Meyve ve Sebze alırken dikkat

   Bugünkü yazımız hemen herkesin günlük yaşamında karşılaştığı önemli bir durumla alakalı olacaktır. Konumuz sebze ve meyvelerle ilgili, bunları satın alırken dikkat diyoruz...

   Niçin dikkat, basit bir örnek vererek açıklayalım. Pazardan salkım salkım sarı üzüm aldınız ama eve gelince % 30-40'ı tane tane olmuş veya seçerek yeşil biber aldınız ama eve gelince belli kısmı sarı görünüyor. O an çok şaşırıp, kendi kendinize bunlar nasıl olur diye çok sormuşsunuzdur. Şimdi bazı tüyo bilgileri yazalım, bunlardan biri yapılmış olabilir. Bu yüzden dikkat edelim, gerisi sizlere kalmış.

Meyve ve Sebze Alırken

   ÜZÜM ile ilgili TÜYOLAR

   Tezgahların arka sırasında 45 dereceli kasalar dizilmişse onların her bir başına boş poşetler takılıp, içlerine bir iki avuç tane üzüm konmuş olabilir. Siz şu kasadan üzüm almak istiyorum deyince, o kasadan 2 salkımı alıp, poşete koyabilirler. Sonra poşeti çıkarıp, tartarak size verirler. Eve gidince, tane üzümleri görünce şaşırmayın artık.

   Veya terazide tartım zamanı fazla gelen sarı üzümlerden çok çıkartılıp, eksik gelince bu sefer arka taraftan yeşil üzümlerden ekleyerek kiloya tamamlayabilirler. Eve geldiğinizde sap sarı üzümlerin bazılarının nasıl yeşile döndüğünü, artık düşünmezsiniz.

   YEŞİL BİBER ile ilgili TÜYOLAR

   Biberlerin ön tarafı yaklaşık 80 cm yükselmiş veya 30-40 cm yükselip, arka tarafında kasalar varsa dikkat edelim. Siz yeşil biberleri seçip terazide tartılırken, eksik olan kiloya arka taraftan 3-4 tane sarı biber atılabilir. Bu saniyeler içinde olabilir, sizde fark edemeyebilirsiniz. Eve gelince nasıl oldu diye düşünmenize gerek yok, bu neden olabilir.

   DOMATES ile ilgili TÜYOLAR

   Tezgahın ön tarafında 40-50 cm dağ gibi güzel domatesler dizilebilir. Satıcı seçtirme yapmaz ve kendi doldurursa 3 tane dağ gibi yerden iyi domatesin yanında, 1 tane küçük veya biraz ezik domates (alt taraflardan) konabilir poşete. Bu durum poşette iken pek anlaşılmaz. Eve vardığınızda poşeti boşaltırken ezikler konulmuşsa, suları çıkmış olur.

   Bu 3 üründe yapılanların benzerleri başka ürünlerde de yapılabilir. Eğer yapılırsa hangi üründe nelerle karşılaşabiliriz, sırasıyla yazalım.

SALATALIK

Taze olmayan, solmuşlar olabilir

PATATES

Yeşillenmişler çıkabilir

PATLICAN

Çok sert patlıcanlar olabilir

FASULYE

İplikli fasulyeler olabilir

KABAK

İnce yerine, çok büyümüş kabaklar olabilir

ISPANAK

Çok taze olmayan veya hafif sararmış ıspanaklar olabilir

MARUL

Çok taze olmayabilir, sulanmamış olmasına dikkat ediniz

KURU SOĞAN

Çürümüş soğanlar olabilir

TAZE SOĞAN

Yaprakları sararmış olabilir

DEREOTU - MAYDANOZ TÜRLERİ

Yapraklarında sararma ve solmalar olabilir

LAHANA

Dolmalık yerine, sert turşuluklar olabilir

HAVUÇ

Çok büyükler veya çatlaklar olabilir

PIRASA

Sararmışlar olabilir

ŞEFTALİ

Ezilmişler olabilir

ELMA

Çürük veya ezikler olabilir

ARMUT

Çok yumuşak veya bazı kenarları çürümüşler olabilir

KİRAZ

Çok erişmiş veya birazı çürümüşler olabilir

KAYISI

Az erişmiş (yeşil) veya çok erişmişler olabilir

ÇİLEK

Taze olmayan veya çürümeye yaklaşmış çilekler olabilir

İNCİR

Çok yumuşak veya hafif çürümüşler olabilir

MANDALİNA

Çok erişmemiş, yeşiller olabilir

PORTAKAL

Suyu çekilmişler olabilir

MUZ

Çok ezilmiş veya hafif çürümüşler olabilir

SARIMSAK

Nemlenmiş olabilir, kolay çürüyebilirler

BROKOLİ

Sararmış olabilir

TURP

Taze olmayabilir, sulanmış olabilir

KARNABAHAR

Kar gibi beyaz olmayabilir, sararmış yerleri olabilir

   Burada yazılan ürünleri çoğunuz görmüş olabilirsiniz. O yüzden ürün alırken dikkatli olunuz. Ürünü seçtim diye hemen sevinmeyin. Bazıları ürünü tartarken fazla geldi deyip poşetten çıkarıp, sonra terazinin yan taraflarında beklettiği ürünleri (sizin göremediğiniz) çok hızlıca poşetin içine atıp, verebilir. Sizde poşete dikkatli bakmazsanız, ancak evde fark edersiniz durumu. Ama kendi kendinizle de çelişki içinde kalabilirsiniz, halbuki ben seçtim, bunlar nasıl oldu diye.

   Bazen aldığınız ürünün kilosundan şüphe ettiğiniz olursa, pazaryeri çıkışlarında belediyelerin elektronik terazilerinde tartınız. Eğer eksiklik varsa, anında zabıtalara bildiriniz.

ÖNEMLİ 3 NOT (Satıcılar ve Alıcılar için)

1) Bunlardan dolayı ürün satanlara tavsiyemiz, ürünlerin içinde kalitesi düşük veya biraz bozulmaya başlamış ürünler varsa onları bir kenara ayırınız. Sonra bunları düşük fiyattan satınız, diğer türlü yaparsanız milletin sizlere olan güveni biter, daha gelip sizlerden satın almazlar.

2) Alıcılar içinde şu önemli detayı yazmak istiyoruz. Ürün seçerken lütfen tüm ürünleri elle tek tek kontrol etmeyelim. Mesela 1 kilo domates alacağım derken, gidip 4 kasadaki tüm domatesleri tek tek ellemeyelim. Çünkü sizler gibi 10 kişi daha o ürünlere ellerse, o ürünler akşama kadar kararabilir.

3) Bir yerden sebze ve meyve alırken tezgahın ön tarafına hiç bir zaman bakmayın. Satıcı nereden poşetlere ürünleri dolduruyorsa, o tarafa bakınız. Çünkü sizin poşete de % 95 oradan dolduracaktır. Doldurduğu taraftaki ürünleri beğendi iseniz, rahatlıkla alabilirsiniz

   Hem alıcılar, hem de satıcılar için önemli gördüğümüz bir konu üzerinde hazırlamış olduğumuz yazının sonuna gelmiş bulunmaktayız. Yazımızın linkini her zaman olduğu gibi, tüm tanıdıklarınıza gönderebilirsiniz. Başka yazılarımızda görüşmek üzere, hepinize Saygı ve Selamlarımızı sunarız...

   Kaynaklar ve etiketler; Günlük hayattan deneyimler, pazar, pazarcı, pazaryeri, sebze ve meyve alırken nelere dikkat etmeliyiz, meyve ve sebze alırken nelere dikkat etmeliyiz, meyve alırken nelere dikkat etmeliyiz, sebze alırken nelere dikkat etmeliyiz, sebze meyve alırken nelere dikkat etmeliyiz, meyve sebze alırken nelere dikkat etmeliyiz, sebze ve meyve alırken dikkat, pazarda alışveriş yaparken nelere dikkat etmeliyiz 

Okul Kitapları ve Kıyafetleri

   Çok israf, gerçekten çok israf !..

   Bu yazımız yaklaşık 15 milyon öğrencimizi ve 8 milyon ailemizi ilgilendiriyor. Bu yüzden çok önemli gördük ve yazmaya başlıyoruz...

   Devletimiz öğrencilerimizi düşünerek yılda yaklaşık 192 milyon adet ders kitabı ve yardımcı kaynak kitapların baskısını tamamlayarak, okullarda ücretsiz dağıtıyor. Bunu dünyada yapan başka devletler var mı acaba? Sorumuzun cevabını bilenler varsa, yorumlara ülkeleri ayrıca yazabilir.

   Yazımıza önce teşekkürle başlamak istiyoruz, Devletimizin yaptığı bu fedakârlığından dolayı... Teşekkürümüzden sonra ise analiz yazımıza geçmek istiyoruz.

Okul Kitapları Okul Kıyafetleri

   Devletimiz ilkokul, ortaokul ve liselerde yıllardır ücretsiz ders kitapları dağıtıyor. Son yıllarda yardımcı kaynak da (soru bankaları) dağıtmaya başladı. Ama bir yerlerde terslikler var. Neden mi?

   Çünkü genelde ortaokul ve liselerde verilen kitaplar yetersiz denilip isteyen öğrencilere isim verilerek, şu kaynak kitabı alabilirsiniz deniliyor. Öğrencilere zorunlu tutulmasa bile aileler almak zorunda (o kitaplardan dersler işlenip, ödevler verilip, benzer sorular sorulduğu için) kalıyor. Bunu okula giden her veliye sorun, hangi kırtasiyeden, ne kadar kitap almışlar, anlatırlar...

   Anlatmasına da gerek yok, her il ve ilçede belli kırtasiyelerin satış cirolarına bakılsın, faturaları incelensin, ne demek istediğimiz çok kolayca anlaşılacaktır. Sanki her okul belli yayınevleriyle anlaşmış gibi hâl var, yani bir okula başka kaynak kitap giremez gibi ilginç bir durum !

   Veya okullar kapanacağı zaman, geri dönüşüme toplanan kitaplara bir bakılsın, ne kadarı hiç kullanılmamış. Buradan bile kolayca gözükür. 

   Hatta son yıllarda dikkatimizi çeken bir durum daha var, okullar kapanacağı zaman mahalle arasındaki çöp konteynerleri ders kitapları ile doluyor. Demek ki kitapların belli kısmı okullara teslim edilmiyor, bunu kontrol edenler var mı acaba diye merakta etmeye başladık.

   Bu konu ile ilgili internetteki şikayetlere baktık, yüzlerce şikayet var, bunları da yetkililerimizin araştırması gereklidir.

   Küçük notlar şeklinde olan bu açıklamalarımızdan sonra asıl konumuza devam edelim...

   Öğrencisi olan her aile her bir çocuğu için 500 ile 1.500 TL arası bu yardımcı kitaplara para veriyor. Yani 3 çocuğu olan bir aile, 2.000 ile 4.000 TL arası yardımcı kitaplara % 90 para veriyor.

   O zaman devletimizin verdiği kitaplare, neler oluyor? Biz etrafımızdan gördüğümüzü söyleyelim. Maalesef devletimizin verdiği kitapların büyük bir kısmı hiç karalanmadan, sene sonunda geri dönüşüme gidiyor!!!

   Yazık, gerçekten çok yazık. Devletimizin verdiği kitapların bedeli yıllık 15 ile 25 milyar TL arası ama belli kısmı hiç kullanılmadan, imha ediliyor.

   Bu durumu öğrencisi olan herkes yaşamıştır, biliyordur...

O ZAMAN GELELİM SORUN NEREDE?

Öğrencilere sorduğumuzda şu cevapları aldık;

- Kaynak kitaplarının anlatımı daha güzel

- Kaynak kitaplarında daha fazla soru var

- Kaynak kitaplarında Lgs veya Ayt / Tyt sınavlarında çıkabilecek sorular var

- Yardımcı kaynaklar çok geç veriliyor

O ZAMAN NELER YAPILMALI?

