24 Mart 2022 Perşembe

İstanbul Havalimanı ve Tüm Havalimanlarımız

   Bu yazımızda tüm fazlar bitince yıllık 200 milyon yolcu kapasitesi ve 350'den fazla destinasyona uçuş imkanı sunacak olan dünyanın en büyük havalimanından, yani İstanbul Havalimanı'ndan bahsedeceğiz.

İstanbul Havalimanı
İstanbul Havalimanı

   Yol medeniyet demek, daha çok yabancı turist ve müşterilerin gelmesi demek, ihracatın artması demek, üretimin ve istihdamın artması demektir. Hele hele bu yollar havayolu ile olursa, her şeyin hızlanması demektir.

   Düşünün Anadolu'da bir fabrikanız var ama İstanbul'a gelen bir müşteriniz karayolu ile 15 saat bir yolculuk yaparak sizin fabrikaya gelir mi? Yoksa maksimum 2 saate sizin fabrikaya mı gelmek ister. Sorumuzun cevabı çok basit, tabii ki 2 saatte fabrikaya sabah gelip ürünlere bakıp siparişini verip, aynı gün geri ülkesine dönmek ister. Bu dünyanın her yerinde geçerli olan bir kuraldır, yabancı müşteriler için. Bunun böyle olduğunu gören devletimiz son yıllarda havayolu yatırımlarına hız vermiştir. Bu yatırımların en büyüğü, İstanbul Havalimanı olmuştur. Bu havalimanımızın özellikleri şöyledir:

Istanbul Airport
Istanbul Airport

İstanbul Havalimanı'nın (Istanbul Airport) Özellikleri:

- Faz 1 tamamlanarak yıllık 90 milyon yolcu kapasitesi ile açıldı

- Havaalanı yap-işlet-devret yolu ile yaptırılmıştır.

- 10 milyar euro yatırım bedeli olmuştur

- İşletme süresince 22 milyar euro kira alınacaktır

- Tüm fazlar bitince toplam 225.000 kişi çalışacaktır, yani devasa fabrikalar zinciri demektir

- 25 yıl işletme süresi olacaktır

- 3.500 tane uçağın günlük inişi ve kalkışı olacaktır

- 25 bin araçlık otoparkı vardır

- Bagaj kaybolma sorunu ortadan kalkmıştır

- Tüm fazlar bittiğinde dünyanın en büyüğü olacaktır

- Saatte 10.800 bagaj işleme kabiliyeti olan 42 km uzunluğunda bagaj sistemi vardır

- Saatte 30 bin bagaj ayırma işlemi olmaktadır

- Toplam 6 pist vardır. Bunlardan 1 tanesi büyük uçaklar içindir (F kodlu Airbus A380 ve Boeing 737-800 uçakları için) 

- 3.500 ve 4.000 mt pist uzunlukları

- Toplam 76,5 milyon metrekare alan üzerine kuruludur

- Sadece terminali 1,4 milyon metrekare ve tek çatı altındadır

- 100 bin metrekare yaşam alanı vardır

- 143 yolcu köprüsü vardır

- 5,5 milyon ton kargo kapasitelidir

- 62 km güvenlik çemberi vardır

istanbul havalimanı
istanbul airport

   İstanbul Havalimanı'nı anlattıktan sonra devletimizin yaptığı tüm Türkiye'deki havalimanlarından biraz bahsedelim. Toplamda önceden 26 havaalanı varken şu an, bu rakam 56'ya ulaştı. Yakında Tokat Havalimanı (yeniden yapıldı) ve başka açılacak havalimanları ile toplam sayı ülkemizde 61 adete ulaşacaktır.

   Bu yazıyı 24 Mart 2022'de yazıyoruz. Bu günden sonra açılacak olan ilk Havalimanı, Tokat Havalimanı olacaktır. Bu havalimanımızdan biraz bahsedelim, sonra tüm ülkedeki havalimanlarımızın isimlerini yazacağız.

Tokat Havalimanı

   Karadeniz'in tarihi ve doğası ile ünlü şehri olan Tokat'ta havaalanı ilk 1995 yılında yapılmıştı. Ancak görülen bazı sorunlardan dolayı orta ve büyük gövdeli uçaklar iniş yapamıyordu. Bu nedenle eski havalimanının yanında yeni havalimanı inşaatına başlanılıp, açılmaya hazır hale getirildi ve 25 Mart 2022 günü açılacak.

Özellikleri;

- Büyük gövdeli uçaklar iniş yapabilecek

- Kargo uçakları iniş yapabilecek

- Apron 7 uçak park kapasiteli olacak

- 2.700 metre pist uzunluğu

- 45 metre pist eni 

- Son teknoloji ile donatıldı

- 16.200 m2 kapalı alanı

- 2.300 m2 teknik blok ve kule

- İstanbul Havalimanında kullanılan aletli iniş sistemi olacak, yani her hava koşulunda uçak inebilecek

- Yıllık yolcu kapasitesi 2 milyon olarak yapıldı

- 633 araçlık otopark

- Yerli ve milli olarak üretilen, Aselsan X-Ray Bagaj Kontrol Cihazları kullanılacak

Tokat Havalimanı
Tokat Havalimanı

Ülkemizdeki Tüm Havalimanlarının İsimleri   (Havaalanı)

- Ankara Esenboğa Havalimanı

- İstanbul Havalimanı

- İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı

- Adana Havalimanı

- Adıyaman Havalimanı

- Ağrı Ahmed-i Hani Havalimanı

- Amasya Merzifon Havalimanı

- Antalya Gazipaşa - Alanya Havalimanı

- Antalya Havalimanı

- Balıkesir Koca Seyit Havalimanı

- Balıkesir Merkez Havalimanı

- Batman Havalimanı

- Bingöl Havalimanı

- Bursa Yenişehir Havalimanı

- Çanakkale Gökçeada Havalimanı

- Çanakkale Havalimanı

- Denizli Çardak Havalimanı

- Diyarbakır Havalimanı

- Elazığ Havalimanı

- Erzincan Yıldırım Akbulut Havalimanı

- Erzurum Havalimanı

- Gaziantep Havalimanı

- Hakkari Yüksekova Selahaddin Eyyubi Havalimanı

- Hatay Havalimanı

- Iğdır Şehit Bülent Aydın Havalimanı

- Isparta Süleyman Demirel Havalimanı

- İzmir Adnan Menderes Havalimanı

- Kahramanmaraş Havalimanı

- Kapadokya Havalimanı, Nevşehir

- Kars Harakani Havalimanı

- Kastamonu Havalimanı

- Kayseri Havalimanı

- Kocaeli Cengiz Topel Havalimanı

- Konya Havalimanı

- Malatya Havalimanı

- Mardin Havalimanı

- Muğla Dalaman Havalimanı

- Muğla Milas - Bodrum Havalimanı

- Muş Sultan Alparslan Havalimanı

- Ordu / Giresun Havalimanı (denize dolgu olarak yapılan birinci havaalanımızdır, dünyada denize dolgu yapılan 4. havalimanıdır)

