GÜNLER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
GÜNLER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Aralık 2023 Cuma

Hayırlı Sabahlar

   Üç günlük ömrümüzden dün geçti, bugün ise güneş doğdu ve yeni bir güne uyandık, şükürler olsun. Bu yeni güne Ya Allah Ya Bismillah diyerek başlıyoruz nasipse...

   Günün ilk ışıkları ile yollara çıktığımızda çevremizde gördüğümüz tanıdıklarımıza şunlardan birini veya bir kaçını söyleyelim. Böylece onlara karşı saygımızı göstermiş olup, günümüzü selamlaşma ile başlatmış oluruz.

Hayırlı Sabahlar
Hayırlı Ömürler

Herkese;

Hayırlı sabahlar

İyi sabahlar

Selamlar

Günaydın

Merhaba 

Hayırlı günler

Neşeli günler

Hayırlı işler

Mutlu günler

Huzurlu günler

Umutlu günler

İyi haftalar

Bereketli kazançlar

İyi günler

Hayırlı haftalar

Kolay gelsin

Sağlıklı günler

Selâmün Aleyküm (Selâm sizin üzerinize olsun, Allah C.C. sizi her türlü kazadan ve belâdan korusun)

   Yazımızın başında da dediğimiz gibi dün geçti, bugün başladı. Yarına ise çıkacağımızın bir garantisi yok. O yüzden maddi mutluluktan daha fazlasını manevi mutlulukta arayıp, ona göre çalışalım. Çünkü dünyanın en fakir insanı da, en zengin insanı da aynı boyutlardaki mezara gidiyor. Önemli olan geride bıraktığımız hayırlı amellerimiz olacaktır.

   Bundan sonra kalan ömrünüzün hepinize hayırlı ve sağlıklı olmasını diler, işlerinizde başarılar dileriz...

   Saygı ve Selamlarımızla...



   Kaynaklar ve etiketler; wwwtrcooltextcom (resim), HAYIRLI SABAHLAR, hayirli sabahlar, GÜNAYDIN, sabah mesajları, hayırlı sabahlar mesajı, hayırlı günler mesajı, hayırlı işler mesajı, günaydın neden denir, neden günaydın deriz, hayırlı sabahlar nedir, hayırlı sabahlar ne demek, hayırlı günler sözleri, iyi günler neden denir, neden selam veririz, neden selamlaşırız, hayirli günler, hayirli işler, hayirli haftalar, selamün aleyküm neden denir, neden selamün aleyküm deriz

6 Ağustos 2022 Cumartesi

Aşure ve Aşure Günü

   Hicri yeni yıl başladı, dolayısıyla Mübarek Muharrem ayına girmiş bulunmaktayız. Muharrem ayı biz Müslümanlar için çok önemlidir. Şimdi bu önemin neler olduğunu sırayla yazmaya başlayalım.

   MUHARREM AYI NEDİR? 

   Muharrem, hürmet edilen anlamındadır. Bu niteleme Muharrem ayının faziletine, ilâhi feyz ve bereketinin bolluğuna işarettir. 

   Sözlükte ''haram kılınan, yasaklanan; kutsal olan, saygı duyulan'' anlamlarına gelen muharrem, savaşmanın haram kabul edildiği 4 aydan birinin adıdır.

   Muharrem ayının onuncu günü ise, tarihimiz ve hafızalarımızda  derin bir hüzün ile yer eden Aşure günüdür. Bu günde Hz Peygamberimizin torunu, Hz. Ali ile Hz. Fatıma'nın gözünün nuru olan Hz. Hüseyin'in yanında bulunan 70'den fazla müslümanla beraber Kerbelâ'da şehit edilmiştir.

   Kerbela'da şehit edilen Hz. Hüseyin ve arkadaşları, bu hadisedeki asil duruşları ve haksızlıklar karşısındaki onurlu mücadeleleri bütün müminlerin gönüllerinde taht kurmuştur. Hz. Hüseyin'e ve arkadaşlarına bu zulmü reva görenler ise, insanlığın ortak vicdanında mahkum edilmiştir.

   Bu üzücü hadise özellikle milletimiz başta olmak üzere, mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun, bütün müslümanların yüzyıllardır dinmeyen büyük ortak acısı olmuştur.

   Muharrem ayında ihtiyacı olanlara yardım edip, sadakalar vermeliyiz. Bu ayda yapılan hayır ve hasenatlara, kat kat sevaplar yazılır. Bu ayda ayrıca akrabalar ziyaret edilmeli, ilim öğrenilmeli, yolda gördüklerimize selam verilmeli, çoluk çocuğu sevindirmeli, dualar okunmalı ve namazlar kılınmalıdır.

Aşure Muharrem
Aşure

   AŞURA NEDİR?

   Muharrem ayının onuncu günü, Âşûrâ diye adlandırılır. Hz. Peygamber Efendimiz risâletten (peygamberlikten) önce ve Medine'ye hicretinden sonra bu günde bir kaç defa oruç tutmuş, müslümanlara da tutmalarını emretmiş, ramazan orucunun farz kılınmasıyla birlikte bu orucu, isteğe bırakmıştır.

   Aşura, Hz. Nuh'tan itibaren bütün Sâmi dinlerde mevcut olan ve Câhiliye Arapları arasında da Hz. İbrahim'den beri önemli görülüp, oruç tutulan bir gündür.

   Aşure paylaşmanın, dayanışmanın, birlikteliğin ve sevginin ifadesi, bolluk ve bereketin simgesidir. Aşure'nin bu mecazi anlamı, toplumumuz için bugün her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır.

   Milletimiz yüzyıllardır sürdürdüğü aşure geleneğiyle bugün de farklılıkların ahenk içindeki ortak tada katkı sağlamaları, birlik gibi kültürümüzün özünde hep var olan güzellikleri devam ettirme bilinciyle birbirinden farklı tatları aynı kazanda kaynatıp, aşure aşı yapmaya, birlikte yaşamanın sembolünü tadarken, muhabbeti paylaşmaya devam etmektedir. 

   Milletimizin komşularına, dost ve akrabalarına yılda 2 defa dağıttığı güzelliklerden biri kurban etinden pay verme, diğeri ise aşure ikramıdır. 

   ORUÇ HANGİ GÜNLERDE TUTULUR ?

   Müslümanlar'da kimi sünnet, kimi müstehap kimi de matem nitelemesiyle Muharrem ayında oruç tutmaktadır. Sünnet olarak tutulan oruçlar, Muharrem'in onu esas alınıp bir öncesi veya bir sonrası ile beraber tutulan Aşûra Muharrem oruçlardır.

   Hanefî ve Mâlikî mezheplerinde muharrem'in dokuzuncu günü ile birlikte onuncu günü ya da onuncu günü ile birlikte on birinci günü oruç tutulması sünnet kabul edilmiştir.

   Şâfiîler ise bu ayın dokuz ve onuncu günlerinde oruç tutmayı müstehap (Hz. Peygamberin bazen işleyip, bazen terk ettiği işler) sayar.

   Peygamber Efendimiz Muharrem ayının ilk 10 günü yada 9, 10 ve 11. günlerinde oruç tutanlara kat kat sevap yazılır  buyurmuştur. 

   Hanefî mezhebine göre muharremin sadece onuncu günü oruç tutulması, yahudileri taklit etme anlamına gelebileceği için mekruhtur. 

  Aşura Gününde 10 tane Peygambere Verilen İkram ve İhsanlar

- Hz. Musa'nın denizi yarması üzerine Firavun ve ordusunun sulara gömüldüğü gün

- Hz. Nuh'un Cudi Dağı'nın üzerine, gemiyi demirlediği gün

- Hz. Yunus'un balığın karnında kaldıktan sonra kurtulduğu gün

- Hz. Âdem'in yaptığı tövbesinin kabul olduğu gün

- Hz. İsa'nın dünyaya gelip, Allah C.C. tarafından semaya yükseldiği gün

- Hz. Yusuf'un kardeşleri tarafından atıldığı kuyudan, çıkarıldığı gün

- Hz. Davud'un yaptığı tövbesinin kabul olduğu gün

- Hz. İbrahim'in oğlu olan, Hz. İsmail'in doğduğu gün

- Hz. Yusuf'un hasretinden dolayı gözleri kapanan Hz. Yakub'un, gözlerinin görmeye başladığı gün

- Hz. Eyyûb'un hastalığından sonra şifaya kavuştuğu gün

  AŞURA GÜNÜ ile İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER

- ''Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç, Allah'ın değer verdiği ay olan Muharrem ayında tutulan aşure orucudur'' (Müslim, Sıyam, 202)

- ''Aşura günü orucunun önceki yılın günahlarına keffâret olacağını zannederim. (Tirmizi, Savm, 48

- ''Allah Rasulü Medine'ye hicret ettikten sonra da bu orucu tutmuş ve müminlere de onuncu günü ile birlikte, bir gün öncesi veya sonrası ile oruçlu olmalarını tavsiye etmiş... (Ahmed b. Hanbel, VI 244).

