?
Bir vize başvurusunda genel kural başvurunun şahsen yapılmasıdır.
Pasaportun yıpranmamış olması gerekir. Yıpranmış pasaporta vize alsanız dahi sınırdan geri çevrilmeniz mümkündür. Pasaportunuzu yenilemenizde yarar vardır. 
Pasaportunuzun geçerlilik süresinin başvuru tarihinden itibaren en az bir yıl olmasına özen göstermelisiniz. Bu hususu vize talep edeceğiniz ülkenin temsilciliğinden teyit ettirmenizde yarar vardır.
Mülakat sırasında, yetkilinin sorularına doğru yanıtlar vermeniz önemlidir.
Başvurunuzu eksiksiz belgelerle yapınız. Tahrif edilmiş veya sahte belgelerle başvuruda bulunmak yasalara göre suçtur.
Vize bir egemenlik hakkıdır. Bu nedenle başvurunuzun reddedilebileceğini önceden kabul ediniz.
Mülakat sırasında, yetkilinin, hakkınızda olumlu izlenim edinmesi, başvurunuzun kabul edilme şansını arttırır.
Seyahatinizi gerçekleştirebilecek ekonomik olanaklara sahip olduğunuzu belgelemeniz beklenir.
Mülakatın amacı; seyahat edeceğiniz ülkenin makamlarının bu ülkeye seyahat edecek yabancılar için belirlediği koşulları taşıyıp taşımadığınızı anlamaktır.
İşsiz iseniz, veya kendinizin ve bakmakla yükümlü olduğunuz kişilerin geçimlerini sağlayabilecek düzenli ve yeterli bir gelir düzeyine sahip değil iseniz, potansiyel bir göçmen olarak kabul edileceğinizden, vize alma şansınız oldukça düşüktür. Bu durumda iseniz, vize başvurusunda bulunmamanız uygun olacaktır. Reddedileceğini bildiğiniz bir talepte bulunmaktan kaçınmanız zaman ve para tasarruf etmenizi de sağlayabilir.
Bazı ülkeler vize harcının yanında, yüksek sayılabilecek meblağlarda başvuru veya işlem harcı almaktadırlar. Bu koşullar ülkeden ülkeye değişmektedir. İlgili temsilcilikten bilgi almanızda yarar vardır.

        Bir Ülkenin Hangi Temsilciliğinden Vize Alabilirim ?

   Uluslararası kural; vize başvurunuzu daimi ikametinizin olduğu yerden yapmanızdır. Bir ülkenin Türkiye’de birden çok Başkonsolosluk ve Konsolosluğu var ise, vize başvurunuzu ikametinizin bulunduğu yere yakın olan temsilciliğe yapmanız gerekir. Bu hususu da ilgili temsilcilikten önceden öğrenmenizde yarar vardır.