- Samsun Çarşamba Havalimanı

- Siirt Havalimanı

- Sinop Havalimanı

- Sivas Nuri Demirağ Havalimanı

- Şanlıurfa Gap Havalimanı

- Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı

- Tekirdağ Çorlu Atatürk Havalimanı

- Tokat Havalimanı

- Trabzon Havalimanı

- Uşak Havalimanı

- Van Ferit Melen Havalimanı

- Zafer Havalimanı (Afyon - Kütahya)

- Zonguldak Çaycuma Havalimanı

Havalimanlar
Havalimanları
Airports
Airports

Havalimanları
Havalimanları

Airports
Airports

Eğitim Havalimanlarının İsimleri:

- Eskişehir Hasan Polatkan Havalimanı

- Aydın Çıldır Havalimanı

- Hezarfen Havaalanı

- İzmir Selçuk Efes Havaalanı

Ülkemizde Yapımı Devam Eden Diğer Havalimanlarının İsimleri:

- Rize / Artvin Havalimanı (denize dolgu olarak yapılan ikinci havalimanımızdır, dünyada denize dolgu yapılan yapılan 5. havalimanıdır)

- Uluslararası Çukurova Bölgesel Havalimanı

- Gümüşhane / Bayburt Havalimanı

- Yozgat Havalimanı

   Dünyada büyümek için ulaşım çok önemlidir. Bu yüzden havayoluna önem verilip, son yıllarda bir çok havalimanları yapılmıştır, yapılmaya da devam edilmektedir. Bu yazımızda sizler için hepsini bir araya topladık. Yazımızı okuyunca, tanıdıklarınızla paylaşabilirsiniz. Şimdiden herkese teşekkür eder, başka bir yazımızda yine görüşmek üzere Saygılar sunarız...



Kaynaklar ve etiketler; wwwigairportaero/tr, wwwuabgovtr, wwwistairportcom/tr, wwwshgmgovtr, wwwdhmigovtr, Gökçeada nerede 

21 Mart 2022 Pazartesi

21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü

   İnsanoğlu bu dünyaya bir ziyaretçi olarak gelir, yaşar ve ziyaret zamanı bitince bu dünyadan gider. Dünyaya gözlerini açan her 800 çocuktan 799 tanesi vücudunda bulunan 46 kromozom ile hayata merhaba der. Kalan 1 tanesi ise +1 kromozom fazlayla, yani 47 kromozom ile hayata gözlerini açar.

   Bu kardeşlerimiz bizler için çok değerlidir, onlar birer hasta değildir. Onlar +1 kromozomla bizden farklıdırlar. Bu yüzden dünyada 21 Mart günü, dünya down sendromu farkındalık günü, olarak kutlanmaktadır.

   Her insan gibi down sendromlu kardeşlerimizde eşit haklara sahiptir. Onlar bizlere göre öğrenmede biraz güçlük çekmektedirler, o yüzden biz onlara çok hoşgörülü olmalıyız. Onların kendilerine ait yetenek ile ilgilerinin olduğunu ve isterlerse bu yeteneklerini çok iyi geliştirebileceklerini bilmeliyiz.

21 Mart
21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü 

   Bu kardeşlerimizi kendimizden daha çok sevmeliyiz, onlara karşı hiç bir ön yargıda bulunmamalıyız. Onların hayata sımsıkı sarılabilmesi için ne geliyorsa elimizden yapmalıyız. Şunu asla unutmamalıyız, bugün o kardeşimiz down sendromludur, belki biz veya başka bir yakınımızda olabilirdi onun yerine.

   Bu down sendromu her ülke ve milletten çocuklarda olabilir. Bilinen en büyük faktör hamilelik yaşıdır, yani hamilelik yaşı büyüdükçe oluşma riski artar. Down sendromlu kardeşlerimizde görülen bazı fiziksel özellikler ise şöyledir: Çekik küçük gözler, basık burun, kalın ense, kısa parmaklar, avuç içindeki tek çizgi, kıvrık serçe parmak, ayak başparmağının diğer parmaklardan daha açık olması gibidir.

   Bu gün nedeniyle tüm down sendromlu kardeşlerimize ve onlara bakan kıymetli ailelerine ömür boyu sağlık, mutluluk ve huzurlar diliyoruz. Her zaman yanlarında olduğumuzu bilmelerini isteriz.

   Yazımızın sonuna geldik, başka bir yazımızda daha görüşmek üzere, herkese Saygılar sunarız...



   Kaynaklar ve etiketler; wwwsaglikgovtr, wwwailegovtr, dünya down sendromu farkındalık günü ne zaman, dünya down sendromu farkındalık günü hangi gün 

Cumhurbaşkanı Adayları hangi tarihte Açıklanacak ?

   2021 yılı Mayıs ayında (yani aylar önce) bir analiz yazısı yazmıştık, dünyada olan durumlar ve düşünülen büyük planların tarihi ile alakalı. Yazımızın sonuna doğruda 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimi ile alakalı bir tahmin yazmıştık. Bu yazımızı tekrardan okumak isteyenler, bu linkimize bakabilir.  

   O günkü yazımızda, yani Mart 2022 itibari ile bundan 10 ay önce, kısaca şunları yazmıştık:

'' .......Türkiye konusunda şu soruyu sormayı düşünen çok kişi olduğunu tahmin ediyoruz. 