- Okullarda dağıtılan kitaplar, özel yayınların kitapları gibi yapılabilir

- Özel yayınların kitapları iyi incelenmeli, görsel ve anlatım olarak

- Yardımcı soru kaynakları çok çeşitli sorulardan oluşmalı

- Öğrenciler ve veliler dinlenerek ortak hareket edilmeli

- Aklımıza şu da geliyor, acaba bir yerlerde birileri devletin kitaplarının iyi olmaması için mi çalışıyor? Çünkü özel yayınevlerinin kitapları iyi olup, devletimizin kitapları çok basit olamaz. Bunu gerek Bakanlığın yetkilileri, gerekse de Devletimizin büyükleri araştırmalıdır.

   Bu konu epeydir aklımızda idi, ama yazmak bugüne nasip oldu. Çünkü artık gerçekten yeter demeye başladık. Çünkü devletimizin yaptığı iyilik, şu an bir şekil de israfa döndürülüyor. Burada devasa rakamlar dönüyor ve bu israfa Devlet büyüklerimizin dur demesi lazım.

   Yani hem Devletimiz kitaplar versin, hem de özel kitaplar alınsın...!

   Sorunun ana kaynağını Bakanlık yetkilileri hemen bulup, Devlet büyüklerimize iletmelidir. Böylece bu sorun çözülmüş olsun. Yoksa her yıl milyonlarca kitap, milyarlarca para boşa gitmiş olacak.

   Konumuz okul ve kitaplar idi. Bu konu açılmışken bağlantılı ilave 2 konuyu da yazımıza eklemek istiyoruz. Bunlar, okul kıyafetleri ve gönüllü yardımlardır...

   OKUL KIYAFETLERİ 

   Yıllar önce okul kıyafetleri serbest bırakılmıştı, herkes istediğini giyip, okula gitsin diye...

   Ama sonra aileler kabul etmedi, sebep olarak ta bazı ailelerin durumu çok iyi olduğu için, çok pahalı elbiselerle okula geliyorlar. O yüzden oylama yapılarak, kıyafet devam etsin denilmişti.

   Aradan yıllar geçti ve son yıllarda artan maliyetler nedeniyle kıyafet fiyatları aşırı şekilde yükseldi...Çünkü her okulun kıyafeti farklı, yani her okula özel kıyafetler dikiliyor. Buda maliyetleri aşırı şekilde artırdı...Bir öğrenci için kıyafetler bugün 800 ile 1500 TL arası çıkıyor. Bir ailede 3 öğrenci varsa, hesabı sizler basitçe yapabilirsiniz. 

   Peki bunun çözümü nasıl olabilir. Bu konuda bizim önerimiz var.

KIYAFET ÖNERİMİZ;

- Tüm İlkokulların kıyafetleri 1 çeşit olsun

- Tüm Ortaokulların kıyafetleri 1 çeşit olsun

- Tüm Liselilerin kıyafetleri 1 çeşit olsun

Ama ilkokul, ortaokul ve liselilerin kıyafet ve renkleri birbirlerinden farklı olsun.

O zaman şunu SORABİLİRSİNİZ, okullar birbirlerinden nasıl ayırt edilecek?

Herkes sabit olan kıyafeti alacak, sadece tişört ve hırkalara ütüyle yapışan okul logoları yapıştırılacak, bunlarda okullarda satılacak. 

   Böylece aynı üründen Türkiye'de milyonlarca adet üretileceği için, sürümden kazanma olup, fiyatlar yaklaşık % 30-45 arası düşebilir.

   Bizler kısaca detayları ve önerilerimizi yazdık. Gerisi Devlet büyüklerimizin ve ailelerin bunu değerlendirmesine kalmaktadır...

  GÖNÜLLÜ YARDIM 

   Her sene okul kayıtları olacağı zaman konuşulan bir konu, kayıt parası...

   Yasal olarak kayıt parası yasaktır. Ama gönüllü bağış adı altında istenmektedir. Hatta çok büyük rakamlar istenildiği duyulmaktadır. Biraz internette araştırılırsa ne rakamların konuşulduğu çok kolayca görülmektedir. Bakanlık kayıt parası isteyen okulları 444 0 632 nolu hatta bildirebilirsiniz demişti, ama buna rağmen istenmeye devam ediliyor. Peki bunun kesin çözümü nasıl olabilir?

   OKUL KAYIT PARASI İÇİN ÖNERİMİZ

   Okulların bazı giderleri için masraflar oluyorsa, şu yapılabilir. Türkiye'de tek bir hesap açılabilir, bakanlık bünyesinde. Bu hesaba isteyen herkes para yatırabilir (çocuğu okusun veya okumasın). Burada toplanan paraları Devlet her okula, öğrenci sayısı oranında her ay dağıtabilir. Böylece hiç kimse zor durumda bırakılmamış olur, belki de çok büyük bağış yapacak olan kişilere de bir kapı açılmış olabilir. Bu olursa iyi olur diye düşünüyoruz, yoksa bu konu yıllar boyu konuşulmaya devam edebilir...

   Bizlerden yazması, büyüklerimizin ise değerlendirmesi....

   Evet Sayın veliler ve öğrenciler. Sizler için önemli gördüğümüz konuları bir yazı altında toplamaya çalıştık, umarım sizlere faydalı olmuşuzdur. Yazımızı herkesle paylaşırsanız ve yazdığımız önerileri beğenirseniz, herkes gereken yerlere bildirir ve öneriler hayata geçebilir.

   Gelecekte daha büyük bir Türkiye için, hep birlikte çalışmaya devam. Bu dileklerimizle hepinize Selam ve Saygılar...

   Kaynaklar ve etiketler; wwwmebgovtr, wwwgooglecom, devlet okul kitapları ücretsiz, okul kitapları ne zaman ücretsiz oldu, okul kıyafetleri neden pahalı, okul kıyafetleri fiyatları, devlet okullarında kayıt parası, devlet okullarında kayıt ücreti, okul kayıt parası şikayet hattı

Ekonomi

   Bu aralar neredeyse herkes ekonomiyi konuşuyor. Çünkü çarşıda veya pazarda alışveriş yaparken bazen garip fiyatlarla, bazen de aynı ürün için farklı fiyatlarla milletimiz karşılaşabiliyor.

Ekonomi

   Kimimiz zamlardan, kimimiz döviz fiyatlarının artmasından, kimimiz ise faizlerin yükselmesinden şikayet etmektedir. Peki bunların hepsini çözecek bir çözüm önerisi yok mudur? Bizler 2 yıl önce bunun üzerine çok düşünüp ve inceleyip bir çözüm önerisi yazısı hazırlamıştık. Bu yazımızdaki öneriler henüz yapılmadı. Yapılana kadar da bizler faiz, zam ve döviz ile ilgili haberleri konuşmaya devam edecek gibi görünüyoruz.

   2 yıl önceki (2021 yılındaki) yazımızı tekrar bir okuyalım, sonra konumuza devam edelim. Yazımızı bu linkimizden okuyabilirsiniz. 

   Evet yazımızı okudunuz, tamamen her şeyin Devlet garantisinde olan bu önerimiz ne zaman uygulanırsa faiz, döviz, sanal paralar ve zamlar sizlere göre de biter değil mi? 

   Bizler her zaman üretimden yanayız. Üretim olursa istihdam artar, ihracat artar, işsizlik azalır. Dolayısı ile döviz manipülasyonu ve faizler azalır. Eğer tersi olursa faizler artar, dövizler artar, üretim azalabilir.

   Faiz artırmak belki çok kısa süreliğine bir çözüm olabilir, ama asla uzun vadede çözüm olamaz, niçin mi? Çünkü hiç üretim yapmadan, hiç masraf yapmadan, hiç sıkıntıya girmeden birileri parasından para kazanmaya devam ederse, o kişi neden parasını üretime yatırsın ki? Parasını direkt faize veya dövize koyar, oturduğu yerden para kazanmaya devam eder.

   Bu yüzden üretim yaparak kazanmak, herkese faydalı olacaktır. Bu kazanmanın içinde milletimizde olursa, milletimiz yapılan üretimlere her zaman sahip çıkar. Bunu asla unutmayalım.

   Ayrıca üretim artarak ürünler daha çok piyasaya verilir. Böylece enflasyonda artmaz. Eğer fazla üretim olursa bunlar ihracat yapılarak, ülkemize ilave dövizler kazandırır. Buna ilaveten dünyadaki dolar hegemonyası zayıflamaya başlayacaktır.

   Bunun dışında Merkez Bankası eski başkanı ne söylemişti:

''Bizden işleri büyülteceğim diye uygun kredi alan büyük firmalar, bu kredi paraları ile 55 milyar dolar döviz aldılar''

   Eğer Devletimiz bu firmalara gereken yaptırımları yapmazsa, bu firmalar yarın yine vakit bulduklarında ucuz kredi alıp, yine döviz alabilirler. O yüzden Devletimiz gerekeni yapmalı. Yoksa kimse hiç korkmaz. O zaman ne mi olur? 

   Kimi gider parayla stokçuluk yapar, kimi gider soğan ve patatesle stokçuluk yapar, kimi gider kuru gıda ile stokçuluk yapar, kimi gider başka sektör ürünleri ile stokçuluk yapar. Kısaca stokçuluk her alanda bitirilmeli, buda ancak Devletin ağır yaptırımları ile mümkün olur.

   Sonuç olarak paradan para kazanma dönemi, çok büyük cezalarla bitirilmelidir. Üretimden para kazanma dönemi her alanda, milletimizi de sistem içine alacak şekilde (milletimizde kazanarak) büyütülmelidir.

   Ülkemiz için çok önemli olan önerimizin günün birinde uygulanacağına inanıyoruz. Ama önemli olan fazla geç kalmadan uygulanmasıdır. Bu yazımızı okuyan herkesin neredeyse tamamı önerimizi destekleyeceğine inanıyoruz. Yazımızı sizlerde tanıdıklarınıza gönderip, sorabilirsiniz.

   Amacımız önce Devletimizin, sonra Milletimizin, sonrada dünyadaki diğer mazlum ülkelerin kazanmasıdır. Bu dileklerimizle hepinize Saygı ve Selamlarımızı sunarız. 

   Kaynaklar ve etiketler; trcooltextcom (resim), ekonomi dolar haberleri, ekonomi faiz haberleri, ekonomi zamları, paradan para kazanmak, stokçuluk suçu, üretim ekonomi, ekonomi istihdam işsizlik, ekonomi ve istihdama  

Dünyada ırkçılık

   Nereye gidiyoruz?

   Neler oluyor bizlere?

   Bugünkü yazımıza sorularla başladık. Neden mi? Çünkü son zamanlarda Türkiye'de ve Dünyada aşırı bir ırkçılık reklamı yapılmaktadır, yani ırkçılığı savunmak sanki çok popüler bir durummuş gibi algılar yapılmaktadır. Peki gerçekte olması gerekenler nedir. Bunun için önce dinimiz İslam'daki ayetlere ve hadislere bakmak gerekir.