   Kimlere Vize Verilmez ?
   Bir ülkeye hangi yabancının girebileceğine karar vermek, uluslararası hukuka göre, o devletin egemenlik yetkilerindendir. Bu husus, tartışılmaz temel bir kuraldır. Devletler ülkelerine hangi yabancıların girebileceğini kendi ulusal çıkarlarına göre belirlerler. Her devletin ülkesine girmeleri yasaklı/sakıncalı yabancılar listesi vardır. Ayrıca, yasaklılar listesinde bulunmayan bir yabancıya, ekonomik olarak yük olabileceği, kamu düzenini bozabileceği ve kamu sağlığına risk oluşturabileceği gerekçeleriyle vize verilmemesi mümkündür.
   Bir Ülkenin Vize Başvurumu Reddetmeye Hakkı Var Mıdır ?
   Uluslararası hukukta Devletlerin ulusal egemenlik yetkileri esastır. Bu egemenliklerini sınırları içerisinde çıkardıkları yasalar ile diledikleri gibi kullanırlar. Ulusal egemenlik yetkileri arasında ülkelerine hangi yabancıların hangi koşullarla girebileceklerini belirlemek de vardır. Vize bu amaca hizmet etmektedir. Devletin bu yetkisi uluslararası hukuk bakımından tartışılmazdır. Devletler egemenlik yetkilerini kendi iradeleriyle sınırlayabilirler.
   Başvurum Reddedilirse, Nasıl İtiraz Edebilirim ?
   Vize Başvurusunun reddine itiraz öncelikle vizeyi reddeden temsilciliğe yazılı olarak müracaatla yapılmaktadır. Herhangi olumlu bir yanıt alınamaması halinde, itiraz için yargı yoluna başvurmak mümkündür. Ancak vize reddinde yargı yolunun açık olduğu ülkeler sayıca fazla değildir. Ayrıca, genelde uzun zaman alan mahkeme süreci sonunda mahkemenin devlet aleyhine sonuçlanma olasılığı zayıftır. Diğer önemli bir husus, bir devletin yasaları yargı yolunu vize müracaatçısının itirazı için açık tutuyorsa, bu davaya o devletin mahkemeleri bakacaktır. Dolayısıyla, o ülkenin bir avukatını tutmanız gerekmektedir.
 Başvurum Reddedilirse, Tekrar Başvurabilir Miyim ?
   Genelde ilgili ülkeler başvuru sayısına sınırlama koymamaktadırlar. Ancak, ilk başvuru koşullarınızda (ekonomik durumunuzun iyileşmesi, seyahat nedeninizin farklı olması gibi) bir değişiklik yok ise, ikinci başvuru para ve zaman kaybına yol açabilecektir. Zira Batılı ülkeler başta olmak üzere, bazı ülkeler vize harcı ve vize işlem harcı adı altında tahsil ettikleri meblağları vize talebi reddedilse dahi iade etmemektedirler.
 Vize İhlali Nedir ?
   Vize ihlali, aldığınız vizenin üzerinde belirtilen süreden daha fazla vizeyi veren ülkede kalmanız veya vizeyi veriliş amacı dışında kullanmanızdır. Örneğin; bir öğrenci vizesi ile çalışmak veya, turist vizesi ile öğrenim görmek vize ihlalidir.
  Vize İhlali Yaparsam, Sonuçları Ne Olur ? 
   Ziyaret ettiğiniz ülkeden sınır dışı edilirsiniz. Hakkınızda ülkeye sürekli veya geçici giriş yasağı konulabilir ve/veya para cezası ödemek zorunda kalabilirsiniz.
   Schengen  Vizesi Nedir ? 
   Avrupa Birliği’nde 1995’te yürürlüğe giren Schengen Sözleşmesi ile bu Sözleşmeye taraf ülkeler aralarındaki sınır ("iç sınır’" denilmektedir) kontrollerini kaldırmışlardır. Bu şekilde oluşturulan Schengen bölgesinde dış sınır kontrollerinde ortak uygulama ve kurallar hayata geçirilmiştir. Schengen alanı vize, polis ve yargı alanlarındaki işbirliğini kapsamaktadır. Schengen’e üye ülkeler şunlardır.
   Almanya, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İspanya, İsveç, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Polonya, Portekiz, Slovakya, Slovenya, Yunanistan.
   AB’ye üye olmayan İsviçre, İzlanda, Norveç ve Lichtenstein da Schengen bölgesine dahildir.
   Bir yabancı Schengen bölgesine üye ülkelerden birinin vizesi ile girdiğinde diğerine serbestçe seyahat edebilmektedir. Bununla birlikte, Schengen vize rejimi yönetmeliği uyarınca, Schengen vizesi ilk defa kullanılırken vizenin alındığı ülkeye giriş yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Örneğin, İtalya’nın Temsilciliklerinden alınan vize ile önce İtalya’ya giriş yapılması gerekmektedir. Bu çerçevede, Schengen bölgesine seyahat edecek vatandaşlarımızın vizelerini ilk giriş yapacakları ülkenin temsilciliğinden almaları hususu önem taşımaktadır.
   Schengen ülkeleri ortak Schengen Information System - SIS adı verilen bir veri tabanından yararlanırlar. Bu veri bankasında, Schengen ülkelerine girmesi gereken kişilerle ilgili bilgiler başta olmak üzere çeşitli bilgiler yer alır ve üye ülkelerin yetkili makamlarının kullanımına açıktır.
Yabancıların Tabi Olduğu Vize Durumları 
 Ülkemize seyahat edecek yabancıların ülkesine göre www.evisa.gov.tr internet adresinden e-vizelerini almaları veya dış temsilciliklerimize şahsen başvuru yapmaları gerekmektedir. Vize işlemlerinde yaşanabilecek gecikmelerden ötürü vize başvurularının planlanan seyahat tarihinden en az bir ay önce yapılması yararlı olacaktır.
   E-vize, daha önce sınır kapılarında “bandrol” veya “kaşe” ile verilen vizelerin yerini almaktadır. Başvuru sahipleri www.evisa.gov.tr internet adresinden gerekli bilgileri girmek ve ödemelerini kredi kartı ile yapmak suretiyle vizelerini elektronik olarak alabilmektedirler. Başvurunun başarıyla tamamlanmasının ardından e-vizeler kişinin e-posta adresine gönderilmektedir. 
   Başvuru sahiplerinin e-vizelerinin çıktısını alarak havayolları ve gümrük yetkililerine göstermeleri ve seyahatlerinin sonuna kadar muhafaza etmeleri gerekmektedir.
   E-vize Türkiye’ye turistik veya ticari amaçlar dışında (çalışma, öğrencilik vb.) yapılacak seyahatler için geçerli değildir. Bu tür vize başvurularının dış temsilciliklerimiz aracılığıyla yapılması gerekmektedir.
   Öğrenim, çalışma vb. özel amaçlarla Türkiye'ye gelinecekse, dış temsilciliklerimizden geliş amacına uygun vize alınmalıdır.
   Profesyonel sürücülere uygulanan vize rejimine ilişkin yabancının kendisine en yakın dış temsilciliğimizden bilgi alması yararlı olacaktır.
 Çalışma Vizeleri Hakkında Bilgi: 
 Türkiye'de çalışmak isteyen yabancılar dış temsilciliklerimize çalışma izni ve çalışma vizesi başvurusu yapmalıdır. Bu başvuru sırasında işverenin yabancıyı istihdam edeceğini gösterir belgenin, vize başvuru formunun ve pasaportun ibraz edilmesi yeterlidir. Bu başvurudan sonra en geç on iş günü içerisinde işverenin de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na (ÇSGB) anılan Bakanlıkça talep edilen belgelerle birlikte başvurması gerekmektedir. Başvurular ÇSGB'nca 30 gün içerisinde sonuçlandırılmaktadır.



Kaynaklar ve etiketler; wwwmfagovtr, VİZE, VISA 

1 Ağustos 2019 Perşembe

Türkiye Tanıtım Videoları

   Bildiğiniz gibi bu sitemizin yapılma amaçlarından en büyüğü, güzel ülkemizi yabancılara görsel ve videolarla tanıtabilmektir. Bunun yanında da tüm Vatandaşlarımıza detaylı bilgileri bir arada sunabilmektir. Bugün yurt dışından tanıdığımız bir iş insanı yakında Türkiye'ye gelmek istiyorum, nereleri gezebilirim, bana resim ve varsa videolar gönderebilir misiniz dedi. Bizde sitedeki bazı tarihi yerlerin link adresini gönderdik. Sonra videoda isteyince, Türkiye'nin tanıtım videolarını da siteye ekleyip, böylece Ülkemizin tanıtımına bizimde bir katkımız olsun istedik.

Turkiye
Turkiye Publicity

   Yabancı turistlerin ülkemizi ziyaret etmesi, ticari olarak ta başka kapıların açılması anlamına gelir. Belki gelen işadamı turistlerden bazıları ülkemizi çok beğenip, ticaret yapmak ister, belki de yatırım yapmayı düşünebilir. O yüzden turistleri sadece gezecek, yiyecek, içecek ve sonra gidecek olarak düşünmeyelim. Bir turist belki de yüzlerce kişinin çalışacağı fabrikalar için siparişler verecektir. Böylece yatırım artar, talep artar, üretim artar. Kısaca ülkemiz daha da büyür. 2023 yılının Türkiye'sinin hedefleri çok büyüktür. Bize düşen ise bu hedefler için bir nebzede olsa katkı sunmaktır.