   ''2023 başkanlık seçimleri 2 aday üzerinde olacak, % 50+1 gereği. Bu 2 adaydan biri belli, diğeri ise belli değil, ne zaman belli olacak, kim olacak acaba?....

Cumhurbaşkanlığı
Cumhurbaşkanlığı

   ........sizlere şimdilik sadece şunu diyelim''. 20 mayıs 2022 ile 20 Haziran 2022 tarihler arasını bekleyin, bu tarihten önce % 99 duyacağımıza ihtimal vermiyoruz şu an. Sebebi.......''

   Nerdeyse 1 yıl önce yazdığımız bu tahminimiz % 95 tutacak. Bazıları nerden bu kadar tahmin edebildiniz diye düşünüp, soruyor ? Cevap olarak iyi inceleme ve gözlem yaptık, sonra olabilecek sonuçlar arası bağlantılarla iyi bir analiz yaptık, diyebiliriz.

   Bunun gibi başka bir iddiamız daha vardı, oda tuttu yaklaşık. Bundan sonraki yıllar için 4-5 tane başka tahminlerimizde var, bunları diğer yazılarımızda yazdık. Sitemizdeki tüm yazıları okuyabilirseniz, hepsini sizlerde görebilirsiniz.

   Sizler için inceleyip analiz ederek yazmak, bizler için büyük bir onurdur. Yazılarımızı her zaman tanıdıklarınızla paylaşabilirsiniz. Özellikle bu yazıyı tüm tanıdıklarınıza gönderin ki onlarda okusunlar, bilgilerine yeni bilgiler eklesinler. Şimdiden başka yazılarda görüşmek üzere herkese Saygılar sunarız...



Kaynaklar; wwwtccbgovtr (resim), CUMHURBAŞKANI, CUMHURBAŞKANLIĞI

20 Mart 2022 Pazar

Meslek Odaları ile ilgili Durumlar

   Yıllardır konuşulan bir konu üzerine yazacağız bugün ''Meslek odaları'' kanunu. Peki niçin konuşuluyor yıllardır derseniz, odaların yılın bazı dönemlerinde yaptıkları açıklamalardan (bildirgeler) dolayıdır cevabını yazarız. 

   Biz burada örnek bir odayı yazacağız, çünkü yaşanan bazı problemler olmuştu 2013-2014-2015'te. Daha sonra o zamanki Bimer'e, daha sonra ise Cimer'e gerekli yazılar yazıldı. En son 2019 yılında lazım olan bilgi ve detaylar gerekli mercilere iletilmiş olup kanun çalışmaları yapılıyordu, bunu C. Başkanı'mızda açıklamıştı o zamanlarda. Sonra araya birden pandemi girdi, kaldı öylece. Sadece Avukatların baroları ile ilgili düzenleme çıktı 2020 yılında, diğer odalar kaldı. Pandeminin yoğunluğu bitti gibi, dolayısı ile kanun çalışmaları her an gündeme tekrar gelebilir.

   Bu problemin o zaman olduğu oda TMMOB'ye bağlı bir odaydı. Şimdi TMMOB'ya  (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) kayıt yaptırmak mecburi midir, bununla ilgili durumu onların açıklamarıyla önce bir yazalım.

Meslek Odaları
Meslek Odaları

- 1983 yılında çıkan iki tane KHK ile TMMOB Kanununun 33.maddesi; ''Türkiye'de mühendislik ve mimarlık meslekleri mensupları mesleklerinin icrasını iktiza ettiren işlerle meşgul olabilmeleri ve mesleki tedrisat yapabilmeleri için İhtisasına uygun bir odaya kaydolmak ve azalık vasfını muhafaza etmek mecburiyetindedirler....''

   Bu açıklamaya göre mecburiyet var ve istifa etmeye kalksanız bile edemiyorsunuz. İstifa şartlarında şu yazıyor:

- Yönetim kurulu toplantısında alınan......sayılı karar gereği mesleğinizi icra etmediğiniz ve......mühendisi ünvanı ile imza yetkisi kullanmayacağınıza dair aşağıda belirtilen taahhütnamenin noter onaylı......

   Kısaca odaya üye olmalısınız deniyor ve ayrılmak istediğiniz zaman, odaya noterden mühendis ünvanını kullanmayacağınıza dair taahhüt vermelisiniz deniyor. Peki o zaman bizler soralım;

  SORULARIMIZ;

- 4 yıl Üniversite'yi Mühendisler boşuna mı okuyor ?
- Üniversiteyi bitirmek önemli değil, önemli olan odaya mı üye olmak ?
- Biz niye bir odaya noterden mühendislik daha yapmayacağımıza dair, bir taahhütname verelim?
- Eğer böyleyse hiç kimse mühendislik okumasın, direkt odalara kayıt yaptırsın. İstenen bu mudur?
- Bu odaların açıkladığı bildirileri tasvip etmeyip, ayrılmak isteyenlerin istifasını kabul etmeyip, zorunlu aidatı ödemeyen üyelere, haciz işlemi için tebligatlar gönderdiniz mi?
- Bu tebligat gönderdiklerinizden bugüne kadar kaç üyeye haciz işlemi yaptınız?
- Mezun olan tüm mühendis ve mimarlar, odanıza üye mi?
- Herkes üye değilse, size üye olanlara mecburiyet var deyip, ayrılmak isteyip ayrılamayan ve aidat ödemeyenlere niçin haciz tebligatı gönderiyorsunuz? 

   Bazı durumları anlatıp, sorularımızı yazdık. Peki şimdi bu odalar önceden nasıl açıklamalar yapmıştı, bizler bazılarını yazalım. Sizlerde okuyunca konuyu daha iyi anlamış olursunuz.