Irkçılık

  AYET ve HADİSLER

- Müminler ancak kardeştirler, öyleyse iki kardeşinizin arasını düzeltin, Allah'a itaatsizlikten sakının ki, rahmetine mazhar olasınız. (Hucurat Suresi 10. Ayet-i Kerime)

- Ey insanlar! Şunu iyi bilin ki, Rabbiniz birdir, atanızda birdir. Arap'ın  Arap olmayana, Arap olmayanın Arap'a; beyazın siyaha, siyahın beyaza takva dışında bir üstünlüğü yoktur. (İbn Hanbel 5 / 411)

- Kim ırkçılık propagandası yaparak veya kabileciliğe / ırkçılığa destek vererek yoldan çıkmış bir topluluğun bayrağı altında öldürülürse, onun ölümü cahiliye ehlinin ölümü gibidir. (Müslim, İmare, 57) 

- Irkçılığa çağıran bizden değildir. Irkçılık davası uğruna savaşan bizden değildir. Irkçılık davası uğruna ölen bizden değildir. (Ebu Davud, Edeb, 111 - 112 )

   Ayet ve Hadislerde de görüldüğü üzere ırkçılık yapmak iyi bir hal değildir, üstünlük ancak takvadadır. Dinimiz ırk üstünlüğünü kesin olarak reddetmektedir. Buna rağmen kendimiz ne kadar bunu yapabiliyoruz, hiç kendimizi bu konuda hesaba çektik mi?

   Yukarıdaki bilgilere rağmen dünyada ve ülkemizde ırkçılık söylemleri son yıllarda maalesef artmış durumda görünmektedir. Bu artışlara önce bazı örnekler yazalım, sonra asıl analiz yazımıza başlayalım.

  DÜNYADA IRKÇILIK SÖYLEMLERİ

- Almanya'da Türklere ve Müslümanlara yapılan ırkçı saldırılar

- Fransa'da Afrikalılara yapılan ırkçı davranış ve söylemler

- Hollanda'da Türklere karşı yapılan ırkçı davranışlar

- İngiltere'de yapılan farklı ırkçılık söylemleri

- Amerika'da siyahi insanlara yapılan ırkçı davranışlar

  TÜRKİYE'DE IRKÇILIK SÖYLEMLERİ

- Suriyeliler üzerinden yapılan söylemler

- Afrikalılar hakkında yapılan konuşmalar

- Arap insanlar hakkında söylenen sözler

  Genel olarak dünyada ve ülkemizde yapılanlar bunlardır. Peki bunları hem dünyada, hem ülkemizde kim destekliyor? Perdenin arkasında olan yerel ve uluslararası güçler kimlerdir, bunları hiç düşündünüz mü?

  Bu perde arkasındaki insanlara bazı sorularımız olacak, cevaplarını merakla bekliyoruz

  CEVABINI BEKLEDİĞİMİZ SORULAR

1) Sizler ülkemizi ne kadar seviyorsunuz?

2) Niçin ırkçılık yapıp farklı bazı ülkelerin insanlarını, diğerlerinden üstün görüyorsunuz?

3) Araplar üzerinden garip söylemler yapanlar, giydiğiniz tişört ve elbiselerdeki İngilizce yazılara bir kelime hiç söylüyor musunuz? 

4) Dinimiz İslam hiç bir ırkın diğerinden üstün olmadığını belirtip, bununda en güzel örneğini İslam'ın 5 şartından biri olan Hac vazifesinde Kabe'de, dünyanın tüm renk ve ırklarını bir arada görmekteyiz. Bunu görmenize rağmen niçin ırkçılık yapmaya devam ediyorsunuz?

5) Ülkemizde ha bire Suriyeli, Afrikalı ve Araplar üzerinden ırkçılık ateşini fitillemek isteyenler, Alman vatandaşların 2021 yılı itibariyle nerdeyse Suriyeliler kadar Türk Vatandaşlığı aldığını bilmiyor mu? Yoksa bilip te bilerek mi söylemiyorlar, provokasyon yapmak için?

6) Türkiye'de yaklaşık 2021 yılında 1.8 milyon yabancı insan ikamet etmekte olurken, yurt dışında 6 milyon gurbetçimizin olduğunu bilmiyorlar mı? Yani bizim vatandaşlarımız başka ülkelerde ikamet ederken, yabancı başka ülkelerin vatandaşları niçin bizim ülkede ikamet etmesinler?

7) Biz yabancılara kısıtlama getirirsek, gurbetçilerimize de bulundukları ülkeler kısıtlama yapmaz mı? Bunu hiç düşünmüyorlar mı?

8) Yabancılara ev satışında ilk 4 sıranın (2022 yılında) en çok Ruslar, Iraklılar, İranlılar ve Almanlar olduğunu biliyor musunuz? Ne Suriyeliler, ne Afrikalılar, nede Araplar var. O zaman niçin sadece bunlar üzerinden ırkçılık ateşi yakmak istiyorsunuz, sizlerin asıl amacı nedir?

9) Bu ırkçılık ateşini yakmaya çalışırken, ülkemize döviz gelmemesi için zarar verdiğinizin farkında mısınız? Çünkü Arap bir turist neredeyse Avrupalı turistin 5ile 8 katı arası para harcıyor.

10) Avrupalı insanlar ikamet edince veya ev alınca söz söylemezsiniz (söylenmemesi de gerekir, 7. sorumuzda neden olduğunu yazmıştık) ama Suriyeli, Afrikalı ve Arap olunca onlarca laf söylüyorsunuz. Bu ayrımcılığı niçin yapıyorsunuz?

11) Arap sermayesi Avrupa'ya toplam yüzlerce milyar dolar yatırım yaparken bir kelime etmezsiniz ama o yatırımın 3-5 milyar doları ülkemize gelse, demediğiniz lafı bırakmazsınız. Gerçekten soruyoruz, siz ülkemizin büyümesini istemiyor musunuz? İstiyorsanız, bunları niçin yapıyorsunuz?

12) Dünyada ünlü giyim markaları, spor takımları, içecek markaları, bilişim markaları ve bunun gibi ticari değeri yüksek markalarını kullanır veya tutarsınız. Ama bunların belli kısmı Arap sermeyesinindir. O zaman soruyoruz, Araplar Avrupalılara yatırım yapabilir bende kullanabilirim, sorun yoktur. Ama Türkiye'ye direkt yatırım yapmasınlar. Gerçekten sizler ne yapmaya çalışıyorsunuz?

13) Fransa ve Amerika'daki sporcuları hiç incelediniz mi. Bu sporcuların belli kısmı Afrika kökenli ve bunlar uluslararası olimpiyatlara katıldığında hiç şunu dediniz mi? 

''Bunlar aslen Fransalı veya Amerikalı değil ki''

   Bu ülkeler başarılı buldukları Afrikalıları kendi ülkelerinin vatandaşı yapıyor, hiç bir Fransız veya Amerikan vatandaşı tek kelime etmiyor. Ama sizler nerdeyse sabah kalkıp, akşam yatana kadar bunları dilinizden düşürmüyorsunuz. Sizce de bu durum çok garip değil mi?

14) Ülkemize gelen yabancıların belli kısmı Türkiye'den ürün alıp, kendi ülkelerinde satmaktadırlar. Dolayısı ile ihracata katkıları vardır. Sizler ırkçılık söylemleri yaparak, ihracatın azalmasına neden olduğunuzun farkında mısınız?

15) İhracatın artması demek, ülkemizin her bölgesindeki insanların iş sahibi olması, para kazanmasına yol açmak demektir. Bunun olmasını niçin istemiyorsunuz? Mesela Karadeniz'de doğa turizmi, Güney Doğu Anadolu'da tarihi yerler ve yemek turizmi...vs...Diğer bölgelerimiz içinse farklı turizm örnekleri vardır.

16) Dünyada dinimiz İslam üzerinden ırkçılık propagandası yapmak size ne kâr sağlıyor?

17) Son sorumuz ise tüm dünyaya. Ey büyük dünya ülkeleri, ırkçılık yaparak mazlum ülkeler üzerinden para kazanmayı ne zaman bırakacaksınız? Para her zaman sizlere mutluluk getirmez, önemli olan iyilikle onların duasını almaktır. 

   Epeydir yazmayı düşündüğümüz ırkçılık analiz yazısının sonuna gelmiş bulunmaktayız. Yazımızı hem dini boyutlarıyla, hem ulusal boyutları ile, hem de uluslararası boyutlarıyla hazırladık. Sadece belli bir kesim ülke vatandaşlarını alıp, bunun üzerinden provokasyon yapmanın hiç kimseye yararı yoktur, aksine hepimize zararları vardır.

   Hepimiz başta bir insanız, insanların diğer insanlara saygısı olmalıdır. Kimse bir yönüyle kendisini başkasından üstün görmemelidir. Bugün birisi zenginliği ile övünürken, yarın fakir olabilir. O yüzden insan olarak saygıyı ve kardeşliği hiç elden bırakmamalıyız.

   Başka bir örnek verecek olursak, namaz kılarken kimi zengindir, kimi rütbelidir, kimi ise tanınmış biridir. Ama namazda hepsi bir araya gelip camide namazı kılmaktadır. Hepsi aynı safta eşittir, kardeştir ve birdir. Şunu da  asla unutmayalım, bir olursak müminler olarak dünyada güçlü oluruz. Ama ayrı düşersek, bölünür ve parçalanabiliriz. Bu dileklerimizle hepinize Saygı ve Selamlarımızı sunarız...

   Kaynaklar ve etiketler; wwwdiyanetgovtr, wwwtuikgovtr, wwwgooglecom, haber izlenimleri, IRKÇI, ırkçılık ne demek, ırkçılık nedir, ırkçılık nedenleri, ırkçılık ne demektir, ırkçılık sebepleri, ırkçılık sonuçları, ırkçılık neden var, ırkçılıkla mücadele, ırkçılıkla ilgili yazılar, ırkçılık sosyal medya 

Ev kiraları için öneriler

   Bugünlerde çoğu kimse ev kiralarındaki fiyat artışlarını konuşuyor. Peki bu neden oluyor, çözümler nedir? Öncelikle ev kiralarının artmaması için, evlerin mülkiyet fiyatlarının aşırı artmaması gerekir. Buna göre sırasıyla hepsine çözüm önerilerimizi yazmaya başlayalım.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ

- Yeni evler yapılmalı

- Evlerin yapılacağı yerlerin depreme dayanıklı ve arsa fiyatları uygun olan yerlerden seçilmeli

- Bir evde kaç kişi yaşıyorsa (18 yaşını geçmiş) her kişi en fazla 1 adet ev alabilmeli, fazla almamalı. Örneğin bir evde anne, baba ve 2 kardeş yaşıyorsa (bir kardeş 15, diğeri 19 yaş ise) her biri en fazla 1 taneden olmak üzere, o aile maksimum 3 ev alabilmeli.

- Eğer o aile başka şehirde ayrıca yazlık tarzı evde almak istiyorsa, aile olarak en fazla 1 ev alabilmeli, ikincisi olmamalı. Çünkü bazı kişiler kendine, eşine ve çocuklarına evler aldırtabiliyor. 

- Burada ana kural şu olmalı. Parası olan herkesin çok ev almaması gerekir, önemli olan hiç evi olmayanların ev alabilmesini sağlamak gerekir. Şimdi parası olanlar çok ev alırsa dolayısı ile talep artar, ev fiyatları artar. Böylece gerçekte ev ihtiyacı olanlar, yüksek fiyatlardan dolayı ev alamaz.

- Kısaca ev yatırım aracı olmamalı, ihtiyacı olanlara evleri olmalıdır

- Eğer bir aile 18 yaşını geçen nüfus sayısından 1 ve daha fazlası,  10 / 20 / 50 adet gibi ev alacaksa bu aile kiralarından çok yüksek gelir vergisi ödemelidir. 

- Aynı şekilde arazi, tarla ve arsa satışlarında da sınırlama olmalıdır. Yani birileri param var deyip, farklı kişiler üzerine gizliden alıp toplayıp, sonra yüksek kârlar ile satmamalıdır.

   Ev kiralarının artmasının asıl kaynağı olan ev mülkiyet fiyatlarının çok artmaması için yazdığımız önerilerden sonra şimdi, ev kiralarının artmaması için önerimizi yazacağız.