   Ülkemizin büyümesi demek sizlerin büyümesi demektir. Bu hedefler doğrultusunda hep birlikte büyümek için, çalışalım. İşleyen demir ışıldar misali, daha büyük Türkiye için çalışalım. Gelecekte ülkemizi ve sizleri Dünya bazında daha büyük yerlerde görmek dileğiyle Saygılarımızı sunarak, Türkiye için yapılan videoları sitemize ekliyoruz.

Turkey Publicity Advertising

                                                                          Video 1


                                                                             
Video 2  



DİĞER VİDEOLAR

Video 3



Video 4






Kaynaklar ve etiketler; basinktbgovtr, wwwayasofyamuzesigovtr, TÜRKİYE, TANITIM VİDEOLARI

13 Şubat 2019 Çarşamba

Masalistan'da Tehlike

   Bir varmış iki yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, ben ninemin beşiğinde tıngır mıngır sallar iken Entri adında 6.sınıfa giden bir çocuk varmış. Entri'ninde herkes gibi olağanüstü özellikleri varmış. Entri'nin özel güçleri ise altını bükebilme, dikkatini vererek eşyaları uçurabilme ve elini bıçak gibi kullanabilmeymiş.

   Entri bir gün yatağında mışıl mışıl uyurken bir siren sesiyle uyanmış. Camdan bakmış, bir de ne görsün. Kırmızı gözlü, ağzında büyük bir kapı olan bir ördek gümüş. Bu ördek ağzındaki büyük kapıyla tüm evleri yiyormuş. Tüm şehirde sirenler ötüyor, herkes telaşlanıyormuş. Ördek çok yıkım yapmadan şehir koruyucuları gelmiş. Ellerindeki zehirli tüftüflerle ördeğe ateş etmişler ve ördek yere serilmiş ve alarm sesleri sona ermiş. Tam içinden derin bir oh çekecekmiş ki birden elektrikler kesilmiş. Sabah olduğu için etraf karanlık değil di, o yüzden etrafını görebiliyormuş. Entri tam olarak uykusunu alamadığı için tekrar yatağına girmiş. Entri saat 11'e doğru annesinin seslenmesiyle uyanmış. Şehri bu seferde milyonlarca sivri dişli baykuş,binlerce araç fırlatan penguen ve onlarca ev yutan filler basmıştı. Bu sefer şehir koruyucuların tüftüfleri onları durduramamış ve başka silahlara geçmişler. Baykuşları sulu elektrik püskürterek, penguenleri zehirli sabun spreyleri ve filleri de örümcek ağı bombasıyla ortadan kaldırmışlar. O gece kimse rahat uyuyamamış.

   Saldırı olduktan sonra Masalistan yavaş yavaş eski haline dönmeye başlamış. Yeni ve daha sağlam binalar yapılmış. Bozuk yollar düzeltilmiş. Evleri yıkılan veya arabası kırılanlara yardımlar yapılmış, ve Masalistan eski düzenine kavuşmuş. Doğal kaynakları tekrar çoğalmış, Masalistan'da huzur ve barış olmuş. Fakat Masalistan'ın düşmanı olan Kabusistan'da su gibi kaynaklar azalıyor, iç karışıklıklar artıyor, ülke yavaş yavaş yıkılıyormuş. Kabusistan'ın çok sıkıntısı olsa da güçlü hücumcular ve ülke koruyucuları varmış.

   Bir gün Kabusistan Kralı Felaket, ülkesini kurtarmak için Masalistan'a bir saldırı açıp topraklarını artırmak ve ekonomisini geliştirmek istemiş. Hemen tüm hücumcu birliklerini kabuslar sarayına çağırmış. Tüm hücumcularına, en iyi savaş aletleri bulup, günün geç saatlerinde Masalistan'a saldırmaları emrini vermiş. Kralın dediklerini kabul eden hücumculardan bazıları sinsi bir plan düşünmüş. Bu plan Masalistan'da koruyucu olarak çalışıp, saldırı olacağı gün tüm koruyucuları etkisiz hâle getirip, hiç asker sarf etmeden ülkenin içine girebilmekmiş. Saldırı olacağından haberi olmayan Masalistan, huzur içinde yaşıyormuş.

   Masalistan'da nüfus artıyor, evler yapılıyor, suikastçılar azalıyor, ticaret artıyor ve yeni masallar yazılıyormuş. Ülkedeki suikastlerden tamamen kurtulmak için boş boş bekleyen, hiç bir şey yapmayan koruyucuların yarısı hücumculara alınmış.Masalistan zengin olduğu için hücumculara verdiği kişi kadar, paralı koruyucu almış ve koruyucular eskisi gibi olmuş. Ama bu paralı koruyucular Kabusistan'ın casusuymuş. Masalistan'a suikastleri artırınca, koruyucular hücumculara alınacak diye diye düşünmüşler. Ondan sonra ise Kabusistan hücumcuları kendini koruyucu gibi paralı yapmışlar. Saldırı gecesi ise tüm koruyucuları etkisiz hale getirip girişi kolaylaştıracaklarmış. Masalistan padişahı Efsane ise paralı askerlerinden çok mutluymuş ama gerçekten kim olduklarının farkında değilmiş.

   Saldırı planından bir ay geçmiş. Masalistan'da suikastler durmuş. Her yer güvenli bir hal almış. Haberler bu sakinliğin içinde haber bulamamışlar. Herkes saldırılar bitti zannederken en büyük saldırı, o sakin gün başlayacakmış. Entri ise büyümüş ve bir koruyucu olmuş. İzinli olduğu için akşam yemeğini yedikten sonra yatağına uzanıp kitap okumuş. Saat yavaş yavaş 12'ye doğru gelmeye başlamış. Entri kitabını bırakmış ve uykuya dalmış. Saat 12:30'da Kabusistan'ın hücumcuları uçan kargalara binip hızlıca yol almışlar. Ellerinde kabus bombaları ve kötülük mızrakları varmış.