- ''Resul-i Ekrem haram ayları Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep olarak açıklamıştır. (Buhari, Meğazi 77). 

- ''Muharrem ayında oruç tut. Çünkü o, Allah'ın ayıdır. Onda öyle bir gün vardır ki, Allah o günde bir kavmin tevbesini kabul etmiş ve o günde başka bir kavmi de affedebilir'' (Tirmizi, Savm 40)

- ''Muharrem ayından bir gün oruç tutan kimseye, bir gününe karşılık otuz günlük sevap vardır''

- ''Her kim aşure gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa, Cenab-ı Hakda senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder''.

   OSMANLIDAN GÜNÜMÜZE MUHARREM

   Osmanlı döneminde muharrem ayında devlet erkânı padişahın huzuruna çıkıp, yeni yılını tebrik edip, padişahtan ''muharremiyye'' denilen hediyelerini alırlardı. Daha sonra devlet erkânı kendilerine bağlı görevlilere ise, muharremiyelerini verirlerdi. Bundan hariç şairler yeni yıla ait manzumeler yazarlardı.

   Muharrem ayında tekke ve camilerde okunan Kerbelâ Vakası'na  dair ilahiler ''muharremiyye'' olarak isimlendirilmiştir. Günümüzde Mısır, Cezayir, Tunus ve Fas'da Muharrem ayında çeşitli kutlama törenleri düzenlenmektedir.

Aşure Günü
Aşure Günü

  AŞURE MALZEMELERİ

- 3 su bardağı buğday, aşurelik

- 1 su bardağı kuru fasulye

- 1 su bardağı kuru nohut

- 1 su bardağı kurumuş üzüm

- 6 tane incir

- 6 tane kayısı

- 6 tane su bardağı şeker

- 3 tek karanfil (cezvede kaynatılıp, suyu dökülmüş)

- Tarçın

- Kuru ceviz içi

   AŞURENİN YAPILIŞ TARİFİ

- Bir gece önceden buğday, fasulye ve nohut ayrı ayrı olarak ıslatılır

- Buğday iyice piştikten sonra, ayrı ayrı pişirilen nohut ve fasulye de katılarak belli bir süre daha kaynatılır.

- İçine şeker ve yıkanmış kuru üzüm ilave edilir

- Küçük şekilde doğranmış incir ve kayısılar eklenir

- Beş dakika daha pişirildikten sonra, karanfil karışımın içine eklenir

- Pişen aşure sıcak olarak, kâselere alınır

- Üzeri ceviz ve tarçınlarla süslenir

   Ülkemizin her yöresinde aşure yapılmakta olup, aşurenin içindeki malzemeler yöreden yöreye değişmektedir. Bazı yörelerimizde aşureye farklı olarak, şu malzeme ve süsleme ürünlerinden de eklenmektedir;

   YÖRELERE GÖRE DEĞİŞEBİLEN, İLAVE MALZEMELER

   Bakla, börülce, mısır, gül suyu, yaban mersini, fındık, portakal kabuğu

   YÖRELERE GÖRE AŞURE ÜZERİNE EKLENEN, İLAVE MALZEMELER

   Nar, susam, pekmez, fıstık, fındık, gül yaprakları, nar, zencefil, zerdeçal, dövülmüş ceviz, kayısı çekirdeği

   Bilgilerimize ilave bilgiler katan bir yazımızın daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Kerbela'da şehit olan tüm müslümanları rahmetle yad ediyor, ruhlarına birer Fatiha okuyarak dualar ediyoruz. Tüm dünyadaki müslümanların ise birlik olmasını, provokasyon tarzı olaylar karşısında oyunlara gelmemesini herkesten bekliyoruz. Bu niyetlerimizle başka bir yazımızda daha görüşmek üzere herkese Saygılar sunarız...



   Kaynaklar ve etiketler; wwwtcbbgovtr (resim), wwwdiyanetgovtr, wwwdiyanethabercomtr, wwwkulturportaligovtr, Aşure ne zaman, Aşure günü ne zaman, Aşure tarifi, aşure hangi gün, aşure günü hangi gün, aşure günü hangi ay, aşure günü hangi gündür, Aşura günü ne zaman, aşura ne zaman, aşura tarifi, aşura hangi gün, aşura günü hangi gün, aşura günü hangi ay, aşura günü hangi gündür, aşure orucu nedir, aşure orucu ne zaman tutulur, aşure orucu kaç gün tutulur, aşura orucu nedir, aşura orucu kaç gün tutulur, aşura orucu ne zaman tutulur, aşure gününde peygamberlere verilen ikramlar, aşura gününde olan olaylar, aşure günü hadis, aşure günü ayet, aşure günü hadis ayet, aşura günü hakkında hadisler,osmanlı'da aşure, aşure malzeme listesi, aşure malzemesi nelerdir, aşure malzemeleri ve yapılışı, aşure yapımı nasıl yapılır, aşure yapılışı

26 Temmuz 2022 Salı

Hicri Yeni Yıl

   Bir önceki yazımızda Miladi takvime göre yeni yıldan (yılbaşı) bahsetmiştik. Bu yazımızda ise Hicri takvime göre, Hicri yılbaşı konusundan bahsedeceğiz.

   Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e ve Müslümanlara karşı müşrikler (putlara tapanlar) çok eziyet etmeye başlayıp, İslamiyet'i yok etmek istiyorlardı. Peygamber Efendimizi öldürmek için Ebû Cehil'in teklifi üzerine planlar yapıp, ölüm kararı aldılar. Bu karar Allah C.C. Cebrail aracılığı ile Peygamber Efendimize bildirildi ve Hicret etmesine izin verildi. 

Hicri Yeni Yıl
Hicri Yeni Yıl 

   Bunun üzerine Peygamberimiz Hz. Muhammed, Hz. Ali'yi yatağına yatırarak (orada zannetsinler diye) peygamberliğinin 13. yılında Mekke'den Medine'ye Hicret için müşriklerin arasından gizlice geçerek yola çıktı. Hz Ebubekir ile önce Sevr Dağı'nda gizlenip, sonra Medine yakınlarındaki Kuba Köyü'ne giderek burada Kuba Mescidini yaptırdı. Bu Mescid, İslam tarihinde yapılan ilk mesciddir. Daha sonra Hz. Ali'de Peygamber Efendimize yetişmiştir. 

   Peygamber Efendimiz yanındaki Müslümanlarla beraber Kuba'dan Medine'ye doğru bir Cuma günü hareket etti. Salimoğuları yurduna gelince Peygamber Efendimiz Müslümanlara Cuma namazının farz kılındığını bildirip, ilk Cuma namazını kıldırdı, dolayısıyla ilk Cuma hutbesi de burada okunmuştur. Peygamberimiz namaz sonrası Medine'ye doğru kalan yoluna devam etti. 

   Medine'ye varınca insanlar ''Buyurun Ya Resulallah'' diyor ve devenin yularına sarılarak onu misafir etme şerefine nail olmak istiyorlardı. Peygamber Efendimiz'de hiç kimseyi kırmak istemediğinden şöyle diyordu:

''Deveyi kendi hâline bırakınız, onun nereye gideceği kendisine emredilmiştir. Emrolunduğu yere gidecektir.'' 

   Peygamberimiz efendimizin devesi boş bir arsada çöktü, fakat durmadan hemen kalktı, biraz daha gittikten sonra tekrar çöktü ve daha kalkmadı. Burası konak yeri olacaktı. Bu arsaya en yakın ev Hâlid B. Zeyd'in yani Ebû Eyyûb Ensâri'nin evi idi ve 7 ay onun evinde misafir olarak kaldı. Halk arasında Eyüp Sultan olarak bilinen Sahabe  Ebû Eyyûb Ensâri 675 yılında İstanbul'u kuşatan İslam Ordusuna katılmış ve surlar dışında şehit olmuştur. Türbesi şu an İstanbul Eyüp semtindedir.

