30 Mayıs 2021 Pazar

Acil Tıbbi Müdahaleler 1

   Herkese merhaba, paranın ne önemi var, sağlık olmayınca değil mi ? Evet, bu yazımızda sağlık açısından herkese faydalı olacak bilgileri yazmaya çalışacağız. Bazı acil durumlarda bu bilgiler çok hayati bir öneme sahiptir. Bazen yapacağınız küçük bir müdahale ile insan hayatı kurtulabiliyor, aksi halde ise hastanelerin acil servislerine yetişebilmek için, cansiperane oluruz. Böyle durumlarla karşılaşmamak için, aşağıda yazacağımız bilgileri iyi okuyalım, mümkünse tanıdığımız herkese de okutalım.

   Önce ilk yardım ve acil tedavi nedir, onların tanımlarına bakalım, sonra adım adım konumuza başlayalım.

İlk Yardım Nedir

   Herhangi bir kaza veya yaşamı tehlikeye düşüren bir durum anında, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması veya durumun kötüye gitmesini önlemek amacıyla olay yerinde, tıbbi araç gereç aranmadan, mevcut araç ve gereçlerle yapılan ilaçsız uygulamalardır.

Acil Tedavi Nedir

   Acil tedavi ünitelerinde hasta veya yaralılara doktor ve sağlık personelleri tarafından yapılan tıbbi müdahalelere denir.

İlk Yardım
İlk Yardım


İlk Yardımda Hemen Yapılması Gerekenler

   Hastanın önce bilinci kontrol edilmeli, kapalı ise hemen şunlar hızla değerlendirilmelidir.

1) Hava yolu açıklığı kontrol edilmeli (dilin geri kaçması, yabancı cisimlerin tıkaması v.s ). Bu şekildeki hasta baş-boyun-gövde ekseni düz olacak şekilde yatırılmalıdır

2) Solunumun değerlendirilmesi yapılır. Hasta yan çevrilip, ağzına yaklaşılıp bak-dinle -hisset ile hastanın 10 saniye boyunca nefes alıp almadığı değerlendirilir. Eğer solunum yoksa hemen yapay solunuma başlanır.

3) Dolaşımın değerlendirilmesi için, çocuk ve yetişkinlerde şah damarından, bebeklerde ise kol atardamarından, 3 parmakla  5 saniye süre ile nabza bakılmalıdır.

   Bu değerlendirmeler yapılıp, yardım ekibi gelene kadar olay yerinde kalınmalıdır, yeri değiştirilmemelidir. Eğer bir tehlike söz konusu ise (yangın, patlama, solunum durması gibi) en kısa sürede hastalar güvenli bir yere, acil taşıma teknikleri ile taşınmalıdır. 

ARAÇ İÇİNDEKİ YARALIYI (RENTEK) TAŞIMA YÖNTEMİ 

   Burada Rentek Manevrası kullanılır, omiriliğe zarar vermeden. Yapılışı:

- Kaza yeri ve ortam değerlendirilir, tehlikeler belirlenir, ilkyardımcının ve çevrenin güvenliği sağlanır.

- Hasta veya yaralının omuzlarına hafiften dokunup, iyi misiniz diye soru sorularak, bilinci kontrol edilir. Çevredekilerden 112'nin aranması istenir. 

- Hasta veya yaralının solunum yapıp-yapmadığı izlenir, eğer solunum yoksa,

- Hasta veya yaralının ayaklarının pedala sıkışmadığından emin olunup, emniyet kemeri açılır,

- Hasta veya yaralıya yan tarafından yaklaşılıp, bir elle kolu diğer elle de çenesi kavranarak boynu tespit edilir (hafif hareketler ile), 

- Baş / boyun / gövde hizası bozulmadan araçtan dışarı çekilir,

- Hasta veya yaralı yavaşça yer yada sedyeye yerleştirilir.

Sürükleme Yöntemleri Nelerdir 

   Geçiş güçlüğü olan yerlerden çıkarmalarda hasta veya yaralının sürüklenmesi, çok kilolu ve iri yarı kişilerin taşınmasında faydalı bir yöntemdir. Mümkünse battaniye kullanılmalıdır. Bu yöntemler şunlardır;

- Ayak bileklerinden sürükleme

- Koltuk altından tutarak sürükleme

Kısa Mesafelerde Süratli Taşıma Teknikleri

- Kucakta Taşıma; Bilinci açık olan çocuklar ve hafif yetişkinler için kullanılan bir yöntemdir.

- İlkyardımcının omzundan destek alma; Hafif yaralı ve yürüyebilecek durumdakilerin taşınmasında kullanılır.

- Sırtta taşıma; Bilinçli hastaları taşımakta kullanılır.

- Omuzda taşıma; İtfaiyeci yöntemi olarak ta bilinir. Yürüyemeyen veya bilinci kapalı olan kişiler için kullanılır. 

- İki ilkyardımcı ile ellerin üzerinde taşıma (altın beşik yöntemi); Hasta veya yaralının ciddi bir yaralanması yoksa kullanılır. 

- Kollar ve bacaklardan tutarak taşıma; Hasta veya yaralı bir yerden kaldırılıp, hemen başka bir yere aktarılacaksa kullanılır. 

- Sandalye ile taşıma; Bilinci yerinde olan hastalarda, merdiven inip çıkarken kullanılır. 

SOLUNUM DURMASI NEDİR

   Yaşamak için gerekli olan oksijenden, vücudun yoksun kalmasıdır. Hemen yapay solunuma başlanılmalı, yoksa kalp durması olabilir.

KALP DURMASI NEDİR

   Bilinci kapalı kişide kalp atımının olmama halidir. En kısa sürede müdahale edilmezse beyin hasarı oluşur. Kalp durmasının belirtileri şöyledir; Hasta veya yaralıda solunumun görülememesi, bilincin kapalı olması, hareket etmemesi ve ikazlara cevap verememesi. 

TEMEL YAŞAM DESTEĞİ NEDİR

   Yaşam kurtarmak amacıyla hava yolu açıklığı sağlandıktan sonra, solunumu veya kalbi durmuş kişiye yapay solunumla akciğerlerine oksijen gitmesini, dış kalp masajı ile de kalpten kan pompalanmasını sağlamak üzere yapılan ilaçsız müdahalelerdir. 

Yaşam Desteği
Temel Yaşam Desteği


YETİŞKİN KİŞİLERDE DIŞ KALP MASAJI ile YAPAY SOLUNUMUN BİRLİKTE TATBİKİ

- Kendisinin, hasta veya yaralının güvenliğinden emin olunur,

- Hasta veya yaralının omuzlarına dokunup ''iyi misiniz'' diye sorulup, bilinci kontrol edilir. Eğer bilinci yok ise:

- Çevredekilerden yüksek sesle yardım çağrılır, 112 telefonun aranması istenir

- Hasta veya yaralı sert bir zemin üzerine, sırt üstü yatırılır

- Hasta veya yaralının yanına, diz çökülür

- Hasta veya yaralının boyun ve göğsünü saran, giysiler açılır

- Hasta veya yaralının ağız içi kontrol edilir, görünen yabancı cisim var ise çıkartılır

- Hava yolunu açmak için bir el hasta veya yaralının alnına, diğer elin iki parmağı ise çene kemiğinin üzerine yerleştirilir

- Çene kemiğinin uzun kenarı yere dik gelecek şekilde alnından bastırılıp, çeneden kaldırılarak baş geriye doğru itilir. Hastaya baş geri, çene yukarı pozisyonu verilir

- Hasta veya yaralının solunum yapıp yapmadığı bak-dinle-hisset yöntemiyle, 10 saniye süre ile kontrol edilir

     . Göğüs kafesindeki solunum hareketlerine bakılır

     . Eğilip, kulağını hastanın ağzına yaklaştırarak solunum dinlenirken, diğer elde göğüs üzerine hafifçe yerleştirilerek hissedilir

- Hasta veya yaralının solunumu yoksa

- Çevrede başka kimsede yok ve ilkyardımcı yalnızsa, kendisi hemen 112'yi arar

- Kalp basısı uygulamak için göğüs kemiğinin alt ve üst ucu tespit edilerek, alt yarısına bir elin topuğu yerleştirilir

- Diğer el bu elin üzerine, yerleştirilir

- Her iki elin parmakları, birbirlerine kenetlenir

-Ellerin parmakları göğüs kafesiyle temas ettirilmeden ve dirsekler bükülmeden, göğüs kemiği üzerine vücuda dik olacak şekilde tutulur

- Göğüs kemiği 5 cm aşağı inecek şekilde (yandan bakıldığında göğüs yüksekliğinin 1/3'ü kadar) 30 kalp basısı uygulanır. Bu işlemin hızı dakikada 100 bası olacak şekilde ayarlanır

- Baş geri çene yukarı pozisyonu tekrar verilerek, hava yolu açıklığı sağlanır

- Alnın üzerine konulan elin, baş ve işaret parmağını kullanarak hasta veya yaralının burnu kapatılır

- Normal bir soluk alınır, baş geri çene yukarı pozisyonunda iken hasta veya yaralının ağzını içine alacak şekilde ağız yerleştirilir

- Hasta veya yaralının göğsünü yükseltmeye yarayacak birer saniyelik 2 nefes verilir, havanın geriye çıkması için zaman verilir

- Hasta veya yaralıya 30 kalp masajından sonra, 2 solunum yaptırılır (30;2)

- Temel yaşam desteğine, hasta veya yaralının yaşamsal refleksleri yada tıbbi yardım gelene kadar kesintisiz devam edilir

ÇOCUKLARDA (1-8 YAŞ ARASI) DIŞ KALP MASAJI ile YAPAY SOLUNUMUN BİRLİKTE TATBİKİ

- Kendisinin ve çocuğun güvenliğinden önce emin olunur,

- Çocuğun omuzlarına dokunup ''iyi misiniz'' diye sorulup, bilinci kontrol edilir. Eğer bilinci yok ise:

- Çevredekilerden yüksek sesle yardım çağrılır, 112 telefonun aranması istenir

- Çocuk sert bir zemin üzerine, sırt üstü yatırılır

- Çocuğun yanına, diz çökülür

- Çocuğun boyun ve göğsünü saran, giysiler açılır

- Hasta veya yaralının ağız içi kontrol edilir, görünen yabancı cisim var ise çıkartılır