   Saat 1'de Entri'nin telefonu çalmış. Entri biraz zorda olsa kalkıp telefonu açmış. Arayan koruyucular başkanıymış. Ülkenin saldırıya uğrayacağını söylemiş ve acilen gelmesini istemiş. Entri hemen çatıdaki kartalına binip gelmiş. Geldiğinde casuslar tarafından yaralanan ve öldürülen arkadaşlarını görmüş. Hemen eline bir zehirli tüftüf alıp dolaptaki bir demiri büküp sopa yapmış. Entri koşarak ilerlemeye devam etmiş. Önüne bir casus çıkmış ve tüftüfle kafasını zehirlemiş. Tüm casusların çıkışa doğru gittiğini görmüş. Bir kaç tüftüf atışıyla 3 casusu yere sermiş. Önüne çıkan demiri hemen bükerek geçmiş ve hız kazanmış.

   Entri çok yorulmuştu ve yerinden kalkacakken on tane casus Entri'yi çember içine almıştı. Entri'nin özel güçlerinden biri olan eşyaları havaya uçurma gücünü kullanarak bir kupayı casusun kafasında kırdı. Kimse ne olduğunu anlayamadan 5 casusun üzerine hızlı bir şekilde dolap düştü ve altında kaldılar. Entri arkadaşını kurtarmaya çalışan bir casusun kafasına sopayı geçirdi ve öldü. Diğer 3 casus ise Entri'yi yakalayıp, onu kalın bir halatla bağladılar. Entri casuslara esir düştüğü zaman Kabusistan'ın hücumcuları kargalarıyla şehri bombalıyordu. Kabus bombaları her yeri sis yapmıştı. İçlerinden kabuslarda görünen yaratıklar, sisli yerde ki insanları yiyordu. Kargadan atlayıp, evlere girerek kötülük mızraklarıyla, insanları taşa çeviriyordular. Masalistan'daki masallar yavaş yavaş azalıyordu.

   Masalistan eski güzelliğini kaybediyor, her yer kabus oluyor du. Entri ise bayılmış, halatlarla bağlıydı. Entri bayıldıktan yarım saat sonra uyanmıştı. Nasıl kurtulacağını düşünürken aklına elini bıçak olarak kullanabilme özelliği geldi. Hemen sol elini kullanarak halatı kesti. Etrafında tam olarak göremediği 2-3 tane adam vardı. Bunlar casus değil, Kabusistan hücumcularıydı. Ülke saldırıya uğramıştı. Etrafı sislerle çevriliydi. Bir eşyayı uçurarak hücumcuya atmayı düşündü fakat atılacak bir şey kalmamıştı. Entri bir kaç dakika sonra gözüne kestirdiği zayıf bir hücumcuyu havada uçurup, başka bir hücumcunun kafasına atmayı düşündü. Zayıf hücumcuyu zorda olsa kaldırmış ve diğer hücumcuya atmıştı.

   Yandaki kartala binmiş, kötülük sopası ve kabus bombasını alıp uçmaya başlamış. Karga, Entri'yi dinlemediği için onu bir yere atmış, Entri yumuşak bir zemine düştüğü için yaralanmadan kurtulmuştu. Düştüğü yer bir laboratuvarmış. Orada da kabusistan hücumcuları varmış. Çatıda bir delik bulmuş ve oradan girmiş. Girdiği odada bir profesör esir olarak duruyormuş. Entri profesörün yanına gitmiş. Büktüğü bir demir sopayı profesörün yanındaki Kabusistan hücumcusuna vurmuş.

   Profesöre elindeki bombanın içini açıp, içine bolca masal koyup, tüm Masalistan'a atmayı önermiş. Profesör içindeki kabusları çıkarırken Entri ise gizlice oradan kaçıp masal aramaya gitmiş. Entri kartalını bulduğu için, 2 saatte 60 tane masal toplamış. Profesör masalları ikiye bölerek 120 tane bomba yapmış, Entri'ye ise tüm Masalistan'ı tekrar masalla doldurmak kalmış. Entri profesörle birlikte kartalına binerken Kabusistan hücumcuları kartalı fark etmişler. Profesör Entri'den bir bomba alıp atlamış ve patlatmış. Profesör kendini feda etmiş, Masalistan'ın kaderi artık Entri'ye kalmıştı.

   Entri kartalını son sürat kullanarak Masalistan'a masal bombası yağdırmaya başlamış. Sisli yerlerden geçmiş, büyük gökdelenlere çarpmaktan son anda kurtulmuştu. Bombaları attığı yerlerden beyaz ışıklar yükseliyor, Kabusistan'dan gelenler toz oluyormuş. 80-60-50-40 kalan bomba sayısı derken, Masalistan'ın % 70'i kurtulmuş, masallarla dolmuştu. 5 bomba kaldığında Masalistan tamamen kurtulmuş, son 5 bomba ise Kabusistan hücumcularının bol olduğu yer olan Girişbaşı'na atılmış. Tüm Masalistan Entri sayesinde böylece kurtulmuş.

   Gökten 2 masal bombası ile 1 elma düşmüş. Masal bombası Masalistan ve Kabusistan'lılara, elma ise Entri'nin başına düşmüş...


Masalistan
Masalistan Sanat

Masal
Masal Sanat

E.B.K
Yaş: 12    Yazı: 2

Masalistan
Masalistan Kabus

Masalistan
Masalistan Kabusistan



  Çocuklar için hazırlanan yazıyı okuduğunuz için teşekkür eder, hepinize Saygı ve Selamlarımızı sunarız...