  ODALARIN ORTAK AÇIKLAMALARINDAN BAZILARI YILLAR 2013-2018;

- Gücünüz halkı sindirmeye yetmeyecek, devlet terörünü durdurun, zorbalığa son verin
- Tmmob, Taksim Meydanı'nın bir parçası olan Gezi Parkı'nın yağmalanmasına karşı gelişen direnişi büyütecektir.
- Bu haklı itiraza karşı ülkenin her noktasında ağır yaralanmalar ve ölümlere sebep olan polis terörüne bir an önce son verilmelidir, sorumlular istifa etmelidir. Gözaltına alınanlar ivedilikle serbest bırakılmalıdır.
- Tmmob kadroları, sokakları ve meydanları özgürleştiren bu ülkenin onurlu insanları ile omuz omuza, yan yanadır.
- Bugün ülkemizin dört bir uyanında baskı ve zor kol geziyor. İktidarın baskı aygıtları nefes almak için ayağa kalkan halkın üzerine ölüm yağdırıyor.
- Tayyip Erdoğan ise kendi halkını gaz bombalarına boğmuş, sokak ortasında işkence yaptırmış, yurttaşlarını sakat bırakmış ve ölümüne neden olmuş bir hükümetin başıdır.
- Polisin uyguladığı vahşet ve zorbalık, kent meydanlarına, revir hizmeti sunan meslek odalarımıza, kahvelere, iş yerlerine, evlerin içine dek uzanmış durumda. 
- AKP'nin son dönemde 4+4+4 formülü ile eğitim sistemini bir gecede gericileştirme girişimleri.....
- Anayasa tümüyle askıya alındı. Parlamento işlevsizleştirildi....
- Toplumumuzu içten içe çürüten bu karanlık tablonun sorumlusu, yıllardır ülkemizi dinci, gerici ve piyasacı bir anlayışla yönetenlerdir.
- 16 Nisan 2016 tarihinde gerçekleştirilen şaibeli referandum sonucunda ülkemizde parlamenter sistem kaldırılmış....
- Milli Güvenlik Kurulu kaldırılmalı, bugüne kadar yapılan toplantı tutanakları ve gizli yönetmelikleri açıklanmalıdır.
- Türk Ceza Kanunu yeniden düzenlenmeli, başta Terörle mücadele yasası olmak üzere düşünce ve örgütlenme özgürlüğünü sınırlayan bütün yasa, yönetmelik ve uygulamalar kaldırılmalıdır.
- İmam Hatip Liseleri kapatılmalıdır.
- Din dersi kaldırılmalı.......müfredattaki ırkçı, cinsiyetçi, militarist, dinci yaklaşımlar ayıklanmalıdır.......Başta eğitim sistemi olmak üzere toplumu gericileştiren tüm uygulamalara son verilmelidir.

   Bu açıklamaların benzeri olan başka açıklamalarda vardır. Bizler sadece birazını yazdık. Şimdi bu açıklamalara bakınca bunlar meslek odası mı, yoksa siyasetçimi diyebilirsiniz? Yada bu kadar açıklama yapıyorlarsa, siyasete girsinler, değil mi? Buradaki açıklamaları üyelerin belli kısmı, kabul etmemektedir. Ama odaya mecburiyet üye olma var deniliyor 1983 yılındaki KHK maddelerine dayanılarak. O zaman çözüm neler olabilir, onları yazalım.

  MESLEK ODALARI ile İLGİLİ ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ;

- Bu odalarda aidat kesinlikle olmamalı, olacaksa da devlet bir bakanlıkta birim kurup, orası toplamalı
- Üye olma zorunluluğu kaldırılmalı
- Günümüzde artık her şey nerdeyse e-devlet üzerinden yapılıyor. Burada bunun kontrol ve yönetimini sağlayan bir sistem, e-devlete entegre edilebilir.
- Bu odalara üye olanlar hayatında belki 1 veya 2 kez odaya uğramıştır. Dolayısı ile üyelik niçin olsun, kaldırılsın.
- Oda olacaksa çeşit çeşit ve gönüllülük esasına göre olmalı. Ayrıca bilime fayda yapacak şekilde projeler geliştirmeliler.

   Hem üyelerden para toplansın, hem de üyelerin tasvip etmediği konularda devlete karşı açıklamalar yapılsın, bu kabul edilemez. Devletin güvenliği içinde sorun olur.

   Konu ile ilgili kısa açıklamalarımız ve önerilerimiz bu şekildedir. Bu konunun çıkacak bir kanunla ülke gündeminden düşürülmesi gerekir. Çünkü ülke olarak dünyada yapacak çok işlerimiz var. Bu tarz konularla meşgul olma, zaman kaybıdır. Çalışmak lazım, böylece büyüyen ülkemiz mazlum coğrafyalara daha çok kol kanat gerer. Bu şekilde ülke olarak çok dua alırız. Unutmayalım dua, en büyük manevi güçtür.

   Bir yazımızın daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Başka bir yazımızda daha görüşmek üzere, herkese Saygılar sunarız...



Kaynaklar; Tmmob Birlik Haberleri Bülteni Mayıs 2013, Tmmob Seçim Bildirgesi 2018, trcooltextcom,

15 Mart 2022 Salı

Milletvekili Olmak İsteyenlerde Aradığımız Özellikler

   Bir seçim daha yaklaşıyor. Bugünkü yazımızda herkesin aklından geçen ama hepsinin yazılı bir yerde olmadığı bir konu üzerinde yazmaya karar verdik. 

Konumuz; Milletvekillerinde Hangi Özelliklerin Olmasını İstiyorsunuz ?

   Her 5 yılda yapılan Milletvekili Seçimleri önemlidir, çünkü seçilen Vekiller ülkemizi her yerde 5 yıl boyunca temsil edeceklerdir. Gerek yurtiçi, gerekse de yurtdışında. O zaman bizde yazmaya başlayalım.
TBMM
TBMM

Milletvekillerinde Olmasını Beklediğimiz Özellikler:

- Zeki
- Saygılı
- Vefakar
- Cefakar
- Hoşgörülü
- Merhametli
- Yardımsever
- Halk ile iç içe olan
- Takım çalışması ile birlikte düşünen
- Yiğit
- Cesur
- Azimli
- Vatansever
- Mücadeleci
- Ülke sevdalısı
- Dobra dobra konuşan
- Çalışmadan yorulmayan
- Arkadaşlarını yalnız bırakmayan

   Aklımıza gelen istediğimiz özellikleri yazdık. Çok fazla özellikler istemedik sanırım, değil mi? Az yazılmış diyenlerinizde olabilir, ilaveler yapılabilir. 