- Hava yolunu açmak için bir el hasta veya yaralının alnına, diğer elin iki parmağı ise çene kemiğinin üzerine yerleştirilir

- Çene kemiğinin uzun kenarı yere dik gelecek şekilde alnından bastırılıp, çeneden kaldırılarak baş geriye doğru itilir. Çocuğa baş geri, çene yukarı pozisyonu verilir

- Hasta veya yaralının solunum yapıp yapmadığı bak-dinle-hisset yöntemiyle, 10 saniye süre ile kontrol edilir

              . Göğüs kafesindeki solunum hareketlerine bakılır

              . Eğilip, kulağını hastanın ağzına yaklaştırarak solunum dinlenirken, diğer elde göğüs üzerine hafifçe yerleştirilerek hissedilir

- Çocuğun solunumu yoksa; alnın üzerine konulan elin baş ve işaret parmağını kullanarak çocuğun burnu kapatılır

- Baş geri çene yukarı pozisyonundayken, çocuğun ağzını içine alacak şekilde ağız yerleştirilir

- Çocuğun göğsünü yükseltmeye yarayacak birer saniyelik 2 nefes verilir, havanın geriye çıkması için zaman verilir

- Kalp basısı uygulamak için göğüs kemiğinin alt ve üst ucu tespit edilerek, alt yarısına bir elin topuğu yerleştirilir 

-Elin parmakları göğüs kafesiyle temas ettirilmeden ve dirsekler bükülmeden, göğüs kemiği üzerine vücuda dik olacak şekilde tutulur

- Göğüs kemiği 5 cm aşağı inecek şekilde (yandan bakıldığında göğüs yüksekliğinin 1/3'ü kadar) 30 kalp basısı uygulanır. Bu işlemin hızı dakikada 100 bası olacak şekilde ayarlanır

- Çocuğa 30 kalp masajından sonra, 2 solunum yaptırılır (30;2)

- İlkyardımcı yalnızsa, 30;2 göğüs basısının 5 tur tekrarından sonra kendisi 112 numaralı telefonu arar

- Temel yaşam desteğine, çocuğun yaşamsal refleksleri yada tıbbi yardım gelene kadar kesintisiz devam edilir

BEBEKLERDE (0-12 AY ARASI) DIŞ KALP MASAJI ile YAPAY SOLUNUMUN BİRLİKTE TATBİKİ

- Kendisinin ve bebeğinin güvenliğinden önce emin olunur,

- Ayak tabanına hafifçe vurarak, bilinci kontrol edilir. Eğer bilinci yok ise;

- Çevredekilerden yüksek sesle yardım çağrılır, 112 telefonun aranması istenir

- Bebek sert bir zemin üzerine, sırt üstü yatırılır

- İlkyardımcı temel yaşam desteği için, uygulayacağı pozisyonu alır (yerde uygulama yapacaksa diz çöker, masa v.b. yerde uygulama yapacaksa ayakta durur) 

- Bebeğin boyun ve göğsünü saran, giysiler açılır

- Ağız içi gözle kontrol edilir, hava yolu tıkanıklığına sebep olan yabancı cisim varsa çıkartılır

- Hava yolunu açmak için, bir el bebeğin alnına, diğer elin iki parmağı ise çene kemiğine koyulup baş hafifçe yukarı geri itilerek eğilir, baş geri çene yukarı pozisyonu verilir

- Bebeğin solunum yapıp yapmadığı bak-dinle-hisset yöntemiyle, 10 saniye süre ile kontrol edilir

              . Göğüs kafesindeki solunum hareketlerine bakılır

              . Eğilip, kulağını hastanın ağzına yaklaştırarak solunum dinlenirken, diğer elde göğüs üzerine hafifçe yerleştirilerek hissedilir

- Solunum yok ise ağız dolusu nefes alınıp, bebeğin ağız ve burnunu içine alacak şekilde, ağız  yerleştirilir

- Bebeğin göğsünü yükseltmeye yarayacak birer saniyelik 2 solunum verilir, havanın geriye çıkması için zaman verilir

- Kalp basısı tatbik etmek için bebeğin (iki meme başının altındaki hattın orası, göğüs merkezini oluşturur) göğüs merkezi bilinir

- Bir elin orta ve yüzük parmağı, bebeğin göğüs merkezine yerleştirilir

- Göğüs kemiği 4 cm aşağı inecek şekilde (yandan bakıldığında göğüs yüksekliğinin 1/3'ü kadar) 30 kalp basısı uygulanır. Bu işlemin hızı dakikada 100 bası olacak şekilde ayarlanır

- Bebeğe 30 kalp masajından sonra, 2 solunum yaptırılır (30;2)

- İlkyardımcı yalnızsa, 30;2 göğüs basısının 5 tur tekrarından sonra kendisi 112 numaralı telefonu arar

- Temel yaşam desteğine, bebeğin yaşamsal refleksleri yada tıbbi yardım gelene kadar kesintisiz devam edilir

Hava Yolu Tıkanıklığı Nedir

   Solunumu yapmak için bize lazım olan havanın, geçişine engel olacak şekilde tıkanmasına denir. Bu 2 türlü olmaktadır.

1) Kısmi Tıkanma Nedir

   Hasta öksürür, nefes alabilir ve konuşabilir. Böyle olursa hasta öksürmeye teşvik edilir, müdahaleye gerek kalmayabilir.

2) Tam Tıkanma Nedir

   Hasta nefes alamaz, acı çeker, ellerini boynuna götürür, konuşamaz ve rengi morarır. Bu durumdaki hastaya Heimlich Manevrası yapılır.

   Bu Heimlich Manevrası da hastanın bilinci yerinde ve bilinci kapalı olması durumuna göre 2 türlü yapılır.

1) Bilinci Yerinde olanlar için Heimlich Manevrasının Yapılışı

- Hasta ayakta veya oturur pozisyonda olabilir

- Hastanın yanında yada arkasında durulur

- Bir el ile göğsü desteklenerek öne eğilmesi sağlanır

- Diğer elin topuğu ile 5 kez hızla sırtına (kürek kemiklerinin arasına) süpürür biçimde vurulur

- Tıkanıklık durumuna bakılır, açıldıysa işlem durdurulur

- Tıkanıklık devam ediyorsa, heimlich manevrası yapılır

- Hastanın sırt tarafından sarılıp, gövdesi kavranır

- Bir elin başparmağı midenin üst kısmına yani göğüs kemiğinin altına gelecek şekilde yumruk yapılarak konur. Diğer el ile yumruk yapılan el, kavranır

- Kuvvetle arkaya ve yukarı doğru 5 kez bastırılır, eğer yabancı cisim çıkmadıysa

- Tekrar sırtına vurulur, bu işlemler 5'er kez olacak şekilde dönüşümlü olarak tekrarlanır

- Hastanın bilinci kapanırsa, o zaman sert semin üzerine yatırılır

- Şah damarından nabız ve solunumu değerlendirilir

- Acil tıbbi yardım istenir, 112

- Temel yaşam desteği uygulanır


2) Bilinci Kapalı olanlarda Heimlich Manevrasının Yapılışı

- Hasta yere yatırılır ve yan pozisyonda sırtına 5 kez vurulur

- Tıkanma açılmazsa, hasta düz bir zeminde başı yana çevrilir

- Hastanın bacakları üzerine, ata biner şekilde oturulur

- Bir elin topuğunu göbek ile göğüs kemiği arasına yerleştirilir ve diğer el üzerine konur

- Göbeğin üzerinden kürek kemiklerine doğru, eğik bir baskı uygulanır

- Şah damarından nabız ve solunum değerlendirmesi yapılır

- Bu işleme yabancı cisim çıkıncaya kadar devam edilir

- Acil tıbbi yardım istenir, 112

- Bu hareket 5-7 kez yabancı cisim çıkıncaya kadar veya yardım gelene kadar devam edilir

- Bu tür vakalarda havayolu tıkanıklığından şüphelenildiğinde, ilk yardımcılar Temel Yaşam Desteği uygulamalarını yapacaklardır. Kurtarıcı nefes verdikten sonra hava gitmiyorsa, tıkanıklık olduğu düşünülür. Ağız içi kontrol edilip yabancı cisim var ve görünüyorsa, çıkartılır. 

Bebeklerde tam tıkanıklık olan, hava yolunun açılması

- Bebek ilk yardımcının bir kolu üzerine, ters olarak yatırılır

- Başparmak ve diğer parmakların yardımıyla bebeğin çenesi kavranıp, boynundan tutulur ve yüzüstü pozisyonda öne doğru eğilir

- Baş gergin ve gövdesinden aşağıda, bir pozisyonda tutulur

- 5 defa el bileğinin iç kısmı ile bebeğin sırtına kürek kemiklerinin arasına, hafifçe vurulur

- Diğer kolun üzerine, başı elle kavranarak, sırtüstü çevrilir 

- Yabancı cismin çıkıp-çıkmama durumu kontrol edilir

- Cisim çıkmadıysa başı gövdesinden aşağıda olacak şekilde, sırtüstü tutulur

- 5 defa iki parmakla göğüs kemiğinin alt kısmından, karnın üst kısmına baskı uygulanır

- Yabancı cisim çıkarılana kadar, devam edilir

- Acil tıbbi yardım istenir 112'den

Not: Bebek çok küçük ve karnından baskı yapılamıyorsa, bunlar uygulanır. Bunun dışında diğer hallerde bebeklerde yapılan uygulamalar, bilinci kapalı erişkinler de yapılan Heimlich Manevrası uygulamaları ile aynıdır.

Kısmi Tıkanıklık olan Kişilere İlk Yardım Nasıl Yapılır 

- Hava girişi varsa, kazazede öksürmeye teşvik edilmeli, yakından izlenip, başka bir girişimde bulunulmamalıdır. Kazazedenin ayakta durabildiği zamanda, onun geri tarafında durulmalıdır

- Bu halde, kazazede öncelikle bulunduğu pozisyonda bırakılmalıdır

- Kazazedede öksürük ve solunum zayıflayıp, morarma olursa derhal müdahalede bulunulur

- Belirgin bir yabancı cisim, yerinden çıkan veya oynayan takma dişler varsa, bunlarda yerinden çıkartılmalıdır

- Yabancı cisim eğer görülemiyor ve hastanın durumu kötüye gidiyorsa, yukarıda tam tıkanmada anlatılan uygulamalara başlanılır.