  Kaynaklar ve etiketler; Orjinal yazı, MASALİSTAN, KABUSİSTAN

4 Mayıs 2018 Cuma

Osmanlı Devleti'nin İlk Merkezi, Söğüt

   Başlamak bitirmenin yarısıdır derler, çünkü bir işe iyi bir başlangıç yapılırsa sonunda çok büyük işler çıkabilir. Önemli olan başlamak için gerekli adımların atılmasıdır. Buna güzel bir örnek şudur; Zamanında 400 çadırlık Oğuz Türklerinin bir obası olan Kayı obası, ileride 600 yıldan fazla Devlet olarak hüküm süren Osmanlı Devleti'nin kurucusu konumunda olmuştur.


Osmanlı Devleti
Kayı Obası


   Tarihte 624 yıl hüküm süren Osmanlı Devleti'nin temeli 1299'da Bilecik iline bağlı Söğüt'te atılmıştır, daha sonra İznik ve Bilecik'te önemli merkezleri arasında sayılmıştır. 624 yıl boyunca Osmanlı Devleti'nin 3 tane resmi başkenti olmuştur. Bu başkentler şunlardır;

Osmanlı Devleti'nin Başkentleri
- Bursa       1326 ile 1365 arası
- Edirne      1365 ile 1453 arası
- İstanbul   1453 ile 1923 arası

   Şimdi Osmanlı Devleti nasıl ve ne şartlarda kuruldu, biraz bahsedelim. Selçukluların bir boyu olan Kayıların bir bölümü, Ertuğrul Gazi yönetiminde 1230 yıllarında Söğüt'e yerleşmişlerdir. 1231 yılında İznik İmparatoru Selçuklu sınırına girmeye çalışınca Selçuklu Sultanı 1. Alaeddin Keykubat, Bizanslılara sefer düzenledi, Ertuğrul Bey'de buna akıncı olarak katılmıştı. Seferde Bizans'lılar yenildi, Karacadağ ve Söğüt mevkii Selçuklu Devleti'ne geçmişti. Sultan 1.Alaaddin Keykubat Belekoma (Bilecik) Tekfurunu (Vali) vergiye bağlamıştı. Sultan savaştaki başarılarından dolayı Ertuğrul Bey'e Söğüt'ü yurt, Domaniç'ide yaylak olarak vermiştir.

Kayı Boyu
Oğuzlar Boyu

   Ertuğrul Bey'in Savcı Bey (Sarı Yatu), Gündüz Alp (Kender) ve Osman Bey (Kara Osman) olmak üzere 3 oğlu vardı. Savcı Bey İkizce'de şehit düştükten sonra Söğüt'e getirilip babasının yanına defnedilmiştir. Gündüz Alp İznik'in fethinden sonra son zamanlarını ilim ve irfana ayırıp buraya yerleşmiştir, İznik'te vefat edip buraya defnedildiği tahmin edilmektedir. Osman Bey yiğit, deli dolu bir insandı, büyük âlim olan Şeyh Edebali'nin sohbetlerine katılırdı. Ertuğrul Gazi Osman Bey'i coşkun akan bir su gibi görürdü, bu yüzden onun yetişmesi için eğitimini Şeyh Edebali'ye verdi.

   Osman Bey ve arkadaşları Bizans'a karşı savaşıyor ve kazanıyorlardı. Bu başarılar da Şeyh Edebali'nin rolü büyüktü. Şeyh Edebali Ahi idi. Ahilik bütün zanaat dallarında halkı ve çalışanları teşvik eden, herkesi kardeş bilip, çalışanlara yardım elini uzatan örnek bir örgüt anlayışıydı. Şeyh Edebali o zamanlar Eskişehir'in bir köyünde oturuyordu, sonra medresesini Söğüt'e, daha sonra da Bilecik'e taşımıştır, Türbesi de şu an Bilecik'tedir.

Bilecik
Şeyh Edebali Türbesi
    Osman Bey bir rüya görür, bunu hocası Şeyh Edebali'ye anlatır. Rüya şöyledir;
Şeyh Edebali''nin koynundan çıkan bir nur, Osman Bey'in koynuna girer. Bu nurun girmesiyle vücudundan bir ağaç çıkıp, dallanıp, budaklanıp bir sürü yeri gölgesine alır. Buralardan bir çok insan faydalanır. Rüyayı dinleyen Şeyh Edebali şunu der; babandan sonra sen bey olacaksın, kızım Malhatun ile evleneceksin. Benden çıkıp sana gelen nur budur, böylece asil soyunuzdan bir çok padişahlar gelecek. Onlar ise bir çok insanı bir çatı altında toplayıp, huzur içinde yaşamalarını ve İslam'la şereflenmelerini sağlayacaktır diye yorumlamıştır.

   1281 yılında Ertuğrul Gazi vefat edince Söğüt'e defnedilmiştir. Sonra Osman Bey, beyliğe seçilmiştir. O da babası gibi Selçuklu Sultanı'na bağlı kalmıştır. Osman Bey bir çok yeri fethetmeye başlamıştır.

Söğüt Bilecik
Ertuğrul Gazi

Söğüt
Ertuğrul Gazi Türbesi

    Osman Bey İnegöl yakınında bulunan Hisarcık Kalesi'ni 1286 yılında Bizanslılar'dan zapt etti, daha sonra Domaniç yakınındaki İkizce'de İnegöl Tekfurunu 1287 yılında yendi. Osman Bey'in Bizans Tekfurları ile olan savaşlarını izleyen Sultan 3. Alaeddin Keykubat ordusuyla Karacahisar önlerine geldi. Osman Bey'in kuvvetleri ile beraber bu kaleyi kuşattı. Kuşatma sürerken Sultan, geri döndü. Osman Bey'e bir sancak, tuğ alem ve gümüş takımlı bir at göndererek Söğüt ve Eskişehir'i de içine alan bu sancağı Osman Bey'e verdi. 

   Uzun mücadelelerden sonra 1288 yılında Karacahisar alınır. Osman Bey Yarhisar ve Bilecik''i zapt etmiş, 1299 yılında da İnegöl'ü fethetmiştir. Karacahisar'daki kiliseyi camiye çeviren Osman Bey 1299 yılında ilk kez kendi adına hutbe okuttu. Bu durum Osmanlı Devleti'nin kuruluşunun ilk işaretleri olarak görülmektedir, yani Osmanlı Cihan Devleti'nin kuruluşunun ilanı kabul edilir.