Ev Kiraları

KİRALAR İÇİN ÖNERİMİZ

   Kiraların aşırı artmaması için aşağıdaki maddeler yapılırsa, hayırlı sonuçlara vesile olur diye düşünüyoruz.

- Kiralık bütün evler, Devletimizin kuracağı dijital bir platformda toplanmalı. Örnek e-devlet üzerinde veya buna benzer bir sistem üzerinde

- Kim evini kiraya verecekse, buraya ilanı eklemeli

- Kim ev kiralamak istiyorsa, buraya kayıt olmalı

- Eğer emlakçının elinde ev varsa, sahibi adına buraya kayıt yapmalı. Yada kiralamak isteyen müşterisi varsa, onun adına kayıt yapmalıdır. Burada emlakçı ücretini sadece kendi müşterisinden (kiralamak isteyen veya kiraya vermek isteyenden) almalıdır. Devletin sistemine kayıtlı olanlar, emlakçıya para ödememelidir. Yoksa sistemin güvenilirliği sorgulanır. 

- Tüm kontratlar devletin belirleyeceği sabit bir kontratla sistem üzerinden olmalıdır, özel şartlar varsa onlar buraya yazılıp, onaylar ise e-devlet şifreleri ile kiraya veren ve kiralayanın arasında online yapılmalı. Son onay ise cep telefonlarına gelecek şifrelerin, sisteme girilmesi ile olmalıdır.

- Kısaca her şey devletin denetiminde olmalıdır

- Kiralar her ay devletin belirleyeceği, banka hesap numarasına ödenmeli

- Sonra devlet bu parayı, daire sahibinin hesabına transfer yapmalıdır

- Böylece boş ev var mı / yok mu, hepsi kolayca belli olur

- Bunlar olursa kimse evini zam gelecek diye, boşuna bekletemez.

- Ayrıca kira ödememe gibi durumlar olursa, bu veriler mahkemeye delil olup, mahkeme sürelerinin kısalmasına da sebep olur.

- Ayrıca mahkeme durumu olursa, sistemde yazan kira fiyatı üzerinden işlem yapılmalıdır

- Bunun yanında aşırı zam isteme durumları (fahiş kira fiyatları) önlenmiş olur 

- Ayrıca evde eskiden oturup, kirası çok düşük olanlarında kirası yeni rayiç bedelle normal seviyeye getirilmiş olacak. Böylece geçimini kira ile sağlayan ev sahipleri de mağdur edilmemiş olunacak.

- Sistem üzerinde evin rayiç bedeli ve rayiç kira bedeli gözükmelidir. Bu fiyattan en fazla % 10 fazlası kadar kira bedeli olmalıdır.

- Evlerini boş tutanlar varsa, sistemden kolayca görülür

- Bu kadar çözüm önerilerine rağmen farklı yollardan ev üzerine stokçuluk yapan olursa, tespit edildiğinde caydırıcı hapis cezaları olmalıdır.

- Evler gerçek değerleri üzerinden kiralanacağı için, vergi kayıpları da olmaz

- Dükkanlar ve diğer gayri menkullerde bu sistem üzerinde olursa, her şey daha iyi olur. Böylece sorunlar azalır, mahkemelere giden dava sayılarıda düşer.

   Toplumda çoğumuzu ilgilendiren önemli bir konu için yazımızın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Yazımızda hem ev sahiplerini hem de kiracıları düşündük. Böylece kimse mağdur olmasın, orta bir yol bulunsun istiyoruz. 

   Birlikten kuvvet doğar misali, sizler için yazmaya devam edeceğiz. Başka yazılarda görüşmek üzere hepinize Saygı ve Selamlarımızı sunarız...

   Kaynaklar ve etiketler; cooltextcom (resim), ev stokçuluğu, ev kiraları ne olacak, ev kiraları ne zaman ucuzlar, ev kiraları için düzenleme, ev kiraları ne olacak, ev kiraları ne zaman düşecek, ev kiraları neden arttı, ev kiraları neden yüksek, ev kiralarına önlem, ev kiraları düşecek mi, kiralar nasıl düşecek, kira artışlarına öneriler, kiralar için öneriler, kiracı, ev sahibi, evsahibi

Çözüm Nedir?

   Son günlerde medyada sanat ve sanatçılarla ilgili haberler görmekteyiz. Bu konuda diyeceğimiz en önemli detay şöyledir;

  ''Hiç kimse Türk halkından büyük değildir ve kimse halkımızı küçük göremez''

   Bu detayı ister sanatçı, ister iş insanı, ister işçi, ister memur olun hiç unutmayalım...

Çözüm Nedir

   Yazımızda yapılan sanat ve sanat ürünleri ile ilgili önemli bir önerimiz olacak. Bazen haberlerde duyuyoruz, bir sanatçı verdiği bir konser için milyonlarca para aldı veya bir başka sanatçı yaptığı resim veya heykel için şu kadar milyon paralar aldı.

   Evet belki de çoğumuz farkında değiliz bu alınan ücretlerden. Ama medyada yazılan ve konuşulan rakamlar, devasa büyüklükte milyonlardır !!!

   Peki asgari ücretin 8.500 TL olduğu ülkemizde bir sanatçının yaptığı şarkı / resim / heykel için milyonların alınması doğal mı?

   Diyebilirsiniz ki, sanatçı tek başına değil, bir ekip işi. Tamam 15 kişilik ekibi olsun, kullandığı müzik ve çalgı aletleri olsun. Günde milyonlardan ayda 50-100 milyon paralar yapar. Bu ekipteki 14 kişi ayda 30.000 TL maaş alsa, toplamda 420.000 TL maaş eder. Bir o kadarda yeme, içme ve otel masrafı olduğunu sayalım. Bunun yanında ilave başka masraflarla beraber toplam da 1 milyon TL olsun.

   Ayda 50-100 milyondan 1 milyonu çıkarsak geriye kalan 49 ile 99 milyon para bir tek sanatçıya mı kalıyor?

   Bu rakamları görünce aklımıza şöyle bir öneri geldi. Bu öneriyi Devlet Büyüklerimiz değerlendirirse iyi olacağını düşünüyoruz...

   ÖNERİMİZ;

   Devlette her memurun ne kadar bir maaş alacağı belli ise, bu yapılan sanat veya sanat ürünleri konusunda da maksimum fiyatlandırma olup bu fiyatların üzerine çıkılmaması lazım. Yani Belediye ve Kamu kurumları belirlenecek fiyatlardan yüksek rakamlar, ödememelidir.

   Örneğin; Bir sanatçı bir heykeli 100.000 TL'ye yapıyorsa, başka bir sanatçı benzer heykeli bu çok özel tasarım deyip 1-2-3-5 milyon gibi devasa rakamlara satmamalıdır.

   Şu olabilir, bir iş insanı ben bunu şu belediyede veya şu şehirde görmek istiyorum deyip, bu devasa rakamları kendi cebinden ödeyebilir. Ama geliri, halkımızın ödediği vergilerden oluşan belediyeler çok yüksek rakamlar ödememelidir.

   Öneri bizden, değerlendirip karar vermesi büyüklerimizdendir. Bu temennilerle yazımızın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Başka yazılarda görüşmek üzere hepinize saygı ve selamlarımızı sunarız...

   Kaynaklar ve etiketler; haber izlenimleri, cooltextcom (resim), sanatçı ücretleri, sanatçı konser ücretleri, yılbaşı sanatçı ücretleri, sanatçıların aldığı ücretler, yılbaşında sanatçıların aldığı ücretler, şarkıcıların ücretleri, şarkıcıların yılbaşı ücretleri, sanatçılar ücretleri

Trilyonlarca Dolar Borç

   Amerika'nın dünyada 31 trilyon dolardan fazla borcu olduğunu ve doların dünyada hakimiyetinin azalmasından korktuğu için neler yaptığını 12 ay önceki bir analiz yazımızda yazmıştık. Önce bu yazımızı tekrar okuyalım, sonra yeni analiz yazımıza başlayalım. O yazımızı bu linkimizden herkes okuyabilir.

   Evet, doların hakimiyetinin azalmaması için Amerika'nın neler yaptığını tekrar hatırlamış olduk. Şimdi biraz düşünme vakti diyelim...

Trilyon dolar borç

   Bir soru soralım, düz mantıkla 31 trilyon dolardan fazla borcu olan bir ülkenin parası nasıl olurda birden çok artar? Bu ana sorumuza ilaveten diğer sorularımızı da yazalım ve gerisini sizler daha iyi düşünüp, yorumlarsınız

  İLAVE SORULARIMIZ

1) Amerika'da bankalar batmaya yaklaşırken (son zamanlardaki haberlere bakınız), dolar alıp sizlerde kendinizi batırmaya ortak olmak ister misiniz?

2) Amerika sınırlarımızdaki komşu ülkelere silah yığarken, dolar almak Amerika'ya güç vermez mi?

3) Normalde çok borç içinde olan bir ülkenin parasının değer kaybetmesi gerekirken, hiç düşündünüz mü, bunların parası nasıl değer kazanıyor?

4) Kimler Amerika'nın parasını güçlü tutmaya çalışıyor, perde arkasındaki güçler kim?

5) Günün birinde Amerika iflasa benzer bir durumu açıklarsa, sizin elinizdeki paralar pul gibi olabilir. O vakit sizler ne yapacaksınız?

6) Amerika bu kadar borcum var deyip ben batacaksam yanımda tüm dünya ülkelerinden insanları da götüreyim diye düşünmüş olamaz mı, bunu hiç kendinize sordunuz mu?

7) Amerika'nın binlerce tır silahı terör örgütlerine verirken, bizlerin dolar alması, Amerika'nın onlara daha çok silah göndermesine sebep olmaz mı?

8) Amerika'nın kendi parası ile bizim ülkemize ve Asya'daki kardeş ülkelere baskı yapmasına izin verecek miyiz?

9) Dolar için veda vakti gelmedi mi daha?

10) Vatanımız üzerinde her türlü oyunları çevirmelerine izin verip, milyon dolarlarımız olsa bize ne faydası olacak, bunu hiç düşündünüz mü?

   Şimdilik sorularımız bu kadar. Yaklaşık 2 yıl önce dolar, faiz ve sanal paraların bitmesi için bir öneri yazısı yazmıştık. Eğer günün birinde bu önerilerimiz yapılırsa hem milletimiz, hem de Devletimiz kazanmış olacak. Bu yazımızı buradan tekrar bir okuyalım, sonra bu analiz yazımızı bitirelim.

   Başka yazılarda görüşmek üzere hepinize Saygı ve Selamlarımızı sunarız...

   Kaynaklar ve Resimler; haber izlenimleri, googlecom, trcooltextcom (resim), Dolar/TL, amerika'nın borcu ne kadar, amerikanın borclari, amerika'nın borçları, amerikan doları neden değerli, amerikanın trilyonlarca dolar borcu, amerika'nın trilyonlarca dolar borcu, amerika'nın borcu, amerikanın borcu

Yeni Bakanlar Kimler Olabilir?

   Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde yeni Başkan için seçimler yapıldı ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan, tekrardan Başkan seçildi. Vatan ve Milletimiz için hayırlı olsun. Başkan belli olduğuna göre şimdi sıra yeni Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin açıklanmasına geldi, ona da az bir vakit kaldı...

   En son 1 tane Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve 17 tane Bakan vardı kabinede. Bu Cumhurbaşkanlığı Kabinesi şu bakanlıklardan oluşmaktaydı: 

- Cumhurbaşkanı Yardımcısı
- Adalet Bakanı
- Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı
- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı
- Dışişleri Bakanı
- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
- Gençlik ve Spor Bakanı
- Hazine ve Maliye Bakanı
- İçişleri Bakanı
- Kültür ve Turizm Bakanı
- Milli Eğitim Bakanı
- Milli Savunma Bakanı
- Sağlık Bakanı
- Sanayi ve Teknoloji Bakanı
- Tarım ve Orman Bakanı
- Ticaret Bakanı

- Ulaştırma ve Altyapı Bakanı

Yeni Kabine

   Büyüyen Türkiye için ihtiyaç olması halinde bu bakanlıklara ilave bir kaç yeni bakanlık ve başkan yardımcılığı eklenip, yeni kabine öyle açıklanabilir. Bunları önümüzdeki bir kaç gün içinde öğreneceğiz İnşallah.