   Sizler için hazırladığımız yazı serimizin ilkini bitirmiş bulunmaktayız. Buradaki hayati bilgiler bir gün herkese lazım olabilir. Umarım hiçbirinizin başına acil durumluk olaylar gelmeyip, bunlarda lazım olmaz.

   Başka bir yazımızda görüşmek dileğiyle herkese Saygılar...




   Kaynaklar ve etiketler; wwwilkyardimorgtr, wwwsagligimgovtr, wwwistanbulsaglikgovtr, wwwkizilayorgtr, hemlik manevrası, heimlich manevrası, hemlich manevrası, hemlik nasıl yapılır, ilk yardım nedir, kalp durması nedir, koma nedir, boğulma çeşitleri nedir, SAĞLIK, ACİL TIBBİ MÜDAHALELER, acil tıbbi müdahalelerde öncelik belirleme yöntemi nedir

29 Mayıs 2021 Cumartesi

Niçin Erken Seçim İsteniyor ?

   Herkese merhaba. Bugünkü yazımızı farklı bir konsept ile yani sizlere sorular sorarak yazacağız. Sizlerde bunların cevaplarını düşünüp, empati yaparak, kimlerin niçin erken seçim istemiş olabileceğine karar verirsiniz. 

   Tarihimizde bir çok, erken seçim kararları alındı ve hiçbiri ülkemize fayda vermedi. Çünkü erken seçim demek, istikrarın bozulması demektir. İstikrar bozulunca neler olduğunu kısaca hatırlamak istiyorsak, en kuvvetli istikrarsız zaman olan, anayasa kitabının fırlatılması gününü düşünün. O gün gecelik faizler % 7500'e çıktı ve kimler kazandı ? İstikrar bozulması demek ekonomideki verilerin olumsuz rakamlarla dolması demektir. Bunun yanında işsizlik ve insanların memnuniyetsizliğinin artması demektir. O yüzden istikrarsızlığa neden olan erken seçimi birileri niçin ister, toplumdan gizledikleri neler olabilir, acaba erken seçim sözleri ile bir şeylerin üstümü örtülmeye çalışılıyor ? Bunları sorularımızla birlikte yazıp, görmeye çalışacağız.

Erken Seçim
Neden Erken seçim

   İstikrarsızlık anında nelerin olabileceğine dair sorularımızı yazmaya başlamadan önce sizlerden ricamız, sorularımızı okurken kendinizi bir an, bunlar oluyormuş gibi düşünmenizdir. Çünkü bir hizmeti yapmak zor, yıkmak ise çok kolaydır. 10-15 yılda yapılan hizmetler, 1 yılda toz bulutu gibi etkisiz hale getirilebilir. Şimdi sorularımıza başlıyoruz, değerli okuyucularımız.

FARKLI TARZDA SORULARIMIZ

1) Amerika Yunanistan'a silah ve helikopterler yığıyor, neden acaba? Ne planları var?

2) Irak'ta Amerika neden cephanelikler yığıyor, düşündünüz mü hiç detaylıca?

3) Suriye, Yunanistan ve Irak'ta silah yığmanın ortak amacı nedir, bir saldırı planının hazırlığımı var?

4) Zamanında (2023'te) yapılacak olan C. Başkanlığı  seçimlerinde, en çok konuşulacak konu 2024 yılında yapılacak olan Belediye Başkanlıkları olacaktır. Çünkü 4 yılda hangi belediye başkanı neler yapamadı, onlar çok konuşulacak. Hizmet yapmayan belediye başkanları, başlarına geleceklerini bildikleri için mi, şimdiden genel seçimlerin erken yapılmasını istiyorlar? Çünkü şu an 2 yıl geçti, yani 4 yılda yapılamayanlar, 2 yıldakinden çok fazla olacak olup, iyi tanıtım yapamayacaklar.

5) Karadeniz'de bulunan doğalgaz rezervleri üzerinde kimlerin planı var?

6) Akdeniz'de bulunan doğalgaz rezervleri üzerinde kimlerin planı var?

7) Yıllardır terörden dolayı bulunup burada petrol yok diye üstü örtülen kuyularda, şu an bulunan petroller için kimlerin planları var?

8) Türkiye ile Libya arasında yapılan, Deniz Yetki Anlaşması, kimlerin hesabını bozdu?

9) Türkiye ile Filistin arasında, Deniz Yetki Anlaşması olma ihtimalinden, kimler korkuyor?

10) Türkiye ile Mısır Devleti'nin yakınlaşması, kimlerin hesabını alt üst etti?

11) Türkiye'de düşen suç oranları, kimlerin işine gelmiyor?

12) Uyuşturucu maddelere yapılan büyük operasyonlardan, hangi dış kaynaklar rahatsız?

13) Türkiye zayıflarsa, Kudüs'ü kim savunacak, bunun vebalinin altından nasıl kalkarız?

14) Kanal İstanbul, başlamadan ''yapmama töreni'' ile bitirilir mi?

15) İha ve  Siha'ların başına, zamanında Nuri Demirağ'ın başına gelenler mi yapılacak?

16) Togg arabanın başına, zamanında Devrim Araba' sının başına gelenler mi yapılacak?

17) Uzay çalışmaları nasıl bir bahane ile durdurulabilir?

18) Savunma sanayisindeki silah ve roket çalışmaları, nasıl bir algıyla durdurulabilir?

19) Milli Muharip Uçak çalışmaları, başlamadan bitirilmek için, nasıl bir oyunla baş başa kalabilir?

20) Vatandaşın sorunlarına çözüm olmaya çalışan Cimer irtibat hattı zayıflatılıp, etkisiz hale getirilmek için nasıl bir yol uygulanabilir?

21) Yolların duble yapılması fuzuli masraf denilip, tek şeritli yollara nasıl dönülebilir? 

22) Onlarca yerde yapılan tünellere ne gerek var denilip, nasıl durdurulacak? Zamanında Bolu Tüneli için, patates deposu yapalım diyenler olmuştu. 

23) Bu kadar devasa şehir hastanelerine ne gerek var denilip, tüm yeni hastane yatırımları nasıl durdurulabilir?

24) Bize acil para lazım deyip, koşa koşa IMF'nin kapısı çalınıp, borç para nasıl alınabilir ? Bunu da çok güzel bir durum gibi medyada boy boy nasıl reklam edebilirler.

25) Ya bu hızlı trende nereden çıktı, bir sürü para denilip, HIZSIZ tren mi yapacaklar?

26) Bizi hiç bir ülke vurmaz deyip, KORAL savunma sistemini nasıl iptal edeceksiniz?

27) Koral savunma sistemini iptal ettikten sonra bunun daha büyük versiyonlarına ne gerek var deyip, (S400 benzeri) para harcamayalım mı diyeceksiniz?

28) Denizlerde gezen Milli gemiler, tatil yapıyor denilerek bunların üretimini kimler durdurmak isteyebilir?

29) Nükleer santrallerde nereden çıktı, bizde hidroelektrik santralleri var denilip, kapısına nasıl kilit vurulacak? (Fransa güzel yer , onlar % 71 ini nükleerden üretebilir, sorun yok diye, kimler diyecek)

30) Bu kadar büyüklükte İstanbul Havaalanı'na ne gerek var kapatalım, eski yere taşınalım. Otobüslerle seyahat edelim. Paralar da bizde kalsın diye kaç ay bekleyebilecekler?

31) Eskiden ne güzel odun sobalar vardı, nereden çıktı bu doğalgaz ? İlleri bırakın, ilçelere de yaydınız. Bunlara yatırım çok para. İptal edip nostaljiye dönelim, odun sobalarını kuralım diye ne zaman söyleyebilirler?

32) Eskiden küçük adalet saray binaları vardı. Şimdi nereden çıktı bu devasa binalar, ne gerek vardı bu kadar masrafa derler mi?

33) Eskiden köprüler mi vardı, deniz otobüsleri ile arabaları karşıdan karşıya geçiririz denilip, eskiye nostalji yaparlar mı?

34) Eskiden ne güzeldi, yolda giderken kimse bizi rahatsız etmezdi. Cep telefonları yoktu denilip şimdi ne gerek var, bu uydu yatırımlarına derler mi?

35) Devlet envanterinde 30-40 yıllık helikopterlerimiz var. Bu yüzden ne gerek var bu Atak helikopterleri yapmaya. Kapatalım, para kasaya kalsın derler mi?

36) Yıllar öncesi şehirler arası aheste aheste gezilirdi, etrafı seyrederek. O yüzden otoban gibi yollara ne gerek var, para bizde kalsın derler mi?

37) Denizin altında eskiden balıklar yüzerdi. Şimdi denizin 60 metre altından Marmaray ile geçiliyor, niçin bu kadar para harcadılar, derler mi?

38) Paraya ihtiyaç varken, ne gerek vardı bu Altay tanklarına, derler mi?

39) Şimdi bu füzelerimizi kim çıkarttı. Biz barışçıl ülkeyiz, kimse bize mermi bile atmaz. Kaldırın derler mi bu SOM füzelerini?

40) Önceden yurtdışından satın aldığımız tüfekler vardı, şimdi nereden çıktı bu MPT tüfekleri derler mi?

41) Ne gerek var askerin zırhlı araca diye, PARS zıhlı araçların üretimini durdururlar mı sizce?

42) Akıllı bomlalar, buda nereden çıktı denilip bunların üretilmemesini kimler ister?

43) Mayın temizleme aracına ne gerek var denilip, MEMATT teçhizatlarının üretimini hemen durdururlar mı?

44) Ne gerek var bu kadar ambulans uçaklara denilip, bu servislerden milleti hemen yoksun bırakırlar mı?

45) Eskiden sabahın 6'sında hastanelere gidip, sıra alıp, sonra 9'a kadar doktorları beklemek nostaljisi varken, şimdi nerden çıktı bu randevulu doktora gitme meselesi denilip, iptal ederler mi sizce? Bu devlete çok yük getiriyor denilerek.

46) Her ile Üniversiteye ne gerek var denilip, üniversitelerin büyümesine gerek yok derler mi? Başka ülkeler yabancı üniversite öğrencilerinden yılda, yüzlerce milyon dolarlar kazanırken, biz uğraşamayız derler mi?

47) Sporun gelişmesi için yapılan onlarca statlara, yüzme havuzlarına bundan sonra ne gerek var denilip, yeni yatırımları iptal ederler mi?