Osman Bey
Osmanlı Devleti

   Tarihini bilmeyen, geleceğe sağlam adımlarla büyüyemez. Bu yüzden hem bizler, hem de yetişen gençlere tarihimizi iyi öğrenip, öğretelim. Geleceğe daha büyük adımlarla büyümek dileğiyle...




   Kaynaklar ve etiketler; wwwbilecikgovtr, wwwsogutgovtr, wwwosmanlipadisahlarigentr, wwwtrt1comtr, wwwtrtavazcomtr, wwwturbegentr, wwwdunyaavsarlarderneginet, wwwsultanabdulazizcom, SÖĞÜT, KAYI OBASI, kayı obası nerede kuruldu, osmanlı obaları, ERTUĞRUL GAZİ, kayı obası ilk nerede kuruldu, osmanlı'nın ilk başkenti söğüt nerede, kayı obasını kim kurdu

1 Mayıs 2018 Salı

Sağlığınız Aileniz için Değerlidir, Tansiyon Hastalığı

   İnsan vücudu kimi zaman o kadar çok hassastır ki ani reflekslere karşı birden ani tepkiler verebiliyor. Normal olan vücut değerleri, bir anda yükselip, alçalabiliyor. Bu durumlarda sağlığımız bozulabiliyor, bu yüzden kendimizi düşünmesek bile, ailemiz için sağlığımıza dikkat edelim. Bugünkü konumuz, Türkiye insanlarının % 30 dan fazlasında bulunan tansiyon hastalığı üzerine olacaktır.

   Şimdi tansiyonu tarif ederek konumuza başlayalım. 

   Tansiyon; Kısaca kanın damarlara yaptığı basınçtır. Damarlardaki kan, dolaşım esnasında bir basınç oluşturur. Bu basınç gün içinde değişkenlikler gösterir, alınan gıda ve harcanan güce bağlı olarak.

Küçük tansiyon
Tansiyon

   Kan basıncı 2 türlü ölçülür;

- Büyük Tansiyon
- Küçük Tansiyon

Yüksek Tansiyon Nedir ;

   Normalde tansiyon değerleri büyük ve küçük için  120 mmHg ve 80 mmHg'dir. Bu değerlerin 120-129 ve 80-84 olması normal, 130-139 ve 85-89 olması ise yüksek normal tansiyon olarak adlandırılır. Kan basıncının 140 ile 90 mmHg'nın üzerine çıkmasına ise Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon) denir.

Küçük tansiyon
Büyük Tansiyon

Yüksek Tansiyonun Sebep Olabileceği Durumlar ;

- Felç durumları
- Kalp hastası olma durumu
- Bacak ve boyun damarlarında tıkanmalar
- Kalp yetmezlik durumu
- Böbrek hastalık durumu
- Görme kayıpları
- Beyin damarlarında hasar yapabilir, beyinde kanama olabilir
- Halsizlik hâli
- Yorgunluk durumu
- Burun kanamaları olabilir
- Kulaklarda çınlama sesleri duyma
- Yürürken ve merdiven çıkarken zorlanma
- Sık idrara çıkma
- Bacaklarınızda şişmeler olabilir

Büyük tansiyon
Küçük Tansiyon


Yüksek Tansiyondan Korunmak için Neler Yapılmalıdır ;

- Kilonuzu kontrol altında tutun
- Tuz tüketimine dikkat edin, ortalama günlük 3-5 gram arası olursa iyi olur, fazlası zarar olabilir
- Yemekleri salçasız yerseniz daha iyidir
- Tekel ürünlerinden sakının
- Sebze ve Meyve tüketimini artırın
- Yağ tüketimine dikkat edin
- İlaçlarınızı düzenli kullanın
- Düzenli hareket edin, egzersiz yapın
- Asansör yerine merdiven kullanabilirsiniz
- Yürüyüş yapın, yakın mesafelere araba ile gitmemeye çalışın
- Egzersiz yaparken vücudunuz belli durumları hissederse hemen bırakıp, doktorunuza başvurun (Göğüs ağrısı, baş dönmesi, kol veya çenede ağrı, nefes darlığı başlama, düzensiz kalp atımı, yorgunluk)
- Stresten uzak durun

   Hipertansiyon tedavisi yaşam boyu süren bir hastalıktır. Aileden genetik olarak geçebilir. Obezite olanlar da sık görülebilir. Şeker hastaların da (diyabet) fazla görülebilir. Uyku apnesi sorunu olan kişiler dikkatli olmalıdır.

   Sağlığınız aileniz için çok önemlidir, bu yüzden yerken ve içerken özen gösterip aşırıya kaçmamalıyız. Ömür boyu sağlıklı kalmanız dileklerimizle...

Küçük tansiyon
Büyük tansiyon Küçük tansiyon




Kaynaklar ve etiketler; wwwsaglikgovtr, wwwailehekimligigovtr, wwwacibademcomtr, wwwmemorialcomtr, wwwmsxlabsorg, TANSİYON, BÜYÜK TANSİYON, KÜÇÜK TANSİYON, YÜKSEK TANSİYON, HİPERTANSİYON 

23 Nisan 2018 Pazartesi

Yapılışı Farklı Tadı Mükemmel, Yozgat Testi Kebabı

   Anadolu bölgelerimiz yemekleri ve doğal güzellikleriyle Türkiye'mizin özel yerlerindendir. Burada üretilen doğal yiyecekler, buraların yaylaların da yetiştirilen hayvanların etleriyle bir araya gelince çok özel tatları olan yemekler ortaya çıkmaktadır. Bu yazımızda Yiğidin harman olduğu yer olan Yozgat'ın tescilli bir yemeğinden bahsedeceğiz, Yozgat Testi Kebabı veya başka deyişle Yozgat Desti Kebabından.