   Şimdi çoğu kimse Başkan Yardımcısı ve Bakanlar kim olacak diye merak etmeye, sormaya başladı. Bildiğiniz gibi bu konuda son kararı gerekli istişareler yaparak Başkan vermektedir. O yüzden isimlerin %100 kim olacağını, Başkandan hariç kimse bilmemektedir. Belki de bu yazımızı okuyan bir siyasi, bürokrat veya bilim insanı da Bakan olabilir.

   Bizler bu yazımızda Bakan olabileceklerde nasıl özellikler olabileceğini yazacağız. Bu özelliklere göre, kimlerin Bakan olabileceğinin kararını, sizlere bırakacağız.

  BAKANLARDA OLMASI GEREKEN ÖZELLİKLER

- Vatan ve Milleti için günün her saatinde çalışabilecek olmalı

- Hafta sonu tatili diye bir kavram, hayatında olmamalı

- Her zaman dünyaya bakışı pozitif olmalı

- Yorgunluk nedir, bilmemeli

- Daima halk ile birlikte olmalı

- Çözüm odaklı olmalı

- Önerileri hızlı düşünebilmeli

- Hoşgörülü olmalı

- Tebessüm yüzlerinden eksik olmamalı

- Yeri geldi mi devletimizi küçümseyici tavır içinde olanlara karşı, aslan kesilmeli

- Başkanın omzuna yük veren değil, yük alan kişiler olmalı

  BİZİM TAHMİNLERİMİZE GÖRE NELER OLABİLİR

- Milliyetçi Hareket Partisinden 2-3 tane Bakan olabilir

- Seçim sürecindeki özverili çalışmalarından dolayı Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Sayın Mustafa Destici, Bakan olabilir

- Yeniden Refah Partisinden 1 Bakan olabilir

- Ayrıca her bakanlığın görevleri çok önemlidir. Milletimiz için şu an Ticaret Bakanlığı çok önemlidir, çünkü gıda ve sebzelerde seçim üzeri olan aşırı fiyat dalgalanmalarına karşı çok sert tedbirlerin gelmesi gerekir. Bununla ilgili 7 ay öncesinden bir analiz hazırlamıştık, buradan yazımızı okuyabilirsiniz. 

-  Bunun yanında evlerin mülk ve kira fiyatlarını da milletimiz çok yakından takip etmektedir. Bunlarla ilgili büyük kararları Milletimiz, Ticaret Bakanlığından beklemektedir. Aklımıza şöyle bir konuda geldi, acaba yapılabilir mi? Bu aşırı fiyat dalgalanmalarını takip edecek ayrı bir bakanlık olabilir mi? Yani çok hızlı sonuçlara gidebilmek için, sadece bunlara bakabilecek bir bakanlık olabilir mi?

  BAKANLIKLARDAN MİLLETİMİZİN BAZI BEKLEDİKLERİ

- Mahkemelerde kısa zamanda, sonuçların alınması. Yani davalar kısa zamanda sonuçlanmalı

- Boşanma davalarında süresiz nafaka için çözüm bulunmalı, mesela evlilik süresi kadar olabilir. Çünkü boşanan kişi tekrar evlenince, diğerine ömür boyu nafaka ödediği için, zor durumda kalabiliyor

- Hem devletimizin, hem de milletimizin kazanması için (döviz ve sanal paralardan uzaklaşması) devlet projelerine milletimizin ortak olması. Bununla ilgili 2 yıl önce bir analiz yazısı hazırlamıştık, detayları buradan okuyabilirsiniz.

- Tarihimiz görsellerle öğrencilere daha iyi anlatılmalı

- Bunlara benzer halkımızın başka acil önemli istekleri de dinlenip, çözümler yapılmalıdır

   Kurulacak yeni kabinenin şimdiden Vatanımıza, Milletimize, Devletimize, tüm dünyadaki Türklere, Müslümanlara ve Mazlum coğrafyadaki insanlara hayırlar getirmesi dileklerimizle hepinize Saygı ve Selamlarımızı sunarız...

   Kaynaklar ve etiketler; wwwtccbgovtr, trcooltextcom (resim), yeni kabine, bakanlar kurulu kimlerden oluşur, bakanlar kurulu kimlerden oluşacak, bakanlar kurulu kimler olacak, yeni bakanlar kurulu kimler olabilir, bakanlarda değişiklik, bakanların isimleri, bakanlarımız, bakanlar değişecek mi, bakanlar kurulu özellikleri, bakanlardan beklenilenler, ANALİZLER, YENİ BAKANLAR KİMLER

Kimler Kaybetti?

   Dünya'nın beklediği seçim nihayetinde bitti. Seçimi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan fark ile kazandı. Bu sonuç şimdiden Vatanımıza, Milletimize, Devletimize, tüm Türk Dünyasına, tüm Müslüman Dünyasına ve dünyadaki tüm Mazlum halkların olduğu coğrafyalara hayırlar getirir İnşaAllah.

   Bu seçimi belki de bizden daha çok Avrupa ve Amerika takip etti. Çünkü 30-40 yıllık planlarını bu seçime göre yapmışlardı ama tüm planlar şimdilik iptal moduna geldi. Seçimi kazanan Başkanımızın yanında birde kaybedenler oldu, peki bu kaybedenler içinde en çok kaybedenler kimlerdir?

Kaybedenler

   EN ÇOK KAYBEDEN KİM?

   Bu seçimde en çok kaybeden muhalefet partisi ve Genel Başkanı olmuştur. Çünkü bu ittifakı kurmak için Genel Başkanları çok çalıştı. Ama sonuçta partisi % 25,3 oy alıp, 169 vekil çıkardı. Yani her %1 başına  6,7 Milletvekili düşmektedir. Lakin ittifak yaptığı 4 partinin oy oranı %1 civarı olduğu konuşulmakta olup bu hesaba göre 4 parti toplamda 10 Milletvekili alması gerekirken, 38 Milletvekili kazandılar.

% 25,3 oy ile           169 Vekil

% 1-2 arası oy ile      38 Vekil

   Rakamlar ortada, sizce çok kaybeden kim?

   KAYBEDENLER İÇİNDE EN ÇOK KAZANANLAR KİM?

   Üstte yazdığımız rakamlara göre en çok kazananlar ittifaktaki 4 partidir. Toplam %1 civarı oy alıp, 38 Milletvekili kazandılar. Böyle bir oranla bu kadar Milletvekili kazanan partilerin dünyada hiç eşi yoktur, buda büyük bir başarıdır.

   SEÇİMİN EN BÜYÜK KAZANANI

   Bu seçim göstermiştir ki, en büyük kazanan halkımız olmuştur. Halkımız yeri geldi mi birlik olup, Amerika ve Avrupa'ya büyük mesaj vermesini iyi bilir.

   BUNDAN SONRA NELER OLABİLİR?

   Bu sonuçlara göre herkes Cumhurbaşkanlığı sonucunu bekledi. Cumhurbaşkanlığı seçimi de belli olduğuna göre bundan sonra şunlar olabilir;

- Ana muhalefet partisinde genel başkanlık için çok büyük parti içi bir mücadele başlayabilir. Çünkü çok az oy oranı ile başka partilere 38 Milletvekilinin kazandırılması çok tartışılacaktır. 

- Ayrıca 11 seçim kaybeden bir genel başkanın partinin başında kalmasını, % 95 kimse istemez artık diye düşünüyoruz. Belki bu seçim gecesi, belki de yarın bununla ilgili gelişmeleri hepimiz göreceğiz. Bakalım neler olacak?

   - Ayrıca birileri günler öncesinden seçmenlerine çok yüksek oranlarda kazanacağız deyip, psikolojik olarak hedef yükseltmişlerdi. Ama öyle olmadığını gördük, bu yüzden sinir ve stresten dolayı hastaneler bu gece dolabilir. Şunu asla unutmayalım, en iyi ilaç moraldir. Onunla ilgili aylar öncesi analiz yazmıştık, onu da buradan okuyabilirsiniz.

   - Bu gece altılı masadaki genel başkanlardan biri, ben size dememiş miydim diyebilir

   - Yada 2024 yılındaki belediye seçimlerini düşünerek olabilecek tartışmaları, şimdilik beklemeye alabilirler. Gelecek günlerde neler olacağını hep birlikte göreceğiz.

   SEÇİMİN YURT DIŞI YANSIMALARI

   Bu seçimin yurt dışı gözlemleri de olacak tabii ki. Biz 1 yıl önce bir analiz yazmıştık Biden görevi devredebilir, hastalandı diye... Bundan sonra bu durumu önümüzdeki 1 ay içinde bekliyoruz artık. O yazımızı bu linkimizden okuyabilirsiniz.

   Dünyadaki Türk Devletleri, Müslüman Devletler ve Mazlum Halkların olduğu tüm ülkeler Türkiye'nin seçim sonucunu bekledi. Çünkü tüm ülkeler Türkiye'yi kendilerine lider olarak görmekteydi. Bu durumu gören Avrupa ve Amerika aylardır çalıştıkları seçimde istediklerini alamadılar. 

   Bundan sonra ne yapacaklarını kendileri de bilmiyor. Çünkü Türkiye'yi karşılarına almaya devam ederlerse, neler olacaklarını iyi biliyorlar. Ayrıca Türkiye 85 milyondan ibaret değildir, Türkiye dünyada 2 milyar insanın gözü, kulağı ve büyük lideridir.

   Sizlerle beraber önemli bir yazımızın daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Türkiye çok büyük bir seçimi bitirdi. Bundan sonra daha çok çalışarak, daha çok büyüme vaktindeyiz. Hep beraber hem Türkiye hem dünyadaki Türkler, hem dünyadaki Müslümanlar, hem de dünyadaki mazlum halkların ülkeleri için çok çalışma zamanı..

   Hep beraber bunu başarmak dileği ile hepinize Saygı ve Selamlarımızı sunar, başka yazılarımızda görüşürüz...

   Kaynaklar ve etiketler; haberler, wwwtrcooltext (resim), seçimin kazananı kim, seçimin kazananları kimler, seçimin kaybedeni kim, seçimin kaybedenleri kimler, seçimlerin kazananı kimler, seçimlerin kaybedenleri kimler 

Herkese Teşekkürler

  Bugün sizler için bir Teşekkür yazısı yazmak istedik...

  Neden mi?

- Bugüne kadar sosyal medyadan yazılarımıza gösterdiğiniz milyonlarca etkileşim için

- Türkiye'mizin doğal güzelliklerini anlatan yazılarımızı okuduğunuz için

- Türkiye'mizin güzel yemeklerini anlatan tariflerimizi incelediğiniz için

- Önemli bilgileri hazırladığımız analizlerimizi okuduğunuz için

- Sağlıkla ilgili bilgi içeren konularımıza göz attığınız için

Teşekkür

- Ülkemize yapılan büyük yatırımları anlatan değerlendirmelerimize baktığınız için

- Türkiye ve Dünya ile bağlantılı analiz yazılarımızı okuduğunuz için

- Bunlar dışında kalan tüm yazılara gösterdiğiniz ilgi için

- Ayrıca tüm yazılarımızı tanıdıklarınızla paylaştığınız için, hepinize teşekkürler...