48) Sanat için yapılan onlarca büyük salonlara ne gerek var denilip, başkalarına gerek yok derler mi?

49) Bugüne kadar yapılan metrolar en az 20 yıl gider, yenilerine gerek yok derler mi?

50) Türkiye'nin enerjisi ve sulaması yeter denilip, yeni barajlar yapmayız derler mi?

51) İhracatımız yeter, yeni limanlara ne gerek var derler mi?

52) Yenilenebilir enerjide nedir denilip, yenilerini yapmayız derler mi?

53) Geri dönüşümde nedir ? yakarız daha iyi denilip, yeni tesisleri yapmayız derler mi?

54) Devlet ev yapmaya mecbur değildir denilip, Toki'nin dar gelirlilere yaptıkları evleri yapmayız derler mi?

55) Ne yapacağız o kadar gemileri denilip, tersane yatırımlarını durdururlar mı?

56) Tarihi eserleri niçin koruyalım, o yüzden para harcamayalım, restore etmeyelim derler mi?

57) Tika'ya ne gerek var, yurt dışında o kadar para niçin harcıyoruz derler mi?

58) Her şehrin temiz hava ihtiyacını karşılayacağı ve insanların stres atacağı Millet Bahçelerine ne gerek var derler mi?

59) Bilim bize ne , gerekirse hazır alırız deyip, yapılacak yeni Bilim Merkezlerini iptal ederler mi?

60) Bu ülkede çok havaalanı var, yarısını kapatıp eski nostalji günlere dönelim denilip, böylece havayı daha az kirletmiş oluruz derler mi?

61) İhracatın artması demek, yeni fabrikaların kurulması, dolayısı ile işsizliğin azalması demektir. Birileri çıkıp bunlara ne gerek var, biz dışarıdan daha ucuza ürünler alabiliriz derler mi ?

62) Toplam 81 ilde her yıl 11 milyon ağaç dikiliyor, bu kadar masrafa ne gerek var denilip, ağaç dikilmesin derler mi?

63) Eskiden ilaçları şu anki sistemle sadece anlaşmalı olunan eczanelerden almak gibi bir nostalji (eczaneye gitmek ayrı bir dert, gidip sıra beklemek ayrı bir dertti) vardı denilip, eskiye dönmek isterler mi?

64) Şehir içlerinde bu kadar otoyol ve köprülü dal-çık yollara masrafa ne gerek var denilip, eskiye özlemle dönülür mü? 

65) Gençlerin zaman geçirip dinlendiği gençlik merkezlerine ne gerek var denilip, kapatılır mı?

66) Devasa kütüphaneler de nereden çıktı denilip, eski küçük kütüphanelere dönüş yaparlar mı?

67) Öğrenciler için bu kadar yurtlara ne gerek var denilip, yeni yatırımlar durdurulur mu?

68) Eğitim hakkı eşit değildir denilip, başörtü yasağını geri getirelim derler mi?

69) İmam Hatiplilerden sadece imam olur denilip, katsayı engelini geri getirirler mi?

70) Devlet dairelerinde başörtülü çalışılır mı denilip, yasakçı zihniyeti geri getirirler mi?

71) Kuran Kurslarında 12 yaş altı öğrencilerin ne işi var denilip, yasak getirirler mi?

72) Bu kadar sosyal yardıma ne gerek var denilip, yarısını iptal edelim derler mi?

73) Taksimdeki eskiyen, her an bir depremde yıkılabilecek Atatürk Kültür Merkezi'ne niçin bu kadar yatırım yapıldı denilip, eski bina çok nostalji idi, derler mi?

74) Bu kadar büyük Çamlıca Camii' sine ne gerek var, nasıl olsa doldurulamazlar denilip, kapatırlar mı?

75) Taksim turistlerin çok gezdiği yer denilip, yeni açılan Taksim Camii'ne ne gerek vardı derler mi?

76) Çin'in ''Bir kuşak, bir yol'' projesinin Türkiye ayağı çok masraflı denilip, durdurulur mu? taşımacılıktan gelecek paralar düşünülmeyerek.

77) Katar örneğinde olduğu gibi bize yakın ülkelere birileri operasyon yapılırsa, seyrederler mi?

78) Afrika'lılara destekleri kesip, onları birilerinin esirliği altında kalmaya bırakırlar mı?

79) İstanbul sözleşmesini geri getirirler mi?

80) Avrupa, Amerika ve İsrail'in istediklerini yapan bir ülke yaparlar mı, Türkiye'yi?

81) Ayasofya'yı niçin açtık deyip, kapatmaya çalışırlar mı?

   İl sayımız kadar olan 81 sorumuzu okuyunca başınız dönmüş olabilir. Bu kadar hizmetin sizlerin elinden alınmasını ister misiniz? Bu hizmetlerin iptali çok kolay, nasıl mı ? Ülkede ha bire erken seçim kararı alırsınız, böylece yatırımcılar ülkeden uzaklaşır. Önemli olan yapmaktır, yıkma işini herkes yapar. Bu yüzden birlik olalım, amacımız dünyada 600 yıl hüküm süren Osmanlı gibi, tüm dünya ile kardeş içinde yaşamaktır.

   Farklı bir konseptte yazdığımız bu analiz yazımızı sizlerin de çok beğendiğini hissediyoruz. Bu yazımızı herkese okutursanız, onlar da farklı bir bakış açıcı ile konuyu daha iyi analiz ederler. Şimdiden hepinize teşekkür eder, başka bir yazımızda görüşmek üzere Saygılar...



   Kaynaklar ve etiketler; Seyredilen haberler, wwwmfagovtr (resim), Millet Bahçesi, Millet Bahçeleri, ANALİZLER, NİÇİN ERKEN SEÇİM, erken seçim neden olur, erken seçim niye yapılır, neden erken seçim istiyorlar, niçin erken seçim istiyorlar, erken seçim olmayacak

28 Mayıs 2021 Cuma

İstanbul'un Fethi, 29 Mayıs

   Dünya'nın en önemli şehirlerinden biri olan İstanbul'un tarihteki önemi çok fazladır. Bu önemi en iyi anlatan ise Peygamber Efendimiz'in şu Hadis-i Şerifidir. ''İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan; o ordu ne güzel ordudur''

istanbul
Sultan Mehmet
   Şimdi sizlere İstanbul'un Fethi nasıl yapıldı, neler oldu onları detaylarıyla yazalım. İstanbul Bizansın yani Doğu Roma İmparatorluğu'nun başkenti idi. Bizans için önemli olan İstanbul'u fethetmek, kolay olmayabilirdi. Bunun için hem askeri alanda hem de idari alanda başarı yapmak gerekiyordu. Padişah II.Mehmet İstanbul'u fethetmeyi aklına koyup bunun için çalışmalara başlamıştı. 2 yıllık bir çalışma yaparak 150.000 kişilik ordu ile İstanbul'u kuşattı.

Harita
Osmanlı 1450 Haritası

   İstanbul'un Fethi'nin kolay olmayacağını bilen Padişah II. Mehmet, büyük toplar ürettirip, bu toplarla atışlar yapılmaya başlanmıştı. Ayrıca tekerlekli kuleler ve aşırtma güllelerin üretilmesi (havan topu) yapılan diğer hazırlıklar arasındadır. Bu arada Haliç'i kaplayan zincirler vardı ve bu büyük bir engel oluşturuyordu. Haliç'e girilmeden İstanbul'un alınmasının mümkün olmadığını gören Padişah II. Mehmet, topların geliştirilmesi ve eğimli atışlar yapmasının gerektiğini görüp, buna göre çalışmalarına devam etti.

   Çalışmalar sonunda yaptırdığı topları bizzat kendi denedi ve başarılı sonuçlar gördü. En büyük top ise Edirne'de döktürdüğü ''Şahi'' topudur. Bu topun uzunluğu 5,5 metre, çapı 120 cm, ağırlığı 18 ton, menzili ise 1200 metredir. Yıldırım Bayezid zamanında İstanbul kuşatılırken yaptırılan Anadolu Hisarı'nın karşısına şimdi ise Rumeli Hisarı (Boğazkesen) yapıldı. Böylece boğazlar denetim altına alınacak, deniz yoluyla gelebilecek yardımlar kontrol edilecekti.


Sultan II. Mehmet
Şahi Top

   Bizanslılar suda yanabilen Rum ateşi denilen (Gregois) silahını yapmışlardı. Padişah II.Mehmet Haliç'teki zincirlerin gemilere büyük bir engel olduğunu görüp, düşünmeye başladı. Acaba nasıl olur da bu gemiler, bu zincirleri aşarak denizde ilerleyebilir ? Sonra şu fikir aklına geldi, gemileri karadan yürütüp denize indirmek gerekli. Bunun için Dolmabahçe'den Beyoğlu'nun sırtlarına doğru büyük bir yol açıp, gizlice kızaklar döşettirdi. Bu şekilde 1 gecede gemileri karadan yürüterek, denize indirdi.

İstanbul
Gemilerin Karadan Yürütülmesi

   Bir sabah denizde gemileri gören Bizanslılar, şaşırıp kalmıştır, adeta gökten gemiler denize inmişti sanki. Ayrıca yüzlerce fıçıda bir araya getirilip, köprü vazifesi görerek askerlerin karşıya geçişi sağlanmıştı. Bu askeri taktikleri gören Doğu Roma İmparatoru, Osmanlı'ya vergi vereceğini ve Surlara kadar olan yerlerinde Osmanlı'ya teslim edileceğini söyledi.

   Ancak Sultan II. Mehmet bunu reddeder ve şöyle der; '' Efendinize söyleyin, direnmeyi bırakıp şehri teslim etsin. Bunu yaparsa Mora'nın hakimiyetini kendisine bırakacağız. Kabul etmiyorsa şehre gireceğiz. Biz Sultan Murat Han oğlu Mehmet Han oğlu olarak peygamber müjdesi peşindeyiz.''

1453
İstanbul'un Fetih Planı

   Kuşatma uzun sürüp, askerlerde yorulmaya başlamıştır. Bunları gören Sultan II. Mehmet büyük taarruz emrini verir ve Ulubatlı Hasan Bizans surlarına çıkarak Osmanlı sancağını diker. Bunu gören askerlere büyük moral gelip 29 Mayıs Günü fetih tamamlanır, 53 gün süren kuşatmadan sonra. Tarihte toplam 28 kere kuşatılan İstanbul, Fatih Sultan Mehmet'e nasip olmuştur. Bundan sonra Osmanlı ile Anadolu arasında geçiş güzergahına sorun olan İstanbul, artık Osmanlı için ticaretin kapılarını da açmıştır.