   Yozgat Testi Kebabının tarihi çok eskidir. Zamanın Bozok Sancak Beyi, gelen misafirlerine özel olarak bu kebabı hazırlatıp sunmuştur. Yapılışı çok farklı olan bu kebap testilerde pişmektedir, yılda yaklaşık 40.000 testi kullanılmaktadır. Bu kebabın tadına doyulmaz, yiyen bir daha yemek ister. Bu kadar özel bir tadı olan kebabın püf noktalarını yazalım

- Öncelikle testinin içine su konulup 30 dakika bekletilir, sebebi ise testide pişecek olan kebabın suyunu çekmemesi içindir.
- Daha sonra testideki su boşaltılıp testinin içine hazırlanan et, baharat (karabiber, kekik), sarımsak, kuru soğan, domates, tuz ve biber doldurulur. Burada genelde kuzu eti kullanılır, dana eti de kullanılır.
- Kebapta defne yaprağı ve kuyruk yağı kullanılır. Kuyruk yağı kebaba ayrı bir lezzet vermektedir.
- En üst tarafa defne yaprağı ve kuyruk yağı konulur
- Meşe kömüründe yakılan fırında 2 ila 2,5 saat ısıtılır, sonra yiyecek olanlar testiyi kırıp, kebabı afiyetle yemeye başlar.


Desti
Yozgat Testi Kebabı

Testi
Yozgat Desti Kebabı

   Bu kebabı yemeden sadece resimlere bakarak bile, kebabın tadının nasıl olacağı anlaşılmaktadır. Sizce de öyle, değil mi?

Yozgat Desti
Testi Kebabı

Testi Kebabı
Desti Kebabı


   Lezzetler anlatılmaz, tadılır derler ya çok doğrudur. Eğer bir gün yolunuz Yozgat şehrimize düşerse ailenizle birlikte mutlaka Desti Kebabı yemenizi tavsiye ederiz, mutlu kalmanız dileklerimizle...




Kaynaklar ve etiketler; wwwtrthabercom, wwwkulturportaligovtr, testi kebabı nerenin, DESTİ KEBABI, TESTİ KEBABI, desti kebabı nerenin, yozgat testi kebabı hikayesi

20 Nisan 2018 Cuma

Sağlıklı Yaşam ve Şeker Hastalığı

   İnsanlara hayatta o kadar çok nimetler verilmiştir ki, bazen hiç farkında olmayabiliyoruz. Eğer verilen o nimeti kaybedip onu kazanmak için tekrar çalışmaya başladığımız da, nimetin büyüklüğünü o zaman anlayabiliyoruz. Bu nimetlerin başında sağlığımız gelir. Hasta olmadığımız da anlamadığımız çoğu nimetin değerini, hastalanınca çok iyi anlıyoruz. Şimdi bu yazımız da diyabetten, yani şeker hastalığından bahsedeceğiz.

   Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabetin kısaca tanımı şöyledir; Kandaki glukoz (şeker) miktarının artmasıdır. Bu durum şöyle olur, yediğimiz besinler midede sindirildikten sonra şekere çevrilip, kana geçer. Bu şekerin vücutta kullanılması ve enerji sağlaması için insülin hormonuna ihtiyaç vardır. İnsülin hormonunun salgılanmaması veya az salgılanması, kandaki şekerin yükselmesine neden olur .

Diyabet Hastalığının Belirtileri ;

- Normalden fazla yemek yeme ve doymama hissi
- Sık idrara çıkma
- Ağızda kuruluk ve tatlılık hissi
- Aşırı su içme isteği
- Halsizlik ve yorgunluk
- Kilo kayıpları
- Bulanık görme
- Ayaklarda uyuşma ve karıncalanma
- Yaraların geç iyileşmesi
- Cildimizde kuruluk ve kaşıntı
- Vücuttan ter boşalması
- Sinirlilik hali
- Baş ağrısı
- Kalp atış hızının artması

Diyabet Hastalığının Nedenleri;

- Genetik faktörler
- Pankreas organına zarar veren virüsler
- Vücut savunma sisteminde ki aksaklıklar
- Obezite
- Yaşlılık
- Fazla hareket etmeksizin yaşama şekli
- Aşırı stres
- Gebelikte olabilen durumlar

   Diyabet hastası olup olmadığımızı, hastaneler de yapılacak 2 çeşit test ve bu testleri inceleyip karar verecek olan doktorlarımızdan öğrenebilirsiniz. Hastanelerde açlık kan şekeri ölçümü ve şeker yükleme testleri yapılmaktadır.

Kan Şeker Değerleri Nasıl Olmalıdır;

Açlık Kan Şekeri 70 ile 100 mg/dl
Tokluk Kan Şekeri 140 mg/dl'nin altında olmalıdır.


   Diyabette doktorun vereceği insülin tedavisi ve beslenme tedavisi titizlikle uygulanmalıdır.

Diyet Yaparken Nelere Dikkat Etmeliyiz;

- Kilonuzu koruyun
- Yemek saatlerinizi aksatmayın
- Diyetisyenin önereceği öğünlerde, önereceği miktarlarda yiyin
- Pişirme yöntemlerine dikkat edin, kızartmalardan sakının.
- Yağ seçimine dikkat edin, sıvı yağlar kullanın.
- Kırmızı et yerine, beyaz et tercih edin.
- Sportif faaliyetler yapın, yürüyün, dolaşın.

   Şeker hastalığı ömür boyu süren bir hastalıktır. Tedavisindeki amaç, insüline olan gereksinimi azaltmak ve kan şekerini normal dengesinde tutmaktır. Sağlığınız önemlidir, ömür boyu sağlıklı kalmanız ve mutlu olmanız dileklerimizle...