   Dünyada 2 milyar insanın gözü ve kulağı olan Türkiye'miz için analizlerimize ve ülkemizi yabancılara anlatan tanıtım yazılarımıza devam edeceğiz. Sizlerde yazılarımızı bundan önce olduğu gibi, bundan sonrada tüm tanıdıklarınıza gönderirseniz, birlikte ülkemizi daha çok büyütürüz.

   Bugün sosyal medyada yazılarımıza yıllık milyonlarca etkileşim olmaktadır. Bundan sonrası için hedefimiz sonraki yıllarda, 100 milyonlarca etkileşime sizlerle beraber ulaşmaktır.

   Tekrar hepinize Teşekkür eder, Saygı ve Selamlarımızı sunarız...

   Birinci Adres, Analiz ve Tanıtım Sitesi

   Kaynaklar ve etiketler; wwwtrcooltextcom (resim), niçin teşekkür etmeliyiz

Seçime Katılım Oranı

   Dünyadaki en önemli seçim olan 2023 Türkiye seçimlerine, sadece saatler kaldı. Bugüne kadar adaylar çok çalıştı, bundan sonra görev seçmenlerde yani bizlerde olacak.

  Bu seçimleri dünyada yaklaşık 2 milyar insan takip etmektedir. Kimdir bunlar?

- Türk Devletleri

- Müslüman Devletler

- Dünyadaki Mazlum Halkların Olduğu, Tüm Devletler

Seçime katılım oranı

   Bu 2 milyar insanın şu an gözü ve kulağı Türkiye'dedir. Bazı ülkelerde seçimler, en az bizim kadar takip edilmektedir. Çünkü bu 2 milyar insan Türkiye'mizi lider ülke olarak görmektedir. Bu lider ülke kavramı, nedir diye sorarsanız;

- Biz ne kadar büyürsek onların o kadar çok korunması ve gözetlenmesi demektir

- Bizden alacakları güçlerle emperyalist devletlere karşı seslerinin daha güçlü çıkması, haklarını daha çok alması demektir.

- Birlikte işler yaparak, onların daha çok büyümesi demektir.

   Ayrıca bu seçiminin sonucunu  Amerika ve Avrupa belki bizden daha çok merak etmektedir. Nedeni ise Türkiye çok büyürse, onların dünyadaki tüm planları altüst olacaktır. Bu yüzden haftalardır sağlık durumları bu aralar pek iyi değil. Bunu orada yayımlanan gazete ve dergilerden çok kolayca anlamaktayız. Son yayımlanan manşetlerin resimleri şöyledir.

Yabancı basın

   Tarihi olarak önemi bu kadar büyük olan seçimde bizlere düşen görev nedir o zaman? Tabii ki seçime çok yüksek bir oranda katılımın olmasını sağlamaktır, yani herkesin mümkünse oy kullanmaya gitmesi gerekir. Bugüne kadar yapılan seçimlerde en yüksek katılım oranı % 93,38'dir (1987 yılı). Şimdi bu rakamı geçersek tarihi bir rekoru ülke olarak kırabiliriz.

   Hep birlikte büyük Türkiye için, var mısın bu rekoru kırmaya? Sen istersen her şey olur...

   Seçimlerin ülkemize, milletimize ve devletimize hayırlar getirmesi dileklerimizle hepinize Saygı ve Selamlarımızı sunarız...

   Kaynaklar ve etiketler; wwwtrcooltext (resim), Nerede oy kullanacağım, İkinci tur ne zaman, seçime katılım kaç, seçime katılım oranı nedir, seçime katılım oranı kaç, seçime katılım oranları, seçime katılım oranı yüzde kaç, seçime katılım oranı nasıl, katılım oranı seçim, katılım oranı kaç 

Bakanlıkların Bütçeleri

   Bu yazımızı sosyal medyada veya günlük hayatta söylenen bir yalan türü üzerine, hazırlamaya karar verdik. Bu yalanlardan birine örnek verecek olursak;

   ''Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütçesi, Milli Eğitim Bakanlığından çok fazla, bu nasıl olur''

   Evet bu yalanı sizlerde çok duymuşsunuzdur, peki nedir doğrusu...

   Şimdi sizlere 2023 yılında Bakanlık ve bazı Başkanlıkların toplam yaklaşık bütçe rakamlarını ve Devletimizin toplam bütçesinden % kaç oran aldıklarını yazalım.

Bütçe

- Türkiye'nin 2023 toplam gider bütçesi yaklaşık 4,46 Trilyon Lira'dır

- T.B.M.M.'nin bütçesi 5.5 Milyar Lira, oranı % 0,12

- Milli Eğitim Bakanlığı ve tüm eğitime 651 Milyar Lira, oranı  % 14,60

- Diyanet İşleri Başkanlığı 35 Milyar Lira, oranı % 0,77

   Diğer Bakanlıkların oranına geçmeden Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden söylenen büyük yalanı sizlerde görmüş oldunuz. Bazıları Diyanete çok para ayrıldığını, hatta bazıları daha ileri giderek Milli Eğitim Bakanlığından bile çok olduğu yalanını söylemektedir. 

   Rakamlar ortada 651 milyar ve 35 Milyar. Neredeyse 19 kat büyük. Ayrıca devletimizin tüm bütçesinin 1/7 si neredeyse tüm eğitime gitmektedir. O yüzden bir haberi duyunca araştırınız, sonra doğruluğuna karar veriniz.

  DİĞER BAKANLIKLARIN YAKLAŞIK BÜTÇELERİ

- Hazine ve Maliye Bakanlığı 2.21 Triyon Lira, oranı % 49,55

- Sağlık Bakanlığı 292.3 Milyar Lira, oranı % 6,51 

- İçişleri Bakanlığı 248.1 Milyar Lira, oranı % 5,50

- Milli Savunma Bakanlığı 182.7 Milyar Lira, oranı % 4,06

- Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 181.8 Milyar Lira, oranı % 4,02

- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 160.3 Milyar Lira, oranı % 3,56

- Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 149.8 Milyar Lira, oranı % 3,32 

- Tarım ve Orman Bakanlığı 133.7 Milyar Lira, oranı % 2,97

- Adalet Bakanlığı 75.6 Milyar Lira, oranı % 1,68

- Gençlik ve Spor Bakanlığı 66.5 Milyar Lira, oranı 1,47

- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı  24.3 Milyar Lira, oranı % 0,54

- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 23.8 Milyar Lira, oranı % 0,52

- Ticaret Bakanlığı 17.1 Milyar Lira, oranı % 0,38

- Dışişleri Bakanlığı 16.7 Milyar Lira, oranı % 0,37

- Kültür ve Turizm Bakanlığı 16.5 Milyar Lira, oranı % 0,36

- Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 14.9 Milyar Lira, oranı % 0,33

   Devletimizin Bakanlıklarının ve diğer kurumlarının yaklaşık yıllık giderleri ve % oranları bu şekildedir. Bu aralar birileri bu rakamları manipüle ederek sizlere söylerse, bu yazımız aklınıza gelsin ve hemen kontrolü yapabilirsiniz. Amacımız herkesin doğru bilgiye kolayca ulaşabilmesini sağlayıp, birlikte daha güçlü olmaktır.

   Başka bir yazımızda daha görüşmek üzere herkese Saygı ve Selamlarımızı sunarız...

   Kaynaklar ve etiketler; wwwhmbgovtr, wwwtccbgov.tr, wwwssbgovtr, bakanlıklar, diyanetin bütçesi, diyanetin bütçesi kaçıncı sırada, diyanetin bütçedeki payı, diyanetin bütçeden aldığı pay, diyanet bütçesi ne kadar, diyanet bütçesi kaçıncı sırada, diyanet bütçesi milli eğitim bütçesi, diyanet ve milli eğitim bütçeleri

Sırada kimler var?

   1 yıl önceki yazımızda Amerika'da büyük bir gazetede yayımlanan Türkiye haritasıyla ilgili bir analiz yazısı yazmıştık ve binlerce kişi tarafından okunmuştu. Bazıları çok abartmayın demişti ama yazıyı okuyup, son zamanlarda olanları düşününce gerçeklik payının ne kadar büyük olduğunu herkes anladı. Bu yazıda Amerika'nın hayalindeki Türkiye haritası vardı, o yazımızı tekrar okumak isteyenler bu linkimize bakabilir. 

   Amerika son yıllarda Yunanistan, Irak ve Suriye'ye silahlar yığmaktadır, acaba neden? Bahçelere silahları ekip, çiçek yetiştirecek halleri yok, değil mi ?

   O yüzden yazıdaki haritaya iyi bakalım, onlara karşı çok uyanık olalım...

   Şimdi başka soru soracağız, Amerika bu haritadan sonra neler planlamış olabilir? Amerika bu planları yaparken, İngiltere'de hiç boş kalır mı?

   Bu haritayı çizenler ve diğerleri, sonrası içinde akıllarından neler geçirmiştir, neler? Son zamanlarda olan gelişmelere bakarak, onların akıllarından geçenlerini görebiliyoruz. Bunlar neler mi?

Türkiye ve Kardeş Ülkeler

 DÜŞÜNDÜKLERİ SONRAKİ PLANLAR, NELER OLABİLİR

- Azerbaycan'ı işgal etmek

- Kıbrıs Türk Cumhuriyet'ini işgal etmek

- Dünyadaki Müslüman Devletlerin başkanlarına darbe veya suikastlar yaparak, onların sesinin çıkmamasını sağlamak.

- Dünyadaki mazlum halkların devletlerine, operasyonlar yapmak

   Bu yazdıklarımızı okuyunca her şey daha net ortaya çıkıyor. Türkiye dünyada yaklaşık 2 milyar insanın gözü, kulağı ve umududur. Türkiye ne kadar büyürse, bu 2 milyar insanın bulunduğu ülkelerde büyür. Eğer Türkiye zayıflarsa, yabancılar hemen bu ülkelere gerekli hamleleri yapıp, onların güçlenmesini engeller. Böylece onların adeta nefes borularını tıkayıp, seslerinin çıkmamasını sağlar.

   Bunlardan dolayı Türkiye çok büyümeli, dünyaya huzur ve mutluluk gelmeli. Bu mutlulukta tüm kardeş ülkelerin bir araya gelip, ortak hareket etmesi ile ancak olur. Bunun içinde 2 yıl önce yazdığımız Kızılelma Birliği'ne benzer bir birliğin kurulması lazım, günün birinde kurulur İnşallah. O yazımızı da bu linkimizden okuyabilirsiniz.

   Güçlü ve büyük Türkiye için, hepimize görevler düşmektedir. Bu görevleri hepimiz en iyisi ile yaparız İnşallah. Bu dileklerle hepinize Saygı ve Selamlarımızı sunarız...

   Kaynaklar ve etiketler; wwwgooglecom, ülkelerin bayrakları, azerbaycan savaş, kıbrıs savaş, sıra hangi ülkede, sıra hangi ülkelerde, dünya savaşa mı gidiyor, amerika'nın planları, amerika'nın türkiye üzerindeki planları

Oy Pusulası Nasıl Katlanılmalı?

   Ülkemiz için önemi çok büyük olan bir seçime az kaldı. Bu seçimde 24 tane Siyasi Parti seçimlere katılacaktır, dolayısıyla oy pusulasında 24 tane parti ve logosu yer alacaktır. Buna ilave olarak her ilde varsa bağımsız adaylarda (toplam Türkiye'de 152 bağımsız aday katılmaktadır), bu oy pusulasının üzerinde yer alacaktır. Dolayısı ile oy pusulası kağıdının uzunluğu yaklaşık 80-100 cm arası olabilir.

   Baya uzun bir kağıt olacak yani, şimdi herkes şunu düşünmeye başladı. Bu kadar uzun oy pusulası kağıdına oyumuzu kullandıktan sonra, kağıdı nasıl katlayacağız? Ayrıca katladıktan sonra mühür, diğer partilere nasıl taşmayacak, bunun kolay yolu var mı?