Sultan II.Mehmet
İstanbul'un Fethi

  İstanbul'un Fethi'nin Türk Tarihi Açısından Sonuçları;

- Osmanlı'nın Asya ile Avrupa toprakları birleşmiş olup, bütünlük sağlandı
- Su ve Ticaret yolları Osmanlı'ya geçmiş oldu
- Osmanlı'nın başkenti İstanbul olmuştur
- Sultan II.Mehmet bundan sonra, Fatih Sultan Mehmet olarak anılır
- Osmanlı İmparatorluk olmuş olup, Yükselme Dönemi'ne girmiştir
- Fetihten sonra başka dine mensup halka din ve vicdan hürriyeti sağlanmıştır.
- Bizansın Anadolu Beyliklerini kışkırtması son bulmuştur

İstanbul
Surların Toplarla Dövülmesi

  İstanbul'un Fethi'nin Dünya Tarihi Açısından Sonuçları;

- Fetihle Bizans tarihin sayfalarına karışır
- Fetihle Ortaçağ kapanıp, Yeniçağ açılmıştır
- Osmanlı Devleti, Fetihle İmparatorluk yolunda büyük adım atmıştır
- Ticaret yolları Osmanlı'ya geçince Avrupa'lılar yeni Coğrafi keşiflere yönelmiştir
- Venedikliler'le Osmanlı'nın arası açılmıştır
- Fetih'te surların yıkılabileceği anlaşılmış olup, Avrupa'da merkeziyetçi devletlerin kurulmasına zemin  hazırlamıştır.

   Dünya'nın gözünün üzerinde olan güzel İstanbul bize dedelerimizin emanetidir. Ona sahip çıkmak ve geleceğe emin adımlarla yürümek için yapmamız gereken Tarihimizi iyi okuyup, gelecek nesillere iyi anlatmakla olur. Bu yazıyı okuyan herkesin bunu en iyi yapacağından çok eminiz, hepinizi bu konuda iyi bir öğretmen olarak görmek dileklerimizle...


İstanbul
Fatih Sultan Mehmet




   Kaynaklar ve etiketler; wwwtheottomansorg,wwwtarihiolaylarcom, wwwosmanlisite, wwwturizmyasamcom, wwwturkcebilgicom, wwwdenizhabercom, İstanbulun Fethi, İstanbul ne zaman fethedildi, istanbulu kim fethetti, gemilerin karadan yürütülmesi haritası, istanbulun fethi, istanbulun fethi ne zaman, istanbulun fethi hangi gün, istanbulun fethinin sonuçları, GÜNLER, İSTANBUL'UN FETHİ, 29 MAYIS, İstanbul'un fethinin sonuçları nelerdir, İSTANBULUN FETHİ

25 Mayıs 2021 Salı

Küresel Akıl Büyük Planlarını, Hangi Yıl için Yapıyor ?

   Yeni bir yazımızla herkese tekrar merhaba. Gündemdeki konular çok yoğun görünüyor ön planda. Fakat bu gündemleri derinlemesine analiz yapınca, aslında gündemin o kadarda çok yoğun olmadığını görüyoruz. Çünkü önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz gibi, küresel aklın her zaman kullandığı bir taktik vardır, bizleri hep bunlarla oyalarlar. Taktikleri aynen şudur ; Küresel akıl dünyada bir operasyon yapacaksa, bizlere ''tavşan kaç, tazı tut'' senaryosunu hemen devreye koyar. Yani suni gündemler oluşturup bizleri onla oyalarken (ilgimizi o tarafa çekerken), kendileri düşündükleri büyük planların altyapısını yavaş yavaş başka yerde pişirmeye başlarlar.

   Bu yüzden biz analiz yazıları yazarken her gün yazmıyoruz. Önemli olduğunu gördüğümüz durumları iyice düşünüp, gerekli analizleri yaptıktan sonra, sadece öz konuları yazmaya çalışıyoruz. Bunları yazarken de önemli gördüğümüz bazı öngörülerimizi de her yazımıza 1 tane eklemeye çalışıyoruz. Bizler bazıları gibi yılda 80-100 tane durum söyleyip, içinden 8-10 tanesi çıkınca, zamanında bunları biz demiştik gibi halet-i ruhiye yapmıyoruz. Biz yaklaşık 10-12 tane analiz yazarız, içinden 5-6'sı olabilir. Örneğin aylar öncesinden yazıp ta, çıkan ocak-nisan analiz yazımız var. Ayrıca geniş zamanlı yazıp ta, ileride olabilecek yazılarımız da vardır, zamanla bunları da birlikte görürüz. Sizler tüm yazılarımızı okuyup arkadaşlarınıza da gönderirseniz, bizler daha çok yazılar yazarız sizler için.

   Şimdi bu yazımız da küresel büyük aklın, dünyada önemle üzerinde çalıştığı bir yıl var, onun üzerinde yazmaya başlayacağız. Bu yıl için gördüğümüz kadarı ile, dünyada çok büyük planların çalışmaları yapılıyor. Bunun işaretlerini hafif hafif görmeye başladık. Bahsi geçen yıl, 2028 senesidir.

Büyük planlar
Büyük planlar

   Evet biraz şaşırdınız değil mi ? 2022 değil, 2023 değil, 2024 değil, niçin 2028 ? Önce bazı alt bilgileri yazalım, sonra niçin 2028, devam edelim.

   Küresel akıl planlarını hiç bir zaman kısa zamanlı yapmaz. Genelde 5 kademe olarak, asırlık planlar yaparlar. Bu asırlık planlarına gitmek için önce alt kademedeki planlarının tutması gerekir. İngilizce de step to step denilen tabir, veya Türkçede adım adım gitmek. Şimdi bunlara örnekler verebilir misiniz diye sorabilirsiniz, bizler bir kaç örnek yazalım, konunun daha akılda kalabilmesi için. 

4-5 yıllık planlara örnek: Devletlerdeki seçim çalışmalarına, PR çalışmalarına yönelik planlamalar (En yakın zamanda, Abd seçimlerin de gördük bunu)

8-10 yıllık planlara örnek: İleride devletlerin kademelerin de yer alacak kadroların planlanması

15-20 yıllık planlara örnek: Ülkeler arası zıtlaşma veya uzlaşmaların planlamaları

30-40 yıllık planlara örnek: Gelecekte devletlere gelebilecek en üst yöneticilerin planlanması

60-80 yıllık planlara örnek: Yıllar sonra ortaya çıkarılabilecek, yeni devletlerin planlanması (Abdülhamid Han'ın 1909'da indirilmesi ile, yeni kaç devlet oluşturuldu ? Bunu düşünün mesela)

   Bu detayları da yazdıktan sonra niçin 2028 ? sorusunun cevabını biraz daha açalım. Bildiğiniz üzere 2020'de Amerika'da seçim oldu. Eski başkanın kaybetmesinin nedenlerinden biri covid-19'a hazırlıksız yakalanıp, ülkesini zor durumda bırakmasıdır. Daha doğrusu bıraktırılmasıdır ! nasıl mı ? Karşı taraf öyle bir PR çalışması yaptı ki, eski başkan adeta felaketlerin ana kaynağı gösterildi (ayrıca seçimde zarfla oy kullanılması üst akılın, büyük bir taktiği idi). Buradan ne sonuç çıkar diye aklınıza soru gelmiştir, çoğunuzun. Küresel üst akıl, öyle yer ve zamanlardöyle hamleler yapar ki, insanların beynine hipnozla ulaşmaya çalışır. Sonrada gelsin oylar, istedikleri robotik devlet yönetimleri.

   Şimdi korona ile ilgili çok önemli gördüğümüz bir analizimizi de konumuzun arasına yazıp, sonra 2028'e devam edeceğiz. Çünkü yazacağımız konuyu bir bütün olarak düşünürseniz, bazı şeylerin tesadüf olmadığına sizlerde kanaat getirebilirsiniz. Konumuz şöyle;

   Hindistan Rusya'dan S-400 hava savunma sistemlerini almak için uzun zamandır Rusya ile görüştü. En son alacağız diye açıklama yaptı. Sonra Amerika sert bir dille 21 mart 2021'de Hindistan'ı uyardı. Bu uyarıdan 3 gün sonra ne tesadüftür ki 24 mart 2021'de Hindistan'da çift mutant virüsü ortaya çıktı ve salgın çok büyüdü, ölümler arttı. Burada aklımıza şu soru geliyor hemen ? Bu virüs doğal mı, yoksa yapay mı ? Çünkü Amerika Hindistan'ı tehdit gibi uyarıyor, arkasından 3 gün sonra Hindistan'da büyük salgın başlıyor ?

   Bununla ilgili 6 ay önce yazdığımız analiz yazımızı tekrar okursanız, olaylara bakışınız daha genişler. Bu yazıda yazdığımız analizimizde önemli bir öngörüde (istihbari yollar) bulunmuştuk. Henüz dünyada bunu söyleyen, yazan olmadı. Merak edenler yazımızın linkine bakabilir.   Bizim için bir önemli olan bir söz vardır. ''Bilgi bölüşüldükçe artan bir hazinedir''. Biz bildiklerimizi, öngörülerimizi sizlerle paylaşıyoruz. 

Çift Mutant
Çift Mutant


   Bu ara nottan sonra 2028 yıl analizimize devam edelim. Küresel üst akıl, ülkelerin seçimleri olacağı yıllarda, ülkelere mutlaka bir manipülasyon yapar. Bu direkt te olabilir, dolaylı da olabilir. Ülkeden ülkeye değişir. Bu yüzden biz önümüzdeki senelerde, jeopolitik öneme sahip bazı ülkelerin seçim tarihlerine bakalım. Sonra analizimize geçelim.

Çin:              2023-2028 yıllarında

Amerika:     2024-2028 yıllarında

Türkiye:      2023-2028 yıllarında

Rusya:         2024-2030 yıllarında

Pakistan:     2023-2028 yıllarında 

   Şimdi bu tarihlere bakınca Türkiye'deki 2023 seçimlerinin ne kadar önemli olduğunu herkes biliyor zaten. Çünkü Türkiye dünyada jeopolitik olarak, çok önemli bir yerdedir haritada. Üst akıl Türkiye için planlarına, 2019 sonuna doğru başladı. Bunu biraz sosyal medyaya bakınca çok kolay görüyoruz. Türkiye'de dünyadaki çalışmalarına benzer çalışmaları uyguluyorlar. Bir örnek verecek olursak, bazı konuları PR çalışması ile ısıtarak, her hafta farklı bir versiyonla gündemde tutuyorlar.