Diyabet Sağlık
Şeker Hastalığı Diyabet


Sağlık
Şeker Hastalığı Diyabet




Kaynaklar ve etiketler; wwwbeslenmegovtr, wwwmedicalparkcomtr, wwwhsgmsaglikgovtr, wwwharpreetsdietcom, wwwistockcom, ŞEKER HASTALIĞI, DİYABET, DİYET, Sağlık

12 Nisan 2018 Perşembe

Resimlerin Bir Çok Anlamı, Karikatür

   Bir önceki yazımız da karikatürün (cartoon) tarifini, ne kadar zengin bir anlatıma sahip olduğunu, örneklerle sizlere anlatmıştık. Karikatür ayrıca insanları ortak noktada buluşturan bir sanattır. Nasıl mı ? Hiç birbirini tanımayan ve ortak özellikleri olmayan insanlar, aynı karikatüre birlikte bakarak düşünebilirler ve gülebilirler. Bu yüzden karikatür, insanları aynı duygularda birleştirir.

   Gülmek insan sağlığı için çok faydalıdır, insana verdiği olumlu psikoloji ile insan sağlığına yararlı etkileri vardır. Eğer bir gün yüreğiniz darlanır ve zamanınız da az ise hemen karikatürler bulmaya çalışın. Onlara bakıp hem düşünün hem de gülün, böylece moraliniz yerine gelmiş olur. Böylece  hayata da kaldığı yerden gülümseyerek devam edersiniz.

   Şimdi sizlere 11 yaşında ki bir genç arkadaşın yaptığı el çizimi, doğal karikatür denemelerini yazımıza ekleyerek göstereceğiz. Sizlerde bu tarz denemeler yaparak, enerjinize güç katabilirsiniz.

Bilet
Olamaz

Pilot
Karikatür Kalem Hava Yolları

Karikatür
Karikatür Karada Yaşamanın Yolu

   Unutmayın hayat kimine kısa, kimine ise uzun gelir. Önemli olan hayatı maddi ve manevi olarak iyi yaşamak için çalışarak geçirmektir. Ayrıca hayatın sadece maddi bir mutluluktan oluşmadığını da asla unutmayın. Kimi zenginler vardır, ama mutluluğu bulamamışlardır. Kimi fakirler de vardır, çok mutludurlar. Burada önemli olan hayatın denge terazisini iyi kurmaktır.

Karikatürist
Karikatür Sinir için Yumuşatıcı
Karikatür
Karikatür Fındığı Seven Sincap

Denizdeki Havuzda Yüzmek
Karikatür Denizdeki Havuzda Yüzmek

   Hayat boyu mutlu kalmak, sizlerin elinde. Önemli olan bunu yakalayacak adımlar atmanızdır, hem dünya hem de ahiret için. Her zaman mutlu ve huzurlu olmanız dileklerimizle...




Kaynaklar ve etiketler; Özel çizimler, wwwgooglecom, KARİKATÜR, resim

10 Nisan 2018 Salı

Onun Arabası mı Var, Uzay Mekiği mi ?

   Bundan önceki yazılarımızda araba markalarının % 67 sinden resimler eklemiştik sitemize. Bu yazımızda ise kalan % 33 lük marka arabaların yeni modellerinden ekleyeceğiz.

   Eskiden film izlerken öyle arabalar görülürdü ki, sanki uzay mekiği zannederdiniz. Aradan yıllar geçti görülen o arabalar gerçek oldu, sanki uzay mekikleri arabalara monte edildi. Bazı arabaların dışını görmeyip sadece içine bakıp, bu araba değil desek inananlar çok olabilir. Çünkü hem gelişen teknolojiler, hem de gelişen araba dizaynları artık çok ileriye gitti. 

   Harikulade modeller yapılmaktadır şimdi. Şu anki arabaların bazılarının uzay mekiklerinden farkı, yukarı doğru gidememeleridir. Gelişen teknoloji sayesinde yakın zamanda uçan arabaları semalar da göreceğiz. Hatta şimdiden uçan taksiler için planlar yapılmaktadır. Uçan arabalarda bizi en çok düşündüren konu, hava trafiğinin nasıl sağlanacağıdır, kazaların olmaması için neler yapılacaktır? Çünkü bu arabaları kullananlar hız yapmak isteyeceklerdir, bu soruların cevaplarını zamanla yaşayarak göreceğiz.
    
Suv Gt
Peugeot 5008 Suv Gt

Car
Porsche Cayenne Turbo
Car Araba
Renault Talisman
Car
Rolls Royce Phantom
Car
Range Rover Velar

   Kimileri uzay mekiği gibi araba alır, kimileri uçak gibi hızlı yarış arabası alır, kimileri makam arabaları alır, kimileri ise lüks arabalar. Kimilerinin ise arabası yoktur, toplu taşıma araçlarını kullanır. Burada herkesin ortak bir özelliği vardır, herkes gitmek istediği yere bir şekilde gidiyor. Önemli olan sağlıklı gidebilmektir. Sağlık olduktan sonra arabanızda olur, evinizde olur, bahçenizde. Her işin başı sağlıktır. Önce sağlığımızdan dolayı Allah C.C'e şükür edelim, sonra gerisi sırayla gelir.

Car Araba
Seat Arona
Car Araba
Skoda Kodiaq
Araba Car
Ssangyong Xlv
Car Araba
Subaru Brz
Car Araba
Suzuki Vitara S

   Sonuçta kimi 100 birimlik, kimi 500 birimlik, kimi ise 1.000 birimlik arabaya biner, hepsi de sizi gitmek istediğiniz yere ulaştırır. Belki biri diğerinden 15 dk erken götürür, ama hepsi son noktaya götürür. Bu yüzden arabam var ama şunu eksik veya arabam var uçak gibi demeye gerek yok. Önce sağlığımız için dua edelim, sonra zamanla sabredip, tevekkül edip, hakkımızda hayırlısını dileyelim.

Araba Car
Tesla Roadster
Car Araba
Infiniti Q 70 L
Car Araba
Toyota Camry
Araba Car
Volkswagen Arteon
Car Araba
Volvo V 90

    
   Herkesin hakkında hayırlısı ne ise onun olması dileklerimizle, hepinize Saygı ve Selamlarımızı sunarız...



   Kaynaklar ve etiketler; wwwgooglecom, araba markalarının web siteleri, OTOMOBİL

Öne Çıkan Yayın

Özgürlük Heykeli Nerede, Göreniniz Var mı?