   Bu yazımızda yurt içi ve yurt dışı yaklaşık 64 milyon oy kullanacak vatandaşlarımızın işine çok yarayabilecek, bir bilgiyi yazmaya çalışacağız.

Temsili oy pusulası örneği

   OY PUSULA KAĞIDI EN KOLAY NASIL KATLANILMALIDIR?

   Yaklaşık boyu 80-100 cm arası olacak oy pusulasını katlamak, bizleri biraz uğraştırabilir. Bir de oy kullandıktan sonra mühürdeki mürekkebin, pusula katlanırken diğer parti logoları veya bağımsız adaylara bulaşmaması gerekir. O zaman hem katlamanın kolay olması, hem de mührün bulaşmaması nasıl olmalıdır? Biz bunun kolay bir yolunu sizlere şimdi yazacağız.

   Temsili olarak bir oy pusula kağıdı hazırladık, seçimde buna benzer bir oy pusulasını görebiliriz. Toplamda 24 parti logolu ve bulunduğumuz ilde varsa bağımsız adaylı. Sırasıyla şunları yapmalıyız.

- Önce yatay yönde kağıdı ikiye katlamalıyız, ok yönünde

- Sonra oy kullandığımız yuvarlak kısım üstte kalacak şekilde, tekrar ikiye katlayalım, ok yönünde 

- Böylece kağıdımız dörde katlanmış oldu ve üstte de mühürlü yer göründü, böylece mühür hiç bir yere bulaşmamış olur.

- Daha sonra kağıt boydan zarfa sığmayacak şekilde ise, oy pusulası kağıdını bu sefer dikey yönde ve yine oy kullandığımız yer üstte kalacak şekilde katlayalım.

- Daha sonra oy pusulasını zarfa koyup, sandığa atalım

  Bu anlattıklarımızı ayrıca görseller ile de hazırladık, böylece konu çok daha kolay anlaşılacaktır.

Yatay yönde katlama 

Tekrar yatay katlama

Dikey katlama oy pusulası

   Bunları sırasıyla yaparsak, hem kolayca katlama yapmış oluruz, hem de mühür hiç bir tarafa taşmamış olur.

   Şimdiden seçimlerin Ülkemize, Milletimize ve Dünya tarihine hayırlar getirmesini diler, bu yazımızı da herkese göndermenizi isteriz. Böylece bu kolaylıklardan herkes faydalanmış olur. Bir başka yazımızda daha görüşmek üzere herkese Saygı ve Selamlarımızı sunarız...

   Kaynaklar ve etiketler; wwwyskgovtr, kendi gözlemlerimiz, Oy nasıl kullanılır, oy pusulası katlama şekilleri, oy pusulası katlama şekli, oy pusulası katlaması, oy pusulası nasıl katlanır, oy pusulası nasıl katlanacak, oy pusulası nasıl katlanmalı, oy pusulaları nasıl katlanmalı, oy pusulası nasıl katlamalı, oy pusulası nasıl katlanıyor, seçim oy pusulası nasıl katlanır, oy pusulası katlamak, oy pusulası dışa katlama, oy pusulası dışa doğru katlama, oy pusulası nasıl katlanılır, OY PUSULASI, ANALİZLER

Seçime Giderken Planlar

    Ülkemizde seçimlere artık az kaldı, yaklaşık 41 gün, yani artık 41 kere Maşallah diyebiliriz...

   Seçimlerle alakalı önceden analiz yazıları yazmıştık, sitemizden bunları okuyabilirsiniz. Bu yazımızda yabancı güçlerin seçimlere doğru giderken yapabilecekleri olası planları yazmak istiyoruz. Bunu niçin yazıyoruz, çünkü onların son zamanlarda söyledikleri sözleri, yakın zamanlarda olanlarla beraber düşündük ve şu kanaate vardık. Eğer bunlar büyük planlar yapacaklarsa,  bunları seçime 2-3 hafta kala yapacaklar. Bundan dolayı bizde bu analizimizi yazımızı yazmaya karar verdik. 

Seçim Planları

   Bizler onların yapabilecekleri olası senaryoları yazalım ki, milletimiz her şeyi bilsin ve onların böyle planları yapmasına engel olalım. Yaparlarsa da kimlerin yaptığı belli olsun. Çünkü eğer onlar plan yaparsa, sonra bunu Devletimize yıkmak için, dijital algı operasyonlarını çok hızlıca yapmaya kalkarlar. Ama şunu bilmiyorlar, onlar 2 kere düşünüp plan yapıyorlarsa, bizler 4 kere düşünüp, onların neler yapabileceklerini deşifre ederiz.

   Önce onların dedikleri şu 2 sözü tekrar yazalım, sonra olası planlarını yazacağız.

1) Amerika Foreign Policy Dergisi: Türkiye'deki seçim ''kan gölüne'' dönüşmeyi vaat eden bir ortam

2) İngiliz The Economist Dergisi: Türkiye ''diktatörlüğün'' eşiğinde

   Bu sözleri epeydir düşünüyoruz ve son günlerde olanlara da bakınca, onların yapabilecekleri planların listesini hazırladık. Bunu nasıl mı yaptık, tabii ki empati kurarak, yani kendimizi onların yerine koyduk ve neler planlayabilirler diye çok düşündük. Şimdi sizlerde hazırsanız, olası planlarını yazmaya başlayalım...

   SEÇİM ÜZERİ OLASI PLANLAR

   Madem kan gölünden bahsediyorlar, bunun en çok kullanılanı ve  etkili sonucunu, seçime girecek adaylara korkutma veya öldürme amaçlı suikast girişimleri yaparak olacaktır.

1) Bu suikast girişimlerinin en tesirlisi şu an Sayın Muharrem İnce için planlanmış olabilir. Neden derseniz, adaylıktan çekilmediği için kendisine hem gözdağı vermek isteyebilirler, hem de öldürme girişimi yaparak ortadan kaldırabilirler. Böylece muhalefete avantaj sağlayabileceklerini düşünürler. Zaten Amerikan Başkanı Biden'ın seçimlerde muhalefete yardım edeceğine dair bir sözü vardı, neydi o;

'' Onlarla direkt temasa geçip, Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için, daha fazla verim almalı ve güçlendirmeliyiz görüşündeyim. Bunlar darbe ile değil, seçim süreci ile olmalı''

   Böyle bir şeyin olmaması için, Sayın İnce 3-4 kat koruma ile korunmalıdır. Bunu planlayanların bir amacı da olayı devlete yıkmaya çalışmak istemeleri olacaktır. Bu yüzden çok dikkat diyoruz. Biz vatandaşlara düşen görev ise her duyduğumuza hemen inanmayalım, detaylıca araştıralım, devletimizin emniyet güçlerinin açıklamalarına kulak verelim.

2) Sayın Kılıçdaroğlu üzerine de adam yaralama gibi senaryolar yapmış olabilirler. Ama biz daha çok toplumda tepki çekebilecek hareketlerle planların yapılacağını düşünüyoruz. Neler olabilir ayrıca;

- Seçmenler seni istemiyor diye bir mitingde üzerine yumurta atılabilir

- Ayasofya Camii'ne gitmek isteyip, orada provokatif söylem yapan kişiler olabilir. 

- Bayrak ile ilgili provokatif paylaşımlar olabilir.

3) Son aday Sinan Oğan için suikast planı olmayabilir ama göz korkutma amaçlı kurşun sıkma olabilir. Bunun dışında;

- Milliyetçi söylemler üzerine provokatif sözlerle, planlar yapmış olabilirler. 

- Milliyetçi Hareket Partisi veya Büyük Birlik Partisi'ne üye biri tarafından, yumruklu bir saldırı planlamış olabilirler

4) Biz asıl senaryonun Hüda Par üzerine kurulacağını düşünüyoruz. Yani bir terör olayı yaptırılıp, bunu Hüda Par üzerine yıkmaya çalışabilirler. Bunun yanında;

- Hdp ve bağlantılı partilerden birinin yetkilisine suikast yapılıp, bunu Hüda Par üzerine atabilirler.

5) İyi Parti'li bir yetkilinin arabasına, Milliyetçi Hareket Partisi'ne üye biri tarafından trafik kazası yaptırılması.

6) Saadet Partisi yetkililerinden birine, Yeniden Refah Partisi'ne üye biri tarafından sözlü bir saldırı yaptırılabilir. 

7) Gelecek Partisi Başkanı'na Ak Parti'ye üye biri tarafından yumruklu bir saldırı planı yapılmış olabilir.

8) Deva Partisi Başkanı'na Ak Parti'ye üye biri tarafından sözlü veya yazılı bir tehdit planı yapılmış olabilir.

9) Çok bayat bir senaryo olan dolar operasyonunu, tam seçimler üzeri yapmaya çalışabilirler. Bunu yapmaya kalkarlarsa çok açık verecekleri için, Devletimiz anında gerekeni yapacaktır.

10) Yine bayat bir senaryo olan, bazı kişilerin evlerine çarpı işaretleri konulabilir

11) Her yıl yapılan Suriyelilerle ilgili, yeni provokasyonlar planlamış olabilirler

12) Depremi yaşayan 11 tane şehirdeki Vatandaşlarımız üzerinden, provokatif ve yalan söylem planları yapmış olabilirler.

   Önemli gördüğümüz provokasyon senaryolarını sizler için 3-4 boyutta düşünerek, hazırladık. Biz biliriz ki onlar hiç bir zaman boş durmaz. O zaman bize de düşen görev, meydanı boş bırakmamak, onların neler yapabileceğini görüp, yazmaktır. Bunun dışında seçim günü sandık başında provokasyonlar veya oy sayımına geçilince provokasyonlarda planlamış olabilirler, bunlara karşı hepimiz şimdiden çok uyanık olalım.

   Yazımızın sonuna gelirken aklınızdan şu soru geçiyordur çoğunuzun...

   Onların o kadar planı varda, Devletimizin çalışmaları yok mudur acaba?

   Tahminimize göre Devletimizin de çok büyük çalışmaları var, Tam BAĞIMSIZ Büyük TÜRKİYE için sabırla bekliyoruz. Bayramdan sonraki bir sabah bir dağın eteğinde, ASKERLERİMİZ kahvaltı yapabilir. 

   Vatan, Milletimiz ve Dünya Mazlumları için her şeyin hayırlısı olmasını dileriz. Ayrıca yazımızı okuduktan sonra tüm tanıdıklarınıza gönderip, paylaşacağınız için şimdiden hepinize Teşekkür ederiz.

   Herkese Saygı ve Selamlar...

   Kaynaklar ve etiketler; wwwgooglecom, haberler, dünya gözlemleri, wwwtrcooltextcom (resim), kan gölü, KAN GÖLÜ, seçim planı, seçim planları, seçim üzeri planlar, kan gölü ne demek, diktatörlüğün eşiğinde ne demek, foreign policy dergisi hangi ülkenin, the economist kapak, amerika başkanı biden ne dedi

Seçim, 14 Mayıs 2023

   Tarih belli oldu, adaylarda, bugün itibari ile kaldı 49 gün...

   Evet dünyanın merakla beklediği Türkiye seçimlerine artık sayılı günler kaldı. 14 Mayıs'ta milletimiz Cumhurbaşkanı ve Milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir. Bu seçimde % 50 + 1 oyu alan aday, Cumhurbaşkanı olacaktır. Seçime 3 veya 4 aday ve partiler katılmaktadır. Bizler bu yazımızda en çok oyu alabilecek (şu anki görünen anketlere göre) 2 büyük aday ve partilerin neler söylediğini yazacağız. Sonra 14 Mayıs'ta ''Karar ve Söz'' artık Milletimizin olacaktır...