   Bizler en az olması gerekenler neyse onları yazdık. Çünkü dünya ısınıyor, her yerden farklı haberler, savaş haberleri gelebiliyor. O yüzden Türkiye daha çok büyümeli. Bunu  da takip edecek olanlar, Milletvekilleri olacaktır. Bizde şimdiden nasıl Vekiller istediğimizi yazalım ki aday olmak isteyenler, 2 kere düşünsünler.

   Şunu asla unutmayalım. Vekillerimiz bizi yurt dışında ne kadar iyi temsil ederlerse, Ülkemiz o kadar çok büyür. Ülkemiz büyüdükçe, dünyadaki mazlum insanlara olan desteğimiz artar, onların bol duasını alırız. O dualar bizim daha da büyümemize sebep olacaktır İnş.

   Dünyadan milyarlarca dualar almak ümidiyle bir yazımızın daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Başka özlü bir yazımızda daha buluşmak dileği ile hepinize Saygılar sunarız... 




Kaynaklar; wwwtbmmgovtr 

13 Mart 2022 Pazar

Hastaneler, Hastalar ve Çalışanlar

   Bu yazıyı yaklaşık 2 yıldır yazmayı düşünüyorduk, nasip bugüneymiş. Çünkü hastanelere gittiğimizde bekleme anlarımızda hastaları uzaktan gözlemliyoruz. Psikolojileri nasıl, ruh halleri nasıl. Bu aslında bir vatandaşlık görevi gibi geliyor bizlere. Çünkü bulunduğumuz yer bir hastane, yani buraya gelen insanlar bir hastalığı için gelmektedir. Dolayısı ile buraya gelen kişilerin psikolojileri, dışarıda keyif kahvesi içen birine göre iyi olamaz hiç bir zaman. Kısaca derdi olanların çare aradığı bir yerdir hastaneler.

Hastane
Hastane

   Kimi evde veya yolda bir kaza geçirip acil getirilmiştir, kimi ani bir kalp krizi ile, kimi ani bir ameliyatlık durum ile, kimileri de rutin muayeneleri için gelmiştir hastanelere. Allah'a Şükür şu anki hastane binaları 4 ve 5 yıldızlı otel konforunda. Eskiden bir odada 6-12 arası kişi kalıyordu, şimdi ise nerdeyse herkese bir otel suit odası konforunda, odalar veriliyor. Devletimiz 30 Büyükşehire, Şehir Hastaneleri yapmak için çalışmalara başlamıştır. Bunların 14 ildeki hizmete başlamıştır, 5 tanesi devam etmektedir. Kalan 11 şehirde ise yakın zamanda yapılacaktır.

Hizmete Giren Şehir Hastaneleri; Yozgat, Elazığ, Mersin, Adana, Isparta, Kayseri, Manisa, Eskişehir, Ankara, Bursa, İstanbul, Konya, Tekirdağ, Balıkesir

Yapımı Devam Eden Şehir Hastaneleri; Kütahya, İzmir, Kocaeli, Gaziantep, Ankara Etlik 

   Devletimizde şu an 20 tane ambulans helikopter ve ambulans uçaklar vardır (görevde olan 17 helikopter + 3 uçak ambulans). Bunun yanında 5400 adet ülkemizde değişik türlerde ambulanslar vardır. Bunlar deniz ambulansı, motorize ambulanslar, çeker ambulanslar (paletli), yeni doğan ambulanslar, obez ambulanslar, acil ilk yardım ambulansları ve çoklu ambulanslardır.  

Ambulans Helikopter
Hava Ambulans

Ambulans
Ambulans 

Ambulans
Ambulans

   Ayrıca eskiden hastanelerin dar ve uzun koridorları vardı ve muayene odalarının kapılarında bekleyenlerle beraber koridorlar, dolup taşıyordu. Şimdiki hastanelerin koridorları nerdeyse, çocukların rahat maç oynayacağı büyüklükte. Bunları yapan Devletimize teşekkür ederiz. Ayrıca eskiden hastanelerde o an için paranız yoksa, siz veya cenazeniz rehin kalabilirdi. Şu an bu durumlar ortadan kalktı şükür. 

   Bu durumun daha iyi anlaşılması için, eski ve yeni hastanelerden bir kaç örnek resimler ve video ekleyelim. Daha sonra ise analiz yazımıza başlayalım. Dediğimiz gibi 2 yıldır aklımızda ne oluştuysa sizlerle paylaşmak istiyoruz. Amacımız birlikte büyüyen Türkiye ve daha sonra dünyadaki tüm mazlumlara yardım eden büyük Türkiye'nin olabilmesi için çalışmaktır. Bu adeta çınar ağacının büyürken, bir yaprağı olabilmek gibi bir durumdur.

ESKİ HASTANELERDEN VİDEO ve RESİMLER

   Bu konuda en iyi video rahmetli Savaş Ay'ın videosudur. Youtube'a şunu yazarsanız videoyu kolayca bulabilirsiniz; SSK Hastaneleri 1998 Yılı A Takımı Savaş AY

                                                                        Resimler 

Eski Hastaneler
Eski Hastaneler

Eski Hastaneler
Eski Hastaneler

MODERN HASTANELERİMİZDEN BİRİNE ÖRNEK

   Avrupa'nın en büyük yoğun bakım kapasitesine sahip hastanelerinden biri olan İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin Resimleri ve Açılış Videosuna bakalım. Nerelerden nerelere geldiğimizi, daha iyi anlarız.

                                                                 Hastane Resimleri

İstanbul Başakşehir
Çam ve Sakura Hastanesi

Çam ve Sakura
Çam ve Sakura Hastanesi 

                                                                       Videosu



   Sağlıkla ilgili gerekli donanımları, eski ve yeni hastanelerin karşılaştırmalarını yazdıktan sonra şimdi gelelim asıl konumuza, yani ''Analiz Yazımıza''. Bu analizi 3 başlıkta inceleyeceğiz, böylece herkes açısından akılda ne sorular varsa yazmış olacağız İnşaAllah. 

Eskiden hastanelere gidip, muayene olup, ilaç almak için neler yapılırdı. Onları bir hatırlayalım

- Normal bölümlere gitmek için sabah 6'da kalkılır ve yola konulurdu.