   Ayrıca Türkiye konusunda şu soruyu sormayı düşünen çok kişi olduğunu tahmin ediyoruz. 2023 başkanlık seçimleri 2 aday üzerinde olacak, % 50+1 gereği. Bu 2 adaydan biri belli, diğeri ise belli değil, ne zaman belli olacak, kim olacak acaba ? Bu konuda sizlere şimdilik sadece şunu diyelim. 20 mayıs 2022 ile 20 Haziran 2022 tarihler arasını bekleyin, bu tarihten önce % 99 duyacağımıza ihtimal vermiyoruz şu an. Sebebi şimdilik bizlerde kalsın.

   Ayrıca birileri gündemde erken seçim olacak tartışmasını gündem de tutmaktadır. Bu tartışma ile ilgili özel bir yazıda yazacağız, şu an gözlemlerimize devam ediyoruz. Bununla ilgili şimdilik sadece şu soruyu soralım. Bu tartışmayı gündemde tutarak, acaba neler bizlerden gizlenmeye çalışılıyor ?

   Yani dünyadaki ülkelerin pandemi süresinde nasıl duruma düştükleri ortadayken ve 135 ülke bizden yardım talebinde bulunmuşken, Ülkemizde birileri sabah akşam erken seçim diye niçin tutturur ? Bu soruyu iyi düşünün. Şimdilik bizler bir tane soruyla başlayalım, diğer tüm sorularımızı ileride başka bir analizimizde yazacağız. Sorumuz şöyle: Amerika Yunanistan'a niçin ha bire asker yığıyor, niçin bunu bazıları hiç dillendirmiyor, Amerika'nın gerçek hedefi nedir ? Şunu da asla unutmayalım ! Vatan giderse, normal veya erken seçimin ne önemi var ? Önce Vatan, Devlet, Millet, Bayrak ve Dünya Mazlumlarına liderlik gelir, diğer dünyalık konular teferruatlardan ibarettir. Bizler birlik olup, Allah'ın dinini yüceltmek için ne kadar çalışırsak, Allah C.C.' un yardımı her zaman üzerimizde olabilir, Yeter ki bizler Allah'a, onun razı olabileceği kullar olmak için çalışalım.

Türkiye
Türkiye Yardımlar


  Şimdi 2024 yılına bakalım. Bu yıl içinde Rusya ve Amerika'da seçimler var, bu yüzden 2024'te bazı kritik hamleler olabilir, her 2 ülkenin birbirlerine karşı. Biz şimdiden bunu öngörüp, olabilecek durumlara karşı hazırlık planlarını yapalım, hem Devlet olarak, hem Millet olarak.

   Asıl büyük hamlelerin olacağı 2028 yılında ise Amerika, Çin, Türkiye ve Pakistan'da seçimler var. Yani dünyanın önemli bölgelerinde bulunan ülkelerin hepsinde seçim var. O yüzden 2028 yılı küresel üst akıl için çok önemli. Şimdiden buna göre planlarını yapmaya başladılar, bu 4 ülke için. Nasıl planlar mı ? Bir örneğini önceki felaketler yazımız da yazmıştık, bu  linkten bakabilirsiniz.   Bu yazıyı okuyunca 2028 yılının, küresel üst akıl için ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlayacaksınız. 

Bayraklar
Bayraklar


   2020 yılında Trump'u bir bakıma deviren kovid-19, 2028 yılında çok daha farklı ve büyük bir şekilde ortaya çıkabilir. Belki de gaz maskeleri ile dolaşılacak günler veya başka bir çok felaketler. Bunu dolaylı olarak kimin dediğini, önceki yazımızın birinde yazmıştık. Zaten her ay bunla ilgili alıştırma açıklamalar, medyaya servis ediliyor, dünya doktoru ! tarafından. Burada önemli bir durumda var, linkteki yazımızda detayları yazmakta olup şöyle diyordu:

   ''Devletler hazırlansın, cephanelerini salgınlara karşı genişletsin'' yani kısa tercümesi şu idi. Üst akıl, devletlerin başkan ve yönetimlerini, robotik kontrol altına almak istiyor. Biz ne dersek onları alın, paralarınızı bize verin, sizde korunmuş olun. Yoksa 2028'e kadar bize para vermeyen, bizi dinlemeyen, bizim robotik kontrolümüze girmeyen devletler, çok büyük felaketlerle karşılaşabilir ! 

   Önemli olan puzzle'ın parçalarını iyi analiz edip, sonra puzzle'ı birleştirip, onların büyük planlarını ortaya çıkarabilmektir. Bizler insanlık için, bunu yapmaya çalışıyoruz, sizlere de Teşekkürler.

   Unutmayalım ezelden ebede kadar dünyada iyiliklerde olacak, kötülüklerde. Bu yüzden Ülkemizin ve Müslüman Ülkelerin bunlara karşı hazırlıklı ve dayanıklı olması lazım her zaman. Birlikten kuvvet doğar, bunun bilincini hiç bir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Çünkü dünyadaki mazlumlar, bizim yolumuzu gözlemektedir.

   Başka bir yazımızda görüşmek dileğiyle, herkese Saygılar...



   Kaynaklar ve etiketler; wwwgooglecom , wwwtrthabercomtr, wwwaacomtr (resimler), 2028 savaş, 2028 senaryosu, savaş senaryoları, savaş senaryosu, ANALİZLER, KÜRESEL AKIL, BÜYÜK PLANLAR, robotik devlet yönetimi nedir, robotik kontrol nedir

18 Mayıs 2021 Salı

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı

   19 Mayıs 1919 tarihi Türkiye için çok önemli bir tarihtir. Çünkü bu tarih Milli Mücadelenin ilk adımının başladığı tarihtir, yani Kurtuluş Savaşı'nın. Milli mücadele uzun ve meşakkatli olmuştur. Milli Mücadele nasıl başladı ve devam etti, biraz bahsedelim.

   1914 yılında Birinci Dünya Savaşı başlamış olup bu savaş İtilaf devletleri ile İttifak devletleri arasında olmuştu. Birinci Dünya Savaşı'nın sonuna doğru Almanlar Abd'den ateşkes istedi, dolayısıyla yenildiklerini kabul etmişlerdi. Almanlar yenilince birlik olan Osmanlı'da yenilmiş sayıldı ve savaşın sonunda Osmanlı Devleti ile Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandı. Bu anlaşmada öyle maddeler vardı ki adeta ülkemiz paylaşılıyordu. Fransızlar Adana ve Hatay illerine, İngilizler Urfa, Mardin ve Merzifon illerine, İtalyanlar Antalya illerine yerleştiler. Yunanlılar'da İzmir'e geldiler. İstanbul Boğazı adeta düşman gemileri ile dolmuştu.

   Bu durum karşısında bir şeyler yapılmazsa Vatan tehlikeye girecekti, bunu gören Mustafa Kemal ve silah arkadaşları Anadolu'ya geçmeye karar aldılar. İstanbul'dan Bandırma Vapuru'na binerek 19 Mayıs'ta Samsun'a ulaştılar. Samsun'da halk tarafından karşılandılar. Mustafa Kemal Amasya'ya geçerek genelge yayınladı. Genelge de Milleti Ülkenin bağımsızlığını ve bütünlüğünü birlikte kurtarmak için çağırdı. İstanbul hükümeti durumdan rahatsız olup, Mustafa Kemal'i İstanbul'a çağırdı. Bunun üzerine Mustafa Kemal telgraf çekerek askerlikten çekildiğini bildirdi ve çalışmalarına normal bir vatandaş olarak devam etti.

Bandırma Vapuru
19 Mayıs 1919 Bandırma Vapuru
   4 Eylül'de Sivas'a geçip yurdun düşmanlardan temizlenmesi için Sivas Kongresi'nde  ''Ya Bağımsızlık, Ya Ölüm'' andı içildi. Daha sonra Ankara'ya geçen Mustafa Kemal Paşa 23 Nisan 1920' de Meclis'i topladı. Meclis Başkanlığı'na seçilen Mustafa Kemal düzenli ordular kurarak, düşmanla çarpışmalar başladı. Sakarya Meydan Muharebesi (Ankara, Haymana ve Polatlı'da 1921 yılında başlamıştır) ve Başkomutanlık Meydan Savaşı ile düşmanlar yurdumuzdan temizlenmiş oldu.

19 Mayıs
1919 metre Bayrak
   Milli Mücadele'nin başladığı gün olan 19 Mayıs 1919 Atatürk'ü Anma Günü olarak kutlanmaya başlamıştır. Atatürk bu günü geleceğin büyükleri ve yöneticileri olacak gençlere armağan etmiştir.

Gençlik ve Spor Bayramı
19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı

   Vatan kolay kazanılmadı, kolayda korunmuyor. Çünkü Vatanımızda gözü olan çok fazla dış güçler var. Bu yüzden Dünya'nın her yönüyle en iyi yerinde olan Vatanımızın kıymetini bilelim, dedelerimiz nasıl sahip çıktıysa, bizlerde gelecek nesillere öyle sahip çıkarak bırakalım. Vatan olmazsa hiç bir şeyin anlamı yoktur. Önce Vatan, sonra hayat gelir. Gelecek nice 19 Mayıslara kavuşmanız dileklerimizle...

Milli Mücadele
19 Mayıs 1919




   Kaynaklar ve etiketler; wwwmebk12tr,wwwsamsunbeltr,wwwailegovtr,wwwtrthabercom,
wwwborhabernet, Sakarya Meydan Muharebesi nerede oldu, 19 Mayıs ne zaman, 19 Mayıs hangi gün, 19 mayıs ne günü, 19 mayıs Milli Mücadele, 19 MAYIS, GÜNLER

12 Mayıs 2021 Çarşamba

Ramazan Bayramı

   Sahur ve İftarları ile rahmet, mağfiret, cehennemden kurtuluşa vesile olan 11 ayın sultanı, huzur ayı bir Ramazan'ın sonuna daha ne yazık ki gelmiş bulunmaktayız. Bugün Arefe Günü (bayramın bir önceki günü), bayramın habercisi, yarın ise oruç tutmanın mükafatı olan Ramazan Bayramı'nın ilk günü. Normalde arefe günü Kurban Bayramı içindir ama ülkemizde Ramazan Bayramı içinde kullanılmaktadır.