   Peygamber Efendimiz, devesinin çöktüğü arsayı sahiplerinden satın alarak buraya mescid yaptırdı. Bu Mescit Medine'deki, Mescid-i Nebi'dir. Mescidin inşaatı bittikten sonra çevresine bitişik bir kaç oda yapıldı ve Peygamber Efendimiz buraya taşındı. Mescidin müezzini Hz. Bilal-i Habeşî oldu ve onun sesiyle okunan ezanları duyan Müslümanlar, mescide koştu. Sonra Peygamber Efendimizin arkasında cemaatle namaza durup, namaz kılmanın huzur ve mutluluğunu yakaladılar.

   Hicret ile ilgili kısa bilgileri yazdıktan sonra birazda takvimler üzerine yazalım. Orta Doğudaki eski toplumlar 2 çeşit takvim kullanmışlardır. Bunlar ay ve güneş esaslı takvimlerdir. Ayın günlük ve aylık hareketlerini dikkate alarak ay takvimi, güneşin günlük ve yıllık takibini dikkate alarak ta (tarımsal faaliyetler için) güneş takvimi geliştirildi. 

   Hicri takvimde 1 yıl yaklaşık 354 gün, miladi takvimde ise 365 gündür. Dolayısı ile her  33 senede 1 yıl, arada fark oluşmaktadır (her yıl için arada 10-11 günlük farklar olur, öne gelme durumu). Bu duruma bir örnek verecek olursak; Peygamber Efendimiz hicri takvime göre 63 yıl, miladi takvime göre ise 61 yıl yaşamıştır, arada toplamda 2 yıl fark oluşmaktadır.

   İslamiyet'ten öncede var olan kameri (ay) takvim, Hz. Ali'nin teklifiyle ikinci halife Hz. Ömer'in zamanında hicretin 17. yılından itibaren bugünkü haliyle tespit edilerek kullanılmaya başlanmıştır. Hicretin gerçekleştiği gün (Muharrem 1), hicrî takvimin başlangıcı sayılmıştır, miladi olarak 622 yıla denk gelir. Böylece hicret, tarihte yeni bir sayfa açmıştır. Hicri yılbaşı, Muharrem ayının 1. günü olmuştur.

Hicri Takvime göre ay isimleri şunlardır;

- Muharrem

- Safer

- Rebiülevvel

- Rebiülahir

- Cemaziyelevvel

- Cemaziyelahir

- Recep

- Şaban

- Ramazan

- Şevval

- Zilkade

- Zilhicce

   Hicret demek, çok anlamları içinde barındırmak demektir. Bu anlamlar nedir diye sorarsanız, şunlar yazılabilir....

  Hicret Ne Demek?

- Allah'a ve onun elçisi Peygamber Efendimize gönülden bağlılığın ifadesi; hakka, hakikate, ilme, irfana ve medeniyete yapılan mübarek yolculuktur.

- Allah rızası için maldan, mülkten, sevdiklerinden ve candan vazgeçmenin ibretli bir öyküsüdür

- Dinimizin rahmet yüklü mesajlarını bütün insanlığa ulaştırmak için çıkılan kutlu yolculuğun ismidir

- Allah yolunda fedakârlığın, kardeşliğin ve yardımlaşmanın en üst noktasıdır

   Her 2 takvime bakınca ortak noktanın ömrümüzdeki sayılı günlerin geçtiğini ve geri gelmediğini görmekteyiz. O yüzden önemli olan, o günleri nasıl geçirdiğimizdir. Dünyaya maddi olarak bağlanmayalım, maneviyatımızı aksatmayalım. Daima şükür hayatımızda olsun, bu olmazsa bize verilen nimetler günün birinde ellerimizden kayıp gidebilir.

   Herkesin Allah yolunda insanlara ve insanlığa faydalı olarak, hayırlı günler geçirmesini dileriz. Bu temennilerimizle başka bir yazımızda yine görüşmek üzere, hepinize Saygılar sunarız...



   Kaynaklar ve etiketler; wwwdiyanetgovtr, wwwdiyanethabercomtr, YENİ YIL , Hicri yeni yıl ne zaman, Hicri yılbaşı ne zaman, hicri yeni yıl hangi gün, hicri yıl ne demek, islam tarihinde yapılan ilk mescid hangisi, islam tarihinde yapılan ilk mescid hangisidir, islam tarihinde yapılan ilk mescid nedir, islam tarihinde ilk mescid nereye yapılmıştır, eyüp sultan ve peygamber efendimiz, hicri takvim nedir kim başlatmıştır, hicri takvim nedir kısaca bilgi, hicri takvim nedir ve özellikleri, hicri takvim nedir ve özellikleri, hicri takvim nedir kısa bilgi, hicri takvim nedir miladi takvim nedir, hicri takvim miladi takvim, hicri takvim başlangıcı hangi halife, hicri takvim başlangıcı nedir, hicri takvim neyin başlangıcıdır, hicri takvim ayları nedir, hicri takvim ay isimleri nedir, hicri takvim ayları nelerdir, hicret ne demek, hicret ne anlama gelir, hicret ne demektir kısaca, hicret ne zaman olmuştur

29 Nisan 2022 Cuma

Kut'ül Amare Zaferi

   Tarihini iyi bilen toplumlar, her zaman geleceğe daha sağlam ve büyük adımlarla yol alırlar. Bu düsturla yetişen gençliğin başarılar yakalaması ise kimseye sürpriz olmaz. Bizlerde bu bilinçle tarihimizde yaşanan ve maalesef bizlere unutturulan büyük bir zaferden bahsedeceğiz. Evet sizlerde hemen anladınız, unutturulmuş denilince Kut'ül Amare Zaferi'ni. Şimdi ana hatları ile sizlere kısaca yazmaya çalışacağız.

   1916 yılı Nisan ayında İngilizlerin hedefinde ''kara altına (petrol)'' sahip olmak vardı. Bunun için Basra Körfezi üzerinden Bağdat'ın ele geçirilmesi gerekiyordu. Fakat Bağdat Osmanlı kontrolünde idi ve buraya gitmek için yol üzerindeki en önemli nokta ise, Fırat ve Dicle Nehirleri arasında bulunan Irak'ın Kut şehri idi.

Kut'ül Amare Zaferi
Kut'ül Amare Zaferi

   Eğer Kut şehrini ele geçirselerdi, Bağdat'a ulaşmayı düşünüyorlardı. Osmanlı 1. Dünya Savaşında olduğu için bu bölgede fazla askeri yoktu, diğer bölgelere asker kaydırmıştı. Şimdi savaşla ilgili bazı kısa notları yazalım önce:

- Hindistan'dan hareket eden İngiliz ve Hintli birlikler işgali başlatmıştır

- İlk başlarda Süleyman Askeri Bey cephe komutanlığına atanıp, Şuayyibe'de İngilizler'e karşı tarruza geçildi ama kaybedildi.

- İngilizler daha sonra Kurna ve Amare'yi işgal ettiler

- Sonra İngilizler Kut'ül Amare'ye hareket ettiler. Silah yetersizliğinden dolayı 25 Eylül 1915'te Kut'ül Amare düştü.

- 22-23 Kasım 1915'te İngilizler Selmanı Pak Muharebesini kaybedip, geri çekildiler.

- İngilizler 3 Aralık 1915'te Kut Kasabası'na sığındı

- 27 Aralık 1915'te Nurettin Paşa Kut'ül Amare'yi kuşattı

- 6 Ocak'ta İngilizler 4.000 askerini kaybederek geri çekildi. 

- Nurettin Paşa'nın yerine Halil Paşa getirildi. (sonra Kut soy ismini aldı, Halil Kut Paşa)

- 13 0cak 1916 yılında İngiliz ordusu asker kayıpları ile geri püskürtüldü

- 8 Mart 1916 yılında İngilizler 13. kolorduya hücum etti ama 3.500 kayıpla geri çekildi

- 19 Nisan 1916 yılında Irak ordusunun başına Halil Paşa getirildi

- 24 Nisan 1916 yılında İngilizlerin gemisi, Osmanlı Askeri'nin eline geçti

- Daha sonra İngilizlere Dicle üzerinden gemiyle gelen yiyecekleri Osmanlılar ele geçirince, İngilizlerin teslim olmaktan başka çareleri kalmamıştı. 