Seçim

PARTİLERİN ve ADAYLARIN SÖYLEDİKLERİ

Önce Sayın Kılıçdaroğlu ve ittifaktaki partilerin vekilleri neler söylemiş, onlardan bazılarını yazalım.

Kemal Kılıçdaroğlu ve MİLLET İTTİFAKI

- Hiç birimizin Türkiye'de can ve mal güvenliği yoktur, yabancı sermaye niye gelsin?

- Khk'lıların tamamını görevlerine iade edeceğiz

- Dünya kadar hastane var, yapılanlar tamamen boşu boşuna, yeni bir israf örneği

- Planlanan şehir hastanelerinden ihalesi yapılmayanların ihaleleri durdurulacak ve yeni şehir hastanesi yapmayacağız.

- Kayyum uygulamalarına son verilecek

- Terör örgütü olarak teröre başvurmadığı sürece biz YPG'yi terör örgütü olarak görmeyiz

- Evet bizim sınırımızda başkası olacağına PYD olsun, bizim için hiç bir sakıncası yok

- Karadeniz'de bir yer bulduk, işte buradan doğalgaz yada işte petrol çıkacak falan diye nerdeyse bayram edeceğiz

- Doğu Akdeniz'i kaybediyoruz, bunun farkında bile değiller

- Ne işi var bizim askerlerin Libya'da, hangi gerekçe ile gidiyoruz biz oraya

- Projeler öyle hale getirildi ki bu çok kutsal, dokunulmaz, dokunanı mahvederiz falan filan...Kusura bakmayın ya, biz dokunacağız tabii ki. (Baykar için söylendi)

- Selahattin Demirtaş haksız yere, hukuksuz yere hapiste yatıyor

- Selahattin Demirtaş'ın serbest kalmasını istiyorsanız, bana oy vereceksiniz

- Osman Kavala'nın serbest kalmasını istiyorsanız, bana oy vereceksiniz

- Gezi parkının tutuklularının serbest kalmasını istiyorsanız, bana oy vereceksiniz

- Barış akademisyenleri görevlerine dönecek

- Khk mağdurlarının mağduriyetinin giderilmesini istiyorsanız, oy vereceksiniz

- Dokunulmazlıkların kaldırılmasının zorlaştırılması...

- Parti kapatmanın zorlaştırılması...

- Yerel yönetim özerklik şartını, mutlaka getireceğiz

- Niye aldılar S400'leri, kim bize saldıracak? Putin düşürdüğümüz uçağın bedeli olarak, bize dayattı ve aldık 

- Ayasofya müze olarak korunmalı, hatta Sultanahmet'te müze olmalı

- Mavi Vatan diye bu 200 mile kadar uzanan alanı da kendi egemenlik alanınız olarak görürseniz, o zaman biraz saldırgan ve yayılmacı bir algı yaratırsınız

- Lgbt niye aile yapısını bozsun yani...

- Cinsel yönelim yasayla dezavantaj olmaktan çıkarılacak !

- Bugün medeni ülkelerde aynı cinsiyetten kişilerin evliliğine dahi artık izin verilir hale geldi. Artık dünyayı Osmanlı'nın eski o kör bakışından bakmayıp, daha modern bakmak gerekir !!

- Pek çok kuruluştan, düşündüğümüzden çok daha uygun koşullarda, kredide alabiliriz

- Suriye'den çekileceğiz

- Bu millete sözüm var, iktidar olduğumuzda 24 saat içinde İstanbul sözleşmesini tekrar yürürlüğe koyacağız. 

- Yol yakın nükleer santalden vazgeç

- Uyuşturucu ticareti yapan adamdan vergi alacaksın

- Organ ticareti yapan adamdan vergi alacaksın

- Büyükelçilikler'ede yazı yazdım, eğer Kanal İstanbul'a sizin ülkelerinizden bir şirket girer, bir müteahit girerse oda ağır bedeller ödeyecektir.

- Kentsel dönüşümü durdurmak için ciddi faydamız oldu , yani gürültü çıkarma konusunda

- Müteahhite sesleniyorum, o makinalarını çekeceksin oradan, tıpkı Kanal İstanbul gibi. Oraya birisi girerse, birisi ihaleye katılırsa, göreceği vardır derim. Asla buna izin vermeyeceğiz. (Atatürk Havalimanına, Millet Bahçesi yapacak müteahhitler için dedi)

- İktidara geldiğimizde ilk imza 3.Havalimanını Kargo Havalimanına çevirmesi ve Atatürk Havalimanının onarılarak ivedilikle yeniden uçuşlara açılması için olacaktır. 

- 13 tane uçak mı var, satacağım onları

- Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığını bize verin, bütün çiftçilere elektriği en geç 2 yıl içinde bedava vereceğiz.

- Muhtarlara birer personel (özel kalem) verilirse, işsizlik sorunu çözülür 

- Filistin konusunda Türkiye'nin güvenilir bir kolaylaştırıcı olarak, masadaki yerini almasını sağlayacağız. 

- Aselsan, Tusaş gibi şirketlerimizi, girişim sermayesi yatırımı ile global şirketlere dönüştüreceğiz

- Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de yalnızlaştırılmasının önüne geçecek, deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasında, hidrokarbon kaynaklarının hakça paylaşımında çoklu müzakere süreçleriyle sonuç alınmasına öncelik vereceğiz. 

- Kuvvet Komutanlıklarını tekrar Genel Kurmay Başkanlığına bağlayacağız

- Merkez bankası bağımsızlığına müdahaleye ve yetki - sorumluluk çatışmasına yol açan, hiç bir işlevselliği bulunmayan Fiyat İstikrar Komitesini kaldıracağız.

- F 35 projesine geri dönmek için, girişimlerde bulunacağız

- Okul kitaplarını ücretsiz temin edeceğiz

- Askeri liseler ve benzer okulları tekrar açacağız

- Devlet okullarındaki öğrencilere ücretsiz süt, su ve öğle yemeği vereceğiz

- Kapatılan devlet hastaneleri ihtiyaç analizi çerçevesinde yeniden açılacak

- 1 metrekarelik bez parçası (türban için demiş zamanında)

- Avrupa'dan da bakacaklar böyle hayranlıkla diyecekler ki, Aferin Türkiye

- Dediği anda bir kriz çıkar, kriz çıkar çok açık söyliyim, ve o Cumhurbaşkanı meclis desteğini kaybeder ve ülke yeniden seçime gitmek zorunda kalır. 

- Hangi akıllının başına İstanbul'da Çamlıca'nın tepesine 60 bin kişilik cami yapmak gelir ya? Bir kere doldursunlar ellerini öperim. 60 bin kişi oraya nasıl çıkacak? İçeriye giren dışarıya nasıl çıkacak?

   Millet ittifakının söylediklerinin belli kısmını yazdık, çok yazıp ta sizlerin değerli zamanlarını almak istemeyiz. En son olarak şunu da ilave etmek istiyoruz. Bazıları son zamanlarda tehditvari söylemler yapmaktadır, bunlardan bazılarını yazalım. Bunları diyenler, bu gücü nereden alıyor acaba diye bizler düşünmeye başladık. Ayrıca ittifakın bunları diyenlere karşı, ne diyeceğini tüm 85 milyon merakla beklemektedir.

TEHDİTVARİ SÖYLEMLER

- Çok yakında bu hakim ve savcıların hepsinden teker teker adil biçimde hesap soracağız

- Gezi özgürdür, Kavala özgürdür, bugün tutukladığı bütün arkadaşlarımız özgürdür. Tarih önünde Recep Tayyip Erdoğan mahkum olacaktır, hesap verecektir. Ant olsun, ant olsun, ant olsun...

- Şu anda 9 bin kişilik liste hazır. Altılı masanın adayı seçilirse o gece 2 kararname ile Bütün Rektörler, Mit, bütün Teşkilatlar, bütün Bürokrasi, bütün Genel Müdürlükler, Bakanlıkların üst düzey yönetimleri, Valiler, Kaymakamlar, Emniyet Müdürleri, Emniyet Teşkilatları görevden alınıp, bunların tamamına atayacağımız liyakatlı adamlarımız var.

- 15 mayıs sabahı alayınız resmen çöpsünüz. Zaten çöpsünüz ya neyse...

- Akp ve Mhp'ye bırakmayacağız o muhalefeti. Ki, onlar zaten darmaduman olacaklar. Hepsi suç örgütü üyesi olmaktan yargılanacak, yapıdan bahsediyoruz.

- Troller için hazin durum .. son 2 ay .. sonra uğraş dur .. Ben aslında para için yaptım de .. Ailem CHP li vallahi billahi diye anlat .. İsim benzerliği, hesabımı çalmışlar falan .. Zor yani..

- Faşizme karşı mücadele ediyoruz. Bugün Kürt halkına düşmanlık eden bu iktidara karşı eğer hâlen sessiz kalıyorsanız ona destek verenler Kürt halkına adeta düşmanlık ediyor, bu büyük bir ahlaksızlık olur. Hiç bir Kürt'ün bu iktidara oy verme, destekleme gibi hakkı yoktur.

- Bakın artık iktidar değişecek, ama acılı ama acısız, iktidar değişecek. Onun için herkes aklını başına devşirmeli, sizde bende, tabii ki herkeste.

- Seçimden sonra bizim bir tane işimiz var. Söke söke bu ülkede adaleti sağlayacağız, hukuk yeniden kaim kılınacak ve sizde söke söke yargılanacaksınız. 

- Yav zaten Cumhurbaşkanı seçildiği zaman ne kadar AKP yanlısı olursa olsun yargıtayda, istinafta selam duracağı için inanılmaz kararlar çıkar.

- 100 yıllık Cumhuriyeti değiştireceğiz !

Bunlar gibi başka söylemlerde var ama fazla yazmak istemedik, bu kadarı şimdilik yeter.

Recep Tayyip Erdoğan ve CUMHUR İTTİFAKI

   Şimdide Sayın Başkan Erdoğan ve ittifaktaki partiler bugüne kadar hangi hizmetleri ve yatırımları yapmışlar, onlardan bazılarını yazalım istedik ama Cumhur İttifakının yaptığı hizmetleri bu yazıya tekrar yazmaya kalksak yazımız yaklaşık 100 sayfa olur. Buda sizlere çok zaman kaybı olur. 

   Bu yüzden bunları tek tek bir daha yazmayacağız. Biz bu hizmetleri ve yapılan yatırımları önceden sitemizde 25 alt başlıkta yazmıştık. Bunların detaylarına ve resimlerine bu linkten  bakıp, okuyabilirsiniz. Ayrıca bazı analiz yazılarımızın içinde de vardır. Bu yazıların hepsini büyük bir itina ile önceden hazırlamıştık.

   Dünya için çok önemli sonuçları olacak 14 Mayıs 2023 ile ilgili özel analiz yazımızın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Yazımızı hazırlamamızın sebebi, kararsız olanların, kararlarını vermeleri içindir. Yazımızı okuyup, tüm tanıdıklarınıza gönderirseniz, onlarında kararlarını vermelerine yardımcı olursunuz. Şimdiden hepinize teşekkür ederiz. 

   Her şey büyük TÜRKİYE içindir...

   Saygılarımızla...

   Kaynaklar ve etiketler; wwwtccbgovtr, haberler, twitter, facebook, google, wwwtrcooltextcom (resim), seçim sonuçları ne zaman açıklanacak, olası seçim tarihleri, seçim tarihi, seçim tarihi ne zaman, seçim tarihleri, kemal kılıçdaroğlu ne dedi, kemal kılıçdaroğlu neler dedi, kemal kılıçdaroğlu neler söyledi, millet ittifakı vaatleri neler, millet ittifakı vaatler, cumhur ittifakı vaatleri, cumhur ittifakı'nın vaatleri, cumhur ittifakı'nın seçim vaatleri, partilerin vaatleri