Eid Mubarak
Ramazan Bayram   Eid Mubarak
   Ramazan Bayramı gelmeden önce bazı terimlerin anlamı nedir, neler yapılması gerekir onları yazalım.

   Zekat nedir; Sözlükte çoğalma, artma, temizlik, bereket ve iyi hal anlamlarına gelir. Dinen ise zenginlik ölçüsü kabul edilen nisap miktarı mala sahip olanların, (Müslüman, hür, akıllı ve ergen) Allah rızası için malının belli miktarını fakir ve ihtiyacı olanlara dağıtmasına denir. Zekât verenin kalbi ile niyet etmesi gerekir. Zekat verilecek malların artan ve üzerinden 1 yıl geçmiş (hicri 1 yıl, yaklaşık 354 gün) olması gerekir. Zekatı verecek kişinin mala tam sahip olması veya onun hüküm ve tasarrufu altında bulunması gerekir. Temel ihtiyaçları ve borçları dışında, aşağıdaki miktarlara sahip olanlar, belirtilen oranlarda zekatlarını verirler.

  Zekat Nisap Miktarı Nedir 

- En az 80,18 gram altın veya bu kadar para için  1/40
- En az 561 gram gümüş için 1/40
- 5 deve için 1 koyun veya keçi
- 30 sığır veya manda için 1 yaşını tamamlamış dana
- 40 davar için 1 davar 
- Bal için 1/10
- Maden için 1/5
- Deniz ürünleri için 1/5
- Doğal sulama ürünleri için 1/10,  çaba ile sulanan ürünler için 1/20 
- Araç ve binalar en az nisap miktarı kadar kira getiriyorsa,  toplam miktar için 1/40 

Kimlere Verilmez
Zekat Nedir
  Kimlere Zekat Verilmez;

- Anne, baba, eş ve çocuklara
- Müslüman olmayanlara
- Hz. Peygamber'in yakınlarına
- Zenginlere
- Akıl hastalarına ve 7 yaşından küçüklere direkt verilmez, bunların velilerine verilir

  Kimlere Zekat Verilir;

- Düşkün ve yoksullara
- Zekât işinde çalışanlara
- Kalpleri İslam'a ısındırılmak istenen kişilere
- Borçlular
- Köleler
- Allah yolunda çalışanlara
- Yolda kalmışlara

   Fitre nedir (Fıtır Sadakası, Sadaka-i Fıtır) ; Ramazan orucunu tutup, bayrama kavuşmanın bir şükrü olarak dinen zengin olup, Ramazanın sonuna yetişen Müslümanın, belirli kimselere (fakir, ihtiyaç sahibi) vermesi vacip olan bir sadakadır. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (sav) köle-hür, büyük-küçük, kadın-erkek her Müslümana fitrenin gerektiğini beyan etmiştir.

   Fıtır sadakasının vacip olma zamanı bayramın birinci günüdür, bayramdan önce de verilebilir. Bayram namazından önce verilmesi, müstehap kabul edilmiştir. Fitre miktarı kişinin bir günlük (iki öğün) normal gıda ihtiyacını karşılayacak şekilde ölçü alınması uygundur. Tüm fitreler 1 kişiye verilebilir, ama 1 fitre, birden fazla kişiye verilemez. 

Kimlere Verilmez
Fitre Nedir
  Kimlere Fitre Verilmez;

- Dinen zengin sayılanlara
- Anne, baba, dede, ninelere
- Çocuk ve torunlarına
- Eşine

   Fidye nedir; Terim olarak sıkıntılı durumdan kurtulmak için ödenen bedel demektir. Dini terim olarak ise; Sağlık yönünden orucu tutamayacak olan kişilerin (sonradan kazada yapamayacak olanlar) ödeyeceği maddi bedeli ifade eder. Burada tutamadığı her güne karşılık 1 fidye öder, yani 1 kişiyi 1 gün doyuracak yiyecek miktarı veya bunun ücretidir. Bu da ''sadaka-i fıtr'' ile aynı miktara denk gelir. Kişi isterse bu miktardan daha fazla verebilir, ama azı veremez. Fidyeler günlük olarak verilebilir, Ramazanın başında verilebilir veya sonunda toptan olarak ta verilebilir.

Ramazan Fidyesi
Fidye Nedir
Bayramdan önceki gün olan Arefe günü dualar edilir, mezarlıklar ziyaret edilir.

  Bayramda Neler Yapılır;

- Bayram sabahı erken kalkılır
- Gusletmek, sünnettir
- Güzel koku sürünmek
- Misvak ile dişleri temizlemek
- Yeni ve temiz elbiseler giymek
- Bayram namazından önce tatlı yemek, hurma yemek (hurmayı 1, 3, 5 gibi tek adet yemek sünnettir). Bir Hadis-i Şerif'te buyurulur ki, Buhari ; Allah-u Teala tektir, teke riayet edeni sever.
- Yüzünde tebessüm olmak
- Bayram namazına gitmek
- Müminlere selam vermek
- Fakirlere sadaka vermek
- Dargınları barıştırmak
- İslamiyet'e kalbini adamışlara yardım etmek
- Akraba ve din kardeşlerini ziyaret etmek, hediyeler götürmek

Ramazan Bayramı
Bayram Namazı
Ramazan Bayramı Namazı nasıl kılınır
 
- Önce niyet edilir;
  Niyet ettim Allah'ım senin rızan için Ramazan Bayramı namazı kılmaya, uydum hazır olan imama
- İmam sesli olarak, cemaat ise gizliden Allahuekber diyerek iftitah tekbiri alır ve eller göbek hizasında bağlanır.
- Gizlice Sübhaneke okunur
- Daha sonra imamla birlikte zâit tekbirlere geçilir
- İmam Allahuekber dediği vakit, eller kulak hizasına kaldırılır ve yanlara salınır
- İmam ikinci tekbiri alıp eller kaldırılır ve yanlara bırakılır
- İmamla beraber üçüncü tekbir alınır ve bu defa eller bağlanır
- İmam gizlice Euzu besmele çektikten sonra açıktan Fatiha ile zammı sure okur. Cemaatse eller bağlı şekilde sessizce imamı dinler.
- İmam tekbir aldığında rüku ve secde yapılıp, ikinci rekata kalkılır.
- İkinci rekatta imam gizlice Besmele çeker, açıktan Fatiha ile zammı sure okur, cemaatse sessizce imamı dinler.
- İmam Allahuekber der ve tekbir alınarak eller kulak hizasına kaldırılarak yanlara salınır
- Aynı şekilde ikinci ve üçüncü tekbir alınır ve eller yanlara salınır
- Son olarak dördüncü tekbir alınıp, rüku ve secdeler yapılır
- Rüku ve secdeden sonra Tahiyyat, Salli Barik ve Rabbena duaları okunur. 
- Sonra selam verilerek namaz tamamlanır.
- Sonra tekbirler getirilir
- Bu tekbirlerle birlikte imam bayram hutbesi okumak için minbere çıkar
- Hutbe okunduktan sonra, dua edilerek namaz tamamlanır

   Bir aylık Ramazanın sonunda ödül olarak kazandığımız Ramazan Bayramı herkese Mübarek Olsun, Nice Bayramlara birlikte kavuşmak dileğiyle...

Ramazan Bayramı
Bayramlaşma




   Kaynaklar ve etiketler; wwwdiyanetgovtr, wwwgooglecom, wwwzekatgentr, wwwislamveihsancom, wwwslideplayerbiztr, RAMAZAN BAYRAMI, Ramazan Bayramı ne zaman, Bayram tatili kaç gün, Bayram namazı nasıl kılınır, Ramazan Bayramı namazı nasıl kılınır, Eid Mubarak, Fıtır sadakası ne zaman verilir, Fitre ne zaman verilir, Ramazan Bayramı hangi gün, Ramazan Bayramı tatili kaç gün, Ramazan Bayram tatili kaç gün, bayram ne zaman, bayram hangi gün, arefe günü ne zaman, arefe günü hangi gün, fıtır sadakası nedir, sadaka i fıtır ne demek kısaca, bayramda neler yapılabilir, nerede o eski bayramlar, DİNİ KONULAR, GÜNLER 

8 Mayıs 2021 Cumartesi

Mecsid-i Aksa Seni Niçin Bekliyor ?

   Yeni bir yazımızla herkese merhaba. Bildiğiniz gibi sitemizin kurulma amaçlarından biri gördüğümüz doğruları analiz yaparak yazmaktır. Çünkü internette bazen o kadar bilinçli yanlış yazılar yazılıyor ki, şaşırmıyoruz. Nedeni ise bize yanlışları doğruymuş gibi gösteren, karşımızda devasa bir küresel güç var. Eğer bizler doğruları araştırmazsak, onların bize gösterdiği yanlışları, bizler doğru zannederiz. Sonuçta nemi olur, onu düşünmek bile istemiyoruz !

   Bugünkü yazımızda Dünyadaki Müslümanların kırmızı çizgisi (çizgimiz) olan, Mescid-i Aksa ile ilgili, bilinen yanlışı özelikle yazacağız. Bu çok önemli bir konudur ve internette arama yaptığınız da % 80 yanlış bilgiler ve resimler göreceksiniz. O yüzden önce bunu yazalım, sonra dinler ile alakalı orantısal verileri yazıp, en sonunda ise dünyadaki tüm Müslümanlar' a sorular yazarak, bugünkü konumuzu bitireceğiz İnşaAllah.

Mescid-i Aksa Saldırı
Mescid-i Aksa Saldırı

   Mescid-i Aksa (Beyt-ül Makdis) ile ilgili detaylı yazımızı önceden yazmıştık, daha detaylı bilgilere bu linkten yazımızı tekrar okuyarak ulaşabilirsiniz. Bizim şu an değinmek istediğimiz konu, Mescid-i Aksa'nın internette bilgi ve resimlerle yanlış tarif edilmesidir.