- En sonunda 29 Nisan 1916'da İngilizler 480'i general ve subaylar olmak üzere yaklaşık 13.300 kişilik ordu ile teslim oldular.

   Bu zafer Çanakkale Zaferinden sonraki, Birinci Dünya Savaşı'nın en büyük zaferidir. İngiliz bir tarihçi bu durum için ''Britanya askeri tarihinin en aşağılık teslimi'' demiştir. Bir İngiliz general ise Anadolu askerinin, dini telkinlerle kazandığını hatıratına yazmıştır.

   Böylesi bir Zafer, günümüze kadar bizlere unutturuldu ise, bizlerde akılda kalan bazı sorularımızı yazmak istedik.

AKILDA KALAN SORULARIMIZ

1) Böylesine bir Zafer, yıllardır bizlere nasıl unutturuldu?

2) Kimler unutturdu?

3) Niçin unutturuldu, amaçları neydi?

4) Savaşın içinde İngilizler olup kaybedince, bunu kimler istemedi?

5) İngilizlere niçin laf gelmesini istemeyenler var?

6) Nedir bu içimizdeki İngiliz hayranlığı ?

7) Bunun gibi unutturulmaya çalışılan başka zaferlerimiz var mı?

8) Varsa o Zaferlerimiz nelerdir?

9) Başka hangi tarihi olaylarda bilgi yanlışları var?

   Bu değerli Zaferin bizlere unutturulmasından anladığımız Zaferleri kazanmak yetmiyormuş, zor kazanılan bu zaferleri gelecek nesillere iyi aktarmak gerekiyor. Bu yüzden çok iyi araştırıp, takip etmemiz gerekir. Yoksa gelecek nesiller Zaferler yerine, bambaşka bilgiler öğrenir.

   Tarihi bir Zafer yazımızın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Hepimize düşen görev iyi araştırmaktır. Böylece daha bilinçlenmiş oluruz. Bu temennilerimizle başka bir yazımızda daha sizlerle görüşmek üzere, herkese Saygılar sunarız...



   Kaynaklar ve etiketler; wwwktbgovtr, wwwaacomtr, kizilaytarihorg, KUT'ÜL AMARE, Kutül Amare, Kut'ül Amare Zaferi ne, Kut'ül Amare Zaferi ne zaman, Kut'ül Amare Zaferi nedir, Kut'ül Amare Zaferi hangi gün, kut'ül amare hangi cephe, kut'ül amare nerede kazanılmıştır, kut'ül amare zaferi komutanı kimdir, kut'ül amare zaferi hangi cephede kazanmıştır, kut'ül amare nedir, kut'ül amare ne demek, kut'ül amare neresi, kut'ül amare zafer, kut'ül amare neden gizlendi, kut'ül amare neden unutturuldu, kut'ül amare zaferi nedir hangi cephede yaşanmıştır, kut'ül amare zaferi hangi yıl, kut'ül amare zaferi hangi cephede kazanıldı, kut'ül amare zaferi hangi cephede hangi devlete karşı kazanmıştır, kut'ül amare kısaca özeti, kut'ül amare zaferi tarihi

21 Mart 2022 Pazartesi

21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü

   İnsanoğlu bu dünyaya bir ziyaretçi olarak gelir, yaşar ve ziyaret zamanı bitince bu dünyadan gider. Dünyaya gözlerini açan her 800 çocuktan 799 tanesi vücudunda bulunan 46 kromozom ile hayata merhaba der. Kalan 1 tanesi ise +1 kromozom fazlayla, yani 47 kromozom ile hayata gözlerini açar.

   Bu kardeşlerimiz bizler için çok değerlidir, onlar birer hasta değildir. Onlar +1 kromozomla bizden farklıdırlar. Bu yüzden dünyada 21 Mart günü, dünya down sendromu farkındalık günü, olarak kutlanmaktadır.

   Her insan gibi down sendromlu kardeşlerimizde eşit haklara sahiptir. Onlar bizlere göre öğrenmede biraz güçlük çekmektedirler, o yüzden biz onlara çok hoşgörülü olmalıyız. Onların kendilerine ait yetenek ile ilgilerinin olduğunu ve isterlerse bu yeteneklerini çok iyi geliştirebileceklerini bilmeliyiz.

21 Mart
21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü 

   Bu kardeşlerimizi kendimizden daha çok sevmeliyiz, onlara karşı hiç bir ön yargıda bulunmamalıyız. Onların hayata sımsıkı sarılabilmesi için ne geliyorsa elimizden yapmalıyız. Şunu asla unutmamalıyız, bugün o kardeşimiz down sendromludur, belki biz veya başka bir yakınımızda olabilirdi onun yerine.

   Bu down sendromu her ülke ve milletten çocuklarda olabilir. Bilinen en büyük faktör hamilelik yaşıdır, yani hamilelik yaşı büyüdükçe oluşma riski artar. Down sendromlu kardeşlerimizde görülen bazı fiziksel özellikler ise şöyledir: Çekik küçük gözler, basık burun, kalın ense, kısa parmaklar, avuç içindeki tek çizgi, kıvrık serçe parmak, ayak başparmağının diğer parmaklardan daha açık olması gibidir.

   Bu gün nedeniyle tüm down sendromlu kardeşlerimize ve onlara bakan kıymetli ailelerine ömür boyu sağlık, mutluluk ve huzurlar diliyoruz. Her zaman yanlarında olduğumuzu bilmelerini isteriz.

   Yazımızın sonuna geldik, başka bir yazımızda daha görüşmek üzere, herkese Saygılar sunarız...



   Kaynaklar ve etiketler; wwwsaglikgovtr, wwwailegovtr, dünya down sendromu farkındalık günü ne zaman, dünya down sendromu farkındalık günü hangi gün 

3 Şubat 2022 Perşembe

Regaib Kandili

   Anlam olarak Rağbet etmek, talep etmek anlamlarına gelen ve arapça bir kelimenin çoğulu olan Regaib kelimesi, ismini mübarek gecelerden birine vermiştir, Regaib Gecesi. Şimdi bu mübarek geceyi detaylı şekilde biraz anlatalım.

   Regaib Gecesi üç ayların ilk mübarek gecesi olup, Recep ayının ilk Perşembe gününün gecesini Cuma'ya bağlayan gecesidir. Bu gece Allah C.C.'den dua isteyenlerin duaları kabul olabilir, af isteyenler affedilebilir. Bu gece kılınan namazlara, bugün tutulan oruçlara, bugün verilen sadakalara sayısız sevaplar verilebilir. Regaib Kandili, rahmet ve mağfiret gecesi olarak kabul edilmektedir.

   Bu mübarek gecede neler yaparsak daha iyi olur, onları yazalım;

- Bol bol Kur'an-ı Kerim okuyup, dinleyin
- Peygamber efendimiz Hz.Muhammed Mustafa'ya (S.A.S)  bol Salatü Selam getirin
- Kılabildiğiniz kadar kaza namazı, nafile namazlar kılın
- Kendinizi hesaba çekin. Dünya'ya niçin geldim, ne için yaşıyorum, nasıl gideceğim bu dünyadan ?
- Geçmişte neler yaptığınızı sorgulayın ve geleceğin planını yapın
- Tevbe istiğfar yapın
- Yakın çevrenizle helalleşin
- Küsler varsa barıştırın, dertlilerin dertlerine çareler bulmaya çalışın
- Herkese bol dua edin
- Fakir, yetim ve zorda kalmışlara yardımlar yapın
-  Okuyabildiğiniz kadar dini kitaplar okuyun
- Bugün mümkün mertebe namazları cemaatle kılın
- Türbeleri ve mezarlıkları ziyaret edip, Kur'an-ı Kerim okuyun
- Hayatta yaşayan büyüklerinizi ziyaret edip, hal ve hatır sorun
- Gündüz oruç tutun
- Mümkünse sabaha kadar ibadet yapın

   Hayatınızda her gece uyuyabilirsiniz, ama böyle gecelerin sayısı azdır. Dolayısı ile bu mübarek geceleri iyi değerlendirip, bol sevaplar kazanabilirsiniz. Hayat boyu çok sevaplar kazanmanız dileklerimizle...