- Eğer normal bir bölüm değil de, acilliği olan bölümse bazen gece 4-5 de kalkılır, otobüs varsa binilirdi. Eğer otobüs yoksa yürünür veya taksi çağırılıp, hastanenin yoluna konulurdu.

- Hastaneye varınca muayene odasının kapısında ayakta kuyruğa girilirdi, sıra almak için.

- Saat 7:30 olunca kapı açılır ve şanslı iseniz o gün için ayrılan sıralardan kağıt numara alınırdı.

- Sıra numarası alabildiyseniz karnenizle beraber, kayıt yaptırırsınız.

- Saat 9:00 olunca doktor gelir ve kapıyı gözetlersiniz, isminiz okunana kadar

- Doktor gelince muayenenizi olur, reçete kağıdınızı alırsınız

- Sonra anlaşmalı olan eczanelere bakar, ilacınızı almaya çalışırsınız. Tabii eczanede ilaçların hepsi varsa.

- Eğer ilaçların hepsi yoksa veya anlaşmalı eczane bulamazsanız, başka eczaneye gider % 100 parayı ödeyip, ilacınızı alırdınız. Bu parayı da 3 ay sonra devletten geri alırdınız

- O zamanlar şehirde bulunan eczanelerin % 5 ile % 10 arası anlaşmalıydı, gerisi % 100 paralı satardı ilaçları.

Eskiden prosedürler bu şekildeydi. Ya şimdi Nasıl ?

- Telefonla istediğiniz doktoru seçip, önünüzdeki 15 gün içindeki boş günlerden birine randevu alırsınız

- Muayene vaktinden 30 dk önce yola çıkar, hastaneye gider, kayıtınızı yaptırırsınız.

- Sıra numaranız tabelada yanınca, muayene olur, online reçeteniz yazılır.

- İstediğiniz eczaneye gidip, ilacınızı alırsınız, ödenmesi gereken düşük oranlarda

   Bu detayları yazdıktan sonra şunu söylemek isteriz. Biz birlik olduğumuz sürece dünyada kimse bizleri tutamaz. Şimdi hazırsanız 3 tane alt konu başlıklarını yazmaya başlıyoruz.

   1) HASTALAR için ANALİZLERİMİZ

   Hastalar hastanelerin gerçek sahibidir. Dün siz, bugün komşunuz, yarın akrabanız, başka gün arkadaşlarınız, diğer gün hemşehrileriniz gider. Şimdi hastaneye gittiğimizde nasıl davranmalıyız, onları yazalım.

- Hastaneye gittiğimizde dışarıda çok kullandığımız acil durumunu kıyıya bırakmalıyız

- Hastanede sabırlı olup, sıramızı bekleyeceğiz

- Hastaneye gelen başkalarına karşı saygıda kusur etmeyeceğiz

- Adı üstünde hasta olduğumuz için psikolojik olarak iyi olmayabiliriz. Bu yüzden kimseyle tartışma yapmamalıyız

- Eğer hastanede sinirimizi bozacak bir durum olur ise, kimseye kızmadan direkt hastanedeki ''Hasta Hakları'' birimine başvuralım durumu anlatalım, durum çözülsün.

- Eğer hasta haklarında da çözülmezse, orada yaşadığınız durumu tüm detayları ile ''Cimer'' üzerinden Sağlık Bakanlığına başvurun. 

- Ayrıca e-nabız üzerinden doktorun hizmetine, düşük puan verin.

  Cimer ve Bakanlık gerekli tahkikatı yapıp, size bilgi verecektir.

  Hiç bir zaman fevri davranıp, hastanelerde görevlilerle münakaşa yapmayın. Şunu unutmayın herkes kurallara uyduğu sürece, her şey çözülür

  Ayrıca hastanede kavga çıkartırsanız, hukuki yaptırımları vardır. Bunun yanında başkasının muayene olma hakkına da girmiş olursunuz, buda kul hakkına girer. O yüzden her zaman anlayışlı olalım.

2) SAĞLIK ÇALIŞANLARI için ANALİZLERİMİZ

   Sağlık çalışanları hastanelerin ev sahibidir. Yani hastalar onların misafirleridir ve her gün başka hastalar, sağlık görevlilerimize adeta misafirliğe giderler. Şimdi hastaneye gelen misafirleri sağlık personellerimiz nasıl karşılamalıdır, onları yazalım.

- Hastaneye gelen tüm hastalara hoş geldiniz demeliyiz

- Hastaneye gelen kişiler, dışarıdaki gibi çok pozitif olamayacağı için, onların psikolojilerini iyice analiz etmeliyiz.

- Kendimizi onların yerine koyarak, empatiler yapmalıyız. Ekstra ne derdi olabilir, diye düşünmeliyiz

- Oraya gelen herkes zengin değildir. Belki cebinde ilaç alacak kadar ancak parası olabileceğini düşünmeliyiz.

- Ne olursa olsun onlara karşı tepeden bakma gibi bir davranış düşünmeyelim

- Bu ülkede sizden daha ağır görevlerde çalışan insanlarımız olduğunu asla unutmayalım (her an bir çatışmada kurşunlar arasında kalabilecek polis / asker gibi veya yerin yüzlerce metre altında çalışan madenciler...vs.. Bu tarz işlerde çalışanları düşünerek, işimizin kıymetini bilip, işimize daha sıkı sarılalım.

- Kimseyi hiç bir zaman küçük görmeyelim, kendimizi onun yerine koyup düşünelim. Belki onun yerinde siz, sizin yerinde ise onun olabileceğini unutmayalım. Halimize her zaman şükredelim.

- Bir hastanın yüzünü güldürerek hayır duasını almanın, en büyük kazanç olacağını sakın unutmayalım.

- Hasta olan misafirlerimize karşı, hep ilgili olalım

- Bunlara rağmen saldırgan tutumlu birisi olursa görev başında, soğukkanlı olup acil durum kodları ile güvenliğe haber edelim.

- Ayrıca konu ne olursa olsun, görevimizi hiç bir zaman aksatmayalım. Eğer bir sorununuz olursa bunu üst amirlerinizle paylaşıp, çözümler arayalım.