   İnternete girip Mescid-i Aksa yazın karşınıza Kubbetü's Sahra'nın resimleri gelir çoğunlukla. Daha sonra ise Kıble Mescidi'nin (Aksa Camii) resimleri gelir. Tam anlamıyla Mescid-i Aksa'nın resmini göreceğiniz siteler çok çok azdır. Bu çok GARİP değil mi ? Herkesin elinde akıllı telefonlar var, hatta bazılarının parasal değeri çok çok büyük rakamlar. Ama ne hikmetse bu akıllı telefonlar bize, Mescid-i Aksa'nın resmini tam göstermiyor, hedef şaşırtarak başka resimler gösteriliyor (göstertiyorlar). Bir deneyin, telefonunuz da görün bakın, nelerle karşılaşacaksınız.

   Bu durum başta biz Müslümanların sorunudur. Çünkü kutsallarımızı en iyi şekilde bizlerin bilmesi gerekir. Çünkü kolay para kazanma siteleri, oyun siteleri, bahis siteleri gibi karmaşık siteleri a'dan z'ye biliriz. Ama asıl bilmemiz gereken islam-i bilgileri tam anlamıyla bilmeyiz. Şunu unutmayalım, Mescid-i Aksa Müslümanların kırmızı çizgisidir, bu konuda taviz asla veremeyiz. Buna ne kadar sahip çıkarsak, öldüğümüz zaman yanımız da hayırlı AMELLER götürebiliriz. Sonuçta öldüğümüz de öbür tarafa sadece amellerimiz gidecek, maddi hiç bir şeyi götürmeyeceğiz, burada bırakacağız.

Mescid-i Aksa
Mescid-i Aksa

   Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse, varsayalım kolaydan para kazanılan sitelerden ömür boyu uğraşarak 100 daire parası kazandınız, hiç bir amelde yapmadınız öbür dünya için. Gecenizi, gündüzünüzü hep bu sitelere harcadınız. Gün gelip, öldüğünüz de ne olacak, hiç düşündünüz mü ?

   Yıllardır kazandığınız 100 daire yani yaklaşık 13.000 m2 daireler, sizi dünyada bırakacak ve sonuçta gideceğimiz yer SADECE ve SADECE yaklaşık 2 m2 bir toprak parçası olacak. Orada Münker ve Nekir melekleri bize sorular soracak, ne yapacaksınız o zaman ? Meleklere benim dünyada 13.000 m2 dairelerim mi var diyeceksiniz, bir ömür boyu onları kazanmak için neler yaptığınızı mı anlatacaksınız? Bu yüzden şu Hadis-i Şerif'i hiç aklımızdan çıkarmayalım. ''Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi âhiret için çalışın''

   Bu konuyu şimdilik burada bırakalım, insanları en iyi kendileri analiz edip, sorgular. Biz konumuza devam edelim. Şimdi dünyadaki dinlerin orantısal dağılımına bakalım, sonra tüm dünyadaki Müslümanlara sorularımızı yazacağız.

   Dünyadaki Dinlerin Orantısal Dağılımı Yaklaşık Şöyledir

% 31,6  Hristiyan

% 23,3  İslâm

% 16,1  Ateizm (Dini olmayanlar, bir akım peşinden gidenler) 

% 15,1  Hinduizm

%   6,9  Budizm

%   6,8  Geleneksel Dinlere İnananlar, Zerdüşt, Şintoizim, Jainizm, Sihizm, Taoizm, Tenrikyo

%   0,2  Yahudilik

   Yahudilerin tatil günü cumartesi olup, ibadet yerleri Sinagog'lardır. Yahudilerde farklı zamanlarda farklı mezhepler vardır. Son yaşayan mezhep isimleri 4 tanedir; Muhafazakar Yahudiler, Ortadoks Yahudiler, Reformist Yahudiler ve Yeniden Yapılanmacılar'dır. Bütün peygamberlerin en büyüğü olarak Hz. Musa'yı görmektedirler, kitap olarak ta Tora'ya inanırlar. (Arapça'dan Türkçe'ye geçmiş olan Tevrat'ın karşılığıdır). Din adamlarına Haham denilir. Yahudilik, Yakub aleyhisselamın soyundan gelenler için söylenir. Bu ifade ile genellikle bir ırk ifade kastedilmektedir. 

   Musevilik ise, Musa aleyhisselama iman edenler anlamında kullanılır. Yani kısaca demek gerekirse musevilerin hepsi yahudidir, ama yahudilerin hepsi Musevi değildir diye söylenebilir.

   Hristiyanlar'ın tatil günü pazar olup, ibadet yerleri Kilise'lerdir. Hristiyanlıkta 3 mezhep vardır. Bunlar Katoliklik, Ortodoksluk ve Protestanlıktır. Hristiyanlar Peygamber olarak Hz. İsa'yı görüp, kitap olarak ta İncil'e inanırlar. Din adamlarına Papaz denilir.

   Dünyanın nüfusu yaklaşık 7.8 milyar olup bununda yaklaşık 1.8 milyarı Müslümandır. İslam dini dünyadaki dinler arasında 2.sırada gelmektedir. Şimdi bu oranları iyi incelersek, aklımıza onlarca soru gelmektedir. Biz bazı sorularımızı tüm dünyadaki Müslümanlara yazalım, sonrası herkesin ahiret için çalışması olacaktır.

SORULARIMIZ;

1) Müslümanların 3 mübarek mescidi hangileridir ?

2) Mescid-i Aksa için ne kadar dua ediyoruz ?

3) Mescid-i Aksa şu an nerededir ?

4) Dünya Müslümanları Mescid-i Aksa için niçin birlik olamıyor. Oranlara bakınca 1.8 milyar Müslüman var, yaklaşık 15 milyonda Yahudiler var. Arada bu kadar fark olmasına rağmen, İsrail askerleri botları ile, Mescid-i Aksa' da bulunan, Kıble Mescidi'ne (Aksa Camii) girerek nasıl ses bombaları ile saldırabiliyor ? 

5) Dünyadaki Müslümanlar tam anlamıyla ne zaman uyanıp, büyük bir birlik olacak ?

6) Ayasofya'da namaza duran bir Müslüman ayrıca Mescid-i Aksa'ya da yüzünü dönmüş oluyor, bunu biliyor muydunuz ?

7) Şu Hadis-i Şerifi ne kadar biliyor ve uyguluyoruz ? '' İçinizden biri bir kötülük görürse onu eliyle, buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin; buna da gücü yetmezse kalbiyle buğz etsin. Bu ise imanın asgari gereğidir'' Kimin hangisine gücü yetiyorsa onu yapsın, gerisi Allah'a tevekkül ve Müslüman devletlerin birlikteliği ile oluşacak büyük gücün, aktif hale getirilmesidir.

8) Dünya'nın sesi Mescid-i Aksa'da yapılanlardan dolayı, İsrail'e karşı niçin çıkmıyor ? Her zaman saygıdan bahseden dünya ülkeleri, burada niçin İsrail'e saygısızlık yapıyorsun diyemiyor ?

9) Dünya'da nüfusları sadece % 0.2 olan Yahudiler, nasıl oluyor da dünyanın % 99,8 ine karşı bir tavır alabiliyor, bu gücü nereden buluyor ? Yoksa hepsinin ardında zenginlik mi yatıyor, yani paradan mı güç alıyorlar ?

10) İsrail'in mescidde yaptığı saygısızlığın benzeri kendi mabedlerine yapılsa, medyalarında ne haberler olur ?

11) Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi'nin şu sözünü unutmayalım, değil mi ? ''Kudüs işgal altındayken ben nasıl gülebilirim ki ? ''

12) Yaklaşık 5 milyon nüfusu olan Filistin tek başına mı Mescid-i Aksa'yı koruyacak, nerede 1.8 milyar nüfusu olan Müslüman Devletler ? Bu yüzden Mescid-i Aksa'da beklenenin bizler olduğunu asla unutmayalım, değil mi ? Değilse ne zaman ?

13) Tüm müslüman ülkeler Mescid-i Aksa'da ne zaman askeri birlik kuracak ? Mescid-i Aksa'yı korumak sadece 5 milyon Filistin'linin görevi değildir, dünyadaki tüm Müslümanların görevidir.

14) Şu an 57 ülkenin üyesi olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), askeri birlik kurma konusunda ortak bir karar alacak mı ?

15) Kısaca adı İslam Ordusu, Müslüman Ordusu, İslam Ülkeleri Ordusu veya Mescid-i Aksa Ordusu olacak şekilde bir askeri ordu kurmak için, Müslüman ülkeler daha ne kadar bekleyecek?

16) Bu ordunun görevi 7/24 Mescid-i Aksa'yı her türlü provokasyonlardan korumak olacaktır. Buna 1.8 milyarlık Müslüman ülkeleri hazır mı ?

17) Şunu asla unutmuyoruz değil mi ? Mescid-i Aksa'yı koruyamazsak (yıkılırsa), hesabını kıyamette yaklaşık 1.8 milyar müslüman olarak nasıl veririz? Bakara Sûresi 114.  Ayet-i Kerime'nin mealini okuyup, hayat boyu unutmayalım:

   ''Allah'ın Mescidlerinde O'nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olması için çalışandan daha zalim kim olabilir? Aslında bunların oralara ancak korka korka girmeleri gerekir. Böyleleri için dünyada rezillik var, âhirettede onlar için büyük azap vardır''

İstanbul
İstanbul Mescid-i Aksa

   Özellikle her yılın Ramazan Ayında yapılan bu tarz baskınların son bulması ve tüm Müslüman dünyasının ayağa kalması dileklerimizle, herkese Saygılar...



   Kaynaklar ve etiketler; wwwdiyanetgovtr, wwwislamveihsan (resim), wwwtwittercom (resim), wwwtrthabercomtr (resim), Papa, Mescid-i Aksa nerede, Mescid - i Aksa nerede, Kudüs nerede, Mescidi Aksa, Saldırı, Mescidi Aksanın, Selahaddin Eyyubi meşhur sözü, Selahaddin Eyyubi sözleri Kudüs, Mescidi Aksa, Kubbetü's Sahra nerede,Kıble Mescidi nerede, dünyadaki dinlerin dağılımı, yahudilerin tatil günü hangisi, yahudilerin ibadet yeri neresi, hristiyanların tatil günü hangisi, hristiyanların ibadet yeri neresi, 3 mübarek mescid hangisi, mecidi aksa önemi nedir, AKSA SENİ BEKLİYOR, ANALİZLER, MESCİD-İ AKSA, MESCİDİ AKSA

Öne Çıkan Yayın

Acil Tıbbi Müdahaleler 3