Kandil 

Regaib Gecesi
Regaib Kandili Regaib Gecesi




   Kaynaklar ve etiketler;  wwwdiyanetgovtr,  wwwgooglecom, Regaib Kandili ne zaman, Regaib Gecesi ne zaman, Regaib Kandili hangi gün, Regaib Gecesi hangi gün 

31 Ocak 2022 Pazartesi

Mübarek Üç Aylar

   Muharrem, Safer, Rebiülevvel, Rebiülahir, Cemaziyelevvel, Cemaziyelahir, Recep, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade, Zilhicce. Bu isimler Hicri 12 ayın ismi olup bu aylardan 3 tanesine, Mübarek 3 Aylar denir. Bunlar Recep, Şaban ve Ramazan'dır.

   Bu Mübarek 3 aylarda 4 tane önemli Mübarek Gece bulunmaktadır. Bunlar Regaib Kandili, Miraç Kandili, Berat Kandili ve Kadir Gecesi'dir. Bu 3 ayların bitiminde ise Ramazan Bayramı vardır. Bu kadar değerli gecelerin bulunduğu 3 aylar Müslümanlar için bulunmaz bir zamandır. Bu aylarda Allah C.C.'nun rahmeti yeryüzüne bol olarak iner, kimler almak isterse bol dua ederek ve yapacağı dini işlerle alabilir. Bu aylarda ilme daha çok yönelmeli, ibadetlere daha fazla zaman ayırmalı, kendimizi daha sık hesaba çekmeli, daha çok Kuran'ı Kerim okumalı, mümkünse herkes hatimler okumalıdır.

   Bu aylarda dua ve tövbelerimizin kabul edilmesi daha fazla olabilir, bu yüzden bol tövbe etmeli, bol dualar yapmalıyız. Kendimiz Kur'an-ı Kerim okumalı, okunan yerlerde bulunmalı, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa'ya (S.A.S) bol salât ve selâmlar getirmeliyiz. 3 aylarda bol tefekkür yapmalıyız, Allah'ın dediklerini yerine getiriyor muyuz, hayatta nelerle uğraşıyoruz gibi soruları kendimize sorup, soruları içimizde cevaplamalıyız.

   Üç aylarda küs ve dargınlar varsa barıştırmalıyız, derdi olanların dertlerini gidererek yüzlerini güldürmeliyiz. Üzerimizde başkalarının hakları varsa, onları bulup haklarını vermeli ve helallik istemeliyiz. 
   
   Fakir, garip, öksüz (annesi vefat etmiş), yetim (babası vefat etmiş), hasta, sakat ve yaşlıları ziyaret edip, onları maddi ve manevi mutlu etmeliyiz. Vatanı için canını veren şehitlerimizin  ve ölen diğer yakınlarımızın kabirlerini ziyaret edip, Kur'an-ı Kerim okumalıyız. Bizden büyük olan eş, dost, akrabaları ziyaret edip, hal ve hatırlarını sormalıyız.

   Bu aylarda nafile namazlar, bol hayır ve hasenatlar yaparsak iyi olur. Bir araba düşünün, her yıl bakım zamanı gelince a'dan z'ye bakım olur, yağı yenilenir, suyu yenilenir vs.. İnsanda aynı buna benzer , her yıl 3 aylarda yenilenir. Yapacağı tövbelerle, edececeği dualarla, vereceği hayırlarla kendini adeta yeni gelen zamana yenileyerek, hazırlar.

   Üç ayları kısaca şöyle anlatırsak akıllarda daha kolay kalır. Bir bahçe düşünün,  Recep ayında bahçeye tohum ekersiniz, Şaban ayında sularsınız. Ramazan ayında ise ne ekip diktiyseniz, bunların karşılığı olan hasad ürünleri alırsınız.

Hepinizin hasad ayı olan nice Ramazan aylarına kavuşmanız ve iyi hasadlar yapmanız dileklerimizle...

Recep Şaban Ramazan
Üç Aylar


   Kaynaklar ve etiketler; wwwdiyanetgovtr, wwwgooglecom, üç aylar ne zaman başlıyor, 3 aylar ne zaman başlıyor, üç aylar hangi gün başlıyor, üç aylar ne zaman, 3 aylar ne zaman, 3 aylar hangi gün başlıyor

28 Aralık 2021 Salı

Yeni Yıl

   Ömrümüzden 1 senemiz daha bitti ve yeni bir yıl geldi, yani yılın başı. Bu yılın başları 2 çeşittir. Biri miladi, diğeri ise hicridir. Biz bu yazımız da miladi takvimi kullanan ülkelerdeki yılbaşından biraz bahsedeceğiz.

   1 yıl 12 aydan oluşmaktadır. Ocak ile başlayıp, aralık ile biter. Aralık ayı geldi mi, kış mevsimi gelmiş demektir. Bir taraftan soğuklar, bir taraftan ise lapa lapa yağan bembeyaz karlar... Yılın son ayı olan aralık gelince ömrümüzden 1 yıl daha geçmiş olmaktadır. Yani her aralık ayının sonuna gelince 1 yaş daha yaşlanmaktayız. 

Yeni yıl
Yeni yıl

   Hiç fark ediyor musunuz, yıllar nasılda kolay geçiyor. Bir bakıyorsunuz bir bebek bir anda küçük bir çocuk oluyor, sonra ilkokula gidiyor, sonra orta ve liseye. Daha sonra üniversiteye, sonra evleniyor...ve...bir bakıyorsunuz ki yaşlanmış oluyor. Hayat çok kısadır, önemli olan bu hayatta mutlu ve huzurlu olmaktır. Burada mutluluk derken sadece maddi mutluluktan bahsetmiyoruz. En önemli mutluluk, manevi olandır. Yani bu dünyada manevi olarak neler yaparsak, öbür tarafa giderken onları yanımızda götüreceğiz. Ama maddi olarak kazandıklarımızı öbür tarafa götüremeyeceğiz, onları burada bırakacağız. O yüzden her 2 âlem içinde çalışarak, mutlu olmalıyız.

Bir Hadis-i Şerif'te şöyle buyuruluyor:

- ''Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi âhiret için çalışın''

   Hadisten de anlaşılacağı gibi hem dünya için, hem de âhiret için çok çalışmalıyız. Dünyaya dalıp, ahireti asla unutmamalıyız. Çünkü bu dünyada ne kadar misafir olduğumuzu bilemiyoruz, bunu sadece Allah C.C. bilir.

   Her zaman her şeyin hayırlısını dualarımızda Allah'tan isteyelim. Bazen çok para kazanacağız diye hayırsız işlere yönelebiliriz, orada durup düşünelim hemen. Çünkü Kanuni Sultan Süleyman'a kalmayan dünya, bize mi kalacak ? Eninde sonunda bizimde gideceğimiz yer, sadece 2 m2 toprak alandır.

   İster 1 eviniz olsun, isterse 1.000 tane eviniz. Sonunda hepsini burada bırakıp gideceğiz. O yüzden ömrümüzü hayırlı işlerle meşgul edelim. Biz çalışalım, rızkı veren Allah'tır, gerisi Allah Kerim'dir. Dünyada kalbimizi maddi duygularla soğutmayalım, çünkü maneviyat olmayınca, bir anlamı olmuyor hayatta yaşamanın. Adeta ruhsuz bir robot gibi dolanır dururuz, dünyada.

   Ayrıca hayatta huzurlu yaşamak istiyorsak, bol bol Allah'a şükretmeliyiz. Allah bizi yiyip içmek için dünyaya göndermedi. Allah C.C bizleri kendisine, ibadet yapmamız için gönderdi. O yüzden hâlimize her zaman şükretmeliyiz. Şükürsüz bir hayat, boşuna geçmiş demektir. Ayrıca şükretmezsek bize verilen nimetlerde elimizden alınabilir, o zaman sıkıntılara gireriz ve nimetlerin kıymetini kaybedince anlamış oluruz.