- Eğer çözüm arama yerine hasta ile tartışma yaparsak herkes strese girer, buda kimseye bir şey kazandırmaz. Hasta bizi, hasta haklarına şikayet eder, bizde hastayı güvenliğe bildiririz.

3) HALKIN BEKLEDİĞİ ACİL ÇÖZÜMLER için ANALİZLERİMİZ

   Hastalar ve Çalışanları analiz ederek yazdıktan sonra, şimdi toplum olarak neler isteniyor, neler düşünülüyor onları yazalım. 

- Son zamanlarda MHRS üzerinden randevu almada sorunlar oluyor. Devletimiz bunu derinlemesine araştırmalı. Eğer birileri bilerek bunu sabote etmeye çalışıyorsa, gerekli cezalar verilmeli. Hiç bir hastamız bekletilip, mağdur edilmemelidir.

- Hastane girişlerinde kayıt yapılırken hiç bir hasta azar işitme gibi bir durumla karşılaşmamalıdır. Böyle bir durum olursa hasta hemen, hasta haklarına başvurup, durum hızlıca incelenmelidir. 

- Cimer'e hastaneler ile ilgili gelen şikayetler acil kodu ile hemen incelenmelidir. Gerekirse o gün çözülmelidir durum. Yani Cimer üzerinde çok sıkı denetim olmalı, hem Bakanlık hem de C. Başkanlığı üzerinden.

- Hastalar zar zor randevu alıp, o günde hastaneye gidince sağlık çalışanları şu an grevde, muayene yok gibi bir durumla karşılaşmaması gerekir. 

- Randevusunu alıp hastaneye gelen, kesinlikle muayenesini olmalıdır. Belki de hasta olan kişi çok uzaktan geliyor, bu yüzden iyice denetim olmalıdır.

- Kısaca hasta olan hiç bir şekilde zor durumda kalmamalıdır, adı üstünde gelen kişi hasta olmuş, derdine çare arıyor. Bunu da hastanelerden başka nerede bulabilir, değil mi ?

- Hastanelerde grev durumlarına mesai saatleri içinde kesinlikle izin verilmemelidir. Akşam saat 5'den sonra izin verilebilir. Bu durum hastalara aksettirilmemelidir.

- Yine grev yapmaya kalkan olursa maaş kesintisi ve gerekli soruşturmalar yapılmalıdır. Hastaneye gelen hiç bir kimse hastanelere ve Devletine karşı küstürülemez, kimse hastadan ve devletten büyük değildir. Şu unutulmamalıdır, hastalar olmazsa ne hastaneler işe yarar, nede çalışanlar. Herkes boş boş oturur.

- Hastaneye hastalar gitmezse, ilaç yazılmaz. Bu sefer eczane ne yapacak? Dolayısı ile eczanelerde boş kalır, yani her şey birbirleri ile bağlantılıdır.

   Yazımızın sonuna yaklaşıyoruz. Buradaki yazdıklarımızı herkesin dertlerini duyup, orta bir yolda analiz ederek yazdık. Böylece herkes huzur ve mutluluk içinde hastaneye gider, hastanedeki çalışanlar ise huzur ve mutluluk içinde işini yapar. 

   Yazımıza gösterdiğiniz ilgi için teşekkür eder, tüm çalışanların 14 Mart Tıp Bayramı 'nı kutlarız. Daha nice bayramlara sağlık ve mutlulukla kavuşmalarını diler, başka bir yazımızda görüşmek üzere, herkese Saygılar sunarız...



   Kaynaklar ve etiketler; wwwsaglikgovtr, wwwcamsakurasehirsaglikgovtr, wwwbaharaydinlatmacomtr, wwwdormakabacomtr, wwwgooglecom, mhrs randevu sıkıntısı, randevu sıkıntısı, mhrs randevu alamama sorunu, mhrs 15 gün randevu alamama, hastane randevu sorunu, hastaneden randevu alınmıyor 

9 Mart 2022 Çarşamba

Antalya Mutabakatı, Yunanistan ve Almanya

   Rusya ve Ukrayna savaşı ile ilgili 2 tane analiz yazısı yazmıştık. Bu yazılarda dünyada çözüm adresinin sadece Türkiye'nin öncülüğünde kurulacak masada olacağını belirtmiştik. Daha sonra Devletimizin yoğun çabaları sonucu 10 Mart 2022 Perşembe günü Antalya'da (Antalya Diplomacy Forum) Dışişleri Bakanlarının toplantı yapacağı kararını, Sayın Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu 7 Mart 2022 tarihinde twitter adresinden duyurdu. 

   Bu haber tüm dünyada çok olumlu karşılandı. Çünkü şu an itibari ile bu savaşı ne Amerika, ne 
Avrupa Birliği, ne Nato, nede İngiltere durdurabilir. Durdursa durdursa sadece Türkiye durdurabilir, bunu tüm dünya devletleri biliyor. Çünkü Türkiye başka ülkeler gibi menfaat işlerine bakmaz. Önce insanların mutluluğu ve huzuru, daha  sonra ise devletlerin kazan kazan politikası ile birlikte çalışmasına bakar. Perşembe günü için dünyaya güneş farklı bir doğacak İnşaAllah. Çünkü arada Türkiye varsa, dünyada çözülemeyecek sorun yok demektir.

Antalya Mutabakatı
Antalya Mutabakatı

   Peki Perşembe günü yapılacak toplantıda ne kararlar çıkabilir. Öncelikle buradan bazı kararlar çıkacağını bekliyoruz, bu yüzden biz bu toplantının adına Antalya Mutabakat'ı demek istiyoruz. Bunlarla ilgili analizlerimizi yazmaya başlayalım o zaman. 

ANTALYA MUTABAKATI için olası KONUŞULACAKLAR ve ÇIKABİLECEK KARARLAR

- Rusya tarafı niçin savaşı başlattığını anlatacak, kendi geçerli sebepleri ile

- Ukrayna tarafı niçin Nato'ya girmek istediğini anlatacak

- Rusya Ukrayna'ya, Nato'yu istemediğini kaç kere size bildirdim diyecek

- Ukrayna bizimkisi masumane bir istekti, bazı ülkelerde bize destek veriyordu diyecek

- Sonra Rusya, sizi destekleyenler şu an ortada yok diyecek

- Ukrayna evet maalesef, haklısınız. Birden ortadan kayboldular diyecek. Şu an her anlamda yanımızda Türkiye var diyecek.

- Rusya, iyi ki Türkiye gibi bir ülke var. Biz yıllardır Türkiye ile iyi ilişkiler içindeyiz diyecek. Türkiye olmasaydı biz, bir araya zor gelirdik diyecek.

- Ukrayna, olanları kıyıya bırakalım. Şimdi ne yapacağız onu konuşalım diyecek. İkimizin de dostu olan Türkiye'de masada diyecek.

- Rusya önerilerini sunacak, başta Nato ve Ab'ye girmeyeceksin. Sonra Kırım, Donbas ve Luhansk için taleplerini bildirecek

- Ukrayna Nato ve Ab'den bizde soğuduk. Diğer konular için orta yol konuşabiliriz diyecek

- Sonra Türkiye söz alarak, biz iki ülke halklarının savaş içinde kalmasını istemeyiz. Ortak bir yolda buluşun, sonra beraber karar alın diyecek. Ayrıca savaşlardan kimsenin bir şey kazanmadığını bildirip iki tarafı ikna için çalışacak.

- Toplantı sonuna yaklaşırken iki bakan kendi ülkelerinin Başkanlarına bilgi verecekler. En sonunda bir ortak notada buluşup, anlaşma imzalanacak.

- Bir ihtimal Rusya ve Ukrayna Başkanları biz Ankara'da anlaşma istiyoruz da diyebilirler.

- Anlaşma Putin'in baştan beri istediği şartları kazanacağı için, ona avantajlar sağlayacak. Ama bunun olmasında Türkiye'nin çok büyük katkısı olduğunu bildiği için, zafer naraları atmayacak, Türkiye'ye teşekkür edecek. 

- Ukrayna'da burada kazananlardan biri olacak. Çünkü uzaklardaki devletlere fazla güvenilmemesi gerektiğini yaşayarak görmüş olacak. Ayrıca yanı başında Türkiye gibi bir dostu olmasının kıymetini daha iyi anlayacak.

- Böylece Rusya ve Ukrayna yan yana huzurlu yaşamanın yollarını bulmuş olacak. Çocuklar ve bayanlar mağdur olmayacak, babalar ise savaşmayacak. Birlik ve kardeşlik bölgeye tekrar gelecek.

- Sonuçta en büyük kazanan, iki ülkenin halkları ve Türkiye ile olan dostlukları olacaktır

   Bu anlaşmanın imzalanması başta Amerika ve İngiltere olmak üzere bazı ülkelerde biraz şok etkisi yaratacak. Dünyaya huzuru getirmek için baştan beri çalışan Türkiye'nin değeri ise dünyada daha çok artacak. Bunun ilk meyveleri daha şimdiden gelmeye başladı, Yunanistan ve Almanya'dan gelen görüşme talepleri ile. Bunlarla ilgilide kısa notlar yazıp, analiz yazımızı bitireceğiz.

YUNANİSTAN BAŞBAKANI GELİYOR, 13 MARTTA

   6 ay önce bir yazı yazmıştık, komşu ülkelerimiz için. Yazımızın başlığı ''Neden Acaba'' idi. Bu yazımızı tekrar okumak isteyenler için linkimiz şöyledir. Bu yazımızı dikkatlice okursanız, Türkiye ile hangi ülke iyi geçinmek isterse onların kazanacağını, uzaklardan medet beklememeleri gerektiğini yazmıştık. Rusya ve Ukrayna Savaşında olanlardan sonra Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, C.Başkanımız Erdoğan'dan randevu istedi ve 13 Mart 2022 Pazar günü görüşme yapılacağı açıklandı. Bu görüşme Yunanistan için büyük bir fırsat olacaktır, çünkü Türkiye kimseyle kavgalı yaşamak istemez. Birlik için de yaşamak isterse, başka ülkelerin dolduruşuna gelmeden konuşmak isterse, kazanan Yunanistan olur. Bu fırsat ayağına gelmişken, Yunanistan'ın iyi değerlendireceğini düşünüyoruz.

Kiryakos Miçotakis
Kiryakos Miçotakis

ALMANYA BAŞBAKANIDA GELİYOR 14 MARTTA

   Son dakika haberi olarak Almanya Başbakanı Sayın Olaf Scholz'ünde Türkiye'ye geleceği bildirildi. Rusya Ukrayna savaşı dünyada dengeleri değiştiriyor. Dünya yeniden güç dengesine göre şekillenmeye başlıyor artık.

   Sayın Başbakan bazı konuları görüşmeye gelecek. Bizim gözlemlediğimiz konular şunlardır:

- Ortadoğu'daki doğalgazın Türkiye üzerinden Almanya'ya ulaştırılması için istekler

- Akdeniz'de işbirliği artıralım diyecek

Bayraktar TB 2 almak istediklerini bildirmek isteyebilirler. Bu olursa Avrupa'ya biz teknoloji satmaya başlayacağız.

- Türkiye ile her zaman iyi ilişkiler içinde olmak istediğini sunacak

- Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesi için çalışacağını bildirecek

- Türkiye'ye daha çok Alman Turistin gönderileceğinin bildirilmesi 

- Hazır giyim ithalatı için yeni işbirlikleri istediğini söyleyecek

   Şimdiden Sayın Başbakan'a hoş geldiniz deriz. Düşünülen işbirliği temennileri iki ülkeye hayırlar getirir İnşaAllah. 

Olaf Scholz
Olaf Scholz

   Türkiye ve Dünya için önemli değere sahip olan bir analiz yazımızın daha sonuna geldik. Yazılarımızı tanıdıklarınıza gönderip, onlarında bilgilenmesini sağladığınız için hepinize teşekkür ederiz. Başka bir yazıda daha görüşmek üzere herkese Saygılar sunarız...



Kaynaklar; wwwmfagovtr, wwwtwittercom/mevlutcavusoglu, wwwantalyagovtr, wwwtcbbgovtr 

Öne Çıkan Yayın

Ülke Telefon Kodları