   Bazen çevremizde insanlar görüyoruz lüks evi ve arabası var ama açım diyor. Evet açlar ama şükürsüzlüğe açlar. Dönüp şöyle bir etraflarına baksalar, gerçekten aç insanları görseler, o zaman hallerine 1.000 kere şükrederler. Ama göz görmek istemeyince, gerisi nafile kalıyor. Şunu asla unutmayalım, bu dünya ve hayat bizlere, büyük bir sınavdır. Kimi çok parayla, kimi hastalıkla, kimi parasızlıkla, kimi de başka yollarla imtihan altındadır. Önemli olan hepimizin bu büyük sınavlardan yüksek puanlar alarak, öbür âleme gitmesidir. Yüksek puanlar almak bir yandan kolay, diğer yandan istemeyenlere zordur. Hepinizin hayırlı puanlar almanızı dileriz.

   Cümleten herkese iyi amellerinizin olacağı sağlıklı, mutlu ve huzurlu seneler dileriz. Ömrünüzün kalan kısmının, bugüne kadarki kısmından, daha hayırlı olması dileklerimizi sunarız. Bir başka yazımız da görüşmek dileğiyle, herkese Saygılar...



   Kaynaklar ve etiketler; wwwdiyanetgovtr, YILBAŞI, yılbaşı, YENİ YIL, yeni yıl ne zaman, yılbaşı ne zaman, yeni yıl hangi gün, yılbaşı hangi gün 

24 Kasım 2021 Çarşamba

Öğretmenler Günü

   Okumak, insanlığa ve bilime faydalı olmak için yapılacak en hayırlı işlerden biridir. Önemli olanda bu değil midir, yani insanlığa ve bilime fayda verecek bir şeyleri bulmak için, araştırmak, bol bol okumak. Eğer insanlığa fayda yerine zarar verecek işler için okuyacaksak, ne faydası olur bizlere ?

   Dinimizin ilk emri de okudur, Yaratan rabbinin adıyla oku ! (Seni yaratan Rabbini tanıyarak oku). Okumak ne güzel ve değerlidir, bu değeri bilen insanlar ise ne güzeldir.

Peygamber Efendimiz bazı Hadis-i Şeriflerde, şöyle demiştir;

- Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz.

- İlim Çin'de bile olsa, gidiniz, alınız, tahsil ediniz.

Bunun yanında Hz. Ali (R.a) ise şöyle demiştir;

- Bana bir harf öğretenin, kırk yıl kölesi olurum.

   Dinimizin okumaya verdiği önemi çok iyi anladıktan sonra, okul günlerinize bir gitmenizi tavsiye ederiz. İlkokula başladığınız günlere, okumaya başladığınız günlere, ilkokulu bitirdiğiniz günlere, ortaokula başladığınız günlere, ortaokulu bitirdiğiniz günlere, liseye başladığınız günlere, liseyi bitirdiğiniz günlere...Hepsinde ortak olan 2 durum vardır.

1) Okuduğunuz okul binaları

2) Öğretmenleriniz

Öğretmenler Günü
Öğretmenler Günü

   Okul binalarında geçen o güzel günleri hiç unutamayız, sonrada öğretmenlerimizi. Öğretmenlerimizi kısaca anlatmak istersek, şunları yazabiliriz onlar için;

- Çocukluğumuzdan büyüyene kadar bizlere öğreten, çalışan değerli öğretmenlerimiz. 

- Kendilerini her zaman geliştirip bizlere bilgilerini aktaran öğretmenlerimiz. 

- Üzüntümüzde, sevincimizde bizlerin yanında olan öğretmenlerimiz.

- Bazen bir hoca, bazen bir arkadaşımız gibi olan öğretmenlerimiz.

- Bizleri başarılı yapmak için, kendileri 2 kat çalışan ve bizlere öğreten öğretmenlerimiz.

- Hayatın merdiven basamaklarını tırmanırken hep yanımızda olan öğretmenlerimiz.

- Okul bittikten sonra bizleri her zaman hatırlayan öğretmenlerimiz.

   Kısacası ailemizden sonra bizlere öğrenme konusunda her türlü desteğini esirgemeyen öğretmenlerimizdir. Sizler iyi ki varsınız, sizlerle ufuklarımız genişledi, dünyaya bakış açılarımız arttı.

   Ayrıca bugüne kadar görevi başında şehit düşen tüm öğretmenlerimize Allahtan rahmet, ailelerine sabırlar dileriz. Tüm şehit öğretmenlerimizin, Ruhuna el-Fatiha.

   Sizleri 1 gün hatırlamak bizlere göre iyi değildir. Sizler 365 gün hatırlanmalısınız. Her gün hatırlanmanız dileğiyle, 24 Kasım Öğretmenler Gününüz kutlu olsun. Daha nice günlere sağlık ve mutlulukla kavuşmanız dileklerimizle, herkese Saygılar sunarız...



   Kaynaklar ve etiketler; wwwgooglecom, wwwdiyanetgovtr, 24 Kasım öğretmenler günü, öğretmenler günü ne zaman, öğretmenler günü hangi gün, öğretmenler günü hangi gündür 

24 Ekim 2021 Pazar

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

   3 tarafı denizlerle çevrili olan ülkemiz, konum olarak dünyanın adeta merkezindedir. Bunu dünya haritasına bakınca daha iyi anlıyoruz. Böyle jeopolitik konumu önemli olan bir ülkede yaşamanın bedelleri her zaman olacaktır. Çünkü yabancı güçlerin gözleri ülkemizin üzerindedir.

   Birinci Dünya Savaşı'nın sonrasında topraklarımızı bölmeye çalışan ülkeler, Türk milletini zor durumda bırakmaya çalıştı. Bunu gören milletimiz, düşmanlara karşı ''Milli Mücadele'' adımlarını başlatıp, düşmanları ülkemizden temizledi. Daha sonra 29 Ekim 1923 günü Cumhuriyet ilan edilip 1925'te çıkarılan kanunla, Cumhuriyet Bayramı, ilan edilmiştir.

Cumhuriyet Bayramı
Cumhuriyet Bayramı

   Türkiye Devleti, milleti ile büyük bir tarihe sahiptir. Bu tarihi değerle hiç bir zaman esareti kabul etmeyip geleceğe her zaman ümit ve güvenle bakmıştır. Gazi Mustafa Kemal'in şu sözü günümüzde çok anlam kazanmaktadır.

- ''İstikbal göklerdedir. Göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar''

   Evet İstikbal göklerdedir, günümüzde Türk firmaları milli teknolojilerle göklerde adeta destan yazmakta olup daha büyük destanlarda yazacaklardır. Bunun olacağına inanan milyonlarca gencimiz vardır.

Ayrıca 1936 yılında Eskişehir Tayyare Alayını ziyaret eden Gazi Mustafa Kemal şu sözleri demiştir.

- ''Geleceğin en etkili silahı da, aracı da hiç kuşkunuz olmasın tayyaredir. Bir gün insanoğlu tayyaresiz de göklerde yürüyecek, gezegenlere gidecek, belki de aydan bize haber yollayacaktır. Bu mucizenin gerçekleşmesi için 2000 yılını beklemeye gerek kalmayacaktır. Gelişen teknoloji daha şimdiden bunu müjdeliyor. Bize düşen görev ise, batıdan bu konuda fazla geri kalmamayı temindir.''

Türkiye
Türkiye Konum

   Gazi Mustafa Kemal'inde dediği gibi bize düşen görev , batıdan geri kalmamaktır. Atatürk'ün bu sözünü 1944 yılında Nuri Demirağ başarmıştır, ilk uçağımızı uçurarak. Ama daha sonra türlü oyunlarla Nuri Demirağ engellenmiştir, dolayısıyla Gazi Mustafa Kemal'in geri kalmamalıyız sözüne birileri engeller koymuştur. Eğer engeller olmasaydı şu an dünyada teknolojide çok farklı yerlerde olurduk.

   Gazi Mustafa Kemal'in sözlerinin uygulaması son 18 yıldır büyük çalışmalarla yapılmaktadır. 18 yıldır hava araçları ve teknoloji ürünlerinde ülkemiz, çok büyük hamleler yapmıştır. Bu hamlelerin meyveleri şimdi toplanmaya başlamıştır. 25 yıl öncesinde teknolojik ürünleri yurt dışından almak için yıllarca bekletirlerdi, ama şimdi bizler üretiyoruz. Bunu üreten tüm gençlerimizi tebrik ediyor, daha büyük teknolojik ürünleri kendilerinden bekliyoruz.

   Cumhuriyet'in 100.yılı olan 2023 yılında ülkemizi daha güzel yerlerde göreceğimizden hiç şüphemiz yoktur. Çalışan gençlerimiz ülkemizi dünyada önemli mevkilere getirecektir. Onlara Devletimiz ve özel firmalar, her türlü desteği vermektedir vermeye de devam edeceklerdir. Birlikte daha güzel ve hayırlı günlere İnşaAllah.

   Cumhuriyet Bayramımız herkese kutlu olsun. Bu vatanın bizlere bırakılmasında büyük emekleri olan şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyoruz. Bundan sonraki yıllarımızda daha nice bayramlara, ülkemizin dünyada daha çok büyüyerek kavuşması dileklerimizle herkese Saygılar...


   Kaynaklar ve etiketler; wwwthkorgtr, wwwmebgovtr, wwwktbgovtr, wwwpngwingcom, wwwgooglecom, Cumhuriyet Bayramı ne zaman, Cumhuriyet Bayramı hangi gün, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ne zaman, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı hangi gün 

19 Ekim 2021 Salı

Mevlid Kandili

   Allah C.C. tarafından insanlığa gönderilen son Peygamber, Hz. Muhammed (s.a.v.) Rebîu'l-Evvel ayının 12'sinde dünyaya gelmiştir. Peygamber Efendimizin dünyaya gelmesi ile insanlık tekrar hak, hukuk, merhamet ve güzel ahlak gibi değerlere kavuşmuştur. Cahiliye girdabında boğuşan ve değerlerini kaybeden insanlık, Peygamber Efendimizin peşinden giderek kardeşliğin, ahde vefanın, güzel ahlakın ve bütün iyi davranışların en iyi örnekleri olmuşlardır.

   Peygamber Efendimizin yeryüzüne teşriflerinin yıldönümüne Mevlid Kandili veya Mevlid Gecesi denilmektedir. Peygamber efendimizi iyi anlayarak tüm insanlık dünyada kardeşçe yaşasa, dünyada huzur hiç bir zaman eksilmez. Bunun yerine insanlık savaşlar ve zulümler ile uğraşmaktadır. Bunun sonucunda da yoksulluk ve ümitsizlik dünyada ileri gitmektedir.

Mevlid Kandili
Mevlid Kandili

   Allah C.C. bizlere yeşilliği ve maviliği ile öyle güzel bir dünya bırakmıştır ki, malesef kıymetini bilemiyoruz. Bu güzel dünyada Allah C.C. bizlere son peygamber ve insanlığın rehberi olarak Peygamber Efendimizi göndermiştir. Peygamber Efendimizin dünyaya geldiği gece olan Mevlid Gecesinde bizler şu dua ve ibadetleri yaparsak, Allah katında hayırlı ameller yapmış olabiliriz. 

MEVLİD KANDİLİ'NDE YAPABİLECEĞİMİZ İBADETLER

- Oruç tutulabilir

- Kendimizi hesaba çekebiliriz

- Peygamber Efendimizin doğum zamanı görülen mucizeleri okuyup, dinlemek, öğrenmek

- La İlahe İllallah, diye zikretmek

- Allahû Ekber, diye zikretmek

- SübhanAllah, diye zikretmek

- La havle vela kuvvete illâ billâhil aliyyil azim, diye zikretmek

- Sübhanallahi Velhamdülillahi Vela İlahe İllallahu Vallahu Ekber, diye zikretmek

- Peygamber efendimize salavat getirmek, Allahümme Salli Alâ Seyyidina Muhammedin ve âla âli seyyidina Muhammed

- Varsa kaza namazı veya nafile namazlar kılmak

- Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'i okumak

- Bol bol tevbe istiğfar etmek

- Allah-u Teala'ya hamd etmek

- Allah-u Tela'ya vatanımız, milletimiz ve müslümanlar için dualar etmek

- Bizi tehlike ve belalardan korumak için, sadakalar vermek

   Her gecemizi dualarla, şükürlerle, tevbelerle geçirip  Allah'u Tela'ya iyi bir kul olmamız temennisiyle, herkese hayırlı ömürler dileriz.



   Kaynaklar ve etiketler; wwwdiyanetgovtr, wwwgooglecom, trcooltextcom, Mevlid Kandili ne zaman, Mevlid Gecesi ne zaman, Mevlid Kandili hangi gün, Mevlid Gecesi hangi gün, Mevlit Kandili ne zaman, Mevlit Gecesi hangi gün  

28 Ağustos 2021 Cumartesi

30 Ağustos Zafer Bayramı

   19 Mayıs'ta başlayan Kurtuluş Savaşı mücadelesinin dönüm noktası Büyük Taarruz'dur. Bu taarruz için aylarca planlar ve hazırlıklar yapıldı. Büyük Taarruzun en önemli aşaması ise 30 Ağustos 1922'de kazanılan Başkomutanlık Meydan Muharebesi'dir. Taarruz'un sonunda Yunan kuvvetleri dağıtılarak, kaçtı. Bu kaçmaları İzmir'de denize dökülmelerine kadar sürmüştür. Savaş'ta binlerce vatan evladı şehit düşmüştür, bu yüzden şehitlerimize çok borcumuz vardır, hiç bir zaman onları unutmayalım, dualarımızdan eksik etmeyelim. 

Bayram
Zafer Bayram

Savaşla ilgili bazı notlar şöyledir;

- Savaşa hazırlık zamanında ordularımız gece yürüyüp, gündüz dinlendiler.Çünkü gündüz Yunan uçakları keşif yapıyordu.
- Orduların Asker sayısı birbirine yakındı. Ama makineli tüfek, uçak, top ve motorlu araçlarda Yunan ordusu önde idi. Kılıçta ise Türk ordusu üstün idi. 
- Savaşta 186.000 askerimiz emir bekliyordu. Bu emir 26 Ağustos 1922 sabahı geldi, topçu atışları başladı.
- Çiğiltepe ele geçirildi
- 30 Ağustos'da Yunan ordusu Dumlupınar'da kuşatıldı. Yunan komutan savaşı İzmir'den, Mustafa Kemal Paşa ise direkt Dumlupınar'dan yönetti. Bu yüzden savaşa ''Başkomutanlık Meydan Muharebesi'' adı verilmiştir.

Zafer
Harita

Zafer
Siper



Zafer Bayramı
Harita


Asker
Cephe



Mustafa Kemal Paşa, düşmanın kaçtığını görünce şu tarihi emrini askerlerine verdi;

''Ordular İlk Hedefiniz Akdenizdir. İleri!..''

   Böylece savaş devam edip 9 Eylül 1922 tarihinde İzmir düşmandan kurtulmuştur. Daha sonra da Cumhuriyet ilan edilmiştir.

Bayram
Zafer

   Geleceğin büyükleri, şimdinin küçükleri olan Gençler. Bu Vatan hiç kolay kazanılmadı, kolay yurt edinilmedi. Her zamanda düşmanların gözü Vatanımızın üzerindedir. Bu yüzden tarihimizi hiç bir zaman unutmamalıyız, geçmişimize sahip çıkmalıyız. Geleceğe büyük düşünerek yürümeliyiz. Gelecek sizlerindir, daha büyük bir Türkiye için görüşmek üzere saygıyla kalın...





   Kaynaklar ve etiketler; wwwtrthaber.com, www.kulturportaligovtr, Zafer Bayramı ne zaman, Zafer Bayramı hangi gün, 30 Ağustos Zafer Bayramı ne zaman, 30 Ağustos Zafer Bayramı hangi gün, Zafer Bayramı hangi yıl  

25 Ağustos 2021 Çarşamba

26 Ağustos Malazgirt Zaferi


   Yüzyıllar boyunca çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapan Anadolu 26 Ağustos 1071' de kapılarını, Muş ilinin Malazgirt ilçesinin yakınlarında Selçuklu İmparatorluğu ve Doğu Roma (Bizans) İmparatorlukları arasında yapılan Malazgirt Zaferi'yle, Türkler'e açmıştır. Bu zaferle Türkler atlı-göçebe kültüründen, yerleşik şehir kültürüne geçişi yavaş yavaş başlatmıştır.

   Bizim için çok önemi olan Malazgirt Zaferi'nin öncesinde, zafer sırasında ve sonrasında neler olduğuna teker teker bakalım.

Malazgirt Zaferi

   Bizans en parlak dönemini 2. Bazil ile yaşamıştır.Bazil’in 1025 yılında ölümü ile bu parlak dönem kapanacaktır. Bu dönemde devlet, mali ve askeri yönden hem güçlüydü, hem de devlet adamları ve kumandanları başarılı idi.

   Zamanın bir numaralı devleti haline gelen Bizans, Bazil’in ölümü ve varis bırakmaması nedeniyle yerine geçen kardeşi 8.Konstantin ile geriye gitti. Kardeşi 3 yıl içinde sistemi adeta yerle bir etti. Konstantin eğlence düşkünü biriydi, israfı severdi. Bu yüzden maaşlı askerlerden oluşan orduyu ihmal etti.

   Bizanslılar sürekli baskı altındaydı. Selçuklular’a bağlı Türkler tarafından doğudan, Peçenek ve Kuman Oğuz Türkleri ile de batı tarafından.

   Dandanakan Savaşı 1040 ile Selçuklular daha da güçlendi. Savaştan sonra sınırlarını batıya doğru genişletmek için karar aldılar. Anadolu’nun artık bir Türk yurdu olmasını isteyen Selçuklular, bunu başarmak için Anadolu’nun iç taraflarına akınlar yapmaya başladılar, buralar Bizans hakimiyetinde idi.

   İmparator 10. Konstantinos Dukas’ın 1067 yılında ölmesiyle beraber çocuklarını temsilen tahta, karısı Eudokia geçti. Sonraları yönetim baskılarına dayanamayıp, General Romen Diyojen ile evlendi ve tahtı ona bıraktı. Diyojen’in ilk hedefi Selçuklular’a karşı savaşmaktı.

   Bizans ordusunun Malazgirt’te sol tarafında Rumeli kuvvetleri, sağ tarafında ise Uz askerleri bulunuyordu. Hattın merkezinde ise Romen Diyojen vardı. Arkadaki kuvvetlere ise Romen Diyojen’in üvey oğlu olan Andronikos komutanlık ediyordu. 

   Selçuklu Sultanı Alparslan’ın ordusunda ise sadece Müslüman Oğuz Türkleri’nden oluşan 50.000 kişilik ordu vardı. Bu orduda 40.000 atlı, iyi silah kuşanmış 4.000 hassa askeri ve gönüllü askerler vardı.Sayı olarak ordu küçüktü ama komutanları çok tecrübeliydi. Kumandanlar şunlardı; Süleyman Şah, Bozan, Sanduk, Altuntaş, Çavlı, Savatekin, Mengücek, Afşin, Atsız, Porsuk, Danişmend, Gevherayin, Aksungur, Çavuldur, Artuk, Saltuk

Zafer
Malazgirt Zaferi
   Halep’ten gelen Türk ordusu ile İstanbul’dan ilerleyen Bizans ordusu, Malazgirt yakınlarında 26 Ağustos Cuma günü, karşı karşıya geldi. Sultan Alparslan, savaş başlamadan evvel karşı tarafa barış teklifinde bulundu ama Romen Diyojen kabul etmedi.

   Malazgirt Ovası’nda namaz kılındı, sonra Alparslan askerlerini toplayıp vasiyette bulundu. Vasiyetinde eğer şehit olursam, giydiğim beyaz elbise kefenim olsun. Nefsimi Allah’ın yoluna adadım. Benim için şehadet de, muzaffer olmakta ebedi bir mutluluktur. Eğer zaferi kazanırsak, İstikbal bizimdir.

   Savaş yaklaşık 14:00 gibi başladı. Türk okçuları, Bizans ordusuna oklar atmaya başladı. Bizans’taki paralı asker olan Müslüman olmamış Türklerden Uzlar ve Peçenekler, savaşın başında Alparslan’ın tarafına geçtiler.

   Savaş esnasında Alparslan askeri dehasını kullanarak hilal taktiği için ordusunun belli kısmını pusulara yerleştirdi. Kendisi merkezde kalıp, savaşmaya başladı.

Plan
Hilal
   Sultan Alparslan’ın hazırladığı savaş planı ile Türkler hilal taktiğini yapmaya başladı. Bu taktikte merkezde bulunan askerler yavaş yavaş geri çekilmeye başladı. Diyojen ise Türkler savaştan kaçtı zannederek ordusunu ileri sürdü. Bu esnada pusuda bekleyen Türk kuvetleri, harekete geçerek Bizans ordusunu çember içine aldı. Geride kalan destek ordusu ise kaçtı. Ermeniler’de Bizans saflarını terk edince, Bizans ordusu dağıldı. 

   Savaş akşama kadar hızla devam etti. Bizans ordusunun çoğu kılıçtan geçirildi, rütbeli generalleri esir alındı, İmparator Romen Diyojen’de esir alınanlar arasındaydı.

Alparslan
Sultan Alparslan
   Esir olan Diyojen kötü bir muameleyle karşılaşmadı. Savaş sonunda bir anlaşma yapılıp 1,5 milyon altını Osmanlılar’a verecekti. Ayrıca Bizans Devleti’de her yıl Selçuklular’a 360.000 altın ödeyecekti. Diğer bir madde ise Bizans’ın elinde bulunan Müslüman esirlerin serbest bırakılması olacaktı.

   Bu zafer, Türk Tarihi açısından çok önemlidir. Zaferin peşinden Bizans güç kaybederek, Türk Beyleri Anadolu’nun batı kıyılarına  kadar ulaşıp, yerleşti. Sonrasında beylikler güçlendi. Bunlardan biri olan Osmanlı Beyliği, ileride 3 kıtaya hükmeden bir İmparatorluğa dönüştü. 

   Bizans’ta yenilginin ardından Diyojen tahttan indirildi. Bunu öğrendiğinde ise ordudan kalan askerleri ile harekete geçip, çatışmaya girdi, kaybetti. Bu yenilgiyle Kilikya’da ufak bir kaleye çekildi, sonra teslim oldu. Diyojen’in gözlerine mil çektiler. Sonra Kınalıada’daki bir manastıra kapattılar ve birkaç gün sonra yaraları yüzünden öldü.

   Romen Diyojen’in yerine geçen 7.Mikhail, Alparslan’la yapılan anlaşmayı tanımadı. Bunun üzerine Alparslan Türk Beylerine, Anadolu’yu fethetmeleri için emir gönderdi. Bu emirleri alan Beyler, Ege ve Marmara kıyılarına kadar, direnişle karşılaşmadan ilerlediler. Buraları yurt edinmek için fetheden Türkler, buralarda bir çok beylikler kurdular. Zamanla Anadolu göçlerle dolarak, tam bir Türk yurdu haline geldi. Böylece üç kıtada hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu’na kadar uzanan tarihi süreç başlamış oldu.

   Sultan Alparslan son seferini ise Karahanlılar üzerine gerçekleştirdi. Eylül 1072’de yola çıkan 200.000 kişilik ordunun yine en önündeydi. Barzam Kalesi’ni aldıktan sonra kale kumandanı Yusuf Harizmi’yi huzuruna çağırdı. Yusuf Harizmi, sakladığı hançerle Sultan Alparslan’ı ağır şekilde yaraladı. Alparslan, dört gün boyunca yarası ile mücadele etti. Hayatını kaybettiği gün takvimler 24 Kasım 1072’yi gösteriyordu. Büyük sultanın cenazesi, Türkmenistan’daki Merv şehrine defnedildi.

Ovası
Malazgirt Ovası

   Dünya'ya 600 yıl hükmeden Osmanlı'nın kuruluşunun adımları, büyük Malazgirt Zaferi ile başlamıştır. Bu zaferi şimdiki gençlere ne kadar iyi anlatabilirsek, gelecek nesillerin  hedefleri o şuurla çok daha ileriye gider. Malazgirt Zaferi'nin 1.000 yılına az kaldı. Ömür yeterse, o yılları sağlık ve sıhhat içinde birlikte görmek dileğiyle...

Zafer
Malazgirt




   Kaynaklar ve etiketler; wwwmusgovtr, interaktiftrthabercom, derstarihcom, aacomtr, Malazgirt Zaferi ne zaman, Malazgirt Zaferi hangi gün, 26 Ağustos Malazgirt Zaferi ne zaman, 26 Ağustos Malazgirt Zaferi hangi gün, Malazgirt Zaferi tarihi, Malazgirt Zaferinin sonuçları 

Öne Çıkan Yayın

Kalkınma Yolu Projesi Niçin Önemli?